- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Evli ve 2 çocuk babası olan 32 yaşındaki Aytaç Dündar, uzun süredir fazla kilolarından rahatsızdı. Arkadaşlarının tavsiyesi üzerine Beslenme ve Diyet Uzmanı Begüm Kuran’a başvuran Dündar, başlarda zorlansa da şimdi oldukça mutlu. Uygulanan diyet koruma programı sayesinde 3 ayda 10 kilo vererek 83 kilodan 73 kiloya inen Terzi Aytaç Dündar, yiyerek nasıl kilo verildiğini de öğrenildiğini söyledi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Begüm Kuran, diyetteki en büyük yanlışın ekmek, pilav ve makarna gibi besinlerin kesilmesi olduğunu söyledi. Bu besinlere beynin ihtiyacı olduğunu belirten Kuran, “Ondan istediğim tek şey aslında verdiğim şeyleri azaltmaması. Özellikle ekmek, süt ve yoğurt gibi besinleri azaltmaması gerektiğini söyledim. Çünkü genellikle bizim diyette yaptığımız en büyük yanlış ekmeksiz, pilavsız, makarnasız, bisküvisiz diyetler. Ama maalesef bunlara beyninde ihtiyacı var.
Bunu karşılamadığımız takdirde vücut kendini belli bir stres altında hissediyor ve direk yağ depolamaya başlıyor. Bizler ne yaparsak yapalım, ihtiyacı olan şeyi o vücuda vermezsek kişiler istedikleri şekilde kilo veremeye biliyorlar. Aytaç beyde çok ciddi anlamda insülin direnci vardı fakat ilaç kullanmadan bunu beslenmeyle yenmek istediğini belirtti.
Haftalık yaklaşık 1,5 kiloluk yap kayıplarıyla 3 ayımızı tamamladık. Kendisinin bu programda yemek yemeyi öğrendiğini belirtti ve dışarı çıkmaktan korkmadığını, arkadaşlarıyla yurt dışına çıkmaktan veya sosyal aktivitelerde bulunmaktan çekinmediğini söyledi. Zaten bizimde amacımız buydu.
Bedeni sosyal hayata alıştırabilmek, her şeyi yiyebilmesi ama ne sıklıkta ne kadar yiyebilmesini ve bunu dengeleyebilmesini öğrettik. Yeşil çaya aşina oldu. Yeşil çayla tanıştı. Aslında diyetin açmak kalmak olmadığını doya doya yiyebilmek ve bu şekilde zayıflamak olduğunu öğrendi Aytaç bey” dedi.
“Ayakkabımı bağlarken nefes nefese kalıyordum”
Diyet programına başlamadan önce sağlık sorunları yaşadığını belirten Terzi Aytaç Dündar, yiyerek kilo verdiğini ve yavaş yavaş eski sağlığına kavuştuğunu belirtti. Dündar, “Buraya ilk gelmeye karar verdiğimde gerçekten, çevremin benim hakkımdaki görünüş problemleri oldu. Arkadaşlarımın ‘Çok kilosun, biraz kendine dikkat et’ gibi söylemleri iyice rahatsız etmeye başlamıştı.
Zaten sağlıkla ilgili sorunlar zor zamanlarda kendini belli ediyordu. Eğilirken, kalkarken sorunlar yaşıyordum. Ayakkabımı bağlarken bile nefes nefese kalıyordum. Sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla Begüm hanımla tanıştım. Bizde normalde diyeti yemeyerek kilo vermek olarak düşünüyorduk ama bunun meğerse tam tersiymiş. Doğru yiyerek, doğru şekilde beslenerek, öğünleri zamanında hazırlayarak çokta rahat kilo verebiliyormuşuz.
Bunu öğrenme aşaması tabi biraz zorlamayla oldu ama öğrendikten sonra inanın çok kolay oldu. Bundan sonra koruma programına başlıyoruz. En azından bu 3 ayda öğrendiklerimizi bundan sonraki hayatımıza adapte edebilirsek bizim için hiçbir sorun yok. Demek ki yiyerek de çok rahat kilo verilebiliyormuş” diye konuştu.
Milliyet
Beslenme ve Diyet Uzmanı Begüm Kuran, diyetteki en büyük yanlışın ekmek, pilav ve makarna gibi besinlerin kesilmesi olduğunu söyledi. Bu besinlere beynin ihtiyacı olduğunu belirten Kuran, “Ondan istediğim tek şey aslında verdiğim şeyleri azaltmaması. Özellikle ekmek, süt ve yoğurt gibi besinleri azaltmaması gerektiğini söyledim. Çünkü genellikle bizim diyette yaptığımız en büyük yanlış ekmeksiz, pilavsız, makarnasız, bisküvisiz diyetler. Ama maalesef bunlara beyninde ihtiyacı var.
Bunu karşılamadığımız takdirde vücut kendini belli bir stres altında hissediyor ve direk yağ depolamaya başlıyor. Bizler ne yaparsak yapalım, ihtiyacı olan şeyi o vücuda vermezsek kişiler istedikleri şekilde kilo veremeye biliyorlar. Aytaç beyde çok ciddi anlamda insülin direnci vardı fakat ilaç kullanmadan bunu beslenmeyle yenmek istediğini belirtti.
Haftalık yaklaşık 1,5 kiloluk yap kayıplarıyla 3 ayımızı tamamladık. Kendisinin bu programda yemek yemeyi öğrendiğini belirtti ve dışarı çıkmaktan korkmadığını, arkadaşlarıyla yurt dışına çıkmaktan veya sosyal aktivitelerde bulunmaktan çekinmediğini söyledi. Zaten bizimde amacımız buydu.
Bedeni sosyal hayata alıştırabilmek, her şeyi yiyebilmesi ama ne sıklıkta ne kadar yiyebilmesini ve bunu dengeleyebilmesini öğrettik. Yeşil çaya aşina oldu. Yeşil çayla tanıştı. Aslında diyetin açmak kalmak olmadığını doya doya yiyebilmek ve bu şekilde zayıflamak olduğunu öğrendi Aytaç bey” dedi.
“Ayakkabımı bağlarken nefes nefese kalıyordum”
Diyet programına başlamadan önce sağlık sorunları yaşadığını belirten Terzi Aytaç Dündar, yiyerek kilo verdiğini ve yavaş yavaş eski sağlığına kavuştuğunu belirtti. Dündar, “Buraya ilk gelmeye karar verdiğimde gerçekten, çevremin benim hakkımdaki görünüş problemleri oldu. Arkadaşlarımın ‘Çok kilosun, biraz kendine dikkat et’ gibi söylemleri iyice rahatsız etmeye başlamıştı.
Zaten sağlıkla ilgili sorunlar zor zamanlarda kendini belli ediyordu. Eğilirken, kalkarken sorunlar yaşıyordum. Ayakkabımı bağlarken bile nefes nefese kalıyordum. Sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla Begüm hanımla tanıştım. Bizde normalde diyeti yemeyerek kilo vermek olarak düşünüyorduk ama bunun meğerse tam tersiymiş. Doğru yiyerek, doğru şekilde beslenerek, öğünleri zamanında hazırlayarak çokta rahat kilo verebiliyormuşuz.
Bunu öğrenme aşaması tabi biraz zorlamayla oldu ama öğrendikten sonra inanın çok kolay oldu. Bundan sonra koruma programına başlıyoruz. En azından bu 3 ayda öğrendiklerimizi bundan sonraki hayatımıza adapte edebilirsek bizim için hiçbir sorun yok. Demek ki yiyerek de çok rahat kilo verilebiliyormuş” diye konuştu.
Milliyet