Blog

  • Soy ağacı dekorasyonu

    Soy ağacı dekorasyonu

    Soy ağacı veya aile ağacı; bizce herkesin evinin köşesinde bulunmalı, hatta evin en güzel köşesini onurlandırmalı! Hangi soydan geldiğimiz, yani bizi biz yapan geçmişimiz ne kadar da önemli…

    Bu arada küçük bir dipnot; en uzun aile ağacı Çin filozof ve eğitmeni Konfüçyüs’ünkiymiş…

    Dekorasyona renk katacak, modern aile ağacı fikirlerini sizin için araştırdık!

  • Mantar kurabiye

    Mantar kurabiye

    Mantar Kurabiye Tarifi

    Malzemeler:
    – 1 yumurta
    – 2 bardak buğday nişastası
    – 6 çorba kaşığı şeker
    – 4 çorba kaşaığı un
    – 1 paket margarin
    – 1 paket vanilya

    Yapılışı:
    Bütün malzemeyi yoğur küçük toplar yapıp 1 gazoz kapağını önce biraz kakaoya sonra kurabiye toplarının ortasına batırıp kurabiyelere mantar görüntüsü verelim yağlanmış yada yağlı kağıt serilmiş tepside 175 derecede pişirelim.

    Afiyet olsun…

  • Baştan ayağa aromaterapi

    Baştan ayağa aromaterapi

    Hem bedeninizi hem de ruhunuzu güzelleştirmek istiyorsanız kendinizi aromaterapi ile şımartın.

    SAÇ VE SAÇ DERİSİ
    Önemli yağlar: Zeytinyağı, jojoba yağı.
    Aromaterapide kullanılabilecek yağlar: Lavanta, biberiye, kekik, bergamot, çay ağacı yağı.
    Kuru saçlar için: Lavanta, biberiye, kekik, bergamot, çay ağacı yağından beşer damla bir kabın içine koyun. 25 ml suyla karıştırın. Sabah ve akşam bu karışımı saç derinize sürün.
    Yararları: Saçları güçlendirir ve daha hızlı uzamasını sağlar.
    YÜZ
    Önemli yağlar: Jojoba, badem, aloe vera, üzüm çekirdeği yağı.
    Aromaterapide kullanılabilecek yağlar: Lavanta, limon, nane, sardunya çiçeği yağı.
    Kuru ciltler için: Üç yemek kaşığı yeşil kili 5 ml suyla karıştırın ve içerisine lavanta, limon, nane, sardunya çiçeği yağlarından üçer damla damlatın. Göz çevresine gelmeden yüzünüze ve boynunuza bu karışımı uygulayarak, kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra yüzünüzü soğuk suyla yıkayın.
    Yüz için sauna: Kullanılabilecek yağların hepsinden ikişer damla kaynamış suyun içine damlatın. Yüzünüzü temizleyin ve kafanızı bir havluyla kapatarak bu karışımın buharına üç dakika kadar tutun. Sonrasında yüzünüzü ıslak bir mendille silin ve soğuk suyla yıkayın.
    Yararları: Yüzünüzün yağ oranını dengeler, cildinizi yeniler.

    AYAKLAR
    Önemli yağlar: Aloe vera, üzüm çekirdeği yağı. Aromaterapide kullanılabilecek yağlar: Nane, çay ağacı, lavanta, ananas, selvi yağı.
    Ayak banyosu: Nane, çay ağacı, lavanta, ananas ve selvi yağını suyla doldurduğunuz bir kabın içerisine ikişer damla damlatın. Ayaklarınızı bu karışımın olduğu suyun içerisine sokun ve 10-15 dakika kadar bekletin.
    Yararları: Özellikle yorgun ayaklara iyi gelecek olan bu karışım, ayak derinizin yumuşamasını da sağlayacaktır.

    VÜCUT
    Önemli yağlar: Üzüm çekirdeği, aloe vera, ayçiçeği, badem, fındık yağı, zeytinyağı.
    Aromaterapide kullanılabilecek yağlar: Lavanta, mandalina, greyfurt, limon, melissa yağı.
    Banyo için: Hepsi 50 ml olacak şekilde üzüm çekirdeği, aloe vera, ayçiçeği, badem, fındık yağı ve zeytinyağının içine lavanta, mandalina, greyfurt, limon, melisa yağını beşer damla ekleyin. Vücudunuza bu karışımı sürün ve beş dakika kadar beklettikten sonra duş jelinizle vücudunuzu yıkayın. İsterseniz bu karışımı küveti suyla doldurup, suyun içerisine katarak da uygulayabilirsiniz.
    Yararları: Vücudunuzun nemlenmesine yardımcı olacak olan bu karışım aynı zamanda erken yaşlanma belirtilerinin oluşmasını da engeller. Ayrıca kendinizi rahatlamış ve daha enerjik hissedersiniz.

    PÜF NOKTASI:
    Önemli yağlar evde yapacağınız maskelerde kullanılması gereken yağlardır. Her bölgeye özel bu yağları tek başına uygulayabileceğiniz gibi başka yağlarla karıştırarak maske şeklinde de kullanabilirsiniz.

    ELLER
    Önemli yağlar: Aloe vera, badem, soya, zeytinyağı.
    Aromaterapide kullanılabilecek yağlar: Gül, lavanta, limon, sandal ağacı, greyfurt yağı.
    Kuru eller için: 50 ml parfüm içermeyen bir kremle aloe vera, badem, soya yağı ve zeytinyağını karıştırın. İçerisine beşer damla gül, lavanta, limon, sandal ağacı ve greyfurt yağını ekleyin. Ellerinize bu karışımı krem gibi sürün.
    Yararları: Ellerinizi yumuşatacak bu krem kurumasına da engel olacaktır.

    Formsanté

  • Siyah Noktalar İçin Ev Yapımı Bitkisel Maske

    Siyah Noktalar İçin Ev Yapımı Bitkisel Maske

    Çeşitli sebeplerle özellikle yüz bölgemizde oluşan siyah noktalar hemen hemen hepimizin ortak sorunu. Bu siyah noktalardan yüzümüze zarar vermeden kurtulmak ise oldukça güç Bir çoğumuz bu siyah noktaları sıkarak yüzümüzde daha kötü bir görüntü oluşturuyoruz. Bu maskeleri evde kolayca yapabileceksiniz. Tamamen bitkisel olan bu karışımlarla siyah noktalara dur deyin…

    Tarif 1

    Malzemeler

    1 Kaşık yoğurt

    1 Adet limonun rendelenmiş kabuğu

    1 Kaşık mısır unu

    Maskenin Hazırlanışı:

    Yukarıda saydığımız malzemeleri bir kabın içersine koyup karıştırın.İyice karıştırdıktan sonra bu karışımı masaj yaparak yüzünüze sürün.15 ila 20 dk bekledikten sonra yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 1-2 kere tekrarlayın.

     Tarif 2

    İkinci tarifimiz ise cildi besleyen yulaf tarifi. Bir miktar yulafı bir kapta suyla  pişirin. Piştikten süzün ve başka bir kaba alın. Yulaflar yumuşadığı için kolayca ezilecektir. Ezilmiş yulaflar soğuduktan sonra yüzünüze sürün. 15 ila 20 dk bekleyin ve yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 1-2 kere tekrarlayın.

  • Doğum Sonrası Diyet Ne Zaman Yapılır?

    Doğum Sonrası Diyet Ne Zaman Yapılır?

    Her ailenin çocuk hayali vardır. Gebelik ve sonrası anne için zorlu bir süreçtir ve bu dönemde alınan kilolar bayanların korkulu rüyasıdır. Bir çok bayan kilo sebebiyle çocuk sahibi olmayı istememektedir. Oysaki düzenli yaşam ve egzersizlerle bu süreci çok daha rahat atlatabilirsiniz…

    Kadınların en çok merak ettiği konulardan biri de doğum sonrası diyettir. Diyet ne zaman yapılmalı? Diyetin bebeğe zararı var mı? gibi sorular uzadıkça uzar. Peki fazla kilolardan kurtulmak için nasıl bir yol izlemeli?

    Doğum sonrasında anneler sütü fazla olsun diye fazla yemek yerler. Bu yemekler bir kalori açısından yüksekse kilo almak kaçınılmaz olur. Oysaki fazla yemek doğru değildir. Önemli olan yeteri miktarda yemek ve süt yapıcı doğal besinleri ile bitki çaylarıyla süt miktarını arttırmaktır. Örnek verecek olursak lohusalara bol bol tatlı yedirirler ki sütü olsun . Bu durum süt miktarını arttırır ama kilo da aldırır. Size tavsiyemiz düzenli beslenmeyi ihmal etmemeniz. Ve süt yapıcı besinler tüketmeniz.

    Doğumun ilk altı ayında kesinlikle diyet yapmamanızı öneriyoruz. Dengeli beslenip kilo almamaya dikkat edin. 6 aydan sonra ise kademeli olarak diyete başlayabilirsiniz. Doğum sonrasında spor yapmayı da ertelemelisiniz. Ağır sporlardan ilk 6 ayda kesinlikle kaçının. Ama hafif egzersizler ve yürüyüş yapabilirsiniz. Sevindirici olan şey ise ne kadar emzirirseniz o kadar çok kalori yakarsınız.

    İlgili Konular ;
    Doğum Kilolarından Kurtulma
    Doğum sonrası beslenmenin 11 püf noktası
    Emziren Anne Diyeti

  • Mutlu olmadan cinsellik olmuyor!

    Mutlu olmadan cinsellik olmuyor!

    Mutlu olmak hepimizin hedefi. İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Öğretim Üyesi Konsültasyon – Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, kendisine yaşam hedefi koymayan insanın mutlu olamayacağını söylüyor ve “Çalışan, üreten, okuyan, araştıran insan hem daha mutlu hem daha sorumlu hem de daha sağlıklı oluyor” diyor. Merakı olan ve yeniliklere ayak uydurma becerisi bulunan insanlar daha yüksek bir mutluluk katsayısına sahip oluyorlar. Bu insanlar için hayatı keşfedip tanımak, kişinin kendisini tanıması anlamına geliyor ve kendini seven insan dünyayı da seviyor.

    İNSAN SÜREKLİ MUTLU OLAMAZ

    Sürekli mutlu görünme ve çevreye, “Çok mutluyum!” mesajı verme durumunun kişinin kendisiyle yüzleşememe hali olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, bunun savunma mekanizması olabileceğini söylüyor ve bu durumun yaşamın gerçeklerine uymadığına dikkat çekiyor. “Sorgulamaktan kaçan ve kendisiyle sürekli barışık olduğuna inanan insan gerçekten mutlu mudur?” sorusunun yanıtı, bunun genetik açıdan mümkün olamayacağı şeklinde geliyor.

    KENDİNİ GELİŞTİREN KİŞİ İLİŞKİYE KATKI SAĞLAR

    Prof. Dr. Sedat Özkan, mutsuz olanların mutlu olmayı bilmediklerini, mutluluk arayışına ise mutluluğu yakalamış insanlarda daha çok rastlandığını söylüyor. Bu durum mutlu insanların bu duygunun tadını almalarından kaynaklanıyor. Günümüz ilişkilerindeki istikrarsızlığa da değinen Sedat Özkan, gençlere; Kişilik, güvenilirlik ve istikrar bir bütündür. Bir insanın yaşantısındaki ilişkilerin tümüne bu pencereden bakmak gereklidir mesajı veriyor ve devam ediyor; “Kadın – erkek ilişkilerinde, duyguların en yoğun aşamasında ipuçlarına dikkat etmek ve iki çift güzel lafa kanmamak gerekir. Gençler karşılarındaki kişinin söyleminden önce kendisini tanımalı ve onun istikrarlı ve güvenilir bir insan olduğuna emin olmalı önerisinde bulunuyor. Günümüz ilişkilerinde çabuk vazgeçme ve yeni heyecanlara yelken açma konusunu da değerlendiren Özkan, “Paylaşım ve üretme potansiyeli sınırlı insanlar, hür ve çok sayıda ilişkiye yönelirler “diyor. İlişkide bir hafta sonra konuşacak bir şey kalmıyorsa o durum ilişki olmaktan çıkıyor. Halbuki kendini geliştiren kişi bu gelişim içinde ilişkiye de katkı sağlıyor. Bu durum paylaşımda ve mutluluk da artışa neden oluyor. İlişkide derinleşebilecek olan kişiler ise daha seçici ve daha uzun süreli ilişkiye giriyorlar.

    GENÇLER AŞKIN BİTMESİNE DAYANAMIYOR

    İkili ilişkilerde gençler daha çok aşkın bitmesini kabullenemezken yetişkinler yaşanmışlıkların sonucu olarak sevginin bitmesi üzerinde duruyor ve bunu kabul etmekte zorlanıyor. Bunun nedeni gençlerin önceliklerinin tutku ve aşk olmasıyken, olgunluk dönemindeki insanların sevgiyi daha çok huzur zemininde aramaları.

    TERCİH DOĞRU TARZ YANLIŞ

    “İlişkilerde iki boyut bulunuyor. Bunlardan biri tercih, ikincisi tarz boyutudur” diyen Özkan, bazen insanların doğru tercih yapmalarına karşın ilişkilerini yanlış tarzda sürdürdükleri için bu durumun ilişkinin bitmesine neden olabileceğini söylüyor. Bunu; “Kasap da kesiyor cerrah da…. Biri kesip öldürüyor, biri yaşatıyor” sözleriyle açıklayan Özkan, ilişkiyi sürdürme tarzının bazen tercihten daha fazla ön planda olduğunu söylüyor. Bazen beklenenin aksine görücü usulü evlenen insanın ilişki tarzı; sevgi, özen ve saygı içerip sağlıklı şekilde sürebilirken, çok uyumlu görünen ve fikirleri benzerlik gösterip uygun evlilik yapan kişilerinki içinden çıkılmaz hale gelebiliyor.

    İLİŞKİDE YANLIŞ ARAYAN BULUR

    “Bir kişiyi sürekli yanlış kişiymiş gibi irdelerseniz, sayısız yanlış bulursunuz. O kişiyi sevip doğru kişi gibi görmeniz halinde ise aramadığınız için yanlışları daha az görür veya hiç görmezsiniz” diyen Özkan, bunu yapabilen çiftlerin ilişkilerinin daha sağlıklı yürüdüğünü söylüyor.

    İLİŞKİLERDE DENKLİK ÇOK ÖNEMLİ

    Sedat Özkan, ilişkilerdeki denkliğin o ilişkinin yürümesinde çok etkili olduğuna dikkat çekiyor. Denklikten kastedilenin; ekonomik, sosyokültürel ve yaş denkliği olduğunu söyleyen Özkana göre çok yönlü paylaşım potansiyeli uzun süreli ilişkilerde en fazla aranan özellikler arasında bulunuyor.

    CİNSEL YAŞAMI OLMAYAN ÇİFT MUTLU OLABİLİR Mİ?

    Prof. Dr. Sedat Özkan, son zamanlarda kendisine başvuran çiftler arasında, aralarındaki diyalog iyi olduğu halde cinsel yaşamı olmayanların sayısının oldukça fazla olduğunu söylüyor. “Bu durumdaki çiftler de birbirlerini anlayıp diyalog kurabilirler” diyen Özkan, ikilinin farklı alanlardaki paylaşımlarının onları mutlu etmesi halinde kimsenin ilişkiye söz söyleme hakkının olmadığını belirtiyor. “Hiç kimseye ne boşan ne de boşanma demek doğru değildir” diyen Özkana göre cinselliği abartmak da önemsiz bulmak da sık yapılan yanlışlar olarak dikkat çekiyor. Yine de iletişim eksikliği çiftler arasında cinsel yoksunluktan daha önemli bulunuyor. Çünkü iletişim olmazsa cinsellik de olmuyor ve bir süre sonra ilişkide sıkıntı meydana geliyor. Sorunlar iletişimle çözüldüğü için ikili ilişkilerde bu unsur herşeyin üzerinde görülüyor.

    HT

  • Geceleyin Elinizdeki Uyuşma İle Mi Uyanıyorsunuz?

    Geceleyin Elinizdeki Uyuşma İle Mi Uyanıyorsunuz?

    Gece elinizde uyuşma ve sızıyla mı uyanıyorsunuz? Elinizin ağrısı sık sık uykularınızı mı bölüyor?

    El bileğinde sinir sıkışması olabilir. Sinir sıkışması genelde elini çok kullananlarda görülüyor.

    Sinir sıkışması, vücudumuzdaki sinirlerin anatomik seyirleri boyunca bası altında kalmaları sonucu gelişir. Sıkışma genellikle sinirin kemik veya yumuşak dokudan oluşan bir kanaldan geçtiği bölgelerde oluşur.

    El bileğinde görülen sinir sıkışması (karpal tünel sendromu), vücutta en sık görülen sinir sıkışmasıdır. Burada sinir, el bileğinin iç kısmında sıkışmaktadır ve buna bağlı olarak hastalar el parmaklarında uyuşma, karıncalanma, iğne batması, uyuşukluk ve bazen de ağrıdan yakınır. Bu şikayetler daha çok baş parmak, işaret parmağı, orta parmakta ve yüzük parmağının da yarısında hissedilmektedir. Ağrı künt ya da sızlayıcı karakterde olup, dirsek ön yüzüne ve hatta omuzun dış tarafına doğru yansıyabilir.

    UYUŞMA VE KARINCALANMA MI VAR?

    Hastaların en tipik yakınması, gece uykudan uyandıran elde ve parmaklarda uyuşmadır. Buna bağlı uyku bozukluğu sıktır. Hasta gece elinde uyuşma ile uyanır, genellikle elini hareket ettirir, silkeler. Bu hareketle uyuşma, karıncalanmada azalma olur. örgü örme, elişi yapma gibi tekrar tekrar ve uzun süre el bileği çevrilen hareketlerde sinirin sıkışması artacağı için uyuşma da, karıncalanma da artar. Bazı hastalar cisimleri ellerinden düşürdüğünden yakınırlar ve bunu eldeki kuvvetsizliğe bağlı zannederler. Oysa yapılan kuvvet muayenelerinde sıklıkla kuvvetsizlik saptanmaz; bu olay çoğunlukla parmak uçlarındaki duyu bozukluğundan kaynaklanmaktadır.

    El bileğinde sinir sıkışmasının teşhisi, hastanın anlattıkları ve doktorun yaptığı muayene ile rahatlıkla konulabilir. Kesin teşhisi koyduran tetkik EMG denilen elektromiyografidir. O bölgedeki muhtemel kemik ve yumuşak doku problemlerini görmek açısından el bileğinin filmini çekmekte fayda vardır.

    TEDAVİ İçİN NE YAPMALI?

    Tedavide altta yatan şeker hastalığı, guatr hastalığı vb. bir hastalık varsa, onun iyi kontrole alınması gerekir. Tedavinin ilk aşaması hastanın el bileğine takacağı bir atel vermektir. Bu atel el bileğini olması gereken pozisyonda tutacak, böylece sıkışma önlenmiş olacaktır. Şikayetleri yeni başlamış ve çok şiddetli olmayan hastalarda tek başına atel yeterli olabilir. İlaç olarak ağrı kesici ilaçlar, sinir uçlarını koruduğu varsayılan B vitaminleri, çok şiddetli şikayetlerde ise nöropatik ağrı tedavisinde kullanılan ilaçlar hastaya başlanabilir. Fizik tedavide bu bölgeye ağrı kesici akımlar, derin ısıtıcı ultrason tedavisi, yüzeysel ısıtıcı parafin tedavisi, iyontoforez, fonoforez gibi ajanlar kullanılır. Kas kuvveti kaybı olan hastalara kuvvetlendirme egzersizleri verilir. Diğer tedavilerden fayda görmeyen, şikayetleri çok şiddetle devam eden, muayenede baş parmak kasında giderek artan kas kuvvetsizliği olan veya kasta erime saptanan hastalarda cerrahi tedavi uygundur. Ameliyatla el bileğindeki yumuşak dokular serbestleştirilir ve sinirin sıkışması önlenir.

    En çok kimlerde görülür?

    * El bileğinde sinir sıkışması bazı nedenlere bağlı olabileceği gibi, bazı hastalarda altta yatan bir sebep yoktur.

    * Genellikle sağ elde olması, daha çok sağ elimizi kullandığımız içindir.

    * Günlük yaşamlarında el bileklerini çok kullananlar, bilgisayar, daktilo kullananlar, terziler, çok elişi yapanlar, müzisyenler, kasaplarda daha fazla görülür.

    * Şeker hastalığı, bazı tip guatr hastalığı, gut hastalığı, iltihaplı romatizma hastalığı olanlarda, el bileğinde kırık geçirenlerde, diyaliz tedavisine girenlerde risk artabilir.

    * Gebelerde bu sıkışma görülebilir, doğumdan sonra şikayetler geçer.

    geceleyin el uyuşması
    geceleyin el uyuşması
  • Simit böreği

    Simit böreği

    Simit böreği tarifi :

    Malzemeler:

    – 1 Paket milföy hamuru(isteğe göre daha fazla)
    – Yumurta sarisi
    Harci için:
    Ne istersek.

    Yapılışı:
    2 Adet hamuru yanyana birleştirelim.
    Merdaneyle azcık uzatalım.
    Harcımızı uzunlamasına doldurup saralım.
    Simit şeklini verelim.
    Kenarlarını bıcakla keserek şekil verelim(resimdeki gibi)
    Üzerine yumurta sarısı sürüp haşhaş,susam veya çörekotuyla süsleyip pişirelim.

    Afiyet olsun…

     

    Simit börek tarifi
    Simit böreği tarifi
  • Yaka ve Manşet Modelleri

    Yaka ve Manşet Modelleri

    Yaka trendine manşetler de eklenerek trend genişliyor. Çocuksu, sert, ışıltılı, sade… Dilediğiniz tüm modeller galerimizde sizlerle…

  • Fantezi kuruyorum o halde mutluyum

    Fantezi kuruyorum o halde mutluyum

    Kimi yakalanma korkusundan heyecan duyar kimi seksi kıyafetlerden. Kimi sevgilisini hayal eder kimi de beyninde yarattığı kişiyi. Cinsel hayatta fantezilerin sonu gelmez gelmesine de peki sınırlar nereye kadar çizilmeli ve fantezi nereye kadar gerçekleştirilmeli?

    Fantezi kelimesi nedense akıllarda hep yasak, ayıp, utanma gibi duyguları uyandırıyor. Oysa fanteziler sapkınlık sınırını aşmadığında cinsel yaşamı renklendiren hayal dünyasındaki küçük oyunlar olarak kabul ediliyor. Çünkü fantezi demek zihinde canlandırılan değişik isteklerin hayali anlamına geliyor. Psikiyatrist Dr. Sema Bayçin Aytaçlar şöyle diyor; “Cinsellik zihinde başlıyor, bu nedenle cinsel fanteziler çok önemli. Fantezilerin olmadığı bir cinsellik düşünmek mümkün değil. Cinselliğin başlaması için bazı uyaranların olması gerekiyor ve fanteziler de bu uyaranlardan biri” diyor.

    Kadınlar daha romantik!
    Kadınlarla erkekler arasındaki fark fantezilerde de ortaya çıkıyor. Erkekler kadınlara oranla daha fazla fantezi kuruyor. Kadınlar fantezilerinde romantik anların hayallerini kurarken erkekler yine kadınlardan farklı olarak cinsel organların ve bedensel görüntülerin hayalini kuruyor. Kadınlar fantezilerinde genelde yaşanmış cinsel deneyimleri düşünürken erkekler daha önce denemediklerini düşünmekten daha çok haz duyuyor. Dr. Sema Bayçin Aytaçlar,” Erkeklerin fanteziye genç yaşlarda değil de daha çok ilerleyen yaşlarda ihtiyacı oluyor. Çünkü genç erkekler zaten uyarılmak için çok fazla şeye ihtiyaç duymuyor. Ama yaş ilerledikçe uyarılmak daha zor oluyor ve bu durumda fantezilerin rolü artıyor” diyor. Şu yanlıştan da kurtulmak gerekiyor; tüm erkekler cinsel fanteziler kurar diye bir doğru bulunmuyor. Ayrıca cinsel fantezi kurmak o kadının ya da erkeğin sapkın olduğu anlamına da gelmiyor.

    Sınırları bilmek lazım
    Peki cinsel fanteziler cinsel yaşam için yararlıyken hangi durumlarda kişilere zarar veriyor? Dr. Sema Bayçin Aytaçlar, “Çiftlerden birinin fantezisi diğerini rahatsız ediyorsa bu durum sakıncalı olabiliyor. Fantezi psikolojik olarak baskı haline dönüşüyorsa, kişinin cinsellikten uzaklaşmasına neden oluyorsa fantezinin cinselliği renklendiren kısmı ters etki yaratıyor. Kadınlar için erkeğe zarar verici fantezi üretme oranı çok zayıf. Ama erkeklerin fantezi dünyaları daha geniş ve bu da kadın üzerinde baskı yaratıyor. Kadınlar fantezinin ne kadarına katılıp, ne kadarına katılmayacakları konusunda huzursuz oluyorlar. Böyle bir durumla karşılaşıldığında çiftlerin bunu açıkça ifade etmeleri gerekiyor, aksi takdirde cinsellikten soğuma, uzaklaşma gibi durumlar yaşanabiliyor” diyor.
    Sapkın olarak nitelendirilen fanteziler, karşı tarafın bedenine ve kendi bedenine zarar veren fantezilerin gerçekleştirilmek istenmesiyle yaşanıyor. Biri için zevkli olarak nitelendirilen bir fantezi diğeri için zevkli olmayabiliyor. Sapkınlık kişilerin isteklerine, arzularına göre de değişiyor. Örneğin sado-mazoşist fanteziler her zaman masum ve zararsız olmayabiliyor. Bir taraf acı çektirmekten hoşlanırken diğer taraf acı çekmek istemiyorsa bu fantezinin gerçekleştirilmesi cinsel hazzın artmasını değil, aksine azalmasına neden oluyor.

    SIK KURULAN FANTEZİLER

    Anal birleşme
    Dr. Sema Bayçin Aytaçlar, “Anal yolla erkeğin birleşme istemesi birçok kadın için rahatsız edici bir durum. Türk kadını anal seksi istemiyor fakat erkeklerin çoğunluğu bu fanteziyi çok fazla kuruyor. Bu fanteziye sapkın demek ise zor. Kadın istemiyorsa ve erkek uyguluyorsa o zaman sapkın diyebiliriz. Kadınların geneli bu isteği doğal bulmuyor ve rencide oluyor. Bu tür ilişkiyi cinsellik dışı olarak görüyor. Çünkü bedeninin erkek tarafından kötü kullanıldığını düşünüyor” diyor.

    İzlenme fantezisi
    Cinsel birleşme sırasında başka insanların kendisini izlediğini düşünme, normal yolla tatmin olamamaktan kaynaklanıyor olabilir. Tam gelişmemiş bir ruhsal yapının sonucu olarak bu tür durumlar ortaya çıkabiliyor.

    Başka bir kadını düşünme
    Kadınlar çok fazla cinsellik hakkında konuştuğunda erkek bundan rahatsız olabiliyor. Hemen eşinin mahremiyetiyle ilgili kuşku duymaya başlıyor, ‘Başka biriyle beni aldatır mı?’ diye düşünmeye başlıyor. Erkekler kendilerini aldatmayacağından emin olduğu kadınları seçiyor. Fakat fantezilerini gerçekleştirmek istediklerinde çelişki yaşamaya başlıyorlar. Sevişirken eşine başka biriymiş gibi başka bir isimle hitap etme ya da başka biriymiş gibi davranma bu nedenden ortaya çıkabiliyor. Çünkü erkek aslında yatakta başka bir kadın istiyor fakat eşini de öyle görmek istemiyor. Bu ikilem de ortaya zorlukların çıkmasına neden oluyor. Kadın cinselliğe açık olduğunda erkek ‘Ben eşimi nasıl tatmin edeceğim?’ diye düşünüyor.

    Grup, eş değiştirme
    Dr. Sema Bayçin Aytaçlar, “Bu tür fanteziler kuran ve bunu gerçekleştirmek isteyen kişiler ergenlikte takılıp kalmış olabiliyor. Bu kişilerde eşle ilgili bağlılık ve bağlanma sorunları görülebiliyor. Bu tür şeylerden haz alan kişiler için daha derinlere inmek gerekiyor. Tam tamamlanmamış benlik algısı olabiliyor. Çünkü cinsel ilişkinin içerisinde sadece seks yok, duygusallık da var. Cinsellik duygulardan arınmış bir eylem değil. Cinsel ilişki güven duygusunu pekiştiren bir durum” diyor.

    Oyunsal fanteziler
    Kadınların daha çok tercih ettiği fanteziler arasında yer alan başka kimliklerde, başka mekanlarda birlikte olma fantezileri çok sık rastalanan ve en masum kabul edilen fanteziler arasında yer alıyor. Genelde doktor ve hemşire, patron ve sekreter gibi fantezilerin altında yaten sebep ise rol yapma isteği ile heyecan duymak oluyor.

    Ne yapmalı?
    Çiftler birbirlerinin fantezilerini bastırmak yerine kendileri için de uygun olanları hayata geçirmeli.

    FANTEZİLERİN YARARLARI
    ✽ Cinsel fanteziler, kişilerin üzerindeki baskıları azaltmaya yardımcı oluyor. Cinsel yaşamda bireylerin kendilerine daha fazla güvenmelerini sağlıyor.
    ✽ Cinsel isteğin artmasını sağlayan fanteziler, çiftlerin isteklerinin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor.
    ✽ Cinsel yaşantının monotonluktan, sıradanlıktan uzaklaştırılmasına ve renklenmesine destek oluyor.
    ✽ Partnerleriyle cinsel fantezilerini paylaşan çiftlerin birbirlerini aldatma eğilimi daha düşük oluyor.
    ✽ Çoğu çift cinsel fantezileri hakkında konuşmak yerine mutsuz bir cinsel hayatı yaşamayı tercih ediyor. Oysa cinsel fantezi kurmak, cinsel sorunları ortadan kaldırmak için cinsel terapistlerin en çok verdiği ev ödevleri arasında yer alıyor.

     

    Formsante