- 10 Ekim 2016
- 1.830
- 1.663
- 133
- Konu Sahibi portakalfidani
-
- #21
Geçen gün sinemaya gittim, şu meşhur oscarlık filmi izlemeye. Yanımda da bir tane kız oturuyordu. Filmi izlemek yerine filmin fotoğrafını çekti, elindeki suyu çikolatayı mısırını ayarlayıp düzeltip onları da çekti, efektler yaptı.. ama filme taş çatlasın beş dakika baktı. Çünkü haliyle tam yanımda gözlerimi alan bi telefon ışığı, kapanmadı hiç. Hadi filmden sıkıldı desem, ilk dakikadan da kim filmi anlayıp sıkılabilir ki?
Nereye gitsem, nerede bulunsam herkesin gözleri ekranda. Bir arkadaşımla buluşuyorum, beş on dakika konuşuyoruz. Sonra telefonlarını eline alıp “şu şunu yapmış, ay görgüsüz! şu markadan almış bilerek onu göstermiş, görmemişin kocası olmuş, mıç mıç hahaha, şu influencer nasıl makyaj yapıyor baksana, gidip şu fondöteni alalım hemen” gibi gibi muhabbetler dönüyor.
Kocaman kazık kadar amcalarım, dayılarım bile başını telefondan kaldırmıyor. Şu meşhur uygulamayı yüklemişler toktikli olan. Bende bir ara yükleyip baktım, yargılamak değil ama inanılmaz geliyor. 7-8 yaşındaki çocuklar o uygulamadaki o insanlara hayran oluyor, buluşmalarına gidiyorlar. Çılgınlar gibi ağlıyorlar onları gördüklerinde. Hayran oldukları insanların yaş ortalaması 18..
2 yaşındaki çocuğun bile elinde telefon var. Bilemiyorum..
Sonra kendime bakıyorum, sosyal medya hesaplarım yok ama buraya üye oldum. Zırt zırt elimde.. farkımda yok yani. Nedir bu? İçimizde kalan yaşayamadığımız şeyleri acaba telefonda mı yaşamaya çalışıyoruz? Yalnız mıyız? Bu durumları yaşayan ve bundan hoşnut olanların fikirlerini de çok merak ediyorum.
Mesela video atıyorsunuz, yediğiniz yemeği paylaşıyorsunuz, şuradayım eğleniyorum diyerek konum atıyorsunuz etiketliyorsunuz, eliniz hep telefona gidiyor, fotoğraflara efekt yapmakla uğraşıyorsunuz saatlerce. Aldığınız beğenileri, takipçi sayınızı önemsiyorsunuz. Asla yargılamıyorum ama gerçekten merak ediyorum. Fikirleriniz neler?
Sosyal medya kullanmıyorum hiç sevmedim facevardı zaten bir tek burayıda sadece ofisteyken takip ediyorum akşam eve gidince ve haftasonları k.k da bulunmadım hiç sevgilimin sosyal sorumluluk projelerinden dolayı sosyal medyası var bazen bişey gösterir bakarım ordan evlendiğimde de çocuklar içinde aynı durumu istiyrum elimden geldiğince netten uzak bir yaşam yaşamalarnı istiyorumGeçen gün sinemaya gittim, şu meşhur oscarlık filmi izlemeye. Yanımda da bir tane kız oturuyordu. Filmi izlemek yerine filmin fotoğrafını çekti, elindeki suyu çikolatayı mısırını ayarlayıp düzeltip onları da çekti, efektler yaptı.. ama filme taş çatlasın beş dakika baktı. Çünkü haliyle tam yanımda gözlerimi alan bi telefon ışığı, kapanmadı hiç. Hadi filmden sıkıldı desem, ilk dakikadan da kim filmi anlayıp sıkılabilir ki?
Nereye gitsem, nerede bulunsam herkesin gözleri ekranda. Bir arkadaşımla buluşuyorum, beş on dakika konuşuyoruz. Sonra telefonlarını eline alıp “şu şunu yapmış, ay görgüsüz! şu markadan almış bilerek onu göstermiş, görmemişin kocası olmuş, mıç mıç hahaha, şu influencer nasıl makyaj yapıyor baksana, gidip şu fondöteni alalım hemen” gibi gibi muhabbetler dönüyor.
Kocaman kazık kadar amcalarım, dayılarım bile başını telefondan kaldırmıyor. Şu meşhur uygulamayı yüklemişler toktikli olan. Bende bir ara yükleyip baktım, yargılamak değil ama inanılmaz geliyor. 7-8 yaşındaki çocuklar o uygulamadaki o insanlara hayran oluyor, buluşmalarına gidiyorlar. Çılgınlar gibi ağlıyorlar onları gördüklerinde. Hayran oldukları insanların yaş ortalaması 18..
2 yaşındaki çocuğun bile elinde telefon var. Bilemiyorum..
Sonra kendime bakıyorum, sosyal medya hesaplarım yok ama buraya üye oldum. Zırt zırt elimde.. farkımda yok yani. Nedir bu? İçimizde kalan yaşayamadığımız şeyleri acaba telefonda mı yaşamaya çalışıyoruz? Yalnız mıyız? Bu durumları yaşayan ve bundan hoşnut olanların fikirlerini de çok merak ediyorum.
Mesela video atıyorsunuz, yediğiniz yemeği paylaşıyorsunuz, şuradayım eğleniyorum diyerek konum atıyorsunuz etiketliyorsunuz, eliniz hep telefona gidiyor, fotoğraflara efekt yapmakla uğraşıyorsunuz saatlerce. Aldığınız beğenileri, takipçi sayınızı önemsiyorsunuz. Asla yargılamıyorum ama gerçekten merak ediyorum. Fikirleriniz neler?
Haz, çok derin bir kavram.Her profil farklı farklı; mesela insta "Estetik" olarak çok yukarıda ve insanlar orada birbirine benzeyen bir grup halinde.
Tiktok profili farklı, twitterda trollük yapan birinin kalıbımı basarım tiktok videosu yoktur. Onun mekanı twitterda kendi gibi olanlarla aşık atışması yarışması gibidir. :)
Youtube çok farklı grupları barındırıyor, tıpkı burası gibi, herkes kendine benzeyen altında toplanıyor ve klonlanıyor sanki. Ben youtube videoları kadar, yorumlarını okumayı daha çok seviyorum; ne espriler dönüyor altında bazen kahkahama bizimkiler uyarı çekiyor.
"Neden oradayım?" diye düşününce, espri anlayışımızın eşimle oldukça farklı olduğu ve benim bu konuda yer yer yalnızlık çektiğim aklıma geliyor. Ben de youtube altında arada sırada yerimi alıyorum, çünkü orada "Gülmecede ben gibiler" varlar gibi gibi.
Buraya takılıyorum misal, çok farklı gruplar var burada da; neden yemek bölümünde değil de daha çok bdvdeyim? Yine bir başka kafa dengini arıyor başka bir yerden zihnim. Bunun böyle bir yönü de var bence. Her mecranın da profilleri ayrı ayrı. Mesela babamı nerede bulabilirim nette? Elbette bir siyasi haberin altındaki yorumlarda kavgada. :)
Açıktan olana haz diyebiliriz, gizliden olana yalnızlık bence.
Inan bende çok düşündüm bunu.önceden 90li yıllarda falan nasıl yaşamışız telefonsuz internetsiz diyorum.bazen bende aynısını yapıyorum sonra acayip canım sıkılıyor yahu ne gerek vardı paylaşmaya diye(ama asla yiyecek şeyler paylaşmadım paylasmamda)bazen 5110 yada herhangi bir tuşlu telefon alıp sadece iletişim için herşeyi kapatasim geliyor.ornegin babam telefon dahi kullanmıyor adamın kafa rahat valla hatta kızıyoruz ulaşamıyoruz biryere gittiğinde niye kullanmıyorsun tlf diye neymiş özgürlüğü kisitlaniyormus paşamın ee hakkıda vallaGeçen gün sinemaya gittim, şu meşhur oscarlık filmi izlemeye. Yanımda da bir tane kız oturuyordu. Filmi izlemek yerine filmin fotoğrafını çekti, elindeki suyu çikolatayı mısırını ayarlayıp düzeltip onları da çekti, efektler yaptı.. ama filme taş çatlasın beş dakika baktı. Çünkü haliyle tam yanımda gözlerimi alan bi telefon ışığı, kapanmadı hiç. Hadi filmden sıkıldı desem, ilk dakikadan da kim filmi anlayıp sıkılabilir ki?
Nereye gitsem, nerede bulunsam herkesin gözleri ekranda. Bir arkadaşımla buluşuyorum, beş on dakika konuşuyoruz. Sonra telefonlarını eline alıp “şu şunu yapmış, ay görgüsüz! şu markadan almış bilerek onu göstermiş, görmemişin kocası olmuş, mıç mıç hahaha, şu influencer nasıl makyaj yapıyor baksana, gidip şu fondöteni alalım hemen” gibi gibi muhabbetler dönüyor.
Kocaman kazık kadar amcalarım, dayılarım bile başını telefondan kaldırmıyor. Şu meşhur uygulamayı yüklemişler toktikli olan. Bende bir ara yükleyip baktım, yargılamak değil ama inanılmaz geliyor. 7-8 yaşındaki çocuklar o uygulamadaki o insanlara hayran oluyor, buluşmalarına gidiyorlar. Çılgınlar gibi ağlıyorlar onları gördüklerinde. Hayran oldukları insanların yaş ortalaması 18..
2 yaşındaki çocuğun bile elinde telefon var. Bilemiyorum..
Sonra kendime bakıyorum, sosyal medya hesaplarım yok ama buraya üye oldum. Zırt zırt elimde.. farkımda yok yani. Nedir bu? İçimizde kalan yaşayamadığımız şeyleri acaba telefonda mı yaşamaya çalışıyoruz? Yalnız mıyız? Bu durumları yaşayan ve bundan hoşnut olanların fikirlerini de çok merak ediyorum.
Mesela video atıyorsunuz, yediğiniz yemeği paylaşıyorsunuz, şuradayım eğleniyorum diyerek konum atıyorsunuz etiketliyorsunuz, eliniz hep telefona gidiyor, fotoğraflara efekt yapmakla uğraşıyorsunuz saatlerce. Aldığınız beğenileri, takipçi sayınızı önemsiyorsunuz. Asla yargılamıyorum ama gerçekten merak ediyorum. Fikirleriniz neler?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?