Blog

  • Gelinlik modellerinde “Kadınlar Kulübü’ne %20 indirim “

    Gelinlik modellerinde “Kadınlar Kulübü’ne %20 indirim “

    KADINLAR  KULÜBÜ’NE ÖZEL % 20 İNDİRİM

    NEW YORK KÖKENLİ “JUSTIN ALEXANDER” DAİMA TASARIMLARIYLA GELİNLİK MODASINA FARKLI BİR ÇİZGİ KAZANDIRIYOR. “EN İYİ KALIP” VE “EN İYİ TASARIM” KATEGORİLERİNDE ULUSLAR ARASI “GELİNLİK ÖDÜLLÜ” MARKA;  “KADINLAR KULÜBÜ ÜYELERİNE” ÖZEL 08 MART – 31 MART ARASINDA % 20 İNDİRİM FIRSATI SUNUYOR.     

     

    Tasarımlarıyla 60 yıldır gelinlik modasına farklı bir çizgi kazandıran, “En İyi Kalıp” ve “En İyi Tasarım” kategorilerinde uluslar arası “Gelinlik Ödülü” alan; New York kökenli “Justin Alexander” markası; ABD ve Avrupa’nın önde gelen gelinlik markaları arasında yer alıyor.

    Türkiye’de 2007 yılında satışa başlayan marka, 2012 yılından itibaren “Justin Alexander”  ismini taşıyan; İzmir Alsancak, İstanbul Erenköy , Muğla mağazalarında hizmet veriyor. Kısa bir süre sonra, Antalya mağazası hizmete girecek.

    Üyelerine ayrıcalıklı imkanlar sunan “Kadınlar Kulübü”; 08 Mart – 31 Mart tarihleri arasında “Justin Alexander” mağazalarından randevu alanlara  % 20 indirim fırsatı sunuyor.

    Koleksiyon:

    Couture gelinlikleri ile kusursuzluğu eşsizlikle birleştirerek, göz kamaştırıcı kabarık balon eteklerinden, romantik denizkızı modellerine kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Tasarımcı 1920’lerin elegant şıklığı ile 1950 ‘lerin couture döneminden ilham alarak gösterişli, kabarık ve hareketli eteklerle dikkat çekiyor. Dar ve çekici siluetlerde ise zarif ve özel Fransız danteller ile işlemeli kumaşlar ön planda.  Simetrik  yaka kesimleri, tüylerden kristallere şaşırtan tasarım malzemeleri bu yılın koleksiyonunu sıra dışı kılıyor.

  • Asma Yatak Modelleri

    Asma Yatak Modelleri

    Serin Asma Yataklar…

  • Güllaç sarma tarifi

    Güllaç sarma tarifi

    Güllaç sarma nasıl yapılır ?

    Malzemeler:

    4 adet güllaç yufkası
    1 kase ceviz
    100 gram gül reçeli
    3 adet yumurta
    2 bardak süt
    1 çay bardağı sıvı yağ
    Şerbeti için:
    3 bardak şeker
    3 bardak su
    ¼ limon
    Üzeri için:
    100 gram kaymak
    50 gram antep fıstığı

    Yapılışı:

    4 adet güllaç yufkası üçgen şekilde dilimlenir ve ısıtılan 2 bardak sütle yumuşatılır. 100 gram gül reçeliyle karıştırılan ceviz içi karıştırılarak hazırlanan iç harcından yufkaya koyularak dolma gibi sarılır. Kırılıp çırpılan 3 yumurtaya batırılan sarmalar yağda kızartılır. 3 bardak şeker ve 3 bardak suyla hazırlanıp limon sıkılan şerbet kaynatılır. Yumurtayla kızaran sarmalar ılık şerbete atılır ve servis tabağına alınır. Üzerine kaymak ve Antep fıstığı serpilir.
    Güllaç sarması sunuma hazırdır…

    Güllaç sarma

  • Chanel Sonbahar-Kış 2013-2014

    Chanel Sonbahar-Kış 2013-2014

    Chanel Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi – Chanel Sonbahar-Kış 2013-2014 Modası – Chanel Sonbahar-Kış 2013-2014 Koleksiyonu Chanel Sonbahar-Kış 2013-2014 Elbise modelleri galerimizde sizlerle…

  • Evlilik Kalbe İyi Geliyor!

    Evlilik Kalbe İyi Geliyor!

    Bir taraf evliliğin hayata olumsuz etkilerinden bahsetse de araştırmalar aslında evliliğin hayat kurtardığını ortaya koyuyor. Evliliğin hem kalp sağlığı yönünden, hem de kalp krizine bağlı ölümleri azaltması açısından kalbe iyi geldiği söyleyen Liv Hospital Kalp Sağlığı Kliniği’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alp Burak Çatakoğlu, 14 Şubat Sevgililer Günü öncesi evliliğin yararlarından bahsetti.

    Evlilik hem kadında hem de erkeklerde kalp krizi riskini azaltıyor. Daha önce yayınlanmış bazı çalışmalarda, evliliğin kalp hastalıkları yönünden riski azaltıcı etkisi gösterilmişti ama bunlar daha çok erkek hastalar üzerine yoğunlaşmıştı. ‘Europan Journal of Preventive Cardiology’ de yayınlanan yeni araştırmaya göre hem kadın hem de erkeğin akut koroner olaya bağlı bir kalp krizi ve ölüm olasılığının belirli oranda azaldığı ortaya çıktı.

    Bekarlık sultanlık değilmiş

    Finlandiya’da yapılan bu araştırmaya göre her iki cinsiyette ve tüm yaş gruplarında, evli olanlarda akut koroner olaya bağlı bir kalp krizi ve ölüm olasılığının belirgin olarak azaldığı vurgulanıyor. Özellikle orta yaşlı evli ve birlikte yaşayan çiftlerde akut olaydan sonraki süreç çok daha olumlu seyrediyor. Araştırmada 1993 ile 2002 arasında kalp krizi geçirmiş 15.300 hasta incelendi. Bu hastalardan 7.700’ü ilk 28 gün içinde hayatını kaybetti. Bekar olan erkeklerde kalp krizi gelişme ihtimali evli olanlara göre yüzde 58-66 daha yüksek bulundu. Kadınlarda da bu oran yüzde 60-65 daha yüksek saptandı. Kalp krizine bağlı ölüm oranlarının ise bekar olanlarda çok daha yüksek olduğu gözlendi. Bekar erkeklerde kalbe bağlı ölüm oranı evli erkeklere göre yüzde 60-68 daha yüksek saptanırken bekar kadınlarda bu oran yüzde 71 daha fazlaydı. Bekarlığın sultanlık olmadığını bu çalışmayı referans göstererek vurgulamak yanlış olmaz. Sağlıklı bir kalp için önce kalbi sevgi ve aşkla dolduracak bir eş bulmak önemli.

    İşte nedenler

    Yalnız yaşayan insanın yemek alışkanlıkları ve hayat düzeni sağlıklı olmaz. Ayrıca günün getirdiği zorlukları da paylaşacağı bir eşi olmaması nedeniyle hayatın yükünü tek başına omuzlar.

    Birlikte yaşayan çiftler birbirlerine özen gösteriyorlarsa, hem yemek alışkanlıkları daha sağlıklı olur, hem de bir hastalık ile karşı karşıya kaldıklarında daha titiz bir bakım sağlanır.

    Çiftler el ele yürüyüşlere de çıkıyor, günlük egzersizlerini yapabiliyorlarsa sonuçlar kalp sağlığı yönünden daha da başarılı olur. Sağlıklı bir kalp için mutlu ve sevgi dolu bir evlilik artık reçetelerimize yazılabilir.

    Bekar insanların sosyo-ekonomik düzeyi daha düşük olabilir.

    Evli insanların ekonomik düzeyi daha iyi, daha sağlıklı yaşıyorlar, sosyal çevreleri var ve destek alma ihtimalleri daha yüksek.

    Evli çiftlerin ambulans çağırmaları daha kolay oluyor. Evli insanların hem hastane hem de eve çıktıktan sonraki süreçlerinde bakım ve tedavileri daha başarılı oluyor. Bekar veya yalnız yaşayanların sağlıkları ile takipleri yetersiz kalabiliyor. Günlük ilaç takibi, kolesterol düşürücü veya tansiyon ilaçların düzenli alımı aksayabiliyor.

  • Çikolatanız Kişiliğinizi Yansıtıyor!

    Çikolatanız Kişiliğinizi Yansıtıyor!

    Çikolatalar da kadınlar gibidir! Sevdiğiniz çikolatanın kişiliğinizi ele verdiğini biliyor muydunuz? İşte çikolata tercihinizin yansıttığı kişilik özellikleri…

    Bitter’ciler Sert Mizaçlı
    Uzmanlar, bitter çikolatayı seven kadınların diğerlerine göre daha ciddi ve işe düşkün olduklarını belirtiyor.
    Onlar pek çok işi bir arada yürüten,10 parmağında 10 marifet olan kadınlar.

    Sütlü Çikolata Sevenler İyi İletişimci
    Sütlü çikolata severler ise ofisinizdeki her işe koşan ve herkesin sevdiği o iş arkadaşınızın ta kendisidir
    İnsanlarla kolay diyalog kurabilen, neşeli, paylaşımcı kişilerdir.

    Beyaz Çikolata Sevenler Çocuksu
    Beyaz Çikolata kadınlarının ise cıvıl cıvıl, içindeki çocuğu durduramayan kişiler.
    Ayrıca beyaz çikolata sevenler her yaşta genç kalmayı başarabilen insanlar.

     

    Çikolata yemek için bir bahane daha !

    Çikolatanın içinde bulunan bitkisel kökenli Flavonid, antioksidan özelliğiyle damarları genişletip kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor. Karin Ried ve ekibinin çikolata-sağlık ilişkisini inceleyen 13 ayrı araştırma projesini tek çatı altında topladığı çalışmada, saf kakao ile üretilmiş bitter çikolatanın en tatlı antioksidan olduğu ortaya konuyor.

    İngiliz tıp dergisi BMC Medicine’de yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, tansiyon hastası olmayan deneklerde ise kan basıncı değişikliği yaratmadığı gözlendi.

    Ancak çikolata ile yüksek tansiyon tedavisinin hastalarda uzun vadede nasıl etki yapacağı henüz bilinmiyor. Zira fazla çikolata tüketimi, yüksek tansiyon hastaları için tehlike arz eden fazla kiloları da beraberinde getiriyor.

    Bu yüzden tansiyon hastalarının kilolarına dikkat etmeleri gerekirken, son araştırma sonucuna göre diyet programına dâhil olmayan çikolatanın yüksek tansiyona iyi gelmesi, büyük bir ikilem yarattı.

    haberler.com

  • Gebelikte Cinsellik

    Gebelikte Cinsellik

    Gebelikte seksin daha heyecan verici, daha doyurucu olduğu, hatta aynı seansta birden fazla orgazm yaşandığı gebeler tarafından bildirilmektedir.

    1- Pek çok çift gebeliğin özellikle ilk üç ayı içerisinde cinsel ilişkiye girmenin düşüğe sebep olabileceğini düşünmektedir. Fakat bu dönem içerisinde gerçekleşen düşüklerin pek çoğu cinsel ilişkiyle ilgili değildir. Bu düşükler genellikle gelişmekte olan fetüsteki genetik bozukluklara bağlıdır.

    2- İlişki esnasında erkeğin penisi fiziksel olarak bebeğe temas etmez. Çünkü bebek rahim kasları ve kese sıvısı tarafından oldukça iyi korunmaktadır. Rahim kanalının girişindeki mukus tıkaç, semenin ve bakterilerin rahme geçişini engeller. Ancak; eğer derin ilişki veya zorlama, ağrıya sebep olursa bundan kaçınılmalıdır.

    3- Orgazm olmak rahmin kasılmasına sebep olabilir. Fakat yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğu; normal bir gebelikte, cinsel ilişki olsun veya olmasın, orgazmın, doğum eyleminin başlamasına veya erken doğuma neden olmadığını göstermektedir.

    4- Doktorlar, gebeliğin son haftalarında önlem amacıyla cinsel ilişkiden kaçınmayı tavsiye edebilirler. Gebeliğin son ayında haftada birden fazla cinsel ilişkiye girmenin, rahim içi enfeksiyon riskini arttırdığını ifade eden bir çalışma vardır. Ancak bu çalışmayı destekleyen başka araştırmalar mevcut değildir.

    5- Tüm kadınlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan (CYBH) korunmak için prezervatif kullanmalıdır. CYBH geçiren tüm gebe kadınlar, bebeğe zarar verebilecek enfeksiyonlara açıktır ve erken doğum yapma ihtimalleri yüksektir.

    6- Gebeliğin başlangıcında cinsel arzularda azalma gözlenebilir.Bu durum, çiftin cinsel hayatını etkileyebilir. Bu dönemde değişen hormon dengeleri, kilo almak ve kendini güçsüz hissetmek cinsel arzuları olumsuz yönde etkileyebilir.
    Bu isteksizlik durumu, bitkinliğin ve bulantının en yoğun olduğu ilk üç ay boyunca devam edebilir. Ancak; ikinci üç ay boyunca, cinsel dürtülerde bir takım değişiklikler meydana gelmeye başlar.Gebenin kanında dolaşan yüksek seviyedeki progesteron ve östrojen hormonları nedeniyle gebeler cinsel ilişkiye daha hassas ve duyarlı hale gelir.

    Hatta gebelerin çoğu, gebelikten önceki dönemde almadıkları kadar cinsel ilişkiden zevk aldıklarını söylemektedir. Son üç aya girildiğinde ise; cinsel arzuların tekrar azalmaya başladığı görülebilir.

    Gebe kadın, eşinden cinsel ilişki isteği olmaksızın şefkat bekleyebilir.

    Gebelikte cinsel ilişkiye yasak getirebilecek durumlar:

    1- Gebelik kesesinin erken açıldığı, suların erken geldiği durumlar

    2- Vajinal kanama olması

    3- Daha önceden yaşanmış bir düşük veya şimdiki gebelikte erken doğum tehdidi

    4- Partnerin cinsel yolla bulaşan hastalık taşıyıcısı olması

    5- Plasenta previa (çocuğun eşinin önde olması ve rahim ağzı kanalını kapattığı durumlar)

    6- Çoğul gebelikler (gebeliğin son ayları)

    7- Doğum uzmanınca cinselliğe yasak getirilen diğer durumlar

  • Hızlı Saç Uzatma Formülü

    Hızlı Saç Uzatma Formülü

    Yetersiz beslenme, güneş ışınları, soğuk hava, boya, fön, kalitesiz şampuan kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak saçlarınız sağlığını kaybedebilir…

    Sağlıksız saçların mat bir görünümü vardır, uçları kolayca kırılır, şekil vermek zordur, uzaması ise yavaştır. Saçlarınızın hızlı ve sağlıklı uzaması için 2 ayda bir uç kısımlarından kestirip, yenilenmesini sağlamanız gerekir. Saçlarınıza yeterince bakım yapmadığınız takdirde kuaförlerin en sevdiği “uçlarından aldırmak” durumuyla karşı karşıya kalabilirsiniz. İsteğiniz dışında, saç uçlarındaki kırıkları yok etmek için kestirmek; saçlarınızın uzamasına engeldir.

    Güzel ve bakımlı görünmeniz için kucak açan doğa; saçların sağlığı ve hızlı uzaması için de yardımınıza koşuyor. Uygulaması kolay, hızlı ve etkin çözüm sunan bitkisel kür; kısa sürede uzun saçlara kavuşmanıza yardımcı oluyor.

    Malzemeler,

    2 yemek kaşığı çam terebentin

    200 ml bitkisel şampuan

    Hazırlanışı ve Uygulanışı,

    Çam terebentini şampuana ekleyip iyice karıştırın.

    Her saç yıkamada 1 yemek kaşığı kadar bitkisel şampuanı avucunuza alın.

    Biraz suyla şampuanı inceltin.

    Saç diplerine ve uçlarına masaj yaparak köpürtün.

    5 dakika bekleyin.

    Ilık suyla saçlarınızı durulayın.

    Çam terebentinli şampuanı her gün kullanabilirsiniz.

  • Kadınlar nasıl beslenmeli ?

    Kadınlar nasıl beslenmeli ?

    Kendinize değer vermenin bir yolu da sağlığınıza özen göstermektir. Sağlığınıza özen göstermenin en temel adımları sağlıklı beslenme ile atılır. Kadınlar; çocukluk dönemlerinden genç kızlığa, gebelik dönemlerinden emzirme sürecine ve menopoz yolculuğunda beslenme tarzlarına özen göstererek daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama merhaba diyebilir. Kadınlık yolculuğunda döneme özgü beslenme, kadına sağlık katar.

    ERGENLİK SÜRECİNDE;
    Vücut yağlanması ergenlik döneminde arttığından ötürü kızlar vücut yapılarının değişmesinden rahatsızlık duyabilir. Bu dönemde vücut algısının değişmesi ve zayıf olma isteğinin artması karşılaşabilecek riskler arasındadır. Anoreksia nervosa veya bulimia nervosa gibi yeme bozukluklarının ortaya çıkmaması için bedeni ile ilgili değişikliklerin sebepleri ergene açıkça anlatılmalıdır.

    Ergenlik döneminde kemik ve kas gelişimi halen sürmektedir. Bu nedenle proteinli yiyeceklerin düzenli ve yeterli tüketilmesi önemlidir. Kemik gelişimi için günde 2 su bardağı süt veya yoğurt, 1–2 dilim peynir tüketilmelidir. Kas gelişimi için her gün et, tavuk, balık grubundan bir besin beslenme programında yer almalıdır. Vejetaryen kızların veya et grubu besini sıklıkla alamayan kişilerin protein ihtiyaçlarını karşılamak için yumurta ve kuru baklagillere beslenmelerinde sıkça yer vermeleri gerekir.

    Yanlış beslenme alışkanlıkları bu dönemde değiştirilmelidir. Eğer ergenin kızartma-kavurma, fast-food tüketme alışkanlığı varsa, bu alışkanlıkları değiştirmek için kendisine destek olunmalıdır. Sağlıklı beslenmenin temel ilkelerini öğrenmesi için bu süreçte bir diyetisyenden yardım alınabilir.

    Bu dönemde zayıflama isteği ile karbonhidratlı besinlerin (ekmek, pirinç, makarna, patates gibi) tamamen beslenme düzeninden çıkartılması sık gözlenen bir durumdur. Fakat vücudun temel enerji kaynağı karbonhidratlardır. Bu nedenle her gün en az 3-4 porsiyon kadar karbonhidratlı besin tüketilmelidir. Beyaz ekmek ve rafine tahıl ürünleri yerine tam tahıl ekmeklerine ağırlık verilmelidir.

    GEBELİK DÖNEMİNDE;
    Gebelik sürecinde gereğinden fazla veya gereğinden az kilo almak bebeğin sağlığını tehlikeye atabilir. Bu nedenle yeterli ve aylara göre dengeli kilo kazanımı sağlanmalıdır.

    Gebelik döneminde, bebeğin büyüme ve gelişmesi için yeterli miktarda enerji almak gerekir. Gebeliğe normal başlayan kişiler için günlük 300 kalori, gebeliğe zayıf başlayan kişiler için günlük 500 kalori yüksek almak yeterlidir.

    Günlük protein alımının yeterli olması gerekir. Gebelerin beslenmesinde her gün et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller gibi protein içeren besinler yer almalıdır.

    Günlük alınan enerjinin %30’unun yağdan gelmesi gereklidir. Salatalara ve sebze yemeklerine katılan sıvı yağlar ve hayvansal içerikli gıdalarda yer alan doymuş ya asitleri yeterlidir. Kızartma ve kavurma tüketmek sağlık açısından zararlı olan trans yağların alınmasına neden olur.

    Günlük karbonhidrat tüketimi yeterli olmalıdır. Beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmekleri tercih edilmelidir. Fakat demir yetersizliği durumu varsa, kepekli ekmek türlerinden kaçınılmalıdır.

    Günde 3 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmelidir.

    Çiğ et içeren yemeklerden (sushi, çiğ köfte gibi), içi çiğ kalmış etlerden uzak durulması gerekir. İyi pişmemiş veya çiğ olan etler, besin zehirlenmelerine ve zararlı bakterilerin bulaşmasına neden olabilir.

    Gebeliğin son dönemlerinde ödem sorunu oluşabilir. Ödemden korunmak için az tuzlu bir beslenme şekli benimsenmelidir. Yemeklerden ve ekmekten gelen tuz gebe için yeterlidir. Ekstra tuzluk kullanılmasına gerek yoktur. İyotlu tuz tercih edilmelidir. Tuz yemeklere ateşten alındıktan sonra ilave edilmeli ve karanlık ortamda saklanmalıdır.

    Günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Su, ayran, taze sıkılmış meyve suyu ve ıhlamur gibi içecekler tercih edilebilir.

    Bazı bitki çayları, rahim kasılmalarına neden olabileceği için doktora/diyetisyene sorulmadan kullanılmamalıdır.

    Asitli içeceklerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Bazı tatlandırıcı türleri plesentadan bebeğe geçebildiğinden ötürü tatlandırıcı içeren ürünler tercih edilmemelidir.

    Çay, kahve gibi kafeinli içecekler sınırlı tüketilmelidir. Gebelerde günlük güvenli kafein alma sınırı 300 mg’dır.

    Çay ve kahve gibi içecekler yemeklerden en az 45 dakika sonra fazla demli veya çok yoğun olmayacak şekilde tüketilebilir.

    Gebenin doktor kontrollerinin yanı sıra diyetisyenden de yardım alması sağlıklı bir gebelik ve bebeğin besinsel ihtiyaçlarının karşılanması açısından önemlidir.

    Gebe, kireç, toprak gibi besin olmayan cisimlere aşeriyor veya bunları tüketiyorsa en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır.

    BEBEĞİNİZİ EMZİRİRKEN;
    Süt miktarını arttıran en önemli etmen günlük sıvı tüketimidir. Emziren bir annenin günde 3 litre kadar sıvı tüketmesi gerekir.

    Yanlış bilinenin aksine şekerli gıdaların süt üretimi arttırması söz konusu değildir. Beyaz şeker boş enerji kaynağı olduğu için mümkün olduğunca sınırlı tüketilmelidir.

    Kafein ve nikotin, süte geçerek bebeğinizin uyku sorunu yaşamasına neden olabilir. Bu nedenle kafeinli içecek tüketiminde aşırıya kaçılmaması ve sigara içilmemesi önemlidir.

    Yeterli ve dengeli beslenmek, süt kalitesini arttırır. Her gün süt ve süt ürünleri, et çeşitleri, sebze-meyveler ve tahıl ürünleri düzenli olarak ve karışım halinde tüketilmelidir.

    İlk altı ay kesinlikle zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Altı ay sonrasında günlük enerji ihtiyacını karşılayan sağlıklı bir beslenme planı uygulanmaya başlayabilir.

    Anne Sütünü Arttıran Komposto tarifi için tıklayın !

    MENOPOZ DÖNEMİNDE;
    Kemiklerden kalsiyum çekilmeye başladığı için kalsiyumdan yeterli bir beslenme planı uygulanmalıdır. Günde 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmelidir.

    Bu dönemde kan kolesterolünün yükselme riski arttığından ötürü yarım yağlı veya yağsız süt ürünleri tercih edilmelidir.

    Katı yağ tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Etlerin yağlı kısımları, tavuk ve hindinin derisi, kaymak, mayonez gibi yağlı soslar, kızartma ve kavurma usulü pişirilmiş besinler tercih edilmemelidir.

    Östrojenin azalması nedeniyle bu süreçte kilo alma ve özellikle karın bölgesinde yağlanma sorunu ortaya çıkabilir. Bu nedenle sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi ve düzenli fiziksel aktivite yapılması gerekir.

    Kilo vermek amacıyla çok düşük kalorili diyetler yapılmamalıdır. Bir diyetisyenden yardım alınabilir.

    Tüm kadınların 8 Mart “Kadınlar Günü” kutlu olsun!
    Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem ŞEBER

  • Simit kebabı tarifi

    Simit kebabı tarifi

    Simit kebabı nasıl yapılır ?

    Malzemeler:

    1 kg orta yağlı zırh kıyması
    1 çay bardağı ince bulgur
    1 ½ adet soğan
    10 diş sarımsak
    Domates veya domates konservesi
    1 yemek kaşığı kimyon
    1 yemek kaşığı kırmızı toz biber
    1 yemek kaşığı nane
    1 çay kaşığı yeni bahar
    1 çay kaşığı karabiber

    Yapılışı: 

    1 çay bardağı ince bulgur, 1 çay bardağı sıcak suyla ıslatılır. Soğan ve 6-7 diş sarımsak ince ince kıyılıp bulgura eklenir. 1 tutam tuz, 1 çay kaşığı yeni bahar, 1 yemek kaşığı nane, 1 yemek kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı karabiber ve 1 yemek kaşığı kırmızı toz biber serpilip bulgur karıştırılır. Kıyma baharatlarla lezzetlenen bulgurla birlikte iyice yoğrulur. Eller ıslatılır ve kıymadan iri parçalar alınıp şişe geçirilir. Kıymaya şekil verildikten sonra şiş çekilir ve hazırlanan köfteler fırın tepsisine dizilip ortalama 200 derecede pişirilir. Sosu için; yarım soğan ve 4-5 diş sarımsak ince ince kıyılıp kavrulur. Üzerine 1 buçu kavanoz domates konservesi veya 5-6 adet rendelenmiş domates eklenip bir iki taşım kaynatılır. Pişen sos servis tepsisine dökülür, kebaplar üzerine yerleştirilir.
    Simit Kebabı servise hazırdır.

    simit kebabı