Son zamanlarda düşük karbonhidratlı diyetler( Low-Carb-Diet), tekrar popüler oldu. Bu yazımda, sizler için tamamen bağımsız olarak Bilimsel kaynaklardan araştırarak bu konuyu açmak istedim.
Düşük karbonhidratlı diyetlerin metabolik bir avantajından söz edilir. Yani, Atkinson diyetindeki gibi yüksek kalori alarak sadece karbonhidratları düşürmekle fazla kilolardan kurtulabilmenin mümkün olduğu söylenir. (Atkins, 1992)
Karbonhidratların insulin hormonunu tetikleyerek vücuda su ve yağ depoladığı durumu bu diyetlerde konu olarak en başta ele alınır. Temel fikirde şişmanlığın ana sebebi karbonhidrat olarak gösterilir. Sağlığında temel sorununu bu oluşturduğu düşünülür. Mantık yoluyla karbonhidratların kalkması demek, hem şişmanlığı hemde sağlığı koruma yönünde faydası olacağı hesaplanır.
Kalori hesabına göre düzenlenen her diyetin kilo verdirdiği bilimsel çalışmalarda görüldü(Hill, 1993). Bir çalışmada, yağ alımını yüksek tutup karbonhidratlar düşürüldüğünde kalori oranı düşük tutulmasına rağmen kilo verildiği tespit edildi( Freedman, 2001).
1990 Alford et al. bilimsel çalışmasında Karbonhidrat üzerine kurulu diyetler araştırıldı. Bilimsel çalışmada günlük kaloriler 1200 olarak ayarlandı. Deneklerin hepsine aynı oranda kalori hesabı yapıldı. Denekler daha çok kilolu bayanlar üzerinde ve 10 hafta süre zamanında teste girdiler. Test dereceleri, düşük karbonhidrat, orta ve yüksek karbonhidrat olarak sağlıklı gıdalardan seçildi.
Az Karbonhidrat alan grup, %15-25 K.hidrat, %30-40 Protein ve %45 Yağ. Orta derecede Karbonhidrat alan grup, %45 Karbonhidrat, %10 Protein ve %35 Yağ. Yüksek Karbonhidrat alan grup, %75 Karbonhidrat, %15 Protein ve %10 Yağ aldılar. Bütün denekler ortalama aynı rakamlarda kilo kaybına uğradılar. Freedmanın de araştırmasında diyetlerin etkisi hemen hemen aynı olacağı ama sadece kalori düşürüldüğünde etkinin bariz hissedilebileceği açıklanıyor. Alford araştırmasında da ortalama bu sonuç çıktı.
1996 Golay et. al. çalışmasında ise 43 kilolu denekler 6 hafta süre boyunca test edildi. Bütün denekler 1000 kalorili düşük gıda alımı programına girdiler. Denekler günlük iki saat bedenen hareket ettiler. Diyet iki grupda incelendi. Birinci grup %15 karbonhidrat aldılar(yani 37gram k.hidrat) ve diğer grup ise %45 karbonhidrat alarak diyetini oluşturdu(yani günlük 113gram k.hidrat). Her grup %30 oranında protein aldılar. Düşük k.hidrat alanlar yüksek yağ ve yüksek k.hidrat alanlar ise düşük yağ oranlarıyla programını oluşturdu. 6 hafta sonrasında iki grupta birbirinden farklı sonuç çıkmadı. Her iki gruptaki denekler, ortalama aynı rakamlarda kilo kaybına uğradılar. Yağ kaybı testinde ortalama aynı sonuca vardılar.
1995 Wing et al. çalışmasında 21 aşırı kilolu bayanlar üzerinde 31 gün süren bir metabolik programa sadık kaldılar. Program sonunda 28 gün boyunca denekler iki gruba ayrıldı. Bir grup ketojenik olmayan ve diğeri de sıvı ketojenik diyeti(10gram K.hidrat-toplam 600 kalori) oldu. Araştırma sonunda her grup da kilo kaybı olarak aynı sonuçları elde ettiler.
1969da Bell yada 1975de Van Itallie araştırmalarında düşük karbonhidratlı diyetler üzerinde yapılan analizler, kilo kaybının çoğunluğunu sıvıların oluşturduğunu söylüyor. 1976 senesinde Yang ve Van Itallie, diyetin karışık yapılması durumunda daha çok vücut yağı kaybı yaşandığı bildiriliyor. 2001 yılında Freedmanin de araştırması, düşük karbların daha çok sıvı kaybını doğurduğu yönde. Freedman, sağlık dergisinde bu sıvı kaybını şöyle açıklar; Kısa zamanda yüksek oranda yağ kaybı yaşanmaz. Yaşandığı takdirde kas kaybıda yaşanmıştır. Yüksek protein ve düşük karbonhidratlarda kas kaybı önlenir ama yağ kaybı düşük kalır. Çünkü yağ ve kas ikilisi birlikte iyi çalışır ve koruyucu mekanizmaya sahiptir. Bu açıdan kısa zamanda yağ kaybı yaşanmaz. Karbonhidrat düşük kaldığından dolayı, kayıp edilenler daha çok sıvıdır. Freedman, ayrıca bu diyetlerden bazı önemli vitaminlerin alınamadığını ve vücudun halsizlik, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluk ve sinirlilik ile uyku sorunu yaşandığını açıklar. Dolayısıyla bir vitamin ve mineral takviyesi yapmak gerekli olduğu görüşündedir.
Düşük karbonhidratlı diyetler işe yarıyor mu sorusuna net bir cevapla evet yarıyor diyebiliyoruz. Bilimsel sonuçlara göre hemen hemen bütün diyetler işe yarıyor. Yalnız, düşük karb diyeti uzun yapılacak bir diyet değil. Biz de benzer bir FLW diyeti öneriyor ve bu diyeti 8 haftada sınırlandırıyorduk.