Blog

  • Hamileler yazın nasıl beslenmeli?

    Hamileler yazın nasıl beslenmeli?

    Yaz sıcaklarında sağlıklı bir hamilelik için neler yenmelidir nelerden uzak durulmalıdır? İşte yaz hamilelerinin yemesi ve yememesi gerekenler…

    Sabah’ta yer alan habere göre yazın hamile olmanın hem olumlu hem de olumsuz tarafları var. Sıcak havalarda ağır yemekler, kızartmalar veya hamurlu yiyecekler daha az tüketilir, buna karşın sebze-meyve-yeşillik gibi daha hafif besinlerin tüketimi artar.

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Serap Güzel yaz gebelerine önerilerde bulundu. Uzm. Dyt. Serap Güzel “Sıcak havadan dolayı vücut daha çok ödem yapabilir. Hangi dönem olursa olsun hamilelerin alacağı kilo sınırlıdır ve bunu aşmamak gerekir. Yaz dönemi de yine sağlıklı beslenmeye dikkat edilmeli 10-12 kg’dan fazla alınmamalıdır” diyor.

    TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT: Tuz vücutta su tutacağı için ödemi daha da artırır. Bu nedenle pişmiş yemeklere ve salatalara tuz eklenmemelidir.

    BOL SEBZE TÜKETİN: Yeşil sebzeler bizim için vücuttan fazla suyu atar, yaz sebzelerinden semizotu, taze fasulye, bakla, bamya gibi sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin. Domates, salatalık, taze biber yine yazın kahvaltıda ve yemeklerde bol tüketildiğinde hem C vitamini ihtiyacını karşılar hem de tansiyon problemi olanlar için de olumlu etki gösterir.

    KARPUZA DİKKAT: Gebelik boyunca bol meyve tüketimini öneriyoruz ama porsiyona dikkat etmek gerekiyor. Özellikle yazın vazgeçilmez meyvesi karpuz sağlıklı olduğu kadar şeker de içerir. Fazla karpuz tüketimi kilo artışına, gestasyonel diyabeti olan anneler için de yine kan şekerinde yükselmelere neden olabilir.

    BOL SU İÇİN!

    Aslında sadece gebelerin değil herkesin yaz aylarında su tüketimini arttırması gerekir. Sıcakla birlikte vücut daha çok su kaybeder, bu yüzden susamayı beklemeden su içme alışkanlığı edinmek gerekir. Sıvı ihtiyacımız için sadece su yeterlidir, her gün en az 2.5-3 litre su içilmelidir. Çay ve kahve su yerine geçmez, hamilelikte bitki çayları da riskli olduğu için su en iyi içecektir.

    SADE VE MEYVELİ DONDURMAYI TERCİH EDİN: Yazın vazgeçilmezi dondurma dikkat edilerek tüketilmelidir. Külahsız ve çikolata kaplı hazır dondurmalar yerine pastane dondurması dediğimiz kremasız ve yağı daha az olan sade, meyveli dondurmalar veya sorbe tercih edilebilir.

    SOĞUK ŞEKERLİ İÇECEKLER SADECE BOŞ KALORİ İÇERİR: Yaz ayları serinlemek için soğuk içecek tüketimi artar. Bunların içinde kolalı, gazlı içecekleri veya şekerli soğuk çay ve kahveleri önermiyoruz. Çünkü bunlar su gibi değildir, vitamin-mineral içermez, besin değeri yoktur ve gereksiz kalori almamıza neden olur. Bunlar yerine süt, ayran, kefir tüketmek kalsiyum, vitamin-mineral almamızı sağlar. Suya limon, tarçın, karanfil veya taze nane, fesleğen, reyhan gibi yeşilliklerle aroma katabilirsiniz. Veya meyve-süt-buz karışımı ile kendi doğal soğuk içeceğinizi yapabilirsiniz.

    İYİ PROTEİN YUMURTA: Gebelik boyunca protein tüketimi çok önemlidir, bebeğin gelişimi için her gün protein tüketilmelidir. Yaz dönemi her gün kırmızı et veya tavuk tüketmek yerine, bazı günler yumurta tüketmek de iyi kalitede proteini sağlar.

    HER GÜN 15 DAKİKA GÜNEŞ: D vitamininin asıl kaynağı güneştir. Süt, yoğurt, ekmek ve zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıllar D vitamini kaynağıdır ama besinlerden alınan miktar yine de düşüktür. D vitamininin aktif formuna dönmesi için de güneş ışınlarına maruziyet gerekir, her gün el ve yüz bölgesinin 15 dakika güneşlenmesi gerekir.

  • Diyet yapmanıza rağmen neden kilo veremiyorsunuz?

    Diyet yapmanıza rağmen neden kilo veremiyorsunuz?

    Günümüzde birçok insan, diyet programlarına sadık kalsa da kilo vermekte zorlanıyor. Peki neden? Bilim insanları, başarısız diyetleri bilimsel gerçeklerle açıkladı

    ABD’nin Teksas eyaletindeki Baylor Üniversitesi’nde araştırmalar yapan bilim insanları, diyet yapan insanların buna rağmen neden kilo veremediğini inceledi.

    Araştırmacılar, diyet uygulayanların sık yaptığı hatalardan biri olarak yanlış stratejileri örnek gösterdi. Sevilen yiyeceklerin diyet programlarına eklenmediğini ve bunun yerine daha az çekici gıdaların eklendiğine dikkat çeken uzmanlar, bunun kilo vermeyi zorlaştırdığına dikkat çekti.

    Araştırmalara katılan Asistan Profesör Meredith David, çalışmalarda kurallar yaratmak yerine, kişinin sevdiği, sağlıklı yiyecekleri diyet listesine eklemenin olumlu sonuçlar verdiğine dikkat çekti. “Damak tadı”nın diyetlerdeki önemine de vurgu yapan David, sevdiği yiyecekleri hiç tüketemeyen insanların motivasyonunu kaybettiğini ve diyetlerde başarısız olduğunu belirtti.

    “DİYET YAPIYORUM AMA NEDEN KİLO VEREMİYORUM?”

    542 kişi üzerinde yapılan araştırma sonucunda elde edilen bilgiler ise şöyle:

    -Katılımcılara kendilerine bir yiyecek listesi hazırlanması söylendiğinde, büyük bir kısmının bazı gıdalardan kaçındığı ve kendilerini kısıtladığı görüldü. Bu, daha çok otokontrol mekanizmasının daha zayıf olduğu insanlarda görülen bir durum ve başarıya engel olarak görülüyor. Kendisini aşırı kısıtlamayan katılımcıların ise diyetlerde daha başarılı sonuçlar aldığı ortaya çıktı.

    – Otokontrol mekanizması zayıf olan katılımcıların “sağlıksız gıda” denince akıllarına sevdikleri yiyecekler geldi ve bunları liste dışı bıraktılar.

    -Yüksek otokontrole sahip katılımcıların ise listeye makul olmak şartıyla sevdiği yiyecekleri de aldığı görüldü.

    -Yine ilk grup, “sağlıklı yiyecek” söz konusu olunca kendilerini listeye brüksel lahanası gibi sevmedikleri yiyecekleri eklemek zorunda kaldılar. Diğer grup ise, böğürtlen gibi hem lezzetli buldukları, hem de sağlıklı bir gıdayı tercih etti.

    Kaynak: Posta.com.tr

  • Gökkuşağı vejetaryen şiş tarifi

    Gökkuşağı vejetaryen şiş tarifi

    Kırmızı, sarı, yeşil, mor ve turuncuların sıra sıra gökkuşağı gibi dizildiği, sebze şişler vejetaryenler için nefis ve kolay bir tarif.

    Malzemeler:

    1/4 su bardağı zeytinyağı
    2 yemek kaşığı beyaz balsamik sirke
    2 diş sarımsak
    1/2 yemek kaşığı tuz
    1/4 adet karabiber
    16 adet çeri domates
    1 adet kırmızı dolmalık biber
    1 adet sarı kabak
    1 adet yeşil kabak
    1 adet yeşil dolmalık biber
    1 adet turuncu dolmalık biber
    1 adet kırmızı soğan
    1 adet sarı dolmalık biber
    8 adet küçük pancar
    16 adet bambu şiş

    Yapılışı:

    Zeytinyağı, sirke, sarımsak, tuz ve biberi iyice çırpın, sos elde edin. Bambu şiş kullanacaksanız önceden suda bekletin.

    Soğanı, biberleri 3 cm eninde kare şeklinde doğrayın. Kabakları ince dilimlere ayırın. Büyük bir kapta su kaynatın, ikiye böldüğünüz pancarları yumuşayana kadar 10 dakika haşlayın.

    Büyük bir kapta doğradığınız sebzeleri, pancarları, hazırladığınız sirkeli karışımla birlikte en az 10 dakika bekletin. ( 8 saate kadar bekletebilirsiniz)

    Izgarayı orta ateşe ayarlayın. Sebzeleri istediğiniz renk sırasına göre şişlere geçirin. Her iki tarafını 5-7 dakika ızgarada pişirin.

    Püf Noktası

    Beyaz balsamik sirke yerine elma sirkesi kullanabilirsiniz.

  • Servisit Nedir? Rahim ağzı iltihabı

    Servisit Nedir? En sık karşılaşılan jinekolojik problemlerden bir olan servisit kolaylikla tedavi edilebilen ancak ihmal edilmemesi gereken bir durumdur..
    Halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinen servisit en sık karşılaşılan jinekolojik problemlerden birisidir.
    Kadınların yarısından fazlası hayatının bir döneminde bu hastalığa yakalanır. Yaşı ne olursa olsun cinsel yönden aktif her kadın servisit için uygun bir adaydır. Kasık ağrısı ve vajinal akıntısı olan kadınların çoğunda başka bir hastalıkla bir arada ya da tek başına mutlaka servisit bulunur. Belirtileri diğer pekçok hastalığa benzediği ve spesifik yakınmalar yaratmadığı için kişinin kendi kendine servisitten şüphelenmesi zordur. Genelde başka bir nedenden dolayı yapılan jinekolojik muayene ile fark edilir. Genel anlamı ile servisit rahim ağzı dokusunun iltihabıdır. Çok büyük bir olasılıkla bir enfeksiyona bağlıdır ancak bazen irritasyon ya da travma sonrası da ortaya çıkabilir.

    Belirtileri :

    Servisitin ilk belirtisi adet kanamasının bitişini takip eden dönemde ortaya çıkan vajinal akıntıdır. Diğer belirtiler arasında anormal vajinal kanama, kaşınma, vajinada yanma, ilişki esnasında ağrı, idrar yaparken yanma ve bel ağrısı bulunur. Hafif vakalarda herhangi bir bulgu olamayabilir ancak olay ilerledikçe kötü kokulu ve iltihabi bir akıntı ortaya çıkar. Uzamış ve tedavi edilmemiş bir servisit mukus yapımını bozarak spermlerin servikal kanala girişini bozabilir ve kısırlığa yol açabilir. Servisiti olan gebe bir kadında da düşük ve erken doğum riski bulunur. Bu tür annelerden doğan bebeklerde doğum sonrası akciğer be göz enfeksiyonları normalden daha fazla görülür.

    Servisit, yani serviksin iltihabı, vücudun normal çalışan savunma mekanizmalarının bir sonucudur. Herhangi bir dokuda yaralanma, irritasyon ya da enfeksiyon olduğunda beyaz kan hücreleri yani akyuvarlar o bölgeye göç ederler ve bu bölgedeki kan akımı artar. Bu olay serviskte olduğunda, normalde açık pembe olan serviks kızarır ve şişer. Bu durum muayenede yara şeklinde görülebilir. Servisit tanısı genelde jinekolojik muayene ile konsa da tanıdan emin olmak ve ayırıcı tanı yapabilmek için bazı ek tetkikler gerekebilir.

    Servisit Nedir? Rahim ağzı iltihabı
    Servisit Nedir? Rahim ağzı iltihabı

    Bunlar ;

    Biopsi:

    Eğer rahim ağzı ileri derecede anormal görünüyor ise lokal anestezi altında serviks biopsisi alınabilir. İşlem esnasında şüpheli alanlardan örnek alınır. Eğer tek bir alan belirlenemiyorsa saat 3,6,9 ve 12 hizalarından biopsi alınır ve patolojik incelemeye gönderilir.

    Kolposkopi:

    Rahim ağzının ışık altında büyüteçe benzer bir optik alet yardımı ile incelenmesidir. Şüpheli alanları daha kolay ortaya çıkarmak için kolposkopi öncesi rahim ağzı bir takım kimyasal maddeler ile silinir ve daha sonra boyanır. Dokunun boya tutmadaki farklılıklarına göre biopsi alınacak yer tespit edilir. Kolposkopi ile rahim ağzındaki kılcal damarların yapıları da değerlendirilir ve anormal damarlanma olup olmadığı saptanır. Bu damarlanma değişiklikleri servisit ile kötü huylu hastalıkların ayrımında önemlidir.

    Smear:

    Servikal enfeksiyonu ve erken dönem serviks kanserinin taramasında kullanılır. Smear her kadının yılda 1 defa yaptırması gerek son derece basit ancak bir o kadar da önemli bir testtir.

    Nedenleri:

    Servisitin başarılı şekilde tedavi edilebilmesi altta yatan nedeninin tanımlanması ile ilgilidir. Eğer buna neden basit bir irritan madde ise bu maddenin kullanılmaması sorunu çözecektir. Eğer altta yatan sebep bir enfeksiyon ise bu enfeksiyonun uygun şekilde tedavisi, servisit problemini de çözecektir. Servisite neden olan en önemli 3 mikroorganizma klamidya, gonore ve trikomonasdır. Bunun dışında bazı allerjik maddeler de bu duruma yol açabilir.

    Tedavi :

    Eğer servisit durumu uzamış ise ve altta yatan etkenin tedavisine rağmen servisit tablosunda gerileme yoksa serviskteki anormal hücreleri tahrip etmek için bazı küçük cerrahi girişimler yapılabilir. Bunlardan en sık kullanılan koterizasyon ve krioterapidir. Koterizasyon ısı yardımı ile tahrip etmektir. Halk arasında bu işleme yara yakma adı verilir. Krioterapi ise sıvı karbondioksit veya azot yardımı ile anormal dokuların dondurulmasıdır. Buna da halk arasında yara dondurma ismi verilir. Son olarak da Lazer ile hücrelerin tahribi uygulanabilir.

    Koter:

    Kronik servisitteki en eski ve en klasik yöntemdir. Kalam şeklinde bir probun ucundan elektrik akımı geçirilerek ısı elde edilir. 3 yönetm arasında en son tercih edilmesi gereken tedavidir. İşlem esnasında çok hafif ağrı olabilir. İşlem sonrası oluşan nedbe dokusu rahim ağzı kanalında tıkanmalara yol açabilir.

    Kriyoterapi:

    Kotere göre bazı avantajları vardır.Daha az ağrıya neden olur, ve daha kontrollü bir doku tahribine olanak tanır.Daha az nedbe dokusu oluşmasını sağlar.Bu nedenle servikal kanalda daralmaya yol açmaz. Tabanca şeklinde bir cihaz ile uygulanır. Bu tabancanın ucunun değdiği yerler donar. İşlem herhangi bir anestezi uygulanmadan yapılır. Son derece basit ve yaklaşık 10 dakika süren bir işemdir.

    Lazer:

    Dokuların lazer ile tahrip edilmesidir. Kriyoterapiye bir üstünlüğü yoktur. Tedavi şekli ne olursa olsun hücrelerin tahrip edilmesini takiben 1-2 hafta kadar süren bol sulu bir vajinal akıntı görülür. Bu süre zarfında lekelenme şeklinde kanamalar olabilir bu nedenle işlemlerden sonra 2 hafta kadar cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Tamamen iyileşme 6-8 hafta kadar alabilir.

    Önlemler :

    Servisitten korunmak ya da erken dönemde teşhis edilmesini sağlamak için bazı basit önlemler yeterlidir.

    Çok emin olmadığınız kişiler ile ilişkiye girmeyin.

    Partnerinizde gonore belirtileri varsa hemen doktorunuzla görüşün

    Vajinal akıntı varlığında muayene olmayı geciktirmeyin

    Herhangi bir şikayetiniz olmasa bile yılda 1 kez jinekolojik muayeneden geçin

    Kokulu tampon, deodoran gibi irritan maddeleri kullanmayın

    Op. Dr. Turgay KARAKAYA tarafından yazılmıştır.

  • Tırnak uzatmak için ne yapmalı

    Tırnak uzatmak için ne yapmalı

    Tırnak uzatmak için ne yapmalı Uzun ve bakımlı tırnaklara sahip olmak kullandığınız ojenin ve takıların daha çekici görünmesini sağlar.

    Doğal görünmeyi seven kadınlar takma tırnak (protez tırnak) yerine kısa tırnakların daha çabuk uzamasını ister. Bazı tırnak uzatma yöntemleri tırnakların güçsüzleşmesine ve kırılıp deforme olmasına neden olmaktadır. Önereceğimiz pratik yöntemlerle tırnakları kolayca uzatırken daha güçlü ve daha sağlıklı görünmesini de sağlayabilirsiniz.

    Bakımlı tırnaklara sahip olmanın yolları

    – Sağlıksız beslenme ve yetersiz su tüketmek tırnakların güçsüz kalarak kırılmasına neden olur. Varsa sağlık sorunlarının giderilmesi ve doğru beslenme programı tırnakların daha hızlı uzamasını sağlar. Beslenmenize önem göstermezseniz, tırnak bakımı kusursuz olsa dahi tırnaklardaki zayıflama ve kırılmayı önleyemezsiniz. En önemli kural dengeli ve öğün atlamadan sağlıklı beslenme.

    – Yuvarlak kesilerek törpülenen tırnak, küt kesime göre daha hızlı uzar.

    – Tırnaklarınızı suda bekletmek daha hızlı uzamasını sağlar. En yaygın bilinen hızlı tırnak uzatma yöntemi olan suda bekletme, tırnakların yumuşayarak kırılmasına neden olur. Tırnak kırılmasını önlemek için güçlendirici tırnak bakımını ihmal etmeyin. Tırnakları güçlendirmek ve daha parlak görünmesini sağlamak için suyun içine birkaç damla limon damlatmanızı öneriyoruz.

    – Sürekli oje kullanmak, tırnakların gücünü kaybetmesine neden olur. Haftada 2 gün oje sürmeyin ve tırnaklarınızı dinlendirin. Oje sürmeden önce güçlendirmek için mutlaka top coat kullanın.

    – Sirke ve tuzu karıştırarak tırnaklarınıza sürmek uzamayı hızlandırıcı etkiye sahiptir.

    – Limon suyu, zeytinyağı ve menekşe yağını karıştırarak tırnaklarınıza sürmek hem tırnakların hızlı uzamasını sağlar hem de beslenip güçlenmesine yardımcı olur.

    – Muz, portakal, elma kabuğu ile tırnaklarınızı ovun. Meyve masajı, tırnak etlerini uyarır ve tırnak uzamasını hızlandırır.

    – Tırnaklarınızı zorlayan hareketlerden kaçının. Uzayan tırnaklar kırılgan yapıya sahiptir. Tırnak kenarlarında oluşan et parçalarından rahatsızlık duyuyorsanız vazelin sürerek nemlendirin. Tırnağa zarar vermeden tırnak çevresinde oluşan ölü parçaları kesin.

  • Ev temizlerken dikkat edilmesi gereken kurallar

    Ev temizlerken dikkat edilmesi gereken kurallar

    Evlerimizin nasıl göründüğünü belirleyen en önemli etken, yaşam alanının ne kadar temiz ve düzenli olduğudur aslında.

    Temizliğin hayatımızdaki tek etkisi elbette estetik olarak yaşam alanlarımızı güzelleştirmesi değil. Temiz evler çok daha sağlıklı ve huzurlu yuvalar yaratıyor ve bu da hem fiziksel olarak daha zinde olmamızı ve gündelik hayatımızı daha enerjik yaşamamızı, hem de psikolojik olarak evlerimizde geçirdiğimiz zamanın pozitif enerjiyle dolu olmasını sağlıyor. Kısacası daha sağlıklı, mutlu ve güzel bir hayatın formülü evlerimizin ne kadar temiz ve düzenli olduğuyla yakından ilgili. Ancaktemizlik elbette aynı zamanda bizi yoran ve hepimizin zaman zaman kaçındığı yorucu bir süreç. Gelgelelim eğer işimizi kolaylaştıran temel temizlik kurallarını bilirsek evlerimizde yaptığımız temizlik hem daha uzun ömürlü olur, hem de saatlerce yorulmadan evimizi temiz ve düzenli tutabiliriz. İşte gündelik hayatımızı kolaylaştırmak ve yaşam kalitemizi arttırmak için temizlik yaparken dikkat edilmesi gereken basit ama etkili kurallar….

    Her gün 20 dakikanızı ayırın

    Eğer haftasonları saatlerinizi harcayarak tatil gününüzü temizliğe adamak istemiyorsanız her gün yalnızca 20 dakikanızı ayırarak çok daha temiz bir evde yaşayabilirsiniz. Üstelik bu 20 dakika haftalık temizliğin ertesi günü mis gibi olan evinizin beşinci günden sonra sinir bozucu bir dağınıklık ve kirliliğe sahip olmasının da önüne geçer ve her gün evinizi belirli bir düzeyde temiz tutar. Her gün 15-20 dakika ayırarak yapacağınız işlemler ise son derece basit: Yatağınızı toplamak, etrafa göz gezdirip dağınıklık yaratan nesneleri yerlerine yerleştirmek, haftalık temizliği beklemeden her duşa girdiğinizde banyo fayanslarını bir dakikanızı ayırarak üstünkörü fırçalamak, asla bulaşık biriktirmemek, yere dökülen şeyleri hemen o an süpürmek ya da silmek ve kirlilerinizi düzenli olarak kirli sepetlerinde biriktirmek.

    Temizliğe yardımcı bir dekorasyon

    Evinizdeki dekorasyonu oluştururken temizlik faktörünü de hesaba katarsanız ve hızlı temizlenen ve kir tutmayan mobilyalar ve tasarım unsurları tercih ederseniz uzun vadede çok daha mutlu olacağınızı garanti edebiliriz. Örneğin halı satın alırken akrilik halıları tercih ederseniz kir tutmayan yapıları, sert yüzeyleri ve kolay temizliğe uygun üretim tarzlarıyla işiniz çok daha kolaylaşacaktır. Aynı şekilde deri ya da tay tüyü koltuklar silinebilir oldukları için; oturma grubunuzdaki kılıfları çıkabilen minderler yıkanabilirliklerinden dolayı; cilalı ahşap sehpa ve masalar çok daha kolay temizlenebildikleri için dekoratif anlamda temizliğe yardımcı mobilyalardır.

    “Yukarıdan aşağıya” kuralı

    Temizliğin daha hızlı bitmesini ve bittiğinde de daha kusursuz olmasını istiyorsanız izlemeniz gereken temel kural, temizlik işlemini gerçekleştirirken yukarıdan aşağıya doğru ilerlemek olacaktır. Eğer siz de elektrik süpürgesiyle yerleri süpürmeyi son derece  keyifsiz bir iş olarak görüyorsanız bir an önce süpürme işleminden kurtulmak için temizliğe süpürgeyle başlama yanılgısına da düşüyorsunuzdur. Önce süpürme işlemini daha sonraki aşamalarda toz alma işlemini gerçekleştirdiğinizde yüksekteki yerlerin tozunu alırken toz zaten süpürülmüş olan zeminin üzerine dağılır. Bu da yerlerinizi tekrar süpürmenizi gerektirecek kadar kirlilik yaratmasa bile zeminin kirlenme süresini kısaltır. Temizlik yaparken yukarıdan aşağıya doğru kuralını uygularsanız, evlerinizi çok daha hızlı temizleyebilir ve çok daha uzun süre temiz tutabilirsiniz.

    Havalandırmanın önemi

    Havasız bir mekanda yapılan temizlik hiçbir zaman tam bir temizlik sayılmaz çünkü içeri tıkılmış olan kirlenmiş hava halsizlik ve yorgunluk hissi yaratan yegane faktördür. Bu sağlıksız havadan kurtulmak için de temizlik yapmasanız dahi her gün mutlaka uyandıktan sonra ve yatmadan önce evinizi iyice havalandırmanız gerekiyor. Bu işlemi yaz aylarında da kış aylarında da her gün uygularsanız evinizin havasının çok daha temiz ve sağlıklı olacağını aklınızdan çıkarmayın. Unutmayın ki evlerimize giren temiz hava içeride biriken kirli havanın yarattığı yorgunluk hissini silip süpürür. Bu yüzden evlerinizde yaptığınız haftalık temizliğe de başlarken evinizdeki tüm pencereleri açın ve temizlik bitene kadar içeriyi havalandırın.

    Depolama alanları hayatınızı kolaylaştırır

    Ev temizlemenin ilk aşaması her zaman ortalığı toplamaktır. Derli toplu bir ev de her zaman düzensiz bir evden daha temiz görünür. Bu yüzden de hepimiz evlerimizin hiç dağılmamasını isteriz. Bu elbette pek de mümkün değil ama ekstra depolama alanlarıyla evlerimizin daha az dağılmasını ve daha uzun süre düzenli kalmasını sağlamak mümkün. Özellikle salon, oturma odası gibi daha aktif olarak kullandığımız sosyal alanlarda televizyon kumandası, okuduğumuz dergi ve kitaplar, günlük gazeteler, bardak altlıkları, kültablası, arada bir üstümüze aldığımız küçük battaniyeler vs gibi ortalığı olduğundan daha dağınık gösteren ancak sürekli elimizin altında bulunmasını istediğimiz nesneler oldukça fazladır. Eğer oturma odanızda bu tür şeyleri kullanmadığınız zamanlarda saklayabileceğiniz bir depolama alanınız olursa etrafın dağınık görüntüsü de otomatikman engellenecektir. Gizli depolama alanları olan orta sehpalar bunun için en ideal mobilyalar.

    Kaynak: haber7.com

  • Sıcak havalarda parfüm nasıl kullanılır?

    Sıcak havalarda parfüm nasıl kullanılır?

    Sıcak havalarda parfüm nasıl kullanılır? Hemen her mevsim parfüm kullanıyoruz fakat parfümü nasıl kullanacağımızı ne yazık ki bilmiyoruz…

    Sıcak havalarda parfüm nasıl kullanılır?

    Sıcak havalarda parfümden çok deodorant kullanmak daha yerinde olacaktır. Gün ışınları cildimizi halihazırda yıpratırken içinde alkol olan parfümleri tenimize sıkmak sağlıklı değil. Gün ışığına maruz kalan cildimizin daha hızlı yıpranmasını sağlayacağından yaz mevsimlerinde deodorant ya da body mist kullanmak daha sağlıklı olacaktır.

    Eğer parfümünüzden vazgeçemiyorsanız aynı parfümün duş jeli ve vücut losyonunu da kullanarak yakın bir etki yakalayabilirsiniz.

    Parfümünüz baharatlı, şekerli ve yoğun bir kokuysa yaz mevsimlerinde bu tip kokuları kullanmaktan kaçınmanız daha iyi sonuçlar verecektir. Sıcak havanın ağırlığıyla parfümün ağırlığının karışması pek hoş olmuyor…

    Eau de Toilette nedir?

    Alkol yoğunluğu daha fazla esans yoğunluğu az olan parfümler kategorisindedir. %4-10 arası esans içerir. Eau de Toilette parfümleri kıyafete sıkmak daha iyi sonuçlar verecektir. 1,5 metrelik alana kadar bir koku yayabilen Eau de Toilette yazın kullanmak için çok uygundur. Kumaşa sıkmanız daha iyi sonuçlar almanızı sağlar. Saçlara da sıkılabilir. Fakat parfümü sıkıp ardından güneşe çıkmanız hem cildiniz hem de saçlarınız için zararlı olacaktır… Dışarı çıkmadan 15 dakika önce parfümünüzü sıkarsanız böyle bir sorunla karşılaşmazsınız.

    Eau de Parfüm nedir?

    Esans yoğunluğu fazla alkol yoğunluğu daha az olan parfüm kategorisinin adıdır. %8-15 arası esans barındırır. Genellikle markaların en çok tercih edilen kategorisidir.

     

    Kaynak: haber7.com

  • Reçelli Berliner tarifi

    Reçelli Berliner tarifi

    Beş çayının yanına tatlı bir öneri… Reçelli Berliner tarifi

    Malzemeler 
    1 paket kuru maya
    Yarım su bardağı süt
    4 yemek kaşığı toz şeker
    2 yumurta
    100 g tereyağı
    1 paket vanilya
    4 su bardağı un
    Dolgusu için
    Çilek reçeli

    Kızartmak için
    Ayçiçek yağı

    Üzeri için
    Pudra şekeri
    Nane yaprakları

    Hazırlanışı:
    Maya, süt ve şekeri geniş bir kasede maya tamamen eriyinceye kadar çırpın. Kalan tüm malzemeyi ilave ederek kulak memesi kıvamında bir hamur elde edecek şekilde yoğurun. Kıvam alan hamurun üzerini nemli bir bezle örterek 30 dakika dinlendirin. Mayalanan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartın. Berliner toplarını kızgın yağda kızartın. Kağıt havlu üzerine alarak fazla yağını çektirin. Reçeli bir sıkma torbasına doldurun ve soğuyan Berlinerlerin kenarından sıkarak içlerini doldurun. Üzerine pudra şekeri serpin. Nane yapraklarıyla süsledikten sonra servis yapın.

    * Lezzet dergisinden alınmıştır.

  • Bu ağrı kesiciler kısır yapıyor!

    Bu ağrı kesiciler kısır yapıyor!

    Yapılan bir araştırmada parasetamol içeren ağrı kesici kullanımının kısırlıkla ilişkilendirilebileceği ortaya çıktı.

    Daily Mail’de yayınlanan habere göre yapılan araştırmalar sonucunda, parasetamol içeren ağrı kesicilerin erkeklerde kısırlığa yol açabileceği keşfedildi. Reçetesiz olarak satılan bu haplar, ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılıyor.

    Çiftlerde, erkeğin vücudunda parasetamol fazla bulunuyorsa idrarında da fazla bulunuyor ve erkeğin kısır olma olasılığı artıyor, çocuk sahibi olma olasılığı da düşüyor.

    Araştırmayı yöneten bilim insanları yine de insanların panik olmamaları gerektiğini belirtirken bu araştırmanın doğruluğunu kanıtlamak için yapılacak yeni araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu eklediler.

    ABD’nin Texas eyaletinde yapılan araştırmaya katılan çiftlerde kadınların ve erkeklerin idrar örnekleri incelenirken; erkeklerin idrarında parasetamolün fazla bulunmasının tehlikeli olduğu, kadınlarda ise parasetamol oranı daha yüksek çıkmasına rağmen hamilelikle ilişkilendirilemeyeceği ortaya çıktı.

    Uzmanlar, gelecekte daha kapsamlı araştırmaların yürütülmesi gerektiğini belirtirken parasetamolün kaynağının ve çevresel faktörlerin de hesaba katılması gerektiğini dile getirdiler.
    Kaynak: Milliyet.com.tr / PembeNar Özel
  • Erkeklerin aldattığını gösteren 12 işaret

    Erkeklerin aldattığını gösteren 12 işaret

    Eşinizle uzun bir süredir mutlu bir ilişki yaşıyordunuz ama son zamanlarda ilişkinizde yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu düşünüyorsunuz.

    Belki de hayatta inanmak isteyeceğiniz son şey ama eşinizin sizi aldattığından şüpheleniyorsunuz. Peki, eşinizi yalan makinesine bağlamadan ya da özel bir dedektif tutmadan onun sizi aldatıp aldatmadığından nasıl emin olabilirsiniz?

    Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, bir erkeğin karısını aldattığını gösteren bariz işaretler olduğunu söylüyor. Psikolog Başkak, birçok kadının göz ardı ettiği 12 aldatılma işaretini yazdı.

    1. Gömleğinin yakasında ve giysilerinde ruj lekeleri, vücudunda cinsel birliktelik esnasında oluştuğunu düşündüğünüz bazı izler, saçında ya da giysilerinde başka bir kadının kokusu… Sabah başka iç çamaşırıyla gidip akşam başka iç çamaşırıyla dönenler. Özellikle de bütün bunlar bir kereden fazla oluyorsa…

    2. Dış görünüşüne kafayı takmış durumda mı? Belki daha iyi giyiniyor, belki birdenbire traş sonrası aşırı miktarda kolonya kullanıyor, belki aniden spor salonu aşkı depreşiyor ve ağırlık kaldırmaya başlıyor, aniden kullandığı parfüm değişiyor, kıyafet tarzı başkalaşıyorsa… Hiç adeti olmadığı zamanlarda eve gelip duş almaya başlaması ya da yatağa girmeden önce duş alması da başka bir ipucu. Bunu suçluluk duygusuyla yapıyor olabileceği gibi durum fark edilmesin, diğer kadının kokusu üstünden gitsin diye de yapıyor olabilir. Ayrıca diğer kadına ait herhangi bir izin kalmaması için de arabasını daha sık temizliyor olabilir.

    erkeklerin_aldatmasi

    3. Birdenbire eşinizin çalıştığı saatler artıyor, hatta bazen iş gereği seyahat etmek durumunda kalıyor ve bazen birkaç gün bazen de daha uzun süre geceleri sizden ayrı mı geçiriyor? Özellikle bu durum diğer durumlarla beraber meydana geldiğinde, eşinizin geceleri bir başkasıyla geçirdiğinin açık delilleri oluyor bunlar. Ayrıca eşinizin sizin bilginiz dışında günlük masraflarında ciddi bir artış oluyorsa (yeme içme, otel masrafları gibi)…

    4. İş yerindeki bir arkadaşına karşı birdenbire ilgisi artıyor, bu bekar bir kadın arkadaşı olabileceği gibi sizin kendi arkadaşlarınızdan biri bile olabilir. Önceden hiç olmadığı şekilde sürekli ondan bahsediyor ve ona hep yardımcı olmak istiyor. Hatta bu kadına çok fazla yardımcı oluyor. Bu durumda siz kendinizi adeta ezilmiş hissediyorsunuz.

    5. Yanınızda ama sizinle değil. Her ne kadar fiziki olarak yanınızda olsa da, eşiniz kendi dünyasında yaşıyor ve aslında gerçekten sizinle beraber değilse…

    6. Sizi artık gözü görmüyor. Belki kafanızın üzerine şapka niyetine bir çanta geçirseniz dahi eşiniz bunu bile fark etmeyecek durumdaysa… Gerçek manada sizin yanınızda olmak için ciddi çaba harcasa da, sizi gerçekten fark edemiyorsa…

    Erkeklerin aldattığını gösteren 12 işaret | 1

    7. Eşiniz sizi kıskanç ya da deli, paranoyak, aşırı kuşkucu vs olmakla suçluyor. Karşı saldırıya geçmek partnerlerine ihanet edenlerin en sık kullandığı silahtır. Sizi kendinizden şüphelenmeye sevk edecek belli bazı taktikleri vardır. Gerçekten genel olarak kıskanç biri değilseniz, o zaman iç sesinize güvenin.

    8. Eşiniz size sms mesajlarını ve mail hesaplarını gösteriyor. Aldatma konusunda uzmanlaşmış bir erkek mutlaka diğer kadın ya da kadınlarla görüşmek için sizin hiç görmediğiniz ayrı bir cep telefonu kullanacaktır. Bu durum e-mail hesapları için de geçerli. Sosyal medya mesajlarına gelince de, ahmak değilse ya da özellikle sizin durumu fark etmeniz için uğraşmıyorsa, eşiniz tabi ki sosyal medya hesaplarında sizi aldattığını ele verecek herhangi bir ipucu ya da kanıt paylaşmayacaktır.

    9. Birdenbire ortaya çıkan aşırı kibarlık. TV’de ne isterseniz onu seyretmenize izin veriyor, size hediyeler alıyor ve en çok beğendiğiniz restauranta yemeğe götürmek istiyor. Daha once sorun çıkardığı halde, sizi kendinize göre programlar yapmaya teşvik edip, arkadaşlarınızla buluşmalarınızı gezmenizi desteklemeye başlamışsa… Bu durum iki sebepten olabilir. Eşlerini aldatan erkeklerden bazıları diğer ilişkilerinden dolayı genel olarak hayatlarında daha mutlu olmaya başlarlar, bazıları da aldattığı için suçluluk duyar ve bu tür jestlerle bir nevi yaptığını telafi etmek ister.

    10. Belki de durum tam tersi ve eşiniz sürekli sizde kusur buluyor veya onu aldattığınızı düşünüyor. Bir ilişki cazibesini kaybettiği zaman, eşlerin birbirine çabuk sinirlenmesi çok kolaydır. Aldatan taraf bazen aldattığıyla kalmaz ve şöyle düşünür; “ben onu fark ettirmeden aldatabiliyorsam, o da belki aynı şekilde beni aldatıyordur.”

    erkekler_aldatir

    11. İş arkadaşlarından, arkadaşlardan ve aile üyelerinden gelen uyarılar ve imalar da önemli… Muhtemelen bu insanlar sizin iyiliğinizi istiyor ve sizin bilmediğiniz bir şeyleri biliyorlar.

    12. İç sesiniz eşinizin sizi aldattığını adeta haykırıyor. Belki iç sesinizin söylediğini temellendirecek bir delil bulamıyorsunuz ama bu iç sesinizin söylediği şeyin her zaman gerçek olmadığı anlamına gelmez. Yaptığı sadece belki de bin tane küçük ipucundan yola çıkarak size gerçeği söylemek.
    Bütün bu maddelerden sadece bir ya da ikisi tek başına bir şey ifade etmeyebilir elbette. Fakat maddelerden en az yarısını gözlemliyorsanız aldatmanın ciddi işaretlerini de elde etmişsiniz demektir.

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com