Yersiz kuruntularim

uzunyaz

Guru
Kayıtlı Üye
30 Nisan 2013
350
106
Arkadaslar merhaba. Çok düşündüm bu konuyu açmak icin beni incitecek yorumlar almaktan korkuyorum sanirim. Yine de konuyu anlatmaya calisacagim:
5 yıllık evliyim. Evliliğin başlarından beri zaman zaman eşimi kıskandıgim dönemler olmuştur. Tabi bu kıskançlıklar bana göre makul kiskancliklardi. Yani örnek vereyim: Esimin bir araba dolusu bayan öğretmen arkadaslar ile tek erkek olarak her gün bir saat kadar yolculuk etmesi, henüz es durumu tayiniyle ayni sehirde bir araya gelemedigimizde kızli erkekli gruplar halinde geç saatlere kadar dışarıda eğlenmesi gibi. Sanırım bu verdiğim örnekler karşısında kadınların çoğu ufak da olsa kiskanclik yaşar diye düşünüyorum. Ben de bu durumlar karşısında kiskanclik yaşardim fakat ya beni aldatırsa ya biriyle arasında etkilenme olursa diye kuruntularim olmazdı.
Gelin görün ki evliligimizin ilk zamanlarına göre ortada kiskanacak hiç bir şey kalmadı. Zaten 3 yıldır aynı okuldayiz. Beraber gidip geliyoruz hiç ayrilmiyoruz. Ama ben çevremizde olan 2-3 bayana taktım, eşimle ayrıldığimiz tek zaman dilimi olan markete, sanayiye, oraya buraya gittiği vakitlerde içim içimi kemiriyor. Ya falancayla beraberse, ya filan kişiyle gorusuyorsa diye. Bildiğiniz paranoya yani. Halbuki adam gideceği yerden makul bir sürede dönüyor. Telefonu ortada. Şüphe uyandıracak hiç bir davranışı yok. Aklım böyle diyor fakat içim hiç rahat değil.
Bu arada şu tarz bir kiskancligim yok: Gün içinde aman onunla konuştu, sununla bakisti şeklinde disi sinegi bile kiskanma seklinde değil de belli bir kaç kişiyle ilgili bu kuruntularim.
Bu arada bir yandan hamileyim sanırım bu da bu ruh halimi tetikliyor. Daha şimdiden seneye ilk dönem doğum izinde olacağım, eşim tek başına okula gidip gelecek iyice tozutur muyum diye korkuyorum. Ne olur beni rahatlatın arkadaşlar. Bu kuruntularimdan 2-3 ay kadar önce esimin haberi vardı fakat laf sırası gelince yüzüme vurdu. Artık hiç hissettirmiyorum. Ama çok zorlanıyorum. Uzun oldu ilgilenenler için çok teşekkürler.
 
Çok fazla dip dibe olmanızın sonuçları diye düşünüyorum. Biraz birbirinize alan bırakın. İşte birlikte evde birlikte sürekli berabersiniz. En ufak bir ayrılıkta kuruntuya kapılıyorsunuz. Çok gereksiz.

Şimdiden bunlara takılırsanız, lohusalığınız çok zor geçer. Güveninizi sarsacak bir şey yapmamış adamcağız.

Bahsettiğiniz kişilerin yanlış bir davranışını mı gördünüz?
 
hayatı niçin kendinize zehir ediyosunuz
hiç şüphe uyandıracak bişey yok derken bu kadar sıkıntılanıyorsanız normal değil
kendinize güvenin biraz adamın da aklına sokmayın böyle şeyler
 
1.O bahsettigin kadinlarin biseyini gordum?
2. Neyiniz oluyor sizin o kadinlar?
 
Çok fazla dip dibe olmanızın sonuçları diye düşünüyorum. Biraz birbirinize alan bırakın. İşte birlikte evde birlikte sürekli berabersiniz. En ufak bir ayrılıkta kuruntuya kapılıyorsunuz. Çok gereksiz.

Şimdiden bunlara takılırsanız, lohusalığınız çok zor geçer. Güveninizi sarsacak bir şey yapmamış adamcağız.

Bahsettiğiniz kişilerin yanlış bir davranışını mı gördünüz?
Evet aslında galiba çok bir arada olduğunuzdan diye düşünüyorum. Ama aynı okuldayiz evde de haliyle bir aradayiz. Ayrılmak için inanin pek fırsat olmuyor. Arada bir tek başına evden gönderiyorum zaten onu çık hava al diye ama yine de gün içinde çalışıp akşam da yiğidin kalıyoruz. Ben de aynen lojusaliktan korkuyorum ama elimden geleni yapacağım.
 
hayatı niçin kendinize zehir ediyosunuz
hiç şüphe uyandıracak bişey yok derken bu kadar sıkıntılanıyorsanız normal değil
kendinize güvenin biraz adamın da aklına sokmayın böyle şeyler
Of bilmiyorum genel anlamda eşime güveniyorum. Hiç normal değilim biliyorum amacım da sizlerden normal olmadığımi duymak. Teşekkürler ilginiz için.
 
Insallah bu kuruntularinizi esinize de yansitmiyorsunuzdur. Ozguvensiz gozukursunuz.
Niye peki ozellikle bu bir iki kadin?
Bir de esiniz cok mu yakisikli, fazla mi dikkat ceken bir tip?
 
1.O bahsettigin kadinlarin biseyini gordum?
2. Neyiniz oluyor sizin o kadinlar?[/QUOTE
Biri Is ortamından bir arkadaşımız, biri yine bu çevreden sadece selamimizin olduğu biri mesela, bi ara düzenli olarak gitmesi gereken bir hastane kontrolü vardı oradaki bir kıza takmistim. Işın kötü tarafı kızların bir yanlışıni gormedim. Çok çok ufak anlik davranislar kuruntu yapti bende.
 
Söylediğiniz gibi hamilelikle de alakasi vardr bnce bi de kiskanmanz da cok anormal degl seviyosanz esiniz abartmadnz sürece normal bu kiskancligin ilisknizi zedelemesine izin vermeyin bebeginiz de olacakms Allah kismet ederse dusunmemeye calisin bol bol dua edin bebegnzle mutlu bi ailenz olmasi icin bebeginiz olunca esinizin herhangi yanls davranışı falan olmazsa firsatiniz olmaz galibaboyle seyler dusunmek icin
 
uzunyaz aşağıdaki yazıyı senin için buldum internetten. bir oku istersen. senin çıkmazda olduğun konularda farklı bir pencere açacağına inanıyorum. ayrıca hamile olman sıkıntını daha fazla arttırıyor. bu yüzden sıkıntılarını çoğaltmak yerine azaltmak için çareler aramalısın o çarelerde aşağıdaki yazıda var diye düşünüyorum.


Biz nasıl seviyoruz insanları, bir düşünü bakalım, gelin ilişkilerinize.

Karı koca ilişkileri; anne baba –çocuk ilişkileri; arkadaş ilişkileri; sevgili ilişkileri.

Nasıl seviyoruz?

Eskiden ben sırılsıklam aşık olurdum, severdim, çok severdim ve o kişiyi hayatımda köleleştirirdim. Yani o benim kız arkadaşım! Hiçbir yere gidemez, benim dışımda bir hareket yapamaz, benim bilgim olmadan hiçbir şey yapamaz, edemez, konuşamaz.

Bugüne kadar yüzlerce binlerce kişiyle yaptığım görüşmelerde hep şunu gördüm: “Ama ben onu çok sevdim!”

Tamam, güzel ama biz öyle bir seviyoruz ki karşımızdaki insanı köleleştiriyoruz kendimize. Karşımızdaki insanı kendi çizdiğimiz sınırlar içine alıyoruz ve ona özgürlük alanı vermiyoruz.

Ben eskiden kıskançtım, paylaşmazdım. Ben onu seviyorum ve eğer seviyorsam benimdir. Ne haddine onun başkalarıyla yemeğe gitmesi, sohbet etmesi. ‘Ondan ben sorumluyum, ben erkek adamım’ deyip karşımdaki kişinin özgürlük alanını kısıtlıyordum. ‘Yapamazsın, edemezsin, gidemezsin.’

Daha sonra binlerce insanla görüşünce (ve bunların çoğu kadındı), bana söyledikleri şuydu:

“Bülent Bey, kocam çok kıskanç, bana nefes aldırmıyor. Hiçbir aktivitem yok. Eve kapandım. Ben zaten kocamı seviyorum, ona sadığım. Ben zaten onun hayatındayım. Ama beni öyle sıkıyor ki hareket edemiyorum. O zaman da hayatımdaki insan bana batmaya başlıyor. Çünkü sen beni köleleştiriyorsun, sen beni bastırıyorsun, sen beni kıskançlıklarınla rencide ediyorsun.”

Evet ben bu konuda oturup düşündükten sonra kadınların haklı olduğunu anladım. Eğer benim hayatımda birisi varsa, ben ona güvenmeliyim. Eğer bir şey varsa, o zaten benim hayatımdan bir şekilde gidecek.

Özgür bırakın. Özgür bırakmak demek, “Bana ne?” demek değildir. Yine sevdiğinizi söyleyin, yine merak edin ama sıkmayın. Biz karşı tarafı sıktıkça, onun sınırlarını çizdikçe, karşı taraf da bizim sınırlarımızı çizer. Birbirinizi daha özgür sevin. Daha anlayışlı ve sevgi dolu sevin.

Ben şunu söylüyorum, “Eğer hayatımda biri varsa ben onu özgürce sevebilmeliyim.” Zaten güveniyorum, gittiği yerde yanlış yapmadığını biliyorum.

Biz kıskançlıklarla birbirimizi boğuyoruz, eziyoruz. Küçük kapalı bir kafese kapatıyoruz. Açın kafesin kapaklarını, benim hayatımdaki kişi bir kuş gibi özgür olsun, özgürce uçsun. Zaten gelip konacağı yer benim dalımdır. Benim konacağım dal hayat arkadaşımın dalıdır.

Artık bu dönemde 2010 ve sonrasında de kişilerin birbirlerini yeniden sevmeleri, yine aşık olmaları gerekecek. Fakat eski usül kıskançlık ve güvensizliklerle entrikalarla birbirlerini hapsetmeleri değil.

Hayatınızda biri varsa onu özgürce sevin, köleleştirmeyin. Eğer karşımdaki insanı kendi doğrum için değiştireceksem beni sevdiği için değişecektir, ben de öyle. Çünkü onu seviyorum, ama ben onun esiri olmamalıyım. Karşımdakini o olduğu için her şeyi ile kabullenip sevmeliyim.

Niye bir araya geliyoruz? Eşleşmek için, birbirimize farkındalıklar yaratmak için. Birbirinizi değiştirmekten vazgeçin. Birlikte anlayış içinde olalım, kimseyi değiştirmeye çalışmayalım. Karşımızdakini eleştirip değiştirmeye çalışıp da kendimizi doğru görmekten vazgeçelim. Herkes kendisine göre doğrudur. O kişiyi hayatında tutuyorsan onu olduğu gibi kabullen. Değiştirmeden özgür bırak zaten seviyorsa senindir.

Kıskançlık nedir biliyor musunuz? Çünkü ben de yaşadım. Kendine güvensizlik ve yetersizlik korkusu. Kendimi yeterli görmüyor, kendime güvenmiyordum. Başka bir erkeğin onu benden alacağını düşünüyordum.

Ben yeterli ve güçlü bir erkeğim, şimdi buna inanıyorum. Ben bilinçaltımı buna programladım. Kıskançsanız kendinizi değerli görmüyorsunuz, bir başka insandan daha aşağıda görüyorsunuz. Hepimiz eşitiz. Bedenimiz ikinci planda, birinci planda enerjidir. Bu dönemde kimse sizin yakışıklılığınıza, evinize, arabanıza bakmıyor. Sizin yarattığınız enerjiye ve ağzınızdan çıkan bilgi dolu sözlere bakıyorlar. Eskidendi boş insanlar. Şimdi sevgi dolu insanların zamanı, şimdi uyanma zamanı, birbirinizi özgürce sevin, özgür bırakın zaten yanınızdadır.
 
1.O bahsettigin kadinlarin biseyini gordum?
2. Neyiniz oluyor sizin o kadinlar?
Insallah bu kuruntularinizi esinize de yansitmiyorsunuzdur. Ozguvensiz gozukursunuz.
Niye peki ozellikle bu bir iki kadin?
Bir de esiniz cok mu yakisikli, fazla mi dikkat ceken bir tip?
Yok eşime yansıtmiyorum zaten. Kendi kendimi yiyorum. Bu arada eşim diye söylemiyorum gerçekten yakışıklıdir.
 
Söylediğiniz gibi hamilelikle de alakasi vardr bnce bi de kiskanmanz da cok anormal degl seviyosanz esiniz abartmadnz sürece normal bu kiskancligin ilisknizi zedelemesine izin vermeyin bebeginiz de olacakms Allah kismet ederse dusunmemeye calisin bol bol dua edin bebegnzle mutlu bi ailenz olmasi icin bebeginiz olunca esinizin herhangi yanls davranışı falan olmazsa firsatiniz olmaz galibaboyle seyler dusunmek icin
 
[/QUOTE
Söylediğiniz gibi hamilelikle de alakasi vardr bnce bi de kiskanmanz da cok anormal degl seviyosanz esiniz abartmadnz sürece normal bu kiskancligin ilisknizi zedelemesine izin vermeyin bebeginiz de olacakms Allah kismet ederse dusunmemeye calisin bol bol dua edin bebegnzle mutlu bi ailenz olmasi icin bebeginiz olunca esinizin herhangi yanls davranışı falan olmazsa firsatiniz olmaz galibaboyle seyler dusunmek icin
Yok canım ya dediğim gibi eskiden yaptığım kıskançlıklar doğaldır ama şimdiki nin adı kiskanclik bile değil. Düpedüz kuruntu. Aslında dediğin gibi belki lohusalikta korktuğumun aksine uzaklaşırim bu dusuncelerden
 
Bence kıskanmanı gerektirecek bir sey yok zaten hep berabermissiniz bırakıp tadını cıkarmaktansa neden kendine zehir ediyorsun ? Düsün ki senin ruh halini barındıran ama iliskisi olan adamla aynı şehirde bile olmayan o kadar insan var ki.
Biraz da özgüven gerek size tabi. Özgüven olmazsa olmaz.Ne siz mutlu olursunuz ne karsınızdaki.
Ortada gercekten kıskanılacak gercekten süphe duyulacak seyler yoksa normal kıskanclıkları paranoyaya dönüstürmeyin.Oldugu yerde kalsınlar kendi kendilerine yok olsunlar cünkü gercekten gereksiz.Evet bir sürü ögretmenle tek erkek olarak takılsa bende kıskanmazdım değil ama bence esinize güvenmelisiniz.Aynı zamanda kendinizede güveniniz olsun.
 
Yok eşime yansıtmiyorum zaten. Kendi kendimi yiyorum. Bu arada eşim diye söylemiyorum gerçekten yakışıklıdir.
:nazar: Masallah . :)
Siz de guzelsinizdir eminim. Adam cok yakisikliysa kuruntunuzu anlarim, ben de istemem sanirim cok yakisiklisini. Karakteri duzgun insan yanlis yapmaz tabi, ama cevreden bakislar, acik acik iltifatlar bile sinir bozucu olabiliyor.
 
uzunyaz aşağıdaki yazıyı senin için buldum internetten. bir oku istersen. senin çıkmazda olduğun konularda farklı bir pencere açacağına inanıyorum. ayrıca hamile olman sıkıntını daha fazla arttırıyor. bu yüzden sıkıntılarını çoğaltmak yerine azaltmak için çareler aramalısın o çarelerde aşağıdaki yazıda var diye düşünüyorum.


Biz nasıl seviyoruz insanları, bir düşünü bakalım, gelin ilişkilerinize.

Karı koca ilişkileri; anne baba –çocuk ilişkileri; arkadaş ilişkileri; sevgili ilişkileri.

Nasıl seviyoruz?

Eskiden ben sırılsıklam aşık olurdum, severdim, çok severdim ve o kişiyi hayatımda köleleştirirdim. Yani o benim kız arkadaşım! Hiçbir yere gidemez, benim dışımda bir hareket yapamaz, benim bilgim olmadan hiçbir şey yapamaz, edemez, konuşamaz.

Bugüne kadar yüzlerce binlerce kişiyle yaptığım görüşmelerde hep şunu gördüm: “Ama ben onu çok sevdim!”

Tamam, güzel ama biz öyle bir seviyoruz ki karşımızdaki insanı köleleştiriyoruz kendimize. Karşımızdaki insanı kendi çizdiğimiz sınırlar içine alıyoruz ve ona özgürlük alanı vermiyoruz.

Ben eskiden kıskançtım, paylaşmazdım. Ben onu seviyorum ve eğer seviyorsam benimdir. Ne haddine onun başkalarıyla yemeğe gitmesi, sohbet etmesi. ‘Ondan ben sorumluyum, ben erkek adamım’ deyip karşımdaki kişinin özgürlük alanını kısıtlıyordum. ‘Yapamazsın, edemezsin, gidemezsin.’

Daha sonra binlerce insanla görüşünce (ve bunların çoğu kadındı), bana söyledikleri şuydu:

“Bülent Bey, kocam çok kıskanç, bana nefes aldırmıyor. Hiçbir aktivitem yok. Eve kapandım. Ben zaten kocamı seviyorum, ona sadığım. Ben zaten onun hayatındayım. Ama beni öyle sıkıyor ki hareket edemiyorum. O zaman da hayatımdaki insan bana batmaya başlıyor. Çünkü sen beni köleleştiriyorsun, sen beni bastırıyorsun, sen beni kıskançlıklarınla rencide ediyorsun.”

Evet ben bu konuda oturup düşündükten sonra kadınların haklı olduğunu anladım. Eğer benim hayatımda birisi varsa, ben ona güvenmeliyim. Eğer bir şey varsa, o zaten benim hayatımdan bir şekilde gidecek.

Özgür bırakın. Özgür bırakmak demek, “Bana ne?” demek değildir. Yine sevdiğinizi söyleyin, yine merak edin ama sıkmayın. Biz karşı tarafı sıktıkça, onun sınırlarını çizdikçe, karşı taraf da bizim sınırlarımızı çizer. Birbirinizi daha özgür sevin. Daha anlayışlı ve sevgi dolu sevin.

Ben şunu söylüyorum, “Eğer hayatımda biri varsa ben onu özgürce sevebilmeliyim.” Zaten güveniyorum, gittiği yerde yanlış yapmadığını biliyorum.

Biz kıskançlıklarla birbirimizi boğuyoruz, eziyoruz. Küçük kapalı bir kafese kapatıyoruz. Açın kafesin kapaklarını, benim hayatımdaki kişi bir kuş gibi özgür olsun, özgürce uçsun. Zaten gelip konacağı yer benim dalımdır. Benim konacağım dal hayat arkadaşımın dalıdır.

Artık bu dönemde 2010 ve sonrasında de kişilerin birbirlerini yeniden sevmeleri, yine aşık olmaları gerekecek. Fakat eski usül kıskançlık ve güvensizliklerle entrikalarla birbirlerini hapsetmeleri değil.

Hayatınızda biri varsa onu özgürce sevin, köleleştirmeyin. Eğer karşımdaki insanı kendi doğrum için değiştireceksem beni sevdiği için değişecektir, ben de öyle. Çünkü onu seviyorum, ama ben onun esiri olmamalıyım. Karşımdakini o olduğu için her şeyi ile kabullenip sevmeliyim.

Niye bir araya geliyoruz? Eşleşmek için, birbirimize farkındalıklar yaratmak için. Birbirinizi değiştirmekten vazgeçin. Birlikte anlayış içinde olalım, kimseyi değiştirmeye çalışmayalım. Karşımızdakini eleştirip değiştirmeye çalışıp da kendimizi doğru görmekten vazgeçelim. Herkes kendisine göre doğrudur. O kişiyi hayatında tutuyorsan onu olduğu gibi kabullen. Değiştirmeden özgür bırak zaten seviyorsa senindir.

Kıskançlık nedir biliyor musunuz? Çünkü ben de yaşadım. Kendine güvensizlik ve yetersizlik korkusu. Kendimi yeterli görmüyor, kendime güvenmiyordum. Başka bir erkeğin onu benden alacağını düşünüyordum.

Ben yeterli ve güçlü bir erkeğim, şimdi buna inanıyorum. Ben bilinçaltımı buna programladım. Kıskançsanız kendinizi değerli görmüyorsunuz, bir başka insandan daha aşağıda görüyorsunuz. Hepimiz eşitiz. Bedenimiz ikinci planda, birinci planda enerjidir. Bu dönemde kimse sizin yakışıklılığınıza, evinize, arabanıza bakmıyor. Sizin yarattığınız enerjiye ve ağzınızdan çıkan bilgi dolu sözlere bakıyorlar. Eskidendi boş insanlar. Şimdi sevgi dolu insanların zamanı, şimdi uyanma zamanı, birbirinizi özgürce sevin, özgür bırakın zaten yanınızdadır.
Çok çok güzel bir yazı. Çok teşekkür ederim emek verdiğiniz için. Inanin zaten bunu basar maya çalışıyorum. Ben burada hislerini anlatıyorum. Eşime ise hadi tek başına çık kafan Dağılsin diyorum zaten. Onu kendi elimde dışarıya gönderebildigim zaman çok mutlu oluyorum aslında. Ve evet o zaten dönüp dolaşıp benim yanıma gelecek, burun gelecek planlarında beraberiz, bir çocuğumuz daha olacak sahip olduğumuz düzeni ve huzuru elinin tersiyle itecek değil ya dediğim zamanlarda kuş gibi hafifliyorum. Çok teşekkür ederim tekrar sevgiler size.
 
insan mutlu olacağına inanırsa mutlu olur ama mutsuz olacağına inanıyorsa da mutsuz olur . bu bizim elimizde. her zaman halimize şükür edersek o derece mutlu oluruz.
hayatta başarılı olan insanlara bak ilk önce kendileri başarılı olacaklarına inanan insanlar. başarısız olanlarda kendilerini baştan başarısız olarak kabul edenlerdir.
 
Bence kıskanmanı gerektirecek bir sey yok zaten hep berabermissiniz bırakıp tadını cıkarmaktansa neden kendine zehir ediyorsun ? Düsün ki senin ruh halini barındıran ama iliskisi olan adamla aynı şehirde bile olmayan o kadar insan var ki.
Biraz da özgüven gerek size tabi. Özgüven olmazsa olmaz.Ne siz mutlu olursunuz ne karsınızdaki.
Ortada gercekten kıskanılacak gercekten süphe duyulacak seyler yoksa normal kıskanclıkları paranoyaya dönüstürmeyin.Oldugu yerde kalsınlar kendi kendilerine yok olsunlar cünkü gercekten gereksiz.Evet bir sürü ögretmenle tek erkek olarak takılsa bende kıskanmazdım değil ama bence esinize güvenmelisiniz.Aynı zamanda kendinizede güveniniz olsun.
Canim evet yaptığım şey tam olarak paranoya farkındayım ve beni korkutan da bu zaten. Eşime güveniyorum aslında. Kendime de güveniyorum. Yani kimseyi küçümseme için söylemiyorum. Takıntı haline getirdiğim bayanlarla statü olarak zaten eşitiz, dış görünüş olarak daha iyi olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Sakın yanlış anlaşılmasın ovunmek için söylemedim bunu. Çok çok güzel arkadaşlarım var okulda onlara karşı kuruntu yok mesela gayet ortalama bir görüntüde olan bir kız mesela taktiğim kişi
 
:nazar: Masallah . :)
Siz de guzelsinizdir eminim. Adam cok yakisikliysa kuruntunuzu anlarim, ben de istemem sanirim cok yakisiklisini. Karakteri duzgun insan yanlis yapmaz tabi, ama cevreden bakislar, acik acik iltifatlar bile sinir bozucu olabiliyor.
Evet ya bazen benim yanimdaylen bile uzun uzun bakanlar oluyor ama onlar önemli değil benim için. Bir daha gormeyecegim insanları kiskanacak yıpratmam kendimi. Benimki başka cins bir kiskanclik. Teşekkür ederim bu arada ben de fena sayılmam ☺ inanin fiziksel anlamda bir Ozguvensizligim yok aslinda ovunmek için söylemiyorum. Sadece adamakilli bir sebep yok onu anlatmaya çalışıyorum.
 
X