- Konu Sahibi hayalgemisii
- #41
Bak güzelim sahur vakti geçti.Yatmam lazım ama şimdi sana yazacağım.Umarım bunu uygularsın.
Sana dişli ol,hazır cevap ol gibisinden bir tavsiye vermeyeceğim.
Şimdi bende senin yaşadıklarına benzer şeyler yaşadım.Öncelikle ben kilolu bir çocuktum.Bu yüzden bana ortaokulda ''Ayı'' diye seslenirlerdi.Ne kadar üzülür ne kadar canım sıkılırdı.Aile işlerim karışık zaten mağdur bir çocuktum birde okulda zorbalık görüyordum.
Şimdi düşünüyorum da bir devlet kursam flamamda ayı resmi olurdu.Ayı ne güzel bir hayvandır.Ailesine,yavrusuna sahip çıkar, dayanıklıdır(en sevdiğim yönü),insan gibi akıllı, kurnaz bir hayvandır.Ayı ne güzel bir hayvandır ya.
Oysaki o yarım akıllılar irilik yönünden benzetme amacı gütmüşler ve beni üzmek için bunları söylemişlerdi.
Şimdi benim o yıllardaki hatam neydi?
Ben mağdur bir insandım.Annem babam sürekli kavga halindeydi,fakirdim,sınıfın en arkasına camın önüne güneş alnıma vuru bir şekilde dışlanmıştım.
Şimdi düşünüyorum da sadece ben mi mağdurdum.
Bana ayı diye seslenip kafama vuran bir arkadaşımın evinde hergün şiddet vardı.Anne ve babası sürekli şiddet halinde olduğundan dolayı o da bana şiddet uyguluyordu. Yani benim mağdur olmamın tek sebebi ezik olmamdan kaynaklanmıyordu.Ben bunu anlayabilseydim,empati yapabilseydim belki bukadar zorbalık görmeyecektim.
Sana demem o ki.Biz gibi zorbalık gören insanların en büyük hatası başka insanları hep kendimizden güçlü görmektir.Onların da zor bir hayatları olduğunu ve bizimle temasa geçtiklerinde ister istemez,konuşma arasında ya da bir hali tavrı ile sıkıntılarını anlattıklarını anlayamamamız.
Yani karşındaki insanı dinlemeyi bileceksin.Konuşuyorsa can kulağı ile dinleyecek ve ona desteğini belli edeceksin.
Yoksa son hızla insanlar dışlamaya başlarlar.
Bu durumun çocuk ya da yetişkin olmakla alakası yok.
İnsanlar anlaşılmak ister.Hep kendin anlaşılmyacaksın, insanları anlayacaksın.
İnsanlarla çok müsasebetimin olmaması bana yetişkinliğimde yabancı dil öğrenmeyi getirdi.Yoksa bende gezer dolaşırdım sosyal olurdum.Yalnız bir insan olmayı kendin için avantajlı hale çevirmelisin.
Sana dişli ol,hazır cevap ol gibisinden bir tavsiye vermeyeceğim.
Şimdi bende senin yaşadıklarına benzer şeyler yaşadım.Öncelikle ben kilolu bir çocuktum.Bu yüzden bana ortaokulda ''Ayı'' diye seslenirlerdi.Ne kadar üzülür ne kadar canım sıkılırdı.Aile işlerim karışık zaten mağdur bir çocuktum birde okulda zorbalık görüyordum.
Şimdi düşünüyorum da bir devlet kursam flamamda ayı resmi olurdu.Ayı ne güzel bir hayvandır.Ailesine,yavrusuna sahip çıkar, dayanıklıdır(en sevdiğim yönü),insan gibi akıllı, kurnaz bir hayvandır.Ayı ne güzel bir hayvandır ya.
Oysaki o yarım akıllılar irilik yönünden benzetme amacı gütmüşler ve beni üzmek için bunları söylemişlerdi.
Şimdi benim o yıllardaki hatam neydi?
Ben mağdur bir insandım.Annem babam sürekli kavga halindeydi,fakirdim,sınıfın en arkasına camın önüne güneş alnıma vuru bir şekilde dışlanmıştım.
Şimdi düşünüyorum da sadece ben mi mağdurdum.
Bana ayı diye seslenip kafama vuran bir arkadaşımın evinde hergün şiddet vardı.Anne ve babası sürekli şiddet halinde olduğundan dolayı o da bana şiddet uyguluyordu. Yani benim mağdur olmamın tek sebebi ezik olmamdan kaynaklanmıyordu.Ben bunu anlayabilseydim,empati yapabilseydim belki bukadar zorbalık görmeyecektim.
Sana demem o ki.Biz gibi zorbalık gören insanların en büyük hatası başka insanları hep kendimizden güçlü görmektir.Onların da zor bir hayatları olduğunu ve bizimle temasa geçtiklerinde ister istemez,konuşma arasında ya da bir hali tavrı ile sıkıntılarını anlattıklarını anlayamamamız.
Yani karşındaki insanı dinlemeyi bileceksin.Konuşuyorsa can kulağı ile dinleyecek ve ona desteğini belli edeceksin.
Yoksa son hızla insanlar dışlamaya başlarlar.
Bu durumun çocuk ya da yetişkin olmakla alakası yok.
İnsanlar anlaşılmak ister.Hep kendin anlaşılmyacaksın, insanları anlayacaksın.
İnsanlarla çok müsasebetimin olmaması bana yetişkinliğimde yabancı dil öğrenmeyi getirdi.Yoksa bende gezer dolaşırdım sosyal olurdum.Yalnız bir insan olmayı kendin için avantajlı hale çevirmelisin.