unutma günlüğüm

1 hafta içinde iletişime geçtiyse siz 3 haftadır mı çözüm sürecindesiniz yani? uzunmuş biraz. ben yeni oldu sanmıştım:110:

hata bende. soğuduğunu direkt cümle olarak söylemedi ama çok barizdi. elimden geleni yaptım, daha fazla ne yapabilirim bilmiyorum.

ilk başta olayın ciddiyetinde değilim, yüz yüze konuşmaya karar vermiştik ama bir anda planı iptal edip bana birkaç gün konuşmayalım dedi. ben de tamam dedim. o süre boyunca hiç özür bile dilemedim, görüştüğümüzde dilerim zaten diye.

3-4 gün ondan tek bir ses bile çıkmayınca ben aradım, neler oluyor diye. günlerdir ayrılmayı düşündüğünü vs anlattı. hatta “ayrıldım, bitti” dedi. ben o zaman tutuştum. telefonda dilimden döndüğünce kendimi anlatıp özürler diledim, hissettiğim şeyleri anlattım, bir daha olmayacağıyla ilgili şeyleri söyleyip ikna olabilmesi için geçmişten örnekler verdim, işte burda yazdığım şeyleri söyledim; ayrılma yeter toparlayamayız yoksa, bir 10 gün hiç konuşmasak da olur. vs vs. bir ton laf yani. ikna oldu, peki dedi.

ertesi gün yüz yüze geldik ama suratıma bakmadı, konuşmaya vaktimiz olmadı onun yüzünden. sinirli zaten diye takılmadım.

ertesi gün yani dün yine görüştük. yine yüzüme bakmıyor falan. sorunu konuşmaya fırsat vermedi. önce bi “hala ayrılmak istiyorum ama ayrılmayacağım, denedik yapamıyoruz çünkü” dedi. en son dedi ki “sen benim hiçbir şeyime karışamazsın, önceden aldığımız hiçbir ilişki kuralına kararına uymam. istediğimi yaparım. ben seninle barışmadım ki, şu an ayrıyız gayet, sadece ilerde barışırsak diye konuşuyorum”. böylece bitirdi.

bugün yine aradım. açmadı. mesaj attım, dönmedi falan. “yapacağın hiçbir şey yok. bitti” yazdı sadece.

ben ne yapabilirim bilmiyorum

3 haftadır çözüm sürecinde değildik, cuma gününden beri bu süreçteydik. Öncesindeki iki hafta, 2-3 günlük aralar şeklinde "seni çok özlüyorum, ruyamda seni gördüm, nasılsın" tarzındaydı.

Aslında benimki gibi o da ayrılırken "Tekrar bir araya geleceğiz" demiş sana. Bu sinyal verildiyse, er ya da geç o adımı atacak demektir.

İnsanın içi "yeter artık ne bu böyle, ayrılık sakız oldu resmen. Bu son" dese de, bir mesaja-bir pişmanlık cümlesine tav oluyor inan ki.

Umarım sen kararlılıkla "bu son" diyebilirsin de, ben de senden feyz alabilirim :)
 
3 haftadır çözüm sürecinde değildik, cuma gününden beri bu süreçteydik. Öncesindeki iki hafta, 2-3 günlük aralar şeklinde "seni çok özlüyorum, ruyamda seni gördüm, nasılsın" tarzındaydı.

Aslında benimki gibi o da ayrılırken "Tekrar bir araya geleceğiz" demiş sana. Bu sinyal verildiyse, er ya da geç o adımı atacak demektir.

İnsanın içi "yeter artık ne bu böyle, ayrılık sakız oldu resmen. Bu son" dese de, bir mesaja-bir pişmanlık cümlesine tav oluyor inan ki.

Umarım sen kararlılıkla "bu son" diyebilirsin de, ben de senden feyz alabilirim :)
öyle, bir ilişkide ne yaşanırsa yaşanırsın “bundan sonrası olmaz!” denene kadar ayrılık olmamalı. hatalı benim evet ama hatamın üzerine benimle bir konuşmadan aldı bu ayrılık kararını, orda çok kırgınım ve hiç hak vermiyorum mesela.

benim son sözüm “sakın bana yine birkaç ay sonra dönme, bunu şahsıma hakaret sayarım”dı. bu sene ilk barıştığımızda da “bir daha ayrılırsan dönüşü yok” diyerek barışmıştım.

kolay bir süreç yaşamıyoruz, şurda bir iki güne hatasını anlayarak özrüyle gelirse kapım sonuna kadar açık. ama tutup da 1 ay bekleyemem. samimi söylüyorum, bence o da dönmez kendine engel olur. hem ayrılık sebebinden dolayı hem de bunun 1 milyonuncu ayrılışımız olmasından dolayı.
 
öyle, bir ilişkide ne yaşanırsa yaşanırsın “bundan sonrası olmaz!” denene kadar ayrılık olmamalı. hatalı benim evet ama hatamın üzerine benimle bir konuşmadan aldı bu ayrılık kararını, orda çok kırgınım ve hiç hak vermiyorum mesela.

benim son sözüm “sakın bana yine birkaç ay sonra dönme, bunu şahsıma hakaret sayarım”dı. bu sene ilk barıştığımızda da “bir daha ayrılırsan dönüşü yok” diyerek barışmıştım.

kolay bir süreç yaşamıyoruz, şurda bir iki güne hatasını anlayarak özrüyle gelirse kapım sonuna kadar açık. ama tutup da 1 ay bekleyemem. samimi söylüyorum, bence o da dönmez kendine engel olur. hem ayrılık sebebinden dolayı hem de bunun 1 milyonuncu ayrılışımız olmasından dolayı.

Biliyor musun ben de ona telefonda kavga kıyamet "sakkkın bana dönme, yeter bu son" dedim. Ama bu düsünceler gün gectikce azalıyor benim açımdan. Yoklugu agır basınca mantıgım firar ediyor.

Gercektem iyi bir insansa, umarım bir an önce hatasını anlar ve sana geri döner.
 
antonie hatırladığım kadariyla onun ilgisiz oluşundan ve merhametsizliginden dert yanıyor kendin ayrılmalıyım diyordun.
Nasil bir olay yaşandı da bu durum senin aleyhine döndü?
 
antonie hatırladığım kadariyla onun ilgisiz oluşundan ve merhametsizliginden dert yanıyor kendin ayrılmalıyım diyordun.
Nasil bir olay yaşandı da bu durum senin aleyhine döndü?
merhaba cansın
bahsettiğim ilgisizlik merhametsizlik olayı senin de hatırlayacağın üzere ben hastayken ilgilenip umursamamasıyla ilgiydi. bu konuyla ilgili daha önceden mimliydi ama orda da yarım saat kendine engel olup sonra hemen ilgilendiği için affetmiştim yine de mimliydi, bunların haricinde ilgisiz bir insan vs değildi

neyse ben dediğim gibi bu olaydan sonra “azıcık tartıştık diye nasıl benim sağlığımı umursamayabilir?!” diye şoka girmiştim. benim hasta oluşum benim o hep bahsettiğim büyük hatayı yapışımdan sonra onun “birkaç gün konuşmayalım” dediği vakitteydi.

hastalığım geçip ondan da ses seda çıkmayınca ben aradım işte. aldığım cevap şu oldu “sen ne yaptığının farkında mısın? ben kaç gündür senden ayrılsam mı diye düşünüyorum kaç gündür, benden ne en ufak bir özür diledin ne hatanı kabul eden tek bir şey söyledin ne iki saniye alttan alttın. benim kafamda sadece ayrılık var ve sen kusunca beni arayıp seninle ilgilenmemi bekliyorsun”

bu konuşmanın sonunda da ayrıldı zaten

zaten bu konuşma bende bi şeylerin dank edişi, “oha çok kırmışım ben ne yaptım kendi şımarıklığımın içine çok düşmüşüm de bi özür bile dilememişim” dediğim an oldu

ben ondan ayrılsam bile o bana böyle bir aramayla, mesajla gelse açar ilgilenir neyin var derim. çünkü onun için endişelenirim, sağlığını merak ederim. ki yaptım da.

ama onun bana yapmamasını da anladım bi nebze. en azından mantığını anladım.
çünkü o zamanlar “altı üstü aramız bozuk, yuh ama!” diye düşünürken şimdi “ben o ara ayrılınabilecek kadar büyük bir hata yapmışım ve bu konuyla ilgili tek kelime etmemişim” diye düşünüyorum

ben konu açarken olayı size de “tartıştık, ne olduğu önemli değil” diye küçük aksettirmiştim, ama mesele onun için o kadar basit değilmiş, ben farkında olmamama rağmen o günlerdir ayrılık hesabı yapıyormuş
bu yaptığını, hissettiğini anlayabiliyorum

buna da bir ton sitem ettim, ne düşündüğünü bana hiç söyleyip beni uyandırmadın dedim, o ayrı
 
instagrama arkadaşlarının koyduğu hikayeleri izledim.

hepsi de sadece benimkini çekmiş. sağolsun ortamın gözbebeği olmuş. içkiler bilmem neler. şarkılar söylüyor. espriler yapıyor. hepsini güldürüyor falan.

ben onun kızlarla birlikte kalmasını istemiyordum, o yüzden kalmıyordu. şimdi gördüm işte o nefret ettiğim kızların evindeki hallerini.

ayda yılda bi kalsa tamam da resmen birlikte yaşıyormuşçasına kalıyor. geçen hafta da 3 gün ordaydı. bu hafta da artık bi 3-4 yapar.

ne hissettiğimi bi ben bilirim. videoları izleyince bana gelen ateş. arkadaşlarıma ne hissettiğimi çaktırmamak için 5 dkda bir “karnım çok ağrıyor” diye tuvalete koşuşum.

ayrıldı ya, yine, iyi güzel. tutup da yine dönerse artık bana hakaret. umarım hiç dönmez.
 
sabah gözümü açtığımda ilk düşündüğüm şeyin “aa biz ayrılmıştık dimi?” olduğu günler geri geldi.

dün gece gördüğüm şeyler beni o kadar mahvetti ki… bakmayacağım. stalk yok. yazın başarmıştım bunu, haftada 1 gün falan bakıyordum. yine aynı şeyi yapabilirim, kendime güveniyorum. haftaya cumartesiye kadar bakmayacağım.

“suç bendeydi, ben hata ettim” diye üzülmüyorum artık. ayrılmasaydı. bi şans verseydi. evli olsaydık mesela her olayda boşanma dilekçesi mi verecekti? bu iş böyle gitmez.

ben kızlarla aynı evde kalmasını istemiyordum ya, ayrılıp anında oraya koşuyor işte. hayatını yaşıyor. bana ben hiç sarhoş olmuyorum diye mavallar okurdu ama belli, sarhoş olmuş. ortamın şaka espri kaynağı. hiç de üzgün de görünmüyor. napayım, benimle 2,5 ay geçirip onlarla kalamayınca çok özlemiş zaar. sorun olunca anında ayrılıp oraya koşuyor.

bana dönerse gram şaşırmam, 150 kere oldu yine olacak bu. öyle hissediyorum. belki 3 ay sonra belki 5 ay. gelse de bi “çocuk oyuncağı mı sandın sen bunu?!” diye başlayıp içimi döksem.

ya da hiç dönmesin de, şu an kendime güvenmiyorum çünkü barışabilirim, barışma şansımız hiç olmasın.
 
sabah gözümü açtığımda ilk düşündüğüm şeyin “aa biz ayrılmıştık dimi?” olduğu günler geri geldi.

dün gece gördüğüm şeyler beni o kadar mahvetti ki… bakmayacağım. stalk yok. yazın başarmıştım bunu, haftada 1 gün falan bakıyordum. yine aynı şeyi yapabilirim, kendime güveniyorum. haftaya cumartesiye kadar bakmayacağım.

“suç bendeydi, ben hata ettim” diye üzülmüyorum artık. ayrılmasaydı. bi şans verseydi. evli olsaydık mesela her olayda boşanma dilekçesi mi verecekti? bu iş böyle gitmez.

ben kızlarla aynı evde kalmasını istemiyordum ya, ayrılıp anında oraya koşuyor işte. hayatını yaşıyor. bana ben hiç sarhoş olmuyorum diye mavallar okurdu ama belli, sarhoş olmuş. ortamın şaka espri kaynağı. hiç de üzgün de görünmüyor. napayım, benimle 2,5 ay geçirip onlarla kalamayınca çok özlemiş zaar. sorun olunca anında ayrılıp oraya koşuyor.

bana dönerse gram şaşırmam, 150 kere oldu yine olacak bu. öyle hissediyorum. belki 3 ay sonra belki 5 ay. gelse de bi “çocuk oyuncağı mı sandın sen bunu?!” diye başlayıp içimi döksem.

ya da hiç dönmesin de, şu an kendime güvenmiyorum çünkü barışabilirim, barışma şansımız hiç olmasın.

Sen bu öküzcanı bir 150 kez daha affedersin gibi geldi.
Evlenme bari aman diyeyim..:(
 
Sen bu öküzcanı bir 150 kez daha affedersin gibi geldi.
Evlenme bari aman diyeyim..:KK43:
bana da öyle geliyor.

ya kendime o kadar kızıyorum ki.
bu adam yüzünden hayatım iğrenç geçerse bunun tek suçlusu benim. kimse değil.

umarım bu döngü bu sefer kırılır.
bi şekilde kırılsın işte.
o dönmesin, dönerse de ben affetmeyeyim falan filan.

bugün yine instastory midir ne halttır, orda bi şeyler gördüm.
hem de ne şeyler.
stalk yapmama kararımı bozdum. bundan sonra bol bol stalk yapıcam.
iğrenç hissediyorum, uykularım kaçıyor ama güzelce soğuyorum aynı zamanda.
 
bana da öyle geliyor.

ya kendime o kadar kızıyorum ki.
bu adam yüzünden hayatım iğrenç geçerse bunun tek suçlusu benim. kimse değil.

umarım bu döngü bu sefer kırılır.
bi şekilde kırılsın işte.
o dönmesin, dönerse de ben affetmeyeyim falan filan.

bugün yine instastory midir ne halttır, orda bi şeyler gördüm.
hem de ne şeyler.
stalk yapmama kararımı bozdum. bundan sonra bol bol stalk yapıcam.
iğrenç hissediyorum, uykularım kaçıyor ama güzelce soğuyorum aynı zamanda.

Hayırlısı olsun.
Dilerim kendin için en sağlıklı kararı alırsın..
 
ben çok boşum, problemim o
yazın her anım her saniyem dolu doluydu, nasıl olduğunu anlamadan geçiyordu vakit resmen

şimdi boşluktan ölüyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yok
doğru düzgün arkadaşım da yok resmen

keşke bir anda bir şeyler gelişse ve kendimi hiç beklemediğim tatlı bir yoğunluğun içinde bulsam
 
ben çok boşum, problemim o
yazın her anım her saniyem dolu doluydu, nasıl olduğunu anlamadan geçiyordu vakit resmen

şimdi boşluktan ölüyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yok
doğru düzgün arkadaşım da yok resmen

keşke bir anda bir şeyler gelişse ve kendimi hiç beklemediğim tatlı bir yoğunluğun içinde bulsam
antonie antonie merhaba konunu severek takip ediyorum. Çok da mutlu olmanı umut ediyorum. Son mesajında çok boş olduğunu yazmışsın. Günlerin nasıl geçiyor, neden boşsun merak ettim. ( ben de bu konudan yakınan biri olarak soruyorum.)
 
antonie antonie merhaba konunu severek takip ediyorum. Çok da mutlu olmanı umut ediyorum. Son mesajında çok boş olduğunu yazmışsın. Günlerin nasıl geçiyor, neden boşsun merak ettim. ( ben de bu konudan yakınan biri olarak soruyorum.)
yaa teşekkür ederiim, umarım hepimiz çok mutlu oluruz :)
zaten bu konuyu başta kendi kendime iç dökmek için yazdım ama sonrasında bir sürü mesaj, yorum vs aldım. o yüzden güncellemeyi kendime bir borç bildim :KK70: barışınca da ayrılınca da gelip yazmam gerekiyormuş gibi hissediyorum :)

çok boşum çünkü benim okulum çok boş. aslında her gün dersim var istersem günde 6 saatimi okulla doldurabilirim

ama ben fakülteye başladığımdan beri derslere gitmiyorum zaten, benim okulum böyle, çoğu kişi katılmıyor

eski sevgilim de benim okulumdandı ve biz haftanın ortalama 4 günü beraberdik
elbet yapacak bir şey bulurduk. tiyatro, sinema, gezme tozma, kitap okuma, boş oturma, birlikte ders çalışma

geri kalan günlerde de zaten arkadaşlarımla görüşüyordum

ama şimdi düşünsene sevgilimden ayrılınca haftamın kafadan 4 günü boşa çıktı
bir sürü tiyatro biletim var, ayrılmadan önce ikili ikili almıştım hep ama benimle gelecek insan bulamıyorum
tek gitmek de bi yerden sonra bayıyor

arkadaş sayım da az zaten
en yakın arkadaşım yoğun bir okulda okuduğu için her istediğimde onunla buluşamıyorum

ne bi hobim ne bi kursum var resmen boş boş ot gibi yaşıyorum
ders yok okul yok bi şey yok

vaktimin çoğu sıkılarak geçiyor maalesef

neyse ki yakın zamanda finaller başlayacak da ders çalışmakla meşgul olacağım

bir ara dil kursuna başlayacaktık erkek arkadaşımla
ingilizce değil de yeni bir dil öğrenmek için. o zaten başlamıştı, birlikte gidelim birlikte öğrenelim sen bana yetişirsin diyip beni de itekliyordu

şimdi onsuz başlar mıyım hiç bilmiyorum
 
Son düzenleme:
yaa teşekkür ederiim, umarım hepimiz çok mutlu oluruz :)
zaten bu konuyu başta kendi kendime iç dökmek için yazdım ama sonrasında bir sürü mesaj, yorum vs aldım. o yüzden güncellemeyi kendime bir borç bildim :KK70: barışınca da ayrılınca da gelip yazmam gerekiyormuş gibi hissediyorum :)

çok boşum çünkü benim okulum çok boş. aslında her gün dersim var istersem günde 6 saatimi okulla doldurabilirim

ama ben fakülteye başladığımdan beri derslere gitmiyorum zaten, benim okulum böyle, çoğu kişi katılmıyor

eski sevgilim de benim okulumdandı ve biz haftanın ortalama 4 günü beraberdik
elbet yapacak bir şey bulurduk. tiyatro, sinema, gezme tozma, kitap okuma, boş oturma, birlikte ders çalışma

geri kalan günlerde de zaten arkadaşlarımla görüşüyordum

ama şimdi düşünsene sevgilimden ayrılınca haftamın kafadan 4 günü boşa çıktı
bir sürü tiyatro biletim var, ayrılmadan önce ikili ikili almıştım hep ama benimle gelecek insan bulamıyorum
tek gitmek de bi yerden sonra bayıyor

arkadaş sayım da az zaten
en yakın arkadaşım yoğun bir okulda okuduğu için her istediğimde onunla buluşamıyorum

ne bi hobim ne bi kursum var resmen boş boş ot gibi yaşıyorum
ders yok okul yok bi şey yok

vaktimin çoğu sıkılarak geçiyor maalesef

neyse ki yakın zamanda finaller başlayacak da ders çalışmakla meşgul olacağım

bir ara dil kursuna başlayacaktık erkek arkadaşımla
ingilizce değil de yeni bir dil öğrenmek için. o zaten başlamıştı, birlikte gidelim birlikte öğrenelim sen bana yetişirsin diyip beni de itekliyordu

şimdi onsuz başlar mıyım hiç bilmiyorum
Gelip yazman lazım zaten yoksa meraktsn çatlarız ( en azından kendim için konuşuyorum) Antonie, eğer aynı şehirde yaşıyor olsaydık o tiyatrolara senle gitmek isterdim bunu içimden geldiği için söyledim. Benim de arkadaşım hiç yok mezun olacağım haftada bir okula gidiyordum şimdi o da olmayacak.
Hala mezun olmaman konusu ile ilgili bence çok şanslısın. Sanırsam istanbul'da okuyorsun etkinlik dolu bir şehir bütün büyük firmalar orda. Hazır okulun da rahatken ben senin yerinde olsam staj ilanlarına bakardım. Ben mezun olacağım ve mezuna staj imkanı tanımıyorlar pek malesef. Bölümüne uygun bir alanda staj yapabilirsin düşünürsen çünkü bir sürü ilan görüyorum. Ikinci yabancı dil konusunu da aksatma bence mutlaka git çok zevkli oluyor yeni bir dil öğrenmesi.
 
Gelip yazman lazım zaten yoksa meraktsn çatlarız ( en azından kendim için konuşuyorum) Antonie, eğer aynı şehirde yaşıyor olsaydık o tiyatrolara senle gitmek isterdim bunu içimden geldiği için söyledim. Benim de arkadaşım hiç yok mezun olacağım haftada bir okula gidiyordum şimdi o da olmayacak.
Hala mezun olmaman konusu ile ilgili bence çok şanslısın. Sanırsam istanbul'da okuyorsun etkinlik dolu bir şehir bütün büyük firmalar orda. Hazır okulun da rahatken ben senin yerinde olsam staj ilanlarına bakardım. Ben mezun olacağım ve mezuna staj imkanı tanımıyorlar pek malesef. Bölümüne uygun bir alanda staj yapabilirsin düşünürsen çünkü bir sürü ilan görüyorum. Ikinci yabancı dil konusunu da aksatma bence mutlaka git çok zevkli oluyor yeni bir dil öğrenmesi.
staj ayarlamaya çalışıyorum yaz için yurt dışında, ama çok geç kaldım.

henüz ayrılmamışken erkek arkadaşımla birlikte gitmek için bir sürü mail attım. hayallere bakar mısın? başka bir ülkede 1-1,5 ay birlikte yaşayacaktık :) bir yerden kabul aldık, öyle olunca başka yerlere mail atmayı bıraktık. sonra adam yan çizdi, bir anda cevap vermeyi keserek bizim işi iptal etti.

ha oldu ha olacak, bugün yarın mail atar, az daha bekleyelim dur başka yerlere de atalım, şimdi değil önce film izleyelim sonra atarız derken başka bir yer de ayarlayamadım

aralık ayının sonu bu işler için çok çok geç… çoğu yer dolmuş oluyor ama şu aea bi sınavım var, o geçsin, her yere mail atıp şansımı deneyeceğim…

bir de düşünüyorum da, benim staj ayarlama şansım erkek arkadaşıma göre daha yüksekti. ben tek başıma ayarlayabilirsem giderim dedim diye “gitme. bensiz yapmanı istemiyorum. daha önce ayrıldık diye bana güvenmeyip kendini korumaya çalışıyorsun. çalışma. ayrılmayacağız. güven bana artık. kendini bırak” demişti. sonra ilk yaptığım ciddi yanlışta benimle bir kere oturup konuşmadan, tek bir şans vermeden çekip gitti.

ne sözler verip tutmadan gitti yahu. hani biz aramızdaki problemi çözmeye çalışsak ama çözemesek, ayrılsak anlayacağım. denedik olmadı diye. ama böylesi ne iş?
 
selam günlük naber? ben biraz karışık.

dün ayrılıktan beri ilk defa okulda karşılaştık. zaten okul bitiyor. bundan sonra onunla karşılaşabileceğim gün sayısı 2, en maksimum 3.

dün elbise giyip gittim. ve bu çocuk beni 2,5 senedir ilk kez elbiseyle gördü. kısa bir elbise. öyle ki montum daha uzun

beni görürse bakacağını biliyordum. değişik, alışmadığı bir durum çünkü. şaşıracak. “ulan 2,5 senedir hiç etek elbise giymeyen kıza ne oldu şimdi?” diyecek. kıskanacak. beni hala %100 unutamadıysa kıskanacağına, kıskandığına bal gibi eminim. böyle birisi çünkü. ben hep bol pantolon giyerim mesela, bir iki defa dar giydim, suratı düştü. “giyme” diyemedi, “şey acaba bunu çok giymesen mi:(“ diye karıştı. bu elbiseye de yine giyme diyemezdi, dedirtmezdim ama “antonie çok kısa bu yav” derdi, hafiften müdahale etme çabasına girerdi, tanıyorum.

görünce baktı. ben bakmamaya çalıştım. ya da onun göremeyeceği yerlerde durmaya çalıştım. ama bir ara sanki bir arkadaş grubuymuşçasına yakın durmak zorunda kaldık. suratsız bi şekilde kaçamak kaçamak baktı. göz göze gelmedik. ama ikimiz de birbirimize baktığımızın farkındaydık.

çok garip hissettim. öyle hem karşılıklı, hem de el gibi. tek kelime etmeden.

sınavdan çıktık mesela. onun verdiği komik, yanlış cevapları, sınavının nasıl geçtiğini başka bi kız anlattı bana.

çıkınca telefonda konuştu. kim bilir kime sınavının nasıl geçtiğini anlattı.

bu bizim için önemli bir sınavdı. o yüzden bu telefonda konuşmalar, kritik yapmalar vs. yoksa klasik vize final olsa o kadar takılmam ama.

böyle bir sınavda benim hiçbir şeyden haberim yok. ne yaptı ne etti bilmiyorum. milletten duyuyorum bi şeyler anca. nasıl bu kadar uzak durabiliriz? nasıl bu kadar uzaklaşabiliriz?

aslında ilk gördüğümde “eskisi kadar sevmiyorum lan galiba” diye düşündüm. sonra dün bütün gün uyuyunca bunu düşünmeye pek vaktim olmadı :) ama bu sabahtan beri o iş öyle değilmiş diye düşünüyorum.

garip garip işler işte günlük.
bu hislerim çok daha önce bitebilirdi ama ben bir daha ayrılmayacağımıza güvenerek tekrar tekrar bunları yaşamayı tercih ettim.
benim suçum.
ama gerçekten neden ayrıldığımızı anlamıyorum.
minnoş minnoş geçinip gidiyorduk. tartıştık mı hemen çözüyorduk. işleri büyütmüyorduk.
ben bi hata yaptım. evet büyük bi hata yaptım. ama iş neden ayrılığı geldi? önce bunu bi çözmeyi deneyip çözemezsek ayrılsaydık daha iyi olmaz mıydı?

keşke böyle sırtımı yaslayabileceğim, ayrılmayacağımıza emin olacağım bi ilişki olsaydı.
ilk 2 ay “beni yine bırakır” düşüncesiyle kendimi öne alarak yaşadıktan sonra onun “antonie, bana güven artık, kendini korumaya çalışma, lütfen” demesi ve benim kendimi bırakmam… ve bunun üzerinden 1 ay geçmeden yine gitmesi… gerçekten ayıp ya. madem öyle neden bu sözü diyerek beni ikna ediyorsun ki?

kendime o kadar o kadar güvenmiyorum ki umarım hiç dönmez bana. çünkü dönerse ben bu yazdıklarımı ona da söylerim, bana böyle diyip 1 aya kalmadan gitmesini hatırlatırım, eylülde barışırken sürekli terk ediyorsun güvenmiyorum sana dedim diye yaptığı savunmaları, ikna çabalarını hatırlatırım… yine derim ben sana güvenmiyorum, 2 ay sonra çekip gideceksin hayatını yaşayıp döneceksin yine diye. sonra işte yine bi şeyler der, 1 hafta boyunca her akşam arar mesaj atar, o da burdaysa buluşmak için ısrar eder bilmem ne. 1 hafta kızar eder sonra ben yine kabul ederim. sonra 2 ay sonra gelir burda yine ağlarım.

o yüzden allahım lütfen hiç dönmesin. çok kızıyorum ama ben kendimde gerekli gücü göremiyorum
 
Kavga etmek de -her ne kadar yanlis olsa da- bir iletisim sekli, demek baglarinizi koparamadiniz.
 
nasılsın günlükçüğüm?
ağlayarak girilen bir yeni yıldan hayır gelir mi?
lütfen gelsin çünkü…
 
Back
X