yani illa anne-baba-teyze-amca olmak zorunda değil kiminin de arkadaş grubu vardır
kadınsa kuaföre, alışverişe gittiği kankaları vardır
erkekse atıyorum kayserisporludur ve her 2 haftada bir maça gider, halısaha yapar, balığa gider gibi gibi.
başka kişilerin de daha başka başka aidiyetleri vardır.
kast ettiğim şey illa gelin-kaynana aile apartmanında oturuyor olmak gibi şeyler değildi esasen, birinin ailesiyle böyle herşeyi ortak yapma durumu vardır (ki sadece muhafazakar aileler böyledir diye bir şey de yok ben çok Kıbrıslı, İzmirli aile gördüm ki onlar da herşeyi birlikte yapıyor, market alışverişine gidilecek vuhuuu cümbür cemaat gidiliyor sonra gelip rakı sofrası kuruluyor; kızı bir üst sokakta oğlu bir alt sokakta oturuyor, göndermiyorlar uzağa, yani batılı tarz dediğim sadece bireysel takılma anlamında burada yoksa her hayat görüşünden insan vardır komün hayatı yaşayan)
müslümanlık benim için öyle kendimi tanımlamak için ilk sırada kullandığım bir aidiyet olmasada ben de müslüman ülkede yaşamak tercihinde bulundum mesela. (dilim var, imkanım da var, başka ülkelerde de yaşadım). çocuk yetiştiriyor olsaydım durum farklı olurdu ama şu anda kök ailemi önceliyorum. annemi -babamı bu yaştan sonra alıp x ülkeye götüremem. artık hasta oldukları olacakları yaşlardalar. corona aşısıyla bile 3 gün hasta oldu annem. bu da tamamen göreceli
yalnız şöyle uzman mühendis olan bir kişi tr'de 2500 liraya çalışmaz, asgari ücret bile değil
en az 8-10 bin lira maaş alan insanlar bunlar. karı-koca 15-20 bin lira maaş alan insanlar buraları bırakıp gelenler (bu mühendis vs. olarak, kalifiye işgücü olarak gelenlerden bahsediyoruz).
üstüne neredetye hiçbir ülke kalifiye işgücü vizesiyle gelene sosyal yardım vermez. ancak 3-5-10 sene sonra çocuk filan yapar kalıcı oturum alırsınız, sonra işten çıkarsınız da ondan sonra sosyal yardım alırsınız (süre ülkeye göre değişir)
üsütne karı-koca çalışıyor olanın gittiği yerde karı-koca iş bulması zor olabiliyr nelde sadece kocaların işi oluyor kadınlar 1-2 sene çalışamıyor. yani orada doğmuş büyümüş olan kişiler ya da uzun süredir orada olan kişiler hemen kendileriyle kıyaslamasınlar. şartlar çok farklı.
aynı şey bu kaför saç boyası meselesi için de geçerli
tr'de 10 bin lira kazanan kişi 300 birim parayı boyaya verebilir
ama x ülkede 3 bin birim kazanan kişi için 300 birim maaşının onda biri, çok para, vermez yani.
üstelik genel olarak hizmet sektörü avrupada kötüdür, bu zaten bilinen bir şey.
ama peyniri eti yumurtayı çok daha ucuza alırsınız mesela 60-70 birim paraya haftalık market için hepsini alırsınız neredeyse- dolayısıyla oradan rahat rahat telafi edersiniz. saçınızı da kendiniz boyayın veya tr'ye gelince boyatın artık