Blog

  • Cinsellik beyinde başlıyor

    Cinsellik beyinde başlıyor

    Cinselliğin sadece yaşanan güzel anlardan ibaret olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü cinsel ilişki sırasında sadece duygularınız değil tüm vücudunuz harekete geçiyor. Ateşlenen vücutta ise baştan aşağıya birçok değişim oluyor.

    Aşk, cinsellik, evlilik hepsi yüzyıllardır üzerinde düşündüğümüz kavramlar. Birine aşık oluyoruz, ondan karşı konulmaz bir biçimde etkileniyoruz, belki hemen belki de bir süre sonra onunla cinsel bir deneyim için yatakta buluşuyoruz. Peki bu aşamalardan geçerken sadece anlık bir mutluluk mu yaşıyoruz? Uzmanlar ‘hayır’ diyor çünkü cinsel ilişki sırasında duyguların yanında fiziksel de birçok değişim oluyor. Bu değişimler ise genel sağlığımızı çoğu zaman olumlu yönde etkiliyor.
    ■ Kalp
    Aşk denilince akla gelen ilk organlardan biri olan kalp, cinsel ilişki sırasında öncelikle harekete geçiyor. Yapılan araştırmalar cinsel ilişkinin kalp sağlığı açısından oldukça yararlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu araştırmalara göre seks kalp-damar sağlığını güçlendiriyor. Massachusetts’teki New England Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bu araştırmanın sonucuna göre düzenli seks yapan erkeklerin ayda bir veya daha az birlikteliği olan erkeklere oranla kalp rahatsızlığına sahip olma ihtimallerinin yüzde 45 daha az olduğunu ortaya koyuyor. Kalple cinsellik arasındaki bağlantı o kadar ciddi ki kimi zaman cinsel ilişkide yaşanan başarısızlığın nedeni kalpteki bir sorun olabiliyor. Fakat kalp ve damar hastalarının cinsel ilişkiden kaçması yanlış. Çünkü cinsel ilişki sırasında harcanan enerji iki kat merdiven çıkma için harcanan enerjiden fazla değil. Bu nedenle cinsel ilişkisi sırasında yüksek efor harcandığı ve bazı pozisyonların efor artışına neden olduğu düşüncesi de yanlış. Uzmanlar tarafından çiftlerin kendilerini en rahat hissettikleri pozisyonda cinsel aktivitede bulunmaları veya kalp hastalığı olan partnerin daha düşük efor harcayacağı pozisyonları tercih etmeleri öneriliyor.

    Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, “Erkeklerde cinsel güçsüzlük nedeni, vücuttaki erkeklik hormonu olan testosteron seviyesinin düşmesi oluyor. Testosteron düşüklüğü de kalp ve damar hastalıkları riskini beraberinde getiriyor. Peniste problem varsa, kalpte de sorun var anlamına geliyor. Kalpteki sorun da penisteki problemin göstergesi oluyor. Penis damarları ince oluyor ve hastanın bir damar hastalığı sorunu varsa, öncelikle ereksiyon problemi yaşıyor” diyor.

    ■ Beyin
    İnsan vücudunun tüm sistemlerinin işleyişinde kontrolün beyin tarafından sağlandığını hepimiz biliyoruz. Cinsellik için de aynı durum geçerli ve cinsel fonksiyonların kontrolü de beyin tarafından sağlanıyor. Ancak bu işleyiş kadınlarda ve erkeklerde farklı olarak ortaya çıkıyor. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji ve Androloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, “Cinselliği kontrol eden hormonların ilk etki gösterdikleri bölge beyin oluyor. İnsan beyninin alt bölümü hipotalamus olarak adlandırılıyor ve cinsel fonksiyonların beyindeki en önemli kontrol merkezinin burası olduğu biliniyor. Bu bölgeden salınan ‘gonadotropin’ adı verilen hormon aracılığıyla, tüm cinsel fonksiyon ve üreme sistemi kontrol ediliyor. Bu hormon hipotalamusun hemen altında yer alan hipofiz bezi üzerinde etkili oluyor ve buradan gonadotropinler adı verilen iki hormonun salınmasına neden oluyor. İki gonadotropinden biri olan ve hipofizden salınan LH erkekte testis üzerine etki göstererek erkeklik hormonu olarak adlandırılan testosteron salınmasını sağlıyor. Bu yolla cinsel istek (libido) ve cinsel aktiviteyi kontrol ediyor. Bu temel hormonların yanı sıra yine hipofizden salınan prolaktin ve oksitosin gibi hormonlarla, hipotalamustan salınan dopamin ve seratonin gibi pek çok madde cinsel aktivitenin düzenlenmesinde rol oynuyor” diyor.

    Kadınlarda ise kalp ve damar hastalıkları; libidoda azalma, vajinal kuruluk, ağrılı cinsel ilişki, azalmış genital duygulanım ve orgazma ulaşmada zorluk ile kendini gösteriyor.

    Erkeklerin zamana ihtiyacı oluyor
    Erkek ve kadında cinsel aktivite döngüsü dört aşamada gerçekleşiyor: Arzu, heyecan, orgazm ve çözünme. Cinsel isteği sağlayan libido, ilişki sırasında hipotalamusa etki ediyor ve dopamin salınmasına katkıda bulunuyor. Diğer taraftan, testosteron seratonin salgısını ise engelliyor. Cinsel uyarılar ile birlikte oksitosin salınımı artıyor. Düşük düzeylerdeki oksitosin artışı hem uyarılmayı kolaylaştırıyor hem de boşalma ve orgazm için uyarıcı rol oynuyor. Orgazm sonrası ise oksitosin düzeyi çok daha hızlı artıyor. Bu artış cinsel fonksiyonlar üzerine baskılayıcı etki yapıyor. Bu nedenle erkeklerde ilk ilişkiden sonra tekrar ereksiyonu sağlayabilmek için oksitosin düzeyinin normal düzeylere ineceği bir dinlenme döneminin geçmesi gerekiyor.

    ■ Seks sırasında salgılanan sıvıların cinsellik üzerinde etkileri var mı?
    Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, “Cinsel ilişkinin arzu ve heyecan dönemlerinde yoğun olmak üzere, her iki cinste de cinsel organlarda yer alan salgı bezlerinde birtakım değişiklikler görülüyor. Bu durum kadınlarda daha belirgin oluyor ve cinsel aktivite için önemli rol oynuyor. Erkeklerde ise cinsel ilişki sonrasında meninin iletildiği idrar kanalı (üreta) boyunca yer alan bazı salgı bezlerinde birtakım salgılar oluşuyor. Ancak, bunların erkek cinsel fonksiyonu üzerinde etkisi olmuyor ve erkek üreme hücresi içermiyor. Bu salgıların temel görevi meninin idrar kanalından geçişini kolaylaştırma ve meni içinde yer alan üreme hücrelerinin dış ortamda yaşamasına destek olacak maddeleri sağlamak” diyor.

    Aşkın da hormonu var
    Biz aşkı sürekli tanımlamaya çalışsak da bir türlü doğru cevabı bulamayız. Oysa ki aşkın da hormonu var: Oksitosin. Aşk hormonu olarak bilinen bu hormon, beyinde hipofiz bezinden salgılanıyor ve cinsel uyarılma sırasında ortaya çıkarak, kadın cinselliğinde büyük önem taşıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek Erdoğru, “Oksitosin denilen sihirli formül 9 amino asitten oluşmuş peptid yapıda bir molekül. Kadının cinsel aktivite sırasında monogam şekilde bağlanmasını sağlayan da işte bu hormon. Bu nedenle bağlanma hormonu olarak da adlandırılıyor. Aşık olan kişilerin kan plazma seviyesinde oksitosin hormonu daha yüksek seviyede bulunuyor. Bu yüzden aşk hormonu olarak da biliniyor. Bu hormon stresi azaltıyor ve ruh halini iyileştiriyor” diyor. Oksitosin aynı zamanda kaslarda kasılmayı artırarak, sperm ve yumurta naklini kolaylaştırıyor ve üremeyi olumlu yönde etkiliyor. Normal doğumun 2. ve 3. evresinde rahim kasılmalarına yol açan oksitosin, rahim ağzının açılarak doğum kanalının genişlemesine de yardımcı oluyor.

    Hormon takviyesi
    Cinsel isteği artırmak için hormon takviyesinin yalnızca gerçekten testosteron düşüklüğü olan kişilerde uygulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Murad Başar, “Ancak, bu tedaviyi planlarken erkeğin yaş dönemi ve beklentileri göz önünde bulundurulmalı. Üreme çağında olan ve çocuk sahibi olma beklentisindeki bir erkekte cinsel isteksizlik tedavisinde dışarıdan testosteron ilaçları kesinlikle kullanılmamalı. Çünkü dışarıdan verilen testosteron hem vücudun kendi ürettiği testosteronu baskılıyor hem de sperm üretimini engelliyor. İleri yaşlarda ortaya çıkan ve çocuk sahibi olma beklentisi olmayan erkeklerde ise cinsel isteği artırmak amacıyla, testosteron düzeyi düşük ise ilaç tedavisi uygulanabiliyor. Ancak bu durumda da hastalarda prostat hastalıkları yönünden dikkatli olunması ve tedavi öncesinde prostat muayenesi yapılması gerekiyor” diyor.

    ■ Testosteron
    Hipotalamustan salınan GnRH folikül uyarıcı hormon (FSH) yapımını da sağlıyor. FSH erkeklerde testise etki ederek erkek üreme hücresi olan spermatozoa yapımını düzenliyor. Testosteron cinsellik veya erkeklik hormonu olarak bilinmesine rağmen aslında erkek vücudunda pek çok sistem üzerine etki ediyor. Sağlıklı ve yetişkin bir erkekte testosteron sadece cinsel yönden değil; kas dokusunun gelişmesi, kalp fonksiyonlarının düzenlenmesi, yağ metabolizmasının kontrolü, kemik gelişimi, ses tellerinin yapısının oluşması, saç ve kıl dağılımın düzenlenmesi, ruh sağlığı ve beyin fonksiyonlarının işleyişi, kemik iliğinde kan hücrelerinin yapımı gibi pek çok sistemik fonksiyon üzerinde rol oynuyor. Ayrıca, göğüs dokusunun gelişiminin engellenmesi ve prostat bezinin gelişiminin kontrolünün yanında testosteron esas olarak erkek üreme hücreleri spermatozoaların olgunlaşması ve fonksiyonu için de büyük önem taşıyor.

    Formsante

  • Hangi Burcun Aşkı Zordur?

    Hangi Burcun Aşkı Zordur?

    İster onu görür görmez aşka tutulun, ister kendinizi zamanla kaptırın, her iki durumda da onunla ilk kez tokalaştığınızda ya da ilk kez merhabalaştığınızda anlık bir hissiniz olmuştur Konu o aşk olunca hepimiz dikkat kesiliyoruz. Acaba burcunuzun bakış açısı nedir?

    Koç

    İlk tanışma anına dikkat!

    İster onu görür görmez aşka tutulun, ister kendinizi zamanla kaptırın, her iki durumda da onunla ilk kez tokalaştığınızda ya da ilk kez merhabalaştığınızda anlık bir hissiniz olmuştur. Arkadaşlıklarda bile bazen birine hemen kanımız ısınır, kimilerine karşı ise sebebi belirsiz bir uzaklık, soğukluk hissederiz.
    Eğer bu ilk hissinizi anımsarsanız; ilişkinin seyrinde de güzel günlerin sizi bekleyip beklemediğini, sizi iyi hissettiren biriyle mi yoksa tekinsiz hisler doğuran birimi yakınlaştığınızı anlayabilirsiniz.

    Boğa

    İlk kavga anına dikkat!

    Çiçeği burnunda ilişkinizde bir şeyler sizi rahatsız ediyorsa, içinize sinmeyen bir şeyler varsa, gittiği yere kadar varmadan ve mutsuzluğa boğulmadan önce; ilk kavga konunuza, onun tavrına ve bu kavgayı nasıl sonuçlandırdığınıza dikkat edin. Bu, sizi bekleyen ilişki ve partnerinizle ilgili neredeyse tüm ipuçlarını içeren çok önemli bir kıstastır. İlk yol ayrımına geldiniz. Tamam, mı, devam mı? Aranızdaki kimyaya güveniyorsanız…

    İkizler

    İlk sinir olduğunuz özelliğine dikkat!

    Sizi yeterince dikkatle dinlemiyor mu i? Aşırı kıskançlık mı yaptı? İlk günlerde ya da ilişki öncesi dönemde ilk sinir olduğunuz tavrını görmezden gelmeyin. Heyecanın sarhoşluğu ile bunları geçiştirebilirsiniz ya da onun zamanla değişeceğini düşünebilirsiniz. Ancak yine de yaşadıklarınızın farkında olun. Ne kadar sinir oldunuz bu tavrına? Bu hissinize 1′den 10′a kadar bir not verin, ilişkinin ilk ayları için bu rakamı beş ile ilk yılları için ise on ile çarpın. Katlanabileceğiniz ve idare edebileceğiniz bir düzeyde mi yoksa hayat onunla katlanmayabilir mi olur?

    Yengeç

    Arkadaşların verdiği tepkiye dikkat!

    Yakın arkadaşlarımız bizi çoğu zaman bizden iyi tanırlar. İki kişiye dışarıdan bakan bir göz olarak, bize uygun biri olup olmadığını da ilk görüşte anlarlar. Sizi daha önce hiç görmedikleri kadar mutlu görmüşlerdir, mutluluğunuzu bozmak istemezler, birlikte olduğunuz kişiyle yeni tanıştıkları için kendi hislerinden yeterince emin olamazlar. Sonuç olarak… Negatif hisleriniz göz önüne almanızı ve bu ilişkiyi gerçekten isteyip istemediğinizi ya da doğru kişiyle olup olmadığınızı görmenizi sağlar. Durumla yüzleşmekten korkmayın…

    Aslan

    Sevgilinizle daha fazla zaman geçirin

    Haftada toplamda 14 saatini birlikte geçirin çiftler keyifli geçen bir ayda birbirlerine daha çok bağlanıyorlar. Onu tanımak için yapmanız gereken onunla bol bol vakit geçirmek Bir elmanın iki yarısı olun Şu bir gerçek ki bir çiftin diğer bir yarısı olduğunuzda ve kadınlara bunu gözlemlediklerinde onlara hiç olmadığınız kadar çekici görünürsünüz. Yine Çok yüksek bir egoya sahip, dünyanın kendi çevresinde döndüğünü düşünen, Aslanlar ..size değer vermeyen ve hep kendini düşünen bencil bir kadın İstemediğinizden kesinlikle eminseniz Ne istemediğinize dikkat edin !

    Başak

    Önceki derslere dikkat!

    Önceki ilişkilerinizi aklınızdan geçirin. Eski sevgilinizle yürümeyeceğini ilk ne zaman anlamıştınız? Hemen mi, üç ay sonra mı yoksa ilişkide önemli değişiklikler olup ayrılık çanları net olarak çalmaya başladığında mı?
    Anladığınız andaki ayrıntıları yeniden gözden geçirin. Yeni tanıştığınız ve ilişkiye başlamak üzere olduğunuz kişide, benzer bir durum söz konusu mu? Bu ilişkinin yürümeyeceğine dair düşünceleriniz olası bir korkudan mı ibaret yoksa deneyimle sabit güçlü tahminlerden mi?

    Terazi

    Yalnız kalma korkusuna dikkat!

    Bazen karşımızdakinin bizi mutsuz edeceğini adımız gibi biliriz ama bunu kendimize bir türlü itiraf edemeyiz. İtiraf etmemiz halinde yalnız kalmak, sevgilisiz kalmak gibi tatsız seçenekler bizi bekliyordur çünkü. Nedense yalnız kalmak hep daha zor gelir. Teraziyi tartın. Bir tarafta yalnız ama huzurlu, yeni ve daha uygun kişilere açık bir siz diğer yanda ise ilişki sürecinde kendimizi bertaraf edemeyeceğimiz vicdani muhakemeler, sevgi yükleri, beklentiler, birilerini kırma ihtimali…Kırmama ihtimali hangisi daha ağır geldi?

    Akrep

    Senin için vazgeçilmez olduğumu düşünmüyorum

    Demek ve her şeyi dürüstçe ifade etmek yerine olayı trajedi bir boyuta taşımayı tercih etmeyin İlişkilerde kadınlar bir süre sonra “artık beni eskisi gibi sevmiyorsun, beni artık önemsemiyorsun “şeklinde söylenmeye başlar. Erkeklerin böyle durumlarda partnerlerini geçici olarak sakinleştirmeleri ile ilişkide sular durulurken aslında işlerin yolunda gitmediğinin 2 tarafta farkında değildir. İlişkinizin başında gelecek planları kurmayın ilişkiden ve ondan ne beklediğiniz gerçekçi bir şekilde konuşun, kendi hayatınıza sahip çıkın, onsuz da mutlu olduğunuz alanlar oluşturun

    Yay

    İhtiyaçlara dikkat!

    Onun size uygun olmadığını, kesinlikle üzeceğini ya da asla aynı dili konuşamayacağımızı bile bile atlamayın ilişkinin çekici sularına. Aslında Yayların ağır basan ihtiyacınız sekstir, hayatları güzeldir, çok zevklidir. Ancak her mükemmel seks, her uyumlu ilişkinin tek koşulu olsaydı dünyada mutlu çiftten geçilmeyebilirdi! Evet, , o halde ilişkiye devam ama buna “aşkla devam “, “birbiriniz için yaratılmış olmak” gibi ulvi isimler vererek Yine de denemek istiyorsanız, o halde kimseyi karıştırmayın, o zaman devam…

    Oğlak

    İlk randevuda kaybetmeyin!

    Aşkları en zor yaşayan burçlardan biridir Ayrıntılar önemlidir ve daima hatırlayacaktır. Oğlakla ’la aşırıya kaçmanız ya da onu etkilemek için çok para harcamanız gerekmez. Ama randevuya zamanında gitmeniz ve düzgün giyinmeniz ve plan yapmış olmanız gerekir. Şaşkınlığa düşmekten hoşlanmaz. Anılar yaratmanız gerekir. Onun için ilk randevu, uzun bir ilişkinin başlangıcıdır. Ve ilk akşamın çok özel olması gereklidir. Özel şeyler önemlidir. Veda öpücüğünü sonlara saklayın…

    Kova

    İlk günlerde size söylediklerine dikkat!

    Kova Erkekler ilişkiye başladıkları ilk günlerde ya da kadını elde etmeye çalışırken çoğunlukla (tabii istisnalar vardır) en yüksek performanslarını sergilerler. En güzel sevgi sözcükleri, en hoş vaatler bu dönemde telaffuz edilir. Çok profesyonel bir çapkın olmadığı sürece emin olun hissettiği gibi davranıyor ve konuşuyordur. . Sadece duygularının dozajı ilk günlerde biraz yüksektir ve bazen kendini tanımlama biçimleri uyuşmaz. Yine de gözünüz parlayarak, kalbiniz atarak Sizi bekleyen böyle biri…

    Balık

    Balık’lar heyecan tutkunudur!

    Eski aşkları temize çekmemeye dikkat! Yeni adayda, onlarla yaşayamadığınız, yarım kalmış ya da acı vermiş ilişkiyi tamamlamaya mı çalışacaksınız? Aman dikkat, temiz bir sayfa açın ve yeni sevgili adayınızı geçmişteki kişilerle ilintilendirmemeye çalışın. Aksi takdirde kötü sonun kurbanı olabilir Yüzmeye gidin ya da bütün günü birbirinizi düşünerek geçirin. Romantik bir film de uygun seçimdir. Ay ışığında yürümek, şiir okumak ya da yıldızların altında dans etmek Balık’ın çok hoşuna gider. Aslında nereye gittiğiniz hiç fark etmez, yeter ki birlikte olun.

    Burcunuza göre aşkın sırrı

  • Darier hastalığı

    Darier hastalığı

    Darier Hastalığı (Keratozis Follikülaris)

    Darier hastalığı otozomal dominant geçiş göstermesine rağmen, bazen sporadik olarakta görülen nadir bir hastalıktır.

    Karakteristik özelliği gövdenin orta kısmında, omuz, yüz ve ayrıca başka bölgelerde görülen sert kahverengi papüllerdir. Bu papüller kolaylıkla irrite ve/veya enfekte olarak, eksüdatif ve kabuklu hale gelebilir. Diğer özellikleri palmar bölgede küçük çukurcuklar ve tırnağın uç kısmında dik bir çıkıntının başladığı yerde çentik şeklin­de tırnak distrofilerini kapsar.

    Pemfigusta görülen akantoliz benzeri, bazal tabaka üzerinde keratoni-sitler arasında ayrışma vardır. Suprabaziler çatlamalar, prematür keratinizasyon oluşumunun sonuçlarıdır. Hatalı keratinizasyon sonucu, epidermiste eozinofilik cisimler (corps ronds) ve küçük yoğun ba-zofilik cisimler (grains) görülür.

    Şahsilik asit (%2) veya tretionin (%0,025-0,05) gibi hafif etkili kera-tolitiklerle topikal tedavi yardımcı olabilir. Oral retinoidler sıklıkla düşü-nülebilen diğer ajanlardır.

    Hailey Hailey Hastalığı (Kronik Benign Familyal Pemfigus)

    Darier hastalığına bazı yönleriyle benzeyen ve nadir görülen ailesel bir hastalıktır. Özellikle kasık, koltuk altı ve boyunda çatlak tarzında, eksüdatif enfekte lezyonlar gelişir. Genellikle erken erişkin yaştan önce başlamaz ve yazın kötüleşir.

    Keratoderma (Tilozis)

    Bu terim, lokalize keratinizasyon bozukluklarından dolayı plantar ve pal-mar belirgin kalınlaşmanın olduğu bir grup hastalığı tanımlar. Bu bozukluk tamamen heterojendir. Otozomal dominant, otozo-mal resessif ve X’e bağlı geçiş gösteren tipleri olabilir. Geniş bir klinik görünüme sahiptir. Bazı hastalarda, el ve ayak sırtı tutulumu görülür ve di­ğerlerinde ise zımba tarzında (punctuate) palmar tutulum görülebilir.

    Kalıtsal görülen bir tipinde, özefagusta karsinom gelişimiyle yakın iliş­kisi vardır.

    Çoğu hasta klinik görünümünden dolayı sanıldığı kadar fiziksel yetersiz­liği bulunmaz. Yeterli keratolitik ve nemlendirici ajanlar uygulayarak el­lerini kullanabilirlerse, günlük aktivitelerini iyi bir şekilde yapabilirler.

    Darier Hastalığı Tedavisi
    Hafif formdaki birçok hastada yumuşatıcılar, basit hijyen ve güneş yanığından kaçınma dışında tedavi gerekmemektedir. En az 30 faktörlü güneşten koruyucu, terlemeyi artırıcı Mekanik faktörleri azaltma uygulanabilir. vitamin A, yerel salisilik Asit ve retinoid, antibakteriyel sabun, sistemik Antibiyotik, sistemik retinoik asit kullanılabilir. Hastalığın kontrol altına alınamadığı durumlarda cerrahi eksizyon ve greftleme yapılabileceği öne sürülmüş ancak bu yöntemlerin etkisi kanıtlanmamıştır.

    KOMPLİKASYONLAR
    Sekonder bakteriyel, viral ve mantar infeksiyonları gelişebilir. Sekonder infeksiyon sonucu özellikle saçlı deri ve genital tutulumlarda kötü koku oluşabilir.

    KORUNMA
    Hastalık bulaşıcı olmadığından korunma mümkün değildir.

  • Kahvaltıda Çikolata Zayıflatıyor

    Kahvaltıda Çikolata Zayıflatıyor

    Protein ve karbonhidrat açısından zengin bir kahvaltı güne daha zinde başlamanızı sağlar. Üstelik günün tamamını hafif yiyerek geçirmenize de olanak tanır. Yapılan bir araştırma kahvaltıda çikolata yiyerek zayıflandığını açıkladı…

    Tel Aviv Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre sabah, günün tatlı yemek için en uygun zamanı. Günün bu saatlerinden metabolizma çok hızlı oluyor ve tüm ekstra kaloriler kolayca yakılabiliyor.

    Araştırmacılardan Prof. Daniela Jakubowicz’e göre sabah kahvaltıda yenilen bir parça kek veya çikolatalı tatlı sayesinde yeteri miktarda karbonhidrat ve protein alınabiliyor. Bu şekilde beslendiğinizde gece yarısı mide kazınmalarından da kurtulmuş oluyorsunuz.

    Araştırmacılar diyabeti olmayan 193 obez hastayı incelemek için 2 gruba ayırdı. İlk gruba düşük karbonhidratlı 300 kalori içeren bir kahvaltı verildi. İkinci grup ise 600 kalori içeren dengeli bir kahvaltı ile güne başladı. İkinci grubun kahvaltısından çikolatalı kek veya tatlı bulunuyordu. 32 hafta boyunca süren araştırmanın 16. haftasında her iki gruptaki kişilerin de 15 kg verdiği gözlemlendi. Ancak bir diğer 16 haftalık periyot sonrasında düşük karbonhidratlı kahvaltı verilen grup, verdiklerinin üzerine 10 kg geri aldı. Kahvaltıda tatlı yiyenler ise 7 kilo daha verdi. 32 haftalık toplam araştırma süresince ikinci grup ilk gruptan ortalama 40 kilo daha fazla kaybetti.

    Araştırma çerçevesinde her gruptaki kişiler de aynı oranda kalori aldılar. Erkekler günlük 1600 ve kadınlar 1400 kalori tüketti. Ancak 300 kalorilik 1. gruba mensup katılımcılar yediklerinden tatmin olmadıklarını vurguladılar. Gün boyu gizlice şekerleme ve tatlı yediklerini de itiraf ettiler.

    Diyet Yöntemleri ve Deneyimlerimiz

  • Kurban etini tüketirken nelere dikkat etmeli ?

    Kurban etini tüketirken nelere dikkat etmeli ?

    Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketmek kaçınılmaz olacak. Peki sağlıklı beslenmek için nelere dikkat etmeli?

    Kurban bayramına özel en büyük değişiklik, kırmızı et tüketiminin maksimum düzeylere ulaşması olur.

    Kurban etini tüketirken nelere dikkat etmeli?

    -Kurban bayramını sağlıklı geçirmek için kurban etinin kalitesi ve tüketimine dikkat etmemiz gerekir. Kurban etini alırken, kesim esnasında, hazırlık aşamasında ve saklama aşamasında sağlıklı beslenme ilkelerine uygun davranmalıyız.

    -Birinci adım olarak kurbanlığınızı satın almadan önce veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olmalısınız. Sağlıklı hayvan almanız ve uygun kesim şartlarını sağlamanız sizin ve ailenizin sağlığı açısından çok önemlidir.

    -Kurbanlığınızın sakatat kısımları dediğimiz organ etlerini tüketmeyin. Etin bu kısımları doymuş yağ ve kolesterol açısından oldukça zengindir. Ayrıca başta karaciğer olmak üzere birçok organda zararlı madde birikimi olduğundan tüketmemelisiniz.

    -Kurban etini kesildikten hemen sonra tüketirseniz, biraz sert olur.
    Mümkün olduğunca kesimden sonra 24 saat buzdolabında bekletirseniz daha lezzetli ve yumuşak olur, kolay pişer ve daha kolay sindirilir.

    -Etler, protein açısından zengin olduğundan sıcaklığa oldukça duyarlıdır ve kolayca bozulur. Bu nedenle etleri buzdolabında, buzdolabı poşetlerinde veya yağlı kağıda sararak maksimum 2-3 gün; buzlukta -2 derecede 7 gün; derin dondurucuda -32 derecede ise maksimum üç ay saklayabiliriz. Daha sonra tüketirken, dondurulmuş etleri buzdolabında çözdürün. Kalorifer üzerinde veya açık havada et çözdürmenin besin zehirlenmelerine yol açabileceğini unutmayın. Çözdürülmüş etleri yeniden dondurmayın.

    -Etleri hazırlarken de dikkat etmemiz gerekir. Etlerin görünür yağlarının tamamı temizlenmelidir. Hazırlama işlemi sırasında, etler ve diğer besinler ayrı doğrama tahtalarında ayrı bıçaklar ile doğranmalıdır. Çiğ etten damlayan sular hiçbir besinle temas etmemelidir.

    -Etleri pişirirken doğru pişirme yöntemlerini tercih edin. Kızartma ve kavurma, sağlık risklerini arttıran pişirme yöntemleridir. Sağlıklı pişirme yöntemleri; ızgara, haşlama, fırında veya mevsim sebzeleri ile birlikte tencerede pişirme şeklidir. Izgara yaparken, vitamin kaybını en aza indirmek ve dumanın içinde yer alan zehirli maddelerin ete geçmesini engellemek için, kömürler tam olarak yandıktan ve yarı kor haline geldikten sonra, etleri ateşten en az 15 santimetre uzakta tutarak pişirmelisiniz.

    -İçerisine et veya kıyma giren yemeklere ekstra yağ eklemenize gerek yoktur. Çünkü etlerin dokuları arasında yer alan, görünmez yağ dediğimiz doku içi yağlar ısının etkisi ile erir ve yemeğe karışarak lezzet katar. Pişirdiğiniz etli sebze veya kuru baklagil yemeklerine ekstra yağ eklemeyin.

    -Kuyruk yağı ve iç yağı, kalp-damar sağlığını tehdit eden ve kanserojen riskini arttıran yağ türleridir. Bu tür yağları kesinlikle tüketmeyin.

    -Etinizi pişirirken hızlı ve yüksek ısıya maruz bıraktığınızda etin sadece dış yüzeyi pişer ve hızla katılaşır, sertleşir ve iç yüzeyi çiğ kalabilir. Eti uzun sürede orta hararetli ısıda pişirirseniz hem tam pişer hem de yumuşak olur.

    Kurban bayramı sofralarında, etler dışında diğer besin gruplarına da yer vermelisiniz. Sebze yemekleri, salatalar, yoğurt, ayran ve cacık gibi süt ürünleri, ekmek olarak tam buğday veya tam çavdar ekmeği veya ekmek yerine bulgur, makarna ve kabuklu pirinç sofranızda beslenme dengesi oluşturur.

    Et tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. Her gün et tüketmeniz gerekir; ancak öğünlerde ortalama 60–120 gramı geçmeyecek şekilde ölçülü olarak tüketmelisiniz.

    Bayramda kilo alma riski artıyor

    Tatiller ve bayramlar kilo alma riskinin maksimum düzeyde olduğu zaman dilimleridir. Gerek düzensiz öğün saatleri gerek özel bayram ve tatil yemekleri ve tatil rehaveti sonucu alınan enerji artmakta, harcadığımız enerji de minimum düzeylere inmektedir. Bu kilo alma çıkmazına girmemek için küçük ayarlamalar yapmalıyız. Bu ayarlamaları şöyle sıralayabiliriz:

    Sağlıklı beslenmek için bunlara dikkat!

    -Bayram sabahı güne 2 bardak su ile başlayın. Zengin bir bayram kahvaltısı tüketebilirsiniz. Yavaş yiyin ve çeşitli beslenin.

    -Bayramda da sık sık beslenmeye özen gösterin. Gün içerisinde 4 saatten uzun aç kalmayın.

    -Öğünlerde aşırı besin tüketmemeye gayret edin. Eğer bir öğünde çok besin tükettiyseniz ve hangi besin grubundan fazla yediyseniz o besin grubundan yiyecek hakkınızı bir sonraki öğünde azaltmalısınız.

    -Bayram süresince de günde 8-15 su bardağı =1,5- 3 litre su içmeye özen gösterin.

    -Çay, kahve ve asitli içeceklerin tüketiminde aşırıya kaçmayın. Ihlamur, ada çayı ve rezene gibi bitki çaylarını tercih edebilirsiniz. Eğer mide ve tansiyon sorununuz yoksa günde 1–2 şişe doğal maden suyu da içebilirsiniz.

    -Ana öğünlerde tabağınızın yarısını salata ve sebze yemekleri ile doldurun. Diğer yarısına ise 2-3 parça et ve 2-3 yemek kaşığı pilav, makarna ve bulgur gibi tahıl ürünlerinden alın. Pilav, makarna, bulgur ve çorba tüketiyorsanız yanında ekmek tüketmenize gerek yoktur.

    -Şekerlemelerden ve çikolatalardan uzak durmaya çalışın. Ağır hamur tatlıları yerine, sütlü veya meyveli tatlıları tercih edin. Günde 1 porsiyondan fazla tatlı tüketmemeye özen gösterin.

    -Bayram günüde hareketli olmaya çalışın. En az yarım saat orta tempolu yürüyüş yapabilirseniz çok iyi olur. Ayrıca gün içinde hareketliliğinizi arttırmaya çalışın.

    Enerji harcayın!

    Her şeye rağmen bir gün içinde düşündüğünüzden çok fazla yediniz, besin haklarınızı aştıysanız üzülmeyin. Afiyet olsun. Bunun telafisi kendinizi aşırı yormadan olabildiğince çok enerji harcayarak, aldığınız fazla enerjiyi vücudunuzdan atmak olmalıdır. Yalnız böyle bir davranışı her zaman tekrarlamayın. Üst üste birkaç gün boyunca yapacağınız bu tür kaçamaklar ile vücudunuzun kilo almaktan başka çaresi kalmaz. Bayramı artı kilolar ile bitirmek kaçınılmaz olur.

  • Dizi müziği yapmam bile ‘tuhaf bir temas’

    Dizi müziği yapmam bile ‘tuhaf bir temas’

    Star TV ’de yayımlanan ‘ Behzat Ç ./Bir Ankara Polisiyesi’, çoktandır fenomen olmuş durumda. Bir yanda Ankaralılık halleri, diğer yanda alışmadığımız bir tempo, ‘tuhaf temaslar’ derken kendi hayranlarını yarattı. Dizinin müzikleri, Ankara’nın en meşhur grubu Pilli Bebek’in kurucusu Cem Kısmet’e emanet. Bu müzikleri ‘Tuhaf Temaslar’ adlı iki CD’lik bir albümde toplayan Kısmet’i yakaladık…

    Behzat Ç.’nin müzikleri de en az dizinin kendisi kadar fenomen. Dizi için yaptığı müzikleri kısa süre önce ‘Tuhaf Temaslar’ adlı albümde toplayan, Ankaralı grup Pilli Bebek’in solisti Cem Kısmet’leyiz…

    İki sezon ve bir filmden sonra çıktı albüm. Neden gecikti?
    Benim yüzümden (gülüyor). Bir sürü hazır tema vardı ama buna rağmen üç şarkı (‘Delilik’, ‘Sayende’ ve ‘Kırmızı’) ile uğraşmak istedim. Stüdyo kısmını seviyorum. Biraz fazla uğraştık galiba. Bazı şarkılar evde kaydedildi, bazıları başka stüdyoda… Bir araya getirmek zaman aldı. Çok da zorlamadık, “Havaya girdikçe yapalım” dedik. Albüm fikri ikinci sezonun ortalarında gelişti. Öncesinde proje vardı ama “Nasılsa olur bir ara” diyordum. Deadline denen şey bana göre değil, iş-güç sahibi insanlar yapsın onu (gülüyor).

    Stüdyo aşamasında neler oldu? Şarkılar hazır değil miydi?

    Şarkılar hazırdı ama sound’lar net değildi kafamda. Sonunda “Üç şarkınınki farklı olsun, diğer parçaları mümkün olduğu kadar ilk hallerine yakın alalım albüme” dedim, hızlandık. ‘Olsun’un albümde kullandığımız kaydı bu şarkının ilk aranjesidir. Demo halini kullandık yani. Film ve dizide anlık geliştirdiğimiz kimi temalar var mesela ve onları görüntüler olmadan dinlediğinizde başka türlü çağrışımlar yapıyor. Bölümler arası farklılıklar da var sound’da çünkü hem bölümün gidişi hem benim haleti ruhiyem çok etkiliyor bunu.

    Başa dönelim… Ekiple nasıl buluştunuz? Bir Ankaralılık durumu var mı bunda?

    Erdal (Beşikçioğlu) Dip Sahne adında bir mekân açmıştı ve orada çalmamızı istemişti. Tanıştık, hem Erdal’ı hem de yeri sevdik. Sonra Dip Sahne kapandı, üzüldük çünkü Ankara’nın en güzel mekânıydı bana göre. Dizi mevzuu çıkınca Erdal bizi önermiş. Yapımcı Hakan Karlıdağ aradı, başladık.

    Emrah Serbes’in kitaplarını okumuş muydun?

    Duymuş ama okumamıştım. Erdal’la konuşunca kitabı okudum, görüşmeden sonra da senaryoyu… Kitabı okurken kafamda birtakım sesler belirdi, onları geliştirdim. Sokaklar, mekânlar hayatımın geçtiği yerler. Oradaki dış sesler ve insanların iç sesleri kafamda bir sound’a dönüştü. Başta çiğdi bu, diziyle pişti.
    Müzik ‘Behzat Ç’de başlı başına bir karakter gibi…
    Benim yakın durduğum bir cenah değil bu, hayatımda dizi izlemişliğim yok, evimde televizyon da yok. ‘Behzat Ç’, hem Ankara bağlantısıyla hem de diziyi sevdiğim için sahiplendiğim bir iş oldu. Dizi müziği yapmak yapay gelirdi; içeriğe bakmadıklarını, görsel imgeler üzerinden işin satılmaya çalışıldığını düşünürdüm–ki genellikle böyle bu, fikrim değişmedi. Farklı bir yöntem denedik ve dizinin sesi olduk. Kitabı okuduğumda senaryoya uyarlama konusunda endişelerim olmadı değil. Kararımı senaryoyu gördükten sonra vermek istedim. Bu uyarlama neticede, bambaşka bir şey çıkabilirdi. Neyse ki senaryo işin ehli insanlarca yazıldığından okur okumaz ikna oldum.

    Televizyonum yok dedin ama diziyi takip ediyor musun?

    İnternetten izliyorum. (gülüyor) Televizyondan kirleniyorum. Şehrin içinde gezerken beni boğan imajlar, sesler var ve bunlar televizyonda çok güçlü. Sürekli bir bombardıman halinde. Karşısında ne kadar sağlam durursan dur, eninde sonunda insanı etkiliyor. Şeklimiz şemalimizden kullandığımız ürüne kadar her şeyi değiştirme kudreti var televizyonun.

    Dizide sevdiğin ya da sevmediğin karakterler var mı? Onları müzikle yönlendiriyor musun mesela
    Yapıyorsam da bilmiyorum ama sanmıyorum yaptığımı. (gülüyor) İşin kurgusal yapısı dolayısıyla öyle bir şeye imkân olmuyor zaten, akışkanlığı bozmamak durumundasın. İstesen de yapamazsın. Nefret ettiğim bir karakter yok ama Hayalet’le Akbaba arasında spontane gelişen diyalog ve kavgaları çok seviyorum. Behzat’ın durumlarını da… Bence hepsi çok iyi işler, iyi oyunculuklar. Ahmet Uğurlu, geçen sezon çok önemli bir renkti mesela.

    Dizideki Ankara/Ankaralılık algısını nasıl buldun, eski bir Ankaralı olarak?
    Ankara’nın tümünü yansıtan bir şey değil ama jargonuyla, sokak argosuyla Ankara diziye sirayet etmiş durumda. Reel bir durum bu… Ankara denince akla bu gelmiyor ama.

    Ne geliyor? Hazır ‘Bir Ankara Gecesi’ projeniz de varken bununla bağlantılı olarak sorayım…
    Ankara bu ağızdan, jargondan ya da müzik özelinden bakarsan sadece rock gruplarından ibaret değil. Klasik müzik ve caz da Ankara’da güçlü. Tek gitarla harikalar yaratan insanlar var, barlarda çalarlar ve repertuvarları çok geniştir. Sakin çalarlar, keyiflidirler. Geceyi tasarlarken onların da olması gerektiğini düşünmüştüm. Niyetimiz hepsini bir araya getirmekti, tam yapamadık ama bir sürü konuk olacak sahnede.

    Pilli Bebek ne durumda?
    Son haliyle altı kişi: Emre Günaydın (davul), Alican Narman (bas), Emre Yalçıntaş (gitar), Evren Karakul (klavye) ve Sonat Özer (perküsyon). Sonat, Pilli Bebek’in ilk davulcusu, geri döndü. Yıllardır beraber balığa çıkıyorduk ama müzik yapmıyorduk, enteresan oldu. (gülüyor)

    Ufukta yeni albüm var mı? 
    Albüm yapmak istiyoruz ama asıl amaç bol konser vermek. 13 Ekim Cumartesi ‘Bir Ankara Gecesi’yle başlıyoruz, sonrası gelecek…

    Bu elimizdeki, bir Pilli Bebek albümü mü peki?
    Değil, Pilli Bebek hayranlarını sevindirecek bir albüm ama. Serdar Akar’la ilk konuşmamızda ‘Pilli Bebek olsun istiyorum’ demişti; ona yaklaştık ama bir Pilli Bebek albümü olamadı çünkü değişik dönemlerden farklı kayıtlar kullandık. Grubun neredeyse bütün kadroları var bu kayıtlarda.

    ‘Tuhaf Temaslar’ ismi nereden? 
    Normalde ne işim olur dizi müziğiyle? Bu, benim için başlı başına tuhaf bir temas. (gülüyor) Emrah’ın ‘Her Temas İz Bırakır’ından yola çıkarak bulduk bu ismi ama aslı budur.

    Hayatında ‘Behzat Ç’ nin yeri ne?

    İster istemez büyük kısmını kaplıyor. Haftada en az üç günüm ‘Behzat Ç’ ile geçiyor. İlk dizi müziğim ve başlarda bundan duyduğum tedirginlikten dolayı haddinden fazla bir mesai harcama durumunda kaldım ama sonra rayına oturdu işler. Yine de hayatımın büyük bölümü bununla kaplandı. İnsanların bunun üzerinden benimle ilişki kurmasının da bunda etkisi var elbet.

    ‘Delilik’i nasıl bir ruh haliyle yazdığım, sık soruluyor
    Albümü dinleyenler en çok neyi soruyor?
    ‘Kızım’ şarkısını dinleyen herkes ‘çocuğun var mı’ diye soruyor. Şarkı yazmanın mutlak surette yaşanmış bir şeyle alakalı olduğunu sanıyor insanlar. Bir şeyi ancak biliyorsan onun hakkında bir şeyler yazabilirsin diye düşünüyorlar ama hayır, herkes her şeyi böyle tecrübe etmiyor. Bir sürü sevgi biçimi var. Birilerinin kızını nasıl sevdiğini biliyor olabilirsin, empatiyle alakalı bu. Bir de ‘Delilik’i nasıl bir ruh haliyle yazdığımı soruyorlar. Deli olup olmadığımı merak ediyorlar aslında. (gülüyor) Bunu var olan bir durumu gözlemleyerek yazdım; onun bende yansımasıyla alakalı. Karşımda canlandırılmışı var çünkü ve güçlü bir canlandırma bu.

  • Terk edilme boşanma dilekçesi

    Terk edilme boşanma dilekçesi

    Terk Nedeni İle Boşanma İhtar Dilekçesi

                                                                                                  AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

    DAVACI :
    VEKİLİ : Av.
    DAVALI :
    KONUSU : Terk sebebiyle ihtar kararı verilmesi talebidir.

    OLAYLAR :
    1-Davalı …….. ile müvekkil …………. tarihinde evlenmişlerdir. Davalı evliliğin kendisine yüklediği görevleri yapmamak maksadıyla evlenme tarihinden 5 ay sonra müşterek evi terk ederek ve tüm eşyalarını alarak babasının evine gitmiştir. Halbukidavalının evini terk etmesini gerektirecek hiçbir haklı sebebi de yoktur.
    2- Dost ve akrabaların bu konudaki girişimleri de olumlu bir sonuç vermemiştir.
    3-Aradan 3 yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Davalı ……….’ın müvekkil tarafından hazırlanan …………………….. adresindeki evine mahkemenizin takdir edeceği dönüş masraflarını yatırmaya hazırız.
    HUKUKİ SEBEBLER
    DELİLLER :
    : MK md.164 HUMK ve ilgili mevzuat.
    Nüfus kayıtlarıtanık beyanları ikamesi mümkün her türlü delil.
    SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı aradan 3 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen evine dönmeyen davalı ……..’a;
    1/Yukarıda adresi verilen evine dönmesi
    2/Dönmediği taktirde Terk Sebebiyle Boşanma Davası açılacağının ihtaren bildirilmesine karar verilmesini saygı ile vekaleten arz ve talep ederim.15/07/2006
    DAVACI VEKİLİ
    Av. ……..

    EKİ: 1-Onanmış vekaletname örneği
    2- Nüfus kayıt Örneği

    Terk edilme boşanma dilekçesi
    Terk edilme boşanma dilekçesi
  • Bayram temizliği nasıl yapılır?

    Bayram temizliği nasıl yapılır?

    Şimdi herkesin gündeminde “temizlik” var. Bu aralar evlerimizde sıkı bir “bayram temizliği” gerekli. İşte size Bayram ev temizliğinin püf noktaları…

    Bayrama sayılı günler kala perdeler, halılar dahil her şeyi temizleyip, paklama, mutfaktaki bütün malzemeleri yıkayıp, kurulayıp kaldırmak şart. Evin her tarafı sıkı sıkıya temizlenmek için kadınları bekliyor.
    Ama bütün bunların kurallarına da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü ev temizliği, çamaşır ve bulaşık kadınların zamanını çok alıyor. Hem fazla vakit harcayıp hem de tam bir temizlik yapılamıyor çoğu kez. Bunlara uymayanlar evde iyice yorulsalar da yaptıkları temizlikten memnun olamıyorlar. Hatta yanlış bir temizleme işlemi eşyalara zarar da verebiliyor. Oysa kurallara uygun temizliği yapmak için önemli “püf noktaları” var. Uzmanlar, temizleme eyleminin planlı, programlı olması gerektiğini anlatıyor.

    Bayram Ev temizliği Püf Noktaları
    – Önce görünen kirleri temizleyin. Daha detaylı temizliği, aşamalı olarak gerçekleştirin. Vakumlu süpürge ile toz kaldırmadan her yeri süpürmek genellikle ilk işlemdir. Temizlik sırasında kullanılan suyun sıcak olması önemli. Sildiğiniz döşemeleri en sonunda kuru ve temiz bir bezle kurulamanız şart…
    – Evdeki yaşanılan ortamların temizliği sırasında kadınların dikkat etmesi gerekli kritik noktalar arasında deterjan ve dezenfeksiyon malzemelerinin kullanım şekli geliyor. Her türlü temizlik maddesinin her yerde kullanılmaması gerekir. Mesela, çamaşırdaki toz deterjanını kalebodurları ya da salon döşemesini temizlemek için kullanmayın.
    – Kir ve mikroplar sıcak su ile daha kolay gider. Bu suyun yeterli sıcaklıkta olması önemli. Örneğin yağlı kirler sıcak su ile temizlenir. Ancak içinde yağ çözücülerin bulunduğu temizlik malzemelerini kullanmak daha pratik olacaktır.
    – Pürüzlü yüzeylerdeki kirler ovunca daha kolay çıkar. Ama bazı yüzeyleri aşırı ovma, ona zarar verir.
    – Temizleme suyunu sık sık değiştirmek gerekir. “Kir kiri çıkarır” gibi bir anlayış kesinlikle yanlıştır. Aksi halde, temizlenen yüzeye çıkarılan kirden iki mislini ilave etmiş oluyorsunuz!
    – Seçtiğiniz temizlik ürünleri güzel kokulu da olmalı. Ev temizliğini koku ile daha çok hissedersiniz.
    – Temizleyici maddenin derine işlemesi için biraz beklemek lazım. O yüzden, kullandığınız ürün sildiğiniz zeminde biraz kalmalı, ondan sonra durulama veya kurulama yapmalı.
    -Temizliği ev tozu akarları ve küf mantarı sporlarına karşı da bir önlem olarak da düşünün. Yatak, yorgan, yastık, çarşaf ve örtülerin dışında kullanılan tekstil ürünlerinin hepsini makinede uygun sıcaklıkta yıkayın. Ayrıca bunların tamamen kaybolması için ütülemeyi de unutmayın.
    – El yıkanan lavabolar, klozetler ve duş yerleri sağlığımız açısından en fazla temizlenmesi gereken yerler. Buralar çok önemli…
    – Halı ve yerlerde kullanılan temizlik bezleri, fırçaları çok temiz olmalı. Temizlik gereçleri kirliyse zaten biz etrafı kirletiyoruz demektir. Bir de hassas noktalar var. Örneğin yerleri sildiğimiz bir bezle koltukları silersek farkında olmadan mikrop yayabiliriz. Bilinçsiz temizlikte bunu yapanlara çok rastlanıyor..
    – Uzun zamandır temizlenmemiş, yerleşmiş kirler için leke çıkarıcılardan, plastik yüzey temizleyici gibi malzemelerden yardım alın. Örneğin, artık evlerin pencere çerçeveleri plastik. Uzay Plastik Yüzey temizleyici ile bu cam çerçevelerinin lekelerden arındırarak temizlemeniz mümkün.
    – Mobilyaların tozlarını nemli bezle silin. Lekeler varsa, yüzeyi bozmayacak özel temizleyiciler ya da deterjanlar kullanın.
    – Kapı kolları ya da merdiven kenarı gibi çok kişinin ellerinin değdiği yüzeyleri, önce sıcak su ile ve sonra hijyenik bir malzemeyle (Ya da çamaşır deterjanı ile dezenfekte eklenmiş suyla) silin.
    – Bütün gün çocukların onun üzerinde oynadığı göz önüne alınırsa halıların temizliği çok önemli. Ancak tazyikli suyla ve fırçalanarak yıkanan halıların tabanı ve birleşme yerlerine zarar görür, yıpranır. Arap sabunu gibi malzemelerle halılarını temizleyen kadınlar, daha sonra toz ve kirin tekrar yüzeye çıktığının farkında olmuyorlar. Oysa “halı şampuanı” ile yıkanan bir halı kuruduktan sonra elektrikli süpürge ile temizlendiğinde kir kalmıyor.

    Ancak halı yüzeyi ilk silmede temizlenmiş görünebilir. Fakat halı kuruduğunda o leke yeniden ortaya çıkabilir. O nedenle, leke çıkartma çalışması bir veya bir kaç kez tekrarlanmalı. Leke silinirken leaaai dış çevresinden merkezine doğru temizleyin. Leke çıkartma işleminin başarısı için dağılmadan temizlenmesi çok önemli.
    – Cila işlemi, mobilyalar üzerindeki leke ve tozları mükemmel temizleyerek zeminler üzerinde kaygan ve parlak bir yüzey oluşturuyor. Her cins parke ve ahşap yüzeyi parlatan cilalar odalara farklı bir havalar veriyor. Ayrıca bu tip ürünler ahşabın natürel güzelliğini korur, doğal kalmasını sağlar, ömrünü uzatır. Evdeki ceviz, meşe ve çam gibi mobilyalara cila uygulayabilirsiniz.. Bu işlemler yüzeylerdeki çizik, leke ve parmak izlerini yok eder.
    – Mermer, ev ve ofis dekorasyonunda çok hoş bir malzemedir. Fakat güzel olduğu ölçüde bakımı da zor bir malzemedir. Mermer, kırılgan ve gözenekli bir yapıda olduğu için yüzeyinin güzelliğine zarar vermeden korumak önemlidir. Sirke veya limon veya limon tipli asidik yiyecekleri salatanıza koyun ama asla mermer yüzeyle temas ettirmeyin! Eski bir inanış, sirke ve su karışımının mermer yüzeyler için en iyi temizlik karışımı olduğu şeklinde idi. Ancak doğru değil. Örneğin Uzay yer cilası, mermer, marley, mozaik, seramik ve taş gibi her türlü sert yüzeylerin parlatılması ve bakımı için özel olarak formüle edildiği için uygun bir malzeme. Kirli yüzeyleri temizleyerek ekstra parlaklık sağlar. Çizikleri kapatır, bakımını gerçekleştirir.
    – Mutfak dolapları masif, lamine veya farklı bir malzemeden de olsa genellikle koruyucu bir cila ile kaplanmıştır. Gerek yemek pişirme esnasında havada oluşan nemli ve yağlı zerreciklerin yüzeye yapışması gerekse yemek hazırlığı esnasında açılan kapanan dolap kapaklarında kalan el ve parmak izleri kötü bir görüntü yaratır. Ortama da hoş olmayan bir koku bırakabilir. O nedenle temizliği ayrıntılı yapılmalı.

    – Dolapların temizliğinde güçlü deterjanlar ve aşındıran, abrasif sabun veya temizleyici kullanmaktan kaçının. Mutfak dolaplarını temizlemede deterjan ve yağ kalıntıları özel malzemelerle çıkar. Bu arada, bulaşıkta kullanılan bir bezi, dolap silmede kullanmanız büyük hata.
    – Mutfaktaki lavabo ve ana cihazların yakınlarını devamlı kontrol ediniz. Kahve makinaları, kızartma makineleri gibi cihazlardan çıkan ısı ve buhar dolaplara zarar vereceği için, onları dolap altında çalıştırmamanız daha mantıklı.
    – Ahşap ürünlerin en büyük düşmanı rutubettir. Islandığında mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde kurutunuz. Mutlaka “ahşap koruyucu” kullanın.

    – Temizlik malzemelerinin ambalajlarının kapağını açık bırakmayın. Özellikle toz ve benzeri türdeki deterjanları nemli yerde tutmamaya gayret gösterin…

  • Little Soho Kanyon Takı Modelleri

    Little Soho Kanyon Takı Modelleri

    Little Soho Kanyon’un rengarenk, ışıltılı, eğlenceli takılar galerimizde sizlerle …

    Little Soho Takılar

  • Yemek Odasında Sandalye Dışındaki Seçenekler

    Yemek Odasında Sandalye Dışındaki Seçenekler

    ahşap yemek odası, bank yemek odası, berjer yemek odası, değişik yemek odası, farklı yemek odaları, kanape yemek odası, masa yemek odası, sedir yemek odası, Yemek Odası, Yemek Odası Dekorasyonu, yemek odası sandalye dışında, yemek odasında değişim