Ben de Üniversite okuduğum dönem oda arkadaşımla şöyle bir olayımız oldu;
İkimiz de aynı şehirden kıbrısa gidecektik. Yurdun vesilesiyle arkadaşla okul açılmadan 1 ay önce yaşadığımız şehirde tanıştık. Odada mutfağımız vardı. Aileler bir araya geldi, elektrikli ocak, tost makinesi, çaycı ortak alınsın dendi. Masraf neyse bölüşüldü, sadece fön makinesini sen ekstra alma bende var demişti. Bardak çatal tabak ıvır zıvır vs 4er tane ben aldım para da istemedim saf ben.
Bu arkadaş ben ders çalışırken gelir duşa girer, son ses müzik açardı banyoda. Katlanamıyordum ama dayandım bir süre. Saçlarımız ikimizin de çok dökülüyordu ve ben odaya bir fırça kürek, vileda falan alalım dedim "tamam sen al, sonra ödeşiriz bölüşürüz" dedi. Neyse dedim çünküm pisliğe katlanamıyordum. Baktım temizliği bulaşığı da bana yıkmaya başladı, sadece kendi bulaşığımı yıkamaya, kendi yatağımın etrafını temizleme başladım. Ama onun yatağının tarafı saçla dolu olduğu için odada bir fön açsa onun yatağının altındakiler direk benim tarafı geri kirletiyordu.
Uyardım güzellikle, tamam dedi salladı. Odaya internet bağlatmak istedim, sen de kullanacaksan eğer ortak ödeyelim dedim tamam dedi ama sonradan üstüme yıkmaya başladı. Sonra öderim sonra öderim vs.
Hadi bir pazar kahvaltısı yapalım beraber der, market alışverişini üstüme atardı sonra bölüşürüz diyerek.
Dışarıda yemek pahalı olduğu için kendime genellikle odada yemek yapardım ve gelip yemeğime ortak olurdu bedavadan. Sonra öderim dediği şeyler de birikiyordu devamlı.
Özellikle odanın başına kadar erkek arkadaşı gelip odaya çat diye girince bende şarteller biraz attı. "Burası benim de odam, dingonun ahırı değil, giyiniyor olabilirdim o arkadaşına söyle bir daha mümkünse odaya kadar çıkmasın bekleyecekse aşağıda beklesin seni dedim.
Özellikle ben ne zaman ders çalışsam müzik eşliğinde ve şarkı söylerek duş alması artık sabrımı taşırmak üzereydi ama sesimi çıkaramıyordum neymiş korkuyormuş müzik olmazsa. En sonunda kendime işkence ettiğimi fark ettim.
Fönün kablosunu ne biçim sarmışsın demesiyle hışımla odadan çıkıp kendime bir fön aldım akşam 9 da.
Odaya gelince "bundan sonra ortak ödenmiş eşyalar hariç diğer tabaktır bardaktır el koyuyorum yarından itibaren başının çaresine bak, kendi fön makinemi de aldım, 1 hafta içinde oda değiştireceğim. Elektronik cihazları bırakmak istemiyorsan bana olan borcunla beraber benim payımı ver, ağzımızın tadı daha fazla kaçmadan yolları ayıralım. Sen beni saf sandın ama ben aslında sadece sana tölerans tanıdım sen suistimal ettin iyi niyetimi. Benim de sabrım bir yere kadar. Sen öğrenciysen ben de öğrenciyim ailem yemiyor içmiyor bana yolluyor ben de seni beslemek için gelmedim" diyerek feci şekilde patladım. Kız neye uğradığını şaşırdı. Arkamdan eline vur ekmeğini al saf bir kız derken gördüğü tepki karşısında gıkını çıkaramadı.
Valla ben bile kendime inanamamıştım.
Ama o patlama anı sonrası öyle büyük bir rahatlama oldu ki anlatamam. Hoş, yanında boş yer olan kişiler hakkım olmasına rağmen beni istemediler. Eh iki kişilik odayı tek kullanıyorlar. Kim isterdi ki? Zorla hakkım diyerek girsem aynı anlaşmazlıklar yine olacaktı. Tek kişilik oda için 2 katı isteniyordu ailemin gücü yetmedi. İdare et dediler ve çok çabaladım ama o rahatsız ortamda derslerime hiç odaklanamadım kaldım sınıfta. Yarı bursum yandı, bıraktım geldim....