Yurtta kaldığım sene bir oda arkadaşım vardı. Ben onun odasına taşınmıştım. İlk odaya girdiğimde yönetimi arayıp ben burda kalamam çünkü yatacağım yatak ve kullanacağım masa-dolap yok demiştim.
Yalnız kalıyorum diye yatakları birleştirmiş, bütün masayı ve dolapları tek başına kullanmaya başlamış.
Neyse, aradılar kızı ve benim tarafı boşalttı. Ama oda nasıl pis, hele banyo, her yer saç, duş gideri tıkanmış, lavobonun her yeri saç. Onun tarafına dokunmadan bütün odayı temizledim. Banyo dahil..
Yerleştim odaya. Ama nasıl rezil bir koku var anlatamam. Meğer buzdolabında 1 kutu hamur işi unutmuş ve yiyecekler çürümüş.Süt vardı bozulmuş. Onları atıp dolabı temizledim. Üzerine masasının üzerindeki kutu kutu yiyecekleri attım. Yavaş yavaş etrafta ne kadar çöp gereksiz eşya varsa atmaya başladım. Sürekli odanın tozunu alıyorum tabi, onun tarafı da dahil. Masasını silince 2 parmak toz vardı, abartmıyorum.
Eve gidip geldiğinde valizini boşaltmaz, saçlarına fön çeker kılları toplamaz, duştan çıkar gideri temizlemez, çöpü boşaltmaz ve eşyalarını yere fırlatırdı. Yaklaşık 40 çift ayakkabısı vardı ve hepsi yerlerde sürünüyordu. Kıyafet dolabı leş gibiydi ayrıca, o pahalı ve lüks kıyafetler kırış kırış, ayak altında. Kaç kere dürüp kaldırdım, yatağına koydum anlatamam.
Ben hayret ediyorum tabi, ayıplıyorum da kızı çünkü olacak gibi değil. Ama annesi geldi odaya bir gün, ziyaret amaçlı, şöyle bir baktı, güldü geçti...
O zaman anladım ki bu anneyle bu kızın hali normal. Zira dünya para vererek alınan eşyalarıma annem bu şekilde davrandığımı görse, kemiklerimi kırardı
Neden anlattım böyle uzun uzun bilmiyorum ama içimde yara olmuş sanırım. Malum bir dönem katlandım kendisine gıkımı çıkarmadan. Normalde asla tahammül etmem böyle şeylere ama tek tesellim odayı duş almak ve giyinmek için kullanmasıydı. Asla odada uyumazdı, o yüzden idare ettim.
Kim ne derse desin, biriyle aynı odada kalmak çok zor, Allah kolaylık versin sana canım.