- 11 Mart 2010
- 3.807
- 1.161
- 173
- Konu Sahibi pamukannesi
- #1
Eskiden olduğu gibi yaralamıyor belki ama, zaman zaman hissediyorum acısını kalbimde. ben hatırlamak istemesem de hatırlatıyorlar çevremdekiler. Gördüklerim, duyduklarım... Birileri ile konuşmazsam, anlatmazsam sıkıntıdan patlayacak gibi oluyorum. 10 yaşındaydım annem ve babam ayrıldığında. Bir doktor teşhisi yok ama şizofrendi babam bize göre. Kendi içinde bir hayat kurmuş, ona inanırdı. Orada yaşardı. O zaman babama karşı savunmasızdık. Anneme attığı iftiralar, dayaklar karşısında karşısında duramazdık.. yapabildiğimiz tek şey bi köşeye sinip ağlamaktı. veya küçük kardeşimin kulaklarını tıkamak. En sonunda canına tak etti annemin.. bizi de aldı, babasının evine döndü üç çocukla. Babam, çocukları götürme onları çocuk esirgeme kurumuna vereceğim bile dedi.. Mahkeme de ben tek kuruş vermem. Param yok işim yok dedi ve gitti. Rahmetli dedem de iyi durum da değildi ama kucak açtı bize. Allah razı olsun ondan. Kaç gece süt olmadığı için şekerli su içtik hatırlamıyorum bile. Yeni bir hayat kurmaya çalıştığımız yerde ki baban nerede niye burada değil sorularının sonun hep gözyaşlarıyla biterdi.
Ama kendimden çok küçük erkek kardeşime üzülürdüm ben. O zamanlar 5 yaşındaydı. nerede babasıyla beraber bi çocuk görse benim babam niye benim elimden tutmaya gelmiyor diye sorardı bana. Ölmüş olsa, öldü deriz.. Ama yaşarken yaşattıklarını anlatmak çok daha zor. Biz aç uyumak zorunda kalırken, onun içki zıkkımlandığını bilmek çok daha zor.
Yıllar geçti, büyüdüm, evlendim.. Şimdi oturduğum yerde babam da yaşıyor. Ne yüzünü görmek, ne sesini duymak istiyorum. Ara sıra karşılaşıyoruz. Nasılsın kızım diyor. iyiyim diyorum. Bu kadar.
Ve başta kayınvalidem olmak üzere, eşimin ailesinin kızım o senin baban git gel ara hal hatır sor nasihatlerinden bıktım usandım. İçimden gelmiyor istemiyorum dediğim de, vicdansız evlat oluyorum. Bakışları değişiyor, ağızlarında bi cık cık cık lafı. Siz nereden bileceksiniz ki bizim neler yaşadığımızı. Aslaında baba tarafımdan kimseyi görmek istemiyorum ben. ne halalarımı, ne amcalarımı. Hiç hissettirmediler çünkü yanlız olmadığımızı.. halamın kızı evleniyor, kv onların ne suçu var git.. amcamın torunu oluyor kv ayıp ayıp buna da gitmezsen. Bi söz var.. insan yokluğuna alıştığı kişileri tekrar hayatında istemez. Silmek istiyorum tamamen. hiç adları geçmesin, görmeyim istiyorum ama sonunda vefasız ben oluyorum...
Bunu hissettiriyorlar bana. kv halan hastaymış gittin mi? gitmedim anne.. sonra başlıo.. aynı kandansınız bilmem ne.. Ya ben istemiyorum.. atamıyorum işte kafamdan yüreğimden yaşadıklarımı. sadece babayı değil, o taraftan kimi görsem yaşadıklarım gelio aklıma arkadaşım. Babamın 4 yaşında ki kardeşime vurup ağlamıcaksın diye tehdit etmesi geliyo. annemin eli bıçaklı babamdan kaçması geliyo. annemi sen or..psun kurana el bas, bazmazsan itiraf etmezsen sabah bu evden 5 ceset çıkar tehditleri geliyor. şimdi 18 yaşında olan kardeşimin,o çocukken zorla içinde tuttuğu gözyaşlarını şimdi ortada hiç sebep yokken hıçkıra hıçkıra ağlayıp boşaltması geliyo.. evlendiğim de kardeşimin 15 yaşında olmasına rağmen düğünümde eşimin kulağına "ablamı üzersen karşında beni bulursun diye efelenecek kadar kendini zorunlu hissetmesi geliyor. geliyo da geliyo anasını satayım. ve vefasız olan ben oluyorum. anlatamıyorum, susuyorum, çünkü biliyorum ağzımdan tek kelime çıktığı an hıçkırıklara boğulacağım ve kendimi durduramayacağım. sadece istemiyorum diyorum ve vefasız ben oluyorum...
Ama kendimden çok küçük erkek kardeşime üzülürdüm ben. O zamanlar 5 yaşındaydı. nerede babasıyla beraber bi çocuk görse benim babam niye benim elimden tutmaya gelmiyor diye sorardı bana. Ölmüş olsa, öldü deriz.. Ama yaşarken yaşattıklarını anlatmak çok daha zor. Biz aç uyumak zorunda kalırken, onun içki zıkkımlandığını bilmek çok daha zor.
Yıllar geçti, büyüdüm, evlendim.. Şimdi oturduğum yerde babam da yaşıyor. Ne yüzünü görmek, ne sesini duymak istiyorum. Ara sıra karşılaşıyoruz. Nasılsın kızım diyor. iyiyim diyorum. Bu kadar.
Ve başta kayınvalidem olmak üzere, eşimin ailesinin kızım o senin baban git gel ara hal hatır sor nasihatlerinden bıktım usandım. İçimden gelmiyor istemiyorum dediğim de, vicdansız evlat oluyorum. Bakışları değişiyor, ağızlarında bi cık cık cık lafı. Siz nereden bileceksiniz ki bizim neler yaşadığımızı. Aslaında baba tarafımdan kimseyi görmek istemiyorum ben. ne halalarımı, ne amcalarımı. Hiç hissettirmediler çünkü yanlız olmadığımızı.. halamın kızı evleniyor, kv onların ne suçu var git.. amcamın torunu oluyor kv ayıp ayıp buna da gitmezsen. Bi söz var.. insan yokluğuna alıştığı kişileri tekrar hayatında istemez. Silmek istiyorum tamamen. hiç adları geçmesin, görmeyim istiyorum ama sonunda vefasız ben oluyorum...
Bunu hissettiriyorlar bana. kv halan hastaymış gittin mi? gitmedim anne.. sonra başlıo.. aynı kandansınız bilmem ne.. Ya ben istemiyorum.. atamıyorum işte kafamdan yüreğimden yaşadıklarımı. sadece babayı değil, o taraftan kimi görsem yaşadıklarım gelio aklıma arkadaşım. Babamın 4 yaşında ki kardeşime vurup ağlamıcaksın diye tehdit etmesi geliyo. annemin eli bıçaklı babamdan kaçması geliyo. annemi sen or..psun kurana el bas, bazmazsan itiraf etmezsen sabah bu evden 5 ceset çıkar tehditleri geliyor. şimdi 18 yaşında olan kardeşimin,o çocukken zorla içinde tuttuğu gözyaşlarını şimdi ortada hiç sebep yokken hıçkıra hıçkıra ağlayıp boşaltması geliyo.. evlendiğim de kardeşimin 15 yaşında olmasına rağmen düğünümde eşimin kulağına "ablamı üzersen karşında beni bulursun diye efelenecek kadar kendini zorunlu hissetmesi geliyor. geliyo da geliyo anasını satayım. ve vefasız olan ben oluyorum. anlatamıyorum, susuyorum, çünkü biliyorum ağzımdan tek kelime çıktığı an hıçkırıklara boğulacağım ve kendimi durduramayacağım. sadece istemiyorum diyorum ve vefasız ben oluyorum...