Blog

  • Banyolar İçin Depolama Çözümleri

    Banyolar İçin Depolama Çözümleri

    Banyolarda mobilyaların ve eşyaların yerleşimi depolama açısından bazı zorluklar oluşturabilir. Fakat banyolar doğru yerleşim ve uygun mobilya seçimiyle fonksiyonel hale gelebilir.

    Küçük bir alanınız varsa gereksiz hiçbir eşyayı banyonuzda bulundurmamalısınız. Havlular, deterjanlar vs. gibi eşyaların depolandığı dolaplar, banyolar için en önemli sorundur. Dolap seçiminde banyonuzun mimari yapısını göz önünde bulundurmalısınız. Banyo içerisinde hareketleriniz engellemeyecek şekilde ve olabildiğince çok eşya alabilenleri tercih etmelisiniz.

     

    Dolapların haricinde duş teknesi ya da küvetler de banyodaki yerleşim açısından sorun oluşturabilir. Banyonuzun ebatlarına uygun seçimler yapmalı ve mümkün olduğunca işlevsel materyallere yönelmelisiniz.

    Depolama önerileri:

    Banyo seramiklerinizi açık renklerde tercih ederek, aralara serpiştireceğiniz birkaç renkli aksesuar, banyonuzda canlı ve şık bir görünüm sağlayacaktır.

    Takılarınız, makyaj malzemeleriniz için küçük depolama kutuları yapabilir ve biriken dağınıklığı toplayabilirsiniz. Günlük kullandığınız ojenizi, kreminizi ve makyaj malzemelerinizi cam kavanozlara koyarak lavabonuzun yanına yerleştirebilirsiniz.

    Dar ve kullanışsız olduğunu düşündüğünüz banyonuzda, metal aksesuar borularını lavabonuzun yanına sabitleyerek, banyo malzemeleriniz ve havlularınız için fazladan alan kazanabilirsiniz.

     

    Cepli bir fileyi dekoratif askı kancaları ile duvarınıza asarak duş jellerinin, fazla sabunların ve misafir havlularının etrafa dağılmasını önleyebilirsiniz.

    Banyonuzda hem renkli bir görünüm sağlamak, hem de dağınıklığı toparlamak için bu bilgileri kullanabilirsiniz.

    Küçük Banyolar İçin Depolama Çözümleri

    Küçük banyolar için açık renkte dekorasyon tercihi yapabilirsiniz. Koyu renkle, banyonuzu karanlık ve küçük gösterebilir.

    Havlu, kozmetik malzemeler, banyo aksesuarları gibi yer kaplayan eşyalarınızı, raflara yerleştirin. Küçük banyolarda, kapaklı dolaplar fazlaca yer kaplayıp, kullanım alanınızı daraltacaktır.

     

    Açık raf sistemleri, kullanılamayacağını düşündüğünüz köşeleri işlevsel hale getirir ve size ekstra depolama alanı sağlar. Açık raf sistemi için, açık renkler seçerek, banyonuzu daha aydınlık hale getirmiş olacaksınız.

    Kapı arkasına askılık asın ve bornozları bu askılıkta muhafaza edin. Bornozlar hacimli olduğu için, dolapta ve rafta fazla yer kaplayabilir.

    Küçük banyolarınızı, ekstra kullanım alanı yaratacak şekilde dekore ederek, hem dekoratif, hem de kullanışlı bir banyo konsepti yaratmış olacaksınız.

    Kaynak: Evhayat.com

  • Erkek ve kadın açısından ideal sex süresi

    Erkek ve kadın açısından ideal sex süresi

    Erkek ve kadın açısından ideal sex süresi;

    çoğu erkek ve kadın tüm gece süren seks fantezisine inanır,fakat gerçeklerle karşılaşınca bu faztazileri çoğu zaman hayal kırıklığına ve tatminsizliğe sebep olabiliyor. Cinsel ilişkinin başarısı süresine bağlı değil,yani çiftlerin ilişki sırasında saat tutmaları ve biz şu kadar uzun sex yaptık diye sevinmeleri gereksizdir,özellikle bizim toplumumuzda erkekler için uzun süren cinsel ilişki bir güç simgesi olarak görülüyor,halbuki alakası yok,çünkü başarılı ve kaliteli sex te uzun süren cinsel birleşmeden çok çiftlerin doyuma ulaşması önemli,yani kısacası ilişkinin süresini çiftlerin doyumu belirler,bazen kısa bir sürede doyuma ulaşılabilir.

    ABD ve kanadada 10 yıl süren çalışmalardan sonra 4 dakikalık cinsel birleşmeyi yeterli,10 dakika süren cinsel birleşmeyi ideal ve 13 dakika ve daha uzun süren ilişkiyi yorucu bulunmuştur.

    Op. Dr. Rami ASKER tarafından yazılmıştır.

  • Kanamalı iken jinekolojik muayene yapılabilir mi?

    Kanamalı iken jinekolojik muayene yapılabilir mi?

    Her kadın hayatının herhangibir döneminde mutlaka jinekolojik muayene olmak durumunda kalabilir. Bu muayene özel bir muayenedir. Bazı özelliklere dikkat etmek gerekir.

    Jinekolojik muayene hakkında
    Pek çok kadın jinekolojik muayeneden kaçınma eğilimindedir. Bunun sebepleri; utanma duygusu, daha önce yaşanmış kötü tecrübeler ile çevreden duyulan abartılı ve yanlış bilgiler sonucunda oluşmuş yanlış ön yargılardır. Bu muayene ile biçok hastalık erken dönemlerde teşhis edilebilir.

    Basit bir muayene ile örneğin rahim, rahim ağzı, yumurtalık ve vajen kanserleri çok erken safhalardayken tesbit edilebilir. Yine rahim ağzı bölgesindeki enfeksiyonlar henüz bir yaraya yol açmadan teşhis ve tedavi edilebilir.

    Kanamalı iken jinekolojik muayene yapılabilir mi?

    Kanamanın varlığı bazen muayeneyi özellikle gerekli kılar. Kanamanın kaynağının neresi olduğu özellikle önemlidir. Bu nedenle kanama varlığında muayene yapılamaz diye bir kural yoktur. Ancak akıntı hallerinde kan akıntıya karışacağı için daha sonra bu durum değerlendirilir. Smear testi de aşırı akıntı ya da kanama varlığında alınamaz.

    Ne zaman jinekologa görünmek gerekir?
    Cinsel olarak aktif her kadının hiçbir jinekolojik şikayeti olmasa da düzenli olarak yılda en az bir kez jinekolojik muayeneden geçmesi şarttır. Hatta genç kızların bile en azından, genital organlarının gelişimi ve adet düzenleri açısından en az bir kez jinekoloji uzmanınca değerlendirilmesi uygundur.

    Cinsel yönden aktif her kadın da senede bir kez muayene+ultrason+smear testi yaptırmalıdır.

    jinekologa başvurulması gereken durumlar hangileridir?

    Aşağıdaki durumlarda mutlaka vakit geçirmeden jinekolojik muayene gerekir.

    · Kötü koku,kaşıntı,kızarıklıkirenkli akıntı varsa

    · Adetler düzensiz sık ya da seyrek kanama miktarı çok fazla ya da çok azsa,adet dışı kanama varsa

    · Korunulmadığı halde gebe kalınamıyorsa

    · İlişki esnasında ya da sonrasında kanama oluyorsa

    · Karında ya da dışgenital organlarda kasıklarda kitle şişlik varsa

    · Adetlerin aşırı sancılı olması,ağrılı ilşki ve geçmeyen kasık ağrıları varlığında

    · Vücudun normalin üzerinde tüylenmesi, rekek tipi kıllanma halleri ve memelerden süt ya da benzeri sıvı gelmesi hallerinde

    . Gebelik planlanıyorsa mutlaka öncesinde herhangibir problem olup olmadığına bakılması gerekir

    SPEKULUM İLE GÖZLEM

    Jinekolojik muayene esnasında neler yapılır?
    İlk olarak kadının dış genital organları gözle incelenir. Bu sırada dış dudaklardaki kitleler, sert dokular varsa akıntının rengi görünümü, kızarıklık ve şişlik olup olmadığına bakılır.

    Daha sonra vajen ve rahim ağzının spekulum denen aletle gözle bakılarak incelenir. Bu esnada vajen ve serviksteki çeşitli lezyonlar,yaralar,kitleler ve varsa akıntı direkt bakılarak incelenir. Lezyonlardan smear denen sürüntü veya icap ediyorsa biyopsi (parça) alınır, akıntı varsa bundan kültür alınabilir ve direkt mikroskopta incelenebilir. Vajen on ve arka tarafında sarkma olup olmadığı idrar torbasının ve üretra den,ilen idrar yapılan kanalın durumuna bakılır.İdrar kaçırma olup olmadığı tespit edilir.

    Muayenede en son elle muayene yapılır. Bu muayenede bir elimiz (genellikle sağ) işaret ve orta parmaklar vagende diğer el ise karında basınç uygulayarak iç genital organlar değerlendirilir. Kist,myom,batında yapışık kitleler hissedilmeye çalışılır. Hassasiyet olup olmadığına bakılır.

    Jinekolojik muayene yerine sadece ultrason yeterli olabilirmi ?

    Jinekolojik muayenenin her aşaması belli bir sırda mutlaka yapılmalıdır. Her aşama bir sonraki için gereklidir. Tek başına ultrason çok değerli bilgiler vermesine rağmen yetersizdir.

    Ultrason artık her jinekoloğun vaz geçemeyeceği çok önemli tanı aracıdır. Bu nedenle jinekolojik her muayeneye ultrason eklenmelidir. Hastanın herhengi bir yakınması olmasa da yine de ultrason yapılmalıdır. Tercihan hasta bakire değilse vaginal yolla bakılmalı bu olamıyorsa abdominal ultrason uygulanmalıdır.

    Genç kız ve bakirelerde jinekolojik muayene yapılır mı?

    Bakirelerde spekulum muayenesi ve vaginal ultrason yapılamaz. Vaginal el muayenesi de zar yırtılmasına yol açacağı için mümkün olmaz. Bunun yerine dış genital organlara gözle bakılır ve bu yolla gelişim ,akıntı ,lezyonlar vs değerlendirilir. Akıntı kültürü alınabilir. Hastaların çoğu karşı çıksa da rektal muayene yapılarak batın içi kitleler araştırılabilir. İdrar kesesi doldurularak sıkışma hissi oluştuğunda abdominal yolla ultrason yapılabilir.

     

    Op. Dr. Turgay KARAKAYA tarafından yazılmıştır.

  • Kahve selülit tedavisi

    Kahve selülit tedavisi

    Kahveyi sür selüliti sil!.. Kadınların kabusu olan selülitle mücadelede kahve önemli rol oynuyor.

    Takvim’de yer alan habere göre kadınların kabusu olan selülitle mücadelede kahve önemli rol oynuyor. Bacak ve karın bölgesindeki portakal kabuğu görünüme tahammül edemeyenlere, kahveli bir karışım öneriliyor.

    Öğütülmüş bir fincan kahve, şeker ve zeytinyağı pürüzsüz bir hale gelene kadar karıştırılır. Cam bir kavanoza konulup saklanır. Bu karışımdan selülitli bölgeye sürülerek masaj yapılır. Bir süre bekletildikten sonra ılık su ile durulanır. Yöntemin etkili olması için haftada 2-3 kez tekrarlanması

  • 3 günlük gelin diyeti listesi

    3 günlük gelin diyeti listesi

    Yazın gelmesiyle birlikte düğün sezonu yavaş yavaş gelmiş oldu. Genç kızların hayalini kurduğu bu en özel günde kusursuz görünmek istemeleri en doğal hakları.  Gelinliklerinin içine girebilmek ve incecik bir görüntüye sahip olmak için gelinler şimdiden sıkı diyetlere başlamış durumda… Peki gelinlerin nasıl beslenmesi ve hangi diyetlere başvurması gerekiyor? Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, 3 günlük gelin diyeti hakkında merak edilenleri yazdı…

    3 günlük gelin diyeti listesi

    Gelinlik diyeti ve dikkat edilmesi gereken 5 nokta

    Gelinlerin ne kadar sağlıklı beslenir ve hafif hissederse düğün günü o derece kusursuz görüneceklerini belirten Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, düğün hazırlıkları sırasındaki koşuşturmanın gelinlerin düğünden önce yaptığı fiziksel aktiviteyi artırmasına yardımcı olduğuna dikkat çekiyor.

    3_gunluk_gelin_diyeti_listesi

    Yoğun geçen bu günlerde karşılaşılan zorlukların ise küçük bir davranış değişikliği ile avantaja çevrilebileceğini, düz bir karın ve incecik bir belin aslında hayal olmadığını ifade ediyor ve dikkat edilmesi gereken 5 noktayı şöyle sıralıyor:

    1. Konserve türü ve fazla tuzlu ürünlerden uzak durmaları gerekir

    Tuzlu besinler tüketirlerse eğer vücutta su tutumu fazla olur. Dolayısıyla ödem oluşur, şiş bir karın ve vücut gelini düğün günü rahatsız edecektir.

    2. Basit karbonhidrat tüketmekten kaçınmalılar çünkü kalitesiz karbonhidratlar şeker dengesinin bozulmasına sebep olur, kişi halsizlik ve yorgunluk hisseder.

    Düğün öncesinde daha çok enerji veren protein grubundan tüketmek daha doğrudur.

    3.Gaz yapıcı kurubaklagiller, asitli içecekler, yağlı yiyeceklerden mutlaka uzak durulmalıdır.

    4.Su tüketimi artırılmalıdır. Düğün telaşı içerisinde hissedilen susuzluk ve açlık karıştırılabilir

    Yemek yerine mutlaka su tüketmeye yönelmek gerekir. Su tüketmemek halsizlik ve yorgunluk yapar

    5.Düğün öncesi stres ve heyecan ile kişide kabızlık ve ödem oluşturabilir.

    Bitki çayları tüketerek stres azaltılabilir.

    Kabızlık ve ödem için kiraz sapı ve biberiye demlenip içilebilir

    3_gunluk_gelin_diyeti

    Düğünden önce yapılacak 3 günlük gelin diyeti

    1.Gün
    Kalkınca: 1 bardak su + 2 tane kuru kayısı
    SABAH (09:00) : 1 haşlama yumurta, 1 dilim glütensiz ekmek
    ARA (10:30) : 2 ince dilim ananas, 2 adet ceviz

    ÖĞLE (13:00 ) : 120 gram yağsız ızgarabonfile,1 kase lahana çorba
    ARA (15:30) : 1 adet kivi, 6 adet çiğ badem

    AKŞAM (19:00) : 1 kase yoğurt, 10 kaşık kabak yemeği
    ARA (21:00) : 10 tane çilek, 6 adet çiğ fındık

    2.Gün

    Kalkınca: 1 bardak su + 2 tane kuru kayısı
    SABAH (09:00) :1 dilim peynir (az yağlı),6 adet tuzsuz zeytin, 1 dilim glütensiz ekmek

    ARA (10:30) : 10 adet taze erik, 2 adet ceviz
    ÖĞLE (13:00 ) : 120 gram yağsız haşlama tavuk, 1 kase az yağlı yoğurt
    ARA (15:30) : 1 dilim peynir, 1 tane grisini

    AKŞAM (19:00) : 12 yemek kaşığı ıspanak yemeği, 1 kase az yağlı yoğurt
    ARA (21:00) : 2 ince dilim ananas,6 adet çiğ fındık

    3.Gün

    Kalkınca: 1 bardak su,2 adet kuru kayısı
    SABAH (09:00) : 1 haşlama yumurta, 1 dilim glütensiz ekmek
    ARA (10:30) : 1 adet kivi, 6 adet çiğ badem

    ÖĞLE (13:00 ) : 12 yemek kaşığı semizotu, 1 dilim glütensiz ekmek
    ARA (15:30) : 10 adet çilek, 2 adet ceviz

    AKŞAM (19:00) : 12 yemek kaşığı ıspanak, 1 kase az yağlı yoğurt
    ARA (21:00) : 1 küçük boy elma  veya 2 ince dilim ananas

     

    Kaynak: haber7.com

  • Bebekler nasıl uyutulmalı?

    Bebekler nasıl uyutulmalı?

    Yeni doğan bir bebeğin sırtüstü yatırılarak uyutulması gerektiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Göker, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    Bebekler nasıl uyutulmalı?

    Pek çok ebeveyn kulaktan dolma bilgilerle bebeklerinin uyku pozisyonunu belirliyor. Bebeğin sağlığı ve yaşam kalitesi açısından önem teşkil eden uyku pozisyonu doğru sağlanmadığı takdirde, nefes yollarının kapanması nedeniyle boğulma ve Ani Bebek Ölüm Sendromu (ABÖS) yaşanabiliyor. Yeni doğan bir bebeğin sırtüstü yatırılarak uyutulması gerektiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Göker, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    UYKU SAATLERİNDE BEBEK SIRTÜSTÜ YATIRILMALI

    Son yıllarda yapılan çalışmalarda, bebeğin yüzüstü, yan ve çok yumuşak bir yatakta yatırılması ve ebeveynle birlikte uyuması hayatına mal olan en yüksek risk faktörleri olarak tanımlanıyor. Yan yatırmada tehlikeyi, bebeğin kolayca yüzüstü pozisyona geçmesi oluşturuyor. Bu sebeple en az risk taşıyan sırtüstü pozisyonun tercih edilmesi gerekiyor. Bazı ebeveynlerin bebeğin kusmuğu ile boğulması korkusu sebebiyle bebeklerini sırtüstü yatırmaktan kaçındığını söyleyen Dr. Göker, “Sırtüstü yatış ile bebeğin kusarak boğulma riskinin, yüzüstü yatış ile gerçekleşen ABÖS riskine göre çok daha az olduğunun bilinmesi gerekiyor. Özellikle uyku saatlerinde pozisyon olarak sırtüstü öneriliyor” dedi.

    BEBEKLER DİRENSE DE EBEVEYNLER ÇOCUĞU DOĞRU POZİSYONA ÇEVİRMELİ

    Bazı bebekler zaman içerisinde kendilerine has uyku pozisyonu alabildiğine dikkat çeken Göker, “Kimisi sırtüstü kimisi yan yatmaktan hoşlanıyor. Eğer sırtüstü pozisyona alıştıysa, yan yatırıldığı zaman huzursuz olabiliyor. Zamanla daha çok hareketlenmeye ve dönmeye başlayan bebekler kendilerini en rahat hissettikleri uyku pozisyonu için direnebiliyor. Hangi pozisyona yönelirse yönelsin, ebeveynlerin bebekleri için en güvenilir yöntem olan sırtüstü pozisyonda yatırmaya dikkat etmesi gerekiyor” diye konuştu.

    Kaynak: CHA – haberturk.com/saglik

  • Karındaki Yağları Yakmak için Çaylar

    Karındaki Yağları Yakmak için Çaylar

    Tarçınlı ballı çay karın yağlarını yakmak için harikadır, özellikle karında depolanan yağları eritir ve metabolizmayı hızlandırır.

    Karın yağlarını yakmak ve metabolizmayı hızlandırmak için evde hazırlayabileyeceğiniz bir çok karışım var.

    Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve bilinen güzellik tedavileri izleyebileceğiniz bir kaç opsiyon. Bunların hepsini bir arada uyguladığınız zaman sağlıklı bir vücut ağırlığı ve ince bir figüre sahip olursunuz. Ama vücudun yağları depolayan belli başlı bölgelerini inceltmek zordur. 

    Karın belki de yağları eritmek ve incelmek için en zor bölgedir ve istediğiniz şekle ulaşmanız için biraz daha fazla yardıma ihtiyacı olabilir. Neyse ki doğal yollarla karın yağlarını yakmak mümkün. Gelin, bu makalede bunları keşfedelim!

    Genetik yapımız yüzünden vücut yağları doğal olarak karın bölgesinde depolar. Eğer vücudunuzdaki yağları yakmakta sıkıntı yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Bu toplanmış yağları yakmak için doğal gıdalar var. Neden bir denemiyorsunuz?

    karin_yaglarini_yakmak_icin

    Bal Çayı

     

    Ballı tarçınlı çay vücuda katkıda bulunacak bir çok özellik taşır, ama bunlar aynı zamanda vücudun metabolizma hızını dengelemek ve özellikle karın bölgesindeki aşırı yağları yakmak için yararlıdır. İşin sırrı işlenmiş ve sentetik şekerleri doğal bal ile değiştirmek.

    Etkili olması için, sabah kahvaltılarınıza bir bardak eklemenizi ve yatmadan önce bir bardak içmenizi öneriyoruz.

    Malzemeler

    • 1 yemek kaşığı saf bal
    • 1/2 yemek kaşığı toz tarçın
    • 1 bardak sıcak içme suyu

    Hazırlanışı

    Suyu kaynatın. İçine bal ve tarçını ekleyin. İkisi de iyice eriyene kadar karıştırın. İçmeden önce 5 dakika bekletin. Her gün içerseniz sonuçlarını bir kaç hafta içinde alacaksınız.

    Limon Çayı

    Limon süper bir meyvedir, içinde yağ yakmanıza ve vücut ağrılığını korumanıza yardımcı olacak bir çok besleyici öğe taşır. İnatçı karın yağları için limon çayını günlük tercihleriniz arasına koymanız çok akıllıca olur.

    Karın bölgesindeki yağ depolamasını azaltmasının yanı sıra, limon antiinflamatuar özelliklere de sahiptir. 

    Malzemeler

    • Bir limon
    • Büyük bir kap sıcak su

    Hazırlanışı

    Limonu sıkın, üzerine sıcak suyu ekleyin. Bunu sabah rutininize eklemenizi öneriyoruz. Etkilerini arttırmak ve daha lezzetli bir çay hazırlamak için içine zencefil, bal veya yeşil çay ekleyebilirsiniz.

    Adaçayı ve Defne Çayı

     

    Sindirim problemleri yaşıyorsanız adaçayı ve defneden yapılan bu karışımı diyetinize eklemenin faydalarını göreceksiniz. Bu sadece karın yağlarını yakmak için değil, aynı zamanda sindirim sistemini düzenlemek için de kullanılır. 

    Malzemeler

    • 5 defne yaprağı
    • 1 avuç adaçayı
    • 1 tarçın çubuğu
    • 1 litre su

    Hazırlanışı

    1 litre suyu iyice kaynatın. Kaynama noktasındayken adaçayını, defne yapraklarını ve tarçın çubuğunu ekleyin. 15 dakika kaynatın ve ateşten alın. Süzün ve için! Bu çayı en az 5 gün üst üste tüketmenizi öneriyoruz.

    Sarımsak ve Limon Çayı

     

    Sarımsak, uzun yıllardır, besleyici özellikleri ve sindirime yardımcı olması, mide gazını gidermesi ve iltihaplı bağırsakların tedavisi için kullanılır. Buna ek olarak sarımsağın vücuttaki toksinleri ve atıkları elediği, böylece hem hastalıklara karşı koruma sağladığı hem de kilo vermeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.

    Limon bilinen en başarılı yağ yakıcılardan biridir. Limon ayırca sindirim yollarına yardımcı olur ve toksin atılımı sağlar. İçeriğinde kilo vermek isteyen herkesin yararlanabileceği özellikler taşır.

    Sarımsak ve limonu beraber kullanıldığında doğal olarak yağları yakmak için en etkili yöntem olacaktır. 

    Malzemeler

    • 1 sarımsak
    • 2 limon
    • 1.5 litre su

    Hazırlanışı

    • Suyu kaynatın. Su ısınırken bir sarımsak dişini soyun ve suya ekleyin.
    • Limonları yıkayın. İkiye kesin. Kabuklarını soymayın. Kaynamaya başladığında suya ekleyin.
    • Ateşi kısın ve 15 dakika kaynatmaya devam edin.
    • Süzün ve 5 dakika soğumasını bekleyin. Bu içeceği her gün içebilirsiniz.

    Hatırlamanız gerekenler

    • Yukarıdaki tüm çaylar karın yağlarını yakmak için birebirdir. Ama unutmayın; bunların işe yaraması için sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve kilo vermeye odaklı aktiviteler önemlidir. 
    • Sağlıklı olmak ve en iyi sonuçları almak için şişmeye sebep olabilecek veya yan etki taşıyan malzemelere dikkat edin. Karın yağlarını yakmak için onları yiyip içmekten kaçının.
    • Bu çayları önerildiği gibi tüketin. Eğer aşırı kullanılırlarsa yan etkileri olacağını unutmayın.

    Zencefil, yeşil çay ve tarçını gündelik diyetinize eklemeye çalışın. Bunlar metabolizmayı dengeli ve sağlıklı tutmaya yardımcı olur. 

    kaynak: sagligabiradim.com

  • Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

    Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

    Jinekolojik muayene Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları tarafından yapılır. Jinekolojik muayene ve smear testini her kadın yılda bir kez mutlaka yaptırmalı. Bu muayene ile genital kanserlerin bazıları çok erken safhada yakalanabilir. Jinekolojik muayene ağrı oluşturmaz,buna rağmen kadınların stres yaşamasına ve rahatsızlık duymasına neden olur.Bu rahatsızlığı azaltmak için hastayı muayene etmeden önce hastayla konuşmalı,muayene izah edilmeli ve hastanın doktoruna güven duyması sağlanmalı.

    Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

    Her kadın hayatı boyunca mutlaka birkaç kez jinekoloğa gider.Korktuğu veya nasıl bir muayene olduğunu bilmediği için muayeneden kaçan ,erteleyen kadın sayısı bir hayli çoktur.İlk muayene daha streslidir.Fakat doktor ,hasta ilişkisi iyi seyretmiş ve muayene safhasıda rahat geçmişse daha sonraki muayenelerde stres giderek azalır.Hiç bir şikayet olmasa bile yılda bir kez rutin,genel kontrol amaçlı jinekolojik muayene olmalıdır.Jinekolojik muayeneden önce hastayla şikayeti hakkında,konuşulur,sohbet edilir.Şikayetleri kaydedilir.Kayıt edilen bilgiler hastanın özel bilgileridir ve kimseyle paylaşılmaz.Sorular bittikten sonra,jinekolojik muayeneye geçilir.Jinekolojik muayene genellikle adet kanamasının olmadığı zamanda yapılır.Fakat acil durumlarda,ani gelişen kasık ağrılarında ,aktif vajinal kanamalarda jinekolojik muayene yapılır.Acil durumlar dışında kanamasız günler tercih edilmeli,bu sırada rutin smear testide yapılabilir.

    Jinekolojik muayeneye başlamadan önce hasta idrarını yapar.Boş mesane ile pelvik organlar hem muayenede ,hem de ultrasonda daha iyi değerlendirilir.Hasta idrarını yaptıktan sonra jinekolojik masaya hazırlanır.Belden aşağı kısmını ve iç çamaşırını soyunur.Jinekolojik muayene pozisyonunun ismi litotomi pozisyonudur.Muayene sırasında hastanın kendisini kasmaması,gevşek pozisyonda olması gerekir.Muayeneye dış genital organların gözlemiyle başlanır.Her hangi bir patoloji olup olmadığına bakılır.Daha sonra vajina ve rahim ağzı muayenesine geçilir.Bunun için metal veya plastikten yapılmış spekulum kullanılır.Spekulum ebatı hastanın yaşı ve doğum yapıp yapmadığına göre doktor tarafından ayarlanır.Spekulum vajinaya yavaşça yerleştirilir.Bu yerleştirme normalde ağrısızdır.Fakat hasta kendini çok sıkıyorsa ağrılı hale dönüşebilir.Veya vajinada bir problem varsa yerleştirme işlemi ağrılı olur.Spekulum muayenesinde vajinit olup olmadığı tesbit edilir.Sonra rahim ağzı muayenesi yapılır.Kist,enfeksiyon,erezyon var mı bakılır.Rahim ağzında pap-smear testi yapılır.Pap-smear testi için özel fırçalar kullanılır.Fırça rahim ağzına yerleştirilerek döndürülür,alınan numune cam üzerine yayılır.Alkolde bekletilerek veya özel sprey kullanılarak tesbit edilir.Patolojiye gönderilir.Vajinal akıntı varsa özel bir tüpe çubukla numune alınır.Vajinal kültür için laboratuara gönderilir.Vajinal muayene bitince spekulum çıkarılır.Hasta ıkındırılarak sisto-rektosel araştırılır.Daha sonra vajinal tuşe diye adlandırılan muayene safhasına geçilir.Sağ elin işaret ve orta parmağı vajinaya yerleştirilir,sol el parmaklarıyla da karın alt bölgesine bastırılarak,iki el arasında kalan rahim büyüklüğü,myom varlığı,rahim sertliği ve rahim yönü tesbit edilir.Ayrıca sağ ve sol kasık bölgeleri iki el arasında tesbit ederek yumurtalıklarda kist ve kitle araştırılır.Bu muayenelerin başarılı olması için hastanın karın kaslarını kasmaması gerekir.Vajinal tuşeden sonra jinekolojik muayeneyi tamamlayıcı olarak ultrasonografi yapılır.Hasta bakire değilse vajinal ultrasonografi tercih edilir.Trans vajinal ultrasonda mesane boş olmalı.vajinal prob kondomla giydirilir ve vajinaya yerleştirilir.Bu yerleştirme işlemi ağrısızdır.Vajinal ultrason ile rahim büyüklüğü,rahim iç kalınlığı,kitle varlığı,overlerde kist,kitle mevcudiyeti araştırılır.Genital enfeksiyonlar,rahim ağzı yaraları ultrasonografi ile tesbit edilemez.Jinekolojik muayenin esası vajinal tuşedir.Ultrasonografi yardımcı tanı yöntemidir.

    Bakirelerde Muayene; Bakirelerde vajinal tuşe uygulanmaz.Dış genital organlar gözlenir,kızlık zarının yapısı görülür.Vajinal tuşe yerine rektal tuşe yapılır.Sağ elin işaret parmağı vazelinle kayganlaştırıldıktan sonra rektuma (makata) yerleştirilir.Sol elin parmaklarıda alt karın bölgesine bastırılarak kist,kitle varlığı araştırılır.Enfeksiyon olup olmadığı tesbit edilir.Rektal tuşede rektumun boş olması tercih edilir. Rektal tuşeden sonra ultrasonografi yapılır.Mesane iyice dolup,idrara sıkışınca karından ultrasonografi yapılır.

    Op. Dr. Ayşe DARAMA tarafından yazılmıştır.

  • Çatlaklara bitkisel çözüm

    Çatlaklara bitkisel çözüm

    Elinizdeki malzemelerle kolayca yapabileceğiniz bu karışımlarla cildinizdeki çatlaklara son verebilirsiniz.

    Kayısı maskesi
    3-4 tane kayısıyı kesin ve çekirdeklerini çıkarın. Püre kıvamına gelecek şekilde mikserden geçirin. Çatlak olan bölgeye sürün. 15 dakika kadar bekletin ve durulayın. Haftada en az 2-3 kez yapabilirsiniz.catlaklara_kayisi_maskesi
    Taze aloe vera jeli maskesi
    Aloe vera, özellikle ciltteki kollajen dokular üzerinde etkilidir. Taze aloe veranın dikenlerini kesin ve boyunca yarın. Bir kaşık yardımıyla içindeki jeli sıyırın. Jeli yumuşatmak için ezin. Bunu 2-3 gün kadar buzdolabında saklayın. Günde birkaç kez çatlak olan bölgeye 15 dakika uygulayın. Aynı zamanda bu jeli hamileliğiniz süresince uygularsanız çatlakları önlemeye yardımcı olur.aloe_vera_maskesi
    Lahana, yumurta ve pirinç unu maskesi
    Lahana ve yumurta beyazı, kollajen yenilenmesi için oldukça etkilidir. Pirinç unu da ölü hücreleri arındırmaya yardımcı olur. Lahanadan aldığınız bir parçayı püre haline getirin. Bir kaba 2-3 yemek kaşığı pirinç unu koyun. Yumurtanın beyazını ve lahanayı, pirince ekleyin. Karışımı çatlak olan bölgeye sürün ve 15 dakika bekletin. Sabun ve suyla durulayabilirsiniz.
    Kahve tozu peelingi
    1 yemek kaşığı kuru kahveyi, 2 yemek kaşığı aloe vera jeliyle iyice karıştırın. Karışımı çatlaklar üzerine sürün ve hafifçe peeling yapın. İyi bir sonuç için haftada 2 kez tekrarlayın.
    catlaklara-bitkisel-cozumu
    Eteri yağlar
    Limon yağı, tatlı badem yağı, keten tohumu yağı ve kuşburnu yağını eşit miktarlarda küçük bir kaseye koyun. Karışan yağları her gün çatlaklara sürüp masaj yapın.
    Kaynak: Milliyet.com.tr / Pembenar
  • Yenidoğan bebek için yaz mevsimini rahat geçirmek

    Yenidoğan bebek için yaz mevsimini rahat geçirmek

    Hayata “merhaba” demiş bebeklerin bünyesi yetişkinlere göre daha hassastır. Çevre ısısından, gürültüden ve ışıktan çok çabuk etkilenen yenidoğanı sıcak bir yaz bekliyorsa, onların konforu için annelere bazı görevler düşer. Bebeğinizin yaz sıcaklarından etkilenmemesi için dikkat etmenizde yarar olan bu noktalara şöyle bir göz atarak ilk yazını mutlu bir şekilde geçirmesini sağlayabilirsiniz.

    Yeterli Sıvı Aldığından Emin Olun

    Yenidoğan bebeğin sıvı ihtiyacı, çocuklardan ve erişkinlerden daha fazladır. Buna rağmen bir yenidoğan bebeğe su verilmez. Çünkü suyun içindeki mineraller ve diğer maddeler, bebeğin vücudu için oldukça yabancıdır. Bu yüzden bebekler anne sütü ile sıvı ihtiyaçlarını karşılarlar. Yaz sıcaklarında yenidoğan bebeğinizin sıvıya olan ihtiyacına karşı ekstra duyarlı olmanızda yarar var. Bebeğinizi sık aralıklarla emzirmeniz, onun sıvı ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır. Eğer aldığı sıvının yeterliliği noktasında şüphe duyuyorsanız idrar miktarı bu konuda size bilgi verebilir. Sık sık bez değiştirme ihtiyacı duyuyorsanız bebeğinizin sıvı tüketim miktarında bir sorun olmadığını da kabul edebilirsiniz.

    Vücut Isısına Dikkat!

    Yenidoğan bebek, mevsim normalleri düzeyinde olmayan hava sıcaklıklarına hemen tepki gösterebilir. Çünkü vücut ısıları genelde yüksektir. Bu yüzden yenidoğanın bulunduğu oda sıcaklığı ve kıyafet seçimine dikkat edilmelidir. Bebeğinizin bulunduğu yer, oda sıcaklığı düzeyinde olmalıdır. Bunun için rüzgâra maruz kalmasına engel olacak şekilde pencerelerinizi aralık bırakabilir, odanın havalanmasını sağlayabilirsiniz. Yenidoğanın giysi kalınlığı da bu noktada önem kazanıyor. Yaz aylarında, cam açılarak havalandırılan bir odada, yenidoğan ayağında kısa çorap, elinde eldiven olmak kaydı ile kısa kollu ve paçalı tek kat giysi ile kalabilir. Üzerine örteceğiniz tek kat ince bir çarşaf onu rüzgârdan koruyacaktır.

    Hijyen Şartlarına Uymayı Unutmayın

    Yaz aylarında artan bağırsak enfeksiyonlarından yenidoğanı korumak için genel temizlik kuralları konusunda hassas davranmanız gerekebilir. El temizliğinden emin olmadığınız kişilerin yenidoğana teması konusunda hassas davranarak sık sık banyo yaptırmaya özen gösterebilirsiniz. Bez bölgesinin bakımını mümkün olduğunca ılık su ile yapmanız hem daha hijyenik hem de bebeğinizin cildi açısından daha sağlıklı olacaktır.

    D Vitamini İhtiyaçları İçin Güneş Işınları

    Anne sütü, D vitamini için yeterli olmayabilir. Bu durumda yenidoğan bebeğinizin yeterli D vitamini alması için güneş ışınlarına ihtiyacı olacaktır. Yenidoğanın D vitamini ihtiyacını karşılayabilmesi için açık havadan yararlanması, onun yararınadır. Baş, kol ve bacakları örtülmeden yarım saat güneş ışınlarından beslenmesi, D vitamini ihtiyacının karşılanması için yeterlidir. Fakat bebeğinizin bu dönemde cildi çok hassastır ve bu işlem için güneş ışınlarının dik geldiği saatler (11.00-16.00 saatleri arası) tercih edilmemelidir. Bebeğiniz için gölgelik alanlar da oluşturabilirsiniz.

    Sineklerden Korunmanın En Güvenilir Yolu Cibinlik

    Yaz aylarında sık sık sivrisinekler ile karşılaşırız. Bu karşılaşmanın bebeğiniz açısından can sıkıcı olmaması için cibinlik kullanabilirsiniz. Yenidoğanın bünyesi ve cildi kremlere ya da sinek ilaçlarına hazır değildir. Bu yüzden pencerelere ve yatağın etrafına yerleştirilecek cibinlik, bebekleri sivrisinek ve haşerelerden korumak için en güvenilir yöntemdir.

    kaynak: blog.gittigidiyor.com