Bir ilacın prospektüs bilgilerine ulaşmak amacıyla internette gezinirken rastladım bu siteye ve bu foruma.
Benim de bu konuya dair bir takım yorumlarım ve önerilerim olacak..Doğru bildiğimiz yanlışlar var, onları da maddeledim
Arkadaşlar öncellikle şu Kadın Doğum Hekimlerine gitme korkusunu yenelim lütfen. Ne yazık ki ülkemiz kadınlarında böyle bir baskı var. Üreme organlarımızla ilgili bir takım sorunlar,rahatsızlıklar yaşadığımızda içimize kapanıyor ve utanıyoruz. Kadın doktoruna yalnız evli kadınlar gider, evli olmayanların, bakire olanların gitmesine lüzum yokturgibi sığı düşüncelerden bu devirde kurtulmalıyız artık. Regli olmaya başlayan her kız hiçbir şikayeti olmasa dahi rutin kontrolü için bir Jinekoloğa görünmelidir.
Kişinin sağlığı her şeyden önemli olmalı. Erkek doktor,kadın doktor ayırmadan, herhangi bir şikayetimiz olmasa dahi en az 6 ayda bir rutin kontrol ve tetkikler için gitmemiz lazım! Bunda utanılacak,korkulacak bir durum yok. Bu rutin konrtollerde yapılan tetkikler,smear testlerinde ne canınız acıyor ne de uzun sürüyor. Ortada gerilmenizi gerektircek bir işlem yok!
Onun dışında sıkça rastaldığım,duyduğum ve şiddetle kınadığım bir konu ise; kişilerin birbirlerine ilaç ve tedavi yöntemlerini tavsiye etmeleri. Bunu yapmayın arkadaşlar! Belirtileri benzer olsa bile aslında çok farklı olan hastalıklar,bakteriler de var.O arkadaşa iyi gelen ilaç sizdeki enfeksiyon türünü geçirmek yerine bağışıklık kazanmasına sebep olabilir. Birbirinizle ilaç alış verişi yapmayın! Daha önceden hekim tarafından ilaç yazıldıysa bile, o ilacı yine bir hekime görünmeden, danışmadan tekrardan kullanmayın!! Bu işler bu kadar kolay olsaydı hepimiz kendi kendimizin kadın hekimleri olurduk o zaman
Mantar diyoruz, onların bile kendi aralarında türleri var. Bunun teşhisini koyacak, tedavisini belirleyecek olan yine Doktorlardır.
Ben de bu mantar hastalığından çok çektim. Antibiyotik en büyük düşmanım. Sürekli hekime gitmek zorunda kaldım, kullanmadığım ilaç kalmadı!! Ancak dikkat edilmesi gereken bir durum var. O da yaşam biçimimize göz atmamız lazım çünkü doğru bildiğimiz yanlışlarımız var!
Ben bu mantar enfeksiyonu için çok araştırmada bulundum. Doktorlarımın tavsiyelerini dinledim. Aşağıda maddeler halinde olan bilgiler sonrası enfeksiyon ataklarım azaldı. Olsa bile çok az, huzursuz etmeden belirdi. Giderek seyreldi. Belki sizlere de yardımcı olur, belki doğru sandığınız hatalara ışık tutabilir diye bu maddeleri paylaşıyorum..
Kesinlikle naylon çamaşır giymeyin. Aldığınız çamaşırlar %100 pamuklu olsun. Dar olmasın. Çok estetik olmasalar da sağlımız için çok önemli. :)
Geceleri çamaşır giymeyin! Özellikle kışın mecburen kat kat giyiniyoruz ama ben uzun pamuklu gecelikleri tercih edip,çamaşır giymiyorum artık. Hatta gündüzleri de evdeysem,dışarı çıkmayacaksam yine giymiyorum. Pamuklu eşofman altı yetiyor. Bunun faydasını gerçekten gördüm. Bu enfeksiyon havasız ortamda üreyen,yaşayan bakteriler, o nedenle genital bölgenin hava alması şart.Geceleri çamaşir giyme alışkanlığını atın,kendinize pamuklu yazlık ,kışlık gecelikler alın. (Eskilerin yaptiği gibi,eskiye dönüyoruz yani :))
Dar taytlar,naylon çoraplar giymeyin. Çorap giymeniz gerekiyorsa,mümkün olduğunca koton/havadar çorapları tercih edin. Genital bölgesinin nemlenmemesi,terlememesi çok önemli
Duş alırken genital bölgenizi yıkamayın. Bırakın su kendiliğinden aksın. Sabun, duş jeli sakın kullanmayın! Doktorumun söylediği çok hoş bir söz vardı.Sen saçına kullandığını yüzüne kullanıyor musun? Dişini fırçaladığın macunla saçını yıkıyor musun?? EEE,orasının nesi eksik! Onun da canı yok mu? Çok gülmüştüm ama doğru söylüyor:) ürün ismi yazmaktan hiç hoşlanmıyorum ama buradan bir Kadın Doğum uzmanı doktor hanım da aynısını tavsiye ettiği için yazmakta sakınca görmüyorum. Bana da doktorum duş yaparken kullanmam için Sebamedin 3.8PH değeri olan jelini yazmişti. Kullanıyorum,çok da memnunum. Yapacağınız şey,bu jelden bezelye tanesi kadarını alıp vajinanın dış yüzeyine sürmek, vajinanın dudak kısmının içlerine sürmeyin,dokunmayın.Ilık suyla durulayın. Yıkandıktan sonra kurulama işleminde genital bölgenizi iyice kurulayın. Islak ve nemli kalmaması çok önemli!!!!
Ek not, günde bir kere yıkanın. Sık sık yıkanmak genital bölgesinin asit oranını zedeliyor. Orası zaten kendi kendini yenileyen bir mekanizmaya sahip. Dolayısıyla aşırı hijyen olmak,yıkanmak yıkamak sanıldığının aksine mantar enfeksiyonunu iyice azdıran bir zeminin oluşmasına neden oluyor.
Vajinal Duş! Doktorum bunu ilk söylediğinde ne demek istediğini anlamamıştım ancak açıklayınca epey şaşırmıştım. Cinsel ilişki sonrası, hamile kalmamak için bazı kadınlar suyla, hatta sıcak suyla vajen içlerini tanzikli suyla yıkıyorlarmış. Doğum kontrol amaçlı! .Çok yanlış!! Uygulayanlar varsa bilsin ki, böyle bir hamile kalmama metodu yoktur! En fazla yapacağı şey asit dengesini bozmak ve böyle kronik,ağir mantarlara sebep olmaktır
Bir diğer önemli konu ise büyük tuvalet temizliği Büyük tuvalet sonrası, kaka ile beraber bulaşabilecek bakterileri önlemek için, temizliğin önden arkaya doğru yapılmasıdır. Şu tahlet muslukları var ya, sakın ha kullanmayın! Çok gerekliyse belden aşağisi için duş alın.ılık suyla, Sebamedin genital bölge için uygun olan jeliyle yıkayın
Dışardaki tuvaletleri kullanırken dikkatli olun, oturaklarına oturmayın.Temiz olmadığını düşündüğünüz tuvaletleri kullanmak zorunda kalırsanız içindeki suyun sıçramaması için bir kaç tuvalet parçası atın.Öyle tuvaletinizi yapın.
Antibiyotik kullanmayın! Kullanmak zorunda kalırsanız beraberinde içebileceğiniz tekli bir ilaç var,onu kullanabilirsiniz.(İlacın ismini vermeyi doğru bulmadığım için yazmıyorum arkadaşlar.Doktorlar bu durumu iletiniğinizde beraberine hemen yazıyorlar zaten,onlar bilir)
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak çok önemli. Uykunuza ve gıdanıza dikkat edin. Gerekliyse hekiminze danışarak gıda takviyesi alın. (ben ara ara balık yağı ve düzenli olarak kefir kullanıyorum).
Sık tekrarlayan mantar enfeksiyonların alt sebepleri de olabiliyor. Örneğin Şeker Hastalığı. Hiç geçmeyen, kronikleşen enfeksiyondan şikâyetçiyseniz, şekerinizi ölçtürün,tahlil yaptırın derim. Çünkü şekerle doğru orantılı bu meret.. En azından şeker de yoksa bu şık ellenmiş olur.
Bir diğer nokta ise maalesef sizleri üzecek, ama ŞEKER TÜKETİMİ!
Doktorum şekerli yiyecekleri tüketmemi yasaklamişti. Ben çok tatlı tüketen biriyim. Gerçekten de, ne zaman çikolata ve şekerli yiyecekleri,tatlı krizlerinde tüketsem akıntımda aşırı çoğalma oluyordu. BU durum dikkatimi çekiyordu, doktorum da öyle söyleyince iyice emin oldum.Şekeri hayatımdan çıkardım. Zaten faydası yok,zararı çok
Onun yerine daha doğal tatlılara yöneldim. Bal, ara ara pekmez, meyvelerden şekersiz tatlılar geliştirdim. Hurmaaaa!Çok severim :) Hem faydalılar hem de kan şekrerini bir anda zıplatmıyorlar. Siz de şekeri kesin ya da azaltın daha ölçülü tüketin derim.
Şekerden sonra aklınıza gelemeyecek ama enfeksiyonu azdıran bir başka gıda ise sirke!!! Halbuki ne çok faydası vardır.. Ama mantarın tüm türlerini tetikliyor. Sadece rahim değil cilttekileri de O nedenle sirkeden uzak duruyorum.
İlaç ve tedaviyle beraber size faydası dokunacak bir gıda var. Antibiyotik kullanırken de bolca tüketin derim, hatta hep tüketin derim. YOĞURT!!! Yoğurt içinde bulunan bakterinin bu enfeksiyonla savaşımında çok etkisi var. Ben daha da güçlü olanına sardım bu aralar,o da :KEFİR! 
Kafkasların gençleşme iksiri diye tabir edilen,yoğurdumsu bir ürün. Bakterinden üretiliyor o da. Bağışıklık sistemimi güçlendirdiği için kendim mayalıyorum ve sürekli tüketiyorum.Bir araştırın derim
Günlük pedler kullanmyın,hele deolu,parfümlü pedler hiç almayın. Regli dönemlerinde pedleri sıkça değiştirmek gerekiyor,bunu da unutmamalı
Rahatsızlığınız olsun olmasın,şikayetiniz olmasa da dahi Kadın Doğum Hekimlerine en az 6ayda bir muayene olun! Senelik smear testlerinizi yaptırın!.(Amerikada senelik Smear testi zorunlu olduğundan, rahim kanserine yakalanan insan sayısı çok az.Kanser oranı, liste sıralamasında en altlarında. Bunun nedeni, kanser hücresini çok erken bir evrede tespit edilebildiğinden,hemen gerekli tedaviyi uygulayabiliyorlar..Rahim kanseri, 5ile 10 yıl gibi sürede olşuyor,gelişiyor.. Çok uzun bir periyotta gelişiyor yani.Dolayısıyla son evrede olan bir hasta için çooook uzun zamandır hekime gitmeyi ihmal ettiği söylenebilir(!) )
Bir defteriniz olsun, tarihleriyle beraber size verilen ilaçları not edin,tahlil sonuçlarını koyun. Doktorunuza gittiğinizde en son kullandığınız ilaçları gösterme şansınız olsun. Onlar için önemli çünkü ona göre başka tedavi çözümleri üretebiliyor, ya da tekrarlayabiliyorlar. Bu işin çok incelikleri var,en azından işlerini kolaylaştırmış oluruz. Bilinçli hastalar olma konusunda özen gösterelim.
Burnumuz aktığında, grip olduğumuzda nasıl hemen doktora koşuyorsak, kadın rahatsızlıkları konusunda üzerimizde baskı hissetmeden,korkmadan gidebilmeliyiz bence. Bunda Evli/evli değil/ Bakire/Bakire değil gibi kategorilere takılmadan sağlımız için gerekli olanı yapalım. Mahalle baskısı, utanma, amaaan nasılsa geçer gibi bir takım yargılara kapılmayalım.hele hele arkadaş,çevre ilaç tavsiyelerine lütfen uymayalım! Sağlınızdan ödün vermeyin. Kız çocuklarımıza bu terbiyeyi verelim. Kendi başlarına, eksik ve hatalı bilgilerle yetişmesinler Kadın olmak güzel bir şey, bundan utanmayalım, kendimize saygı gösterelim; Yeter .
ÇOOk uzun oldu farkındayım ama bunları yazma gereği duydum çevremde gördüklerimden ve forumlarda okuduklarımdan sonra Değindiğim maddeler,insanın günlük hayatını işkenceye çeviren, mantar enfeksiyonu konusunda bana çok yardım oldu. Faydasını gördüğüm için sizlerle paylaşmak istedim. Bu bir yaşam biçimi artık Vücudumuzu en iyi tanıyan bizleriz, hele hele birkaç kez enfeksiyona yakalanan kişi artık akıntısını da tanıyor ve sağlıklı akıntı ile enfeksiyonlu akıntı arasındaki farkı biliyordur. Herkesde aynı belirtiler vermeyebiliyor dolayısıyla, varsa gözlemleyebildiğiniz bir değişiklik, katlanılmaz hale gelmesini beklemeden her zaman ÖNCE HEKİME BAŞVURUN!
Hepinize sağlıklı, enfeksiyonsuz günler dilerim :)
Benim de bu konuya dair bir takım yorumlarım ve önerilerim olacak..Doğru bildiğimiz yanlışlar var, onları da maddeledim
Arkadaşlar öncellikle şu Kadın Doğum Hekimlerine gitme korkusunu yenelim lütfen. Ne yazık ki ülkemiz kadınlarında böyle bir baskı var. Üreme organlarımızla ilgili bir takım sorunlar,rahatsızlıklar yaşadığımızda içimize kapanıyor ve utanıyoruz. Kadın doktoruna yalnız evli kadınlar gider, evli olmayanların, bakire olanların gitmesine lüzum yokturgibi sığı düşüncelerden bu devirde kurtulmalıyız artık. Regli olmaya başlayan her kız hiçbir şikayeti olmasa dahi rutin kontrolü için bir Jinekoloğa görünmelidir.
Kişinin sağlığı her şeyden önemli olmalı. Erkek doktor,kadın doktor ayırmadan, herhangi bir şikayetimiz olmasa dahi en az 6 ayda bir rutin kontrol ve tetkikler için gitmemiz lazım! Bunda utanılacak,korkulacak bir durum yok. Bu rutin konrtollerde yapılan tetkikler,smear testlerinde ne canınız acıyor ne de uzun sürüyor. Ortada gerilmenizi gerektircek bir işlem yok!
Onun dışında sıkça rastaldığım,duyduğum ve şiddetle kınadığım bir konu ise; kişilerin birbirlerine ilaç ve tedavi yöntemlerini tavsiye etmeleri. Bunu yapmayın arkadaşlar! Belirtileri benzer olsa bile aslında çok farklı olan hastalıklar,bakteriler de var.O arkadaşa iyi gelen ilaç sizdeki enfeksiyon türünü geçirmek yerine bağışıklık kazanmasına sebep olabilir. Birbirinizle ilaç alış verişi yapmayın! Daha önceden hekim tarafından ilaç yazıldıysa bile, o ilacı yine bir hekime görünmeden, danışmadan tekrardan kullanmayın!! Bu işler bu kadar kolay olsaydı hepimiz kendi kendimizin kadın hekimleri olurduk o zaman
Mantar diyoruz, onların bile kendi aralarında türleri var. Bunun teşhisini koyacak, tedavisini belirleyecek olan yine Doktorlardır.
Ben de bu mantar hastalığından çok çektim. Antibiyotik en büyük düşmanım. Sürekli hekime gitmek zorunda kaldım, kullanmadığım ilaç kalmadı!! Ancak dikkat edilmesi gereken bir durum var. O da yaşam biçimimize göz atmamız lazım çünkü doğru bildiğimiz yanlışlarımız var!
Ben bu mantar enfeksiyonu için çok araştırmada bulundum. Doktorlarımın tavsiyelerini dinledim. Aşağıda maddeler halinde olan bilgiler sonrası enfeksiyon ataklarım azaldı. Olsa bile çok az, huzursuz etmeden belirdi. Giderek seyreldi. Belki sizlere de yardımcı olur, belki doğru sandığınız hatalara ışık tutabilir diye bu maddeleri paylaşıyorum..
Kesinlikle naylon çamaşır giymeyin. Aldığınız çamaşırlar %100 pamuklu olsun. Dar olmasın. Çok estetik olmasalar da sağlımız için çok önemli. :)
Geceleri çamaşır giymeyin! Özellikle kışın mecburen kat kat giyiniyoruz ama ben uzun pamuklu gecelikleri tercih edip,çamaşır giymiyorum artık. Hatta gündüzleri de evdeysem,dışarı çıkmayacaksam yine giymiyorum. Pamuklu eşofman altı yetiyor. Bunun faydasını gerçekten gördüm. Bu enfeksiyon havasız ortamda üreyen,yaşayan bakteriler, o nedenle genital bölgenin hava alması şart.Geceleri çamaşir giyme alışkanlığını atın,kendinize pamuklu yazlık ,kışlık gecelikler alın. (Eskilerin yaptiği gibi,eskiye dönüyoruz yani :))
Dar taytlar,naylon çoraplar giymeyin. Çorap giymeniz gerekiyorsa,mümkün olduğunca koton/havadar çorapları tercih edin. Genital bölgesinin nemlenmemesi,terlememesi çok önemli
Duş alırken genital bölgenizi yıkamayın. Bırakın su kendiliğinden aksın. Sabun, duş jeli sakın kullanmayın! Doktorumun söylediği çok hoş bir söz vardı.Sen saçına kullandığını yüzüne kullanıyor musun? Dişini fırçaladığın macunla saçını yıkıyor musun?? EEE,orasının nesi eksik! Onun da canı yok mu? Çok gülmüştüm ama doğru söylüyor:) ürün ismi yazmaktan hiç hoşlanmıyorum ama buradan bir Kadın Doğum uzmanı doktor hanım da aynısını tavsiye ettiği için yazmakta sakınca görmüyorum. Bana da doktorum duş yaparken kullanmam için Sebamedin 3.8PH değeri olan jelini yazmişti. Kullanıyorum,çok da memnunum. Yapacağınız şey,bu jelden bezelye tanesi kadarını alıp vajinanın dış yüzeyine sürmek, vajinanın dudak kısmının içlerine sürmeyin,dokunmayın.Ilık suyla durulayın. Yıkandıktan sonra kurulama işleminde genital bölgenizi iyice kurulayın. Islak ve nemli kalmaması çok önemli!!!!
Ek not, günde bir kere yıkanın. Sık sık yıkanmak genital bölgesinin asit oranını zedeliyor. Orası zaten kendi kendini yenileyen bir mekanizmaya sahip. Dolayısıyla aşırı hijyen olmak,yıkanmak yıkamak sanıldığının aksine mantar enfeksiyonunu iyice azdıran bir zeminin oluşmasına neden oluyor.
Vajinal Duş! Doktorum bunu ilk söylediğinde ne demek istediğini anlamamıştım ancak açıklayınca epey şaşırmıştım. Cinsel ilişki sonrası, hamile kalmamak için bazı kadınlar suyla, hatta sıcak suyla vajen içlerini tanzikli suyla yıkıyorlarmış. Doğum kontrol amaçlı! .Çok yanlış!! Uygulayanlar varsa bilsin ki, böyle bir hamile kalmama metodu yoktur! En fazla yapacağı şey asit dengesini bozmak ve böyle kronik,ağir mantarlara sebep olmaktır
Bir diğer önemli konu ise büyük tuvalet temizliği Büyük tuvalet sonrası, kaka ile beraber bulaşabilecek bakterileri önlemek için, temizliğin önden arkaya doğru yapılmasıdır. Şu tahlet muslukları var ya, sakın ha kullanmayın! Çok gerekliyse belden aşağisi için duş alın.ılık suyla, Sebamedin genital bölge için uygun olan jeliyle yıkayın
Dışardaki tuvaletleri kullanırken dikkatli olun, oturaklarına oturmayın.Temiz olmadığını düşündüğünüz tuvaletleri kullanmak zorunda kalırsanız içindeki suyun sıçramaması için bir kaç tuvalet parçası atın.Öyle tuvaletinizi yapın.
Antibiyotik kullanmayın! Kullanmak zorunda kalırsanız beraberinde içebileceğiniz tekli bir ilaç var,onu kullanabilirsiniz.(İlacın ismini vermeyi doğru bulmadığım için yazmıyorum arkadaşlar.Doktorlar bu durumu iletiniğinizde beraberine hemen yazıyorlar zaten,onlar bilir)
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak çok önemli. Uykunuza ve gıdanıza dikkat edin. Gerekliyse hekiminze danışarak gıda takviyesi alın. (ben ara ara balık yağı ve düzenli olarak kefir kullanıyorum).
Sık tekrarlayan mantar enfeksiyonların alt sebepleri de olabiliyor. Örneğin Şeker Hastalığı. Hiç geçmeyen, kronikleşen enfeksiyondan şikâyetçiyseniz, şekerinizi ölçtürün,tahlil yaptırın derim. Çünkü şekerle doğru orantılı bu meret.. En azından şeker de yoksa bu şık ellenmiş olur.
Bir diğer nokta ise maalesef sizleri üzecek, ama ŞEKER TÜKETİMİ!
Doktorum şekerli yiyecekleri tüketmemi yasaklamişti. Ben çok tatlı tüketen biriyim. Gerçekten de, ne zaman çikolata ve şekerli yiyecekleri,tatlı krizlerinde tüketsem akıntımda aşırı çoğalma oluyordu. BU durum dikkatimi çekiyordu, doktorum da öyle söyleyince iyice emin oldum.Şekeri hayatımdan çıkardım. Zaten faydası yok,zararı çok
Onun yerine daha doğal tatlılara yöneldim. Bal, ara ara pekmez, meyvelerden şekersiz tatlılar geliştirdim. Hurmaaaa!Çok severim :) Hem faydalılar hem de kan şekrerini bir anda zıplatmıyorlar. Siz de şekeri kesin ya da azaltın daha ölçülü tüketin derim. Şekerden sonra aklınıza gelemeyecek ama enfeksiyonu azdıran bir başka gıda ise sirke!!! Halbuki ne çok faydası vardır.. Ama mantarın tüm türlerini tetikliyor. Sadece rahim değil cilttekileri de O nedenle sirkeden uzak duruyorum.
İlaç ve tedaviyle beraber size faydası dokunacak bir gıda var. Antibiyotik kullanırken de bolca tüketin derim, hatta hep tüketin derim. YOĞURT!!! Yoğurt içinde bulunan bakterinin bu enfeksiyonla savaşımında çok etkisi var. Ben daha da güçlü olanına sardım bu aralar,o da :KEFİR! 
Kafkasların gençleşme iksiri diye tabir edilen,yoğurdumsu bir ürün. Bakterinden üretiliyor o da. Bağışıklık sistemimi güçlendirdiği için kendim mayalıyorum ve sürekli tüketiyorum.Bir araştırın derim
Günlük pedler kullanmyın,hele deolu,parfümlü pedler hiç almayın. Regli dönemlerinde pedleri sıkça değiştirmek gerekiyor,bunu da unutmamalı
Rahatsızlığınız olsun olmasın,şikayetiniz olmasa da dahi Kadın Doğum Hekimlerine en az 6ayda bir muayene olun! Senelik smear testlerinizi yaptırın!.(Amerikada senelik Smear testi zorunlu olduğundan, rahim kanserine yakalanan insan sayısı çok az.Kanser oranı, liste sıralamasında en altlarında. Bunun nedeni, kanser hücresini çok erken bir evrede tespit edilebildiğinden,hemen gerekli tedaviyi uygulayabiliyorlar..Rahim kanseri, 5ile 10 yıl gibi sürede olşuyor,gelişiyor.. Çok uzun bir periyotta gelişiyor yani.Dolayısıyla son evrede olan bir hasta için çooook uzun zamandır hekime gitmeyi ihmal ettiği söylenebilir(!) )
Bir defteriniz olsun, tarihleriyle beraber size verilen ilaçları not edin,tahlil sonuçlarını koyun. Doktorunuza gittiğinizde en son kullandığınız ilaçları gösterme şansınız olsun. Onlar için önemli çünkü ona göre başka tedavi çözümleri üretebiliyor, ya da tekrarlayabiliyorlar. Bu işin çok incelikleri var,en azından işlerini kolaylaştırmış oluruz. Bilinçli hastalar olma konusunda özen gösterelim.
Burnumuz aktığında, grip olduğumuzda nasıl hemen doktora koşuyorsak, kadın rahatsızlıkları konusunda üzerimizde baskı hissetmeden,korkmadan gidebilmeliyiz bence. Bunda Evli/evli değil/ Bakire/Bakire değil gibi kategorilere takılmadan sağlımız için gerekli olanı yapalım. Mahalle baskısı, utanma, amaaan nasılsa geçer gibi bir takım yargılara kapılmayalım.hele hele arkadaş,çevre ilaç tavsiyelerine lütfen uymayalım! Sağlınızdan ödün vermeyin. Kız çocuklarımıza bu terbiyeyi verelim. Kendi başlarına, eksik ve hatalı bilgilerle yetişmesinler Kadın olmak güzel bir şey, bundan utanmayalım, kendimize saygı gösterelim; Yeter .
ÇOOk uzun oldu farkındayım ama bunları yazma gereği duydum çevremde gördüklerimden ve forumlarda okuduklarımdan sonra Değindiğim maddeler,insanın günlük hayatını işkenceye çeviren, mantar enfeksiyonu konusunda bana çok yardım oldu. Faydasını gördüğüm için sizlerle paylaşmak istedim. Bu bir yaşam biçimi artık Vücudumuzu en iyi tanıyan bizleriz, hele hele birkaç kez enfeksiyona yakalanan kişi artık akıntısını da tanıyor ve sağlıklı akıntı ile enfeksiyonlu akıntı arasındaki farkı biliyordur. Herkesde aynı belirtiler vermeyebiliyor dolayısıyla, varsa gözlemleyebildiğiniz bir değişiklik, katlanılmaz hale gelmesini beklemeden her zaman ÖNCE HEKİME BAŞVURUN!
Hepinize sağlıklı, enfeksiyonsuz günler dilerim :)
