Değerli öğretmenim,
bir buçuk yıldır ben de tam sizin anlattığınız gibi bir profille çalışıyorum; üstelik de bir köy, hani şu yoksulluğu bilip de okuluna öğretmenine eğitime en çok bunlar sahip çıkarlar diye tahmin ettiklerinizden.. Bunun yanında da branş öğretmeniyim, sizinkiler gibi 170 civarı veliyle mücadele ediyoruz. Okulla alakalı en ufak bir şey yaptıramadığımız ama işlerine gelmeyince pişkinliğin, bilmişliğin en alasını yapanlardan. Yazdıklarım sizin sorunlarınıza çözüm olmayacak belki ama, yalnız olmadığınızı bilirseniz biraz daha iyi hissedersiniz diye yazmak istedim. Hiçbir politikanın, hiçbir idarecinin, hiçbir veli ve öğrencinin idrak edemeyeceği derecede kutsal bir işimiz var. Unutmayın ki "Sadakanın en üstünü, kişinin bir ilim öğrenip sonra da onu müslüman kardeşine öğretmesidir."
Kimsenin bizim için böyle düşündüğü yok öğretmenim.
Bize o güzel bakış açısını çok eskilerde bıraktık.
Biz kendi kendimizi avutuyoruz kutsal bir mesleğe sahibiz diye.
Teşekkür, takdir eden mi var?
Yaptıklarımız değil yapamadıklarımız görülüyor.
Kimse insanlık halidir olabilir bile demiyor.
Açık arama ve gömme peşindeler.
Burada paradan yana sıkıntı yok.
Paralı bir köy gibi düşünün ama belde.
Zaten paralı oldukları için de biraz böylelermiş sanırım.
Hatta biri onlar öğretmeni beğenmez.
Öğretmen maaşı onlar için az diye bir yorumda bulunmuştu.
İnanın para umrumda değil.
Eğitim adına cebimden harcadığım oldu.
Yine harcarım.
Ama taşkınlığa, hadsizliğe, saygısızlığa hiç sabrım yok.
Şurda başlayalı 1.5 buçuk ay oldu insaf..
Tükettiler.
Açıkçası mesleğe başlarkenki aşk yok içimde.
Sağolsunlar el birliğiyle öldürdüler.
Mutlu olsunlar..
Artık kendime başka yollar çizmek için elimden geleni yapacağım.
Çünkü değerli hissetmek istiyorum.
Bu benim en doğal hakkım.