Uyutmayan derdim

Herkesin yaşadığı kötü olaylar var sadece siz değilsiniz bunları yasayan. Affedip bosvermezseniz hayatınızı tüketeceksiniz.
 
Affetmek çok zor bence bu saatten sonra onca yaşanandan sonra.
Bundan sonra sadece kendi ailenizi düşünün ve mutlu olmaya çalışın. Yaşadıklarımız iyi kötü bizim için tecrübe oluyor. Kendi yaşayamadıklarını çocuğunla yaşabilirsin evet bazı konularda eksik olarak büyümüş olabilirsin. Geçmişi düşünme diyemeyeceğim çünkü illaki karşına çıkacak, aklına gelecek ama bunları artık tersine çevirerek kendi ailenle yaşa.

Anne ve babana yapabileceğin tek şey mesafe koymak sanırım. Arıyorlar mı açma yada aç kısa tut kapat, gerekirse görüşme. Görüştüğünüzde de çocuğunla ilgilen onlarla yada başka ne biliyim bir şeylerle. Bu saatten sonra hesap sorsan da bir önemi var mı kabul etseler bile hiç sanmıyorum) ne değişecek o giden günler zamanlar geri gelmeyecek o yüzden hiç karıştırma ve sadece önüne bak. Bir de sen soğuk davranıp, mesafe koyduğunda da seni suçlayabilirler biz ne yaptık ki diye boşver duymamazlıktan gel, hiç aldırış etme, düşünme bile bırak onlar kendileri düşünsün. Ne ekersen onu biçersin sonuçta. Siz kendinizi tüketeceğinize bırakın onlar tükensin.

Çocuğunla geçirdiğin geçireceğin zamanları düşün. Evin ayrı yuvan ayrı. Umarım zamanla, sevgiyle, mutlulukla güçlenip bu günlerin üstesinden gelirsin. Hayat tahmin ettiğimiz kadar uzun değil hepimizin hayatında kötü anılar var geçmişe takılırsak geleceği güzel günleri göremeyiz.
 
Sevgili arkadaşlar, bu saat oldu gözüme uyku girmedi, anlatıp akıl almak istiyorum.
Baba: küçüklükten beri acımasızca döven, sadece 15+15 i bilemedim diye 8 yaşımda iken sırtımda süpürge sopası kıran, 21 yaşında üniversite öğrensicisi iken annemi aldattı diye yüzüne bakmadığım için kafamı duvarlara vurup yüzümü gözümü morartan, annemi bizim yanımızda döven, parası olduğu halde ödemeyip yurttan yaka paça atılmama sebep olan bir adam. (dahası var ama kısa keseyim)

Anne:koca koca diye ölüp biten, çocuklarına geberin diyip aynısı kocasına söylediğimde "ağzın tutulsun" diyen, hayatımda birkez bile saçımı okşadığını hatırlamadığım, yüzümü sık yıkadığım için, saçımı istediği gibi yapmadığım için, ev işlerindeki yardımımı beğenmediği için, fazla güldüğüm için, somurttuğum için, yemeğin soğanını az koyduğum için vs vs bahane bulup süreli rencide eden hakaret eden bir kadın.

Çocukluk ve gençliğim psikolojik ve fiziksel şiddetle geçtiği halde bunları ima bile etsem asi, nankör, katı kalpli ilan edildim hep.
Gelelim bugün e, evli bir çocuğu olan bir kadınım. Şuan hayatım yolunda olsada onları asla affedemiyorum, hatalarını kabul etmek yerine, beni satmadıkları, tecavüz etmedikleri, ve okuttukları için şükretmem gerekirmiş gibi bir tavırdalar. Beni güya arayıp soruyorlar hergün ama bu bana işkence gibi, çünkü ben sevgi, şefkat, ilgiye şuan muhtaç değilim. Zamanında vereceklerdi. Günlük hayatta pamuk gibi mutlu ve sakinim, ama onlarla iletişim kurar kurmaz modum düşüyor ve hep eskiye gidiyorum. Tedavi falanda fayda etmedi maalesef. Sadece görmek istemiyorum onları, artık biryerde patlayıp tek tek sayasım var yaptıkları herşeyi ve aramayın beni diyesim...
Uykulu yazdığım için karışık olabilir kusura bakmayın. Sizler ne önerirsiniz?
anne babadır atılmaz diyeceğim ama sizin anne babanız değişikmiş , hayret ettim nasıl böyle olunabiliyor diye , bence tek yapmanız gereken onlara gidip gelmemek, aradıkları zaman huzursuzluk çıkmasın diye konuşmak ve kapatmak , ve eşinize geçmişte yaşadıklarınızı anlatmayın bence, çocuğunuza da tabiki, kötü şeyler yaşamışsınız, Allah a havale edin, geçmiş geçmişte kalmıştır, siz eşiniz ve çocuğunuzla hayatınıza devam edin..
 
Affedetmeye çok çabaladım ama hiçbir zaman büyük bir hata yüzünden değil, saçma sebeplerden bunları yaşatıp yaşama sevincimi öldürüp, sürekli kendimi suçlu ve kötü olarak görmeme neden oldukları için affedemiyorum. Hep "suçum neydi, neyi yanlış yaptım" diye geçirilen çocukluğum ve gençliğim yüzünden affedemiyorum.
Affetmeye çalışmayın. Son yıllarda kişisel gelişim okuyanlarda çok var bu affetme saplantısı. İttirecen kaktıracan ama ille de affedecen. Bir de affedememenin stresini yüklemeyin omuzlarınıza. Çünkü affedilecek şeyler değil bunlar. Oysa kendisine tecavüz eden birini affedemediği için psikoloğa gelen bir kadın, affetmek zorunda değilsin dendiğinde iyileşmişti.

Affetmeyin ama durumla barışın. O ailede doğan kız çocuğu ben de olabilirdim, siz olmuşsunuz. Sizin şanssızlığınız ve asla sizin suçunuz değil. Kaldı ki bizler de muhteşem ailelerde büyümedik. Toplumumuz, aile yapısı açısından hastalıklı. Böyle düşünün.

Şu an ne güzel bir aileniz var. Zor şeyler yaşadım, benim suçum değildi ama şimdi mutluyum diye düşünün. Affetmemek değil ama durumla barışmak sizi sürekli öfke duymaktan koruyacak. Enerjinizi öfke duymak yerine kendi çocuğunuza çok mutlu bir anne figürü olmaya harcayın
 
Sevgili arkadaşlar, bu saat oldu gözüme uyku girmedi, anlatıp akıl almak istiyorum.
Baba: küçüklükten beri acımasızca döven, sadece 15+15 i bilemedim diye 8 yaşımda iken sırtımda süpürge sopası kıran, 21 yaşında üniversite öğrensicisi iken annemi aldattı diye yüzüne bakmadığım için kafamı duvarlara vurup yüzümü gözümü morartan, annemi bizim yanımızda döven, parası olduğu halde ödemeyip yurttan yaka paça atılmama sebep olan bir adam. (dahası var ama kısa keseyim)

Anne:koca koca diye ölüp biten, çocuklarına geberin diyip aynısı kocasına söylediğimde "ağzın tutulsun" diyen, hayatımda birkez bile saçımı okşadığını hatırlamadığım, yüzümü sık yıkadığım için, saçımı istediği gibi yapmadığım için, ev işlerindeki yardımımı beğenmediği için, fazla güldüğüm için, somurttuğum için, yemeğin soğanını az koyduğum için vs vs bahane bulup süreli rencide eden hakaret eden bir kadın.

Çocukluk ve gençliğim psikolojik ve fiziksel şiddetle geçtiği halde bunları ima bile etsem asi, nankör, katı kalpli ilan edildim hep.
Gelelim bugün e, evli bir çocuğu olan bir kadınım. Şuan hayatım yolunda olsada onları asla affedemiyorum, hatalarını kabul etmek yerine, beni satmadıkları, tecavüz etmedikleri, ve okuttukları için şükretmem gerekirmiş gibi bir tavırdalar. Beni güya arayıp soruyorlar hergün ama bu bana işkence gibi, çünkü ben sevgi, şefkat, ilgiye şuan muhtaç değilim. Zamanında vereceklerdi. Günlük hayatta pamuk gibi mutlu ve sakinim, ama onlarla iletişim kurar kurmaz modum düşüyor ve hep eskiye gidiyorum. Tedavi falanda fayda etmedi maalesef. Sadece görmek istemiyorum onları, artık biryerde patlayıp tek tek sayasım var yaptıkları herşeyi ve aramayın beni diyesim...
Uykulu yazdığım için karışık olabilir kusura bakmayın. Sizler ne önerirsiniz?
Neden görüsmeye devam ediyorsunuz?
>Tmm annedir babadır,ama size iyi gelmiyorlarsa mesafe koyun en azından.
Eskiden fiziksel varmıs,suan psikolojik siddet devam ediyor.
Görüsmemek en iyisi bi süre.
 
Herkes şanslı doğmuyor maalesef. Yaşadıklarınız sizi eminim çok daha güçlü bir insan yapmıştır. Evladınıza daha iyi bir anne olmanıza vesile olmuştur hatta. Çocukluk travmaları ileride yetişkin olunca özellikle de -anne olunca- daha çok ortaya çıkıyor sanırım. İnsan kendi çocukluğuyla kıyaslıyor. Çocuğunda kendi çocukluğunu görüyor sanırım bir nevi.

Bir de insan kan bağı var diye ailesini sevmek zorunda da değil. Ben de babasız büyüdüm. Bugün babamın ölüm haberini alsam, yan komşumuz ölse daha fazla üzülürüm çünkü bir şey paylaşmadım, aramızda bir bağ oluşmadı. Sizin aileniz de bu yaşa gelmenizde maddi emekleri olmuştur belki (babamın o da yok) manevi bağınızi sıkı bir şekilde devam ettirmek zorunda değilsiniz size iyi gelmiyorlarsa. İnsan ne ekerse onu biçer bu hayatta, yapacak bir şey yok. Vicdanen bu konuda rahat olun.


Sizin artık bir evladınız var, yaşadıklarınız geçmişte kaldı. En büyük şansınız evladınız ve siz ona ileride "iyi ki benim annemsin" dedirtecek musmutlu anılarla dolu bir annelik yapacaksınız. Kendinizi geçmişe kapatarak bugününuzu ve yarininizi kaçırmayın. Biliyorum unutmasi hic kolay değil ama herkesin hayatında acılar var inanın. Allah kimseye geçmişi unutturacak başka acılar vermesin. Yani ben de şimdi çocukluğuma gitsem oturur ağlarız birlikte burda :) hele annemlerin çocukluğunu anlatsam birkaç sezonluk drama çıkar🤭 4 kardeş neler çekmişler ama şimdi esamesi yok, sadece arada biz neler çekmişiz diye anlatıyorlar ibret olsun diye :)

Uykum kaçmıştı konunuzu görünce bana da dert oldu yazmadan çıkmak istemedim😊 inşallah yarınlarınız dününuzdeki tüm kötü hatıraları unutturacak yepyeni güzel anılarla dolsun❤️
Nokta atışı bir tespitiniz olmuş, ve şimdi farkına vardım. Gerçektende hep kendi anneliğim ve hissettiklerimle kıyaslıyorum. Oğluma söylediğim kelimeleri bile doğrusunu seçmek için öyle büyük çaba harcıyorum ki, onu böyle çok severken hep kendimdeki hatayı bulmaya çalışıyorum. En çok buna yıprandım belkide...
 
Neden görüsmeye devam ediyorsunuz?
>Tmm annedir babadır,ama size iyi gelmiyorlarsa mesafe koyun en azından.
Eskiden fiziksel varmıs,suan psikolojik siddet devam ediyor.
Görüsmemek en iyisi bi süre.
Aslında bir nevi buradan "Görüşme artık" önerisini duymaya geldim. Çünkü şuan da faydaları olmadığı gibi hala hiçbirşey beğenmezler. Moral bozarlar, eleştirirler.
 
Artık yalvarıyorum ne olur herkes anne baba olmasın cinsel organı olan herkes anne baba olmak zorunda değil..

Şu yaşanılanlara bakın ya içler acısı kaç yaşına gelmiş unutamıyor, unutulmaz doğurmakla anne baba OLUNMAZ..
 
Affetmeye çalışmayın. Son yıllarda kişisel gelişim okuyanlarda çok var bu affetme saplantısı. İttirecen kaktıracan ama ille de affedecen. Bir de affedememenin stresini yüklemeyin omuzlarınıza. Çünkü affedilecek şeyler değil bunlar. Oysa kendisine tecavüz eden birini affedemediği için psikoloğa gelen bir kadın, affetmek zorunda değilsin dendiğinde iyileşmişti.

Affetmeyin ama durumla barışın. O ailede doğan kız çocuğu ben de olabilirdim, siz olmuşsunuz. Sizin şanssızlığınız ve asla sizin suçunuz değil. Kaldı ki bizler de muhteşem ailelerde büyümedik. Toplumumuz, aile yapısı açısından hastalıklı. Böyle düşünün.

Şu an ne güzel bir aileniz var. Zor şeyler yaşadım, benim suçum değildi ama şimdi mutluyum diye düşünün. Affetmemek değil ama durumla barışmak sizi sürekli öfke duymaktan koruyacak. Enerjinizi öfke duymak yerine kendi çocuğunuza çok mutlu bir anne figürü olmaya harcayın
Şuan tüm ama tüm gücümü kendi ailemi mutlu etmeye ve oğlumu düzgün yetiştirmeye harcıyorum, onları affetmeye zaman ve enerji harcamak bile çok görünüyor zaten gözüme.
Durumla barışmaya çalışırım elbette..
 
Artık yalvarıyorum ne olur herkes anne baba olmasın cinsel organı olan herkes anne baba olmak zorunda değil..

Şu yaşanılanlara bakın ya içler acısı kaç yaşına gelmiş unutamıyor, unutulmaz doğurmakla anne baba OLUNMAZ..
En beni çılgına çeviren de, sırf sevişip bir yumurta ve sperm bağışladılar diye ömrüm boyu haklarını ödeyemeyeceğim varlıklara dönüşmüş görünmeleri ve hürmet duymak zorunda gösterilmem.
 
Iyi de ozur dilememisler ki affetsin kadin. Bence iletisimi sifira indirin modunuzu dusuruyorlarsa. Onlara ne borcunuz var ki?
Hiçbir borcum yok. Aksine zamanında çalışıp ekonomik destek olmuşluğum var, ona bile teşekkür etmek yerine "kaç kuruş kazanıyorsun ki zaten" diyerek küçümserlerdi. Yani yok yok yok, elimde "Ama şöyle de iyi yanları vardı" diyecek birşeyim yok.
Şimdi evliyim ekonomik durumum iyi, az gelip gidiyorum falan birden bire üstüme düşer oldular. Param pulum varmıymış? Olduğunu biliyorlar, ama üniversite okurken aç kalmışlığım, sokakta kalmışlığım çok.. Ozaman sorsaydınız bunu mesela
 
Sevgili arkadaşlar, bu saat oldu gözüme uyku girmedi, anlatıp akıl almak istiyorum.
Baba: küçüklükten beri acımasızca döven, sadece 15+15 i bilemedim diye 8 yaşımda iken sırtımda süpürge sopası kıran, 21 yaşında üniversite öğrensicisi iken annemi aldattı diye yüzüne bakmadığım için kafamı duvarlara vurup yüzümü gözümü morartan, annemi bizim yanımızda döven, parası olduğu halde ödemeyip yurttan yaka paça atılmama sebep olan bir adam. (dahası var ama kısa keseyim)

Anne:koca koca diye ölüp biten, çocuklarına geberin diyip aynısı kocasına söylediğimde "ağzın tutulsun" diyen, hayatımda birkez bile saçımı okşadığını hatırlamadığım, yüzümü sık yıkadığım için, saçımı istediği gibi yapmadığım için, ev işlerindeki yardımımı beğenmediği için, fazla güldüğüm için, somurttuğum için, yemeğin soğanını az koyduğum için vs vs bahane bulup süreli rencide eden hakaret eden bir kadın.

Çocukluk ve gençliğim psikolojik ve fiziksel şiddetle geçtiği halde bunları ima bile etsem asi, nankör, katı kalpli ilan edildim hep.
Gelelim bugün e, evli bir çocuğu olan bir kadınım. Şuan hayatım yolunda olsada onları asla affedemiyorum, hatalarını kabul etmek yerine, beni satmadıkları, tecavüz etmedikleri, ve okuttukları için şükretmem gerekirmiş gibi bir tavırdalar. Beni güya arayıp soruyorlar hergün ama bu bana işkence gibi, çünkü ben sevgi, şefkat, ilgiye şuan muhtaç değilim. Zamanında vereceklerdi. Günlük hayatta pamuk gibi mutlu ve sakinim, ama onlarla iletişim kurar kurmaz modum düşüyor ve hep eskiye gidiyorum. Tedavi falanda fayda etmedi maalesef. Sadece görmek istemiyorum onları, artık biryerde patlayıp tek tek sayasım var yaptıkları herşeyi ve aramayın beni diyesim...
Uykulu yazdığım için karışık olabilir kusura bakmayın. Sizler ne önerirsiniz?
Ben böyle konuştuğum zaman moralimi bozan kişileri hayatımdan çıkardım ve şuan çok mutluyum aynısını sana da tavsiye ederim sana bukadar zarar veren iz bırakan kişiler annende babanda olsa bence hayatından çıkar bi faydalarıda yok belliki uzak kalmak huzur verir bence sana
 
Ahh seni öyle anlıyorum ki..
Ne var dese ki hata ettim çok pişmanım bundan sonra yanındayım. Hepsi bu sanki.. O zaman affedilir herhalde.
Hiç görüşmeme yapamiyosan benim gibi ana babadır vicdanım elvermez diyosan en aza indir
Bahane olarakta çocuktan vakit kalmıyor de
Ister kabul etsinler ister etmesinler mümkün olduğunca uzak dur.
Bi nebze de olsa iyi gelebilir ben şimdilerde bunu deniyorum.
 
Burda "görüsmeleri en aza indirin" yazanlar var. Katilmiyorum. Hiç görüsme. Arama sorma.
Yaslandiklarinda bile yagmurlu günde bile bir bardak su verme. Cünkü simdi onu yapacaklar en fazla sana sirin görünüp, yasliliklarinda onlara bakmalarini isteyecekler. Hiç bakma. Hak etmiyorlar.

Modunu düsüren insanlari hayatindan çikar. Artik kendi ailen var, degmiyor cocugun annesini mutsuz görsün. Ne kadar saklarsanda, cocuk anliyor o ruh halini.

Kendi içinde af edebilirsin, hayatinindaki o defteri kapatabilmek adina. Ama bu demek degil ki halen görüsmek, iyi olmak zorundasin diye. Kesinlikle degil.
 
Dövsede sövsede aileniz nasıl aramayın diyebilirsiniz evet zor şeyler yaşamışsın bir yandanda haklısın ama aile işte atılmaz

Niye atilmaz? Kan bagi varmi diye? Adamlar herseyi yapsin ama atilmasin öyle mi? Öyle bir atilabilir ki.
Ne demek sen biliyormusun cocuk yasta hakaret görmek, dövülmek? Merhamet duymayan herkes atilabilir.
 
Niye atilmaz? Kan bagi varmi diye? Adamlar herseyi yapsin ama atilmasin öyle mi? Öyle bir atilabilir ki.
Ne demek sen biliyormusun cocuk yasta hakaret görmek, dövülmek? Merhamet duymayan herkes atilabilir.
bir gün canın yandığında ilk koşacak ailedir ne olursa olsun
 
Açık acik derdinizi soyleyin. Mümkünse artık rahatsiz etmesinler. Bu ruh hastası ebeveynlere yaşlanınca bı meleklik geliyor. Hastalanınca bakicak insan lazım tabii..
 
Back
X