Blog

  • Elie Saab Sonbahar-Kış 2013-2014

    Elie Saab Sonbahar-Kış 2013-2014

    Elie Saab Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi – Elie Saab Sonbahar-Kış 2013-2014 Modelleri – Elie Saab Defilesi Sonbahar-Kış 2013-2014 – Elie Saab Sonbahar-Kış 2013-2014 Koleksiyonu Galerimizde sizlerle…

  • Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin

    Yaza Hazırlık Diyeti İle Yaza Zayıf Girin

    YAZA HAZIRLIK DİYETİ İLE FAZLA KİLOLARA SON

    Kış aylarında bayanlar çok kilo aldıklarından yakınırlar. Yaz mevsimi yaklaştığında telaşa kapılıp fazla kilolardan kurtulmanın yollarını ararlar. İşte tamda size göre bir diyet listemiz var. Kışın aldığınız kilolardan kurtulup zayıflamak için yaz diyeti idealdir. Bir haftalık diyet programı ile haftada 4 kilo verebilirsiniz. 2. hafta aynı liste ile devam edebilirsiniz.

    1. gün
    Kahvaltı
    Şekersiz bitki çayı, iki adet ızgara sosis, bir dilim light ekmek, birer adet domates ve salatalık

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    Bir adet yağsız karnıyarık, üç yemek kaşığı pilav, bir kase cacık, salata

    Ara öğün
    İki top istediğiniz çeşit dondurma

    Akşam yemeği
    200 gram derisiz tavuk eti, beş kaşık bezelye havuç garni, bir dilim light ekmek ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    2. gün
    Kahvaltı
    Şekersiz çay, bir adet yumurta ve 30 gram sucuklu hazırlanmış yumurta, bir dilim light ekmek ve salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    İki dilim kavun veya karpuz, 80 gram beyazpeynir ve bir tabak yeşil salata

    Ara öğün
    Bir avuç fındık veya ceviz

    Akşam
    İki adet yumurta, iki adet haşlanmış patatesle hazırlanmış patates salatası, 150 gram light yoğurt

    Gece
    150 gram meyve

    3. gün
    Kahvaltı
    Bir bardak şekersiz süt, iki yemek kaşığı müsli, 300 gram taze meyve veya salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    120 gram ızgara köfte, dört kaşık fasulye piyazı, bir dilim light ekmek ve turşu

    Ara öğün
    Üç adet kuru kayısı veya kuru erik

    Akşam
    İki adet biber dolma, iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynirli börek, 150 gram light yoğurt ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    4. gün
    Kahvaltı
    Şekersiz bitki çayı, menemen (bir yumurtayla yapılmış), bir dilim light ekmek, birer adet domates ve salatalık

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    İki adet hamburger köfte, üç – dört dilim kızarmış patates, bir bardak ayran ve salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Akşam
    İstenilen çeşit balık, bir kibrit kutusu büyüklüğünde helva ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    5. gün
    Kahvaltı
    Şekersiz bitki çayı, 30 gram beyazpeynir, iki ince dilim light ekmek, bir domates ve bir adet salatalık

    Ara öğün
    150 gram meyve (muz hariç)

    Öğle
    300 gram light yoğurt, bir tabak az yağlı patlıcan salatası, bir dilim light ekmek ve salata

    Ara öğün
    Bir dilim light ekmek, 20 gram kaşarpeyniri

    Akşam
    190 gram ızgara köfte, yarım haşlanmış patates ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    6.gün
    Kahvaltı
    Şekersiz kuşburnu çayı, bir porsiyon peynirli omlet (bir yumurtayla yapılmış), bir dilim light ekmek ve salata

    Ara öğün
    Bir bardak şekersiz limonata, dört adet diyet bisküvi

    Öğle
    İki adet karışık tost (yağsız), bir adet portakal ve salata

    Ara öğün
    Yarım haşlanmış mısır

    Akşam
    100 gram ızgara biftek, dört yemek kaşığı zeytinyağlı taze fasulye, bir dilim light ekmek ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    7. gün
    Kahvaltı
    Bir bardak portakal suyu, bir adet yağsız tost ve salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Öğle
    Bir kase mercimek çorbası, bir porsiyon tavuk şiş, bir tabak az yağlı salata

    Ara öğün
    150 gram meyve

    Akşam
    Bir tabak kıymalı ıspanak yemeği (100 gram kıymayla hazırlanmış), iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynirli börek, bir kase cacık ve salata

    Gece
    150 gram meyve

    Diyetisyen Aşkın Yüksel

    İlgili konular ;
    Yaza formda girmek için 50 öneri
    Sigarayı Bırakırken Kilo Almayın
    Yaza Zayıf ve Sağlıklı Girmenin Yolları

  • Şemşemotik tarifi

    Şemşemotik tarifi

    Şemşemotik nasıl yapılır ?

    Malzemeler:
    300 gr dana küçük kuşbaşı et
    100 gr tereyağı
    2 orta boy soğan
    2 yumurta
    1,5 su bardağı pirinç
    Yarım demet maydanoz
    1 tatlı kaşığı pulbiber
    1 tatlı kaşığı nane
    1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
    1 çay kaşığı karabiber

    Hamuru için;
    3 kase un
    2 çay kaşığı tuz

    Yapılışı: Etler tencereye alınıp üzerini geçmeyecek kadar su eklenerek pişirilir. 2 orta boy kuru
    soğan küçük küçük doğranır. Acılığının gitmesi için yıkanıp süzülür. Yarım demet maydanoz ince ince
    kıyılır.
    Suyunu çeken etin üzerine 1 yemek kaşığı sıvıyağ ve soğan eklenir. Etler soğanla devamlı
    karıştırılarak sotelenirken, 1 buçuk su bardağı pirinç yıkanıp süzülür. Soğanlar diriliğini kaybedince,
    etin üzerine silme 1 tatlı kaşığı pulbiber, 1 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı da tuz ve yarım demet
    ince kıyılmış maydanoz ve pirinç eklenir. 3 buçuk bardak sıcak su ilave edilerek kısık ateşte pişirilir.
    Piştikten sonra ılınmaya bırakılır.

    Hamuru için; 3 kase un yoğurma kabına alınır ve 2 çay kaşığı tuz ilave edilir. Üzerine azar azar ılık su
    eklenerek kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğrulur.
    Kulak memesi kıvamına gelen hamurdan küçük bir beze koparıp oklava ile çay tabağı büyüklüğünde
    açılır. Açılan hamura etli harçtan yerleştirilip yarım ay şeklinde kapatılır. Kenarlarının pişerken
    açılmaması için çay tabağı ile kesilip yapıştırılır.
    Derin bir tencerede su kaynatılır ve 1 tatlı kaşığı da tuz eklenir. Hamurlar kaynayan suyun içine tek
    tek ilave edilir. Suyun üzerine çıkınca piştiği anlaşılır ve tencereden alınır.

    Şemşemotik ikramının yağda kızartılan sunumu için ise; ayrı bir kabın içine kırılan 2 yumurtanın
    üzerine bir tutam tuz serpilir ve iyice çırpılır. Haşlanan şemşemotik’lerin bir kısmını yumurtaya
    bulanıp iki yüzü de altın rengi alana kadar kızgın yağda kızartılır.

    Tereyağı eritilir ve toz kırmızı biber kızdırılırak sos hazırlanır. Şemşemotiklerin üzerine gezdirilir.
    Şemşemotik servise hazırdır..

    Afiyet olsun…

  • Yuvarlak yatak 2013 modelleri

    Yuvarlak yatak 2013 modelleri

    Yuvarlak yatak odası 2013 modelleri galerimizde sizlerle… Daire yatak odaları…

  • Stres astıma neden olabiliyor

    Stres astıma neden olabiliyor

    Araştırmalara göre; erkeklerde astım oranı yüzde 5 iken bu oran kadınlarda yüzde 10’lara kadar çıkıyor. Prof. Dr. Yonca Tabak, kadınlarda astım oranının erkeklere göre daha yüksek olma sebebinin stres olduğunu söylüyor.

    KADINLAR ÇÖZÜMÜ ÇİKALOTADA BULUYOR

    Kadınların stresle mücadelede, endorfin hormonu salgılatması nedeniyle çikolataya yöneldiklerini söyleyen Prof. Dr. Yonca Tabak, stres ve psikolojik sorunların psikosomatik denilen, diğer bir deyişle, beynin istemeden vücuda zarar verdiği hastalıklardan kabul edilen reflüye yol açtığını belirterek, “Astımlı kadınlarda yüzde 80 var olan reflü kakaonun içeriğindeki kafein ile artıyor. Astım reflüyü, reflü ise astımı kötüleştiriyor.

    Çikolatanın stresle mücadele de kişinin kendini mutlu etme yöntemi olarak kullanılmasının, astımı daha da içinden çıkılmaz bir hale getireceği bilgisi hastalara mutlaka verilmelidir. Benzer şekilde kahve, kola ve alkolün reflüyü arttırıcı etkisi olduğu, özellikle iş yeri gibi stresli alanlarda bu gıdalardan uzak durulması gerektiği de bilinmesi gereken önemli noktalar arasındadır” diyor.

    BU YİYECEKLERDEN UZAK DURUN

    Prof. Dr. Yonca Tabak, kadınların özellikle kahve, alkol ve kola gibi reflüyü arttırdığı bilinen gıdalardan uzak durması gerektiğini ifade ediyor. Tabak, kilo aldırmadığı ve daha az zararı dokunacağı düşünülen bitter çikolataların ise daha fazla kakao içermesi nedeniyle öncelikli vazgeçilmesi gereken gıdalardan olduğuna dikkat çekiyor. Bunlar yerine taze meyve ve sebzeye yönelmenin sağlık için doğru bir davranış olacağını belirtiyor.

    DHA

  • Adam ve Erkek Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı Çiftleri Yoruyor!

    Adam ve Erkek Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı Çiftleri Yoruyor!

    CİSED ONURSAL BAŞKANI DR. CEM KEÇE: “NE ADAMLIK NE ERKEKLİK NE DE CİNSEL MUTLULUK PENİSTE SAKLI DEĞİLDİR!”

    Asırlardır çok büyük anlamlar yüklenen penis, kadınların erkekler konusunda tercihinde olduğu kadar erkekler arasındaki güç gösterilerinde de oldukça büyük önem arz ediyor. Doğru bilinen yanlışlar nedeniyle, pek çok kadın ve erkek tabularını yıkamadığı için hem cinsel yaşamlarında hem de sosyal hayatlarında hüsrana uğruyorlar. Oysa ne adamlık ne erkeklik ne de cinsel mutluluk peniste saklı değil… Cinsel Sağlık Enstitü Derneği (CİSED) cinsel terapistleri, penise yüklenen yanlış düşünceler nedeniyle adamlığı ve erkekliği peniste arayan kadın ve erkekleri aydınlattı…

    PENİSLE ERKEK OLUNMAZ!

    Toplumsal genel yargıların ve kültürün çok yanlış bir şekilde hem adamlığı ve erkekliği penisle eşleştirdiğine hem de cinselliğin ayıp, yasak ve günah olarak kodlayarak gizlenmesine çanak tuttuğuna dikkat çeken CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Hal böyle olunca, erkeklerin davranış biçimlerini belirleyen ana özellikleri olan sertlikleri, adamlıkları, saygınlıkları, erkeksilikleri, güçlülükleri, dobralıkları ve koruyuculukları, kendilerini cinsel yönden ispatlamaya çalışmayla bir tutuldu. Bu yanlış ‘Erkek cinsel gücünün simgesi penistir!’ düşüncesiyle günümüze kadar geldi. Fakat erkeklik ve adamlık kavramları hiç de böyle değil…” dedi.

    ADAM DEDİĞİNİZ…

    Adam olmanın kriterlerini anlatan CİSED Genel Başkanı Dr. Cebrail Kısa; “Can Yücel‘in de dediği gibi, erkek dediğiniz kadınını elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak. Kadın bilecek ki, emin ellerdeyim. Adam diyebildiğiniz adamın yanında rahat olacaksınız. Adam dediğiniz ince olacak, kadınını onun kadar düşünecek. Adam dediğiniz ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verebilecek. Vurdulu kırdılı, küfürlü davranışlar sergileyen, maço tavırlı kişi değildir adam. Adam dediğiniz, kadınının ruhunu okşamasını bilecek, romantik olacak, kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek ve güzel günleri unutmayı marifet saymayacak. Kadını sırf onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyip kuşandığında, hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak. Adam dediğiniz cesur olacak fakat bu cesurluğunu kadınına karşı değil,‘Seni seviyorum!’ derken korkmayarak, başka şeylerin ardına gizlenmeyerek yapacak. Adam dediğiniz,‘Özüyorum!’ diyorsa gelecek,‘Kaybetmek istemiyorum!’ diyorsa kaybetmeyecek. Adam olan ‘Seviyorum!’ dedikten sonra bir sonraki perdede kaçmayacak…” dedi.

    PENİSİN BOYU DEĞİL İŞLEVİ ÖNEMLİ!

    Toplumsal ve ahlaki değerlerin yerleşmesinde önemli yer tutan penis boyu tabusunun, “erkek”, “erkeklik” “adam”, “adamlık” ve “güçlü adam” kavramlarıyla özdeşleştiğini söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör; “Yine insanlık bu tabunun ve fetişe dönüşen organın penceresinden olaylara bakma aptallığına kapıldı. Çünkü erkek soyunduğunda sahnede olan kendisi değil penistir. Penis boyutu günümüzde iyi eğitim almış kişiler arasında bile güç ve otoritenin göstergesi olarak kabul edilebiliyor. Çünkü penis boyu çok yanlış bir şekilde erkek cinselliğiyle özdeşleşti ve cinsel hazzın garantisi olarak algılandı ve erkeklik gücü daha doğrusu bir güç sembolü haline geldi. Aslında bu durum doğru değil ve penisin bir standardı yok. Çünkü kadında döllenmenin olabilmesi için erkeğin spermlerinin kadın vajinasının arkasına ulaşabilmesi gerekiyor. Bunun için ise 10 cm ve üzerinde bir penis boyu yeterli oluyor. Ama unutulmaması gereken şudur: Cinsellikte penisin boyundan çok işlevi önemlidir’.Yüzyıllardan beri penis boyu ile erkeklik gücü arasında bir bağlantı kuruldu. Böylece erkeğin penisi ne kadar büyükse yatakta da o kadar iyi olacağı düşünüldü. Oysaki penis boyu cinsel ilişkide çok da önemli değil. Çünkükadının asıl zevk kaynağı vajinanın 1/3’lük giriş kısmı ve klitorisidir. Dolayısıyla, penisin uzunluğu ile işlevi arasında herhangi bir bağlantı olmadığı gibi erkeklik, güç, sertlik, adamlık, saygınlık, dobralık ve koruyuculuk gibi karakteristik özellikler arasında da herhangi bir bağlantı yok.” dedi.

    SEKS ZİHİNDE BAŞLAR VE DEVAM EDER!

    Nasıl ki erkeklerin seks algısı genellikle zihinlerinde oluşturdukları görsel şovlardan ibaretse, kadınların da cinsel isteği zihinlerinde birleştirdikleri algılardan geldiğine değinen CİSED Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Kemal Özcan; “Diğer bir değişle, tahrik olmak ve cinsel istek duymak beynin zevk merkezlerinin hareketliliğiyle meydana geliyor. Bu durum erkeklerde daha basittir. Kadınlarda ise bu cinsel istek, arzu ve ardından gelen boşalma veya orgazm sadece penise değil, klitorisin uyarısına ve erkeğin sağladığı güven, sevgi ve şefkat duygusuna bağlı. Bu da âşık oldukları ve kendilerine âşık olan, seven ve arzuladığını hissettiren erkeklerin partnerlerini daha kolay boşalttıkları veya orgazma ulaştırdıklarına bir işaret. Bu nedenle, penis boyunu ya da enini büyütmek için tıbbi yöntemlere, ilaç kullanımlarına ya da geç boşalmak için spreylere başvurmaktansa, kadının beyninde yer edebilme, samimi davranışlar sergileme, kadını rahat ve güvenilir hissettirme, anlayışlı, yol gösterici, şefkatli ve ilgili olabilmeyolunda erkekler kendilerini geliştirmelidir. Ayrıca, erkekler önce kadınların duygularına hitap etmeli, daha sonra kadın vücudunu tanımalı, onların erojen bölgelerini keşfetmeli, dokunmanın verdiği hazza odaklanmalı, onların bedenlerinin en önemli haz noktası olan klitorisin işleyişini öğrenmelidir. Kadın zihnine hükmetmeden, sadece penisin boyutlarıyla sağlanabilen cinsellik tek taraflıdır. Ayrıca, unutulmamalıdır ki, kadın cinselliği, boşalması veya orgazmı oldukça karmaşık ve gizemlidir, rahatlıkla taklit yapılabilir bir karşı bildirimdir.” dedi.CİNSEL TERAPİ CİNSEL SORUNLARA ÇÖZÜM OLUYOR!

    Cinsel terapinin cinsel sorunlara çözüm olduğunu söyleyen CİSED Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe; “Erkek ya da kadın, çoğu cinsel işlev bozukluklarının temelinde yanlış inanışlar (cinsel mitler, hurafeler), cinsel bilgisizlik ve deneyimsizlik yatar. Ayrıca erken boşalma, iktidarsızlık, cinsel isteksizlik gibi erkek cinsel işlev bozuklukların veya yaşanmakta olan mutsuz cinsel ilişkilerin altında yatan nedenlerin başında, erkeğin kadın bedenini tanımaması, penisinin uzunluğu ile ilgili olumsuz düşüncelere kapılması, abartılı beklentilere girmesi, başarısız olmaktan korkması, kendisine güvenmemesi, penis boyu ve genişliğini takıntı yapması, penisi erkekliğin ve adamlığın simgesi olarak görmesi geliyor. Bu sorunların geçici çözüm yolları ilaç tedavisi, spreyler ve tıbbi müdahalelerken, kalıcı çözüm yolu ise yaşanan sorunların nedenlerinin belirleneceği ve ona göre bir tedavi planının uygulanacağı cinsel terapidir. Cinsel terapi ile cinsel sorunlar yüzde yüz tedavi edilebilir .” dedi.

  • Valentino Sonbahar-Kış 2013-2014

    Valentino Sonbahar-Kış 2013-2014

    Valentino Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi Galerimizde sizlerle… Valentino Sonbahar-Kış 2013-2014 Modelleri – Valentino Sonbahar-Kış 2013-2014 Koleksiyonu…

  • Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu Bir Evlilikte Dikkat Edilmesi Gereken 7 Öneri

    Mutlu bir ilişki ve evliliğiniz olmasını istiyorsanız dikkat! Eşinize karşı sergilediğiniz ve hemen terk etmeniz gereken 7 davranış biçimi.

    1. Ailesini eleştirmek

    Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.

    2. Ajanlık yapmak

    Eşinizin nerede olduğunu, ne düşündüğünü ve diğer önemsiz ayrıntıları, Facebook’undan ya da Twitter’ından sürekli takip ederek, kendiniz için iyi bir şey yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Belki bu sayede onun, ilişkinizi ilgilendiren farklı alışkanlıklarından haberdar olabilirsiniz. Ama bu, ilişkinize yarar getirmekten daha çok zarar verebilir.

    3. Toplum içinde kavga etmek

    Çiftlerin ara sıra tartışmaları doğal bir şeydir. Ancak, bu tartışmanın kavgaya dönüşmesi, sık aralıklarla tekrarlanması ve özellikle başkalarının da olduğu ortamlarda herkesin ilgisini çekebilecek kadar kontrolden çıkması, sizin açınızdan utanç verici olduğu kadar ilişkiyi zedeleyici bir probleme de dönüşebilir.

    4. Kendinizi bırakmak

    Kendinize bakmayı bırakmak, kilonuza ve görünümünüze dikkat etmemek, sadece sizin sağlığınıza zarar vermekle kalmaz, ilişkinizde de karşı tarafa kötü bir mesaj verir. Kendinize bakmayı bıraktığınızda, eşiniz, ona bakmaktan da vazgeçtiğinizi, ilişkinizi önemsemediğinizi düşünecektir.

    5. Onu değiştirmeye çalışmak

    Çoğu kadının düştüğü bir hata bu! Kadınlar sürekli birlikte yaşadıkları erkeği geliştirmek için çabalarlar. Her ne kadar bu, ilişkiyi zora soksa, yeni problemler yaratsa da… Sürekli onu eleştirmek, yanlışlarını göstermek, bazı alışkanlıklarını değiştirmesi için uyarmak, kalp kırıcı olabilir. Bu da erkek açısından ilişkiyi tatsız hale getirir.

    6. Problemleri kafanıza takmak

    Herkes mükemmel bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmek ister. İşte bu uğurda didinmek, sürekli ilişkinize ait problemlere kafa yormak, sizi üzer. Ama bu sorunları dile getirmeden, sürekli kendi içinizde onlarla boğuşursanız, kendinizi olduğu kadar eşinizi de incitebilirsiniz. İyi iletişim, mutlu olmanın ve uzun süreli bir ilişkinin köşe taşıdır.

    7. Yalan söylemek

    Birlikte güzel bir gelecek hayali kuruyorsanız, eşinize yalan söylemenin hiçbir gerekçesi olmamalı. Yani ‘beyaz yalanlar’ deyip işin içinden sıyrılmaya kalkmayın!

  • Sigara diyeti ve kilo

    Sigara diyeti ve kilo

    Sigaraya bağlı olarak gelişen ve günden güne sigara tiryakileri için olduğu kadar, pasif içicileri de tehdit eden hastalıklar, sağlıklı yaşamın önünde ciddi birer engel olarak karşımıza çıkıyor. Memorial Antalya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Berna Ertuğ, sigaranın sağlığa zararlarını en aza indirmek için beslenme düzeninde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

    Nikotin sindirimi yavaşlatıyor
    Türkiye’de her iki erkekten birinin sigara içtiğini, kadınlarda ise bu oranın daha az olduğunu ifade eden Dyt. Ertuğ, “Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının, akciğer ve solunum yolları hastalıklarının oluşumunda en temel etken tütün kullanımı ya da sigara dumanına maruz kalmaktır. Sigaranın içinde bulunan nikotin sindirimi yavaşlatırken, kalp atışlarını hızlandırır. Kan basıncının artması, pıhtılaşma riskini de artırırken; organlara yeterli kan dolaşımı da engellenmiş olur. Sigara içen kişinin kanında oksijen taşıma kapasitesinin de azalmasıyla hücreler düzenli olarak çalışamaz hale gelir. Yetersiz sindirilen besinler etkin şekilde kullanılamadığında ise beslenme olumsuz etkilenmektedir” dedi.

    Bol portakal ve kivi tüketin

    Dyt. Ertuğ, sigara kullanımının beslenme alışkanlığı ve fiziksel aktivite üzerinde de olumsuz etkilerinin olduğunu söyledi ve ekledi “İştahın azalması, öğünlerin atlanması, sigara eşliğinde kafeinli ürünlerin tüketiminin artması sigara içenlerin sağlığını etkileyen ortak unsurlardır. Sigaranın gösterdiği zararlı etkilere karşı; portakal, kivi, limon, mandalina, domates, kuşburnu, havuç, kayısı ve yeşil yapraklı sebze ve meyve tüketerek önlem alınabilir”

    Sigarayı bırakınca iştahınızın açılmasından korkmayın
    Sigarayı bırakma isteğine karşın, kilo alma endişesinin kimi zaman ağır bastığına değinen Dyt. Ertuğ, “Sigara kullanımında tütünün tat alma duyusunu azaltması, kişideki iştahı da etkiler. Sigarayı bırakmakla daha iyi hissedilen tatlar, kişiyi yemeğe yöneltir. Özellikle yüksek kalorili besinlerin tüketildiği bu geçiş döneminde, nikotin eksikliğinden dolayı metabolik hızın da düşmesiyle kilo alımı başlar. Hayatı tehdit eden hastalıkların temelinde yer alan sigarayı bırakmak için kişinin iradesi ve çevrenin desteği çok önemlidir. Uzman hekim ve diyetisyenlerin kontrolünde, eksilen nikotinin yerine alınabilecek ilaçlar ve besinlerle de bu süreç daha rahat bir şekilde başarıyla sonuçlanabilir. Sağlıklı kiloyu korumak adına alınacak önlemler konusunda mutlaka bir beslenme ve diyet uzmanına başvurulmalı, sigarayı bırakma dönemi ve sonrası takip edilecek bir beslenme programı için destek alınmalıdır” dedi.

    Sigarayı bırakınca kilo almamak için ne yapmalı?

    Sigarayı bırakında iştah açılır, metabolizma yavaşlar mı? Sigarayı bırakan ve kilo almak istemeyen biri nasıl beslenmeli? Dilara Koçak anlatıyor.

    Sigarayı bırakmak isteyen ama birçok nedenle bırakamayan daha doğrusu bırakamayacağına inananların sayısı çok fazla. Ancak, sigara içmeye devam eden bu kişilerin önemli bir kısmı da, sigarayı iştah kesici, metabolizma hızlandırıcı olarak görüyor. Özellikle de hanımlar. Peki, bunlar doğru mu?

    Ağustos ayında yapılan yeni bir çalışmaya göre sigara içen ve kilo vermeye çalışan insanlar, kilo alırım endişesiyle sigarayı bırakmaya çekiniyor. Özellikle kilo sorunu olan kadınların bu duygusu erkeklere göre daha dikkat çekici seviyede bulunuyor. Birçok insan kilo kontrol mekanizması olarak sigara içiyor ve kilo alma korkusundan dolayı sigarayı bırakmaya karşı. Kilo sorunu olan ve sigara içen kadınlar, kilo sorunu yaşamayan kadınlara oranla sigarayı bırakmayı pek düşünmüyor. Bir yıl süren bu araştırmaya göre sigarayı bırakmak için bir kadının motivasyonu, sigarayı bıraktıktan sonra kilosunu kontrol edebilme güvencesiyle doğru orantılıdır. Yani sigarayı bıraktıktan sonra kilo almayacağını garantiliyor ise bu konuda kendine güveniyor ve sigara bırakma programına daha kolay katılıp daha çabuk uyum sağlıyor.

    Beslenme eğitimi alan kendine güveniyor
    Sigara bırakmadan önce beslenme eğitimi alan kişi sigarayı bırakmaya daha istekli oluyor. Bu istek başarıyı getiriyor.
    Kadınlar sigara ile kilo kontrolü yapabileceğini düşünüyor.

    Bu araştırmaya katılan kadın içicilerin yaklaşık yüzde 50’si ve erkeklerin yüzde 25’i sigara içmenin kendi vücut ağırlıklarını kontrol etmede yardımcı olduğunu düşünüyor. Kilo alma konusunda sıkıntılar, sigarayı bırakmaya engel olabiliyor, bu düşünce biçimini değiştirmek için beslenme davranışı ve egzersiz yönlendirmesi öncelikli olmalı.

    NEDEN KİLO ALINIR?

    Sigarayı bırakanların kilo almalarının tek nedeni, metabolizmanın yavaşlaması değildir. Bazı davranışlar kilo almanın daha önemli sebepleridir.
    Sigara birçoğu için ‘yemek bitiş sinyali’dir. Özellikle kalabalık masalarda kişiler farkında olmadan ihtiyaçlarından fazla yemek yiyebilir. Kişi karnı doyduğu anda bir sigara yakar ve yemekten uzaklaşır. Sigarayı bırakınca bu alışkanlık ve beyne komut verme, bir süre sonra fazla yemekle sonuçlanır.
    Sigara bırakılınca nikotinin vücuttan atılması sürecinde bazı kan şekeri düzensizlikleri oluşabilir. Bu da sürekli yeme ihtiyacı doğurur.
    Boşluk hissi, genelde yemekle doldurulmaya çalışılır. En büyük tehlike, avuç avuç kuruyemiş, çekirdek gibi yağlı gıdalar yemektir. Oysa salatalık, kereviz sapı, domates ve meyve, yağ içermediği ve düşük kalorili olduğu için, daha sağlıklı atıştırmalıklardır.

    SİZİN DİYET LİSTENİZ HANGİSİ?
    Bundan böyle her pazar günü örnek bir diyet listesini sizinle paylaşacağım. Bunun için bana hikayenizi gönderebilirsiniz. Bu hafta sigarayı yeni bırakan ve kilo almak istemeyen 40 yaşında, haftada üç gün yürüyüş yapan ve kolesterolü yüksek olan Esra Hanım’ın örnek mönüsünü sizinle paylaşacağım. Haftaya pazar, hipolglisemi diyeti var.

    sigara_diyet

     

    sigara_diyet_kilo

    diyet_sigara

    Dilara Koçak, Milliyet Cadde

  • Uzun Saç Kimlere Daha Çok Yakışır?

    Uzun Saç Kimlere Daha Çok Yakışır?

    Nasıl bir hayat tarzınız var?

    Yoğun bir iş kadını veya meşgul bir anne uzun saçı duruma göre bir nimet veya külfet olarak değerlendirebilir… Uzun saçları atkuyruğu yaparak çok rahat edebilirsiniz ama uzun saçın bakımı; yıkanması, kurutulması, şekle sokulması zaman alır.

    Saç tipiniz nedir?
    Kıvırcık veya dalgalı saç, uzunluğu daha rahat kaldırır çünkü zaten bu saç tipine hacimli olması nedeniyle kısa modeller pek uygun değildir. Uzun ve düz saçların ise bakımlı olması şart!

    Yüz şekliniz nedir?
    Uzun saçların oval, yuvarlak, üçgen veya köşeli her yüz şekli için uygun olduğu söyleniyor. Uzun saçların kişiye yakışması yüz şeklinden çok kilo, boy ve yaşla bağlantılı… Bununla birlikte eğer yüzünüzde saklamayı arzu ettiğiniz bir iz veya yara varsa belki uzun saçı tercih etmelisiniz.

    Bakım
    Aslında her saç tipinin ve modelinin bakım ihtiyacı var. Ancak uzun saçlarda bu ihtiyaç biraz daha öne çıkıyor. Nedeni, saç uzadıkça uçları yıpranıyor, kırılıyor. Ya da saç uzun olduğu için kırıklar daha çok göze batıyor! Her koşulda serumlarla, durulanmayan bakım ürünleriyle bakım yapmanız şart. Ayrıca mümkün olduğu kadar saçlarınızı açık bırakmaya, saça zarar veren lastiklerle çok fazla topalyıp yıpratmamaya dikkat edin. Saçları doğru fırçalarla fırçalamak da çok önemli!

    Uzun saçları herkes; ama özellikle fazla kilosunu gizlemek ve yaş olarak daha büyük, olgun görünmek isteyenler tercih edebilir. İşin ilginç tarafı uzun saçların ileri yaşktaki kadınlarda daha genç bir görünüm yaratması.

    Saç Bakımı, Saç Rengi, Saç Renkleri, Saç Modelleri, Saç Şekilleri için tıklayın !