Kategori: Güzellik

  • Düğün gününe dermatokozmetik hazırlık

    Düğün gününe dermatokozmetik hazırlık

    Düğün Gününe Dermatokozmetik Hazırlık …

    Evlilik günü Çiftlerin herkesten daha güzel görünmek istedikleri şölendir. Bu kutsal güne gelin ve damat, her yönüyle incelikli ve iddialı hazırlanmaya çalışır.

    Özellikle gelin adaylarının düğün gecesi daha parlak, daha canlı ve daha güzel bir cilde kavuşması, yüz hatlarının belirginleşmesi ve damat adaylarının da dinlenmiş ve orantılı bir yüz şekline sahip olabilmesi için çeşitli bakım ve uygulamalar yapılabilir.

    Düğün öncesi kliniğimize başvuran gelin ve damat adaylarının ilk önce şikayetlerini dinliyor ve detaylı muayene sonrası ,mutlu günlerinde daha güzel ve yakışıklı görünebilmeleri için birlikte en iyi ve doğru şekilde bir plan hazırlıyoruz.

    Düğün tarihinden yaklaşık 2-4 hafta önce kliniğimize başvurmaları önerilen adaylara uygulanan yöntemler genellikle acısız olup kısa süreli kızarıklık veya çok hafif şişliklere neden olabilir. Bu doğal süreci veya istenmeyen etkileri önlemek ve gidermek amacıyla düğünden 2-4 hafta önce işlemleri gerçekleştirmeleri önerilir.

    Yüz , Boyun ve Dekolte için PRP…

    Her kadın hayali olan gelinlikte daha hoş ve güzel görünmek içi kendi kanından ayrıştırılan trombositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin PRP uygulamalarını tercih edebilir. Düğünden önce 6 haftalık bir süreçte ,Yüz ,boyun, dekolte ve ellere uygulanan PRP uygulama seanslarıyla deride hücre sayısı artıyor ,kollagen ve elastin gibi yapı taşlarının sentezi güçlendirerek bu alanlarda dolgunluk , parlaklık , canlılık ve tazelik ortaya çıkarılır. Ciltte gözenekler küçülüp,nem tutma kabliyeti ve elastikiyet artıyor, yenilenmeden dolayı lekelenmeler azalıp cilt kalitesi artıyor.

    Botoks düğünden 3-4 hafta önce yaptırılmalı

    Botoks uygulamasının sadece orta yaşın kullanabileceği ve kadınlara mahsus bir ayrıcalık olduğunu düşünenler yanılıyor çünkü gençlerin yüzündeki ince çizgileri”botoks” uygulamaları ile çözümlenebilir.Hem gelin hem de damatta doğru dozlarda uygulanacak botoks ile yüz, ferah ve aydınlık bir ifade kazanacak. Uygulamanın, düğünden yaklaşık 3-4 hafta önce planlanarak yapılması gerekiyor.

    Terlemek artık kontrol altında

    Düğünde gelin ve damadı çileden çıkaran aşırı terlemeye de düğün öncesinde çözüm getirilebilir .Törenden 15 gün önce koltuk altı , avuçlar veya saçlı deriye uygulanacak Botoks ile inanılmaz bir konfor yakalamanız mümkün olacaktır.

    Dolguyla büyüleyin

    yüzde hacim kazanılması gereken yetersiz boyutta yanak ve elmacıklara , küçük çenelere Hyalurunik asit içeren dolgu yapılabilir, böylece kusurlar giderilir ve yüzün daha çekici görünmesi sağlanabilir.Göz altı morluklar ve çöküntüleri çok iyi duruma getirmek için yapılan ışık dolgusuyla gözaltına kapatıcı bile sürmeden çok iyi görünecek . İnce ve küçük ve kuru görünen dudaklar dolgularıyla daha diri , belirgin ve çekici olacaktır.

    Dolgu enjeksiyonları burun görüntüsünü sevmeyen veya cerrahiden çekinen gein ve damat adayları için de pratik bir çözüm sağlar . Burun dolgusuyla kemerli burun düzleştirilebilir, burun ucu hafifçe kaldırılabilir.

    Saçlarınızı canlandırın

    Kliniğimizde gür, parlayan ve sağlıklı saçlar için mezoterapi ve PRP gibi farklı tedavi seçenekleri sunuyoruz. Saç mezoterapisinde, 2-4 mm derialtında bulunan saç soğanlarının daha sağlıklı olması için gereken vitaminler,mineraller, amino asitler ve kan dolaşımını iyileştiren koktailler hazırlanıp çok ince iğnelerle saçlı deriye uygulanır. 2-3 aylık bir süreçte seans bu işlem neticesinde saçların beslenmesi ve güçlenmesi sağlanıp gelin ve damat adayları daha parlak,canlı ve gür saçlara sahip olacaklar.

    Saç ekimi planlayan damat adylarında bunu en erken zamanda düğünden ortalama 6 ay önce yaptırmış olmaları idealdir.

    Lazer epilasyonu unutmayın !

    Kliniğimizde Düğünden hemen önce ya da aylar öncesinden başlanabilecek olan lazer epilasyon ile Yüz, koltuk altı, genital bölge, bacaklar , kollar veya vücudun herhangi bir yerinde kalıcı bir şekilde istenmeyen kıllar yok edilebilir. Bunun için kliniğimize başvuran kişiye özel lazer epilasyon planlaması yapılır. Damat adayları ve erkekler de koltuk altı, yanak, kulak çevresi, elmacık ve boyun bölgelerindeki tüylerinden kurtulabilmek için bu yöntemi kullanıyorlar.

    Medikal bakıma başlayın…

    25 yaş üstü gelinlerin Yaşlanan cilt ve cilt altı dokusunu daha canlı, gergin, doğal ve parlak göstermek için derinin su tutma kabliyetini arttıran , hücrelerin yenilenme büyüme kapasitesini çoğaltan ve deride oksijen oranını arttıran hiyalurunik asit ,aminoasitler , antioksidan , vitamin ve mineraller içeren koktailler hazırlanır ve deri altına enjekte edilir. Ortalama 45 dakika süren işlem sonrası ciltteki lekeler, büyümüş gözenekler, yağlanma düzensizliği, sarkmalar tedavi edilebilir. Medikal cilt bakımlarda mevsime göre uygulanan kimyasal peelingler ile cilt üzerindeki ölü tabakanın kalınlığı azaltılıp deriye parlaklık ve canlılık kazandırılır .

    Gençlik İpiyle Çekilen Güzellik …

    Daha çok hafif sarkmaları olan kişilerde tercih edilen iple yüz gerdirme yöntemi yüz ve boyunda sarkmaları olan hastaya düğünden 2-4 ay önce lokal anestezi altında ve yaklaşık 45 dakikada uygulanabilir.İşlemin tam olarak etkisini gösterebilmesi için düğün tarihinden 2-3 ay önce uygulamanın yapılması gerekiyor. Bu uygulamada cilt altına yerleştirilen insan dokusuna uyumlu olan polilaktik asit içerikli İplerle yüz germe hızlı bir toparlanma etkisi gösteriyor. Özellikle Örümcek Ağı estetiği, yağ enjeksiyonlarıyla kombine edilerek, belirgin bir kontür hattı oluşturmamıza yardımcı oluyor. Gençlik ipiyle hacim kaybı ve cilt sarkması etkilerini gidermek için kanıtlanmış yeni bir tedavi yöntemidir. Özellikle, orta ve alt yüz problemlerinde kullanılan en iyi yöntemdir. Diğer PDO iple ve/veya Botox, dolgu gibi uygulamalarla kombine edilebilir. Kullanılan Botox ve dolgu yapılma sıklığının ve dozlarının azalmasını sağlar. Gençlik İpi yanak bölgesi, burun kenarı çizgilerinde ve kaş kaldırmada çeşitli tekniklerle kolayca ve kesi olmadan uygulanabilir.

    Kalıcı Makyaj Konforu !

    Mikropigmentasyon olarak adlandırılan kalıcı makyaj, ince uçlu başlıklarla cilt , kaş ve göz rengine uygun olarak ,ihtiyaç duyulan bölgeye boyaların cilt altına yerleştirilme sanatıdır. Kalıcı makyaj, makyaj tazeleme gibi bakımlara sık sık ihtiyaç duyan kadınlara büyük konfor sağlayarak çok tercih edilen bir uygulama haline gelmiştir. Kalıcı makyaj, cilt yüzeyindeki travma, yanıklar ve ameliyat sonrası oluşan izlerde kamuflaj amacıyla da kullanıldığı gibi mastektomi yapanlarda göğüs ucu çizim için de kullanılır.

    Son zamanlarda yaygınlaşan ve neredeyse kadınların gözdesi haline gelen en son tekniklerden biri olan Kıl tekniği ile tamamen doğal kıl efekti verilerek yapıldığı için kalıcı makyaj sizi çok daha doğal bir görüntüye kavuşturur.

    2-3 ay düğünden önce yapılması planlanan ve kalıcılık süresi 2-3 yıl olan kalıcı makyaj uygulamasıyla gelinler daha çekici kaşlar, göz kapakları ve dudaklara sahip olacaklar.

    Uzm. Dr. Armin MÜŞTAK

  • 2017 makyaj trendleri

    2017 makyaj trendleri

    Makyaj, kullanılan renkler, yapılan çizgiler ile yüzdeki güzelliği ortaya çıkaran dokunuştur. Bu dokunuşlar doğru trendler ile hem zamana hem de mevsime uyum sağladığında mükemmel bir görünüme kavuşturur. Kış mevsiminde doğru makyaj yapmak isteyenler için QNET, Makyaj Sanatçısı Tamay Esintimur’dan tavsiyeler aldı. Tamay Esintimur’a göre 2017 kış makyajına, hem doğallık hem de ışıltı damga vuruyor.

    2017 makyaj
    2017 makyaj
    ‘DOĞAL TONLAR ÖN PLANDA’

    Londra, Paris, Milano moda haftalarının modaya yön verdiği gibi makyaj trendlerinde de ipuçları verdiğini belirten Tamay Esintimur, 2017 kış makyajı trendleri arasında naturel makyajın ön planda olacağını söyledi.

    Tamay Esintimur, “Naturel makyajın en önemli özelliği, yüz hatlarını en doğal şekilde belirginleştirmektir. Porselen gibi duru bir ten, tatlı nude dudaklar, dolgun kirpikler, ışıltılı bazlar ve aydınlatıcılar ile bu kış genç görünümlü fresh makyaj görünümleri öne çıkıyor. Doğallık ve ışıltı bir arada sunuluyor” dedi.

    2017 makyaj trendleri
    2017 makyaj trendleri
    SEZONUN OLMAZSA OLMAZI PEMBE RUJ

    Renkler ise 2017 yılında şaşırtmaya devam ediyor. Tamay Esintimur, “2017 kış trendinde göz kapaklarınıza ister astar şeklinde ister gölgeli kahve rengi tonları, bakır, mor ve bordo ile güzel çekici kreasyonlar yapabilirsiniz. Ayrıca bu sezon gece makyajlarında metalik renklerle stilinize hava katabilirsiniz.

    Sezonun en büyük trendlerinden biri de kışın soğuk havasını canlandıracak dikkat çekici parlak pembe rujlar. Mat ya da parlak, mutlaka pembe bir ruju makyaj çantanıza eklemelisiniz. Tabii ki doğal bir görünüm için nude renkler de trendler arasında yer alıyor. Açık tenli kişiler şeftali ve pembe tonlarını, kumral ya da esmer tenli kişiler ise daha sıcak tonlardaki nude rujları tercih etmeli” dedi.

     

  • Kış makyajı 2017 tüyoları

    Kış makyajı 2017 tüyoları

    Makyaj, kullanılan renkler, yapılan çizgiler ile yüzdeki güzelliği ortaya çıkaran dokunuştur. Bu dokunuşlar doğru trendler ile hem zamana hem de mevsime uyum sağladığında mükemmel bir görünüme kavuşturur.

    Kış makyajı 2017 tüyoları

    Kış mevsiminde doğru makyaj yapmak isteyenler için tavsiyeler:

    Londra, Paris, Milano Moda Haftaları’nın modaya yön verdiği gibi makyaj trendlerinde de ipuçları verdiği 2017 kış makyajı trendleri arasında naturel makyaj ön planda.

    Naturel makyajın en önemli özelliği yüz hatlarını en doğal şekilde belirginleştirmektir. Porselen gibi duru bir ten, tatlı nude dudaklar, dolgun kirpikler, ışıltılı bazlar ve aydınlatıcılar ile bu kış genç görünümlü fresh makyaj görünümleri öne çıkıyor.  Doğallık ve ışıltı bir arada sunuluyor.

    KALIN KAŞ MODASI DEVAM EDİYOR

    Kalın ve doğal görünümlü kaş modasının bu yıl da sürüyor, kaşlardaki boşluklar da far ve kalemlerle gideriliyor.

    Bir diğer konu da cilt tonunun eşitlenmesi. Bu konuda kapatıcılara mutlaka başvurulması gerekiyor.

    SEZONUN OLMAZSA OLMAZI PEMBE RUJ

    Renkler ise 2017 yılında şaşırtmaya devam ediyor. 2017 kış trendinde göz kapaklarınıza ister astar şeklinde ister gölgeli kahve rengi tonları, bakır, mor ve bordo ile güzel çekici kreasyonlar yapabilirsiniz.

    Ayrıca bu sezon gece makyajlarında metalik renklerle stilinize hava katabilirsiniz. Sezonun en büyük trendlerinden biri de kışın soğuk havasını canlandıracak dikkat çekici parlak pembe rujlar. Mat ya da parlak, mutlaka pembe bir ruju makyaj çantanıza eklemelisiniz. Tabii ki doğal bir görünüm için nude renkler de trendler arasında yer alıyor. Açık tenli kişiler şeftali ve pembe tonlarını, kumral ya da esmer tenli kişiler ise daha sıcak tonlardaki nude rujları tercih etmeli.

  • Tırnakları Hızlı Uzatan Kür

    Tırnakları Hızlı Uzatan Kür

    Tırnaklarınızın daha sağlıklı ve kısa sürede uzamasını istiyorsanız bu kürleri uygulamanız şart!
    Her insanın tırnak uzama hızı aynı değildir. Genel ortalamaya göre bir tırnak ortalama 1 milimetre kadar uzar.

    tirnaklari-hizli-uzatan-kur-1

    İşte tırnakların daha hızlı bir şekilde uzamasını sağlayan kürler:

    Isırgan otu: İçinde bulunun zengin silis sayesinde tırnakları çabuk uzatma etkisi vardır. Bir tutam ısırgan otunu sıcak suyun içine koyun. 10 dakika demledikten sonra suyunu süzün ve içine bal ekleyin. Daha sonra bu karışımı günlük olarak tüketin. Göreceksiniz ki tırnaklarınız hem uzayacak hem de güçlenecek.
    Keten tohumu yağı: Tırnakların çatlamasını önlüyor. Bu nedenle tırnaklarınızı keten tohumu yağıyla masaj yapın. Birkaç saat o şekilde elinizi bekletin. Bu işlemi günde 1 defa yaparak tırnaklarınızı uzatabilirsiniz.
    Limon suyu: Sarı tırnakları tedavi eder ve tırnakların parlamasını sağlar. 1 yemek kaşığı limon suyuyla zeytinyağını karıştırın ve ısıtın. Bu karışımda tırnaklarınızı 10 dakika bekletin. Bu işlemi günlük olarak uygulayın. Ayrıca limon dilimleriyle tırnaklarınızı ovaladığınızda da aynı etkiyi görecektir.

    Kadınlar Kulübü olarak sizlere hızlı tırnak uzatan kürlerden bahsettik. Faydalı olması dileğiyle :)

  • Zeytinyağı ile nem maskesi tarifi

    Zeytinyağı ile nem maskesi tarifi

    Bitkisel yağlar arasında zeytinyağı vücudumuza ve cildimize en çok fayda sağlayan sıvı yağlar arasında. Bu yağın en önemli özelliği cildin yaşlanmasında geciktirici olmasıdır. Doymamış yağ asitleri ve içeriğindeki omega- 3 vitamini olmasından dolayı oldukça zengin bir yağdır. Bugün kozmetik üreticilerinin çoğu çıkarttığı ürünlerde zeytinyağına yer veriyor. Zeytinyağı, yüzyıllar boyunca sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı bir cilt için özellikle kadınlar tarafından kullanılmıştır.

    * Zeytinyağı, cilde esneklik kazandırır.

    * Özellikle yağlı cilde sahip olanlar çok dikkatli kullanmalıdır. Bunun sebebi zeytinyağının cilt üzerinde yağlanmayı hızlandırmasıdır.

    * Evde zeytinyağı ve deniz tuzu ile hazırlayacağınız kür sayesinde günün stresini vücudunuzdan atabilirsiniz.

    * Zeytinyağı, kurumuş ve çatlamış ciltlere oldukça faydalıdır.

    * Tırnakları güzelleştirir ve güçlendirir.

    * Kurumuş saçların dayanıklılığını ve esnekliğini arttırır.

    * Zeytinyağı, kurumuş ve çatlamış dudaklar için merhem olarak kullanılabilir.

    * İçeriğinde zeytinyağı olan sabunlar iyi bir temizleyicidir ve vücudu nemlendirir.

    * Zeytinyağı, yorgun ayakları dinlendirir ve canlandırır. Mükemmel yumuşatma ve nemlendirme özelliği vardır.

    * Makyajınızı temizlemek için zeytinyağı kullanabilirsiniz.

    * Zeytinyağını güneş kremi olarak kullanabilirsiniz.

    * Zeytinyağı, cilt dokularını yenileme gücüne sahiptir ve düzenli kullanıldığında cildinizin ve vücudunuzun formda kalmasını sağlar.

    ÖZEL NEM MASKESİ

    * 1 yemek kaşığı bal

    * 1 yemek kaşığı zeytinyağı

    * 1 yumurta sarısı

    Bütün malzemeleri güzelce karıştırdıktan sonra cildinize sürün ve 20 dakika cildinizde beklettikten sonra ılık suyla durulayın. Bu maske cildinizi temizler ve nemlendirir. Zeytinyağı ile daha genç gözükmek isterseniz eğer; zeytinyağı ve ezilmiş avokadoyu cildinize sürüp 25 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayın.

    (YASEMİN MİRAS / AKŞAM GAZETESİ)

  • Akne Tedavisinde Doğal Çözüm

    Akne Tedavisinde Doğal Çözüm

    Kadınlarının güzelliklerine gölge düşüren nedenlerden biri de aknelerdir. Aknelerden kurtulmak basit değildir ancak bu yöntemi deneyerek kurtulabilirsiniz.

    Akneler sivilce gibi değildir bir tür deri hastalığıdır. Bu nedenle kısa sürede geçen türden hiç değildir. Akneler için belirli bir yaş grubu yoktur.

    Her yaş grubunda sık görülen sinir bozucu bir durumdur. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre Hindistan cevizi yağının akne tedavisinde olumlu sonuçlar verdiği bilgisi.

    Hindistan cevizi yağı ölü hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşan akne bakterilerini öldürerek gözenekleri açıyor.

    Hindistan cevizi yağında bulunan yağ asitleri akne mikroorganizmalarını temizlemeye yetiyor.

    aknelere-dogal-cozum-1

     

    Hindistan cevizi yağı sadece akneleri temizlemekle kalmıyor aynı zamanda;

    -Kuru ciltleri nemlendiriyor

    -Yaraları iyileştiriyor

    -Akneye bağlı iltihaplarla savaşıyor

    -Aknenin kızarıklığını ve şişkinliğini gideriyor

    Birçok cilt sorunlarına etkili olan Hindistan cevizi yağını yoğun yağlı ciltlerde kullanılması tavsiye edilmiyor. Çünkü yağlı ciltlerde tedavinin aksine akne oluşumuna zemin hazırlıyor.

    aknelere-dogal-cozum-2

  • Saç dökülmesine yumurta-balık

    Saç dökülmesine yumurta-balık

    Soğuk havalarda saçlar ayrı bir özen istiyor…

    Takvim’de yer alan habere göre kış mevsiminde saç bakımının ayrı bir önem kazandığını söyleyen Dr. Ata Nejat Ertek, uyardı: “Saç için doğru vitaminler önemlidir. A vitamini eksikliği, saçları kırılganlaştırır ve kepek oluşumunu arttırır. Deniz ve süt ürünlerinde bulunan B1 veya kuruyemiş ile baharatlarda bulunan B6 vitaminleri eksikliği, saç dökülmesine yol açar. C vitamini saç köklerini uyarır ve saç uzamasını ve tellerideki pigment üretimini düzene sokar. B12 vitamini, saç köklerini besler. Bu vitamin kırmızı et, ciğer, peynir, yumurta ve balık gibi gıdalarda bulunur.”

  • Gözenek ölçünüz genetik miras…

    Gözenek ölçünüz genetik miras…

    Kadın – erkek pek çok kişi gereğinden daha geniş gözenekler nedeniyle pürüzsüz bir cilt görüntüsüne sahip olamıyor.
    Derimizin üzerini kaplayan gözeneklerinizin çok büyük olduğunu düşünüyorsanız ve bunların cildinizin güzel gözükmesini engellediğinden yakınıyorsanız korkmayın yalnız değilsiniz. Kadın erkek pek çok kişi gereğinden daha geniş gözenekler nedeniyle pürüzsüz bir cilt görüntüsüne sahip olamıyor. Yapabilecekleriniz ve yaptırabileceklerinizle gözeneklerinizle baş etmek mümkün.

    Derinizin üzerindeki gözenek olarak adlandırdığımız küçük açıklıklar, yağ ve ter bezlerinin üretimlerini derinin üst tabakasına ulaştıran kanallardır. Bu gözenekler sayesinde derimizin üst tabakası nemlenir ve ter atılımı gerçekleşir. Deri sağlığımız için gerekli olan bu kanalların temiz kalması ve açık olması şart, gereğinden fazla geniş olması ise istenilmeyen bir durum.

    Gözenek ölçünüz genetik miras…

    Gözeneklerinizin ölçüsü aslında genetik olarak kodunuzda var. Çocukluk yaşlarında gözenekler gelişmeye başlıyor ve ergenlik döneminde belirgin genişleyerek erişkin ölçüsüne ulaşıyorlar. Her bir gözeneğinizin çevresinde bir kollajen yumağı var. Yaşla birlikte kollajeniniz azaldıkça bu kollajen lifler gözenekleri eskisi gibi sıkı tutamıyor ve genişleme meydana geliyor. Özellikle kadınlarda menapoz sonrası bu durum çok daha belirgin hale geliyor.

    Önce temizlik…

    Gözeneklerinizin açık kalabilmesi için derinizin temizlenmesi çok önemli. Her gece düzenli derinizi kurutmayacak PH sı dengeli bir temizleyiciyle yüzünüzü temizleme alışkanlığı önemli. Asla makyajla uyumamak gerek. Yüzünüzü kurutucu veya aşırı soyucu peelingler yağ bezlerinin daha çok çalışmasına neden olduğu için sık aralıklarla kullanılmamalı. Derinizin neminin sağlanabilmesi için yeterli su tüketimi şart. Bunun için günde 2 lt su içmeniz iyi bir başlangıç.

    Ya kremler…

    Gözeneklerin küçültülmesi için vitamin A dan elde edilen retinollu kremler tavsiye edilir. Bunlar kişiyi güneş hasarına hassas hale getirdiği için aksi doktor tarafından önerilmediği takdirde geceleri kullanmanız tavsiye edilir. Düzenli kullanımda gözeneklerin daraldığı ve yeni deri ve kollajen gelişiminde artış görülür. Bu kremleri tercih ederken mutlaka bir dermatolog veya plastik cerraha danışmakta fayda olur.

    Profesyonel cilt bakımları…

    Sıkarak yapılan cilt temizliği ve bakımlardan uzak durun. Teknolojik cilt bakım cihazları artık vakumla temizliği sağlayıp ardından da püskürtmeyle besleyici ve nemlendiricileri deri altına ulaştırıyor. İlk kez cilt bakımı yaptırırken yeterli temizliğe ulaşmak için hafta da bir kez den 3-4 kez yaptırmanız yeterli olur. Ardından aynı seviyeyi korumak için cilt tipinize göre ayda veya iki ayda bir cilt bakımı önerilir. Kullanılan cihazların ve solüsyonların önemli olduğunu söylemeye gerek bile yok tabi ki. Bu bakımlar siyah nokta dediğimiz tıkanmış gözenekleriniz tekrar açılmasına ve temizlenmesine yardımcı olacaktır. Unutmayın içi dolu ve ağzı tıkanık olan bir gözeneği küçültemezsiniz.

    Gözeneklerimizi daraltalım…

    Temizlik sonrası artık gözenekleri küçültmek için yapılacak işlemlere hazırız demektir. Bu noktada gözeneklerinizi daraltırken yaşınıza göre kollajen dokunuzu arttırmaya da çalışmakta fayda var. Yetersiz kollajen gözenekleriniz kolayca tekrar gevşeyip açılması anlamına gelecektir. Gözenek tedavisi kullanılabilecek pek çok yöntem var; bunlardan bir kısmına bakalım beraberce:

    Karbon peeling: Bu yöntem yüze sürülen karbon partiküllerinin Q switch denilen bir lazerle ortadan kaldırılmasıdır. Temizlenmiş gözeneklerin iç duvarına giren karbon partiküllerinin lazer enerjisi ile mikro düzeyde patlatılması sonucu gözenek duvarları birbirlerine hasarlanarak yaklaşır. Sonuç gözenek boyutunda küçülmedir. Ağrısız bu yöntemde, günlük yaşantıya hemen dönülür ve haftada bir toplamda 4-6 seans önerilir.

    Diamond peeling: Elmas uçlarla mikro düzeyde bir tıraşlama işlemi olan diamond peeling de alt tabakalara zarar vermeden sadece derinin en üst tabakası törpülenir. Böylelikle genişlemiş olan gözenek ağızları daralarak yeniden alttaki deriden gelişir. Bu da ağrısız bir yöntemdir, yaklaşık 2-3 saatlik kızarıklık olabilir. Her hafta bir kez yapılan bu uygulamada sonuçlar birinci seansla izlenmeye başlanır; toplamda 4-6 seans uygulanır.

    Fraksiyonel Lazer: Yeni nesil ultrapulse veya superpulse fraksiyonel lazerler yanık hasarı yaratmadan deri de bir yenilenme sağlar. Hem gözenekleri daraltırken hem de çevresindeki kollajen gelişimini arttıran bu uygulama gözenek tedavisindeki en etkin yöntemdir. Yüzeyi tamamen alan ve yüzeyde hasar bırakmayan iki değişik tipi mevcuttur ve ihtiyacınıza göre plastik cerrah veya dermatolog unuz tarafından buna karar verilmelidir.Ağrısız yaklaşık 30 dk lık bir uygulama sonrası 1-3 günlük iyileşmeye ihtiyaç vardır. Yani çalışanlar için Cuma günü yaptırıp Pazartesi işe gitmek mümkün olur. Yirmi günde bir 2-3 seans çoğu kişiye yeterlidir.

    (PROF. DR. REHA YAVUZER / AKŞAM GAZETESİ)

  • Saç ekiminde fue yöntemi

    Saç ekiminde fue yöntemi

    Saçlı deride, iki kulak arkasındaki ense bölgesinde yer alan saç kökleri hormonal ve hastalıklara bağlı dökülmelere dirençli olduğundan dökülmezler. Saçların genetik olarak korunduğu bu bölge saç ekimi için en güvenlir donör (verici) bölgedir.

    Operasyonun ilk aşaması saçların alınacağı bölgenin lokal anestezi uygulanarak uyuşturulması işlemidir. İşlem bölgesel anestezi ile yapıldığından hasta operasyon süresince uyanık kalır, TV seyredebilir, yemek yiyebilir, gazete-kitap okuyabilir, ancak acı duymaz.

    İkinci aşamada ise bu işlem için geliştirilen özel cihazlarla saç kökleri foliküler ünite şeklinde hazır olarak çıkarılır. Diğer bir deyişle saç kökleri “tek tek” çıkartılır. Özenle yerinden çıkartılan saç kökleri steril şartlarda hazırlanmış petri kutularına yerleştirilir. Saç köklerinin alınması ile ekimi arasındaki geçen sürede çıkartılan saç kökleri çeşitli solüsyonlar ve saçın büyümesini sağlayan ilaçlar içeren bu kutularda muhafaza edilir. Kliniğimizde bu işlem için PRP (trombositten zengin plazma) ve çeşitli saç köklerini uyarıcı özel ilaçlar kullanılır.

    Üçüncü aşamada ekim yapılacak bölgeye kanallar açılır. Kanalların yönü ve sıklığı saç ekim başarısını etkileyen en önemli faktördür. Kanal boyutlarının küçük olması alınan saç köklerinin deri içine tam oturmasını sağlar. Kanalların yönü doğal saç yönleri ile paralel olmalıdır. Uygun sıklıkta ve dağılımda ekilmeyen saçlarda göze hoş görünmeyen sonuçlar doğar. Kliniğimizde bu işlem titizlikle yapılır. Daha önceki fotoğraflarınıza ve derinizin yapısına bakılarak kanallara uygun açı verilir. Bu aşamada bir diğer önemli konu ise ön saç çizginin belirlenmesidir. Saç cerrahisin başarısını iyi planlanmış bir ön saç çizgisi belirler. Çünkü iyi planlanmamış bir ön çizgi kişinin görünümünü olumsuz etkileyebileceği gibi ileriki yaşantısında psikolojisini olumsuz etkiler. Ayrıca ikinci bir tamir amaçlı saç cerrahisine yol açar. Ön saç çizgisi simetrik ve uyumlu olmalıdır. Kişinin yüz şekli ve anatomik yapısı ile orantılı şekilde olmalıdır. Ayrıca bu özelliklerin yanında saçın dökülme şekline uygun olarak belirlenmelidir. Kliniğimizde bu işlem bilimsel literatür eşliğinde ve estetik ölçümler yapılarak gerçekleştirilir.

    Operasyon sonrası

    Kliniğimizde operasyon sonrasında ekim yapılan bölgeye hiçbir şey kapatılmaz. Saçların alındığı bölgede yer alan bandaj ekim sonrası ilk gün kontrolünüzde çıkartılır. Bandaj çıkarıldıktan sonra, dışardan bakıldığında herhangi bir operasyon izi görülmez. Saçların alındığı bölgenin çabuk iyileşmesini sağlayan ve enfeksiyon gelişimini önleyecek ilaçlar reçete edilir ve kullanımları anlatılır.

    Hasta operasyon sonrası hemen evine gidebilir. İşlem sonrasında ilk 3 gün yıkama yapılmaz. İşlemden 3 gün sonra ilk yıkama işlemi kliniğimizde yapılır.

    Ekim yapılan saçlar operasyonu takiben 3-4 hafta sonra dökülmeye başlarlar. Ekilen saç kökleri zaman içinde tekrar uzamaya ve çıkmaya başlarlar. Bu süreç için 3-6 ay arasında zaman gereklidir.

    Uzm. Dr. Murat KÜÇÜKTAŞ

  • Yüzdeki lekelere kimyasal peeling tedavisi

    Yüzdeki lekelere kimyasal peeling tedavisi

    Kimyasal soyma işlemi; hasarlı yüz veya vücut derisinin belli bir tabakasının kimyasal asitler kullanılarak kontrollü bir şekilde yenilenmesidir. Kimyasal soyma işleminin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Eski Mısır döneminden elde edilen kayıtlarda bile bu tedavi şeklinin uygulandığına ait verilere rastlanmıştır. Günümüzde modern anlamda uygulanması ise 1880’li yıllarda başlamış ve 1960 ’lardan sonra giderek hız kazanmıştır.

    Kimyasal soyma işlemi 4 gruba ayrılır;

    Çok yüzeysel kimyasal soyma

    Yüzeysel kimyasal soyma

    Orta derinlikte kimyasal soyma

    Derin kimyasal soyma

    Kullanılan asitlerin miktar ve derişimi ( yüzdesi ) artıkça deride oluşturdukları hasar miktarı da kademeli olarak artmaktadır. Kimyasal soyma işleminde amaç deride kontrollü bir şekilde hasar oluşturarak alttan sağlam hastalıksız derinin gelmesini sağlamaktır. Kimyasal soyma işleminde kullanılan başlıca asitler;

    sivilce_izi_kimyasal_peeling

    Glikolik asit

    Salisilik asit

    Laktik asit

    Rezorcinol

    Prüvik asit

    Trikloroasetik asit

    Fenol

    Kimyasal soyma işlemi birçok hastalıkta ve durumda tedavi ajanı olarak başarılı bir şekilde kullanılabilir. Bunların başlıcaları;

    Akne vulgaris ( sivilce ) tedavisinde,

    Akne izlerinin giderilmesi tedavisinde,

    Melasma ( doğum sonrası gelişen güneş lekeleri ) tedavisinde,

    Çiller tedavisinde,

    Lentigo ( güneşe bağlı deride oluşan kahverengi döküntüler ) tedavisinde,

    Siğil tedavisinde,

    Yüzdeki siyah ve beyaz noktaların tedavisinde,

    Antiaging ( deri yaşlanması tedavisinde )

    Yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde

    Skatris ( Nedbe dokusu ) tedavisinde,

    Yüzdeki lekelere kimyasal peeling tedavisi
    Yüzdeki lekelere kimyasal peeling tedavisi

    Kimyasal soyma işleminin etkili olması hastalıktan hastalığa değişmesine rağmen genellikle 15 günlük aralar ile 4-5 seans tedavi ile olur. İşlem sonrası hastaların 1 haftalık iyileşme süresinde iz kalmaması için güneşten korunmaları önerilir. Bu işlem muhakkak bu konuda deneyimli ve bilgi sahibi olan uzman hekim tarafından yapılmalıdır. Aksi halde deri de istenmeyen bir takım yan etkiler ( yanma, kızarıklık, kahverengi lekelerde artış, nedbe dokusu gelişimi…) oluşabilir.

     

    Uzm. Dr. Murat KÜÇÜKTAŞ