- 16 Ağustos 2016
- 3.683
- 9.294
- 158
- Konu Sahibi therewillbeaday
-
- #1
Merhaba hanımlarKonuma uygun başlığa ne yazacağımı bilemedim. Direkt konuma geçiyorum.
Bir yaştan sonra ilişkilerde insan daha bi seçici oluyor, kendisinden hiç ödün vermiyor sözünü daha önceleri de duyardım. İlişkideki sınırları kişi kendisi belirler, her ilişki elbette farklıdır ama ben az önce bir konuda yukarıdaki söze benzer yorumu okuyunca son zamanlarda aklımda olan şeyi sorup yorumlarınızı okumak istedim.
Evli değilim ama ilişkinin/evliliğin aynı zamanda karşılıklı bir şeylerin tolere edilmeden olmayacağını düşünüyorum.
Aklıma takılan şey ise hem kendinden ödün vermeden hem de bazı şeyleri alttan alıp tolere etmenin bir arada nasıl olduğu konusu. Buna siz kendi hayatınızdan örnekler verebilirseniz belki kafamda bir şeyleri daha iyi oturtmuş olabilirim diye düşündüm.
Alttan alınacak şey var , alınmayacak şey var.
Mesela ben kendimden ödün vermem. Ama basit şeyler ise tabi ki idare eder ve orta yol bulurum.
Örneğin bana yok yere oraya gitmeyeceksin, bunu yapmayacaksın , şunu söylemeyeceksin diyen adam için zerre geri adım atmam.
Yazdıklarınıza katılıyorum. Kırmızı çizgin nedir denildiğinde söyleyecek birçok şey sayabilirim. Tolere edebileceğin şeyler nedir dense aklıma pek bir şey gelmez. İlla bir şey söyleyecek olursam da çok basit konular olabilir. Benim ilgimi çekmeyen bir aktiviteyi karşımdaki için yapmak gibi. Pek şuan örnek aklıma gelmiyor. Çevremde bir iki kişiden ve son olarak en son iliskimden de çok keskin olduğuma dair cümleler duyunca hem kendinden ödün vermeden hem de taviz verme durumu nasıl bir arada olabilir anlayamamıştım.Bazi şeyler benim kirmizi cizgim. Bir ilişkide olmazsa olmazlarim var, şu olmazsa evliliğim, ilişkim yurumez dediğim seyler var. Bunlari karşimdaki kişinin kesinlikle karşiliyor olmasi lazim aksi halde taviz veremem.
Bir de olmasa da olur, cok hoşuma gitmese de hoş görmeyi deneyebilirim dediğim tolerans gosterecegim, taviz verebilecegim seyler var.
Karşimdaki kişi ilk paragrafta bahsettigim olmazsa olmazlarimi karşiliyabiliyorsa hoşuma gitmeyen ufak tefek şeyleri sorun etmemeye calisiyorum.
Çunku benim karakterim, benim huylarim da kimseye %100 uymayacaktir, kusursuz değilim. Eşimin de bende tolerans gosterdiği şeyler var. Karsilikli bazi durumlari hoş gormek lazim.
Ben de böyle düşünüyorum, sınırlarım diyebileceğim çok şey yazabilirim. Aslında bunlar benim gözümde sınır dahi diyemeyeceğim sıradan şeyler ama sanırım bunların göze carpmamasi için karşıdakinin de aynı olması gerekiyor. Yorum için teşekkür ederim. Yazdığınızı daha önce dinlememistim, bakacağım ben de.Ben minimalistleri dinliyorum (theminimalists podcast),
sunu ogutluyorlar:
birini degistirmeye calisiyorsaniz eger, orada sevgi eksikligi vardir.
Sevdiginiz kisiyi oldugu gibi kabul edersiniz, onu degistirmeye calismazsiniz.
Tabi ki bu demek degil ki, kendi hayatiniz icin sinirlar cizmeyin, ama sen ve sevgilin farkli insanlarsiniz. Herkes kendinden sorumlu oldugunda, ve kimse kimseyi degistirmeye kalkmadiginda aslinda ortada sorun da olmuyor.
Tabi ki tamamen kendine zit karakterde birini hayatina almamalisin.
Mesela ben Türk yapımı filmleri , kolpaçino gibi hiç sevmem. Ama eşim izlemek istediğinde izliyor gibi yapıyorumYazdıklarınıza katılıyorum. Kırmızı çizgin nedir denildiğinde söyleyecek birçok şey sayabilirim. Tolere edebileceğin şeyler nedir dense aklıma pek bir şey gelmez. İlla bir şey söyleyecek olursam da çok basit konular olabilir. Benim ilgimi çekmeyen bir aktiviteyi karşımdaki için yapmak gibi. Pek şuan örnek aklıma gelmiyor. Çevremde bir iki kişiden ve son olarak en son iliskimden de çok keskin olduğuma dair cümleler duyunca hem kendinden ödün vermeden hem de taviz verme durumu nasıl bir arada olabilir anlayamamıştım.
Mesela ben Türk yapımı filmleri , kolpaçino gibi hiç sevmem. Ama eşim izlemek istediğinde izliyor gibi yapıyorumen büyük tolerem hdjdjdj
Hahahah ama bir yeri atlamışsın izlemiş gibi yapıyorumKendini bu kadar zorlamasan mı acaba ajsjajsjaj
Çok güldüm yahayır bende Türkçe dublaj film izliyorum daha napayım adam için...
Haklısınız ama anlatabileceğim somut bir olayım yok şuan maalesef. Çevremdeki birkaç kişi dik başlı olduğumu dile getiriyor, son ilişkimde de aramızda kültür vb farklılıklar konusunda çözüm olarak dediğim tek şey; ben buyum kendi düşüncelerimde alttan alabileceğim, esnetebileceğim hiçbir yer yok. Forumda da okuduğum çoğu konuda ben bu kadar hoş görülü olamam diye düşünüyorum. Kısaca ben buyum kendimden ödün vereceğim bir şey yok demek normal mi bunu soruyorum. Ödün vermem dediğim şeylerin içten içe asıl olması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum ama bu kez de hiçbir şey dört dörtlük olmaz ki, tam anlamıyla aynı görüşte olunan bir iliski mümkün mü diye de düşünmeye başlıyorum. Şu ara çevremde de çok olumsuz örnekleri gördüğüm için biraz sorgulamaya başladım bu durumu sanırım. Sizin de dediğiniz gibi net bir konu olmadığı için bu sorum ve yazdıklarım biraz boşlukta kalıyor gibi.Aslında net bir konu olsaydı daha net cevaplar alabilirdiniz. forumda çok görüyoruz seviyorum değişir deyip evlenenler var. Böyle olunca da karşılarındaki insanı değiştirme çabasına giriyorlar. En son ben çok emek verdim deniyor. Normal insan ilişkileri gibi düşünün.
Yazdıklarınıza katılıyorum. Kırmızı çizgin nedir denildiğinde söyleyecek birçok şey sayabilirim. Tolere edebileceğin şeyler nedir dense aklıma pek bir şey gelmez. İlla bir şey söyleyecek olursam da çok basit konular olabilir. Benim ilgimi çekmeyen bir aktiviteyi karşımdaki için yapmak gibi. Pek şuan örnek aklıma gelmiyor. Çevremde bir iki kişiden ve son olarak en son iliskimden de çok keskin olduğuma dair cümleler duyunca hem kendinden ödün vermeden hem de taviz verme durumu nasıl bir arada olabilir anlayamamıştım.
Bu tolere etme konusunda güzel bir örnek oldu, teşekkür ederim yorum için.Bence çoğu ilişkide fedakarlık, alttan alma, tolere etmeler oluyor,evlilikte hiç olmaz mı?
Ama ne kadar olduğu, neden olduğu ve bunları yaşarken saygı çerçevesinde olup olmadığı önemli.
Alttan alınacak şeyler var, ödün verilmeyecek şeyler de var.
Eşimi çok seviyorum onun için her şeyi yapabilirim. Ama bana mantıklı bir gerekçe sunmadan benim hayatımı kısıtlayamaz, izin vermem.
Ama onun için, hiç sevmediğim kök ailesi ile görüşürüm. Çünkü beni sıkmaz, çünkü kendisi önce çekirdek ailemizi gözetir, kendi ailesinin yanlışları onu yeterince üzdüğü için, onu bu hayatta yalnız bırakmam, kimsesi yok onun.
Onun için tolere ettiğim en büyük şey ailesiyle ayda yılda bir de olsa bir araya gelmektir.
Benim de en büyük tolerem böyle olsun isterim ama mümkün mü bilmiyorumMesela ben Türk yapımı filmleri , kolpaçino gibi hiç sevmem. Ama eşim izlemek istediğinde izliyor gibi yapıyorumen büyük tolerem hdjdjdj
2 senede zar zor çorabını kirli sepetine atmasını öğrettimBenim de en büyük tolerem böyle olsun isterim ama mümkün mü bilmiyorum
Ama adamın tavırları saygısızca olsa, yapacaksın edeceksin diyen biri olsa ve buna değmese tolere edemezdim sanırım.Bu tolere etme konusunda güzel bir örnek oldu, teşekkür ederim yorum için.
Karsinizda size asla uymayan biri varsa keskin gelir tabi ki istekleriniz ve beklentileriniz.
Uyum saglayamayacagimizi dusundugumuz konularda keskin olmaliyiz bence zaten. Oyle bir ilişkiyi zorlamamak lazim.
Mesela ben küsen erkekle asla birlikte olamam bu kirmizi cizgimdir. Tahammul edemem.
Eşim de küsmez ama bazen bir şeye bozulduğunda direkt gelip soylemek yerine benim anlamami bekleyebiliyor o kadar da yapma diyorum ama yapiyor.Bu huyuna da uyuz oluyorum ama tahammul edebiliyorum.
Bunun gibi işte. Ama ayni evin içinde küs durabilene ayni tahammulu gosteremezdim ben. Baskalari rutin olarak eşiyle gunlerce küsebiliyor ve sorun etmiyoar işte bunlar kişilere göre degişen şeyler.
7 bucuk yillik evliyiz tabi ki kavgalarimiz oldu ama ertesi güne küs devam etmedik hiç. Elle tutulur ornek verieyim dedim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?