Blog

  • Beyaz kapı silme

    Beyaz kapı silme

    Amerikan kapıların yapıldığı malzeme gereği temizlikleri diğer kapılardan farklıdır. Bu sebeple uzun süreli kullanım için temizliğinin doğru şekilde yapılması gerekir.

    Amerikan kapılarının içerisinde farklı maddeler vardır. Dolayısıyla normal temizlik yöntemleri bu maddeleri yıpratır.

    Amerikan kapıların temizliğinde tuz ruhu, çamaşır suyu, cif gibi temizlik malzemeleri kullanamamalısınız. Bu malzemeler kapıyı yıpratır ve çürümesine sebep olabilir. Eğer kapınızda cam bölümü varsa, bu bölümü cam temizleyici malzemelerse temizleyebilirsiniz. Fakat sadece cam kısmını bu şekilde temizlemelisiniz.

    Amerikan kapılar sert yüzeyli bezlerle silinmemelidir. Temizlikte sabunlu sünger, kuru bez, cam bezi, nemli bez ya da kapı temizliği için özel üretilmiş bezlerden kullanabilirsiniz.

    Temizlik için sabunlu su hazırlayın. Kapınızı bu suyla iyice silin. Ardından ıslak bezle silin. Sabun artığı kalmamasına dikkat edin. Ardından kapınızı kuru bir bezle hiç nem kalmayacak şekilde silin. Genel temizliğini bu şekilde yapabilirsiniz.

    Amerikan kapıların günlük temizliği içinse kuru bir bez kullanabilirsiniz. Kuru bir bez yardımıyla kapınızın tozunu alabilirsiniz.

    Beyaz Kapı ve Pencereler Nasıl Temizlenir?

    Evlerinizin beyaz veya açık renge boyanmış kapı ve tahtalar üzerinde nasıl kötü izler bıraktığını bilirsiniz. Tahta eşyalar böyle kirlendiği zaman yapacağınız işlem şundan ibaret: Çiğ bir patatesi ortadan ikiye bölün ve lekeli yere hafifçe sürün. Lekeler hemen yok olacak ve eşya eski haline dönecektir. Ayrıca tahta eşyayı temizlemek için şu yöntem de çok etkilidir. İki çorba kaşığı çayı kaynar su içine atın. Su soğuduktan sora renkli kapı veya tahta eşyayı sünger yardımıyla bu su ile yıkayın. Yuşak bir bezle kurutun.

    beyaz kapı nasıl silinir
    beyaz kapı nasıl silinir

    Ahşap Kapı Nasıl silinir?

    Ahşap kapılarınız üzerinde birikmiş tozları önce kuru bir bez ya da kağıt havlu yardımıyla silin. Ardından bir kova suya tavsiye edilen miktarda ahşap temizleyici dökün. Bezinizi bu suda ıslattıktan sonra iyice sıkın ve kapınızı silin. Bu işlemden sonra hemen kuru bir bezle hiç su kalmayacak şekilde kurulayın. Sirke-su, bulaşık deterjanı-su karışımları da ahşap kapı temizliğinde kullanılıyor. Ancak tavsiyemiz, mobilyanızı aldığınız yere sorarak bu karışımların zararı olmayacağından emin olmak. Eğer böyle bir imkanınız yoksa, mobilyanızın küçük ve çok göz önünde olmayan bir bölümünde test edebilirsiniz. Ahşap kapınızın slime işlemi bittiğinde kesinlikle ıslak ya da nemli bir bölgenin kalmadığına emin olun.

    Çelik Kapı Nasıl Silinir?

    Çelik kapılar, ahşap kaplamaları, boyalı sac kasaları ve aksesuarlarıyla dikkatli temizlik isteyen kapılardır. Dış yüzeye bakan kapılar olduğu için iyi temizlenmek istenir ancak bu kapıların temizliğinde güçlü kimyasal maddeler kullanılmamalıdır. Yapmanız gereken çelik kapınızı sadece su ile nemlendirdiğiniz bezle sildikten sonra kurulama beziyle hiçbir yerinde ıslaklık kalmayacak şekilde kurulamanızdır. Tamamen dışarı bakan çelik kapılar, atmosfer koşullarına bağlı olarak birkaç yılda bir cila isteyebilirler. Bu hizmet için profesyonel yardım almanızı öneririz.

    Kaynak: Evhayat.com – nasilsilinir.com – nevbahar

  • Vulva kaşıntı ve yanma hissi

    Vulva kaşıntı ve yanma hissi

    Jinekolojik hastaların en sık başvuru sebeplerinden biri alt genital sistem enfeksiyonlarıdır. Vulva kaşıntı ve yanma hissi jinekolojik muayeneye gelenlerin % 10’nda görülür.Genital sistem enfeksiyonlarının arasında en sık parazitler vardır.Parazitlerden en sık rastlanılan pedikülozis pubis(bit),uyuz,genital siğiller(condyloma accuminata) ve genital herpeslerdir.Bu parazitler dış genital sistemde kaşıntı,siğil,içi su dolu kesecikler veya ülserasyon şeklinde yaralara sebep olur.

    Vulvadan sonra diğer enfeksiyon kaynağı vajinadır. Vajinal enfeksiyonlarda kaşıntı,akıntı,ağrılı cinsel ilişki,idrar yanması görülebilir.Akıntı enfeksiyonlarda kötü kokuludur.

    Bakteriyel vajinozis vajinitin en sık görülen nedenidir.Seksüel geçişli bir enfeksiyon değildir.Enfeksiyona sebep olan ajan patojen tek bir mikroorganizma değildir.Genellikle vajinanın normal florası bozulur ve anaerobik bakteri miktarında anormal artış olmuştur.Genelde gri-beyaz balık kokulu akıntı vardır.Tedavisi uygun antibiyotik ve vajinal tablet kullanımı ile yapılır.İkinci etken trichomonas enfeksiyonlarıdır. Seksüel geçiş vardır.Köpüklü akıntı kötü kokulu ,bol miktardadır.Akıntı rengi yeşilimsidir. Muayenede vulva(dış genitalde)da,vajinada ödem ve kızarıklık vardır.
    Mantara bağlı vajinitler akıntıların bir diğer nedenidir.En önemli bulgusu kaşıntı,artmış beyaz süt kesiği akıntıdır.

    Vulva kaşıntı ve yanma hissi
    Vulva kaşıntı ve yanma hissi

    Bir diğer alt genital sistem enfeksiyonu servisitdir.Servisit rahim ağzı iltihaplanmasıdır.En sık nedeni trichomonas enfeksiyonu ve gonore(bel soğukluğu)dir.Servisitlerde antibiyotik ve vajinal tabletlerle tedaviye cevap vermeyen inatçı akıntılar vardır.

    Alt genital sistem enfeksiyonları arasında idrar yolu enfeksiyonları(İYE)da vardır.İdrar yaparken yanma,sık idrara çıkma,sürekli idrara sıkışma hissi ve kasıkda orta bölgede hassasiyet gibi şikayetler görülür.
    Yukarıda bahsedilen enfeksiyonların hepsi uygun antibiyotiklerle tedavi edilebilir.İnatçı vakalarda uygun antibiyotik ve ajan patojen tesbiti için ,vajinal kültür,antibiyogram yapılır.

    Vajinada Kaşıntı İçin Doğal Tedavi Yolları Tıklayın!

    Üst genital sistem enfeksiyonlarında en sık görülen kronik endometrit(rahim iç tabakası iltihabı)dir.Alt vajinal enfeksiyonlarının serviksden yukarıya doğru çıkmasıyla oluşur.Birçok kadında bulgu vermez,sessiz seyreder.En onemli bulgusu adet dışı kanamalar,cinsel ilişki sonrası görülen kanamalardır.Akut endometrit oluşmuşsa kasıkda orta hatta hassasiyet,ağrı olabilir.

    Üst genital sistemi etkileyen enfeksiyonlar genel olarak PID olarak adlandırılır.PID 16-25 yaş arası genç hasta grubunda görülen ciddi enfeksiyonların en sık rastlanılanıdır.Bazı faktörlere bağlı olarak geçtiğimiz en son 2-3 on yıllık süreçte PID oranında artş olmuştur.Toplumsal değer yargılarındaki artan liberalleşmenin olumsuz etkisi olmuştur.Trichomonas gibi seksüel geçişli enfeksiyon oranlarında artış vardır.PID vakalarının %15 i endometrial biyopsi,küretaj ve RİA takılması gibi işlemlerden sonra oluşmaktadır.Vakaların %85 i ise cinsel aktif,üreme çağındaki kadınlarda kendiliğnden oluşur.Alt genital enfeksiyonlarının tedavisi ,üst genital enfeksiyonlarının görülme oranını ciddi oranda azaltmaktadır.

    Op. Dr. Ayşe DARAMA tarafından yazılmıştır.

  • Bebeğin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur?

    Bebeğin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur?

    Anne adaylarını gebeliğin mevcut olduğunu öğrenir öğrenmez, bebeklerinin cinsiyetini merak etmeye başlarlar. Genetik açıdan bebeğin cinsiyeti, zaten gebeliğin oluştuğu anda bellidir. Fakat bunun kesin olarak bilinebilmesi için en az 13 hafta beklemek gerekmektedir. Bu aşamada unutulmaması gereken, her gebelikte bebeğin cinsiyetinin aynı haftalarda anlaşılmayacağıdır. Çeşitli durumlarda gebeliğin pozisyonu ve diğer faktörler sebebiyle doğum anına kadar cinsiyet net bir şekilde öğrenilmeyebilir.

    Bebeğin cinsiyeti en erken ne zaman belli olur?
    Gebeliğin 12. Haftasının bitmesinden sonra vajinal ultrason ile tahmini bir cinsiyet tayini yapılabilir. Ancak bu aşamada gebeliğin pozisyonu da oldukça önemlidir. Gebeliğin 16. Haftasında ise karından yapılan ultrason ile bebeğin cinsiyeti belli olabilmektedir. Burada söz konusu olan gebelik haftaları cinsiyeti belirlemek için en erken olarak kabul edilen haftalardır. Bu haftalarda yapılan teşhislerin ileriki haftalardaki bulgular ışığında değişmesi her zaman için mümkündür. Bu sebeple de doktorlar genellikle bebeğin cinsiyet tayinini ilerleyen haftalarda söylemeyi tercih eder.

    Bebeğin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur?
    Bebeğin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur?

    Bebeğin cinsiyeti kesin olarak ne zaman belli olur?
    Bebeğin cinsiyeti gebeliğin 16. Haftasından sonra belli olmaktadır. Özellikle de 20. Gebelik haftasından sonra bebeğin cinsiyetinin kesin olarak tayin edilmesi mümkündür.

    Ultrason dışında bebekte cinsiyet belirleme yöntemi var mı?
    Bebeğin cinsiyet tayini için en yaygın kullanılan yöntemler; vajinal ya da karın üstünden yapılan ultrasondur. Fakat 20. haftadan sonra yapılan ultrasonda bile az da olsa yanılma payı mevcuttur. Cinsiyet belirlemede en kesin, net sonuçlar anne karnından alınan amnion sıvısı ve kromozom incelemesi ile alınabilmektedir.

    Bebeğin cinsiyetini kromozom incelemesiyle belirleme

    Kromozom değerlendirmesi, bebeğin cinsiyetini belirlemede en az yanılma payının olduğu yöntemdir.  Uzmanlar XX dişi ve XY erkek kromozom yapısını değerlendirerek bebeğin cinsiyetini kesin olarak belirlerler.

    Bebeğin cinsiyetini belirlemek mümkün müdür?
    Bebeğin cinsiyeti tüp bebek yöntemiyle belirlenebilmektedir. Ancak bu durum ülkemizde yasal değildir. Yalnızca cinsiyet geçişli hastalıklar söz konusu olduğunda bu durum gerçekleşebilir. Bunun dışında çiftin beslenme ya da hayat alışkanlıkları ile bebeğin cinsiyetini belirlemesi mümkün değildir.

    Kaynak: formsante.com.tr

  • Kadınlarda yaşa göre beslenme

    Kadınlarda yaşa göre beslenme

    Kadınlarda yaşa göre beslenme … Her yaşın ayrı bir güzelliği var denildiği gibi her yaşın ayrı beslenme özellikleri de olduğunu belirten Olcay Barış, dönemine uygun beslenmenin kadına sağlık ve mutluluk kattığını söylüyor.

    Kadınlarda yaşa göre beslenme

    30’lu yaşlarda, gençliği koruyan besinlere ağırlık verilmeli

    Gençlikten yetişkinliğe geçiş dönemi olan 30’lu yaşlarda sağlığın ve gençliğin korunması açısından antioksidanlar, demir ve C vitamini tüketimine dikkat etmek gerekir. Kadınların, regl dönemlerinde kaybettikleri demirin yerine mutlaka konulması gerektiğini anlatan Uzman Diyetisyen Olcay Barış , “19–50 yaş arası bir erkeğin günlük demir ihtiyacı 8–10 mg iken, kadın bedeninde bu ihtiyaç 18 mg’dır. Demir kaynağı açısından yumurta sofralardan eksik edilmemeli, yanında bol yeşillik ve taze sebze tüketerek hem C vitaminini karşılanmalı hem de demir emilimine katkı sağlanmalıdır. Bol sebze-meyve tüketiminin posa ve antioksidanlar açısından çok önemli olduğu da unutulmamalıdır”dedi.

    40’lı yaşlarda bağışıklık sistemini kuvvetlendiren besinler önem kazanıyor

    “Dengeli Beslen Harekete Geç Kampanyası”na da rehberlik eden Uzman Diyetisyen Olcay Barış, kadınların 40’lı yaşlarda bağışıklık sistemlerini güçlendiren B vitamini ve E vitamini tüketimine dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor. Barış, “Kurubaklagiller ve tahıllar beslenmede yer almalı, her öğünde bir dilim tam buğday, çavdar veya tam tahıllı ekmek B vitamini kaynağı olarak tüketilmelidir. E vitamini açısından ise kavrulmamış fındık, ceviz ve bademi bir avucu geçmeyecek miktarda tüketmek kadınlarımız için önemli”.

    50’li yaşlarda menopoza uygun beslenilmeli

    Olcay Barış, bu dönemde menopozun etkisiyle yıpranmaya başlayan kemikler için kalsiyuma özen göstermenin yanında, haftada en az 3 kez 30-45 dakikalık yürüyüşlerin de çok önemli olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Bol bol hareket etmek yavaşlayan metabolizmaya etki ederek kemiklerin yıpranmasını yavaşlatacaktır. Bu yaşlarda vücuttan kalsiyum atımı hızlanır. Kemik kırılmalarına kadar varabilecek sağlık sorunlarından kaçınmak için kalsiyum tüketimine önem verilmelidir. En iyi kalsiyum kaynağı olan süt, yoğurt, peynir her gün tüketilmeli, ikinci kalsiyum kaynağı olan yeşil yapraklı sebzelere de öğünlerde yer verilmelidir”.

    60’lı yaşlarda doğru beslenmenin yanında D vitaminini güneşten almak gerekiyor

    Sağlıklı bir yaşlılık dönemi için yeterli hayvansal protein alımı, her yaşta bol su tüketimi ve D vitamini alımı çok önemlidir. Protein kaynağı olarak başta tavuk ve balık olmak üzere et, yumurta ve kurubaklagil tüketimini öneren Barış, vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamak için kış günlerinde 25 dakika, sıcak yaz günlerinde ise sabah veya akşamüzeri 15 dakika koruyucu krem sürmeden güneşe çıkılması gerektiğini belirtiyor. D vitaminini en iyi içeren gıdaların balık, peynir ve yumurta olduğuna ve kadınların günde en az 10 bardak su tüketmelerinin önemine de dikkat çekiyor.

    kaynak: gazeteyeniyuzyil.com

  • Victoria’s Secret Efsane Sütyeni

    Victoria’s Secret Efsane Sütyeni

    Victoria’s Secret’ın yıllardır en çok konuşulan sütyen modeli “Bralette“, her yaşa ve her vücüt tipine uygun 5 farklı model, yeni renk ve desen seçenekleriyle karşınızda!
    Tüm kadınların günlük hayatını kolaylaştıran ve rahatlık sağlayan “Bralette” sütyenler, seksiliğinden taviz vermeden sportif bir şıklık arayanlar için zengin koleksiyonuyla harika bir çözüm.

    Bralette koleksiyonu sıcak havalarda astarsız ve ince kumaşıyla hafiflik verirken birbirinden renkli ve seksi modelleriyle her kadına aradığı özgürlüğü ve şıklığı vaadediyor.
    Yeni sezonun cıvıl cıvıl renkleri ve desenleriyle dikkati çeken Bralette sütyenleri ister yoga dersinizde ister en sevdiğiniz yaz elbiseninizle havalı bir şekilde kombinleyip baharın tadını çıkarın!

    Koleksiyonda yer alan derin dekolteli modelden dikişsiz modellere kadar günün her anında yanınızda olmak için zengin seçenekleriyle 26 Nisan’da Victoria’s Secret mağazalarında sizleri bekliyor!…

    Victoria’s Secret Efsane Sütyeni

    Bralette_Efsane_sutyen (1)
    Bralette
    Bralette
    Bralette

    Bralette_Efsane_sutyen (3) Bralette_Efsane_sutyen (4)

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com

  • Ev yapımı doğal maskeler

    Ev yapımı doğal maskeler

    Ev yapımı doğal maskeler .. Defne yaprağından badem yağına, ısırgan otundan buğdaya kadar birçok sebzenin vücudumuza olduğu kadar cildimize de iyi geldiğini pek çoğumuz biliyoruz.

    Akşam’dan Emine Bıyık’ın haberine göre hazırlanması birkaç dakika süren, cildi canlandıran, kirpikleri güçlendiren ve saçları parlatan bu maskelerle istediğiniz görünüme kavuşabilirsiniz.

    Ev yapımı doğal maskeler
    Ev yapımı doğal maskeler

    Ev yapımı doğal maskeler

    Saçlar için…

    Üç tutam defneyaprağı, bir tutam tarçın, kayısı suyunda pişirilir. Bir adet yumurta ve yarım fincan süt karıştırılarak krem haline getirilir. Yüzdeki sivilceleri giderir ve tene tazelik kazandırır. Saça uygulandığında dökülmeyi durdurur ve saçın geç ağarmasını sağlar.

    Kırmızı lekelere ve sivilcelere son

    İki avuç buğday, iki bardak suda ezilir. İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur. Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır ve gülsuyu sürülür. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa uygulanır. Bu maske şampuan olarak kullanılabilir, saçların parlamasını sağlar.

    Deniz tuzuyla peeling kremi

    Gözenekleri tıkayan ölü hücreleri temizleyen ve vücudun pürüzsüz olmasını için;1 çorba kaşığı deniz tuzu, 3 çorba kaşığı zeytinyağı.

    Yapılışı: Küçük parçalara ayrılmış deniz tuzunu, zeytinyağıyla iyice karıştırın. Ilık bir duştan sonra hazırladığınız karışımı, dairesel hareketlerle masaj yaparak vücudunuza sürün. Özellikle topuklar, dirsek, diz gibi bölgelere yoğunlaşarak uygulayın. Ilık suyla durulayın.

    Hint yağı ve zeytinyağıyla kirpik uzatma

    Zeytinyağının da kirpik ve kaşları gürleştirici etkisi bulunduğu için Hint yağıyla karıştırarak kullanmak kirpik uzatma işlemini hızlandırıcı etki gösterebilir. Eşit miktarlarda Hint yağı ve zeytinyağını birbirine karıştırın ve yukarıda tarif edilen maskarayla sürme işlemini aynen uygulayın. Bu işleme de günlük veya günaşırı olabilecek şekilde iki hafta devam edin. İki hafta sonunda aldığınız sonuçlara göre devam edebilirsiniz.

    ev_yapimi_kirpik_uzatma

  • Boşanma çocuklara nasıl açıklanmalı

    Boşanma çocuklara nasıl açıklanmalı

    Boşanma kararı ebeveynler ve çocuk için yeni değişiklikler ve bunlara uyum sağlamayı gerektiren zorlu bir süreçtir. Ebeveynler bu süreçte çocuğa ne şekilde bu kararlarını açıklayabilecekleri, nasıl davranacakları konusunda bilgi sahibi olmak istemektedirler.

    Her şeyden önce çocuğa boşanmayı bildirmenin en iyi zamanı annenin ve babanın hazır oldukları zamandır. Anne ve baba çocukla ortak bir dille ve sakince konuşabilmelidir. Çocuk ile konuşurken anne ve babanın çift olarak aralarında neler yaşandığı anlatılmamalıdır. Bu yetişkinin hikayesidir ve çocuğu ilgilendirmez.

    Çocuk için önemli olan her bir ebeveyni ile olan ilişkisidir. Aynı çatı altında yaşamasalar bile, anne ve babanın her zaman aynı anne ve baba olacağı iletilmelidir. Ona anne ve baba arasındaki güçlü bir sevgiden doğduğu, ondan sorumlu olunduğu ve onunla gurur duyulduğu iletilmelidir.

    Çocuk bazı zamanlarda kendisini anne ve babanın ayrılığından sorumlu hisseder. Böyle durumlarda onun suçluluk duygusunu azaltmak için onun arzu edilen bir çocuk olduğunu , sorunun anne ve baba arasında yaşananlardan kaynaklandığı ancak bu konuda istediği zaman konuşabileceği söylenerek rahatlatılmalıdır. Bazen anne ve babalar çocuk zarar görmesin diye bir arada yaşamaya çalışmakta; ev içerisinde birbirlerinden çok uzak ya da çatışmalı bir ilişki sürdürmektedirler. Böyle bir durum da çocuk için daha fazla zarar verici olmaktadır .

    Kendinizi kötü hissettiğinizde ve içinizi birine dökmek istediğinizde çocuğu sırdaş olarak seçmeyin. Çocuk için baba ile aranızda olup bitenleri duymak tahammül edilemez bir olaydır , çocuk bu yükü taşıyamaz ve bundan sorumlu değildir. Kendiniz için bir uzman yardımı almak bu konuda yapılabilecek en doğru yoldur.

    Çocukların yetişkinlerin gerilimlerini ve heyecanlarını hisseden alıcıları vardır. Buna halk arasında ‘antenler açık’ denir. Bu sebeple ebeveynler sorunlarını çocukların duyabilecekleri yerde tartışmamalıdır. Ya da sorunlar tamamen inkar edilmemeli boşanma öncesinde çocuğu hazırlama amacıyla anne ve baba arasında bazı anlaşmazlıklar olduğu belirtilmelidir.

    Hiç konuşulmayan ancak gerilimin yüksek olduğu ortamlarda çocuk bu gerilimleri uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrıları gibi psikosomatik belirtilerle ifade edebilir.

    Çocuğa gerçeği anlayabileceği , basit bir dille ifade etmek gerekmektedir. Olası yalanlar çocuğun size olan güvenini sarsar.

    Boşanma gerçekleştikten sonra çocuk ile ilgili alınan kararlarda istikrarlı olunmalıdır. Çocuğun her iki ebeveynin evinde odası olmalı ve hangi günler nerede kalacağı belli olmalıdır. Çocuğa verilen sözler mümkün olduğunca yerine getirilmelidir. Örneğin ; baba çarşamba günleri çocuğu alıyor ise olası bir iptal durumu birkaç gün önceden çocuğa bildirilmelidir; son anda vazgeçmeler ve bunun sıklıkla tekrarlanması durumunda çocuk sizinle ilgili hayal kırıklığı yaşayacak ve sizi görmek istemeyebilecektir.

    Çocuk anne ya da baba evine gittiğinde anne ve baba durumdan ötürü birbirlerini suçlamamalı ve birbirlerini çocuğa şikayet etmemelidirler. Çocuk istediği zaman diğer ebeveynine ulaşabilmelidir (e- mail,cep tel,fax,vb.). Çocuğun güvenebileceği ve destek alabileceği anne ve baba imajını korumaya özen gösterilmelidir. Anne ve babanın aralarında nitelikli bir iletişim kurmaları ve çocuğun okul, okul dışı aktivitelerini birbirlerinden haberdar etmeleri gerekmektedir.

    Suçluluk duygusuyla çocuğu hediyelere boğma, alışıldık davranışları değiştirme ; örneğin çocukla birlikte yatma, aşırı hoşgörü gösterme çocuğu kolay tatmin olmaz bir çocuk yapar ve bu durum çocuğun sıkıntısını arttırır. Çocuk diğer ebeveynden döndüğünde onu sorgulamamak ve kim daha iyi ebeveyn yarışına girmemek gerekir ; çocuk vakit geçirdiği ebeveyni ile ne yaşadığını anlatıp anlatmamakta serbesttir. Diğeriyle vakit geçirip, eğlendiği için sizin memnuniyetinizi görmeye ihtiyacı vardır.

    Ergenliğe kadar çocuğun ebeveynleriyle yaşadıklarında bazı çelişkiler olabilir. Örneğin; annem beni cezalandırdı, artık ona gitmeyeceğim ya da babamda şunları bunları yapamıyorum gibi. Bu durumda onu dinlemek ve sükunetle hareket etmek gerekir. Çocuk bazen ebeveynler arasındaki anlaşmayı sabote etmek isteyebilir ve bir şeyler elde etme yolunda küçük şantajlar yapabilir. Unutmayın her çocuğun fantezisi anne ve babasının bir gün yeniden birlikte olmasıdır.

    Bazen sorunlar işin içinden çıkılamaz, çözülemez hale geldiğinde , çocuğun bu konuda nötr birinden destek alması gerekebilir (psikolog, psikiyatrist.). Onu dinleyen bir uzmanın varlığı , olaylara olan mesafesi ve nötr tutumu ile çocuğun içsel çatışmalarının yatışmasını ve yeni çözümler oluşturarak adaptasyon sürecinin kolaylaşmasını sağlayabilir.

    En başta çocuk boşanmaya karşı şaşkınlık ve kızgınlık gösterebilir . Çocuk bu davranışlarında yalnızca anlaşıldığını anlamak ister; her şeyden önce sevdiği birinden ayrılmak ve yeni bir hayatın gerekliliklerine alışmak durumundadır.

    Ebeveynler çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını anlayabildiği ve karşılıklı olarak aynı noktada kalabildikleri sürece , sevilen, ihtiyaçları anlaşılan çocuk da koşullara uyum sağlamaya çalışarak ebeveynlerinin boşanma sürecine uyum sağlayacaktır.

    Uzm. Psk. Özge Merve TÜRK

  • Şımarık çocuk yetiştirmek istemeyen ebeveynler

    Şımarık çocuk yetiştirmek istemeyen ebeveynler

    Çocuk 2-3 yaşlardan itibaren ağlayarak her istediğini elde etmeyi öğrenir. Bunun için ağlar, tepinir, istediğinin olması için sonuna kadar direnir. Çocuğun her istediğini anında yerine getiren çocuklar ebeveynlerini adeta parmağında oynatır. Bu durumda ebeveynlerin çocuğun isteklerini erteleyebilmelerinde onlara yardımcı olmaları gerekmektedir.

    Çocuk ile empati kurun!

    Çocuk bir konuda talepkar olduğunda gerçekten ihtiyacı mı var yoksa istediği olması için tutturuyor ve ısrar mı ediyor bu farkı ayırt etmeniz gerekmektedir. Bunun için çocuğunuzu iyi tanımanız , istekleri ve ihtiyaçları arasında ayırım yapmanız gerekmektedir.

    Şımarık çocuk yetiştirmek istemeyen ebeveynler
    Şımarık çocuk yetiştirmek istemeyen ebeveynler

    Çocuk ağlayabilir!

    Bazı ebeveynler çocukları ağlatmamak için aşırı bir çaba göstermekteler. Çocuk ağladığında dünya başlarına yıkılır ve anında çocuğun talepleri yerine gelir. Bu durum çocuğun da en büyük kozu haline gelir. Her birey üzülebilir ve ağlayabilir, bu konunun üzerine düşerseniz çocuk her talebinde ağlayarak yerine getirmeyi öğrenmektedir.

    Çocuğa ilgi göstermek ile şımartmayı birbirine karıştırmayın!

    Bazı ebeveynler ‘Çocuğumu öpersem , fazla seversem şımarır mı ?’ sorularını sıklıkla sormaktalar. Elbette ki sevgi göstermek sınırsızdır; çocuk siz onu sevip öpünce şımarmaz. Aksine sizin ilgi, sevgi ve şefkatinize çok ihtiyacı var. Şımartmak daha çok kural ve sınırlarla ilgilidir. Çocuğa kural koyun ve her istediğinin anında olamayabileceğini ona öğretin! Ancak ‘şunu yapmazsan seni sevmem’ vb. cümleler kullanmayın…

    Boşanma, çalışma hayatı ve ebeveynlerin suçluluk duyguları!

    Çalışan anne ve babalar çocuktan ayrı kaldıkları endişesiyle eve geldiklerinde çocuğun aşırı üzerine düşmekteler. Çocuk ile geçirdiğiniz zamanın niceliği değil, niteliği önemlidir. Kaliteli zaman on dakika bile olsa çocuk ile oyun, sohbet , sıcaklığınızı iletme ile olur. Bunun için kaliteli zamana odaklanmalısınız. Bir diğer konu boşanmada ayrılan çiftler yine suçluluk duygusu ve çocuk üzülüyor endişeleri ile çocuğu oyuncağa boğup, her ne arzu ederse yerine getirmeye çabalamaktalar. Bu durum çocuğu duygusal olarak doyumsuz, sıkıntılı bir duruma sokar ve her bir davranışı yerine getirirken ‘ bunu alırsan böyle davranırım’ vb. istenmeyen davranış biçimlerine yol açar ve sonuçta çocuk mutsuz olur.

    Şımarık çocuk yetiştirmek istemeyen ebeveynler
    Şımarık çocuk yetiştirmek istemeyen ebeveynler

    Çocuğa beklemeyi öğretin ve aşırı övgüden kaçın!

    Çocuk isteklerini erteleyebilmeyi öğrendiğinde ev dışında arkadaş ortamında da isteklerini erteleyebilecek ve ‘uyum’ sağlayacaktır. Uyum çok önemlidir çünkü şımartılan çocuk her istediğinin evdeki gibi anında gerçekleşmesini isteyerek uyum sağlamakta zorlanır ve ortaya ağlama krizleriyle , anne ve babaya sığınan bir çocuk çıkar. Yine yerli yersiz her davranışında aşırı övülen, alkışlanan çocuk her yerde bunun olmasını ister; ancak dış dünya acımasızdır ve çocuklar bu olmadığında küser, sosyal ortamlardan kaçınma davranışı gösterebilir.

    Ona saygı duymayı öğretin! Duyguları anlatın!

    Çocuğa sınırları ve başkalarının haklarına saygı duymayı öğretin. Her hareketi mazur görülen çocuk başkasına saygı göstermeyi bilmez! Ona ne hissetiğinizi , diğer çocukların ne hissedebileceğini, kendisinin ne hissedebileceğini izah edin ve anlatın !

    Uzm. Psk. Özge Merve TÜRK tarafından yazılmıştır.

  • Diş beyazlatmanın zararı var mıdır?

    Diş beyazlatmanın zararı var mıdır?

    Dişler yıllar içerisinde yiyecekler,içecekler(kahve,şarap,çay v.b.) ve sigara tüketimi nedeniyle beyazlıklarını kaybedebilirler.bu durumu düzeltmek için diş beyazlatma işlemi yapılabilir.Diş beyazlatma işlemi porselen kaplamalarla karşılaştırıldığında kolay,güvenilir,ekonomik ve dişler aşındırılmadığı için daha koruyucu bir işlemdir.

    Dişlerde neden lekelenme ve renk değişimi olur?

    Diş rengi, göz rengi ve saç rengi gibi kişiye özgüdür.Dişin içerdiği elementlerin birbirine göre oranı dişin rengini belirler.Mine yüzeyi gözle görülmeyen küçük delikli bir yapıya sahiptir.Bu nedenle dişin doğal rengi zaman içerisinde dış etkenlerden etkilenerek değişebilir.

    Her çeşit renkleşmede aynı sonucu alabilir miyiz?

    Zaman içinde oluşan sarı ve hafifçe kahverengi renkleşmeler en iyi sonucu verirler. Koyu kahve,mavi-gri renkleşmeler ise dişin en derin yapılarına yerleşmiş zor beyazlatılan renkleşmelerdir. Bu tür renkleşmeler genellikle dişin gelişimi esnasında tetrasiklin gibi antibiyotiklerin kullanımı sonucu oluşurlar ve istenilen sonucun elde edilmesi için beyazlatma seans sayısının arttırılması gerekebilir.

    Diş beyazlatmanın zararı var mıdır?
    Diş beyazlatmanın zararı var mıdır?

    Tedavi nasıl uygulanır?

    Seçilebilecek iki tip tedavi yöntemi vardır.Bunlardan ilki dişhekiminizin kliniğinde daha hızlı sonuç alınan yöntemdir.(office bleaching) Diğeri de yine hekiminiz tarafından hazırlanan size özel apareyle sayesinde evde kendinizin uygulayacağı yöntemdir.(home bleaching)

    Office tipi beyazlatma nasıl yapılır?

    Beyazlatma işlemi tek seansta yapılır,ancak gerekli ise seans tekrarlanabilir.bu amaçla dişetleri izole edilerek dişler üzerine beyazlatma özelliğine sahip bir jel uygulanır.Jeli aktive etmek için özel ışık kaynakları kullanılır.

    Ev tipi beyazlatma nasıl uygulanır?

    Evde yapılan beyazlatma yöntemi de dişhekiminin denetiminde yapılır.İlk randevuda hastanın dişlerinden ölçü alınır ve dişlerin üzerine geçecek şeffaf plaklar hazırlanır.Evde beyazlatma yapan kişi tarafından kullanılan bu plak,hastanın dişlere beyazlatma maddesinin uygulanmasını ve dişetlerinin korunmasını sağlar.

    Ne kadar sürede beyazlatma işleminin sonucunu alabilirim?

    Klinikte yapılan beyazlatma işlemi ortalama 40 dakika ile 1 saat arasında sürer.Beyazlatmadan birkaç gün sonra dişlerin rengi son halini alır.Evde yapılan beyazlatma işlemi ise 1-2 hafta içerisinde sonuç vermektedir.

    Beyazlatma yapılırken ağrı duyar mıyım?

    Her hastada olmasa da çok az bir hassasiyet duyulabilir.Bu durum 24 saat içerisinde geçer.

    Piyasada satılan beyazlatma ürünleri kullanılabilir mi?

    Hekime danışmadan marketlerdeki beyazlatma ürünlerini kullanırsa ve hastanın dişlerinde dentin tabakası açıktaysa geçmek bilmeyen diş hassasiyetleri ile karşı karşıya kalınabilir.Bu nedenle beyazlatma ajanları mutlaka dişhekimi kontrolünde kullanılmalıdır.

    Kanal tedavisi nedeniyle rengi değişen dişlerin beyazlatılması da mümkün mü?

    Eğer beyaz dişler arasında diğer dişlere göre daha koyu renkli bir diş varsa bu diş canlılığını yitirmiş veya kanal tedavisi yapılmış bir diştir.Bu dişe yapılacak beyazlatma işlemi ile dişin rengi açılabilir.Hekim tarafından diş içerisine beyazlatıcı madde konur ve 1-2 gün aralıklarla bu madde istenilen sonuç alınıncaya kadar değiştirilir

    Beyazlatma sonrası nelere dikkat etmeliyim?

    Klinikte yapılan beyazlatma işlemini takiben 2 gün süre ile renkli gıdalardan(çay,kahve,sigara,kırmızı şarap,vişne suyu gibi) uzak durmakta fayda vardır.

    Dt. Berk GÖL tarafından yazılmıştır.

  • Diyette simit yenir mi?

    Diyette simit yenir mi?

    Diyet yapıyorsun diye simitten vazgeçme… Bu coğrafyanın en güzel tatlarından biridir simit… Fırından yeni çıkmış taze bir simide kim “Hayır diyebilir ki”… Peki diyette simit yenir mi? Elbette yenir ama nasıl? Acaba kaç kaloridir? Ne sıklıkla, neyle ve ne zaman yenmelidir?

    Kadın mı çok kalori harcar erkek mi?

    Kadınlar 1000-1500, erkekler 1500-2500 kalori arası değişen metabolizma hızına sahiptir. Erkekler, kadınlara göre ortalama yüzde 25-50 daha fazla kalori harcar. Kilonun dengede kalmasını istiyorsan, günün toplamında, yediklerin harcadığın enerjiyi geçmemelidir.  Diyelim ki günlük 1500 kalori harcayabiliyorsun. Bu en fazla 1500 kalori almalısın anlamına geliyor. Kalori harcaması kalori alımına eşitse kilo almazsın. Gün içinde aldığınız kalori miktarını 4-6 öğüne paylaştırman gerekir. En istenense sabahtan akşama azalan bir kalori alımıdır. Rutin yaşayan (sedanter) bir bireysen bu azalma önemlidir. Sabah ortalama 07.00 gibi uyanıp gece 23.00 gibi yatıyorsan bil ki akşama doğru metabolizman yavaşlar ve kendini uykuya hazırlar. 16.00’dan itibaren sakinleşmeye başlayan vücuduna, akşam yemeğinde, gün içine göre daha az kalori vermen önemlidir. Akşama doğrukalori alımını yarı yarıya azaltmalısın.

    Diyette simit yenir mi?
    Diyette simit yenir mi?

    Bir simit kaç kalori?

    Peki, bu dengede simidi nasıl bir yere koyalım? Bir simit büyüklüğüne göre 250-350 kalori arasında değişir ama ortalama 300 kaloridir. 4 dilim ekmek+2 tatlı kaşığı katı yağa eşittir. Bir oturuşta kolay kolay 4 dilim ekmek yenmez ama tadı çok güzel olan bir simidi bir çırpıda yiyebilirsin. 300 kalorinin genç bir kadının günlük harcayabileceği enerjinin dörtte birine(çeyreğine) eşit olduğunu düşünürsek, hareketsiz bir ev hanımının hiçbir zaman bir tam simit yemesi önerilmez. Peki diyette kim ne kadar simit yesin? Önerilen miktar kadınlar içinyarım, erkekler için bir simittir. Burada önemli olan simidin kalorisinin aldığın günlük kalorinin altıda birini geçmemesidir. Mesela günlük kalori ihtiyacın 1500 kaloriyse, yediğin simit250 kalori olmalıdır.  Kısacası yarım simit yeter. Yani simidini arkadaşınla paylaşman en iyisi…

    Peki, neyle yiyelim?

    Bir insanın günlük beslenmesinde alması gereken çok çeşit besin öğesi vardır. Kalori içeren besin öğelerine makro besin öğeleri denir. Bunlar karbonhidratlar, proteinler ve yağlardır. Dengeli bir beslenme için tüm ana öğünlerde üçünden de alınmalıdır. Simit bizim için karbonhidrat+yağ anlamına gelir. Öğün dengesini sağlamak için yanına protein ve lif eklemek gerekir. Eğer fiziksel olarak aktif, sporunu düzenli olarak yapan biriysen, haftada 2 kez farklı öğünlerde (biri sabah, biri ikindi gibi) simit yiyebilirsiniz.

    Diyette simit nasıl yenir?

    Yarım simit + Peynir (1 dilim) veya Ayran (1 kutu) + Domates-Salatalık
    Basitçe;
    ** Simit = (Karbonhidrat + yağ)
    ** Peynir veya ayran = Protein
    ** Domates-Salatalık = LifBu kadar dengeli bir öğünü, dilersen sabah kahvaltısında, dilersen ikindi ara öğününde yiyebilirsin.

    (SEREN AKSÜS / AKŞAM)