Yurt hayatı çok zor. İstanbuldaki ilk senemde hiç biyeri bilmiyorum kimseyi tanımıyorum diye gittim özel bi yurda kayıt oldum. Şahane bi yerdi, çok merkeziydi. Dünya para istemişlerdi, ben de ucuz olsun diye 4 kişilik odada kaldım. Yurt güzeldi, okula da çok yakındı ama odadakiler yüzünden ilk senem rezil gibi geçti. Sonuçta yurda kayıt olurken oda arkadaşlarının kim olduğunu bilmiyorsun, seçme şansın yok. Piyangodan ne çıkarsa yani... Benimkilerden biri de tam problemdi. Neler neler yaşadım. Bir de çok sessiz, yumuşak, alttan alan bir karakterim vardı o zamanlar. Gençlik işte... Çaylaklığın verdiği saçma bir eziklik varmış üstümde demek ki, bir de tabi odadaki kızların hepsi benden 3-4 yaş büyük çift dikiş kızlardı. E ben gelmişim istanbula elma güzeli gibi, bunlar taktılar tabi bana :)) Hele bi tanesi, lanet mi lanettt, elinde sigara, gece oturur gündüz uyur, tam sen uyuyacakken kalkar girer 1 saat duş alır, ışığı açar deodorant sıkar foss foss yattığın yerde boğulursun, dangır dungur giyinir mesajlaşır sigara yakar, Allah'ım ne günlerdi... Hatta hiç unutmam bi keresinde akşam saat sekiz gibi okuldan döndüm soyunup giyinmeye çalışıyorum ama nasıl işkence çekiyorum gürültü yapmayım bu cadaloz uyuyor diye, ağır çekimde soyunuyorum yani... Bu bi açtı gözlerini. "Biraz yavaş yaaa" dedi "uyuyoruz burda!!!" !!!!! Yaptığım gürültü de pantalonu çıkarırken çıkan ses yani!!! Ben şok oldum. Daha hava bile kararmamış gündüz vakti, kaldı ki deli gibi özen gösteriyorum çıkarmaya çalıştığım pantalonun hışırtısını (!) duymasın diye, onu da geçtim onun bana yaptıklarının yanında bu nedir ki??? Gıcık işte, lanet kız. Ders çalışmaya kalksan kıskanır rahatsız eder, sen ölüyorum uyumam lazım ders çalışmam lazım desen duymazdan gelir, ne sigarasını söndürürdü ne de telefonunu kapatırdı... Kavga etsen senin de huzurun kaçacak, birkaç metre karelik odada her gün yüzyüze bakıyorsun sonuçta iş inada binmesin diye büyütmemeye çalışıyorsun meseleleri falan... Yurttan gitsen nereye gitcen sözleşme 1 senelik, çıksan bile parasını ödemek zorundasın. Yani kötü oda arkadaşı insanı hayattan soğutur, nerden geldim üniversiteye dedirtir baba evini özletir. İnsanlar binbir çeşit. Benim birçok arkadaşım da ilk sene yurtta kalıp aynı şeyleri yaşadılar, yurtlarda saç başa kavgalar da çok olur zaten :))) Özellikle devlet yurtlarında. O onun dolabını karıştırmıştır, bu bunun yatağına oturmuştur, yan bakmıştır, düz bakmıştır ya da genelde sadece kıskanmıştır :))) illa ki yapılır o kavgalar yani. Devlet yurtları kat kat zor.
Yine de odada bi başına kalacaksan ve alttaki üstteki yan odalardaki kızların arada bir sabahlara kadar kudurup bağrışmasından tepinmesinden çok rahatsız olmam diyorsan yurt kolay tabi, evdeki gibi ev sahibiyle ayrı, aidatla ayrı, faturalarla ayrı uğraşmıyorsun. Hatta çoğu yurtta yemek falan da oluyor. Ama dediğim gibi, hem tek kalacak hem de yemekli olacaksa o zaman acayip tuzlu oluyor yurt parası. Tek bir göz odaya istedikleri para bundan neredeyse 7 sene önce 750 liraydı. Şimdi tahayyül edemiyorum. Tabi yurttan yurda çok değişir. ben ilk seneden sonra koşa koşa eve çıktım bir arkadaşımla. Keşke ilk seneden çıksaymışım dedim. O da kolay ya da ucuz değil tabi ama yurtla yan yana koyunca arada büyük fark var konfor bakımından. Ama o evde o rahatlıkta yaşamanın tadı paha biçilmez. Ev hanımlığını o evde öğrendim ben =) ilk yemeklerimi o evde yaptım, çamaşır makinesini ilk kez orada çalıştırdım. İlk kez ev çekip çekiştirmenin ne olduğunu, faturaları takip etmezsek mum ışığında oturmanın ne fena olduğunu, sorumluluk almayı öğrendik. Eğer gücün yetiyorsa eve çık, ama kalabalık evlere çıkma. Maksimum 2 kişi olun evde. Çünkü evdeki kişi sayısı arttıkça düzen kurmak da o kadar zorlaşır. Çok yazdım, hadi iyi geceler..
