Blog

  • Trendyol & Kadınlar Kulübü

    Trendyol & Kadınlar Kulübü

    Seçkin markaları, %90’a varan indirimlerle sadece üyelerimize sunuyoruz, ayrıcalıklı alışveriş deneyimi yaşatan özel bir alışveriş sitesiyiz.

    Trendyol.com’da T29 Testi’nden geçen seçkin markaların sınırlı sayıdaki ürünlerini, belirli bir süre için satışa sunuyoruz, bu yüzden her gün yeni kampanyalarımızı düzenli olarak takip etmenizi öneriyoruz.

    %90’a Varan İndirimler…

    Trendyol.com İnternet üzerindeki alışverişinizin güvenliğini arttırması amacıyla 128 bit şifreleme ile iletilen bilgilerin güvenliğini sağlayan SSL Sertifikası kullanılmaktadır. Beğendiğiniz ürünü sipariş verirken bize güvenebilirsiniz.

    Sitemize Üye Olmak İçin Tıklayınız!

  • Meme Protezi Ameliyatları Artış Eğiliminde

    Amerika’da 2010 yılında en çok gerçekleştirilen estetik operasyon olan meme büyütme ameliyatları Türkiye’de de en çok tercih edilen estetik müdahaleler arasında. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç Dr Ahmet Sönmez meme protezi olarak kullanılan silikonun kanserojen olmadığını söyledi.

    Silikon temize çıktı…

    Her sene Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’nin düzenli olarak yayınladığı estetik cerrahi istatistiklerine göre meme büyütme ameliyatı A.B.D.’de 2009’da olduğu gibi 2010’da da en sık gerçekleştirilen estetik ameliyat oldu. Peki bu artışın sebebi nedir? Doç Dr Ahmet Sönmez bu soruyu şöyle cevaplıyor “Çoğunlukla silikon protez kullanılarak yapılan meme büyütme ameliyatlarının son yıllarda giderek artmasında en önemli faktör hiç şüphe yok ki kadınların dış görünümlerine verdikleri önem. Daha dik ve büyük göğüsler daha kadınsı bir duruşu ifade ediyor. Bir diğer faktör de A.B.D.’de Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)tarafından 2007 yılına kadar silikon protezlere uygulanan kısıtlamaların bu tarihten itibaren kaldırılmış olması. Üzerinde en çok çalışma yapılan konulardan birisi olan silikon yıllar süren araştırmalar sonucu bir kez daha temize çıkınca sadece Amerika’da değil, tüm dünyada kullanımı yaygınlaştı.

    Silikon protez sadece hacim anlamına mı geliyor?

    Kadınlar daha büyük göğüslerle kendini daha kadınsı hissediyor. Doç Dr Ahmet Sönmez değişen teknolojinin kadınlara hacimle birlikte doğallik da sunduğunu söylüyor.”Silikon protezlerin üretim teknolojisi de giderek gelişiyor. Bu gelişim sonucu halk arasında damla protez diye bilinen, anatomik yapıdaki protezler ile daha doğal görünümlü memeler elde edilmeye başlandı. Üstelik bu yeni nesil protezlerin uzun dönem dayanıklılıkları ve elde edilen sonucu uzun süre korumaları da diğer avantajlı tarafları.” seklinde konuşan Dr Sönmez, “Eskiden meme büyütme ameliyatı öncesinde hasta ile ne kadar hacimde bir protez konulacağı konuşulurdu. Yeni protez teknolojisi sayesinde hacim tek ölçüt olmaktan çıktı. Hastanın göğüs kafesi yapısına ve memenin sarkıklık durumuna göre aynı hacimde ama farklı boyutlarda protezler arasında en uygununu, en doğalını bulmak artık plastik cerrahın görevi haline geldi.“diyor.

    Hangi yaş grubu neden silikon taktırıyor ?

    Özellikle doğum sonrası sarkan meme dokusunun toparlanması için de silikon kullanılıyor. Doç Dr Ahmet Sönmez “Meme protezleri, yirmili yaşlarda meme gelişimi yetersiz olan genç kadınlarda meme büyütme amacıyla kullanılıyor. Otuzlu ve kırklı yaşlarda da özellikle doğum sonrası memelerinde sarkmalar oluşan kadınlarda hacim sağlamak ve dikleştirme amacıyla kullanılıyor. Geniş bir yaş grubunda, pekçok kadın için geçerli olan problemlere çare olan protezler daha uzun yıllar en çok yapılan estetik ameliyatlar listesinde ön sıralarda yer alacak gibi duruyor.” derken, önümüzdeki dönemde kadınların estetik tercihlerinde bir numarada yine meme estetiği olacağının sinyalini veriyor.

  • RoC®’tan Kadınlar Günü Kampanyası

    İki adet RoC® Cilt Bakım Ürünü Alana Şık Bir Makyaj Çantası HEDİYE !

    RoC®’tan Kadınlar Günü Kampanyası | 3

    Makyaj çantasını almak için RoC®’un hangi 2 cilt bakım ürününü seçmek istersiniz ?

    *Kampanya RoC® bayisi olan satış noktalarında geçerli olup, stoklarla sınırlıdır. Mart ayı boyunca devam edecektir.

    Roc®’tan Büyük İnovasyon!

    Eşsiz teknolojisiyle RoC® Anında Etkili Derin Kırışık Dolgusu

    RoC®, 50 yıldır kadınların cilt bakımı konusundaki ihtiyaç ve isteklerini anlayarak bu isteklere cevap vermek için yeni teknolojiler üzerinde çalışmaktadır. Kadınların kırışıklar üzerinde anında etki görmek istediğini tespit eden RoC® laboratuvarları, derin kırışıklar üzerinde bile anında fark edilir dolgu etkisi gösteren Yeni RoC® Anında Etkili Derin Kırışık Dolgusu’nu geliştirdi.

    Derin kırışıklarla; özellikle alın, kazayağı, dudak üstü ve dudak çevresi kırışıklarıyla savaşmak oldukça zordur. RoC® laboratuvarları özellikle bu bölgedeki kırışıkları hedefleyen, 3 kırışık teknolojisini bir araya getiren tamamen yeni bir teknoloji sunuyor:

    Hyaluronik Asit, Dolgu Kompleksi, Işığı Yansıtıcı Pigmentler

    RoC® Anında Etkili Derin Kırışık Dolgusu’nun yeni ve eşsiz formülü dermatologlar tarafından da dolgu etkisi kabul edilen Hyaluronik Asit, doldurucu kompleks ve ışığı yansıtıcı pigmentleri bir araya getirerek; fark edilir, anında dolgu etkisi sağlar. Kullanım anında ince çizgiler fark edilir şekilde dolgunlaşır, kırışıkların görünümü pürüzsüzleşir. Cildiniz dolgunlaşmış ve pürüzsüzleşmiş bir görünüm kazanır.

    Yeni Anında Etkili Derin Kırışık Dolgusu profesyonel dolgu yöntemlerinden ilham alınarak geliştirilen yeni ambalaj yapısı sayesinde kırışıklar üzerine direkt uygulanabilir, hyaluronik asit ile zenginleştirilmiş formülü ile de anında etki eder, derin kırışıkların bile görünümünü azaltır.

    RoC® Anında Etkili Derin Kırışık Dolgusu’nun klinik araştırma sonuçları:

    • Uygulamanın hemen ardından derin kırışıkların görünümünde bile %30 azalma* sağladığı, cildin anında daha pürüzsüz ve dolgunlaşmış bir görünüm kazandığı klinik çalışmalar sonucu kanıtlanmıştır.
    • Kullanan kadınların %90’ı anında etkisini gördü*
    *31 kadında, uygulamanın hemen ardından; alın, kazayağı, dudak çevresi kırışıkları üzerinde yapılan klinik değerlendirme

    FAZLA ZAMANIM YOK DİYORSANIZ…..
    RoC 3’Ü 1 ARADA TEMİZLEYİCİ BAKIM

    3 adımda etkili 3’ü 1 Arada Temizleyici Bakım:

    1. Yağsız yapısı ile suya dayanıklı makyajı bile çikartarak cildinizi etkin şekilde temizler,
    2. Ciltte geriye kalan kir kalıntılarını temizlemek cildinizi ferahlatmak için aktif canlandırma sağlar
    3.24 saat nemlendirme etkisi ile cildinize esneklik, yumuşaklık ve nemlilik kazandırır.

  • Yemeklerden sonra dişleri fırçalamak çürük nedeni

    Yemeklerden sonra dişleri fırçalamak çürük nedeni | 5Yemeklerden hemen sonra diş fırçalamanın çürüklere neden olduğunu biliyor muydunuz ? Dentaluna Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Arzu Yalnız Zogun, yemeklerden sonra ve asitli içecekleri içtikten hemen sonra diş fırçalamanın sanıldığı gibi diş sağlığını korumadığını aksine çürüklere neden olabileceğini ifade etti.

    Dentaluna Diş Kliniği’nden Arzu Yalnız Zogun, yemeklerden hemen sonra dişleri fırçalamanın çürüklere neden olabileceğini belirtti. Dişlerin yemeklerden en az yarım saat sonra fırçalanması gerektiğini ifade eden Zogun, şöyle konuştu: “Yemek yerken dişlere yapışan yemek artıkları kısa süre içerisinde aside döner. Yemekten hemen sonra dişlerinizi fırçalamanız ise o asidin ağız içerisinde yayılmasına neden olur. Bu asitler ise diş minesinin kalitesini düşürür, dayanıklılığını azaltır. Bu nedenle yemeklerden en az yarım saat sonra dişleri fırçalamak en doğrusudur.

    Uyku sırasında ağızda asit oranının arttığı için geceleri çürük riskinin arttığını da ifade eden Zogun, yatmadan önce mutlaka dişlerin fırçalanması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

    Dişlerinizi doğru fırçalayın

    Çoğu kişinin dişlerini nasıl fırçalayacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade eden Diş Hekimi Zogun, doğru diş fırçalama teknikleriyle ilgili de ipuçları verdi: “Öncelikle fırça 45 derecelik bir açıyla dişe yaklaştırılmalı ve dişin eni doğrultusunda ileri-geri hareketlerle fırçalanmalıdır. En son diş etinden aşağıya doğru bir süpürme hareketiyle işlem tamamlanır. Dişlerin iç yüzeyleri, özellikle ön bölgeler dar olduğundan fırça dik olarak tutularak fırçalanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, bakteri plağı ve yiyecek artıklarının yoğun olduğu dişlerin arka yüzleri, arka dişler ve dil de temizlenmelidir.”

    Elma ve armutu ısırarak yemek dişi temizler

    Diş sağlığı için dişlerin düzenli olarak temizlenmesi gerektiğini söyleyen Diş Hekimi Arzu Yalnız Zogun, bunun için elma ve armut gibi sert meyvelerin bıçakla kesmek yerine direkt olarak ısırarak yenmesini önerdi. Zogun, “Katı meyveleri ısırarak yerseniz dişlerinizin arasındaki yemek artıkları da temizlenir. Bu nedenle hastalarımıza katı meyveleri ısırarak yemelerini öneriyoruz”dedi.

    Alkali besinler çürüklerden korur

    Diş çürüklerine karşı düzenli beslenmenin önemine de değinen Zogun, ara öğünlerde şekersiz besinler seçilmesinin çürükleri artırdığını belirterek şu önerilerde bulundu: “Ara öğünler şekersiz gıdalardan seçilmeli. Kurutulmuş meyvelerin şeker miktarı daha fazladır ve dişe yapışabilir. Ara öğünde meyve yenirse arkasından peynir gibi alkali bir besin yemelidir. Öğünlerde su ve süt en iyi içeceklerdir. Asitli içecekler yemek sırasında içilebilir ancak yalnız içilmesi çürüklere neden olabilir. Bu nedenle asitli içeceklerin etkisini hemen arkasından su içerek azaltabilirsiniz.”

  • Siyah Noktalar mı ? Kendinizi bu kadar sıkmaya değmez !

    Siyah Noktalar mı ? Kendinizi bu kadar sıkmaya değmez ! | 7Siyah noktalar nasıl oluşur ?

    Zamanla cilt üzerinde biriken yağ, kir ve ölü cilt hücreleri gözenekleri tıkar ve siyah noktaların oluşumuna neden olur.

    Siyah noktalar cildimizde en çok nerede görülür ?

    Yüzümüzde en çok yağ bezi olan alın , burun ve çene bölgemizde daha çok siyah noktaya rastlarız.

    Siyah noktaları sıkmak onlardan kurtulmamızı sağlar mı ?

    Kesinlikle hayır. Siyah noktalardan kurtulmak için cildimizi sabah akşam cilt tipimize uygun ürünlerle temizlemeliyiz . Ve ardından yağsız bir nemlendirici ile cildimizi nemlendirmeliyiz.

    Siyah noktalarla nasıl savaşırım ?

    Clean & Clear siyah noktalarınızla başetmenizde size yardımcı olacak ürünler sunuyor. Siyah nokta temizleme serisi, siyah noktaların görünümünü kullanıldığı ilk andan itibaren iyileştirmeye başlar. Siyah noktalarla savaşan özel madde , gözeneklerin içine nüfuz ederek hapsolmuş kiri ve yağı temizleyerek siyah noktaların oluşumunu önlemeye yardımcı olur . Aynaya baktığınız her an , kendinize daha çok güvenmenizi sağlar.

    Siyah noktaları temizlemenin kolay bir yolu var!

    Clean & Clear® Siyah Noktaları Temizleme Serisi

    Clean & Clear® Siyah Noktaları Temizleyici Günlük Peeling İçin Krem Jel

    İçeriğindeki quick break-up complex ile siyah noktaların görünümünü ilk kullanımdan itibaren iyileştirmeye başlar.Özel mikro tanecikler cildi yumuşakça soyarak ölü hücreleri ve tıkanmış gözenekleri temizler. Siyah noktalarla savaşan özel madde gözeneklerin içine nüfuz ederek hapsolmuş kiri ve yağı temizleyerek siyah noktaların oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Yumuşak formülü cildi kurutmadan cildinizin temiz ve pürüzsüz kalmasını sağlamaya yardımcı olur.
    Ambalaj : 150 ml
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 14,50TL

    Clean&Clear Siyah Nokta Temizleme Losyonu

    İlk günden itibaren etkili olmak üzere özel olarak formüle edilmiştir.
    Gözenekleri tıkayan ve siyah nokta haline dönüşebilecek, yağı ve kiri ve ölü hücreleri temizler. Ayrıca siyah noktaları yok etmeye ve tekrar oluşumunu engellemeye yardımcı olur.
    İçerdiği maddeler nedeniyle hergün kullanılacak kadar yumuşak bir temizleyicidir.
    Ambalaj : 200 ml
    Tavsiye edilen Tüketici Fiyatı 15,35TL

    Clean&Clear Siyah Nokta Temizleyici Kalıp

    Siyah nokta oluşumuna yatkın ciltler için özel olarak formüle edilmiştir. İçerdiği arındırıcı tanecikler sayesinde cildinizi siyah noktalardan temizlemeye, siyah noktalarla savaşan özel formülü ile gözeneklere penetre ederek yeni siyah nokta oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Her gün rahatlıkla kullanılabilinecek bir üründür.
    Ambalaj : 75gr
    Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 6,20TL

  • Kadın Gözüyle Hayattan Kareler 2011 Fotoğraf Yarışması

    Hayata kadın gözüyle bakmaya devam ediyoruz…

    Yine bir tek kare, koskoca bir hikaye anlatacak.
    Yine görülmeyi bekleyen bir detay,
    kadınların gözünden hayata karışacak ve
    belleğimizde kalıcı izler bırakacak…

    Şimdi sıra sizin anlatacağınız hikayede Katılımınızı bekliyoruz.

    1 – KONU VE AMAÇ

    “Kadın Gözüyle Hayattan Kareler 2011” yılı fotoğraf yarısmasının konusu “Hayata Dair” olarak belirlenmistir. Yarısmanın amacı, amatör veya profesyonel kadın fotoğrafçıların; kendi objektiflerinden hayata ve dünyaya bakıslarını yansıtan eserlerini toplumla paylasmaya aracı olmak, onların motive olmasına katkıda bulunmaktır. Fotoğrafçıların eserleri jüri tarafından değerlendirilecektir. Yarısma bu sebeple; Anadolu Hayat Emeklilik tarafından, TFSF – Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu desteğiyle düzenlenmektedir.

    2 – KATILIM KOSULLARI VE SARTLARI

    Yarısma, Seçici Kurul dısında konuya ilgi duyan 18 yas ve üzeri tüm amatör veya profesyonel kadınlara açıktır. Daha önce baska yarısmalarda ödül almıs eserler yarısmaya kabul edilmeyecektir. Yarısmaya eser gönderenler, eserlerin kendilerine ait olduğunu beyan ve taahhüt etmis sayılır. Anadolu Hayat Emeklilik A.S. katılımcıların fotoğraflarıyla ilgili izinler ve telif haklarıyla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Yarısma renkli sayısal dalda düzenlenmektedir. Siyah-beyaz ve sepia gibi monokrom (tek renk) fotoğraflarla yapılan basvurular kabul edilmeyecektir.

    Ödül alan ve sergilenmeye hak kazanan fotoğraflar sergi amaçlı olarak kurumumuz tarafından basılı hale getirilecektir. Sergilemelerde bütünlük olusturmak için dereceye giren ve sergilenmeye değer bulunan fotoğrafların, Anadolu Hayat Emeklilik tarafından gerekli görülen büyüklükte laboratuvar baskıları alınabilecek veya fotoğraflar yarısmaya gönderildikleri boyutlarda sergilenebileceklerdir. Bu nedenle basvuru formuyla birlikte gönderilecek CD kayıtlarında fotoğrafların eser sahibinin arzu ettiği kadrajda, büyük baskıya uygun olacak sekilde (uzun kenarı en az 45 cm) ve en az 300 dpi çözünürlükte, JPEG formatında gönderilmelidir.Baskı sırasında bu kurala uymayan fotoğrafların ödülleri iptal edilecek ve yerine baska bir fotoğraf konmayacaktır.

    Her katılımcı en fazla 5 (bes) adet eserle yarısmaya katılabilir. CD’ye kayıt edilen her fotoğrafın adlandırılmasında sırasıyla; 5 rakamdan olusan rumuz (tüm fotoğrafların basında aynı rumuz kullanılacaktır), sıra numarası ve varsa eser adı mutlaka bulunmalıdır (Örnek: 12345 – 1 – eser adı ). Fotoğrafla ilgili bu üç unsurdan birinin noksan olması halinde basvuru kesinlikle değerlendirmeye alınmayacaktır.

    Basvuru formuyla gönderilecek CD’nin üzerine sadece rumuz yazılmalıdır.

    Birden fazla fotoğraf ile katılım durumunda tüm fotoğraflar aynı CD içerisine jpeg olarak kayıt edilmelidir. Fotoğraf ismi CD’ye kaydedilirken formda bulunan sekilde sırasıyla rumuz-sıra no-eser adı seklinde yazılmalıdır. Basvuru formunun ayrıca CD’ye kaydedilmesi gerekmemektedir. Gönderilen kayıtlardaki fotoğraflar paspartusuz ve kenar bosluksuz olmalıdır.

    Eserlerin kaydedildiği CD ve basvuru formu beraber zarflanarak son katılım tarihi olan gün, mesai saati sonuna kadar teslimat yerine ulasacak sekilde gönderilmelidir;
    aksi halde yarısmaya dahil edilmeyecektir.

    Katılımcı, yarısmaya gönderdiği yapıtın tümüyle kendisine ait olduğunu ve tüm izinlerinin alındığını kabul, beyan ve taahhüt eder. Ödül alan katılımcılardan bu beyan ve kabulleri dısında hareket ettiği anlasılanlardan elde ettikleri ödül, unvan ve her türlü kazanımları geri alınır.

    – Yarısmaya gönderdiği fotoğraf üzerinde, yapıt kendisine ait olmadığı halde kendisininmis gibi göstermeye ve değerlendirme kurulunu yanıltmaya yönelik her türlü müdahale ve değisiklikleri yapan,
    – Ödül almıs fotoğrafların katılımının kısıtlandığı yarısmalarda böyle bir fotoğrafla ya da bu fotoğrafın ana unsur olarak kullanıldığı yapıtlarla katılımda bulunan kisilerin yarısmalara katılımı TFSF Yarısma Đlkeleri gereğince bir yıl süreyle kısıtlanır. Haklarında yukarıda açıklanan gerekçelerle verilmis kısıtlılık kararı devam eden katılımcılar bu yarısmaya katılamazlar.

    E-posta yolu ile gönderiler kesinlikle kabul edilmeyecektir.

    3 – ESERLERİN GÖNDERİLMESİ VE İADESİ

    Katılım formu noksansız doldurulacaktır. CD kayıtlarındaki görüntülerin adlandırılmaları katılım formu ile aynı olmalıdır. Kayıtlı CD ve katılım formu gönderim sırasında hasar görmeyecek sekilde paketlenip Yarısma Sekretaryası’na elden ya da posta yoluyla teslim edilecektir. CD’ler ve basvuru formları katılımcılara iade edilmeyecektir. 3 Haziran 2011 tarihinden sonra, TFSF Temsilcisi gözetiminde imha edilecektir.

    4 – KULLANIM HAKLARI

    Katılımcı, dereceye giren ve sergilenmeye hak kazanmıs olan fotoğraflarının Anadolu Hayat Emeklilik A.S. yayınlarında isminin ve eser adının kullanılması sartıyla süresiz olarak kullanım hakkını verdiğini pesinen kabul ettiğini ve buna bağlı olarak gerek Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, gerekse diğer ilgili mevzuat gereğince dereceye giren ve sergilenmeye hak kazanan eserinin / eserlerinin çoğaltma, isleme, temsil, umuma iletim haklarının ve yayımlanma haklarının kullanımı için Anadolu Hayat Emeklilik A.S.’ye izin / muvaffakatname verdiğini kabul eder. Bu sekilde kullanılan eserler için, eser sahibi sonradan verdiği izni kesinlikle geri almayacağını ve eserin yukarıdaki sekilde kullanılmasını engellemeyeceğini veya bu izin / muvaffakatname için herhangi bir telif hakkı veya maddi, manevi talepte bulunmayacağını gayri kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt eder.

    5 – YARISMA TAKVİMİ

    Yarısma Baslangıç Tarihi : 3 Ocak 2011
    Son Katılım Tarihi : 14 Mart 2011
    Değerlendirme Toplantısı : 23 Mart 2011
    Sonuç Bildirimi : 28 Mart 2011
    Ödül Töreni ve Sergi : Mayıs 2011’in ilk yarısı

    6 – SEÇİCİ KURUL

    Prof. Güler Ertan-Đstanbul Kültür Üniversitesi Đletisim Tasarımı Bölümü Öğr. Üy.
    Aramis Kalay-Fotoğraf Sanatçısı
    Laleper Aytek-Fotoğrafçı
    Timurtas Onan-Fotoğraf Sanatçısı
    Nihan Güney-Anadolu Hayat Emeklilik Đletisim Müsaviri
    Seçici kurul en az üç kisi ile toplanır.

    7 – ÖDÜLLER

    Birincilik ödülü : 5.000 TL
    İkincilik ödülü : 3.000 TL
    Üçüncülük ödülü : 1.000 TL
    Sergilemeye değer bulunan eser : 200 TL
    (Ödül alan ve sergilenen eserlerin kullanım hakları yukarıda belirtilen tutar karsılığında süresiz olarak Anadolu Hayat Emeklilik’e ait olacaktır)

    8 – YARISMA SEKRETERYASI

    Öğünç Yenigün
    Anadolu Hayat Emeklilik İletisim Müsavirliği
    İs Kuleleri Kule 2 Kat: 18 Levent – İstanbul
    Tel: 0212 317 70 25
    E mail: iletisim@anadoluhayat.com.tr

    9 – Yarısmamıza katılan herkes bu sartnamedeki bütün sartları kabul etmis sayılır.
    10- Yarısmamız Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’nca 2010/44 numara ile onaylanmıstır.
    11- Yarısma süresince TFSF temsilcisi bulunacaktır.

    Başvuru formu ve detaylar için tıklayınız.

  • RoC COMPLETE LIFT Sarkma Karşıtı Gündüz Kremi

    ROC’UN SARKMA KARŞITI ÇİFT ETKİ TEKNOLOJİSİ ile geliştirilmiş COMPLETE LIFT GÜNDÜZ KREMİ , THPE+Bugrane teknolojisi sayesinde cildinizin sıkılaşmasına , esnekliği geri kazanmasına yardımcı olur . Formülündeki THPE cilt hücrelerini sıkılaştırarak **, ölçülebilir lifting etkisi * sunar. Doğal bitkisel bir öz olan Bugrane , ciltte elastin**oluşumunu hızlandırarak lifting etkisinin uzun süre devam etmesine yardımcı olur.

    Sonuç: Cildinizi nemlendirir, lifting etkisi ile yüz hatlarınızın yeniden şekillenmesine , cildinizin sıkılaşmasına ve kırışıklarınızın görünümünün azalmasına yardımcı olur.

    Kullanan kadınların
    %92si lifting etkisinden memnun kaldığı***
    %87’sinin Complete Lift gündüz kreminin yapısından memnun kaldığı ***
    klinik testlerle kanıtlanmıştır.

    RoC COMPLETE LIFT Sarkma Karşıtı Gündüz Kremi | 9

    *7 saat etkili kozmetik lifting etkisi. Fransa’da 48 kadın katılımcı ile 8 hafta boyunca gerçekleştirilen klinik değerlendirme sonucudur.
    ** in vitro testler . THPE Tetrahydroxpropyle Ethylenediamine
    *** Fransa’da 4 hafta boyunca 104 kadın katılımcı ile gerçekleştirilen memnuniyet testi sonucudur.

    Tavsiye Edilen Tüketici Raf fiyatı 72TL

  • AVON Meme Kanseri ile mücadele projesi

    AVON Meme Kanseri ile mücadele projesi | 11

    Meme Kanseri araştırmasının
    sonuçları açıklandı

    AVON Türkiye’nin 15 yıldır sürdürdüğü Meme Kanseri ile Mücadele Projesi, erken teşhis imkanlarının geliştirilmesine yönelik faaliyetlerle devam ediyor. Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’nin 15. yılında Türkiye’de meme kanseri araştırması yapan AVON Türkiye, araştırmanın sonuçlarını, projenin yeni sözcüsü Nükhet Duru ve Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk’un katılımıyla düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı.

    Sağlık alanında Türkiye’nin en uzun soluklu sosyal sorumluluk projelerinden birine imza atan AVON Türkiye, Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’nin 15. yılını, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği bir araştırma ile karşılıyor.

    Ipsos KMG bağımsız araştırma şirketi tarafından yapılan araştırma; Türkiye’nin 12 farklı ilinde 18-65 yaşları arasında 1.300 kadınla telefon görüşmeleri ile gerçekleştirildi. AVON, kadınların meme kanseri ile ilgili algı ve bilinç seviyesi ile ilgili ışık tutan çalışmanın çarpıcı sonuçlarını düzenlediği basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaştı.

    Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk ve projenin yeni sözcüsü Nükhet Duru’nun da katılımı ile gerçekleşen basın toplantısında, meme kanserinin Türkiye’deki dağılımından erken teşhis olanaklarına; hastalıkla ilgili bilinçten iyileşme sürecine kadar pek çok cepheden meme kanseri hakkında veri ortaya çıktı.

    AVON Meme Kanseri ile mücadele projesi | 12

    Çağla Özdoğan: “AVON, Meme Kanseri ile Mücadele Projesi çerçevesinde 50 ülkede 725 milyon dolarlık fon oluşturdu

    Basın toplantısında konuşan AVON Pazarlama Grup Müdürü Çağla Özdoğan, AVON’un kadınların kadınlar için çalıştığı bir şirket olduğunu vurgulayarak, “Kadın sağlığı tüm dünyada AVON’un son derece duyarlı olduğu bir konu. Dünyada kadın sağlığı projelerine en çok fon ayıran şirket olan AVON, meme kanseri çalışmalarının da en büyük destekçisi konumunda. AVON, 1992 yılından beri ‘Meme Kanseri ile Mücadele Kampanyası’ çerçevesinde 50 ülkede 725 milyon dolarlık fon oluşturdu. Bu fon ise, kadınlarda en çok görülen kanser türü olan meme kanserine karşı mücadelede kullanılmaktadır” dedi.

    AVON Türkiye olarak 2 milyon TL’ye yakın fon topladık

    AVON Türkiye olarak, kadınları tehdit eden en büyük sağlık sorunlarından biri olan meme kanseri konusunda genel kamuoyunu ve özellikle de kadınları bilgilendirmeyi ve korunma yöntemleriyle ilgili bilinç seviyesini artırmayı amaçladıklarını vurgulayan Özdoğan, “Proje kapsamında bugüne kadar AVON kataloglarında ve internet sitesinde yer alan Meme Kanseri ile Mücadele Ürünleri’nin satışı ve bağışlarla 2 milyon TL’ye yakın fon topladık. Bu fon sayesinde birçok kadına ulaştık ve birçok ilke imza attık” dedi.

    Özdoğan: “Her 3 kadından 1’inin hayatı meme kanserinden etkileniyor

    Ipsos KMG tarafından AVON adına yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de her 3 kadından 1’inin ailesinde meme kanseri geçirmiş bir kişi bulunduğunu ve dolayısıyla her 3 kadından 1’inin hayatının meme kanserinden etkilendiğini belirten Çağla Özdoğan: “Ancak ne yazık ki, Türk kadınlarının %64’ü meme kanserine karşı kontrol için hiçbir aksiyon almıyor. Kadınların %85’i meme kanserinde erken teşhisin öneminin farkında ve erken teşhis edildiğinde meme kanserinin %68 oranında iyileşebileceğine inanıyor. Gerçekte erken teşhisle hayat kurtarmak %90 oranında mümkün. Erken teşhis edildiğinde hastalığın tedavi edilme oranı, kadınlarımızın düşündüğünden çok daha yüksek. Demek ki kadınlara erken teşhisin önemini anlatmak için daha çok çalışmalıyız. Kadınlar her ne kadar erken teşhisin öneminin yüksek oranda farkında olsa da 10 kadından sadece 4’ü meme kanserine karşı bir kontrol uyguluyor” dedi.

    Kadınların çoğu kendi kendine muayene yöntemini hızla öğreniyor

    Kadınların meme kanserine karşı erken teşhis için en çok kullandıkları yöntem kendi kendini muayene olduğunun altını çizen Özdoğan, “Kontrol uygulayan kadınların %72’si kendi kendini muayene ediyor. AVON Türkiye olarak son yıllarda gerçekleştirdiğimiz tüm aktivitelerde ve duyurularda kendi kendine muayenenin nasıl yapılacağını anlatıyoruz ve sevinerek görüyoruz ki kontrol gerçekleştiren kadınların çoğu kendi kendine muayene yöntemini öğrenmiş. Bundan sonraki çalışmalarımızda da bu konuya odaklanıp; meme kanserine karşı kontrolü kadınlar arasında daha yaygın hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

    Yüksek sosyo ekonomik statü gruplarında ve yüksek yaş gruplarında bilinç düzeyi daha yüksek

    Meme kanserine karşı önlem alan kadınların oranının, yüksek sosyo ekonomik statü gruplarında ve yüksek yaş gruplarında daha fazla olduğunu belirten Özdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Düşük sosyo ekonomik statü gruplarında, bu konudaki bilinçlenmenin yanı sıra kontrol imkanlarının daha az olduğu da yadsınamayacak bir gerçek. Biz de, bu nedenle 2010 yılında AVONla Sağlığa Yolculuk Tırı ile 32 ili ziyaret ederek kırsal kesimdeki kadınlarımıza da ulaşıp onları da meme kanserinde erken teşhis yöntemleri ile tanıştırdık. Bu çalışmalarımıza önümüzdeki yıllarda da devam ediyor olacağız.

    Kontrol konusunda harekete geçmelerini sağlamak için önümüzde daha uzunca bir yol var

    Konuşmasını tüm sonuçlardan çıkan ana mesajı vererek kapatan Özdoğan; “Türk kadınları meme kanserinde kontrol ve erken teşhisin önemi hakkında giderek daha fazla bilgi sahibi olsalar dahi; kontrol konusunda harekete geçmelerini sağlamak için önümüzde daha uzunca bir yol var. Biz şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda bilinçlendirmenin önemine hep inandık ve bundan sonra da bu doğrultuda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Fakat önümüzdeki dönemde kadınları kontrollerini yapmaları için harekete geçirecek çalışmalar yapmayı ve 15. yılımızda 15.000 kadına ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

    Prof. Dr. Tezer Kutluk: “Dünyada yaklaşık 25.000.000 kanserli hasta var

    Toplantıya katılan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk “Kanser bir halk sağlığı sorunudur, şu an dünyada yaklaşık 25.000.000 kanserli var ve her yıl 12.7 milyon kişi kansere yakalanmakta. Ayrıca her yıl 7.6 milyon kişi kanserden ölmekte. Böyle gittiği takdirde 2030 yılında dünyada her yıl kansere yakalanan insan sayısı 21.4 milyona erişecektir. Bu açıdan kanserle mücadele acil eylem gerektirmektedir” dedi.

    Türkiye’de meme kanseri bir halk sağlığı sorunudur

    Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunun altını çizen Kutluk sözlerine şöyle devam etti: “Meme kanseri halk sağlığı açısından özel bir önem taşımaktadır. Her yıl dünyada 1.3 milyon kadın meme kanserine yakalanmakta ve meme kanseri kadınlardaki tüm kanserlerin dörtte birini oluşturmaktadır. Kadın kanserlerinde birinci ölüm nedeni meme kanseri olup, her yıl 450 binden fazla kadın meme kanserinden ölmektedir.

    Meme kanserinde erken tanı daha fazla teşvik edilmeli

    Güncel tıp uygulamalarında meme kanserinden iyileşme oranlarının %90’lara çıktığını belirten Prof. Dr. Kutluk, “Buna rağmen bu değer ülkemizde halen %60’lar düzeyindedir. Bu noktada, hepimize büyük görevler düşmektedir. Meme kanserinin erken tanısı mümkün olduğu halde, ülkemizde meme kanserinde erken tanının daha fazla teşvik edilmesi gerekmektedir” dedi. “Meme kanseri; erken tanı konulması durumunda iyileşme oranlarının çok yüksek olduğu bir kanser türüdür” diyen Prof. Dr. Tezer Kutluk; “Korunma, erken tanı ve tedavi ile meme kanseri bir tehlike olmaktan çıkarılabilir” diyerek sözlerini bitirdi.

    Nükhet Duru: Yaşamdaki en önemli zenginliğimiz sağlığımız

    AVON Meme Kanseri ile mücadele projesi | 13AVON Meme Kanseri ile Mücadele Projesi’nin yeni sözcüsü Nükhet Duru, toplantıda bir kadın, bir sanatçı, bir anne ve bir evlat olarak bulunduğunu belirterek, “Zaman geçtikçe, yaşamdaki en önemli zenginliğin sağlığımız olduğu gerçeğine yakınlaşıyoruz. Bunu özümsüyor ve sağlığımızın kıymetini daha da iyi anlıyoruz. Biz kadınlar bizlere bahşedilmiş korumacı, anaç özelliklerimizle çevremizdeki herkese kol kanat gererken, belki en çok kendimizi, kendi sağlığımızı ihmal ediyoruz” dedi.

    Ben de her yıl düzenli kontrol yaptırıyorum

    Güçlü ve sağlıklı bir toplum için, kadın sağlığının çok önemli olduğunun altını çizen Duru sözlerine şöyle devam etti: “AVON’un yaptığı araştırma ve değerli hocamızın ifadesinden de anlıyoruz ki, kadınlar arasında en yaygın hastalıklardan biri meme kanseri. Ve yine anlıyoruz ki; erken teşhis olanaklarına erişmemiz durumunda bu hastalıktan kurtulmak zor değil. Ben yıllardır meme kanserinden korkmuyorum. Çünkü her yıl düzenli olarak kontrollerimi yaptırmayı da ihmal etmiyorum. Meme kanseri ile mücadele yollarını topluma ne kadar iyi anlatabilirsek, o kadar çok kadınımız bu hastalıktan yara almadan kurtulabilecek ve yaşamlarına devam edecekler.

    AVON’un kadın sağlığı için çabası beni yürekten etkiledi

    AVON’un meme kanseri ile mücadele alanında yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerini bir kadın olarak yakından takip ettiğini belirten Duru, “Kadınlar için çalışan bir marka olan AVON’un, kadınların sağlıklarını da düşünüyor olması ve bunun için çalışması beni yürekten etkiledi. Değerli AVON yetkililerinin bana yapmış olduğu bu teklife de bu sebeple hiç düşünmeden evet dedim. Bundan sonra gerek konserlerimle gerek yapılan etkinliklere vereceğim destekle bu projenin içerisinde aktif olarak yer alacak olmanın heyecanı içerisindeyim. Bugün burada bulunmaktan dolayı çok mutluyum ve bu fırsatı bana verdiği için AVON’a teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

    ARAŞTIRMA HAKKINDA KISA NOTLAR…

    • Araştırma, Kasım- Aralık 2010’da 12 farklı ilden 18-65 yaş arası 1,300 kadınla telefon görüşmesi şeklinde gerçekleştirildi.

    • Araştırmaya katılan her üç kadından biri “Meme kanseri olan ya da geçirmiş akrabanız var mı?’ sorusuna evet yanıtını verdi.

    • Araştırma sonuçlarına göre meme kanseri konusunda hissedilen en baskın duygu korku ve endişe.

    • Araştırmaya katılan kadınların yüzde 64’ü meme kanserine karşı herhangi bir önlem almıyor.

    • Kadınların %85’i meme kanserinde erken teşhisin öneminin farkında ve erken teşhisle kurtulma oranının %68 olduğunu düşünüyorlar. Oysa bu oran yüzde 90.

    • Meme kanserine karşı önlem alan kadınların yüzde 72’lik çoğunluğu kendi kendine muayene yöntemini tercih ediyor.

    • Kadınların yüzde 60’ı düzenli doktor kontrolünü, meme kanserinden korunmak için alınması gereken ilk önlem olarak görüyor.

    • Sosyoekonomik statü yükseldikçe, meme kanserine karşı doktora gitme oranı da artıyor.

    • Araştırmaya katılanların sadece yüzde 27’si daha önce mamografi çektirdiğini beyan etti.

    • 55 yaşın üstündeki kadınların yarısından fazlası bugüne kadar mamografi çektirdiklerini söylerken; bu grubun yüzde 40’ı her yıl mutlaka bir kez mamografi çektirdiklerini belirtiyor.

    • Sosyoekonomik yükseldikçe mamografi çektirme oranları da artıyor.

    • Kadınların %87’si meme kanserine karşı kontrole gitmek için doktor tavsiyesine önem veriyor.

    • Dünyada her 8 kadından 1’i meme kanserine yakalanıyor.

    • Meme kanseri ERKEN TEŞHİS edildiğinde %90 oranında tedavi ediliyor

    2010 AVON MEME KANSERİ BİLİNİRLİK VE ALGI ARAŞTIRMASI

  • Lamedore ile 2011 gelinlik ve abiye trendleri

    Kadınların gelinlik ve abiye arayışlarında, yenilikçi ve özgün çizgileriyle fark yaratan Lamedore; moda dünyasına yön veren 2011 koleksiyonlarıyla bu sene oldukça iddialı…

    Kalitenin ulaşılabilir fiyatla buluştuğu Lamedore, her zevke uygun oldukça zengin bir koleksiyona sahip.

    Lamedore’de Beden Ayrımı Yok…
    Profesyonel terziler tarafından prova edilen ve son ana kadar istenilen tüm değişikliklerin yapıldığı Lamedore koleksiyonlarında, 34’den 50’ye kadar her bedende seçenek bulunuyor.

    Lamedore, birbirinden şık gelinlik ve abiye tasarımlarının yanı sıra Amerika’nın en ünlü markası Mon Cheri koleksiyonuna ve yine dünyaca ünlü İtalyan tasarımcı Sophia Tolli’nin tasarımlarına Türkiye’de ev sahipliği yapan tek adres…

    Lamedore’nin, hazır ve ithal tasarımlardan oluşan koleksiyonunun en ilgi çekici ve de kadınları cezbeden özelliği ise modellerin vücuda form vererek, fazlalık olan bölgeleri adeta sihirli dokunuşlarla kamufle etmesi…

    Lamedore’nin 2011 koleksiyonu gelinliklerinde oldukça zarif ve de romantik çizgiler hâkim. Straplez kesimler, tüm bedeni saran formlar, kurdele, tüy, dantel işleme gibi gelinlikleri süsleyen özel detaylar bu senenin öne çıkan trendleri…

    Lamedore abiyelerinde ise tek omuzlu modeller bu sene ilgi çekiyor. Vişneçürüğü, nar kırmızısı, ekru – bej tonları ve de zümrüt yeşili 2011 modasının en popüler renkleri…

    Lamedore’den Ses getiren Özel Kampanya!
    Lamedore, gelin adaylarının kalbini fetheden cazip bir teklif sunuyor. Beğendiğiniz modeli 4 ay önceden sipariş eder ya da var olan koleksiyondan seçerseniz, %30 indirim ve de oldukça cazip ödeme fırsatlarına kavuşuyorsunuz. Üstelik son ana kadar istediğiniz tüm revizyonlar da gelinliğinizin üzerinde yapılarak, son haliyle size teslim ediliyor.

    Mon Cheri en müşkülpesent gelinleri bile fethediyor…
    Dünya çapında ödüllü tasarımcı Martin Thornburg ve ekibinin yarattığı “Mon Cheri” gelinlik koleksiyonu, romantik dokunuşlardan, modern çizgilere, özgün tasarımlardan, klasiklere dek hayalleri süsleyen modelleri ile tüm dünyada kadınların vazgeçilmez markası… Gelinliklerin tasarımındaki usta sanatçılık ve Mon Cheri’nin iddialı, kusursuz kumaşları oldukça ilgi görüyor. Lamedore’nin Türkiye’ye getirdiği Mon Cheri koleksiyonu, A kesimden, balık modellere hatta yarı balık modellerden helenistik tarza, kabarıklardan, dar modellere kadar oldukça zengin seçeneklere sahip.

    Lamedore ile 2011 gelinlik ve abiye trendleri | 17

    Sophia Tolli’de denediğiniz modellerin vücudunuzla uyumu sizi hayrete düşürecek…
    “Koleksiyonumda birbirinden aykırı çizgilere yer verebilirim ama gelinliklerimin kesim ve kalıpları kesinlikle birbiriyle aynı mükemmelliktedir” sözleriyle gelinlerin kalbine taht kuruyor Sophia Tolli… İstanbul’da sadece Lamedore’nin sunduğu Sophia Tolli koleksiyonunda denediğiniz modellerin vücudunuzla uyumu sizleri hayrete düşürecek.