Yine de güzel bakıyor hayata....Gözlerinin renginden değil o güzellik, insanın insan gibi olması gerektiği gibi. Acılarını sevince dönüştürmeyi, sevinçlerini paylaşmayı öğrenmiş.
Her sabah tekerlekli sandalyesinde, arabasının kapısını otomatik açıyor mutlaka ama mutlaka iki kişi yardımına koşuyor yıllardır. Talebi yok yardım için ama o biliyor gelip yardım edecekler.
Adliyeye gidecek avukat hanım. Öğleden sonra aynı saatlerde döneceğini bilirler yine yardıma koşarlar hiç bıkmadan, öfleyip, püflemeden insan olmanın gerektirdiği gibi.
Şimdilerde gençlerin hiçbir yerde yaşça büyüklere öncelik vermediklerini düşünürsek...
Avukat hanım yalnız yaşıyor kendi tercihi, gündüz evinde her işi yapan yardımcısı var.
Ya geceler, ah! O geceler
Fazla beklentisi yok yaşamdan, sadece kimselere yük olmamak için tüm duaları
Şikâyet bilmez tevekkül ile yaşar. Ağlamanın işe yaramadığını çoktan öğrenmiş, ayaklarının üstünde duramayınca, aklıyla durmayı bilmiş, kimseye zarar vermeden, hırslanmadan, içindeki fırtınayı hatta kasırgayı çoktan bastırmış bir köşelere. O simsiyah geceleri, gündüze çevirerek oyalamış kendini. Kitaplar, filmler uyku gözü kapatana kadar.
Hal böyle olunca... Bizlerin hırsı, kavgaları, şikâyetleri, nedir ki ? Hiç, kocaman bir kaç hiç.
Şehit ailelerinin ömür boyu bitmeyecek, unutmayacakları acıları. Yoksulların suskunluğunu hatırlayıp, silkelenip kendimize gelelim, biraz utanıp sıkılalım artık.
Mübarek Ramazan ayı yaklaşırken, iyiliklerin sadece bir ay da bitmediğini bilerek.....
Yeşilimin gözlemleri
Her sabah tekerlekli sandalyesinde, arabasının kapısını otomatik açıyor mutlaka ama mutlaka iki kişi yardımına koşuyor yıllardır. Talebi yok yardım için ama o biliyor gelip yardım edecekler.
Adliyeye gidecek avukat hanım. Öğleden sonra aynı saatlerde döneceğini bilirler yine yardıma koşarlar hiç bıkmadan, öfleyip, püflemeden insan olmanın gerektirdiği gibi.
Şimdilerde gençlerin hiçbir yerde yaşça büyüklere öncelik vermediklerini düşünürsek...
Avukat hanım yalnız yaşıyor kendi tercihi, gündüz evinde her işi yapan yardımcısı var.
Ya geceler, ah! O geceler
Fazla beklentisi yok yaşamdan, sadece kimselere yük olmamak için tüm duaları
Şikâyet bilmez tevekkül ile yaşar. Ağlamanın işe yaramadığını çoktan öğrenmiş, ayaklarının üstünde duramayınca, aklıyla durmayı bilmiş, kimseye zarar vermeden, hırslanmadan, içindeki fırtınayı hatta kasırgayı çoktan bastırmış bir köşelere. O simsiyah geceleri, gündüze çevirerek oyalamış kendini. Kitaplar, filmler uyku gözü kapatana kadar.
Hal böyle olunca... Bizlerin hırsı, kavgaları, şikâyetleri, nedir ki ? Hiç, kocaman bir kaç hiç.
Şehit ailelerinin ömür boyu bitmeyecek, unutmayacakları acıları. Yoksulların suskunluğunu hatırlayıp, silkelenip kendimize gelelim, biraz utanıp sıkılalım artık.
Mübarek Ramazan ayı yaklaşırken, iyiliklerin sadece bir ay da bitmediğini bilerek.....
Yeşilimin gözlemleri