Uyutmayan derdim

bir gün canın yandığında ilk koşacak ailedir ne olursa olsun
Bizim canımız yanarken kaynanam 3.kocasının peşinden koşmakla meşguldü. Konu sahibi kah aç kah sokakta kalarak üniversite okumuş, nerdelermiş o aile? Yaşlandılar tabi, hiç düşmeyiz sanıyorlardı, yarınlar yokmuş gibi yaşamayı biliyorlardı. Yaşamayan bilemez.
 
Hep kendinize sordunuz mu sizde benim gibi? Acaba ben neyi yanlış yapıyorum?
Bendeki sorun ne diye?
Sorup sorup bir cevapta bulamıyoruz zaten.
Bazen sorgulardım. Cevap bulamadığım gün sorgulamayı da bıraktım. Kendi hayatıma baktım.
 
Hayatları kötüydü, yok şöyle böyle bahane bulmaya çalışıyorum ama olmuyor. Bizimde kötü günlerimiz oluyor ama çocuğa nasıl etsem de yansıtmasam diye binbir türlü şekile giriyoruz. Bizim suçumuz neydi acaba?
İşte bahane bulamamak bir neden bulamamak insanı en çok yaralayan,umarım yaralarımız bir gün kapanır.Elimden gelen çocuğuma aynı şeyleri yaşatmamak olacak,sizin de öyledir eminim.Çocuğuma bol bol teşekkür edeceğim sırf benim çocuğum olduğu için,hep onu sevdiğimi söyleyeceğim,yaptıklarını takdir edeceğim tüm bunlara hasret büyüdüm çünkü.
 
İşte bahane bulamamak bir neden bulamamak insanı en çok yaralayan,umarım yaralarımız bir gün kapanır.Elimden gelen çocuğuma aynı şeyleri yaşatmamak olacak,sizin de öyledir eminim.Çocuğuma bol bol teşekkür edeceğim sırf benim çocuğum olduğu için,hep onu sevdiğimi söyleyeceğim,yaptıklarını takdir edeceğim tüm bunlara hasret büyüdüm çünkü.
Değil mi? Arkalarına baktıklarında "Annem sevgi dolu bir kadındı" diyebilsinler. Tek isteğimiz bu.
 
Sevgili arkadaşlar, bu saat oldu gözüme uyku girmedi, anlatıp akıl almak istiyorum.
Baba: küçüklükten beri acımasızca döven, sadece 15+15 i bilemedim diye 8 yaşımda iken sırtımda süpürge sopası kıran, 21 yaşında üniversite öğrensicisi iken annemi aldattı diye yüzüne bakmadığım için kafamı duvarlara vurup yüzümü gözümü morartan, annemi bizim yanımızda döven, parası olduğu halde ödemeyip yurttan yaka paça atılmama sebep olan bir adam. (dahası var ama kısa keseyim)

Anne:koca koca diye ölüp biten, çocuklarına geberin diyip aynısı kocasına söylediğimde "ağzın tutulsun" diyen, hayatımda birkez bile saçımı okşadığını hatırlamadığım, yüzümü sık yıkadığım için, saçımı istediği gibi yapmadığım için, ev işlerindeki yardımımı beğenmediği için, fazla güldüğüm için, somurttuğum için, yemeğin soğanını az koyduğum için vs vs bahane bulup süreli rencide eden hakaret eden bir kadın.

Çocukluk ve gençliğim psikolojik ve fiziksel şiddetle geçtiği halde bunları ima bile etsem asi, nankör, katı kalpli ilan edildim hep.
Gelelim bugün e, evli bir çocuğu olan bir kadınım. Şuan hayatım yolunda olsada onları asla affedemiyorum, hatalarını kabul etmek yerine, beni satmadıkları, tecavüz etmedikleri, ve okuttukları için şükretmem gerekirmiş gibi bir tavırdalar. Beni güya arayıp soruyorlar hergün ama bu bana işkence gibi, çünkü ben sevgi, şefkat, ilgiye şuan muhtaç değilim. Zamanında vereceklerdi. Günlük hayatta pamuk gibi mutlu ve sakinim, ama onlarla iletişim kurar kurmaz modum düşüyor ve hep eskiye gidiyorum. Tedavi falanda fayda etmedi maalesef. Sadece görmek istemiyorum onları, artık biryerde patlayıp tek tek sayasım var yaptıkları herşeyi ve aramayın beni diyesim...
Uykulu yazdığım için karışık olabilir kusura bakmayın. Sizler ne önerirsiniz?
Aynı şeyleri belki daha fazlasını ben de yaşadım ben de hala derdime çare bulamadım :(
Allah yardımcımız olsun
 
Herkes affetmek demiş ama bence kabul etmek demek istenilen, geçmişini olduğun gibi kabul edersen için rahatlar belki... Mesafe de koyarsın istediğin gibi, bundan sonrası üstüne güzellikler koymak sadece.
Ben de benzer bi çocukluk yaşadım belki daha da kötüsü..
Dediğinizi yapmaya çalışıyorum bu defa da ayda bir defa arar annem soğuk nevale diye diye başımın etini yer yani yine ben zararlı oldum.
 
Ben de benzer bi çocukluk yaşadım belki daha da kötüsü..
Dediğinizi yapmaya çalışıyorum bu defa da ayda bir defa arar annem soğuk nevale diye diye başımın etini yer yani yine ben zararlı oldum.
Ben sogugum evet böyle memnunum kendimden diyin geçin siz de, kabul etmek sadece aileyi değil kendini de kabul etmek.
 
Ben de benzer bi çocukluk yaşadım belki daha da kötüsü..
Dediğinizi yapmaya çalışıyorum bu defa da ayda bir defa arar annem soğuk nevale diye diye başımın etini yer yani yine ben zararlı oldum.
Öyle baskı kurmuşlar ki üzerimizde, okadar kontrol etmeye alışmışlar ki, istedikleri gibi olmadığımıza hemen suçlu hissediyoruz.
Ben artık (buradan da aldığım güçle) suçlu hissetmiyorum. Ayda yılda bir aramaya çalışacağım ki şu 3 gündür hiç aramadım mesela, aradıklarında da açmadım.
 
Çocuğa siddet bizim toplulumuzda ozellikle geçmiş yıllarda cok kaniksanmis sözde eğitim bicimiydi. Bende siddet gördüm çocukken ama söylesem hain ilan edilirim. Ki ailem çocukları için canlarini verirler. Ama o davranis biçimini bir yetiştirme yöntemi olarak goruyorlar malesef ki. Ben hatalarini kabul ederek devam ediyorum ilişkime. bugünunuzde ailenizin size bir hatasi yok ise geçmişi onlarla telafi etmeyi deneyin derim
 
Öyle baskı kurmuşlar ki üzerimizde, okadar kontrol etmeye alışmışlar ki, istedikleri gibi olmadığımıza hemen suçlu hissediyoruz.
Ben artık (buradan da aldığım güçle) suçlu hissetmiyorum. Ayda yılda bir aramaya çalışacağım ki şu 3 gündür hiç aramadım mesela, aradıklarında da açmadım.
Aynen dediğiniz gibi
Ne derlerse bizi suçlu hissettirmeyi başarıyorlar
Ben 4 yıldır evimden uzak (120km) bir köyde öğretmenlik yapıyorum hergün gidiş geliş yapıyorum dün tayinim merkeze geldi çok şükür 🙏 bunu ailem de duydu ama arayıp hayırlı olsun demedi
Üstüne ben aradım söyledim (sonra arayıp söylemedin ki demesinler diye)
Halbuki durum yaptım yani gayet de görüp aramadılar :KK43:
Ama yine ben suçlu hissetmemek için aradım zoraki “hayırlı olsun” umu aldım 😏
 
Ne yazık ki aileniz ‘toksik aile’
Toksik bir oluşumdan zarar görmemek için ona bulaşmamak, görüşmemek en doğrusu.
Ailedir atılmaz, nolursa olsun görüşülmeli şeklindeki bakış açısı hatalı ve bizim toplumsal-kültürel kodlarımızla bağlantılı bir safsata.
Aile, üyelerini koruyup kollamıyorsa, sevgiyle büyütmüyorsa değerini ve önemini kaybeder.

Niye böyleler? Sorusuna cevap aramayı da bırakın.
Bu tip ailelerin alt yapısında pek çok karmaşık faktör var.

Muhtemelen siz kendiniz anne olduktan sonra bilinçaltınız aktif hale gelerek çocukluğunuzu size sık sık hatırlatıyor.
Size ya hipnoterapi ya da EMDR tedavisini öneririm.
Ehil kişiler tarafından uygulandığında fayda görmek mümkün.
İsterseniz kitap tavsiyesinde de bulunabilirim.
 
Öyle baskı kurmuşlar ki üzerimizde, okadar kontrol etmeye alışmışlar ki, istedikleri gibi olmadığımıza hemen suçlu hissediyoruz.
Ben artık (buradan da aldığım güçle) suçlu hissetmiyorum. Ayda yılda bir aramaya çalışacağım ki şu 3 gündür hiç aramadım mesela, aradıklarında da açmadım.
Bak canım, babam ve annem beni her gün görüntülü arar çocukları görmek için. Şimdi de aradı, açmadım. Bana birşey yapmadılar, aksine çok iyi bir ailem var. Başım ağrıyor, canım istemedi, müsait değilim falan. Bana tavır almazlar neden açmadın 3 gün aramadın diye. Yaldır yaldır gelmezler üstüme. Çünkü neden gelsinler. Dedim ya, yaptıkları bir kötülük yok. Mesafe koyuyorsun diye bu kadar alevlenmeleri, suçlamalara başlamaları hayra alamet değil. İçten içe onlar da biliyorlar, yaptıklarının iyi şeyler olmadığını. Başkasına yapsalar yüzlerine bakmazlar onu da biliyorlar. Özür dilemiyorlar, kendilerine hak görüyorlar ama biliyorlar.
 
Ne yazık ki aileniz ‘toksik aile’
Toksik bir oluşumdan zarar görmemek için ona bulaşmamak, görüşmemek en doğrusu.
Ailedir atılmaz, nolursa olsun görüşülmeli şeklindeki bakış açısı hatalı ve bizim toplumsal-kültürel kodlarımızla bağlantılı bir safsata.
Aile, üyelerini koruyup kollamıyorsa, sevgiyle büyütmüyorsa değerini ve önemini kaybeder.

Niye böyleler? Sorusuna cevap aramayı da bırakın.
Bu tip ailelerin alt yapısında pek çok karmaşık faktör var.

Muhtemelen siz kendiniz anne olduktan sonra bilinçaltınız aktif hale gelerek çocukluğunuzu size sık sık hatırlatıyor.
Size ya hipnoterapi ya da EMDR tedavisini öneririm.
Ehil kişiler tarafından uygulandığında fayda görmek mümkün.
İsterseniz kitap tavsiyesinde de bulunabilirim.
Çok teşekkür ederim. Kitap okumaya bayılırım zaten, kaç tane önerirsiniz önerin hepsini almayı ve okumayı isterim.

Tedavilere gelince, dediğim gibi aslında onları görmezsem veya muhatap olmazsam herşey yolunda. Ama yüzlerini gördüğüm anda sanki o kızgın, nefret dolu anlarına geri dönüyorum.
 
Çok teşekkür ederim. Kitap okumaya bayılırım zaten, kaç tane önerirsiniz önerin hepsini almayı ve okumayı isterim.

Tedavilere gelince, dediğim gibi aslında onları görmezsem veya muhatap olmazsam herşey yolunda. Ama yüzlerini gördüğüm anda sanki o kızgın, nefret dolu anlarına geri dönüyorum.
Umarım bu kitaplar size farklı bir pencere açar.
 

Eklentiler

  • A93F8C31-6F86-4936-97A7-49567B2EDE47.webp
    A93F8C31-6F86-4936-97A7-49567B2EDE47.webp
    31,1 KB · Görüntüleme: 28
  • E2D782FA-50AB-487C-BC9B-FFA8B159A469.webp
    E2D782FA-50AB-487C-BC9B-FFA8B159A469.webp
    98,5 KB · Görüntüleme: 24
  • F9B1EC5F-3A35-4349-BEEF-F8323840B031.webp
    F9B1EC5F-3A35-4349-BEEF-F8323840B031.webp
    38,5 KB · Görüntüleme: 22
  • 359BD0E8-0932-464D-BE15-137AFADEAFFD.webp
    359BD0E8-0932-464D-BE15-137AFADEAFFD.webp
    7,5 KB · Görüntüleme: 22
  • AF91DAE3-4B2C-49EE-9C80-F776C92200B7.webp
    AF91DAE3-4B2C-49EE-9C80-F776C92200B7.webp
    32,5 KB · Görüntüleme: 23
  • 5DC1A261-8887-429A-8F0F-405BF6B2DDA1.webp
    5DC1A261-8887-429A-8F0F-405BF6B2DDA1.webp
    23,3 KB · Görüntüleme: 28
  • F3F9CD96-6553-44CA-8946-103E1FA11B19.webp
    F3F9CD96-6553-44CA-8946-103E1FA11B19.webp
    40,8 KB · Görüntüleme: 28
  • DFF6849F-E616-4F24-8C3A-FBCDEAD2E701.webp
    DFF6849F-E616-4F24-8C3A-FBCDEAD2E701.webp
    26,7 KB · Görüntüleme: 30
Back
X