Blog

  • Erkeklerin ”dişçi korkusu” kadınlardan fazla

    Erkeklerin ”dişçi korkusu” kadınlardan fazla

    Erkeklerin ”dişçi korkusu” kadınlardan fazla

    OMÜ Diş Hekimliği Fakültesi kliniklerine tedavi olmak için müracaat eden 650’si erkek bin 335 kişi üzerinde, ”diş hekimi ve diş tedavisi korku düzeyleri ile nedenleri” araştırıldı.

    Çalışmayı yürüten Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Bodrumlu , AA muhabirine yaptığı açıklamada, araştırmanın hastaların korku düzeylerini belirleyerek korku uyandıran durumların dikkate alınıp tedavinin ona göre gerçekleştirilmesi amacıyla yapıldığını söyledi.

    Çalışma kapsamında 16 yaş üstü bin 335 kişiyle görüşüldüğünü anlatan Bodrumlu, şöyle devam etti:
    ”Araştırmamızın sonucunda hastaların yüzde 59’unun diş hekimi ve diş tedavisinden korktuğunu belirledik. Bu hastaların toplam 19 ayrı konuda değerlendirilen korku analizlerinde, erkeklerin diş hekimi ve diş tedavisi korkularının kadınlardan yüzde 12 oranında daha fazla olduğunu tespit ettik. Erkeklerin korku sırasında nefes alıp vermesi ve kalbinin hızlı çarpması izlenirken, kadınlarda kasların kasılması ve kalbin hızlanmasını gözledik.”

    Diş tedavisi olması gerekenlerin diş hekimi ve diş tedavisi korkusu nedeniyle randevu almaya veya tedaviye gitmediğini de çalışmayla tespit ettiklerini dile getiren Bodrumlu, en fazla korkunun ”iğnenin görülmesinde ve iğne yapılırken” oluştuğunu vurguladı.

    Dişçi korkusu nasıl yenilir ? makalesi için tıklayın…

  • Çok kazanan kadın libidoyu düşürüyor!

    Çok kazanan kadın libidoyu düşürüyor!

    Maaş evlilikte cinselliği de etkiliyor…

    Danimarka’da yapılan bir araştırmaya göre, yüksek maaş alan kadınların eşleri, kendilerinden daha düşük maaş alan kadınların eşlerine nazaran daha fazla Viagra ya da benzeri ilaçlar kullanıyor. Araştırma 200 binden fazla evli çift üzerinde yapıldı.

    Uzmanlar, buna göre, yüksek maaş alan kadınların eşlerinin libidolarının düştüğünü ortaya koydu. Yani maaş evliliklerde cinselliği de etkiliyor.

    Bilim adamları kadınların aldığı yüksek maaşın, kocaların evlilikte oynadığı rolü kaybettirdiğini, yine erkeklerde kızgınlığa yol açıp, gururlarını incitebileceğini, bu nedenle de libidolarının düştüğünü söyledi.

    Habertürk

  • Miu Miu Sonbahar-Kış 2013-2014

    Miu Miu Sonbahar-Kış 2013-2014

    Miu Miu Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi – Miu Miu Sonbahar-Kış 2013-2014 Modelleri – Miu Miu Sonbahar-Kış 2013-2014 Koleksiyonu Galerimizde sizlerle…

  • Kadınların erkeklerde nefret ettikleri…

    Kadınların erkeklerde nefret ettikleri…

    Ter kokusu, beyaz çorap, jöle, dağınıklık, sırt tüyleri ve daha birçok şey kadınlar için çok itici hatta nefret edilesi durumlar… İşte kadınların nefret ettiği ve erkeklerin özellikle dikkat etmesi gereken noktalar…

    Bira göbeği
    ‘Bira göbeği’ demeyin. Çünkü kadınlar çok itici buluyor.

    Anne kuzusu olmak
    Kadınlar, her başı sıkıştığında kendisini annesinin kollarına atan erkeklerden kesinlikle hoşlanmıyor.

    Sakal ve bıyık
    Kirli sakal diye tabir edilen sakaldan kadınlar hiç hoşlanmaz. Her gün traş olan erkeğe bütün kadınlar bayılır.

    Aşırı bol pantolonlar
    Aşırı bol bir pantolon, erkeğin fiziğini kötü gösterir. Çok dar olanlar da iticidir. Ortasını bulmanız şart.

    Dağınıklık
    Erkek dağıtır, kadın toplar mantığı kadınları çileden çıkartır. Sevgilisini elinde tutmak isteyen erkek tertipli ve düzenli olmalıdır.

    Beyaz çorap
    Özellikle siyah pantolon ve klasik ayakkabıların içine giyilen beyaz çorap, kadınlara çok itici gelir. Hatta bazı kadınlar sırf bu yüzden erkeklerden uzaklaşabilirler.

    Sırt tüyleri
    Bu bölgelerdeki tüyler elinizde olmasa da, kadınlar sırttaki kıldan hoşlanmaz.

    Kirli ayakkabılar
    Aman ayakkabınızın her zaman boyalı ve cilalı olmasına dikkat edin.

    Jöle
    Kafasını jöle kutusuna sokmuş erkekler, kadınlara itici gelir.

    Süslü altın yüzük
    Özellikle küçük parmağa takılan bu yüzükler, beyaz çorapla birleşince tam bir facia olur. Bunu yapan erkekler, güzel kadın bulma şanslarını en baştan kaybetmiş olurlar.

    Takma diş
    Ağzından her an fırlayacakmış gibi duran takma dişler güzelim bir rüyayı bitirebilir.

  • Sarışınlar İçin Göz Makyajı

    Sarışınlar İçin Göz Makyajı

    Sarışınlar makyaj yaparken cilt rengi ve saç rengini göz önüne dikkate almalıdırlar.Sarışınlar için fondöten seçimi çok önemlidir. Cildin renginin çok altında veya çok üstünde renk kullanmak doğallıktan uzaklaşırlar. Özellikle doğal sarışınsanız sarı tonlarında fondöten kullanmalısınız.

    Sarışınlar ufak dokunuşlarla makyaj yapmalıdırlar. Sadelikten uzaklaşmadan hafif renklerle makyaj daha doğal görünmenizi sağlayacaktır.

    Makyajın Püf Noktaları için tıklayın !

    Sarışınlar çok frapar renklere gitmemelidirler. Sonbaharın bütün renkleri sarışınlar için uygundur. Bu renkler sizi daha doğal yapacaktır. Öncelikle bütün göz kapağı için açık renkte bir far kullanılmalıdır. Somon, çok açık krem rengi tercih edilebilir. Uygun olan diğer farı gölge şeklinde uygulayabilirsiniz. Açık renk cilde sahip olduklarından özellikle doğal sarışınlar gün içerisinde yapacakları makyajlarda parlak renklerden kaçınmalıdırılar. Sonrasında göz kontürü belirlenir. Kahve renginin bütün tonlarını kullanabilirler. Kontür için siyah kullanılacaksa bu renk yumuşatmalıdırlar. Eğer siyah renk tercih edilecekse mat bir farla kontürün üzerinden geçilir. Sarışınlar kahverengi ve siyah rimel kullanabilirler.

    Sarışınlar için Gece Makyajı Önerileri

    Vereceğimiz birkaç ipucu ile gittiğiniz herhangi bir gece yemeğinde ya da davette muhteşem görünebilirsiniz.
    Öncelikle gece yoğun ışıklara maruz kalacağınız için transparan bir pudra bir fırça yardımıyla bütün yüze sürülür. Ton farkı yaşamamak için boyun bölgesine de bu pudra sürülür. Mat renklerde allık uygulanır.

    Sarışınlar vurgulu ve baskın renkler uygulamalıdır. Fondüten seçerken yarım ton daha koyu bir renk seçilebilir. Göz altı ve göz üstü aydınlatılmalıdır.

    Sarışınlarda altın rengi gece makyajı için uygundur. Ancak konstrat renklerle gölgeler yapılmalıdır. Göz kontürünün biraz daha net olması gerekmektedir. Yoğunluk göz kapağında kalmak koşuluyla tüm göz kapağına far sürülür. Gözü biraz ön çıkarmak adına toprak renginde gölgelendirme yapılabilir, göz çukuru belirginleştirilir.

    Sarışınlar gece makyajında koyu renklerde ruj tercih etmelidirler. Öncesinde kontür sürülür. Bir sünger yardımıyla üzerinden geçilir. Birkaç renk ruju birarada kullanmak daha güzel bir görünüme sahip olmanızı sağlayacaktır. Parlatıcısı ve ışıltısı olan rujlar tercih edilmesi önerilir.

    Sarışınlara Makyaj Önerileri

    Güzelliğimizi pekiştirmek ve bakımlı görünmek için tercih ettiğimiz makyaj, ten, saç ve göz rengimizle uyum içerisinde olduğu zaman eşsiz bir güzellik yakalamamızı sağlar. Sarışın bayanların makyajda yanlış renk kullanımlarının önüne geçmek için, makyaj ve güzellik uzmanlarının sarışınlar bayanlar için makyaj tavsiyeleri şöyle;

    Sarışınlara makyaj önerileri

    Sarışınların birçoğu porselen bir bebeğe benzerler. Bu sebeple de pastel tonları tercih etmek gerekir. Ayrıca seçtiğiniz ürünlerin antialerjik özellikte olmasına da dikkat edin. Sarışın bayanlar, fondötenlerini seçerken daha bir dikkatli olmak zorundalar. Fondöten seçimlerinin yanlış yapılması kötü bir görünüme neden olacaktır. Size önerimiz, ten renginizden bir ton koyu olan krem fondötenleri kullanmanız.

    Makyaj öncesi muhakkak nemlendirici sürün. Yüz, boyun ve dekolte bölgenize nemlendirici sürmeden makyaja başlamayın. Aksi taktirde hassas olan cildinize zarar vermiş olursunuz.

    Far seçiminizi de koyu renklerden yana yapmalısınız. Gözlerinize derinlik ve çekicilik katmak için yüzünüzün ortasından şakaklara kadar koyu far sürün. Tam kirpik üzerine ise açık bir far uygulayın. Göz renginiz açık ise ve kirpikleriniz de sık değilse göz kalemi sürmeyi ihmal etmeyin. Siyah göz kalemi ile kirpikleriniz daha sık görünecektir. Kaşlarınızı da göz fırçasıyla belirginleştirmeniz gözleriniz daha güzel görünmesini sağlayacaktır.

    Yanaklar ve dudaklar içinde farınızla uyumlu renkleri kullanmalısınız. Böylece daha yumuşak bir görünüm yakalarsanız. Allığınızı elmacık kemiklerinize, burun, alın ve çene bölgenize yumuşak bir fırça ile sürmelisiniz.

    [youtube id=”VL_W40aJwcc” width=”600″ height=”350″]

  • Türkiye’de kadınlar kalbinden dertli

    Türkiye’de kadınlar kalbinden dertli

    Avrupa’da kalp ve damar hastalıkları ile koroner kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranlarında Türk kadınları ilk sırada yer alıyor

    Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Ural, Türk kadınlarında kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranının gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek olduğuna dikkati çekerek “Avrupa’da kalp ve damar hastalıkları ile koroner kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranlarında Türk kadınları ilk sırada yer alıyor. Ayrıca bu, yaşıtların ve hemcinslerinden ortalama 8-10 yıl daha erken gerçekleşiyor” dedi.

    Ural, bunun en önemli nedeninin, kalp ve damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinden hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve sigaradan ziyade özellikle kilo fazlalığı ve diyabet riskinin fazlalığına bağlı olduğunu anlattı.

    Türkiye’de diyabet sıklığının yüzde 14’leri bulduğunu, bunun da çok ciddi bir oran olduğunu vurgulayan Ural, “Özellikle Kocaeli ve bölgesinde yapılan çalışmalarda, erişkinlerin yüzde 50’sinde, ’şişmanlık’ dediğimiz derecede kilo fazlalığının olduğunu görüyoruz. Sadece yüzde 18 civarında az bir grup gerçekten normal kilolu” diye konuştu.

    Ural, buradaki en büyük sıkıntının, kadınların evlilikle beraber daha hareketsiz bir hayata girmeleri ve hamilelikte aldıkları kiloları doğumdan sonra verememelerinden kaynaklandığına dikkati çekerek, “Yine en önemli sorunlardan bir tanesi, yanlış beslenme ve egzersiz eksikliği. Bunlar arasında en zor mücadele edileni egzersiz eksikliği” ifadelerini kullandı.

    ‘EGZERSİZ YAŞAM TARZI OLMALI’

    Prof. Dr. Ural, Türk toplumunda kalp ve damar hastalıklarını önlemenin en önemli yönteminin, egzersiz ve doğru beslenme alışkanları edinmek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

    “Erkeklerimizden farklı olarak, kadınlarımız arasında sigara alışkanlığı çok yüksek değil. Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın sigara ile mücadelede yürüttüğü başarılı kampanyalar sonrasında gerçekten önemli ölçüde kalp ve damar hastalığı risk faktörünü çok ciddi oranda azaltmayı başarabildik. Şu anda bakanlığın da üzerinde en çok durduğu konu, obezite ve kilo fazlalığı. Bu son derece doğru bir hedef. Çünkü şu anda sağlığımızı en fazla tehdit eden durum bu.”

    AA

  • Saça Maşa Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Saça Maşa Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Maşa hakkında püf noktalarını ve dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz…

    Maşa yaparken saçın mutlaka kuru olması gerekmektedir. Maşa yapmadan önce saça koruyucu sürülmelir.Maşanın ısı ayarı çok önemlidir. Maşanın teflon veya seramik maşa olması gerekir. Deriye çok fazla yaklaştırılmamalıdır. En fazla 40 saniye bekletilmelidir.

    Maşa yapmaya saçın alt kısından başlanmalıdır. Bu şekilde saç dağılmamış olur. Elimizi, kulağımızı ve saç telimizi yakmamaya özen göstermemiz lazım.

    Maşa ile çok fazla şekil yapılabilir. En ince ve en kalın şekiller yapılır. Çok ince dalga yapılması isteniyorsa saçın maşaya az alınması, eğer kalın dalgalar yapılması isteniyorsa saçın maşaya kalın olarak alınması gerekmektedir.

    Saça maşa çok sık yapılması zararlıdır.  Maşa önce ve sonrası için bakım ürünü kullanılmaldır. Çok sık maşa yapılması gerekiyorsa uzmanlar tarafından yapılması gerekir. Eğer kendimiz evde yapmak durumundaysak öncesinde saçımız hakkında bir uzmandan yardım almalıyız.

    Saç Şekillendiriciler (Maşa, fön …) Tıklayın !

    Maşasız Bukle Nasıl Yapılır?

    Maşa, muhteşem bukleler için vazgeçilmez olarak gösterilse de bigudiler de dalgalı saçlara sahip olmanız için yeterlidir…

    Maşa, çok yüksek sıcaklık kullanarak saça şekil verilmesini sağlar. Arada sırada kullanıldığında maşanın saça pek zararı yoktur. Ancak her gün maşa yapmak önerilmemektedir.

    Yüksek sıcaklık saç tellerini kırarak elektriklenmelere neden olabilir. Saçınız cansızlaşabilir ve dökülebilir.

    Eskiden tek tip olan bigudiler artık pek çok çeşitte satılmaktadır. Oldukça pratik olan bu ürünler sayesinde kısa sürede muhteşem buklelere sahip olabilirsiniz.

    Saç düzleştirici kullananların yorumları için tıklayın !

     

    [youtube id=”bkMYopHNiH4″ width=”600″ height=”350″]

  • Erkeklerin 10 Hatası!

    Erkeklerin 10 Hatası!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “YAŞAMDAN ZEVK ALINMASINI SAĞLAYAN CİNSELLİK, ERKEKLERİN YAPTIĞI HATALAR SONUCU YARIM KALIYOR!”

    Cinsellik, insanın yaşamdan zevk almasını sağlayan en büyük gereksinimdir. Ayrıca bireylerin aldığı haz ve zevkin yanı sıra nesillerinin devamlılığı açısından da oldukça önemlidir. Cinselliği normal bir süreç olarak değerlendirmek her ne kadar zor ve karmaşık olsa da, araştırmalar sonucu belli başlı püf noktalara varılabilir. Yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına göre, Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, erkeklerin yatakta yaptıkları en önemli 10 hatayı sizler için araştırdı…

    1-Ön sevişmeyi ihmal etmek

    “Önsevişme yaşayamadığım için orgazm olma süremde uzuyor. Haliyle partnerimde benden önce orgazm oluyor. Bende kendini kötü hissetmesin diye orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorum…” Erkeklerin önsevişme yapmadan direk cinsel ilişki yaşamak istemelerinin kadınlar için büyük bir problem olmaya devam ettiğini ve bunun erkeklerin yatakta yaptıkları hataların en başında geldiğinin altını çizen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Ön sevişme yaşayamayan kadınların, boşalma ve orgazm süreleri uzuyor ve kendilerinden önce boşalan partnerlerinin kendilerini kötü hissetmemeleri için orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorlar ve zamanla direk olaya giren erkeklerden nefret etmeye başlıyorlar. Eğer erkek bir kadının gönlünü fethetmek istiyorsa onu harekete geçirecek ön oyunları ilişkisine dâhil etmeyi öğrenmelidir” dedi.

    2-Sadece penisiyle kadını boşalacağını veya orgazma ulaştıracağını düşünmek

    “Sanki cinsel birleşme sırasında yapılan pozisyonları ve aktiviteleri tek başına gerçekleştiriyormuş gibikendi gayretiyle orgazm olduğunu düşünüyor. Tek başına orgazma ulaşıyor ya, bu nedenle bana dokunmasına gerek yok! Benim kendi kendime orgazm olabileceğimi düşünüyor…” CİSED Genel Psikiyatri Uzmanı Yrd. Başkanı. Dr. Cebrail Kısa; ” Kadınların boşlaması klitorisleriyle olur. Vajina erkeğe zevk veren bir organdır, sanılanın aksine kadın vajinal uyarılarla değil daha çok klitoral uyarılarla boşalır. Penis-vajina birlikteliği kadının erkekle geçici olarak bütünleşmesi, ruh ve beden birlikteliği sağlaması açısından orgazm için önemlidir. Ayrıca sanılanın aksine kadınlar cinsel ilişki öncesi ya da sırasında dışarıdan gelecek olan uyarıcılar eşliğinde zevk alırlar. Bu nedenle, ilişki sırasında da, erkek partnerini bu dokunuşlardan mahrum bırakmamalıdır” dedi.

    3-Sevişirken farklı şeylerle uğraşmak

    “Genellikle yatak odası dışında sevişeceksek, bu oturma odası oluyor. Bir an içimizden gelip heyecanla sevişmeye başlıyoruz. Yani o da gayet istekli aslında ama bir bakıyorum benimle sevişirken TV izliyor ya da sehpada duran gazeteyi okuyor. Kendimi bir araçmış gibi hissediyorum. Nasıl bu kadar kaba ve hissiz olabiliyor? Deli olmamak elde değil…” Yatak odası dışında cinsel birleşme gerçekleştirildiği zaman erkeklerin yanlarında duran gazeteye, TV programlarına, bir filme ya da dışarıya odaklanabildiklerinin altını çizen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Uzmanı Psikolog Yasemin Yıldız, “Bu nedenle, romantik bir an yaşayamıyorlar. Bu durum kadınların kendilerini kötü hissetmelerine neden olurken, bu tip erkekleri kaba ve hissiz bulmalarına yol açıyor. Hem sevişmek isteyip hem de ilgisiz olmak seksin anahtarı değildir. Bu nedenle erkek kadını önemsediğini ve istediğini fark ettirmelidir” dedi.

    4-Yatakta hep patron olmayı istemek

    “Cinsel ilişki boyunca ‘Yüz üstü yat!’, ‘Sırtını dön!, ‘Kalk!’, ‘ Hayır, öyle değil böyle…’ diye yönlendirmelere maruz kalmaktan bıktım. Onun direktiflerine mi kulak vereceğim yoksa yaptığım işe mi konsantre olacağım. Hem ben her zaman karşılıksız ve emrivaki seks oyunları oynamak zorunda mıyım? Kendini patron ilan etmesini çok seviyor…” CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör ; ” Kadınlar cinsel ilişki sırasında sürekli olarak yönlendirilmeye maruz kalmaktan rahatsız olurlar ve içlerinden gelmedikleri sürece karşılıksız ve emrivaki seks oyunları oynamak istemezler. Erkek herhangi bir fantezi ya da seks oyunu gerçekleştirmeli, çok fazla emir vermekten kaçınmalıdır. Erkeklerin en büyük yönlendirmesi olan oral seks, sürekli olarak tek taraflı yapılıyorsa, diğer bir değişle artık görev olduysa, bu kalıptan bir an önce çıkılmalıdır” dedi.

    5-Aceleci olmak

    “Uzun süreli bir birlikteliğim var ve ne kadar zaman oldu doğru düzgün sevişmedik bile. Eşim sadeceboşalıp rahatlamak için cinsel ilişki yaşıyor gibi, çok aceleci… Cinsellikten soğuma noktasına geldim. Cinselliği aceleye getirmesinden bıktım…” CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Kadınların çoğu erkeklerin aceleci olmasından şikâyetçidir. Çünkü kadınlar penis-vajina birlikteliği yerine dokunmanın verdiği hazdan daha çok haz duyarlar. Bu nedenle ilişkinin başlarında verilen ilgiyi devam ettirmek ve cinsel ilişkiyi doya doya yaşamak olması gereken en doğru eylemdir” dedi.

    6-Çok konuşmak ya da susmak

    “Biraz sert ilişki yaşıyoruz. Bu hoşuma gidiyor fakat bazen açık seçik konuşma esnasında doğru kelimeleri seçemiyor. Şaşırıp kalıyorum ve çok kırılıyorum…” Erkeklerin bazen seks yaparken açık seçik konuşma fantezisini uygulamak istediklerini söyleyen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Gülüm Bacanak, “Ancak bunu yaparken doğru kelimeleri seçmeli ve partnerlerini incitmemelidirler. Ayrıca sevişme esnasında üçüncü şahıslardan ya da günlük hayattan konuşmamaları veya çok sessiz kalmamaları da gerekir. Bu nedenle erkek orta yolu bulmalı, ne kendini kapatmalı ne de duyguları çok fazla dışa vuracak davranışlar sergilememelidir” dedi.

    7-Partnerine kendini ispat etmeye çalışmak

    “Cinsel ilişki yaşarken, ‘Böyle nasıl?’, ‘Bu iyi mi?’, ’20 dakikadır sevişiyoruz ve hâlâ yorulmadım ?’, ‘Ne kadar güçlüyüm değil mi?’ gibi bir sürü soru soruyor. Ben cevaplamaktan yoruluyorum ama o sormaktan yorulmuyor. Zaten birlikteyiz ve yatakta nasıl olduğunu biliyorum. Yine de, bana kendini kanıtlamaya çalışıyor…” Erkeğin yatakta partneriyle geçirdiği anlarda sadece kendisinin performans gösterdiğini düşünmemesinin gerektiğini belirten CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Seks iki kişilik bir oyundur. Ayrıca erkeğin kendini ispat etmeye çalışması ve çaresizce geri bildirim almak istemesi zamanla kadını seksten soğutabilir. Çünkü kadının böyle bir erkeğe zamanla saygısı azalır. Bu nedenle erkek performansıyla ilgili güzel sözler duymak için girişimde bulunmamalı, bunu partnerinin tercihine bırakmalıdır” dedi.

    8-Kadınların hep sertlikten hoşlandıklarını düşünmek

    “Farklılık olsun diye biraz daha sert olmasını söyledim ama nerden söylediysem, zevk aldığımı gördüğünden bu yana seks hayatımız sert ve şiddetli geçiyor. Ben vur dedim o öldürdü…” CİSED Genel Psikiyatri Uzmanı Yrd. Başkanı. Dr. Cebrail Kısa; ” Seksi aynı müzik gibi ritimlerden oluşur ve ruh haline göre ritminde değişiklik yapılması gerekir. Bu nedenle erkek yeri geldiğinde ve partneri de istiyorsa sert olmalı, ancak kadınların sertlikten ziyade romantizmden hoşlandığını aklından çıkartmamalıdır” dedi.

    9-Prezervatif kullanmayı reddetmek

    “Henüz yeni tanışmışım. Nerede, ne zaman ve kimlerle cinsel ilişki yaşıyor bilmiyorum. Dolayısıylaprezervatifsiz ilişki yaşamak istemiyorum. Fakat bazen korunmasız ilişki yaşamaya maruz kalıyorum…” CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve istenmeyen gebeliklerden korunmanın tek yolu prezervatiftir. Ayrıca kadın hamile kalmaktan korktuğunda kendini sekse veremez ve yaşan birliktelikten erkekte haz alamaz. Bu nedenle prezervatifin kullanılıp kullanılmaması konusunda erkek kadının tercihine saygı duymalıdır” dedi.

    10-Sevişmenin hemen arkasından uyumak

    “Seviştik ve bitti. Hemen arkasını dönüp uyuyor. Ne bir sarılayım ne öpeyim, yok! Kendimi kullanılmış gibi hissediyorum…” Hemen hemen her kadının cinsel ilişkiden sonra erkeğin kendisine sarılmasını, bir süre yan yana uzanmayı, romantik anlar geçirilmesini ve hoş sohbet edilmesini beklediğinin altını çizen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Bu nedenle, erkek seks sonrası hemen yataktan kalkmamalı, uyumamalı veya sırtını dönerek başka bir işle ilgilenmemelidir. Cinsel ilişki sonrası sırtını dönüp uyumak, kadınlarca içgüdüsel olarak farklı değerlendirilir ve çok kırıcı eylem olarak algılanır” dedi.

  • Şömine Dekorasyon Fikirleri

    Şömine Dekorasyon Fikirleri

    Keyfinize keyif katmak için şöminenin yanında yatak rahatlığında bu berjer koltuk ve puf ikilisini tercih edebilirsiniz. Evde dinlenebileceğiniz şık bir keyif köşesi için bu mobilyalar doğru seçim olacaktır.

  • Yüzükler Taktığınız Parmağa Göre Anlam Kazanıyor!

    Yüzükler Taktığınız Parmağa Göre Anlam Kazanıyor!

    Günlük hayatta erkek kadın herkes parmağına yüzük takabiliyor. Yüzük parmağına bildiğiniz üzere nişan ve nikah sonrası yüzük takılıyor. Ancak günümüzde özellikle kadınların yüzükleri işaret parmağına taktığını görebiliyoruz. Tabi buda bizde merak konusu uyandırıyor. Çünkü yüzüğü işaret parmağına takan kişi sayısı oldukça fazla ve yüzüğü işaret parmağına takan kişi sayısı bu kadar fazla olunca acaba bir anlama mı geliyor? diye soru işaretleri oluşabiliyor…

    İşaret Parmağına Takılan Yüzüğün Anlamı

    İşaret parmağında yüzüğün tam bir anlamı yok. Yani işaret parmağında yüzük gördüğünüzde net bir anlam yüklemek yanlış olacaktır. Ancak günümüzde genel olarak kızlar ilişkileri olmadığında “şu anda ilişkim yok boştayım ve aradığım kişi karşıma çıkarsa evet diyebilirim.” anlamında kullanarak yüzükleri işaret parmağına takabiliyor. Bunun dışında işaret parmağına yüzük takmak genelde daha göz önünde olacağı ve kıyafetle uyumlu bir yüzük şık göstereceğinden dolayı işaret parmağına takılabiliyor.

    Baş Parmağa Takılan Yüzüğün Anlamı

    Yüzüğü baş parmağına takanlar ise özgürlüğüne düşkün ve ilişki başlaması halinde bu ilişkiye saygı duyulması gerektiğini gösterdiği söylenmektedir. Bazı kesimler tarafından baş parmağa takılan yüzüğün kişinin her türlü kısa süreli aşklara açık olduğu anlamına geldiğide söylenmektedir.

    Orta Parmağa Takılan Yüzüğün Anlamı

    Orta parmağa ve serçe parmağa takılan yüzükler ise güvenilir sır saklayabilen düzenli ve başarılı insanları ifade ettiği söylenmektedir. Bu kişiler sık saklayabileceğini düzeni sevdiğini ve güvenilir olduğunu göstermek istediği söylenmektedir.

    Yukarıda saydığımız gibi tüm parmaklara yüzük takılabilmektedir. Ancak bunlardan yüzük parmağı dışında diğer parmaklara net bir anlam yüklemek ve buna göre hareket etmek yanlış olacaktır. Ancak konuyu tekrar açıklamak gerekirse işaret parmağı genel olarak bayanlar tarafından ilişkisi olmadığı ve yeni bir ilişkiye doğru bir kişiyle hazır olduğunu göstermek anlamında takıldığı söylenmektedir.

    Evlilik Yüzüğü Neden Sol Ele Takılır?

    İnsanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır’da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı. Kazılarda o devirlere ait çok ilginç evlilik yüzüklerine rastlanılmıştır.

    Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir. O zamanlarda dolaşım sistemimizdeki ana damarın sol elimizde bu parmaktan başlayıp kalbimize gittiği sanılıyordu. Böylece buraya takılan yüzükler evli çiftin kalben bağlılığını simgeliyordu. Gerçi şimdi damarların nereden gelip nereye gittiği biliniyor ama bu da bir gelenek olarak kaldı.

    [youtube id=”MvAUP58fy2g” width=”600″ height=”350″]