ne kadar güzel söylemişsiniz kendime dışardan bakarım hep ve o kadar aciz yönlerim varki diye düşünürüm
oysaki ben sıfırdan tek basıma (halada öyle)kendime yeni bir hayat kurdum çok şükür kimsede ihtiyacım yok ama gel görki en küçük bir olay beni dibe düşürmeye yetiyor
en basiti o gün çocuğumun bir ihtiyacını alamasam kahroluyorum başlıyor kendimle kavgam
evet hani derler ya küllerinden doğmak ..ben onu yapıyorum çoğu zamanKendiyle kavgası olanın sırtı yere gelmez, mutlaka daha iyisi için bir plan belirler.
O olmadı mı yenisine geçer, hayat da bu değil mi?
talihsizben
Sevdiğin insanlar.. Aslında hepsinin beş para etmeyeceğini içten içe kabul ediyorsun. Ama vazgeçtikten sonra.. Ama bazıları oluyor ki kalbini delip geçiyor adeta. O kalbin tamir edilmesi için yeni insanlar yetmiyor.
Hayat.. Herşeyden zor. Bir o kadar da oyun gibi geliyor sana bazen. Ama hayatla oynama sakın,kendinle oynamış olursun.. Kendini kandırarak yaşamak,yapacağın en büyük hata olur. Ömrün boyunca kendini affedemeyeceğin,ne gururunun ne de sevdiğin insanların seni kurtaramayacağı bir yanlış olur ..
Bugünlerde herkes aynı şeyi düşünüyor sanıyorum... Ben de geçmişle hesaplaşıyorum... Sonunda ne olursa olsun, öfkelerim, kırgınlıklarım, hep beni işaret ediyor... Kendime olan öfkemmiş asıl beni bu kadar gerginleştiren... Etrafa karşı duvarlar ördüren... Şimdi bir bir o duvarları yıkıyorum... Ne zormuş içinde sakladığın kendini bulmaya çalışmak... Ama bir o kadar da heyecanlı... Merakla heyecanla çabalıyorum "ben"e ulaşmak için...
Anladığım bir şey var... Ne olursa olsun Önce kendiyle BARIŞMALI insan... Öfkemi sinirimi haykırıp, sonra sarılıyorum kendime.. affediyorum.... Bu yoldayım işte...
Bugün forumlardan birisinde arkadaşın biri şöyle bir tabir kullanmıştı ekledim dağarcığıma... Herkes gibi düşünmeyince, ezberlenmiş klişe sözler söylemeyince insanlar "tanımlanamayan obje" olarak bakıyorlar yüzümüze...
İlle herkes gibi olmaya çalışmak, aslında olmadığını bile bile sırf etrafa göre hareket etmek için onlar gibi olmaya çalışmak... Bizi aslımızdan uzaklaştıran... Ve korkularımız... asıl yüzleşmemiz gereken nokta... Korkular....
bende bunu anlamıyorum zaten.. Yani hayatındayken aslında çokda tasvip etmediğin insanlar hayatından çıktığında niye sanki senin için çok değerli bir insanı kaybetmişsin hissine kapılırsınki? bu sevgili veya arkadaş farketmez...Niye ayrılınca insanların kıymeti artar? Ben bunu kendme çok yapıyorum.. Zorla kendmi o insanlara bağlandırıyorum dolayısıyla sürekli kavga ediyorum kendmle gercekten çok komik... Bazen yaşadıklarımı çevremdeki insanların yaşadıklarıyla karşılaştrıyorum.. Herkesin vazgeçtkleri veya ayrıldkları insanlar oluyorAllahım diyorum heralde ben onların yerinde olsam darmadağın olurdumBu kadar yaşadığım şeyler bile beni yıpratmaya yetti, Allahım daha fazlasını vermez inşAllah..
Su hayatta doğru adımlar atmak çok önemli..Arkana dönüp baktığında pişman olmuycağın şeyleri yapman lazım.. Kendini yargılayan bir insansan sonradan bunların acısı çok kötü çıkıyor.. Ve insanları gözünde çok büyütmemek lazım, nitekim onların bizden ne farkı varki? Onları bizden daha değerli yapan şey nedir yani? Kendine saygısı olmalı insanın, kendi değerleri olmalı.. Ve gerektiğinde yenilmeyide hazmetmeli... Belki o yenilgi güzel başlangıçlar için bir adımdır, bizim için hayırlısı olan odur .. Bu şekilde düşünmek gercekten çok önemli:81:
ben de kendinden cekenlerdenim...
yani soyle keske yapmasaydim beni ne kadar mutsuz etti dedigim bazi seyler var...
hele hele oyle bir sey var ki tum hayatimi degistirdi, kendimi 3 yildir sanki cok farkli bir dunyada tek basima yasamaya calisiyor gibi hissediyorum.
ama ayni zamanda bu hayatimi degistiren sey beni cok ta mutlu ediyor...
cok ilginc bir durum yani...
kimsenin benim durumumda olmasini istemem cok zor...
bu konuda hem pismanlik hem de memnuniyet hissediyorum...
size bunlar cok anlamsiz gelebilir belki ama gercekten boyle bir durumdayim suan, beni hem mutlu eden hem de gozumden yasi dindirmeyen bir sey bu
Özdemir Asaf'ın fazlasıyla sevdiğm bir sözü vardır, duyduğum en anlamlı cümlelerden biridir.
"Kendimi nokta kadar küçük hissettiğim zaman bakıyorum ki anlamlı bir cümlenin sonundayım."
Kendini nokta gibi hissetmek güzeldir, kendine dışarıdan bakmak ve ne kadar aciz olduğunu görmek...
Çünkü bu, insana diğer noktalardan bir farkı olduğunu da hissettirir, diğer noktalar ne kadar aciz olduğunun farkında bile değildir çünkü.
Ama unutmayalım, küçük noktalar birleştiğinde güzel tablolar oluşturur, hepimiz biriz ve bütünün parçasıyız, bu yüzden çok önemliyiz.
Biz olmazsak o bütün, olması gerektiği gibi olmaz...
Ve sorularının tümünün cevabına, nasıl canın istiyorsa diye cevap vermek istiyorum.
İster herkes gibi düşün, ister ayrık otu ol;
İster adın üç maymun olsun, ister beş N bir K;
İster sıradan ol, ister kaynak;
Yeter ki sen ol, kendini kabul et ve bağışla
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?