Burda kocayı gömüyoruz ama bence adamın da açısından bakmak lazım.
Üç ay gibi kısa bir sürede ev içi düzenini tertibini gözlemleyememiş, üstüne kokuya hassasiyeti varsa koku sıkıntısı yaşadığını fark etmiş.
Adamın da sizin de hatanız çocuğu hemen yapmanız. Birbirinize ne kadar uyumlu olduğunuzu ölçmeden çocuk yapmak büyük hata.
Şimdi ben her şey bana batan biriyle bir ömre mahkum olsam üslubum kötüleşebilir.
Konu sahibi eşinizin rahatsızlıkları var olabilir. Size tavrı yanlış, çirkin. Üslubu çok kötü haksız bu konularda.
Ama sizin de diğer konularda gayret göstermeniz lazım.
Benim eşim tuvaletin kapağını indermese, söylediğim halde düzeltmese, koku işinden rahatsız olduğumu söylediğim halde dikkat etmese gittikçe sertleşirim.
Aynı evi paylaşan insanlar düzen ve temizlikte ortak paydada buluşmak zorunda.
Ama evde iş bölümü de olmalı.
Mesela bizde süpürge eşimindir, yer silme toz alma benim işimdir. O camları siler. Bulaşık makinesinde temizleri o boşaltır kirlileri ben dizerim. O da işe katılmak zorunda. Ama temiz olanın taleplerine göre bir yön çizilmeli. Eşimd kalsa süpürge haftada bir yeter ama ben rahat edemiyorum, günaşırı temizleniyor. Es geçtiğinde de homurdanıyorun elimde değil. Yada mesela benim çekmeceme ne işe yaradığını kendisinin de bilmediği kabloları koyamaz. Düzenimi bozamaz. Kutu veririm kıysr yüklüğe kendi adıyla koyarım. Ben açınca düzensiz bir şey görmüyorum ama o da kablolarını dolaşık fln tutabiliyor böylece.
Yani o adam da o evde istediği düzeni kurmak isteyebilir.
Oturup bir düzen tablosu yapın.
Temizlik şu günlerde yapılır, şu işi bu yapar, düzen için şeffak kaplar kutular bulun daha rahat olur sizin için.
Bu arada ben de lavaboya kusulmasından hiç hoşlanmam. Gerilirim. Mikroplar virüsler hijyenik kalması gereken bir yere bulaşıyor. Benim orayı iyice temizlemem gerekir. Halbuki klozette sifonu öek, aç çamaşır suyu dök tekrar sifon çek bitti. Baştan ovalamak gerekmiyor. lavaboya kusmakla klozete kusmak çok farklı ne yazık ki.