Yeni bir hayat, sıfırdan başlamak, tedirginlikler...

Chicago'da yaşadım 1 yıl. Eğer amerikada yaşamak gibi bir şansım olsaydı Chicago'ya yerleşir orada yaşar orada çalışırdım.Tabi dersenizki ABD'de baska nereleri gördün ki? Görmedim. Ama Chicago'yu inannılmaz sevmiştim.Bu yüzden baska bir arayışa girmezdim muhtemelen.Yani bu yüzden aslına bakarsanız en sevdiğiniz en aklınızda kalan yerlerden birine giderek yeni bir başlangıç yapabilirsiniz.Herşey yaşadığınız yeri sevmekle başlar bence. Çok incelemek çok araştırmak sadece kafanızı karıştırır.İşte bu yüzden ''Yüreğinin götürdüğü yere git'' diyorlar:))))) Ama Türkiye'yi pek tavsiye etmem. Liseyi ve Üniversiteyi okuması için Amerikaya gönderilen bir akrabam vardı.Üni bitti Türkiye'ye döndü. Bana sorsalar CEO olucaktı, kafa öyle calısıyor cunku adam teee Amerikalarda okumuş şakır şakır ingilizce oouuuww filan.Ama öyle değil.Gerçi CEO değilse bile daha iyi biseyler olabilirdi bizimkininde pasifliğinden kaynaklanan durumları yok değil şuanki konumunda.Ama Türkiye yinede bu sartlar altında,amerikada çalışıp kazanıp yaşayıp, Türkiyeye tatile gelmelik bir yer. Sonrada vay efendim beyin göçü derler.Vallahi müstehak.Oda ayrı.
 
Asla ama ASLA Türkiye'ye dönmeyin. ABD gibi bir ülkede yaşayabilmek ne demek? Allah'ım sen sesimi duy, ezan okunuyor bakın, inşallah istediğim eyaletine yerleşebilirim.
Dün Viyana'dan döndüm, hıçkıra hıçkıra ağlayarak döndüm.
O tatil psikolojisinden de olabilir. Ben de bazen tatillerimden gozu yasli donerim de. :)
ABD'de istediginiz bir eyalet mi var sizin de? Varsa neresi?
 
O tatil psikolojisinden de olabilir. Ben de bazen tatillerimden gozu yasli donerim de. :)
ABD'de istediginiz bir eyalet mi var sizin de? Varsa neresi?
Florida kesinlikle. Bu haziran ayında 1 aylığına gidiyorum oraya.
Yok, tatil psikolojisinden değil tatillerden dönerken ağlamam. Beni burada yalılar yatlar katlar ve sonsuz tatil bekliyor olsaydı da ağlayarak dönerdim, dönmek istemedim hiç. Çok üzülüyorum, kendimi kafeste hissediyorum burada. Viyana'dayken hiç bu kadar hafif ve özgür hissetmedim :cry::KK42:
 
Merhabalar,
Bilen vardır, ABD'de yaşıyorum 10 yıldır ve son birkaç yıldır İstanbul'a kesin dönüş yapma planım vardı. Yüksek lisansımın bitmesini bekliyordum, güya biter bitmez gidecektim. Okul biteli neredeyse 1 yıl olacak, okulun bitmesiyle birlikte kararsızlıklarım, belirsizliklerim başladı. Kesin dönüş yapmanın pek de güvenli ve mantıklı bir karar olmadığına karar verdim şu anki ülke durumuna da bakarak.
Ama benim aklımda bu ülkede kalmak da yoktu, hiç bir eyaletle ilgili hayalim, planım olmadı. Yaşadığım bölgeyi sevemedim 10 yıldır ve illa ki başka eyalete gitmek istiyorum. Gideceğim de, ama nasıl gideceğim, nasıl olacak diye düşünüp duruyorum. Daha nerde yaşamak istediğimi bile tam olarak bilmiyorum, tek bildiğim burada yaşamak istemediğim. Aklımda 2 yer var gerçi, tamamen bilmiyor değilim. Tek başına taşınacağım,onu da ekleyeyim, aileyle birlikte değil.
Yaş oldu 26, hatta 6 ay sonra 27. Ben daha yeni bir hayat kuracağım da... Hayatıma birinin girmesini, evlenmeyi filan da istiyorum. Ne bileyim, sanki yaşım geçiyormuş gibi geliyor 30a yaklaşmış biri olarak.

Neyse, yeni bir şehirde veya ülkede böyle yeniden başlayan oldu mu? Korkularınız, tedirginlikleriniz oldu mu? Nasıl gitti, tutundunuz mu? Tavsiyeleriniz, düşünceleriniz, önerileriniz var mı?

Not olarak şunu da ekleyeyim, sıfırdan başlamak derken sadece yeni bir yerde yeni bir hayat kurmayı kastediyorum. Bu zamana kadar boş durmadım, mesleğimde 5 yıllık tecrübem var, master seviyesinde tahsilim, bankada hatrı sayılır miktar para birikimim filan var. Pek kör gözüm parmağına hareket etmiyorum. Maddi olarak kaygım yok, benim kaygım tutunamamak, hayal kırıklığı, bunalım gibi sonuçların olabilmesi. Bu kararsızlık ve tedirginliklerden dolayı buradaki hayatımı amaçsız ve ben ortada kalmışım gibi hissediyorum açıkçası. Fikirlerinizi bekliyorum.
Yerinizde olsam asla turkiyeye donmezdim.mesela ben de yurtdisinda yaşamak istiyorum ama bu imkânsız malesef benim için. Ne güzel orda zaten yasamissiniz 10 yıl eğer sevmiyosaniz başka bi eyalete geçebilirsiniz. Burda her dakika kelle koltukta geziuoruz . güvenli değil hicbir yer. Donmeyin bence elinizdeki fırsatın değerini bilin.
 
Tam tersine ilerisi için dönmemeli zaten.hele de eşini bu ülkenin en kültürlüsünü seçtiğini sansa da, daima altında karısına hönküren,karnını kaşıyan pijamalı vardır.mümkünse bulunduğunuz ülkede kendiniz gibi gelişmiş biriyle evlilik yapın.

Bu arada size imrenmedim değil.bu ülkede kalsaydınız ya kpss mağduru ya da özel sektörün kölesi olurdunuz...
kültür çatışması yaşamamk için ben eşimi memleketimden seçtim bu konuda size katılamıycam
 
kültür çatışması yaşamamk için ben eşimi memleketimden seçtim bu konuda size katılamıycam
Ama şimdi şöyle bir faktör var. Ben 10 yıldır ABD'deyim. Tamam, kendi kültürümü de yaşıyorum ama o kadar da tam Türk kültürünü yaşadığım bir hayatım da olmadı, hem burada, hem de Türkiye'de. Ben Türk erkeklerine aşina değilim. Yani sevgilim ve hatta pek öyle yakın Türk erkek arkadaşım bile olmadı. Ters kültür şoku denen bir şey vardır. Benim durumumdaki gibi uzun yıllar kendi kültüründen uzak yaşamış insanın tekrar kendi kültürüne dönünce yaşayacağı olası kültür farkı ve yabancılığı kasteder. Ben şimdi klasik bir Türk erkeğiyle o kadar da uyum içinde yaşayabileceğime emin değilim, çünkü alışmamışım, görmemişim. Önceden ben de benim kültürüm olsun derdim. Bana çevrem "sen klasik bir Türk erkeğiyle çatışma yaşarsın, çünkü alışık değilsin, farkında olmasan da Amerikan kültürüne, buranın insanlarına alıştın" derlerdi de katılmazdım. Şimdi "acaba mı" diyorum. Ve bu konuyu oluruna bıraktım, ille şuralı, buralı olsun demiyorum. :)
 
Ama şimdi şöyle bir faktör var. Ben 10 yıldır ABD'deyim. Tamam, kendi kültürümü de yaşıyorum ama o kadar da tam Türk kültürünü yaşadığım bir hayatım da olmadı, hem burada, hem de Türkiye'de. Ben Türk erkeklerine aşina değilim. Yani sevgilim ve hatta pek öyle yakın Türk erkek arkadaşım bile olmadı. Ters kültür şoku denen bir şey vardır. Benim durumumdaki gibi uzun yıllar kendi kültüründen uzak yaşamış insanın tekrar kendi kültürüne dönünce yaşayacağı olası kültür farkı ve yabancılığı kasteder. Ben şimdi klasik bir Türk erkeğiyle o kadar da uyum içinde yaşayabileceğime emin değilim, çünkü alışmamışım, görmemişim. Önceden ben de benim kültürüm olsun derdim. Bana çevrem "sen klasik bir Türk erkeğiyle çatışma yaşarsın, çünkü alışık değilsin, farkında olmasan da Amerikan kültürüne, buranın insanlarına alıştın" derlerdi de katılmazdım. Şimdi "acaba mı" diyorum. Ve bu konuyu oluruna bıraktım, ille şuralı, buralı olsun demiyorum. :)

hiç endişe etme sevde.. bizim ülkede de bohça, nişan tepsisi, takı, düğünü kim yapar, evi kim düzer haricinde bir kültür yok..

yahu bizim ülkede saçma - sapan adetler dışında bir kültür var da ben mi bilmiyorum :27: komik..
 
Ama şimdi şöyle bir faktör var. Ben 10 yıldır ABD'deyim. Tamam, kendi kültürümü de yaşıyorum ama o kadar da tam Türk kültürünü yaşadığım bir hayatım da olmadı, hem burada, hem de Türkiye'de. Ben Türk erkeklerine aşina değilim. Yani sevgilim ve hatta pek öyle yakın Türk erkek arkadaşım bile olmadı. Ters kültür şoku denen bir şey vardır. Benim durumumdaki gibi uzun yıllar kendi kültüründen uzak yaşamış insanın tekrar kendi kültürüne dönünce yaşayacağı olası kültür farkı ve yabancılığı kasteder. Ben şimdi klasik bir Türk erkeğiyle o kadar da uyum içinde yaşayabileceğime emin değilim, çünkü alışmamışım, görmemişim. Önceden ben de benim kültürüm olsun derdim. Bana çevrem "sen klasik bir Türk erkeğiyle çatışma yaşarsın, çünkü alışık değilsin, farkında olmasan da Amerikan kültürüne, buranın insanlarına alıştın" derlerdi de katılmazdım. Şimdi "acaba mı" diyorum. Ve bu konuyu oluruna bıraktım, ille şuralı, buralı olsun demiyorum. :)
çok haklısın gerçekten cnm ama ben yine çocuklarımı düşünürdüm bari türk olsunlar olmuşken bu kültürde yetişsinler türkiyede hem burda bile ortam okadar bozukki oralarda hiç bilmiyorum böyle düşünüyorum ben ayrıca öyle klasik türk erkeği kalmadı hele sana zaten yaklaşamazlar gibi geldi bana
 
Merhabalar,
Bilen vardır, ABD'de yaşıyorum 10 yıldır ve son birkaç yıldır İstanbul'a kesin dönüş yapma planım vardı. Yüksek lisansımın bitmesini bekliyordum, güya biter bitmez gidecektim. Okul biteli neredeyse 1 yıl olacak, okulun bitmesiyle birlikte kararsızlıklarım, belirsizliklerim başladı. Kesin dönüş yapmanın pek de güvenli ve mantıklı bir karar olmadığına karar verdim şu anki ülke durumuna da bakarak.
Ama benim aklımda bu ülkede kalmak da yoktu, hiç bir eyaletle ilgili hayalim, planım olmadı. Yaşadığım bölgeyi sevemedim 10 yıldır ve illa ki başka eyalete gitmek istiyorum. Gideceğim de, ama nasıl gideceğim, nasıl olacak diye düşünüp duruyorum. Daha nerde yaşamak istediğimi bile tam olarak bilmiyorum, tek bildiğim burada yaşamak istemediğim. Aklımda 2 yer var gerçi, tamamen bilmiyor değilim. Tek başına taşınacağım,onu da ekleyeyim, aileyle birlikte değil.
Yaş oldu 26, hatta 6 ay sonra 27. Ben daha yeni bir hayat kuracağım da... Hayatıma birinin girmesini, evlenmeyi filan da istiyorum. Ne bileyim, sanki yaşım geçiyormuş gibi geliyor 30a yaklaşmış biri olarak.

Neyse, yeni bir şehirde veya ülkede böyle yeniden başlayan oldu mu? Korkularınız, tedirginlikleriniz oldu mu? Nasıl gitti, tutundunuz mu? Tavsiyeleriniz, düşünceleriniz, önerileriniz var mı?

Not olarak şunu da ekleyeyim, sıfırdan başlamak derken sadece yeni bir yerde yeni bir hayat kurmayı kastediyorum. Bu zamana kadar boş durmadım, mesleğimde 5 yıllık tecrübem var, master seviyesinde tahsilim, bankada hatrı sayılır miktar para birikimim filan var. Pek kör gözüm parmağına hareket etmiyorum. Maddi olarak kaygım yok, benim kaygım tutunamamak, hayal kırıklığı, bunalım gibi sonuçların olabilmesi. Bu kararsızlık ve tedirginliklerden dolayı buradaki hayatımı amaçsız ve ben ortada kalmışım gibi hissediyorum açıkçası. Fikirlerinizi bekliyorum.


Merhaba, ben 30 senelik hayatimda tam 4 kere yasadim o dediginizi. Kimisi mecburi kimisi kendi istegimle oldu, soyle soyleyim insan bir amac edinirse hayatinda o zor adimlar o kadar da zor olmuyor. Hele ki gittiginiz yerin dilini ve kulturunu biliyorsaniz hic sorun olmaz. Yeni bir is ortaminda illaki yeni insanlar taniyacaksinizdir tabiki her ilk baslangic zordur ama dedigim gibi, hangi yasta oldugunuza gittiginiz yere ve sizin bu gidise ne kadar hazir oldugunuza bagli olarak degisiyor zorluk.
Bu arada benim bu gidis gelislerim hep avrupada oldu, mesela doktoradan sonra amerikadan bir universiteden de is teklifi almistim ama kisisel nedenlerden dolayi gitmemeyi tercih, sizi anliyorum cunku belli bir yasa olgunluga ve isinde belli bir seviye ye gelince insan artik kisisel hayatinda da bir asama kaydetmek orda da ilerlemek istiyor.
Bu tamamen sizin hayattan beklentilerinize bagli, Turkiye dediginiz gibi suan kime sorsaniz en son gidip yerlesip yasamak isteyecegi yerdir. Sadece kendinizi nasil bir hayat sekli icinde nasil biriyle ve nasil bir aile /hayat kurmus olarak hayal ediyorsunuz onun dusunun ona gore hareket edin derim. Insanin hayatta, is/aile/es tarzinda bir sabit baglanti noktasi olmayinca biraz zor oluyor tabiki bu secim ama dedigim gibi biraz hislerinize bakin derim.
 
gerçekten merak ettiğim için soruyorum, bizim kültürümüzde "aman kaybetmeyelim" diyecek ne var?
tabiki akrabalik bağlari ayrıca dini ve milli adetlerimiz gelenekler bunlar toplumu toplum yapar ve birbirine bağlar ortak kültür oluşturur
 
tabiki akrabalik bağlari ayrıca dini ve milli adetlerimiz gelenekler bunlar toplumu toplum yapar ve birbirine bağlar ortak kültür oluşturur

akrabalık bağları? şu bdv nin yarısını lanet akraba konuları oluşturmuyor mu? o zaman onu geçeceğiz zira o akrabalık bağı Amerikada daha fazla, ister inanın ister inanmayın.. özetle akrabalık kültürü bizim "milli" kültürümüz değil..

milli ve diniye hiç girmek istemiyorum.. o gelenek dedikleriniz yüzünden evlilikler bitiyor, aileler parçalanıyor.. kanlı çarşaftan tutun da 54654546 kişinin aynı apartmanda oturması sonucu çıkan felaketleri yine bdv den izleyebiliyoruz.. özetle evet, bizim "aman kaybetmeyelim" diyecek bir kültürümüz yok.. toplumu birbirine bağlayan da kültür değil saygıdır, o da bizde olmadığı için bağlı bir millet değiliz zaten..
 
imkaniniz olmasina ragmen bu esit duzen dolayisiyla 35 m2 evde yasasaydiniz bu fikriniz emin olun degisirdi :)))


Gercekten yasamayan bilmez, bende doktorami Pariste yaptim kucucuk ogrenci studiosuna bir ton para oduyordum. Avrupada yasamanin insani anlamda en buyuk getirilerinden biriside bu zaten, insan daha aziyla, daha sadesiyle, daha kucuguyle yetinmeyi ogreniyor, her isini kendi gormeyi cok iyi ogreniyor... sizde fark ediyorsunuzdur gidip geldikce turkiyedeki insanlarin ne kadar cok hazirci olduklarini ve luks icinde yasadiklarini.
 
akrabalık bağları? şu bdv nin yarısını lanet akraba konuları oluşturmuyor mu? o zaman onu geçeceğiz zira o akrabalık bağı Amerikada daha fazla, ister inanın ister inanmayın.. özetle akrabalık kültürü bizim "milli" kültürümüz değil..

milli ve diniye hiç girmek istemiyorum.. o gelenek dedikleriniz yüzünden evlilikler bitiyor, aileler parçalanıyor.. kanlı çarşaftan tutun da 54654546 kişinin aynı apartmanda oturması sonucu çıkan felaketleri yine bdv den izleyebiliyoruz.. özetle evet, bizim "aman kaybetmeyelim" diyecek bir kültürümüz yok.. toplumu birbirine bağlayan da kültür değil saygıdır, o da bizde olmadığı için bağlı bir millet değiliz zaten..
ya Allh aşkına ya ne kanlı çarşafı falan ben bunlardan bahsetmiyorum ayrıca ben gayet birbirine bağlı bir toplum olduğumuzu sanıyorum öyle düşünmek istiyorum öyle de olmalı
 
Back
X