Blog

  • Aşık olmak ve aşık kalmak

    Aşık olmak ve aşık kalmak | 1Bir insana âşıksanız, sadece bir bakışı içinizi titretir. Bir dokunuşu tüm bedeninizi ele geçirir. Onunla kuşatılırsınız ve bu hal sizi mutlu eder. Aşk, kendi varlığınızla beraber, tüm dünyayı da daha derinden hissetmenize neden olur. Bu hislerin uzun sürmesi ve kalıcı bir beraberlik için Back-Up İlişki Danışmanı Cansu Ayazi’nin önerilerine kulak verin.

    KENDİNİZLE MUTLU OLUN
    Kendinizden mutlu ve memnun değilseniz, bir ilişki bu durumu değiştirmeyecektir! Hatta sağlıklı ve karşılıklı bir ilişki sürdürmenizi de zorlaştıracaktır! Tek başınayken mutlu olamayan biri, bir başkasıyla da mutlu olamaz. Kendisiyle flört edemeyen, kendisine hayranlık duymayan birinin uzun süreli bir ilişkiyi sürdürmesi zor olacaktır. Kendinizi sevmiyorsanız bir başkasının sizi sevmesini bekleyemezsiniz. Kendinize samimi bir sevgi besleyin, değiştirmeniz gereken özelliklerinizi partneriniz için değil, kendi mutluluğunuz için değişirin.

    BEKLENTİSİZ OLUN
    İlişki bir ihtiyaç değildir. İnsanlar mutlu olmak için bir ilişkiye muhtaç oldukları yanlış inancından kurtulmalıdırlar ki, gerçek paylaşımlarda bulunabilsinler, gerçek sevgiyi deneyim etsinler. İlişkilerin yakıtı coşku ve beklentisiz sevgi olmalıdır. Beklentiler ve planlar anı yaşamayı engeller ve endişeye sebep olurlar. Anı yaşayan, anın mutluluğunu yakalayan çiftler uzun süreli mutluluğu yakalarlar. İlişkilerinizde sonuç odaklı değil, süreci mutlu yaşayan kişiler olun.

    ARKADAŞ OLUN
    İlişkiyi sürdüren geçici heyecan ya da zevklerden çok arkadaşlık, karşılıklı saygı, hayranlık ve ilgi olacaktır. Uzun vadeli ilişkiler gelişimlerini ve hayatta kalmalarını sağlam bir arkadaşlık temeline borçludur! Arkadaşlarınızla olduğunuz rahatlıkta ve coşkuda olun.

    AÇIK OLUN
    Partnerinizin zihninizi okumasını beklemeyin, duygularınızı ve isteklerinizi net ve açık bir biçimde ifade edin. Açık iletişim kurmak, eleştirmek ve yargılamak yerine hislerden bahsetmek, sorun değil çözüm odaklı olmak ilişkinin geleceği için olmazsa olmazlardan. Sürekli irdelemek ve sorgulamak yerine kendinizi doğru ifade etme yolunu seçin.

    ORTAK İLGİ ALANI YARATIN
    İlişkiler birlikte geçirilen zamanın uzunluğu ile değil, kalitesiyle gelişir. Ortak ilgi alanları yaratmak partnerleri birbirlerine bağlanması ve eğlenceli vakit geçirmesi açısından oldukça önemlidir. Uzun vadede insanlar ortak ilgi alanlarına sahip oldukları, eğlendikleri kişiler ile yaşamayı tercih ederler. Tutkulu ilişkilerin en büyük sırrının birlikte eğlenebilmek olduğunu unutmayın.

    SAYGI DUYUN
    Hem kendinize hem de partnerinize saygı duymak, fikirlerini ve ihtiyaçlarını, hemfikir olmasanız da anlamaya çalışmak ilişkinizi köklü ve kolay sarsılmaz kılacaktır. İlişkiniz için olmazsa olmaz sınırları doğru belirleyin fakat karşı tarafın da sınırlarını zorlamayın.

    İlişki Danışmanı Cansu Yağız Ayazi

  • Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi

    Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi | 3Türkiye’nin 1. Tercihi* Neutrogena Göz Makyaj Temizleyicisi

    Çalkalanınca aktif hale gelen formülü ile suya dayanıklı göz makyajını ve rimeli bile zorlanmadan ve gözünüzü acıtmadan kolayca temizler. Yağlı bir kalıntı bırakmaz.

    Tavsiye edilen Tüketici Raf fiyatı 15,95TL

    *Nielsen Parekende Endeksi Hizmetleri çerçevesinde raporlanan toplam Türkiye Pazarı Makyaj Temizleyici segmentinde satış miktarı ve satış cirosu verisi açısından birinci sırada yer almaktadır. Bu veri 19.10.2010 tarihinde sona eren 12 aylık periyodda raporlanmıştır. ( Copyright©2010. The Nielsen Company)

  • Avon Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’nde 15. yıl

    Avon Meme Kanseri ile Mücadele Projesi'nde 15. yıl | 5Aralık ayında tanıtımı yapılan AVON Pembe Ajanda 2011 tanıtımından sonra Avon Türkiye olarak ‘Avon Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’nde 15. yıl çalışmalarına başladı.

    15. yılda projenin sözcülüğünü üstlenecek değerli sanatçı Nükhet Duru’nun ve Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk’un da
    katılımıyla gerçekleşecek basın toplantısında, Türkiye’de AVON’nun yaptığı ‘Meme Kanseri Araştırması’nın sonuçları da kamuoyuyla paylaşılacaktır.

    Proje Meme kanserine karşı toplumu bilinçlendirmeyi hedeflemekte ve Avon Türkiye katkıları ile devam eden projeye Kadınlar Kulübü olarak bizlerde elimizden gelen desteği vermekteyiz.

    Projenin 15 yılına özel olarak hazırlanan ‘AVON Pembe Ajanda 2011’ davetinde cemiyet ve sanat hayatından pek çok isim hazır bulundu.

    AVON’un Meme Kanseri ile Mücadele Projesi kapsamında her yıl hazırladığı ‘AVON Pembe Ajanda”, 2011 yılına sayılı günler kala düzenlenen özel bir davet ile tanıtıldı. Projenin 15. Yılı için geliştirilen konsept ile 15 ünlü erkeği bir araya getiren AVON Pembe Ajanda’nın satışından elde edilen gelir; ücretsiz mamografi çekimleri, mamografi bağışları ve bilinçlendirme çalışmalarında kullanılmak üzere AVON Meme Kanseri ile Mücadele Fonu’na aktarılacak.

    Projenin 15. yılına özel ajandada 15 erkekten kadınlara mesaj

  • RoC COMPLETE LIFT Sarkma Karşıtı Besleyici Gece Kremi

    ROC’UN SARKMA KARŞITI ÇİFT ETKİ TEKNOLOJİSİ ile geliştirilmiş COMPLETE LIFT GECE KREMİ , THPE+Bugrane teknolojisi sayesinde cildinizin sıkılaşmasına , esnekliği geri kazanmasına yardımcı olur. Formülündeki THPE cilt hücrelerini sıkılaştırarak **, ölçülebilir lifting etkisi * sunar.Doğal bitkisel bir öz olan Bugrane , ciltte elastin **oluşumunu hızlandırarak lifting etkisinin uzun süre devam etmesine yardımcı olur.

    Sonuç: Her sabah uyandığınızda cildiniz yenilenmiş bir görünüme kavuşur; yumuşaklığını ve canlılığını geri kazanır.Kozmetik lifting etkisi ile yüz hatlarınızın yeniden şekillenmesine , cildinizin sıkılaşmasına ve kırışıklarınızın görünümünün azalmasına yardımcı olur.

    RoC COMPLETE LIFT Sarkma Karşıtı Besleyici Gece Kremi | 7

    Kullanan kadınların
    %96sı Complete Lift gece kreminin yapısından memnun kalmışlardır ***
    %80’i ciltte uyandırdığı rahatlama hissinden memnun kalmışlardır***

    *7 saat etkili kozmetik lifting etkisi. Fransa’da 48 kadın katılımcı ile 8 hafta boyunca gerçekleştirilen klinik değerlendirme sonucudur.
    ** in vitro testler . THPE Tetrahydroxpropyle Ethylenediamine
    *** 2 hafta boyunca 101 kadın katılımcı ile gerçekleştirilen memnuniyet testi sonucudur.
    Fransa 2008

    Tavsiye Edilen Tüketici Raf fiyatı 72TL

    RoC COMPLETE LIFT Sarkma Karşıtı Besleyici Gece Kremi Kadınlar Kulübü üyeleri yorumları yakında bu başlıkta yer alacaktır.

  • Keçi değil, mevsimsel grip

    Korunmanın en etkili yolu aşı

    Keçi değil, mevsimsel grip

    Keçi değil, mevsimsel grip | 9İstanbul Medipol Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Ayşe Çakmakçı, son günlerde yaygınlaşan grip vakalarından korunmanın en etkili yolunun zamanında yaptırılan grip aşısı olduğunu söyledi.

    Bu salgınların yeni bir virüs olmadığını, mevsimsel grip olduğunu hatırlatan Çakmakçı, geçen yılı “domuz gribi” ile geçiren halkımızın, bu yıl ki gribe uzun süre geçmediği için “keçi gribi” adını verdiğini söyledi.

    Çakmakçı, “Tıp dilinde influenza denilen grip; çeşitli seviyelerde yıllık salgınlarla ve beklenmedik dünya çapında salgınlarla ortaya çıkan akut ateşli solunum yolu hastalığıdır” dedi.

    “Ateş, üşüme, titreme, baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, yaygın vücut ağrısı gribin en temel özelliğidir” diyen Çakmakçı, tedavinin en önemli kısmının korunma olduğunu söyledi.

    Gribi önlemenin asıl yolunun grip aşılarının kullanılması olduğunu belirten Çakmakçı, “Grip aşılarının %70-90 oranında koruma gücü vardır. Güçten düşürücü hastalığı olanlarda, kemoterapi olanlarda, bakım evlerinde kalanlarda koruma oranı daha düşüktür. Ancak bu gruptaki hastalarda dahi hastaneye yatış ve zaturreyi %50-60 oranında önlerken griple ilişkili ölümleri %70-80 oranında azaltır. Aşı; grip mevsiminden önce son baharda Ekim- Kasım aylarında yapılmalıdır. Yumurta alerjisi olanlara yapılmamaktadır” diye konuştu.

    Aşı önerilen kişiler;
    • 50 yaş ve üzeri kişiler,
    • Bakım evlerinde kalanlar ve diğer kronik bakım hastaları,
    • Kronik akciğer (astım) ve kalp hastalığı olanlar,
    • Böbrek hastalığı, şeker hastalığı, kas hastalığı, nörolojik hastalık gibi sürekli hastalığı olanlar,
    • Gebeliğin 4-9 ayları grip salgın dönemine denk gelenler,
    • 6 ay ve 5 yaş arası çocuklar,
    • Sağlık çalışanları,
    • Yukarıda sayılan hastalığı olanlara evde bakım sağlayanlara
    • Tropikal bölgelere gidenlere, seyahat edenlere,
    • Yatılı kalan öğrencilere,
    • Grip riskini azaltmak isteyen her hangi biri.

    Antibiyotiklerin; ancak grip üzerine eklenen bakteriyel enfeksiyonlarda doktor tarafından verildiğinde kullanılması gerektiğini hatırlatan Çakmakçı, şu uyarılarda bulundu: “Hastalığa yakalananlar, belirtilerin başlamasında 1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdırlar. Küçük çocuklar 10 güne kadar bulaştırıcı olabilirler. Hastalık belirtisi devam ettiği sürece potansiyel bulaştırıcı kabul edilmelidir.

    Öksürük ve hapşurma sırasında ağız ve burun, tek kullanımlık kağıt mendil ile kapatılmalıdır. Mendil yoksa kolunuzun iç kısmına hapşurulmalı, mendil çöp sepetine atılmalıdır. Eller sıklıkla yıkanmalı, su – sabun – el antieptikleri bu amaçla kullanılabilir. Diğer kişilerle temastan mümkün olduğunca kaçınmak gerekmektedir. En iyi koruma yollarından biri ise bulunduğumuz ortamın havalandırılması, dengeli – iyi beslenme, bol C vitaminidir.”

    Mevsimsel gripte ölüm oranının çok düşük olduğunu da dile getiren Çakmakçı, çoğu hastanın tamamen iyileştiğini de sözlerine ekledi.

  • Avon’dan dakikada 8000 titreşim : AVON Sonic Boost Titreşimli Maskara

    Dünyanın önde gelen güzellik şirketi AVON, üstün kavrama özelliğine sahip, titreşim ile tek tek ayrılan kirpiklere kavuşturan ve 6 kata kadar daha hacimli bir görünüm* sağlayan Avon Sonic Boost Titreşimli Maskara’yı satışa sunuyor.

    Dakikada 8000 titreşim ile kirpiklerinizin daha hacimli görünmesini sağlar, etkileyici bakışlar yaratır!

    AVON Sonic Boost Titreşimli Maskara
    Kirpiklerinizi tek tek ayırır ve kavrar. Üstün kavrama özelliği vardır. 6 kata kadar daha hacimli bir görünüm sağlar.* Maskara kapağını çevirerek titreşimi harekete geçirin ve kirpik diplerinizden başlayıp uçlara doğru yavaşça uygulayın.7ml.

    Avon Kataloğu Güzellik Uzmanı Frances Gent öneriyor…
    “Titreşimli maskarayı kullanmak, kendinizi profesyonel bir makyaj uzmanının ellerine bırakmak gibi…Tek bir seferde, zig-zag hareketini gerçekleştirerek kirpikleri göz alıcı bir görünüme kavuşturuyor.”

    Avon'dan dakikada 8000 titreşim : AVON Sonic Boost Titreşimli Maskara | 11

    *09-123 sayılı hacim testi sonuçlarına dayanmaktadır.

    %40 İNDİRİM ile satışa sunulan Avon Sonic Boost Titreşimli Maskara 34,00TL yerine SADECE 20,40TL!

  • Yeni yılda Emsan’dan bol hediyeli fırsat yağmuru

    Mutfak ve sofraların değişmeyen konuğu Emsan’dan inanılmaz bir kampanya daha. Emsan’ın yeni yıla özel hazırladığı kampanyası ile birbirinden şık, kaliteli mutfak ve sofra grubu ürünlerine kolayca sahip olurken hediyeleri ile de sevdiklerinizi mutlu edeceksiniz.

    84 Parça Yemek Takımı Alana, 6 parça Kuğu Tencere Seti Emsan’dan Hediye
    Çelik tencerede öncü marka Emsan, şıklığı ve kalitesiyle göz dolduran yuvarlak hatlı ekstra beyaz porselen grubunu kaçırılmayacak fırsatlarla sofranıza konuk ediyor. Modern çizgilerle tasarlananmış 84 parçadan oluşan birbirinden şık yuvarlak hatlı porselen grubundan zevkinize uygun olanı seçerek, sadece 550 TL’ye hem yemek takımınıza; hem de hediyesi olan 6 parçalık Kuğu Çelik Tencere setine sahip oluyorsunuz.

    44 Parça Kahvaltı Takımı Ve Emsan Gonca Çaydanlık 327 TL yerine 269 TL !
    Emsan’ın fırsatları bununla da sınırlı kalmıyor. Akşam sofralarından sonra kahvaltı masalarına da Emsan şıklığı geliyor. Üstelik 327 TL yerine sadece 269 TL ödeyerek. Sevdiklerinizle yeni bir günün ilk anlarını paylaştığınız kahvaltı sofranızda Emsan’ın 44 parçadan oluşan porselen kahvaltı takımı, şık tasarımı ve zarif hatlarıyla büyülerken, Gonca Çaydanlık ise sevdiklerinize sunacağınız lezzetli çay keyfine olanak sağlayacak.

    Yeni yılda Emsan’dan bol hediyeli fırsat yağmuru | 13

    84 Parça Yuvarlak Yemek Takımı; Kuğu Tencere Seti;

    13 Adet
    27 cm Servis Tabağı 16 cm /1.5 lt Derin Tencere
    22 cm Çukur Tabak 18 cm 2 lt Derin Tencere
    19 cm Pasta Tabağı 20 cm 3 lt Derin Tencere
    14 cm Çorba Kâsesi

    2 adet 25 cm Kayık Tabak
    1 adet 36 cm Kayık Tabak
    2+2 Tuzluk + Biberlik

    1 Kapaklı Çorba Tenceresi
    6 Çay Fincanı ve Tabağı
    6 Kahve Fincanı ve Tabağı’ndan oluşmaktadır.

    44 Parça Kare Kahvaltı Takımı;

    6 adet 27 cm Servis Tabağı Çay Potu+Kapak 1+1
    6 adet 19 cm Pasta Tabağı Şekerlik + Kapak 1+1
    4 adet 13 cm Reçellik Sütlük
    2 adet 25 cm Kahvaltılık Tuzluk
    6 adet Çay Fincanı Tabağı Biberlik
    6 adet Çay Fincanı Peçetelik
    6 adet Yumurtalık’tan oluşmaktadır.

  • AVON’dan AZRA AKIN ile Bahar Trendleri – I

    AVON'dan AZRA AKIN ile Bahar Trendleri - I | 15Baharın rengi: YEŞİL
    Bu baharın vazgeçilmez rengi yeşil. Yeni sezonda baharın uyanışını makyajınıza yansıtın!

    Gözlerinizde yeşilin farklı tonlarında göz farı kullanın, kirpiklerinizde bir kat maskara kullanarak, makyajınızı doğal tonlarla tamamlayın. Saçlarınızı doğal halinde bırakın. Aksesuar olarak kullanacağınız uzun bir kolye ve birkaç sıra bilezik ile işte bu baharın moda ikonu oldunuz bile!

    AZRA’DAN GÜZELLİK SIRRI:
    “Avon Big Colour Çift Taraflı Kalem Far”ın (Green Dream and Hint of Mint) açık yeşil rengini göz kapağınızın üzerine uygulayın. Koyu yeşil rengini de göz kapağınızın dış kısımlarına uygulayın. Kirpiklerinize bir kat Avon SuperCurlacious Maskara uygulayarak makyajınızda doğal güzelliğinizi vurgulayın. Saçlarınızı da doğal halinde bırakarak görünümünüzü tamamlayın. Aksesuar olarak kullanacağınız uzun bir kolye ve birkaç sıra bilezik ile bu baharın moda ikonu oldunuz bile!

    ÖNERİLEN ÜRÜNLER:

    Avon Big Colour Çift Taraflı Kalem Far (Green Dream and Hint of Mint)
    Ürün fiyatı: %50 İNDİRİM! 23,00TL yerine SADECE 11,50TL!

    Avon SuperCurlacious Maskara (Black/Brown)
    Ürün fiyatı: %50 İNDİRİM! 23,50TL yerine SADECE 11,70TL!

    Avon Ella Longline Kolye
    Pirinç kaplama kolye, seramik ve akrilik boncuklarla dekore edilmiştir. Yaklaşık uzunluğu 70cm, kolye ucu yaklaşık 16,3cm’dir.
    Ürün fiyatı: %35 İNDİRİM! 22,00TL yerine SADECE 14,00TL!

    Kaeya Bilezik Seti
    Set, iki adet pirinç kaplama bilezikten oluşur. Bileziklerden biri 2mm kalınlığındadır ve dekoratif aksesuarı vardır. Diğer bilezik hafif kabartmalı çiçek desenlerine sahiptir ve turkuaz rengi kaplamadır.
    Ürün fiyatı: %35 İNDİRİM! 28,00TL yerine SADECE 18,00TL!

  • Tutarlı Diyet, Türkiye’nin ve dünyanın yemek haritasını çıkarttı.

    Tutarlı Diyet, Türkiye’nin ve dünyanın yemek haritasını çıkarttı. | 17– Güneydoğu ve Doğu Anadolu yemekleri padişah sofralarına layık…
    – Karadeniz Bölgesinde obezite en düşük seviyede.
    – Akdeniz ve Ege, beslenme alışkanlıklarıyla Türkiye’ye örnek olmalı!
    – Dünya mutfaklarında hangi ülke ne yiyor, nerede hata yapıyor?..

    Beslenme uzmanı, diyetisyen ve yaşam koçu Gizem Tutar, sahibi olduğu Tutarlı Diyet’le birlikte Türkiye’nin beslenme haritasını çıkardı. Hangi bölgede ne gibi beslenme yanlışlarının yapıldığını saptayan Tutar, dünya mutfaklarını da mercek altına aldı…

    Sağlıklı beslenmeyle ilgili temel kurallara uymaya çalışan ancak yaşadıkları bölge ya da kültürün beslenme alışkanlıklarına ayak uydurmak zorunda kalanlar, bir türlü arzu ettikleri kiloya inemiyorlar. Bu konuda kapsamlı bir araştırma hazırlayan Gizem Tutar ve Tutarlı Diyet ekibi, hangi bölgede ne gibi beslenme yanlışları yapıldığını da belirledi. İşte bölge bölge, şehir şehir Türkiye’nin beslenme haritası ve bu bölgelere yönelik kilo yönetimi tüyoları…

    GÜNEYDOĞU ANADOLU, EN ŞİŞMAN BÖLGE!

    Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; obezite oranının en yüksek olduğu bölge %61’le Güneydoğu Anadolu Bölgesi. İç Anadolu Bolgesi %55’le ikinci sırada. İş hayatının hızlı ve yaşam temposunun yüksek olduğu Marmara Bölgesi’nde ise bu oran %50. Deniz kenarında yaşayanlar kilosuna daha çok dikkat ediyor. Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri’ndeki şişmanlık oranının sadece %15 olması da bu durumun kanıtı…

    Beslenme Tarzı ve İklim, Şişmanlık Oranını Etkiliyor

    İklimi soğuk olan bölgelerde hem hava sıcaklıklığı ortalamaları hem de bölgede yetişen ürünlerin miktarı ve niteliği şişmanlık oranını etkiliyor. Çünkü bölgelerin yerleşmiş beslenme alışkanlıkları ve beslenme kültürleri; iklim, yetiştirilen tarım ürünlerinin çeşitliliği ve yapılan hayvancılıktan direkt etkileniyor. Bunun dışında şehir temposu, endüstri ürünleri ve iş hayatı koşullarından da etkilendiği için Marmara Bölgesi şişmanlık oranı açısından daha farklı bir profil çiziyor.

    Doğu İllerinin Mutfağı, sanki saray mutfağı…

    Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin beslenme alışkanlıkları içerisinde et ve süt ürünleri geniş yer kaplarken, sebze ve meyveler oldukça sınırlı oranda sofralarda yer buluyor. Geçmiş zamanlarda sebze bulmanın sıkıntısı yemek kültürünü kurutulmuş sebzeler ve salça kullanmaya doğru kaydırmış ve tahıllar da yemek kültüründeki yerlerini almış. Etli çorbalar, ekmek-pide ve unlu diğer mamuller ile bulgur, en çok tüketilen besinler arasında yer alıyor.

    Bunun sonucunda, Güneydoğu Anadolu’da yaşayan kişilerin karbonhidrat, protein ve yağ açısından zengin beslendikleri, vitamin, mineral ve lifler açısından yetersizlik riski ile karşı karşıya oldukları söylenebilir.

    Doğu ve Güneydoğu illerinin yemek çeşitleri kadar, pişirme yöntemleriyle de yağlı ve kalorili beslenmeye yatkın bir mutfak kültürü var. Kavurma ve kızartma sıkça tercih ediliyor ve etlerin yağlı kısımları seviliyor. Aynı şekilde kırmızı et de yoğun olarak tüketildiği için, iç yağı ve kuyruk yağının yemeklerde kullanımı da beslenme düzenini olumsuz etkiliyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde obezite ve karaciğer yağlanması oranı bu yüzden çok yüksek.

    Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi için Tutarlı Beslenme Önerileri

    Et ve kıyma çeşitlerinin daha az yağlı olanlarını tercih etmeleri bir ilk adım olabilir. Et ile pişirilen yemeklerin bir kısmında tavuk etini tercih ederlerse; günlük kolesterol ve doymuş yağ tüketimini bir nebze de olsa azaltabilirler.

    Bölgede süt ve süt ürünlerinin, kaymak gibi yağlı kısımları özellikle tatlılar üzerinde kullanılıyor. Bu tercihi hiç değilse biraz sınırlamak bile sağlıklı bir adım olacaktır. İç yağı ve kuyruk yağı, bu bölgelerimize ait beslenme kültürünün ayrılmaz parçası ancak tüketim miktarı ve sıklığını mutlaka azaltmaları gerekiyor. Etlerdeki yağların, pişirme sürecinde yemeğe kattığı lezzetle yetinmeleri, sağlıkları açısından daha faydalı olacaktır. Ekstra yağ kullanmaktan da kaçınmaları gerekir.

    İçli köfte gibi yemeklerin kızartarak değil, haşlayarak veya fırında pişirerek yemeyi deneyebilirler. Böylece yiyeceklerin kalori ve yanmış yağ içerikleri azalacaktır. Kuru patlıcan dolması gibi etli pişen sebze yemeklerinde kullanılan yağ miktarını da azaltmaları yerinde bir tercih olacaktır. Yine çorbaların üzerine ekstra yağ kızdırıp dökmek, günlük kalori ve yağ alımını gereksiz bir biçimde yükseltiyor. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu mutfağında porsiyonlar gerçekten büyük. Dahası her öğünde çok çeşitte yemekle sofraya oturuluyor, bunlar da bize göre değiştirilmesi gereken beslenme alışkanlıklarından. Porsiyonları küçültmenin dışında bir de yemek çeşitlerinin öğlen ve akşama eşit dağıtılmasında fayda var.

    Tatlıya ve acıya dikkat!

    Doğu ve Güneydoğu mutfakları, tatlılarıyla da ünlü. Ancak bu tatlıların her biri kalori bombası gibi. Örneğin bir tek Gaziantep baklavası yaklaşık 2 dilim ekmeğe eşdeğer kalori içerdiği için, günlük ekmek tüketimi azaltılarak kilo yönetiminde başarı sağlanabilir. Aynı şekilde ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Arap kültüründen etkilenen yemek kültürü acı baharatların bolca kullanılmasını gerektiriyor. Acı kırmızı pul biber sofraların ayrılmaz bir parçası. Gerçi içerdiği kapsaisin adlı maddeyle metabolik hızın yükselmesine yardımcı oluyor ancak mide ve tansiyon problemi olanlar tarafından da tüketildiği için sağlık sorunlarına yol açıyor. Öte yandan acı pul biberin saklama koşullarına da dikkat etmek gerekiyor çünkü nem nedeniyle pul biberin içinde aflatoksin oluşabiliyor ve bu da karaciğer kanseri oluşumuna zemin hazırlıyor.

    KARADENİZ HALKI, HASTALIK RİSKLERİNE GÖRE BESLENMELİ!

    Karadeniz mutfağı denince ilk akla gelenler hamsi, çay, mısır ve çok çeşitli yapraklı bitkiler oluyor. Aslında sağlıklı bir mutfak olarak değerlendirebileceğimiz Karadeniz yemek kültüründe, Karadeniz’de yoğun olarak gözlenen bazı hastalıklara önlem alma adına bir takım değişiklikler yapılması gerekiyor.

    Kırmızı et ve tavuk yerine, daha çok balık tüketilmesi, çok çeşitli otları sofralarında sürekli kullanmaları, yoğurt veya ayranın neredeyse her öğünde yer alması Karadeniz insanını beslenme açısından pozitif etkiliyor.

    Karadeniz’de obezite oranının düşük olmasına tek nedeni sadece beslenme alışkanlıkları değil. Karadeniz’de ulaşım zor ve kırsal hayat sürenler arasında fiziksel aktivite adeta mecburi! Köyler arası upuzun yollar, dağlar, yaylalar; hatta ekilen ürünlerle bunların hasadı bile ciddi bir fiziksel efor gerektiriyor. Yaşam tarzı zaten hareketli olan Karadenizli, her gün bağ bahçe işleriyle uğraştığı için de fazladan kalori yakıyor.

    Kızartma ve kavurmanın fazla tüketilmesi, yemeklere ilave edilen tuz oranının fazla olması ve turşu tüketiminin yaygınlığı, karalâhana tüketiminin aşırı miktarda olması ve balıkların genelde kızartma yöntemi ile pişirilmesi ise Karadeniz mutfağının eksi yönleri.

    Karadeniz Bölgesi için Tutarlı Beslenme Önerileri

    Kahvaltıda yaygın olarak kullanılan tereyağı ve kaymak, yoğurt ile yer değiştirebilir. Bu ufak değişiklik bile, günlük kalori ve kolesterol alımını düşürür. Ot ve sebzelerin kavrularak tüketilmesi çok yaygın. Kavurma yerine tencerede sulu yemek gibi pişirme veya fırında pişirme yönteminin tercih edilmesi daha sağlıklı olur. Karadeniz halkı beslenme alışkanlıklarını sürdürmekte ısrarlı olduğu için, en azından kavurma yaparken fazla miktarda yağ kullanmamaları ve yağı mümkün olduğunca yakmadan kavurma yapmaları kalp sağlığı açısından önemli. Turşu, salamura ve tuz kullanımının oldukça yaygın olduğu Karadeniz Bölgesi’nde fasulye gibi bazı sebzeler önce turşu yapılıp sonra kavrulduğu için yeniden tuz eklenmesine gerek yok.

    Bölge kadınları arasında demir yetersizliği anemisi yaygın. Bunun nedenlerinden biri de aşırı çay tüketimi. Çaydaki tanen, vücutta demir mineralinin kullanılmasını engelliyor. Çayın açık ve limonlu tüketilmesi önemli ancak yemeklerden en az 45 dakika sonra çay içilmesi demir yetersizliğini engellemekte yararlı olacaktır. Karalahananın aşırı tüketimi, guatra zemin hazırlar. Bu yüzden iyot tüketimini özendirmek, en basitinden yemeklerde iyotlu tuz kullanmak ve tuzu da karanlık ve serin bir ortamda, ışık geçirmeyen kaplarda saklamak gerekir. Balıkların kızartılarak pişirilmesi, hem kalori içeriğini yükseltiyor, hem de kalp sağlığı açısından önemli olan omega-3 yağ asitlerinin yapısını bozuyor. Hamsi tava yerine hamsi buğulama yemek sağlık açısından iyi bir çözüm olacaktır.

    İÇ ANADOLU HALKININ GÖBEK BÖLGESİ YAĞLI

    İç Anadolu’nun karakteristik beslenme alışkanlığı; tahıl ürünleri ağırlıklıdır. Hamur işlerinin sevildiği bu bölgede, gelişmiş hayvancılık sayesinde et ve et ürünleri tüketimi de yaygın. Genel olarak karbonhidrat ve protein ağırlıklı beslenen İç Anadolu, kış mevsiminde sebze ve meyve tüketimini düşürüyor, yaz mevsiminde ise artırıyor. Turşu ve salamura besin tüketimi yaygın. Tencere yemeklerinin yanı sıra, kızartma ve kavurma yöntemleri de revaçta.

    Bölge halkının temel besin kaynaklarından biri olan beyaz un ve beyaz şeker, kan şekerini hızla yükseltip hızla düşürdüğü için karın bölgesindeki yağlanma da sıklıkla rastlanan bir sağlık sorunu. Bunu önlemek için Bölge halkının “elma tipi vücut” denen şekilde şişmanlama riski yüksek.

    İç Anadolu Bölgesi için Tutarlı Beslenme Önerileri

    Et ve et ürünlerinin yağlı kısımlarını yemeklere ilave etmedikleri taktirde günlük kalori ve kolesterol alımını düşüreceklerdir. 2 yemek kaşığı helvanın yaklaşık 1 dilim ekmek ve 1 tatlı kaşığı yağ kadar kalori içerdiği göz önüne alınırsa, helva gibi şekerli besinleri azaltmaları yerinde bir adım olacaktır. Kızartma tavalarını bir kenara bırakıp daha çok ızgara, fırında pişirme veya haşlama yöntemlerini tercih edebilirler. Özellikle kış aylarında sadece salamurayla turşuya bunca ağırlık vermez, bol bol taze sebze ve meyve tüketirlerse günlük lif alımları da artar ve tuz tüketimleri de azalır.

    AKDENİZ VE EGE BÖLGESİ, TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMALI!

    İç Anadolu ve Doğu Anadolu’ya geçiş noktalarında zenginleşen mutfak kültürüne sahip olan bu bölgelerin deniz kenarına yakın kısımlarda oldukça sağlıklı beslenme alışkanlıkları gözlemleniyor. Sebzelerin, meyvelerin ve çeşitli otların sofralardan eksik olmadığı bu bölgelerde, katı yağ yerine zeytinyağı yaygın. Hamur işleri, tatlılar ve etli yemekler daha az tercih ediliyor ve bu da bölgelerdeki halkın kalp sağlığı açısından daha az risk altında bulunmasına yol açıyor.

    Akdeniz ve Ege Bölgesi için Tutarlı Beslenme Önerileri

    Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde yaşayanların beslenme konusunda en çok dikkat etmesi gereken nokta, zeytinyağının da diğer yağlar kadar kalori verdiği gerçeği. Bir tatlı kaşığı zeytinyağı yaklaşık 50 kalori içeriyor ve bu nedenle sağlıklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış dahi olsa yemeklere eklenen zeytinyağı miktarı kilo yönetimi açısından önem taşıyor.

    MARMARA BÖLGESİ, TÜRKİYE’NİN AYNASI GİBİ…

    Marmara, ülkemizin en çok göç alan bölgesi olduğu, ayrıca gelişen sanayi ve İstanbul gibi kozmopolit bir şehir bu bölgede yer aldığı için mutfak kültürü açısından da oldukça zengin. Her bölgeden izler taşıyan Marmara mutfağı, özellikle Dünya Mutfakları açısından da rahatlıkla tercih yapacak durumda. Besine ulaşmanın kolaylığı ve besin çeşitliliğinin fazlalığı Marmara’da yaşayanların obezite tehdidine karşı tetikte olmasını gerektiriyor. Bunun dışında bölgede yaşayan insanların çoğu masa başı işlerde çalıştığı için, fiziksel aktivite düzeyleri de düşük ve bu da kilo sorunlarına yol açıyor.

    Marmara Bölgesi için Tutarlı Beslenme Önerileri

    Hazır beslenme yani fast-food besinler oldukça yaygın olduğundan, kişilerin günlük kolesterol ve doymuş yağ asidi alımı da yüksek. Bunun azaltılması için süt ve süt ürünleriyle et çeşitlerinin az yağlı / yağsız olanlardan seçilmesi uygun olacaktır. Kızartma ve kavurma besinler yerine ızgara, haşlama ve buharda pişirme yöntemlerinin benimsenmesi daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır. Yoğun şehir yaşantısı öğünlerde aksaklıklar yaratıyorsa mutlaka kuru meyve, taze meyve, kuru yemiş ve kepekli bisküvi gibi sağlıklı gıdaların tüketildiği ara öğünler beslenme düzenine entegre edilmelidir.

    DÜNYA MUTFAKLARINDAN TUTARLI BESLENME ÖNERİLERİ

    HİNT MUTFAĞI:

    Sıcak ve baharatlı, sebzeli seçeneklerin, lezzetli ekmeklerin ve karbonhidrat türlerinin bolca yer aldığı Hint mutfağında da sağlıklı ve tutarlı seçenekler var. Bu mutfaktan seçim yaparken birçok yemeğinde bol miktarda pirinç ve krema yer aldığını unutmamak gerekiyor. Ayrıca tatlılar da tereyağında kızartma usulü pişirildiği için pek sağlıklı oldukları söylenemez. Çeşit çokluğu ve porsiyonların büyük olması nedeniyle ilk dikkat edilmesi gereken nokta porsiyon kontrolü. Tabağınızın büyük bir kısmını sebzeli seçeneklerle doldurmak en maltıklı yol. Pirinç tüketecekseniz normal porsiyonun yarısını veya ¾’ünü tüketmek daha sağlıklı. Tandori usulü pişmiş tavuk fırında hazırlandığı için tercih sebebi… Saag seçenekli menülerde genelde koyu yeşil yapraklı sebzeler ve çoğunlukla da ıspanak kullanıldığı için endişelenmenize gerek yok. Tikka yazan seçenekler, baharatla marine edilmiş ve fırında pişirilmiş ürünleri ifade ediyor ve bu da sağlıklı oldukları anlamına geliyor. En sağlıklı seçeneklerden biri olarak kabul edilen Raita salatalık, yoğurt ve otlardan oluşuyor.

    İSPANYOL MUTFAĞI

    İspanyol mutfağı, doğru seçimler yapılmadığında kalori bombası olabilecek nitelikte. Örneğin en meşhur yemekleri olan paella’nın bir porsiyonu 1000 kalorinin üzerinde. Ayrıca içki ile birlikte servis edilen iştah açıcıların tamamı kızartma ürünlerinden oluştuğu için her zaman sipariş etmemek gerekiyor. Genellikle yemek servisinden önce içilen sangria isimli içecek; kırmızı şarap, portakal suyu ve şeker içerdiğinden, bir ölçüsü yaklaşık 400 kalori… Dolayısıyla salata çeşitlerinden tercih yapmak en sağlıklı seçim olacaktır. Genelde mönüde “asado” olarak geçen sote sebzeler ve rosto etler de diğer sağlıklı seçimler arasında. Başlangıç için, gazpacho isimli domates ve sebzeden hazırlanan çorbayı tercih edebilirsiniz. Izgara ile pişirilmiş sebzeler ise mönüde “a la plancha” olarak geçer ve sağlıklıdırlar. Derin yağda kızartılmış yiyeceklerden ise uzak durun. Mönüde “frito” olarak yer alan her yiyeceği görmezden gelin.

    İTALYAN MUTFAĞI

    İtalyan mutfağından seçeceğiniz yiyecekler, genelde deniz ürünleri ağırlıklı olduğu için sağlıklı kabul edilebilir ancak tek şartla: Yağ içinde yüzenleri sipariş etmeyin. İştah açıcılardan kalamar kızartmanın porsiyonu 600 kalori civarında. Patlıcan ve parmesan peynirinden hazırlanan Melanzane alla Parmigiana ise porsiyonu 1600 kalori civarında olan katıksız bir kalori bombası. Makarna seçimlerinde de büyük boy porsiyonlardan kaçınmayı unutmayın. En iyisi ızgara pişmiş et, tavuk ve balık seçeneklerinden birini tercih etmek ve tabağınızı da sote sebzelerle doldurmak. Pizza siparişi verirken, tek başınıza bir porsiyonu bitirmeye kalkışmayın. Bir sebze çorbası olan Minestrone’yi başlangıç olarak tercih edebilirsiniz. Lazanya tüketecekseniz, küçük bir porsiyona sadık kalın. Menüde genellikle “frito” ifadesiyle yer alan kızartmalardan da kaçının. Calzone yoğun miktarda yağlı peynir içerdiği için tüketmeden önce bir daha düşünün.

    JAPON MUTFAĞI

    Japon mutfağının en iyi bilinen yemeği sushi. Deniz ürünleri ve sebzeler de bu mutfağın demirbaşlarından ancak sağlıklı görünen mönüler, bu mutfağın gizli kalori kaynakları olabiliyor. Örneğin 110 gram sushi, içerdiği pirinç yüzünden yaklaşık 350 kalori ediyor. 3-4 adet tüketilmesinde bir sorun yok ancak sushiyi soya sosuna batırırsanız, fazladan sodyum alacağınız için tehlikeli… Listeria Monositogenez isimli bakteri geçişi tehlikesi barındırdığı için, hamile kadınların çiğ balıktan yapılan sushi tüketmesi sakıncalı. Sake, kışkırtıcı ve lezzetli bir içecek. 1-2 servis ölçüsü tüketmekte bir sakınca yok fakat küçük şişelerde servis edilenin tamamını tüketirseniz, artı 500 kalori aldınız demektir. Tofu ve sebzelerle hazırlanan sushileri tercih etseniz daha iyi. Sashimi de uygun porsiyonlarda tüketilirse sağlıklı bir gıda. Fermente edilmiş soya fasulyesinden hazırlanan miso çorbası da başlangıç için seçilebilir.

    Soya sosu, şeker ve pirinç şarabı ile marine edilen et veya deniz ürünlerinden hazırlanan Teriyaki’nin tüketim miktarına da dikkat edin. Sebzelerin tereyağı ile kaplanıp kızartılarak hazırlandığı Tempura’yı da tadımlık miktarlarda tüketin.

    MEKSİKA MUTFAĞI

    Kızartmanın bol bol yer aldığı Meksika mutfağından yapacağınız yanlış seçimler, günlük almanız gereken kalorinin ve doymuş yağın yarısından daha fazlasını tek öğünde almanıza sebep olabilir, dikkat edin. Bu mutfakta alkollü içeceklerin çoğu tekila kullanılarak hazırlanır. Örneğin margaritanın bir servis ölçüsü yaklaşık 350 kaloridir. Yanında Tortilla cipsi sipariş ettiyseniz, tam bir beslenme faciasına çanak tutmuşsunuz demektir. Et veya tavuk fajitas sizin için en sağlıklı seçim olacaktır. Sipariş verirken “az yağlı pişirilsin” demeyi sakın unutmayın.

    Quasadilla’lar peynir, et veya tavuktan hazırlandığı için orta seviyede kalori barındıran yiyeceklerdir. Kızartılmış fasulye, tortilla cipsi ve salsa sosu ile margarita, bu mutfağın riskli yiyecekleridir ve bunların tüketim miktarı sağlığınız açısından son derece önemlidir.

    Tutarlı Diyet – Gizem Tutar Hakkında :
    2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. Beslenme üzerine bir iş yapmak üzere üniversite sınavına giren Tutar ilk tercihi olan Hacettepe Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nü kazanarak okulu 4.’lükle bitirdi. Üniversitenin son senesinde Avrupa Birliği’nden burs kazanan Gizem Tutar, okulun bir dönemini Oxford Brookes’da okudu. Üniversiteden mezun olduktan sonra Alman Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Koordinatörü olarak iş hayatına başlayan Tutar, 2010 Ağustos ayında Tutarlı Diyet Merkezi’ni hizmete açtı. Alman Hastanesi’nde özellikle gebelikte beslenme, gebelik şekeri ve bulimia üzerinde çalışan Tutar, şu anda kendi merkezinde 120’den fazla hastaya hizmet veriyor. Deneyimlerini ve birikimlerini Tutar’lı Diyet Beslenme Danışmanlık &Yaşam Koçluğu Hizmetleri bünyesinde Tutar , “Beslenme Stratejiniz, Tutarlı olsun” sloganı ile bireysel ve kurumsal alanda çok farklı uygulamalar ile devam ediyor. Kurumsal danışmanlık verdikleri kuruluşlar arasında Ülker, Türkiye Futbol Federasyonu, Mavi- Yeşil, GenX Kongre Hizmetleri, Fresenius Kabi, AÇEV, Splenda, Sütiş Emirgan, Aygaz, Leziz Sofra ve Yemek Kültürü Dergisi ve Yemek Zevki Dergisi de yer alıyor.

  • Cerrahisiz boyun gençleştirme teknikleri

    ESTETİK OPERASYON OLMADAN DA GENÇ GÖRÜNMEK MÜMKÜN

    Cerrahisiz boyun gençleştirme teknikleri

    Boynunuz ve etrafındaki cildin hassas bir yapıya sahip olması nedeniyle bu bölgedeki incelme, sarkma ve belirgin kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtileri çabucak kendini gösterir. Bu bölge aynı zamanda yaşlanma belirtilerinin çok net bir şekilde ortaya çıkışına kadar farketmediğimiz ve nemlendirici, güneş koruyucu gibi cilt bakım ürünlerini uygulamayı unuttuğumuz bir bölgedir.

    Neyse ki artık, cerrahi uygulamaya gerek bırakmayan bazı yöntemlerle boyun ve dekolte bölgenizin görünümünü yenilemek ve gençleştirmek mümkün.

    Boyun ve dekolte bölgenizi inceleyin

    Boyun cildindeki yaşlanmanın en belirgin iki sebebi kırışıklıklar ve güneşin zararlı etkileridir. Ayrıca, boyun derisinin yüz ve dekolte bölgesindeki deriye göre daha ince olması nedeniyle, kolajen azalması boyun bölgesinde daha belirgin bir etkiye sahiptir. Cildin su tutmasını, elastik ve genç görünmesini sağlayan kolajen isimli bu temel proteininin azalması cildin kırışıklık, koyu renkli lekelenme, sarkma ve katlanmalarına karşı daha hassas olmasına sebep olur.

    Bu ve benzeri sebeplerle ortaya çıkan “Cilt yaşlanması”nı tedavi edebilmek için öncelikle sizdeki cilt yaşlanmasına nelerin sebep olduğunu belirlemek ve bu sebeplere uygun bir tedavi planı yapmak gerekir.

    Konusunda uzman bir doktora danışın

    Her türlü tedavi için uzman bir doktora danışmak bir çok açıdan önemlidir. Örneğin; cilt lekelerinizin iyi huylu veya kötüye dönüşme eğilimi olup olmadığını öğrenmeniz gerekir. Ayrıca, doktorunu cilt yaşlanmasına karşı cerrahisiz yöntemlerle alabileceğiniz sonuçlar ve cilt yenileme tekniklerine dair farklı yöntemlerden hangisinin sizin cildiniz ve yaşınıza uygun olduğunu da söyleyecektir.

    Estetik Koçu Dr. Alp Mamak cerrahisiz gençleştirme yöntemleriyle ilgili olarak şunları söylüyor : “Boyun ve çevresine cerrahiz yöntemlerle genç bir görünüm kazandırmak mümkün. Bunun için botox, dolgu ve mezoterapi, dermaterapi, kimyasal soyma gibi değişik yöntemler uygulanabilir.

    Tüm bu tedavilerde önemli olan; boyun yaşlanmasına neden olan sorunun tespit edilip sonrasında tedavinin belirlenmesidir. Estetik Medikal terapilerin hepsinde olduğu gibi sonucun kalıcılığı; alkol-sigara içme , az su tüketimi, aşırı güneşe maruz kalmak, solaryum, aşırı kilo kaybı gibi etkenlere bağlı olarak kısalır; kolajen bakımlar, iyi ve düzenli beslenme, kimyasallardan uzak durma ve doğru güneş koruyucu ve nem arttırıcı ürünlerle de uzar.

    Boyun bölgesinin tedavisi sırasında dekolte ve el bölgesi için de aynı işlemler uygulanarak genç görünümün bir bütün olması sağlanabilir. Ayrıca, bu tedavilerin uzun süre devam etmesi için estetisyen ve kolajen bakımlara yönelik ürünleri de kişiye özel olarak önermek gerekir.”

    Boyun çizgilerinde botox mucizesi

    Boyunda, özellikle gırtlak bölgesinin iki yanında göze çarpan dikey bantlar, boynun çukur yüzeyi etrafında kasılan “platysma kası” ile oluşur. Botox geçici olarak kasılmaya neden olan kasları güçsüzleştirerek çok daha genç görünümlü bir boyna sahip olmanızı sağlayabilir. Aynı uygulama ile çene hattınız da belirginleştirilebilir.

    Belirgin çene, uzun ve zarif bir boyun kazandırır

    Botox ile çene hattınızı da belirgin hale getirerek boynunuzun uzun, zarif görünmesini sağlayabilirsiniz. Eğer, çene bölgesindeki sarkma daha belirgin bir hale gelmişse ve küçük bir çene yapınız varsa farklı bir tedavi yöntemi ile daha iyi sonuç alabilirsiniz. Dolgu ile çene belirginleştirme yöntemi, sarkmanın ve yaşlı görüntünün ortadan kalkması için çok daha iyi sonuç verecektir. 15 dakikalık ağrısız bir tedavi olan bu yöntemle, 4-6 aya kadar etkin sonuç elde edilebiliyor.

    Dolgu ve mezoterapi

    Özellikle kolajen kaybı ve baş eğme mimiği ile ortaya çıkan yatay boyun çizgileri, kolajen yapıyı oluşturan ve nem arttıran mezoterapi ve dolgu uygulamaları ile çözülebilir. Duruma göre botox yerine tercih edilmesi gereken bu yöntem sayesinde, kalın ve belirgin hale gelmiş çizgilerde asit bazlı dolgular, ince çizgiler için ise yine aynı baza sahip mezoterapi ürünleri çok olumlu sonuçlar verir. Yalnızca 15 dakika süren bu uygulamalarda yüzeysel anestetik ile ağrı oluşması engellenir. Dolgu uygulamasında 6-10 aya, mezoterapi uygulamasında ise 4-6 aya kadar sonuç elde edilir.

    Dermaterapi

    Dermaterapi, büyüme faktörleri, peptitler, kök hücre ekstreleri, cildin tamir için ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin; üzerinde döner milimetrik iğneler kullanan basit bir cihaz yardımı ile cilt altına uygulanmasını sağlayan bir işlemdir.

    Ağrı, sızı ve morarma olmaz. Mezoterapiye çok benzeyen bu sistemle hem kolajen üretimi desteklenerek nem dengesi arttırılır hem de ihtiyaç olan mineral ve vitaminlerin cilt altına zerki ile tamir mekanizmaları desteklenir. Aynı uygulamada leke açıcı ürünler de kullanarak leke tedavisi yapmak ve daha güzel bir sonuca ulaşmak da mümkündür. Seanslar halinde gerçekleştirilen bu uygulama da ağrısızdır ve 10 dakika sürer. Seans sayısı arttıkça sonucun kalıcılığı da artar.

    Kimyasal soyma

    Kimyasal peeling, cildin yenilenmesi için etkin bir anti-aging yöntemidir. İnce kırışıklık ve hafif koyu renklerde çok iyi bir sonuç sağlar. Daha derin kırışıklıklar ve güneş/yaşlılık lekelerinde ise görünümü azaltabilir ancak boynun tam tamiri için bu durumlarda botox ve mezoterapi gibi ek yöntemlerle tedaviyi mükemmelleştirmek mümkündür.