Zayıflamak İsteyenlerin Paylaşım Alanı ( Yöntemlerimiz ve Deneyimlerimiz )

Ne güzel cahildik;
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
...Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...

Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar... İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.

Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu. Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...

Bir çoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de...

MURAT BAŞARAN​
 
merhaba hoşgeldin canımmm


canımcım ya, ben de siyah elbiseyi postaladım ya geri, bana hiç geri dönüş yapmadılar olumlu/olumsuz..tedirgin oldum şimdi..normalde ne kadar süre sonra haber veriyorlar ?
 

Bu koskocaman şehirde,sanki küçücüktü çocuk...
(Part-3)
Doğar doğmaz bi çocuk esirgeme kurumuna bırakılmıştı,ailesini hiç tanıyamamıştı,geçen yıllar içinde merakta etmemişti,gerçi henüz 11 yaşındaydı ama şu ana kadar belkide hayat mücadelesi ona bu fırsatı vermemişti.

Gürsel adını onu hastanede doğum yaptıktan sonra bırakıp giden annesi ...yastığının kenarına iliştirdiği bi notta yazmıştı,sanki üzerinde bi hükmü varmış gibi hangi hakla bu notu yazdığını da bi türlü anlıyamamıştı çocuk.Birde müdire anneye kızgındı neden onun istediği ismi koydu diye,tabiki bu isyanı aklı başına gelip biraz büyüdüğünde ortaya çıkmıştı.

Aklına koymuştu çocuk ne yapıp edip,ileride bu ismi değiştirecekti,elbet hayat hep böyle gitmeyecekti,bi yerden tutunması gerektiğini biliyordu.

O karanlık ve uğursuz geceyi hatırladı birden...

yattığı odanın camından,dışarıda yağan yağmur çok net görünüyordu,arada çakan şimşekler ise onun gibi diğer arkadaşlarınıda ürkütüyodu,yorganı kafalarına çekmekten başka bi çareleri yoktu, kendilerinden yaşça küçük olanlar ise istem dışı "anne" diye sessizce çığlık atıyodu...işte tam o vakit yan odadan gelen bağırışma ve kargaşanın sesine hepsi yataklarından dışarı çıkmıştı,ama odaları dışarıdan kitli olduğu için sadece kulaklarını kapıya dayayıp ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorlardı. İçlerinden daha kıdemli olan Aydın

-hele bi çekilin kenara da ne olup bittiğini bi anlıyalım...dedi,

hepsi kenara çekildi...bağırışmaların yerini korkuyla yalvarma sesleri almıştı.Aydın ne olduğunu anlamıştı,çünkü benzer durumlarla bi çok kez karşılaşmıştı bu yüzden çocuklara

-sakın sesinizi çıkartmayın,hadi hepiniz yataklara müdire anne uyumadığınızı görürse çok kızar...dedi.

hepsi birden korkuyla yataklarına geri dönmüştü,ama çocuk gitmemişti,zaten Aydın abiside onu hep kollardı,bu yüzden ona ses etmedi ve

-yarın burdan gidiyoruz çocuk,benimle geliyomusun...dedi

-nereye gidicez aydın abi,bizim burdan başka bi yerimiz mi varki...dedi çocuk

-sen geliyomusun,yoksa gelmiyomusun ona karar ver gerisi benim bileceğim iş...dedi Aydın

-geliyorum...dedi çocuk

-hadi o zaman şimdi git yat sabah ola hayr ola...dedi Aydın...

Gün çoktan doğmuştu bu hadise olalı tam 2 yıl olmuştu,yurttan kaçışları,Aydın,la bir arkadaşının yanına gidişleri ve ordaki hayal kırıklıklarını hiç unutamamıştı çocuk...

Aydın

-üzgünüm hemde çok üzgünüm ben kendi başımın sen de kendi başının çaresine bakmak zorundasın,yollarımız burda ayrılıyor...demişti...tam 2 yıl önce...

birdahada hiç karşılaşmamıştı Aydın abisiyle...
Bir sokak çocuğunun hikayesi...(Part-3)
"SELDA"​
 
özgeee akşam benimki ailesiyle birlikte dayımlara gittiler oturmaya.bi binada 3 dayım oturuyo altlı üstlü herkes toplanmış gece 12 de döndüler eve.
dayımlar diyolarmışki düğünlerin peşinden siz de yapın uzatmayın
(1" dayımın oğlu ve diğer dayımın kızı nişanlı.ekimde 2 şer hafta arayla düğünleri var.aradaki 1 haftayada beni sıkıştırmak istiyolarmılş
mümkün değil dedim.çok erken dedim.mayıs hazrandan çnce olmaz dedim
 

hangi mayıs haziran kızz bu haziranda nişanın var senin
ekimde düğün olsun mu diyorlar yaniiii anlamadım
 
selam kizlar umarim iyisinizdir ben biraz rahatsizim giremiyorum o yuzden bu hafta beni magdur gorun mervecim beni bu hafta ayni gec canim diyet yapamiycam bu hafta....
 
ooooooof çok yoğunum kızlaaar.. yarın nasipse yola çıkıyorum Ankara bir iki Ankara bir iki... o yüzden beni bu hafta izinli sayarsanız çok müteşekkil olurum (doğrumu kullandım bilmiyorum ama). dönüşte bir kaç resim eklerim inşallah..
 
aslında bende çok uzaması taraftarı değilim
3 ayda hiç bişey yetişmezk özgecim yaaa
selam kizlar umarim iyisinizdir ben biraz rahatsizim giremiyorum o yuzden bu hafta beni magdur gorun mervecim beni bu hafta ayni gec canim diyet yapamiycam bu hafta....

tmm canım izinli geçim seni.neyin var (
 
selam kizlar umarim iyisinizdir ben biraz rahatsizim giremiyorum o yuzden bu hafta beni magdur gorun mervecim beni bu hafta ayni gec canim diyet yapamiycam bu hafta....

geçmiş olsun canım dikkat et kendine


düğün için mi gidiyorsun neşe
 
evet canım ekimde düğün diyolar.
haziraN SONU nişan ekim sonu düğün.3,5-4 ay diyolar.benim planım herşeyimi nişandan sonra toptan almak,düğüne kadar taksitlerimi bitirmek ve taksitlerin yanı sıra ıvır zıvırlarımı tamamlamak.
3 ayın içinde benim herşeyim eksik kalır.istemiyorum.ben 1 seneye bile az diyodumda benimkiyle orta yolu bulduk.ama ahh büyüklerrrr
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…