Yeter bu salaklığımdan çektiğim

Tarifi söylüyorum:
1 tutam vefasız dostlar
1 tutam erkek bulunca aramayan arkadaşlar
1 tutam saglamından dost kazığı ( bu cok önemli bu olmazsa zor açılırsın)
1 tutamda karakter yoksunu eski sevgili (buda şart)
Yarim bardak sinsi akrabalar.
Bunu bir kere kaynat karıştır ic.bak hele ne ekşin ekşin
 
Hanımlar selam.

Bdv bdv olalı böyle saçma bi istek olmamış olabilir. Şimdi ben aşırı salak bi kızım. Çoğu arkadaşım yakın çevrem iyi niyetli, saf diyor ama bence salak diyemedikleri için diyorlar bunu ahahahhah
Sorun şu ki, biri bana laf sokunca ya da iğneleyici konuşunca ya da fesat bir şeyler diyince ben bunu baya bildiğiniz düz anlıyorum. Birkaç örnek vereyim eski sevgilimin annesi ben çok da kısa olmayan elbise giyip yanlarına gidince eski sevgilime dönüp al açık birisini istiyordun al sana açık dedi gülerek. Ben şaka yapıyor sanıp gülmüştüm, arkadaşıma anlatınca o çok şaşırıp çok ayıp buldu mesela. Ya da iş yerinde üstüm benim iyiliğimi istiyor gibi görünüp bana iş yıkıyor bunu birileri demeden fark edemiyorum. En yakın arkadaşım sana olumluz bir olay anşatırken sen olaya o kadar polyanna bakıyorsun ki ben şüphe ediyorum diyor. Ya ben nasıl gözü açık biri olurum? Yeter artık bu salaklığım yüzünden kerizlendiğim. Bir de ben bi insanın hareketlerini sevmiyorsam istemsiz şekilde belli ederim, arkasınsam dedikodu yaptığım birinin yüzüne gülemem. (bunu ben doğruluk timsaliyim diye duyar kasmak içim demiyorum.) mesela iş yerimde biriyle ilgili konuşuyoruz, konuştuğumuz kızlar gidip o kişiyi pohpohlamaya devam ediyor ben uzak davranıyorum ve günün sonunda kötü olan ben olıyorum.

İroni filan yapmıyorum ya da onlar yanlış ben doğruluğun son kalesiyim diye yazmadım. Ben gerçekten merak ediyorum nasıl gözü açık olunur diye. (tecrübe diyeceksiniz biliyorum ama yeni mezun, tecrübesiz bi kız başladı o dahi cin gibi direkt anlıyor.)

Boşverin. Ben de sizin gibiyim ama çok umursamıyorum. İyi niyetimi kullanan birini sezdiğimde tepki vermiyorum ama o insanı tanıdım artık diyorum. Ve uzak duruyorum, mesafe koyuyorum.
Zaten çok az insan var samimi olduğum. Onlar dışında pek insana derdimi açmam. Hatta gayet yüzeysel sohbet ederim vs. İyiliği de artık karşı taraf için değil Allah rızası için yapıyorum. Kıymetini bilirse ne ala o kişi ama kıymet bilinmezse 2. şans yok. Hatta var gibi görünseler de hayatımda bile değiller o derece yok sayıyorum :)
 
Ben de evlenene kadar senin gibiydim evlendikten sonra insanlarla bas edebilmek icin gozumu açtım simdi canım deseler altinda bisey arar oldum canin ciksin demek istedi diye düşünür oldum gerci haksiz da cikmiyorum
 
Asperger sendromu gibi, ama çok zeki olurlar belli bir konuda ama insan ilişkilerinde espri yoktur onlarda herşeyi düz anlarlar.
 
Ayni senin gibiydim bir ay oncesine kadar bir komsum siz elin arabasini alip carsiya cikmaya aliskinsiniz dedi ben sok gecirdim cevabini verememistim ayni komsuma duduklu verdim altini acmis sanirim bu dudukluyu kullanma evimi mahvetti diye foyolar gonderdi kusura bakma dedim kadina en son heryere benmle gitmek istemesi her misafirimde cagirmami beklemesi canima tak etti pat pat yuzune vurdum bana karisamassin ha bide benimle konusurken iki kere dusun surekli laf carpiyorsun haddini bil dedim kedi oldu bundan sonra boyle olac bide politik olmaliyiz
 
Hanımlar selam.

Bdv bdv olalı böyle saçma bi istek olmamış olabilir. Şimdi ben aşırı salak bi kızım. Çoğu arkadaşım yakın çevrem iyi niyetli, saf diyor ama bence salak diyemedikleri için diyorlar bunu ahahahhah
Sorun şu ki, biri bana laf sokunca ya da iğneleyici konuşunca ya da fesat bir şeyler diyince ben bunu baya bildiğiniz düz anlıyorum. Birkaç örnek vereyim eski sevgilimin annesi ben çok da kısa olmayan elbise giyip yanlarına gidince eski sevgilime dönüp al açık birisini istiyordun al sana açık dedi gülerek. Ben şaka yapıyor sanıp gülmüştüm, arkadaşıma anlatınca o çok şaşırıp çok ayıp buldu mesela. Ya da iş yerinde üstüm benim iyiliğimi istiyor gibi görünüp bana iş yıkıyor bunu birileri demeden fark edemiyorum. En yakın arkadaşım sana olumluz bir olay anşatırken sen olaya o kadar polyanna bakıyorsun ki ben şüphe ediyorum diyor. Ya ben nasıl gözü açık biri olurum? Yeter artık bu salaklığım yüzünden kerizlendiğim. Bir de ben bi insanın hareketlerini sevmiyorsam istemsiz şekilde belli ederim, arkasınsam dedikodu yaptığım birinin yüzüne gülemem. (bunu ben doğruluk timsaliyim diye duyar kasmak içim demiyorum.) mesela iş yerimde biriyle ilgili konuşuyoruz, konuştuğumuz kızlar gidip o kişiyi pohpohlamaya devam ediyor ben uzak davranıyorum ve günün sonunda kötü olan ben olıyorum.

İroni filan yapmıyorum ya da onlar yanlış ben doğruluğun son kalesiyim diye yazmadım. Ben gerçekten merak ediyorum nasıl gözü açık olunur diye. (tecrübe diyeceksiniz biliyorum ama yeni mezun, tecrübesiz bi kız başladı o dahi cin gibi direkt anlıyor.)
Ahahaha aynaya bakar gibiyim şu an, ben de "iyi niyetlisin de ondan", "sen herkes kendin gibi düşünüyorsun" diye avutulanlardanım :)) işin kötü yanı ne biliyor musun, insanın sahip olduğu bir fenalığı itiraf etmesi diğerlerince kabul gören, dürüst bulunan ve takdir edilen bir eylemken (ki samimiyetle itiraf ediliyorsa öyledir de), anlattığın tarzda durumları ifade etmek itici bulunuyor, "hmm evet sen kanatsız bir meleksin", "hep iyi niyetinden kaybediyorsun evet", "asıl böylelerinden korkacaksın" tepkileri görüyor, böyle söylenmese de hissettiriliyor. Bak sen bile bir sürü açıklamışsın duyar kasmak için değil diye. Sanırım gizli bir övünme veya manipülasyon tekniği sanılıyor ve samimi bulunmuyor, keşke öyle olsa da bu kadar zarar görmeseydim diyorum bazen. Açıkçası bu triplerle karşılaşmak zoruma gittiği için uğradığım zararları ve hislerimi kendime saklıyorum, bu da içine atmayı beraberinde getiriyor.

Bu durum bence insanın fıtratının bir parçası, törpülenir ama tamamen sönmez. Kendimi düşünüyorum mesela, karşımdaki biri bişey söylüyorsa doğru söylediğini varsayıyorum, bu durum aptal olduğumdan değil elbette (aksine kafam iyi çalışır bu konuda mütevazi olmayacağım), sadece bana söylenen bişeyin önünü ardını fazla düşünmüyorum ve altında bişey aramıyorum çünkü kendim de direkt bir insanım (sonra çabuk inanıyorsun veya herkesi kendin gibi düşünüyorsun cümlelerinden birini söylüyorlar :KK70:). İyi de inanmayıp napıyım, velev ki manipüle etmeye veya laf sokmaya çalışıyor ee napıyım yani. At hırsızı mı olalım hinlik düşüne düşüne. Demem o ki bu tür şeyler biraz yapı biraz da yetişme tarzından kaynaklanıyor. Okul okumanın etkisi az, o dediğin yeni mezun kız çocukluğundan çevresinde öyle görmüştür ondan cin gibidir, hayatta kalma içgüdüsü o şekilde çalışmıştır, seninki de farklı çalışıyordur :)) her insanın zayıf ve güçlü yönleri vardır, bu senin de öyle benim de öyle işe yeni başlayan kızın da öyle. Yine örnek vereyim, şahsen insanlar hakkında saf düşünürüm ama dışarıdan burnu büyük ve havalı bulunurum, iyi hisler almadığım insanlar bana yaklaşmaya çekinir, zarar görmemek için ben de böyle bir refleks geliştirmişim demek ki. Öte yandan bizim iş yerinde bi kız var fesatlığın dedikodunun iki yüzlülüğün kitabını yazar ama gizlemek istediği yoğun bir aşağılık kompleksi var ve bu yüzden çok acı çektiğine eminim. Zaten kendi kişiliğini ortaya koymaya cesareti olmadığı için mutlu insanlardan rahatsız oluyor ve aşağı çekmeye çalışıyor, dolayısıyla pasif agresif laf sokmalara başvuruyor. Senin gözü açıklık sandığın şeylerin altında başka durumlar olabiliyor yani. Benim burnu büyüklüğümün altında da kırılganlığımın olduğu gibi. Kendimizi güçlü ve zayıf taraflarımızla kabullenmeliyiz. Zaman ve tecrübe dediğimiz değişmekte olmasa da kendimizi kabullenmekte kesinlikle etkili.

Bu konuda çok dolu olduğumdan uzun uzun yazmak istedim.
 
Son düzenleme:
Back
X