GarçonJon’un kurucusu, Londra merkezli moda ve sokak stili fotoğrafçısı Jonathan Daniel Pryce 2017-18 Sonbahar/Kış Milano Moda Haftası boyunca sokakların stil kahramanlarının izinde.
Sokak Modası 2017-2018 Sonbahar Kış
GarçonJon’un kurucusu, Londra merkezli moda ve sokak stili fotoğrafçısı Jonathan Daniel Pryce 2017-18 Sonbahar/Kış Milano Moda Haftası boyunca sokakların stil kahramanlarının izinde.
Sumak, vücuttaki toksinleri atma konusunda mükemmel bir yardımcıdır. Düzenli kullanımla birlikte şişkinlik sorununuzu giderir ve bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu nedenle kilo vermenize de yardımcı olacaktır.
Mayhoş tadı olan sumak, çabuk doymanızı sağlar ve gereğinden fazla yemenize engel olur. Yoğurt, bağırsak sağlığı için oldukça önemlidir. Yoğurdun içerisinde bulunan asetik maddeler sayesinde bel ve basen bölgenizeki yağlardan kurtulabilirsiniz
Sumaklı yoğurt kürünün yapılışı oldukça basit. İşte sizlere fazla kilolarınıza veda etmenizi sağlayacak sumaklı yoğurt kürü tarifi.
Sumaklı yoğurt kürü malzemeleri
– 1 büyük kâse tam yağlı yoğurt
– 1 çorba kaşığı sumak
Sumaklı yoğurt kürü yapılışı
Yoğurdu ve sumağı bir kâsede karıştırtın. Üzerine yudumlayarak yavaş bir şekilde su için. Bu kürden verim alacağınız saatler akşamüstü 4 -5 saatleri arasıdır.
Son 10 yılın çocukları için özet olabilecek yorum; “Folik asit çocukları” bence… Bizim nesilden farklılar sanki, daha sorgulayan, daha itiraz eden, daha fikrine sahip çocuklar.
Bu durum, hamileliklerimizde kullandığımız, folik asit içeren vitaminlerden midir, biz mi fazla bilinçlenip daha özgür ve fikrini beyan edebilen çocuklar yetiştiriyoruz bilmem ama şu bir gerçek ki, çocuklar ile birlikte “Annelik” ve “Anne olmak” kavramı da evrildi, şekil değiştirdi.
Biz de “Folik Asit Anneleri” olduk böylece…
Şimdi bizden önceki nesle, annelerimize sorsak; “Bizim zamanımızda böyle miydi?” diye başlayan cümleler silsilesi başlar ve saatler sürer. Anneannelerimizin, annelerimizin zamanında, çocuk büyütürken, çalışan anneler hariç, pek çoğu “anne” olduktan sonra hayat ile pek bir yol almış, ununu elemiş, eleğini duvara asmış sayılıyordu. İşte tam bu noktada bizim nesil doğru bilinen, kabul görmüş, “anne dediğin sadece çocuğuyla ilgilenir, kendi hayatını ve öncelik sıralamasında kendini, ikinci ve hatta üçüncü sıraya konumlandırır” felsefesi tamamen egale edildi.
Bizim nesil yani şu an 30‘larını yaşayan anneler, zaten çalışan, üreten, kariyer sahibi kadınlarken, evlenip çocuk sahibi olduktan sonra da iş hayatından kopmanın yersiz olduğunu kanıtlayan nesil oldu.
Hamilelikte çalışan, doğum sonrası izinleri ucu ucuna toplayan ve sonrasında sütünü iş yerinde sağıp akşam bebeğine ulaştıran, çocuğu ek gıdaya geçtiğinde akşam ertesi gün için yemeğini hazırlayan, sabah toplantısına, öğlen arkadaşları ile sohbetine, eşine, kendine zaman ayıran yeni nesil anneler, kendilerini “Öz Saygı” adına hep zinde hep sağlıklı ve bakımlı tutmanın lüks değil gereklilik olduğunu benimsemiş durumda.
Kendine zaman ayıran, serviste işten eve dönerken de olsa kitabını okuyan, kişisel bakımını aksatmayan, spor yapan, sağlıklı ve zinde olmak ile ilgili tüm gelişmeleri yakından takip eden, sosyal hayattan kopmama gayretindeki yeni nesil “folik asit “ anneleri olarak bir nesil veya iki nesil öncesinden farkımız kendimizi daha çok sevmemiz ve öz saygımızın daha çok gelişmiş olması mı, yoksa gelişen çağa ayak uyduruyor olmamız mı tartışılır ama ben yeni nesil “folik asit anneler” durumunu fazlasıyla seviyorum.
Çalışan, evden üreten, girişimci, kendine, sosyal hayatına, zaman ayırabilen, daha doğrusu o zamanı başka zevklerinden kısarak da olsa yaratabilen her kadın, aslında bu davranış ile hem kendine olan saygısını yükseltiyor hem de çocuğu için doğru model oluyor.
Belkide en çok bu bilince varmamıza sebep olan, geçmiş nesillere teşekkür etmeliyiz çünkü gelişen dünyada yerimizde saymak yerine ilerlememiz, önce kadın olarak pek çok iş dalında, hayatın tam ortasında aktif rol almamızı sağlayan aslında yine onlar.
Bizim de, çocuklarımızın bugün bizim olduğumuz noktadan birkaç basamak üstünde olmalarını sağlamak için yapmamız gereken, onları daha çok okumaya, öğrenmeye açık olmaya, farklı düşünce ve inanışlara saygılı olmaya, “bir doğru olsa da pek çok farklı yol ile doğruya ulaşılabildiğini çocuklarımıza göstermeye”, vizyon sahibi gelecek nesillere ihtiyacımız var.
O halde, sevgili “Folik Asit Anneleri” durmak yok, yarınımız bugünümüzden daha güzel olsun istiyorsak; kendimizi sevmeye ve geliştirmeye devam.
Çocuğunuza bir türlü meyve sebze yediremiyorsanız bu yöntemler tam size göre…
Pancar:
Pancar besin değerleri açısından oldukça zengin. Günlük folik asit ihtiyacının neredeyse %50 sini karşılıyor. Ayrıca bol miktarda b vitamini içeriyor. Folis asitin ne olduğunu bilmeyenler için açıklayalım; folik asit, yorgunluğu, uykusuzluğu ve unutkanlık problemlerini düzenliyor. B vitamini de sinir sistemine iyi geldiği için psikolojik hastalıkları da engelliyor.
Pancarı sevdirmek için nasıl pişirmeli?
Pancarın kabuğunu soyduktan sonra incecik dilimleyip tepsiye yayın. Daha sonra da üzerinde sızma zeytinyağını gezdirin. 25 dakika boyunca 200 derece fırında pişen pancarlarınızı ister cips niyetine yiyin, ister salatanın arasına karıştırın.
Greyfurt
Greyfurt asla yemiyor diyorsanız yazdıklarımızı dikkatlice okuyun. Greyfurt neredeyse günlük C vitamini ihtiyacının hepsini karşılıyor. Ayrıca bağışıklık sisteminin olmazsa olmazı A vitamini açısından da oldukça zengin. Dolayısıyla çocuğunuzun hasta olmasını istemiyorsanız greyfurt meyvesini muhakkak yedirmelisiniz.
Greyfurdu sevdirmek için nasıl yedirmeli?
Greyfurdunuzu incecik dilimledikten sonra yağlı kâğıda alıp üzerine biraz toz şeker, biraz zencefil ve tarçın tozu, hatta “Ben biberiyesiz yapamam” diyorsanız biraz da biberiye serpip 230 derecelik fırında pişirebilirsiniz. Sonrasında, ister atıştırmalık olarak yiyin isterseniz salatanızın arasına dilimler halinde yerleştirin.
Nar
Saydığımız sebze ve meyvelerin içinde en çok sevilen nar. Yedirmekte zorlanmıyor olabilirsiniz ama sevmeyen çocuklar da elbette k vardır. Nar meyvesi de vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin…
Nar sadece çocuklar için değil yetişkinlerinde sık sık tüketmesi gerekir. Kötü kolesterolü önleme, kanserin yayılmasını önleme gibi birçok etkileri mevcut. O yüzden bunu kim ayıklayacak demiyoruz ve üşenmeden tüketmeye çalışıyoruz.
Narı nasıl daha çok yediririz?
Narı, badem ve kajuyla doldurulmuş kerevizin üzerine sos niyetine erimiş bitter çikolatayla karıştırıp çok farklı bir tat elde edebilirsiniz.
Brüksel lahanası
Brüksel lahanasının bol vitamin ve mineral içermesinin yanı sıra, kanserden koruyucu etkisini de unutmayın. Ayrıca yetişkinlere de bir duyurumuz var. Brüksel lahanası sadece 60 kalorilik bir yiyecek.
Brüksel lahanasını sevdirmek için nasıl yedirmeli?
Minik lahanalarımızın dış yapraklarını çıkarıp ikiye böldükten sonra sızma zeytinyağına batırıp yağlı kâğıdın üzerine diziyoruz. Ardından 170 derece fırında 15 dakika pişiriyoruz. Üzerine domates sosu döktüğünüzde yediğinizin brüksellâhanası olduğuna inanamayacaksınız.
Peki evimizde yüz için nemlendirici maske nasıl yapabiliriz?
Güzellik merkezine gidecek vaktimiz olmadığı için bazende paramız olmadığı için… Cildimiz için pek bir şey yapamıyoruz. Endişelenmeyin! Çözüm avucunuzun içinde.
Malzemeler:Yumurta Sarısı + Süt
Hazırlanışı: Bir kapta yumurta sarısı ve bir kaşık sütü karıştırın. Bu karışımı yüzünüze yayın, üzerini ince bir bezle örterek on beş dakika bekleyin. Ardından kağıt mendille silerek temizleyin. Daha sonra sırasıyla, ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.
Ne işe yarıyor?: Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa bu maske sizin için birebir. İçinde bulunan yumurta sarısı cildinizi beslerken, süt nemlendirecek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracak.
Ne zaman kullanmalı: Bu maskeyi haftada bir kez uygulamak yeterli.
Yeni Asır’da yer alan habere göre saç maskeleri saçlarının ihtiyacı olan nemi ve proteini sağlayarak saçlarının daha canlı görünmesine yardımcı olurlar.
Peki, hangi saç maskesini kullanacaksınız?
Şikayetinize uygun saç maskesi seçin
Saç bakım ürünlerini seçerken saçlarınızın sorununa uygun olanları seçmelisiniz. Saç maskeleri birçok farklı saç sorununa çözüm oluyorlar. Eğer kuru ve yıpranmış saçlarınız varsa onarıcı, yapılandırıcı, besleyici saç maskelerine bakmanızı öneriyoruz. Bu saç maskeleri, yıpranmış saçları onararak daha canlı ve sağlıklı görünen saç tellerine kavuşmanızı sağlıyorlar. Kullandığınız saç maskesinin saçınıza nem verdiğine emin olmalısınız. Nem veren, saç tellerine protein ve besin sağlayan, yağ içeren saç maskeleri kuru saçlar için kurtarıcı olacaktır. Saç bakım ürünlerinin en etkileyici parçalarından biri olan saç maskesini ihtiyacınıza göre haftada bir veya iki kere kullanmanız öneriliyor.
Saç maskesini nasıl kullanmalısınız?
Saç maskesini ıslak veya nemli saça uygulamalısınız.
Saçlarınızın uçlarına ve boylarına saç maskesini uygulayıp ve beklemeye başlayın.
Daha etkili bir sonuç almak için saçlarınızı sıcak havluya sararak bekleyebilirsiniz.
Sıcak hava ile etkileşen saç maskesi saçlarınıza daha hızlı nüfuz edecektir.
Saç maskesini saçlarınızda ne kadar bekleteceğiniz maskeden maskeye değişiklik gösterebiliyor.
Bu sebeple mutlaka saç maskesinin üzerinde yazan süreye sadık kalmalısınız.
Sonrasında da banyoya girip saçlarınızı ılık suyla durulayıp, her zamanki gibi şampuanla yıkayın.
Banyodan çıktıktan sonra saçlarınız hiç olmadığı kadar yumuşak, parlak ve ışıl ışıl olacak!
Bir sabah uyandığınızda duymuyor olabilirsiniz. Aman biraz bekleyeyim geçer demeyin. Ani sağırlık nedenleri ve belirtileri yazımıza bir göz atın.
Ani duyma kayıplarını hafife almayın hanımlar. Eğer ani sağırlığınız 3 gün içinde geçmezse ve tedavi edilmezse kalıcı sorunlara neden olabiliyor. Zamanında tedavi edildiği takdirde ise eski sağlığınıza kavuşabiliyorsunuz. Aman diyelim benim başıma gelmez okumama gerek yok diye düşünmeyin!
Konuyla ilgili olarak Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü ve İçerenköy Hastaneleri KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Nuri Özgirgin; ani işitme kayıplarıyla ilgili bilgiler verdi ve uyarılarda bulundu:
-Ani sağırlığın nedeni her ne kadar kesin olarak bilinmese de virüslerin neden olduğu düşünülüyor. Uçuk virüsü olarak bilinen herpes virüsü sonucu oluşan enfeksiyonla iç kulakta hücrelerin zarar görmesine neden oluyor.
-İlk aşamada çınlama olarak belirti gösteriyor. Siz geçici olduğunu düşünüp doktora gitmezseniz kalıcı sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
-Ani işitme kaybı durumlarında ilk 48 saat içinde tedavi önemli. Eğer 1 ay kadar gecikirse ilaç kullanma şansınızda olmuyor.
89. Akademi Ödülleri Dolby Theatre, Hollywood’da gerçekleşen törenle sahiplerini buluyor. Emma Stone’dan Charlize Theron’a kırmızı halıda boy gösteren tüm isimler bir arada.
Kaynak: vogue.com.tr
Fotoğraf: Getty Images Turkey
Aşık olduğumuz erkeğin mükemmel olduğunu düşünebiliriz ama bir süre sonra onun mükemmelliğinden şüphe duyarız. Sevdiğiniz adam bu 10 özelliğe sahipse o zaman ideal koca adayınızı buldunuz demektir.
Eşiniz hayatınız hakkında her küçük ayrıntıyı hatırlamak veya tanıştığınız gün ne giydiğinizi hatırlamak zorunda değil. Ama size önemli olan konulara ilgili olması gerekiyor.
Çayınıza kaç şeker attığınız, en sevdiğiniz şarkı ya da hangi kıyafetleri sevdiğiniz gibi konulara ilgi duyması size gerçekten değer verdiği anlamına gelir.
İdeal kocanın sadece güzel sözler söylemesi yeterli değil, aynı zamanda kararlı hareket etmesi gerekiyor.
Zor durumlarda size destek oluyorsa doğru adamla birliktesiniz demektir.
Modern kadınlara göre yemek yapabilen erkek ideal kocadır. Özel bir yemek hazırlamasına bile gerek yok aslında.
En basitinden sadece bir salata hazırlasa ve bir tabağa güzel bir sunumla kadının önüne koysa o kadını mutlu edecektir.
Karı ve koca sadece birlikte yaşayan iki insan olmamalı; arkadaş olmalı ve birbirlerine danışmalılar.
Ama bu kadının erkeği ya da erkeğin kadını kontrol etmesi anlamına gelmez.
En iyi aile planlaması doğum kontrolden geçer. Ama ne yazık ki çoğumuz hala bunların tam olarak ne olduğunu bilmiyor. İşte doğum kontrol hakkında bilmeniz gereken her şey..
Aile planlaması, eşlerin kendilerine uygun bir dönemde, imkanlarında dahilinde bakabileceği kadar çocuğa sahip olmasını sağlamaktır.
Ayrıca aile planlaması sayesinde istenmeyen gebelikler, sosyal ve ekonomik koşullar ve iki doğum arasındaki düzenlemeler koşulların en uygun olduğu dönemde çocuk sahibi olmalarında yardımcı olmaktadır. En iyi aile planlamanın sağlanması ise doğum kontrol yöntemlerinden geçmektedir.
Aile planlamasının gerek çocuk gerek ise anne için bir takım faydaları bulunmaktadır. Bunlardan anne için olan faydaları;
Ayrıca aile planlaması ve doğum kontrol yöntemlerinin toplum üzerindeki yararları da şu şekildedir;
YANLIŞ OLAN DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ
Doğum kontrolü konusunda toplumda uygulanan ve de tam kontrol sağlamayan birçok yöntem bulunmaktadır.
Doğum kontrol yöntemleri olarak sayılan ve riskli faktörü yüksek olan bu yöntemlerin uygulanması doğum kontrolü açısından doğru değildir. Toplumda sıkça yapılan ancak yanlış olan ya da tam doğum kontrolü sağlamayan yöntemlerise şunlardır;
DOĞUM KONTROL HAPI
Hormonların kontrolünün sağlanarak gebeliğin önlemiş olduğu doğum kontrol yöntemlerinden en yaygın kullanıma sahip olanıdır.
Doğum kontrol hapları kullanımıyla progesteron ve östrojen hormonlarının yumurtlamayı baskılar ve böylelikle gebelik önlenmiş olur. Doğum kontrol hapları genellikle 21 adet hap içeren tabletlerden oluşmaktadır.
Kullanımı her gün bir adet olmalıdır ve bir tablet bittikten sonra 7 gün ki bu adet kanamalarının görüldüğü zamana denk gelmekte ve ilaca da ara verilmelidir.
İlk kullanımda gebelikten koruma etkisi düşük olmasıyla birlikte ek korunma yolları da uygulanmalıdır. Ancak düzenli olarak kullanılmaya devam edildiği sürece gebelik riski önlenebilmektedir.
DOĞUM KONTROL HAPLARININ FAYDALARI
Doğum kontrol haplarının aynı zamanda da vücuda şu gibi olumlu yönleri vardır. Bunlar;
Ertesi Gün Hapları: Hormonları düzenleyici yöntemler arasında yer almaktadır. Genel olarak doğum kontrol yöntemleri içerisinde yer almamaktadır. Korunma olmadan gerçekleşen bir cinsel ilişkinin ardından ya da istenmeyen bir gebeliğin önlenmesi amacıyla kullanılır. İlişki sonrası 72 saat içerisinde kullanılması önerilmektedir. Yan etkileri ise;
AYLIK VEYA ÜÇ AYLIK ENJEKSİYONLAR
Progesteron içerikli olan bu enjeksiyonlar doğum kontrol yöntemleri arasında yer almakta ve düzenli olarak yaptırılması önerilmektedir. İlk aylarda düzensiz kanamalara neden olabilmektedir.
CİLT ALTI İMPLANTLARI:
Bu yöntem ile kolda bulunan derinin altına yerleştirilen progesteron içerikli preperatlar yerleştirilmektedir.
Yaklaşık olarak 5 yıl süre ile gebeliği önlediği görülmüştür. Doğum kontrol yöntemlerinden en rahat kullanıma sahip yöntemler arasında yer almaktadır.
İmplantlar yerleştirildiği zaman kullanım süresi bitene kadar bu yöntemle ilgili başka herhangi bir işleme gerek duyulmamaktadır. Yan etkileri ise;
Başarı oranı oldukça yüksek olan bu yöntem doğum kontrol yöntemleri içerisinde kullanımı ile de bir o kadar kolaydır.
RAHİM İÇİNE SPİRAL YERLEŞTİRİLMESİ
Dünya üzerinde sıklıkla tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden birisidir. Özellikle de gebeliği geçici bir süre ile önlemesi ve uzun süre etkili olması en avantajlı yanıdır. Üç tür spiral kullanımı mevcuttur;
Türkiye’de bakır içerikli spirallerin kullanım oranı oldukça yaygındır. Bu yöntemin uygulanacağı en uygun dönem rahim ağzının genişlemesi ve de gebelik riskinin çok düşük olması nedeni ile adet kanamalarının görüldüğü dönemlerdir. Kişiyi rahatsız eden ve etkili yan etkileri mevcut değildir.
KADINDA VEYA ERKEKTE STERİLİZASYON UYGULAMASI
Diğer doğum kontrol yöntemleri arasındaki en önemli fark, sterilizasyon uygulaması sonrasında gerek kadın gerek erkek için kalıcı etki göstermesidir. Yani üreme cerrahi yöntemler ile kalıcı olarak ortadan kaldırılır.
Özellikle de gerek sağlık nedeni ile, gerek başka nedenler ile doğum yapması uygun olmayan kadınlara bu yöntem tavsiye edilmektedir. Uygulanabilecek cerrahi yöntemler ise;
Bu yöntemin diğer doğum kontrol yöntemlerine göre geri dönüş olmadığından belli bir yaşın üzerinde, yeterli çocuğa sahip ya da kesinlikle çocuk isteyen kadınlar üzerinde uygulanması doğru olur.
Doğum kontrol yöntemleri arasında kabul edilmeyen erkeklerde sterilizasyon uygulaması kadınların durumuna göre daha farklıdır. Aynı şekilde erkekte bulunan üreme tüplerinin bağlanması yoluyla üreme fonksiyonu durdurulur. Ancak istenildiği takdirde tekrar müdahale ile geri dönüşü mevcuttur.
Kaynak: Posta.com.tr