Sene olmuş 2015, bi guncelleme geçeyim, hem de içimdekileri dokeyim biraz rahatlayayım.
2013 Mayıs ayında, universitedeki eski erkek arkadaşımın ardından avunmaya calıştıgım abuk sabuk erkekler için bu konuyu açmışım. Abuk sabuktan kastım, bana güzelsin demekten aciz ve kendini begenmiş, beni düşünmekten, fedakarlık yapmaktan aciz, iki kelime laf edemedigim, cinsel dürtü duymadıgım, politik olarak tatmin edemedigim, bana uymayan, uymadıgım erkekler işte.. avunmaya oyalanmaya çalışıyordum. Cok değil, bi ay sonra, 2013 haziran ayında hayatımın aşkını buldum, hiç düşünmeden, tereddüt etmeden atladım aşkın içine... Korkmak mı ? Depderin bir kuyuydu o, dipsiz bir kuyu, ama ben yine de daldım içine... İşte aşk bu arkadaşlar... Burda yeni ilişkiden korkanlar diye konu açmışım, ama insanın aşık olunca gözünün gonlunun hiç bişey gormedigi gerçegini bilmiyormuşum. Uzun lafın kısası bu aşk ile 2 senemi geçirdim.
Bikaç ay sonra işimi değiştirdim, ve semtimi, evimi (bu, konu ile alakasız olsa da). Güzel uyudum, güzel dinlendim, güzel yedim, işimi çooook seviyordum, sevgilim bana huzur, aşk, eglence, sohbet, aradıgım her seyi veriyordu. Hepsi bi araya gelince, çok güzel, şimdiye kadarki hayatımın en güzel 2 senesini geçirdim.
Sonra, iki sene sonra, yani mayıs 2015'te, sevgilimle birden ayrıldık, beni terk etti. İşimi değiştirdim, dolayısıyla semt ve evimi de. Arkadaşlarımı eski iş yerinde bıraktım, hayatımın tamamen değişmiş oldu. Daha bir ay bile olmadı, bu tempoya bu değşiklige dogal olarak hala alışamadım. Belki daha guzel olacak ama şu an eski hayatımı özlüyorum. Eski sevgilimi özlüyorum.
Eski sevgilimle neden ayrıldıgımızı sorarsanız, biz hiç kavga etmedik. ama bu hiç sorunumuz olmadıgı anlamına gelmiyordu. göz göze baka baka görmezden geliyorduk sorunları. bu ilişkinin omzumda yuk olması ile aglamalarım, stresi ile sabah kalp çarpıntısı ile uyanmalarım, boş cuzdanıma, aynada çirkin süluetime, aileme, gelmişime geçmişime bakıp utanmalarım... tam 1 sene önce bu zamanlar ona bu ilişkinin olmazını anlatmaya çalışıp iki kez ayrılmıştım. ama kas kafalı yarım anlamamış, denemek istemiş, kararında sabit olamayan beni hemen ikna etmişti. aha 1 sene geçti, benimkinin köşeli jeton düştü, sen haklısın bizim olurumuz yok, başkasıyla goruşmek istiyorum diyerek ayrıldı. Ona kızgın değilim, tabi mutlu olmasını isteyecek kadar da geniş değilim. ayrıldıktan sonra hiç konuşmadık, bıçakla kestik tüm bagları. tek atımlık kurşunum var, 1 hafta sonraki dogum gununde sesini duymak için kullanıcam. onsuzluga alıştım, zaten ayrılalı 1 ay oldu bile...
Oy vermek için haftasonu eski semtime geldim, burası bana deli gibi onu ve mutlu zamanlarımı hatırlatıyor. Ben işimden ve evimden mutlu oldugum zamanlarımı onunla ilişkilendiriyorum kafamda, sanırım o yuzden ozledigimi hissediyorum. Yeni evimde onunla ilgili hiç anım yok, hatta yeni evimde onun için göz yaşı dokmedim bile. bu yuzden guvendeyim.
Gelecege dair kaygım var mı, hem var hem yok. 2 kez aşık olduysam 3. kez neden olmayayım diyorum bu yuzden yeni aşklar konusunda umutsuz değilim. sadece su an hazır değilim, ve kendime biraz zaman tanımak istiyorum. kaygım ise şu, iki kez ciddi ilişkim oldu, iki kez çoook sevildim ve sevdim, iki kez çok deger gordum. ikisinde de terkedildim. evlenmeye layık gorulmedim.
hiç evlenemeyecekmiş gibi hissediyorum kendimi, ona uzuluyorum. Hayat kimseye mukemmel değil, ama buna alışmak, uyum saglamak zor oluyor.
Herkese ve kendime, hayırlı geceler, guzel dualar, umutlu yarınlar diliyorum...