Blog

  • Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin

    Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin

    İnsanın hayatında gösterişli elbise giyebileceği ve ön planda olmak isteyeceği çok fazla an yoktur. Bunlardan biri olan mezuniyet, şık olmak ve hayallerinizdeki elbiseyi giymek için son derece uygun bir zamandır. Üniversite mezuniyet elbiseleri seçimini bu nedenle dikkatli bir şekilde yapmalı, vücudunuzla uyum sağlayacak ve aynı zamanda rahat edebileceğiniz modelleri tercih etmelisiniz.

    Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin | 1

    Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin

    • Elma vücut tipine sahipseniz uzun elbiseler yerine muntazam bacaklarınızı ön plana çıkaracak ve belinizi kapatacak modelleri tercih edin. Mezuniyet modelleri önü kısa arkası uzun elbiseler sizin için ideal olabilir.
    • Armut vücut tipine sahipseniz dekolteyi göğüslere ve omuz bölgesine yoğunlaştırabilirsiniz.
    • Kum saati vücut tipine sahipseniz balık elbise modelleri gösterişli duracak ve muntazam fiziğinizi gözler önüne sererek sizi gecenin en gösterişlisi yapacaktır.
    • Dikdörtgen vücut tipine sahipseniz sırt dekoltesi verebilirsiniz. Bunun için mezuniyet saç modelleri hakkında da fikir sahibi olmalı ve sırtınızı kapatmayacak toplanmış saç modellerini tercih etmelisiniz.

    Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin | 2

    Mezuniyet Kıyafeti İçin Tarz Belirlemek Önemli midir?

    Üniversite mezuniyet kıyafetleri için tarz belirlemek önemlidir çünkü günlük hayatınızdaki tarzınızı abiyeye de yansıtmayı başarırsanız kendinizi çok daha güzel hissedersiniz. Bu nedenle kırmızı halıda ünlülerin giydiği modellere bakarak fikir alabilirsiniz. Mezuniyet kombinlerikadınkreasyonlarına bakarak ilham alabilir ve kendi tarzınız için kafanızda nasıl bir kombin yaratmak istediğinizi de rahatlıkla belirleyebilirsiniz. İnternette gezinmeli ve örnek modelleri incelemelisiniz.

    Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin | 3

    Mezuniyet Elbise Modelleri 2019 Tıklayın !

    Mezuniyet Elbiseleri 2018 Tıklayın !

    Mezuniyet Balosu İçin Saç Önerileri Tıklayın !

    Üniversite Mezuniyeti İçin Vücut Tipine Uygun Elbiseler Seçin | 4

  • Dekorasyonda Modern Çizgiler

    Dekorasyonda Modern Çizgiler

    Ev dekorasyonunda 2019’un en modası, modern tasarımlar. Mutfaktan salona, çocuk odasından yatak odasına dek her alanda modern mobilyalar ve teknolojik içerikler yer alıyor.

    Dijital donatılar, müzik yayınları, ışıklandırma aparatları ve wi-fi bağlantılı mobilya tasarımları ile 2019 güncelliği yaşayabilirsiniz. Senenin yeni model mobilya ve dekorasyon ürünlerinden bahsedebiliriz.

    Dekorasyonda Modern Çizgiler | 9

    Modern duvar üniteleri 2019 tasarımlarında parlak çizgiler ve donanımlı paneller kullanılıyor. Renkli ışıklar, projeksiyon, tv, dvd oynatıcı, internet bağlantıları, 3D eklentileri, sinema formatları gibi çok donanımlı modern tasarımlar yer alıyor.

    Dekorasyonda Modern Çizgiler | 10

    • Oturma Grupları

    Modern köşe takımları, 2019 tasarımlarıyla sunuluyor. Deri, kadife ve leke tutmaz kumaşlar ile tasarlanan oturma grupları, katlanabilir masa, genişleyebilir oturma alanı gibi fonksiyonel donanımlarla sunuluyor. Cam masa, akvaryumlu masa gibi farklı tasarımlarla çok şık dizaynlar sunuluyor. Hem mutfaklar hem de oturma odalarında kullanılabilir.

    Dekorasyonda Modern Çizgiler | 11

    • Avize Modelleri

    2019 Modern avize modelleri, fonksiyonel ve her odaya farklı dizayn teknikleriyle sunuluyor. Taşlı sarkaçlar, aplik takımları, kumaş kaplamalı aydınlatma gereçleri, lambader modelleri ve çocuk odalarına farklı sembollerle tasarlanan lambalar, 2019 güncelliğinde sunuluyor.

    Salon, mutfak, oturma odaları, ofisler ve evin her alanında modern çizgiler ve teknolojik özelliklerle tasarlanmış ürünleri kullanabilirsiniz.

    Dekorasyonda Modern Çizgiler | 12

    • Banyo Tasarımlarında Yenilik

    Modern banyo dolapları, çok bölmeli ve fonksiyonel çekmeceler, havlu bölmeleri, kozmetik dolaplı raflar gibi 2019 tasarımları sunuluyor. Banyo dolaplarında soğutucu bölmeleri, kurutma makinesi eklemeleri, bakım ve kozmetik dolapları ile yenilikler sunuluyor.

    Nem ve ısı faktöründe renk değiştiren banyo mobilyaları, son teknoloji olarak tasarlanmaya başlandı. Tam donanımlı banyo aksesuarları, teknolojik duş ve küvetler, vücut kurutucu paneller gibi lüks ve konfor sunan modern tasarımları değerlendirebilirsiniz.

    2018 – 2019 Avize Modellerinde Göz Alıcı Parlaklık Tıklayın !

    Küçük Banyolar İçin Müthiş Dekorasyon Fikirleri Tıklayın !

  • Ünlülerin Makyaj Hileleri

    Ünlülerin Makyaj Hileleri

    Makyaj konusunda birçok ünlü kadın örnek olarak alınmaktadır. Kimileri yaptıkları koyu makyajlarla dikkat çekmeyi başarırken kimileri de doğal olmalarıyla beğeni toplamaktadır. Her birinin kendine göre makyaj hilesi bulunuyor.

    İri Gözleriyle En Doğal Makyaj Yapanlar

    Doğal makyaj denildiğinde yaşları dolayısıyla da ağır makyaj yapmalarına gereke kalmayan ünlüler akla gelmektedir. Türkiye’de bu gruba giren ve dikkat çeken iki isim bulunmakta. Kumralların favorisi Aslı Enver makyajı. Türkiye’de ki esmer kadınların favori makyajı ise Fahriye Evcen makyajı.

    Ünlülerin Makyaj Hileleri | 17

    Aslı Enver Makyajının Sırları:

    Aslı Enver yüz hatları ve iri gözleriyle dikkat çeken oyunculardan biri. Genç ve sağlıklı bir cilde sahip olması da makyaj konusunda işini kolaylaştırıyor denilebilir.

    Şeftali tonlarında bir allıkla yanaklarını renklendirmesi yeterli olurken ir gözlerini ortaya çıkarak bir eyelinerla işi bitirebilmekte. Kirpiklerini daha etkili olacak bir rimel ve dudak rengine uygun bir rujla makyajını sonlandırmakta.

    Ünlülerin Makyaj Hileleri | 18

    Fahriye Evcen Makyajı:

    Koyu renk sacları ve açık teniyle dikkat çeken ünlü oyuncu da doğallıktan yana. Cildine fazla makyaj uygulaması yapmasına gerek olmadan gözlerini ön plana çıkarması yeterli olmakta.

    Ünlülerin Makyaj Hileleri | 19

    Etkili Makyajın Sırları

    Günlük göz makyajı nasıl yapılır sorusuna doğallık ile cevap verilirken doğallıkla birlikte etkili bir makyaj arayanlar için adres Hazar Ergüçlü makyajı.

    Türkiye’deki genç oyuncularsan biri olan Hazar Ergüçlü’de hem etkili hem de doğallıkta yana.

    • Elmacık kemiklerini daha belirgin hale getirmek için kontür ve highlight uygulaması yapıyor.
    • Göz kapaklarında gölgelendirme ile koyu tonları vurgulamakta,
    • Kirpiklerini siyah rimelle etkili hale getirmekte ve
    • Dudaklarından dudak rengine uygun tonları tercih etmekte.

    Kim Kardashian makyajı etkili bulunan bir diğer makyaj sitilidir. Genellikle koyu tonları tercih eden dünyaca ünlü yıldız birçok adına ilham kaynağı da olmaktadır.

    Ünlülerin Güzellik ve Makyaj Sırları Tıklayın !

    Genç bir görünüm için makyaj tüyoları Tıklayın !

  • Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri

    Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri

    Bayanların gündelik olarak en çok kullanmayı tercih ettikleri üst türü uzun salaş bol kazaklardır. Bu kazak türü bayanlara büyük rahatlık sağlamasının yanı sıra küçük dokunuşlarla gündelik kullanım için şık sonuçlar elde edilebilmesine olanak tanımaktadır. 2019 yılında rahat giyim modasının geçerli olacağı düşünüldüğünde uzun yıllardır görmeye alıştığımız salaş kombin çeşitlerine 2019 yılında da sıkça rastlayacağımız kesin. O halde uzun salaş kazaklar ile oluşturabileceğiniz kombin çeşitlerine hep birlikte göz gezdirelim.

    Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 23

    Uzun Salaş Bol Kazak Günlük Kombinler

    Günlük salaş kombinler için en çok tercih edilen ikili tayt ve uzun salaş bol kazak kombinidir. Bu ikili birbiri ile mükemmel uyum sağlayarak 5 dakika içerisinde hazırlanarak evden çıkmanızı sağlamaktadır. Kombinin altına spor ayakkabı giyebileceğiniz gibi dilerseniz topuklu ayakkabı ile şıklığınızı bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz. Deri pantolonlar ile uzun salaş bir kazak birlikte kullanıldığında günlük kullanıma uygun ve şık bir kombin türü oluşturmaktadır.

    Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 24

    Özel Günlerinizde Tüm Dikkatler Üzerinizde Olsun

    Rahat giyimin simgesi olarak düşünülen uzun salaş bol kazaklar ile özel günleriniz için yapacağınız kombin çeşitlerinin sonuçlarına kendiniz bile şaşıracaksınız. Katılacağınız bir doğum günü, bir toplantı, belki de bir parti hiç fark etmez. Salaş kazak etek kombinleri beklediğiniz etkiyi bırakmanızda en büyük yardımcınız olacaktır. Özellikle mini etekler ve eteğin tamamını kapatmayacak uzunlukta salaş bol kazaklar birlikte topuklu ayakkabı eşliğinde kullanıldığında sizi partinin yıldızı yapmayı başaracaktır.

    Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 25

    Uzun Etek ve Salaş Kazak Kombinleri

    Mini etek ile kullanımında şık sonuçlar ortaya çıkartan uzun salaş kazaklar uzun eteklerle birlikte kazağı eteğin içine sokarak veya dışında bırakarak güzel sonuçlar ortaya koymaktadır. Bol uzun kazak kombinleri için uzun etek tercih edildiğinde kazak boyunun çok uzun olmamasına dikkat edilmelidir.

    Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 26 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 27 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 28 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 29 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 30 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 31 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 32 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 33 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 34 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 35 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 36 Uzun Salaş Bol Kazak Kombinleri | 37

    2019 Örgü Kazak Modası Tıklayın !

  • Uyumadan Önce Yapılan Cilt Bakımının Önemi

    Uyumadan Önce Yapılan Cilt Bakımının Önemi

    Yaşlanma belirtileri, leke ya da kızarıklık gibi problemlerinin ortadan kaldırılması adına cilt bakımı son derece önemlidir. Bu noktada ise kadınların ve erkeklerin uygulaması gereken bazı yöntemler vardır. Özellikle kadınların cildi daha hassas olduğundan kullanılacak ürünler son derece önemlidir. Cilt bakımında kullanılan ürünler genellikle doğal ya da organik olduğunda etkileri daha fazladır. Bu nedenle herhangi bir ürün almadan önce içeriğine dikkat etmekte fayda vardır. Cildin yumuşaması için ise düzenli bir şekilde nemlendirici kullanılması gerekir.

    Makyaj Ve Kirden Arınmış Temiz Bir Cilt

    Uyumadan önce cilt bakımının yapılması, makyaj ya da kirin temizlenmesi açısından faydalıdır. Genellikle makyajlı uyuyan kadınların daha sonrasında tıkalı gözenek ve sivilce problemleri ile uğraştığı görülür.

    • Benzer problemleri yaşamamak adına uyumadan önce cildin temizlenmesine ve nemlendirilmesine dikkat etmekte fayda vardır.
    • Yumuşak bir cilt için ister karma ister kuru bir yapıya sahip olsun nemlendirici kullanımı önemlidir.
    • Düzenli nemlendirici uygulamak, kırışıklık görünümünün azaltılmasına da yardımcı olur.
    • Uyumadan önce maske yapmak ise cildin ferahlaması açısından yararlıdır.
    • Burundaki gözenekleri sıkılaştırmak, pürüzleri gidermek ve ışıldayan bir cilde sahip olmak adına gece maskeleri önerilmektedir.
    • Makyajla uyumanın zararları! için Tıklayın !

    Uyumadan Önce Yapılan Cilt Bakımının Önemi | 53

    Cilt bakım yağları: Uyumadan önce kullanılan cilt bakım yağları etkisini daha fazla gösterir. Gece boyunca cilde bakım yaptığı için sabah daha temizlenmiş ve aydınlık bir görünüme uyanmak mümkündür. Uykudan önce yüz bakımı konusunda bilinçli olanlar, yaşlanma belirtilerinin gerilemesine yardımcı olabilirler. Yüze bakım yaparken boyun çevresini unutmamakta fayda vardır.

    Uyumadan önce cilt bakımı

  • Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu

    Modern çağ öncesi yapılan Japon evlerinde temel malzemeler; tahta, kağıt, kil ve pirinç samanı malzemelerinden yapılırmış. Günümüz teknolojisinde farklı sistemler kullanılsa da geleneksel yerleştirme ve aydınlatma gibi alanlarda yine aynı özellikler kullanılıyor. Peki Japon evi nasıl yapılır?

    Tasarımlarında, mahremiyetin korunması, doğal ışığın kullanılması yanında doğa ile uyum içerisinde olunması ön plandadır.

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 55 Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 56

    • Shoji

    Doğal aydınlatma yöntemi olarak ev aydınlatmasında kullanılan, ahşap veya bambu çerçevelerin içerisindeki yarı saydam kağıtlarla oluşturulan sürgülü panellerdir. Japon sanatında bambu ağacından neler yapılır, aşağıda bahsedilmiştir.

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 57

    • Fusuma

    Odaları ayırmaya yarayan, soldan sağa hareket eden panellerdir. Ahşap, kağıt, karton, kumaş gibi malzemelerden elde edilerek, üzerine resimler boyanarak kullanılır.

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 58

    • Engawa

    Geleneksel Shoji ile dış panjurlar arasında kullanılan ayırıcı koridorların adıdır. Dış kepenkler kapatıldığında evin iç alanı, açık olduğundaysa ev etrafındaki veranda olarak kullanılırlar. Çiçek düzenleme sanatı özellikle verandalarda uygulanır.

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 55

    • Tokonoma

    Bambu orta sehpa kullanarak, günümüz modernizasyonuna uygulanabilir. Konukların ağırlandığı, oda içinde duvar yanında olan hafif yükseltilmiş alandır.

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 60

    • Genken

    Evin giriş alanı olan ve ayakkabıların çıkarıldığı kısımdır. Zemine nazaran biraz daha alçak kısımda yer alır. Alan içerisinde dolap kullanılır ve Japon evlerine ayakkabı ile girilmez.

    Japon Evlerinde Kullanılan Gereçler

    • Tatami; zemin örtüsü
    • Zabuton; zemin yastıkları
    • Chabudai; fonksiyonel kısa bacaklı masalar
    • Kotatsu; elektrikli ısıtıcı bulunan, battaniye kaplı kısa masalar
    • Kamidana; sunaklardır. Bambu tv sehpası olarak günümüzde kullanılabilir.
    • Ofuro; ahşaptan yapılan küvetler
    • İrori; Japon ocaklarıdır. Yemek pişirmek ve ısınmak için kullanılır.

    Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 61 Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 62 Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 63 Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 64 Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 56 Japon Evlerinde Ana Temalar Nelerdir? Japon Evleri Dekorasyonu | 66

    Japon Evleri Nasıl Yapılır? Tıklayın !

  • 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

    29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

    Ulusumuzun büyük fedakarlıkları ve kahramanlıklarıyla kurulan Cumhuriyetimiz 96 yaşında. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

    Cumhuriyetin İlanı – Cumhuriyet Bayramı

    Lozan’n kabulü ve barışın sağlanması ile geride Türk Devleti’nin siyasal yapısını belirleyecek devlet şeklinin ve adının ne olacağı sorunu kaldı. T.B.M.M.’nin varlığı ile egemenliğin kayıtsız – şartsız ulusa ait olan, insan haklarına dayanan bir devlet sistemi kurulmuştu.

    Fakat gerek halkın, gerekse Meclis içinde bulunanların büyük kısmı Padişah’a dinsel ve geleneksel bağlarla bağlıydılar. Padişah’ın işgal ettiği Saltanat – Hilafet makamı yüzyıllardır kökleşmiş bir teokratik sistemdi.

    1300 yılından beri de Osmanoğullarından başka hiçbir aile iktidar olmamıştı. Egemenlik biri dinden, diğeri gelenekten gelen iki kaynaktan çıkıyor ve Padişah’ta toplanıyordu. Gerçi İttihat Terakki bu gücü kırmıştı, fakat sistemin özünü, yani egemenliğin kaynağını ve kullanılış biçimini değiştirememişti.

    Egemenliğin, tanrı hakları sisteminden, insan hakları sistemine geçişin bir sonucu olarak Padişah’tan ulusa geçişi, bir ilke ve ülkü olarak Amasya Genelgesi’nde ortaya konmuş ve 23 Nisan 1920’de B.M.M.’nde somutlaşmıştı. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu da bu temel üzerine oturmuştu.

    Kurtuluş Savaşı ulusal bağımsızlık yanında ulus egemenliğini de açık bir biçimde ortaya koyduğu için Padişah daha başından beri milliyetçilerin amansız düşmanı kesilmişti.

    M. Kemal Paşa Padişah’ın ihanetini bildiği halde, henüz zamanı olmadığı için Padişah’ı hedef almadı. Genç subaylık yıllarından beri inandığı ve Erzurum’da Mazhar Müfit’e not ettirdiği “Cumhuriyet” inancını “Ulusal bir sır” olarak sakladı. Kurtuluş Savaşı içinde “Cumhuriyetçi” bir düşünceyi ortaya atmak, iç parçalanmaya yol açacağı için bu yola gitmedi. Hatta Sivas Kongresi sırasında “Cumhuriyet” ilan edelim önerilerini red etmişti.

    Fakat Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, Türk Ulusu’nun kurtarıcısı M. Kemal, Türkiye’nin siyasal yapısını değiştirmenin ilk adımını Saltanat’ın kaldırılmasını sağlamakla attı. Saltanat’ın kaldırılışına en yakın arkadaşları bile karşı çıkmışlardı. Meclis’te tutucu kanat direndiyse de, M. Kemal Paşa’nın kararlı ve sert tutumu sonucu Saltanat’ın kaldırılışı sağlandı. Fakat onun bu sert tutumu endişe doğurdu. Bunun bir başlangıç olduğunu görenler çeşitli yöntemlerle M. Kemal Paşa’yı engellemeye çalıştılar.

    2 Aralık 1922’de Meclis’e muhalif grup tarafından bir öneri verildi. “İntihab-ı Mebusan Kanunu”nda değişiklik yapılmasını isteyen önergede “Büyük Millet Meclisi’ne üye seçilmek için Türkiye’nin bugünkü sınırları içindeki yerler halkından olmak ve seçim çevresine yeni gelenlerin ise en az beş yıl oturmuş olmaları” gerektiği kanun hükmü haline getirilmek isteniyordu.

    M. Kemal Paşa’yı milletvekili seçilmekten yoksun bırakmak isteyen bu önerge üzerine söz alan M. Kemal Paşa, doğum yerinin Türkiye’nin sınırları dışında kaldığını ve bir yerde beş yıl oturmadığını belirttikten sonra, düşmanlara karşı savaştığını, vatanı kurtarmak için hiç bir yerde beş yıl oturamadığını hatırlatıp, ulusun sevgisisi kazanmış bir insan olmasına rağmen kendisini yurttaşlık haklarından yoksun bırakmak isteyen bu kimselerin bu yetkiyi kimden aldıklarını sordu. Önerge red edildi.

    Mustafa Kemal’in kamuoyu yoklaması yapmak üzere 14 Ocak 1923’de Batı Anadolu’da bir geziye çıkmasını fırsat bilen muhalif grup, O’nun Ankara’dan ayrıldığının ertesi günü “Hilafet-i İslamiye ve Büyük Millet Meclisi” başlıklı bir broşür yayınladılar. Broşürün önceden hazırlanmış olduğu ve M. Kemal’in Ankara’dan ayrılmasını fırsat bilerek dağıtıldığı anlaşılıyordu.

    Broşürün ana fikri, islam kamuoyunun son gelişmelerden (Saltanatın Kaldırılışı) büyük ızdırap içinde bulunduğu, Hilafet’in hükümet demek olduğu ve Hilafet’in hukuk ve görevlerini yok etmenin hiç kimsenin, hiç bir meclisin elinde olmadığı esaslarına dayanıyor, “Halife Meclisin, Meclis Halife’nindir.” sözleriyle bitiriyordu.

    Yürütme yetkisinin Halife’ye verilmesini ve Meclis’in aldığı kararların ve kanunların Halife’yi bağlamayacağı, dolayısıyla Meclis’in çıkardığı Saltanat ve Hilafet ile ilgili yasaların meşru olmadığı görüşü savunuluyordu. Bu bildiri, M. Kemal’e ve O’nun gerçekleştirmek istediği devrime bir tepki idi.

    İzmit’e gelen M. Kemal, din ve hilafet konusunda yaptığı açıklamada “Türkiye Büyük Millet Meclisi Halife’nin değildir ve olamaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi yalnız ve yalnız Ulusundur.” dedi.

    T.B.M.M.nin büyük programının tam bağımsızlık, kayıtsız şartsız ulusal egemenlik esaslarına dayandığını, teokratik devlet biçiminin ve buna bağlı bütün toplumsal düzenin ve çıkarların yıkılacağını belirtti.

    16 Ocak’ta yaptığı toplantıda, Hilafet’in dinle ilgisi olmadığını, siyasi bir mevki olduğunu, idare-i maslahatçılıkla devrim yapılamayacağını belirttikten sonra “Devrimin kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafamızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız devrim ve ilerleme bir an bile durmayacaktır” diyerek gericilere gerekli yanıtı verdi.

    Basınla iyi ilişki kurmak istediği için İzmit’te yaptığı basın toplantısında, “Devrim” yapılacağını açıklarken, Meclis’te birliğin sağlanması için “Müdafaa-ı Hukuk Gurubu”nun gerekli olduğunu bunun dışındaki grupların yararlı olmadığını belirtti ve İttihatçılardan ülke yararı için politikaya karışmamalarını istedi.

    Bu sırada Annesi Zübeyde Hanım’ın ölüm haberi geldi. İzmir’de annesinin mezarı başında devrimci inancını “Ulusal hakimiyet uğrunda canımı vermek benim için bir vicdan ve namus borcu olsun” sözleriyle bir kez daha yineledi. Bu sırada Lozan’ın ilk görüşmeleri kesildiği için İsmet Paşa ile Ankara’ya döndü. Meclis’te gizli oturumlar çok sert geçti. Trabzon mebusu Şükrü Bey’in Topal Osman tarafından öldürülüşü, M. Kemal’e saldırılara yol açtı.

    M. Kemal’i kendilerine buyük engel gören, tutucu, gerici, ittihatçılar, çıkarcı gruplar, O’na karşı muhalefette birleşiyorlardı. Yakın arkadaşlarından Rauf Bey, Kazım Karabekir, Refet Bele, Ali Fuat Paşa’lar da yavaş, yavaş yanından ayrılıp, Hilâfetçilere kuvvet veriyorlardı.

    Saltanatı geri getirmek isteyen gericilerin çalışmaları karşısında arkadaşlarının kendisini yalnız bıraktığını gören M. Kemal, 20 Mart 1923’te Konya’da yaptığı bir konuşmada Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına çekmek isteyen gericilere karşı tutumunu açıkça şu sözleriyle belirtti: “Eğer onlara karşı benim şahsımda bir şey anlamak isterseniz, derim ki, ben şahsen onların düşmanıyım.

    Onların olumsuz yönde atacakları bir adım, yalnız benim şahsi imanıma değil, yalnız benim amacıma değil, o adım benim ulusumun hayatıyla ilgili, o adım benim ulusumun hayatına karşı bir kasıt, o adım ulusumun kalbine yöneltilmiş zehirli bir hançerdir. Benim ve benimle aynı fikirde olan arkadaşlarımın yapacağı şey mutlaka o adımları atanları tepelemektir… Sizlere bunun da üstünde bir söz söyleyeyim.

    Örneğin eğer bunu sağlıyacak kanunlar olmasa, bunu sağlayacak meclis olmasa, öyle olumsuz adım atanlar karşısında herkes çekilse ve ben kendi başıma yalnız kalsam; yine tepeler ve yine öldürürüm.”

    Cumhuriyet’e doğru gidiş bu kararlı sözlerle açıkça görülüyordu. M. Kemal Paşa, 8 Nisan 1923’de dokuz ilkede görüşlerini toplatarak, programını belirlerken, siyasi biçimlenmeyi de hazırladı.


    Savaş zamanının T.B.M.M.’nin görevi son bulmuştu. Bu sebeple Meclis kendini dağıtıp, seçime gitme kararı aldı. M. Kemal, dağılmadan önce Meclisten 15 Nisan’da, Saltanatı geri getirmeye çalışanları vatan haini kabul eden bir kanun değişikliği ile “Hıyanet-i Vataniye Kanunu”na, ileride gerekirse yine İstiklal Mahkemeleri kurma fırsatını veren bir ek getirdi.

    Yeni kurulacak Meclis’te kuvvetli bir kadro oluşturmayı ve böylece Cumhuriyet’i ilan etmeyi düşünen M. Kemal’in bu çalışmaları yakın arkadaşlarının kendisinden uzaklaşmasını hızlandırdı. Rauf Bey ve arkadaşları, M. Kemal’in partiler üstü kalmasını, politikaya karışmamasını, önererek, O’nu pasif duruma getirmek istiyorlardı.

    Rauf Bey’in İsmet Paşa ile aralarının açılması da bu ayrılığın başka bir yönü idi. Lozan’dan dönen İsmet Paşa’yı karşılamak istemeyen Rauf Bey Başbakanlık’tan bile istifa etti.
    İkinci Meclis, toplandıktan sonra Lozan’ı onayladı.

    Artık sorun Türkiye’nin rejiminin belirlenmesiydi. M. Kemal 22 Eylül 1923’de “Neue Treie Presse” adlı bir Viyana gazetesi muhabiriyle yaptığı görüşmede, 23 Nisan 1920’de kurulan sistemin Cumhuriyet olduğunu fakat adının açıklanamadığını belirtip, yapılacak işin yalnızca isim koymak olduğunu söyledi.

    Yeni devletin başkentinin neresi olacağı da bir sorundu. Ankara 1920’den beri bu işi yapıyordu. Merkezi ve güvenli durumu ortada idi. Meclis’te uzun tartışmalardan sonra 13 Ekim’de Ankara başkent olarak oy çokluğu ile kabul edildi. Cumhuriyet’in ilanına bir adım daha yaklaşılmıştı.


    M. Kemal’e Cumhuriyet’in ilanına fırsat veren bir hükümet buhranı oldu. Başbakan Fethi Okyar Bey’e karşı Meclis’te muhalefet oluşması üzerine M. Kemal, “Erkan-ı Harbiye Umumiye Riyaseti Vekili Fevzi Paşa”nın dışında kabinenin istifasına karar verdi ve 27 Ekim’de uygulandı.

    Mevcut sisteme göre her bakan Meclis tarafından tek tek seçiliyordu. İstifa eden bakanlar yeniden seçilirlerse, görev kabul etmeyeceklerdi. Bu sırada Rauf Bey, Kazım Karabekir, Ali Fuat, Refet Paşalar İstanbul’da bulunuyorlar ve temasları, Halife’ye yakınlık gösterileri oluyordu.

    Ankara’da’ ise kabine kurulamıyordu. Bu gelişmeler üzerine “Cumhuriyet İlanı” ile işi kökünden çözmeye karar veren M. Kemal 28 Ekim gecesi Çankaya’da İsmet Paşa ve bazı kimseleri toplantıya çağırdı ve “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.” diyerek kararını açıkladı.

    Misafirlerin ayrılmasından sonra İsmet Paşa’yı alıkoydu ve birlikte, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda gerekli değişikliği sağlayacak önergeyi hazırladılar. Ertesi gün saat 10’da Parti grubunda yapılan toplantıda, M. Kemal Paşa Genel Başkan olarak Hükümet buhranının mevcut sistemden kaynaklandığını, bunun çözumünün istikrarlı bir sistemde olduğunu belirtttkten sonra değişiklik önergesini okuttu:

    * Türkiye Devleti’nin Hukümet şekli Cumhuriyettir
    * Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur
    * Türkiye Devleti, Hükümetin inkisam ettiği idare şubelerini İcra Vekilleri (Bakanlar Kurulu)
    vasıtasıyla idare eder.

    Bu önerge Parti toplantısında tartışıldı Büyük Millet Meclisi’nin aynı akşam (29 Ekim 1923) saat 18:45’de yaptığı toplantıdan sonra 20.30’da “YAŞASIN CUMHURİYET” sesleri arasında Cumhuriyet ilan olundu ve yeni Türk Devleti’nin adı kondu. “TÜRKİYE CUMHURİYETİ”. Hemen arkasından da Türk Ulusu’nun kurtarıcısı Gazi M.Kemal oy birliği ile Cumhurbaşkanı seçildi.

    Kürsüye gelen Cumhurbaşkanı M. Kemal, kendisini Cumhurbaşkanı seçen Meclis’e teşekkür ettikten sonra “Son yıllarda Ulusumuzun fiili olarak gösterdiği kabiliyet ve istidat, kendi hakkında kötü düşüncede bulunanlarınn ne kadar tedkikten uzak görünüşe önem veren insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.

    Ulusumuz kendisinde bulunan nitelikleri ve değeri, hükümetin yeni adıyla uygarlık dünyasına çok daha kolay gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünyada işgal ettiği yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir…

    Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve muzaffer olacaktır.” sözleriyle konuşmasını tamamladı. M. Kemal Cumhurbaşkanı seçildiğinde henüz 42 yaşındaydı. Cumhuriyetin ilk Başbakanı İsmet Paşa oldu.

    19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan yeni ve bağımsız, bir Türk Devleti kurmak savaşı dış ve iç düşmanlara karşı başarıyla sonuçlanarak Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Kurtuluş Savaşı’nın inanç ve başarısı nasıl Atatürk’ün eseri idiyse, Cumhuriyet de yine O’nun eseri idi. İleriki yıllarda bunu şu sözleriyle belirtti. “Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir.”

    SONUÇ
    Bir zamanların muhteşem Osmanlı İmparatorluğu, gerek iç gerekse dış etkenlerin sonucunda 18. y.y.’dan itibaren hızlı bir çökuntüye girdi. Kapitülasyonlar sebebiyle Avrupa devletlerinin açık pazarı durumuna geldi.

    Rusya ve Avusturya’nın devamlı saldırıları sonunda savaşları kaybederken, önemli topraklarını elden çıkardı. İmparatorluğun bu çöküntüsünü gören Padişahlar, İmparatorluğu kurtarmak için ıslahat önlemlerine başladılar. Fakat yalnızca askeri olan bu önlemler etkili olamadı. III. Selim’in başlattığı Nizam-ı Cedit ise 1807’de gerici bir ayaklanma ile son buldu.

    19. y.y.’da çöküntü büyük hızla sürerken, Fransız Devrimi’nin ortaya koyduğu ulusal bağımsızlık ve egemenlik akımları, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’da yaşayan Hristiyan azınlıklarını etkiledi ve bagımsızlık isteklerini kamçıladı. Sırp, Yunan ve hatta Mısır ayaklanmaları İmparatorluğun iç bünyesini sarstı ve bunlar giderek bağımsızlık veya özerklik kazandılar.

    Bu yüz yılda Rus tehlikesi karşısında İngiltere ve Fransa Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünü koruma potikası izlediler. Kırım Savaşı’nda bu politika sonucu Rusya’ya savaş bile açtılar. 1838 ticaret anlaşması ile imparatorluk ekonomik bakımdan batının eline geçerken, 1854’den sonra başlayan dış borçlanma ile, 1881’de mali iflasa ve batının mali denetimine girdi.

    II. Mahmut Islahatı ve Tanzimat da İmparatorluğun kurtuluşu için çözüm olmadı. Genç Osmanlılar’ın çalışmaları 1876’da Kanun-u Esasi’nin ilanını hazırladı. Birinci Meşrutiyet yaşama fırsatı bulamadan 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı bu dönemin sonunu hazırlarken, Abdülhamid’in “İstibdatı” başladı.

    Bu tarihten sonra İngiltere de koruyucu politikasını terk etti. Ermeni konusu da ilk kez gündeme geldi. Osmanlı İmparatorluğu bundan sonra Almanya’ya yanaştı. Alman siyasi, askeri ilişkisi, Alman ekonomik ihtiraslarını da getirdi. Bağdat Demiryolu projesi bunu simgeledi.

    20. y.y.’a girilirken Abdülhamid’e karşı başlayan Genç Türk hareketi gittikçe kuvvetlendi ve 1908’de II. Meşrutiyeti getirdi. Fakat 31 Mart gerici ayaklanması ile 1909’da iç buhran yaşandı. II. Meşrutiyet de İmparatorluğu kurtaramadı. Osmanlıcılık, İslamcılık, Batıcılık ve Türkçülük akımlarının çatıştığı bu dönem, içte buhranlar, anarşi yaratırken, dışta da Trablus ve Balkan Savaşları’nda büyük yenilgi ve tüm Makedonya’nın kaybı ile sonuçlandı.

    1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı’na Almanya yanında giren İmparatorluğun kaderi de çizilmiş oldu. Bu savaştan çok ağır kayıplarla yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu Mondros Ateşkesi ile kayıtsız şartsız teslim oldu.

    Yüz yıldan beri süren Doğu Sorununun çözümü, Avrupa’nın Hasta Adamının mirasının paylaşılması ile Türk Ulusu’nun dünya siyasi tarihindeki varlığı ortadan kaldırılmak isteniyordu. Savaş içinde gizli anlaşmalarla, İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşılmasını kararlaştırmışlardı.

    Fakat Rusya’da devrim çıkınca anlaşmalar önemini yitirdi. Türk Ulusu’nun hakkında karar verecek en büyük kuvvet İngiltere idi. İngiltere Batı Anadolu’yu Yunanistan’a veriyor, Doğuda bir Ermenistan ve Kürdistan kurmak istiyor, Türk yurdunun geri kalan yerlerini de Fransa ve İtalya ile paylaşıyordu.

    Ülkenin yağmalanmasına boyun eğen Padişah ve Hükümet, kurtuluşu İngiliz himayesinde görüyorlardı. Halk ve aydınlar çaresizlik içinde, çoğunluk kadere boyun eğmiş görünüyordu. Kurtuluş çareleri arayanlar Padişah – Halifesiz bir çare düşünemiyordu. Kurtuluşu Amerikan mandasında görenler veya yörelerinin kurtuluşunu sağlamak için çalışanlar vardı.

    Birinci Dünya Savaşı’nın sonundaki perişan ve çaresiz durumda, bir tek insan, M. Kemal topyekün kurtuluş ve tam bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak düşüncesiyle Samsun’a geldi. O’nun yola çıktığı sırada ise Yunanlılar İzmir’i işgal ediyorlardı. Padişah ve Hukümet ise İzmir’i Yunanlılara veren İngilizlerin hala körü körüne her isteğine boyun eğiyorlardı.

    Düşmanla işbirliği yapan Padişah ve İstanbul Hükümeti’nin bu tutumları karşısında M. Kemal, ulusal bağımsızlık ve ulusal egemenlik savaşının esaslarını Amasya’da ulusu ve orduyu Padişah – Halifeye karşı ayaklandırmak şeklinde belirledi.

    Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde de bu esaslar içinde yeni bir Türk Devleti’nin kuruluşunun ulusal bilinçlenme, idari, siyasi örgütlenmesini de gerçekleştirdi. Misak-ı Milli ile bu esaslar İstanbul’da bir kez daha ortaya konunca İngilizler, İstanbul’u işgal ettiler.

    Bundan yılmayan M. Kemal, Ankara’da ulusun meşru iradesinin eseri olan ulusal egemenlik prensibini B.M.M. ile ortaya koydu. Fakat bütün bunların gerçekleşmesi çok büyük güçlükler ve olanaksızlıklar içinde yapılıyordı. Bir yandan İtilaf Devletleri ve Yunan saldırısı ve baskıları bir yandan Padişah ve İstanbul Hükümeti’nin M. Kemal ve B.M.M.’ni gayri meşru ilan etmesi, Türk Ulusu’nu olumsuz yönde etkiledi.

    Türk Ulusu, yüzlerce yıldan beri dini ve geleneksel iktidar kabul edilen Padişah – Halife ile bu değerleri yıkan ve yerine ulusal, egemenlik değerleriyle ulusu bir araya toplamak isteyen M. Kemal hareketi arasında bir süre bocaladı. Yer yer B.M.M.’nin otoritesine karşı ayaklanmalar çıktı.

    Doğu Anadolu’da Ermenilere, Güneyde Fransızlara karşı savaşıldı. Batıda Yunan Taarruzu ve iç ayaklanmalara karşı Kuva-yı Milliye ile çözüm bulan B.M.M. daha sonra düzenli ordu kurar. I. ve II. İnönü Savaşları ile ilk askeri başarılarını sağladı. Diğer yandan dış ilişkilerde Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması’nı imzaladı.

    Sakarya Meydan Savaşı’nda Yunan Ordusu’nu yendi. Fransa ile de anlaşan Türkiye İtilaf blokunu da parçaladı. 26 Ağustos 1922’de başlayan ve 9 Eylül’de İzmir’de Yunan Ordusu’nun denize dökülmesi ile son bulan Büyük Taarruz, Türkiye gerçeğini ve Türk Ulusu’nun yenilmez azmini bütün dünyaya kanıtladı. Askeri başarısını Mudanya Ateşkesi ve Lozan Antlaşması ile de onaylattı. Emperyalizme karşı yapılan bağımsızlık savaşını kazanan, “Türk Mucizesi”ni yaratan Türkiye’nin bu başarısı bütün Mazlum Uluslara örnek oldu.

    M. Kemal Kurtuluş Savaşı’nın bittiği yerde; Türkiye’nin çağdaşlaşma savaşını başlattı. 1 Kasım 1922’de Saltanat’ın kaldırılışı ve 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet’in İlanı ile Türkiye yeni devlet sistemini Fransız Devrimi ile ortaya konan insan haklarına dayanan “Ulusal ve Laik Devlet”i gerçekleştirmiş oldu. Ancak, çağdaş devlet ve ülke olma mücadelesi için Türk Devrimi’nin başarılması için Cumhuriyet döneminde Atatürk ‘ün yeni mücadele vermesi gerekiyordu.

    Kaynak : meb.gov.tr

  • Vajinismus Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir? Tedavi Yolları

    Vajinismus Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir? Tedavi Yolları

    Vajinismus ne demek sorusuna verilebilecek onlarca değişik yanıt olmasına rağmen, en yakın tanımın, vajinismusun sadece kadınlarda görülen ve fiziksel bir engel ya da sorun olmamasına rağmen endişe, kaygı ve korku neticesinde kadının cinsel ilişkiye girememe problemi olarak adlandırılır. Vajinismus problemi yaşayan kadınların her biri bu problem için farklı şekillerde tepki verirken, genel anlamda bilinç altındaki kaygılar nedeniyle kadının vajşna bölgesinde kasılmalar oluşması ve bu nedenle ortaya çıkan kilitlenme sonunda kadınların cinsel ilişkiye giremedikleri görülmektedir Bazı kadınlar başarılı bir ön sevişme evresi geçirilmiş olsa bile, sıra cinsel birleşmeye geldiğinde aynı şekilde duyulan kaygı çerçevesinde vajina girişindeki kasların istemsiz kasılması neticesinde bacaklarını sıkıca kapatıp cinsel ilişkiye izin vermezken, bazı kadınlarda bu durum sadece penisin vajinaya gireceği anda ortaya çıkmaktadır. İstemsiz kasılmalara ağlama krizleri de eşlik ederken problemin devamlılığı sırasında süreç boşanmaya dahi gidebilmektedir.

    Vajinismus Nedir? Nedenleri, Belirtileri Nelerdir? Tedavi Yolları | 79

    Vajinismus Tedavisi

    Vajinismusun nedenlerine bakıldığında ortaya birçok farklı tip rahatsızlık çıkmasına rağmen, vajinismus aslında kesin tedavisi mümkün olabilen ve çoğu vakada oldukça kısa zamanda çözülebilen bir problemdir. Vajinismus tedavi yöntemleri için ilk yapılması gereken probleme sahip kadının ayrıntılı ve ilgili bir şekilde dinlenmesi ve eşinin de içinde olduğu birkaç terapi seansı yapılmasıdır. Sürecin tamamı oldukça basit ve rahatlıkla atlatılan bir süreç olmakla beraber kişinin korku, endişe ve kaygılarının çözümlenebilmesine yönelik bir tedavi süresi gerektirmektedir. Bu yönde yapılacak telkinler ve egzersizler çoğu zaman faydalı olurken, bazı hastalarda her sistemden birer tedavi yöntemi alınarak uygulanan kombin tedavi yöntemi de uygulanmaktadır. Tedavi süreci genel anlamda maksimum 14-21 gün süren 2-3 seansta atlatılabilirken, vajinismus tedavi ücreti her çiftin kolaylıkla karşılayabileceği tutarlar içermektedir.

    Vajinismus Kullanıcı Yorumları İçin Tıklayın !

    Kegel Egzersizleri : Vajinismus ve Tedavisi Tıklayın!

    Vajinismus Psikolojik Tedavisi Tıklayın !

    Vajinismus belirtileri nelerdir? Tıklayın !

    Vajinismus Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir? Tıklayın !

    Cinsel isteksizliğin nedenleri nelerdir? Tıklayın !

  • Mısır Unu Maskesi ile Cilt Lekelerinden Kurtulma

    Mısır Unu Maskesi ile Cilt Lekelerinden Kurtulma

    Geçmişten bugüne kadınların en çok şikayet ettikleri konulardan biri olan cilt lekelerinden kurtulmak için doğal yöntemler bulunmaktadır. Son dönemlerde en popüler uygulamalardan biri cilt lekelerinde etkili olan mısır unu maskesidir.

    Hem hazırlaması açısından hem de evde bulunan malzemeler ile yapılması açısından oldukça kolay ve etkili bir maskedir. Cilt yüzeyindeki kötü görüntü oluşturan lekeleri yok etmek mısır unu maskesi ile oldukça kolaydır. Mısır unu leke maskesi olarak da bilinen maskenin hazırlaması da uygulaması da oldukça kolaydır.

    Mısır Unu Maskesi ile Cilt Lekelerinden Kurtulma | 81

    Mısır Unu Maskesi Nasıl Yapılır?

    Mısır unu maskesi tarifi için gerekli malzemeler şunlardır:

    • 1 çorba kaşığı süzme yoğurt,
    • Yarım çay kaşığı kabonat,
    • 1 tatlı kaşığı mısır unu.

    Bu malzemelerin tümü bir kapta iyice karıştırılmalıdır. Tam bir karışım elde edildikten sonra cilt üzerine ince bir tabaka halinde uygulanmalıdır. Hassas ciltler bu karışımı yüzlerinde en fazla 5 dakika tutmalılardır. Bu karışım yüzde, normal ciltlere sahip kişiler için 15 dakika kalabilir. Maske ılık su yardımı ile hassas bir şekilde temizlenmelidir. Düzenli uygulandığında ciltteki tüm lekeleri yok edecek bir etkiye sahiptir. Mısır unu maskesi kullananlar tarafından olumlu yorumlar almıştır. Mısır unu maskesinin cilde bir zararı veya yan etkisi bulunmamaktadır. Her cilt tipi bu maskeyi gönül rahatlığı ile kullanabilir.

    Mısır Ununun Cilde Faydaları Nelerdir?

    İçeriğindeki vitamin ve mineraller sayesinde cilt elastikiyetini arttırmakta ve kolajen üretimini uyarmaktadır. Yaşlanmaya karşı bir etkisi vardır. İçeriğindeki A vitamini sayesinde ciltte oluşan lekeleri yok eder. Bu sebeple mısır unu ile yüz beyazlatma maskeleri yapılmaktadır. Mısır ununda bulunan E vitamini sayesinde cildin nem dengesi sağlanmış olur ve güneşin zararlı ışınlarından korur.

    Peeling etkisi yaparak ciltte oluşan tüm kir ve yağlanmayı giderir. İçeriğindeki aminoasitler ve B1, B2 vitaminleri sayesinde cildin esnekliği korunur ve yaşlanma sebebiyle oluşan kırışıklıkları yok etmede oldukça etkilidir.

    Suna Dumankaya Peeling Tarifleri Tıklayın!

    Mısır Unu Maskesi Siyah Noktalar İçin Faydalı Tıklayın!

    Cilt Beyazlatan 10 Doğal Maske Tarifi Tıklayın !

    Güneş Lekeleri İçin Aloe Vera Maskesi Hazırlanışı Tıklayın !

    Evde Doğal Maske Yapımı: Karbonatla Maske Tarifi Tıklayın!

    Leke izleri için süt kaymağı maskesi Tıklayın !

  • Vücut Tipini Bilenler Doğru Abiyelerle Şıklığını Konuşturuyor

    Vücut Tipini Bilenler Doğru Abiyelerle Şıklığını Konuşturuyor

    Bayan abiye elbise modelleri 2019 senesinde parlak kumaşlar, iki parça takımlar ve cesur kombinlerle karşımıza çıkıyor. Ancak önemli olan göze güzel gözüken abiye elbiseyi almak değil, vücut tipine uygun doğru abiye elbiseyi almak olduğu için kadınların öncelikle bedenlerini tanımaları gerekiyor. Vitrinde harika gözüken bir elbise herzaman üzerinizde hayal ettiğiniz gibi olmayabiliyor. Bu nedenle en güzel abiye elbise modelleri seçiminizi de vücut tipinize uygun yapmanız gerekiyor.

    Hangi Vücut Tipine Uygun Olduğunuzu Belirleyin Abiye Seçimi

    Moda abiye modelleri içerisinde seçim yapacağınız zaman öncelikle aşağıda vereceğimiz vücut tiplerinden hangisine girdiğinizi belirleyin.

    Vücut Tipini Bilenler Doğru Abiyelerle Şıklığını Konuşturuyor | 83

    Elma tipi: Karın bölgesi daha geniş olan vücut tipidir.

    Vücut Tipini Bilenler Doğru Abiyelerle Şıklığını Konuşturuyor | 84

    Armut tipi: Kalça ve basen bölgesi göğüs ve bel bölgesine oranla daha geniş olan vücut tipidir.

    Vücut Tipini Bilenler Doğru Abiyelerle Şıklığını Konuşturuyor | 85

    Dikdörtgen vücut: Kıvrımı olmayan ve göğüsten kalçaya düz inen, bel kıvrımına sahip olmayan vücut tipidir.

    Vücut Tipini Bilenler Doğru Abiyelerle Şıklığını Konuşturuyor | 86

    Kum saati vücut tipi: Orantılı ve bel kıvrımlı vücut tipidir.

    Vücut Tipine Göre Nasıl Abiyeler Tercih Edilmeli?

    Şık abiye modelleri 2019 kreasyonlarında yukarıda saydığımız her vücut tipine uygun modeller bulabilirsiniz. Elma vücut tipli olanlar minileri tercih ederek bacaklarını ön plana çıkarabilir. Armut vücut tipine sahip olanlar derin göğüs dekolteleri kullanabilir. Dikdörtgen vücut hattına sahip olanlar sırt dekoltesi verebilir. Kum saati vücut tipine sahipseniz güzel abiye modelleri arasında seçtiğiniz her model size yakışabilir ancak özellikle balık model abiyeleri seçebilirsiniz.

    Vücut Tipinize Uygun Elbise Seçin, Gecenin En Şık Kadını Olun Tıklayın !

    En Güzel Abiye Elbise 2019 Modelleri Tıklayın !

    Tesettür Abiye Modelleri 2019 Tıklayın !

    Trend Nişan Abiye Elbise Modelleri Tıklayın !