Vay be Kk' ya üye olup buraya kendi hikayemi yazmak da varmış :) Biraz fazla uzun oldu ve gece yorgun ve yarı uykulu bir halde yazdığım için bazı hatalar olabilir. Affola :)
O siyah tenine rağmen gözleri ışıl ışıl parlayan koca yürekli bir adam. Bense yüreği aşka henüz hazır olmayan 19 yaşında bi kız..Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.. Sanırım ilk güne dönmeliyim..
Üniversiteye başlayalı 2 ay olmuştu. Uluslararası bi kuruma üye oldum ve dışa dönük birisi olarak ilk kongrede tanışmak amacıyla gelip yanıma oturdu. Şehirdeki tek üniversitedeyiz. Ve ben onu daha önce okulda görüyodum proje için biraraya geliyolardı arkadaşları ile. O benden bir ay önce üye olmuştu. Yeni üyeler arasında benimde adım açıklandı. sonrasında dediğim gibi kongrede gelip yanıma oturdu. Ben napıcağımı şaşırdım. İngilizce mi konuşmalıyım ? Öyleyse bile nasıl yapıcam nerdeyse sıfır olan ingilizcemle? Neyseki çok iyiydi türkçesi. Hatta öyle cümleler kuruyoki bazen yarım saat düşündüğüm oluyo
Neyse o gün orda çok güzel bi muhabbeti paylaştık. Sonra arkadaşımın eklediğini görüp facebook'tan ekledim. İlk yazdığı şey " numaranı almayı unuttum"
vattsaptan falan öyle pek konuşmuyoduk. Sonra bi gün arkadaşlarımın yemek yemeyeceği tuttu. bende ders arasında sıkılmamak için ona "kafeteryaya gidelim mi?" diye sordum. O gün yine çok güzel bi muhabbeti paylaştık bal gözlüm ile. Bana karşı yol gösterici bi konuşma yaptı içinde bulunduğum bi sorunla ilgili. Ertesi gün aynı teklifi o sundu bana. Sonrasında sürekli beraber vakit geçirmeye başladık okulda. tatile girmeden önce bana benimle bi beraberlik kurmak istediğini, onun için doğru insan olduğumu söyledi.bense itiraz ettim. Doğru insan değildim. Daha önce hiç sevgilimm olmamıştı. Korkuyodum. Ve herşeyden önce özgür ruhluydum. bi ilişki için sorun olurdu. tamam dedik bi daha açmıyıcaz bu konuyu, arkadaşlığımız bozulmasın. evdeyken bir ay boyunca tam anlamıyla arlkadaştık. ancak tatil bitip döndüğümde bana bi sarılışı vardı hala unutamıyorum. Sürekli bi yakınlaşma durumu oluyodu ve ben her seferinde geri adım atmamız gerektiğinden bahsediyordum. Her seferiinde tamam deyip sonra yine engel olamadık, hep daha çok bağlandık. Şehir dışı gezisine giderken yolda sarıldık. Ben uyudum, o beni izlemekten, saçımı okşamaktan uyuyamadı. defalarca kez araya mesafe koymayı denedik. Benim duvarlarım bi ilişkiye başlamamız için engel oluyodu. Hatta bi keresinde bu sefer bitmeli dediğimde çok yara aldık, kırıldık, incindik. o çok kötüydü, ben her dakika ağlıyodum. Ama tuhaf olan hala arkadaşça şeyler hissettiğimi ve en yakınımdaki insanı kaybettiğim için üzüldüğümü sanıyodum. Yine dayanamadı bana, engel olamadık birbirimize. yine daha sıkı sarıldık. Ona karşı hislerimin arkadaşça olmadığını anlamam aramıza yeni katılan bi arkadaşımızın ondan hoşlandığından şüphelenmesi ve bana bunu anlatmasıyla oldu. O gece yurtta tektim ve birden acaip bi soğukluk hissettim, kalp ritmim değişti, korktum. Bendeki değişimi anladı ve konuşturdu beni. Onunla olmak istediğimi ilk defa söyledim o gece hem kendime hem ona. O geceden beri sevgiliyiz biz. daha 2 ay olmadı :) ama üzüntüme üzülen bu adama aşığım ben :) çok zor oldu, çok yorucu oldu. 6 ay ona karşı hislerimin değişmeyeceğini bildiği halde yanımda isimsiz, sıfatsız kalmayı kabul etti. Sırf o yanımdayken mutluyum diye.Yine bana kırıldığı bi gün çikolata alıp karşısına geçip şebeklik yaparak kendimi affettirmeye çalıştım.Çikolata sevmediğini bilmiyodum o zaman. Ona rağmen ona aldığım çikolatayı arkadaşı benim aldığımı bilmediğinden zorla almaya çalıştığında lütfen onu alma parasını veriyim ama brak onu dediğini duydum orda olan başka birisinden :) Şimdi bu koca yürekli adam ile birlikteyiz. Ve ben çok mutluyum. İlk aşkım. İlk sevgilim. Aşk için ırkın, dilin bi önemi olmadığını bildiğim halde bana bunu tam anlamıyla hissettiren adam. Şimdi o günler geride kaldı. Mutluyuz... Yine birgün bitirelim dediğimde gözlerimin içine bakarak anlattığı bi hikayeyi buraya bırakıyorum.
Mısır kralı ordusu ile ispanyayı fethetmeye gider. Karaya indiklerinde kral bütün gemileri yakar ve ordusuna dönüp " Gördünüz, bütün gemileri yaktım artık geri dönüş yok. Ya gidip orayı fethedicez ya da geri dönüp Akdeniz' de boğulucaz" der. Burdan sonra söylediği şey ise şu oldu balsuratlımın "ben bu yola çıkarken, gemileri yakıp geldim sana. Ya o kaleyi fethedip içerdeki prensese kavuşucam ya da geri döüp o denizde boğulucam. Ve ben şuan o denizin beni boğduğunu hissediyorum". İçim acıyıp gözlerim dolmuştu. Gece attığı mesajda da şunu ekledi. Bi sıfatım olmasa bile eğer pencereden baktığında kalenin önünde beni görmen seni mutlu edecekse; karda, güneşte orda beklemeye razıyım ben. İşte ben böyle bi adama aşığım..
Ve en güzeli de onunla 6 ay boyunca sevgili- arkadaş arası belirsiz bi durumumuz olmasına rağmen arkadaşlık yönümüz de çok güçlüydü. Biraradayken gülüşmelerimiz, paylaşımlarımız... Ve sanırım şuan bu kadar güzel şeyler yaşıyo olmamızın en büyük nedeni de bu. Biz sevgili olmadan önce çok iyi iki arkadaştık.
eğer buraya kadar okuduysanız helal olsun ve bi maşallah demeden geçmeyin olur mu :) :)
O siyah tenine rağmen gözleri ışıl ışıl parlayan koca yürekli bir adam. Bense yüreği aşka henüz hazır olmayan 19 yaşında bi kız..Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.. Sanırım ilk güne dönmeliyim..
Üniversiteye başlayalı 2 ay olmuştu. Uluslararası bi kuruma üye oldum ve dışa dönük birisi olarak ilk kongrede tanışmak amacıyla gelip yanıma oturdu. Şehirdeki tek üniversitedeyiz. Ve ben onu daha önce okulda görüyodum proje için biraraya geliyolardı arkadaşları ile. O benden bir ay önce üye olmuştu. Yeni üyeler arasında benimde adım açıklandı. sonrasında dediğim gibi kongrede gelip yanıma oturdu. Ben napıcağımı şaşırdım. İngilizce mi konuşmalıyım ? Öyleyse bile nasıl yapıcam nerdeyse sıfır olan ingilizcemle? Neyseki çok iyiydi türkçesi. Hatta öyle cümleler kuruyoki bazen yarım saat düşündüğüm oluyo



Mısır kralı ordusu ile ispanyayı fethetmeye gider. Karaya indiklerinde kral bütün gemileri yakar ve ordusuna dönüp " Gördünüz, bütün gemileri yaktım artık geri dönüş yok. Ya gidip orayı fethedicez ya da geri dönüp Akdeniz' de boğulucaz" der. Burdan sonra söylediği şey ise şu oldu balsuratlımın "ben bu yola çıkarken, gemileri yakıp geldim sana. Ya o kaleyi fethedip içerdeki prensese kavuşucam ya da geri döüp o denizde boğulucam. Ve ben şuan o denizin beni boğduğunu hissediyorum". İçim acıyıp gözlerim dolmuştu. Gece attığı mesajda da şunu ekledi. Bi sıfatım olmasa bile eğer pencereden baktığında kalenin önünde beni görmen seni mutlu edecekse; karda, güneşte orda beklemeye razıyım ben. İşte ben böyle bi adama aşığım..
Ve en güzeli de onunla 6 ay boyunca sevgili- arkadaş arası belirsiz bi durumumuz olmasına rağmen arkadaşlık yönümüz de çok güçlüydü. Biraradayken gülüşmelerimiz, paylaşımlarımız... Ve sanırım şuan bu kadar güzel şeyler yaşıyo olmamızın en büyük nedeni de bu. Biz sevgili olmadan önce çok iyi iki arkadaştık.
eğer buraya kadar okuduysanız helal olsun ve bi maşallah demeden geçmeyin olur mu :) :)