Blog

  • En sık yapılan makyaj hataları

    En sık yapılan makyaj hataları

     Makyaj yaparken dikkat etmeniz ve asla yapmamanız gereken hataları…

    Hata 1: Yanlış fondöten seçimi

    Çok koyu zenci gibi; çok açık da bitkin görünmenize neden olur. Yeni bir fondöten kullanmaya başladığınızda flashlı fotoğraf çekin. Bu şekilde teninize uygun olup olmadığını anlayabilirsiniz. Fondöteniniz teninizin bir veya iki ton koyusu olmalı.

    Hata 2: Sivilceleri kapatmak için fondötenden açık kapatıcı kullanmak

    Kapatıcıyı koyu mor halkaları kapatmak için kullanıyoruz. Kapatıcınız ten renginizle uyum içerisinde olmalı.

    Hata 3: Parlak ruj seçimi

    Ruju giydiğimiz kıyafete veya gireceğimiz ortama uygun sürmüyoruz. Parlak dudak parlatıcıları ise çoğu kadının seçimi. Ancak parlak ruj sürmüş bir kadın az ışıklı ortamda veya banya gibi daha karanlık alanlarla harika görünsede; yoğun güneş ışığı altında göze batar!

    Gündüz saatlerinde hafif ve mat tonlar kullanmayı tercih edin. Akşamları istediğiniz kadar cesur olabilirsiniz!

    Hata 4: Farınızı kaşlarınızın altına kadar sürmek (Gölge oyunları)

    En alta siyah, üzerine gri, kaşların altına da beyaz! Lütfen artık bu gölge oyunlarını bir kenara bırakın! Bu huyunuzdan vazgeçemiyorsanız da açıktan koyuya gitmektense; koyudan açığa gidin

    Hata 5: Çok fazla göz makyajı yapmak

    Rengarenk farlar, ve yoğun göz makyajı her zaman abartılı bir görünüme neden olur ve göz kapaklarınız daha geniş görünür. Yoğun kirpikler ve biraz da eyeliner harika görünmek için yeter!

  • Evlenelim Gerisini Akışa Bırakalım Anlayışı

    Evlenelim Gerisini Akışa Bırakalım Anlayışı

    Yaşama ilişkin önemli kararlardan biri olan evlilikte, evleniyorum ama doğru mu yapıyorum? Acaba nikâh masasına oturacağım kişi doğru kişi mi? Başka birini tercih etsem hayatım daha iyi mi olur acaba? Bu sorular nikâh masası yolculuğunda zihninizi meşgul ediyor mu? İlişkilerde yaşanan kararsızlıkların ruh sağlığına direkt etki ettiğine dikkat çeken uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor…

    Birine bağlanma isteğimiz ve bağlılıktan anladıklarımız geçmiş deneyimlerimizi tekrarlama isteği ya da tekrarlanmasını önlemek üzerine kuruludur diyen Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi Uzman Psikologu Nazende Ceren Öksüz, ilişkilerde yaşanan kararsızlıkların ruh sağlığımızı etkilediğini vurguluyor.

    Nazende Ceren Öksüz evlilik öncesi kararsızlıkla ilgili şöyle konuşuyor;

    “Şüphesiz ki evlilik insanın yaşamıyla ilgili verdiği en büyük kararlardan biridir. Evliliğe adım atan bir çift, yeni bir düzen ve daha önemlisi bir aile yapılanmasına ilk adımı atmış demektir. Hiç kimsenin boşanmak üzere evlenmez. Her ne kadar boşanmalar artsa ve git gide normalize edilse de “biz evlenelim, sonrasını akışına bırakalım” gibi bir yaklaşımla kişiler hayatlarını kökten değiştirme kararı almazlar. Evlilik kararını hayatımıza sevgi, heyecan, huzur, mutlu bir gelecek umudu katacağını kişilerle alırız. Bu kavramlar yaşamdaki doyum için olmazsa olmazlardandır.

    Peki, Herkes İçin Bu Duyguların Kaynakları Aynı mıdır?

    Bir kişinin heyecan verici bulduğu bir ilişki bir başkası için monoton olabilir. Bir çiftin “çok mutluyuz” dediği evlilik dışarıdan bakan bir kişi için kâbus gibi görünebilir. Tek doğru hiçbirşeyde yoktur.

    Peki, Mutlu Evlilik İçin İnsanlar Neleri Referans Almalıdır?

    Her zaman söylediğimiz gibi iç dinamiklerimize bakmak lazım. Geçmiş deneyimlerimize, ilişki kurma biçimimize, kendimize duyduğumuz güven ve saygıya bakmak lazım. Geçmiş deneyimlerimiz derken çok geçmişe, yaşamımızın ilk yıllarına dayanan bir süreçten bahsediyorum.

    Evlilikte Bir Başkasına Bağlı, Kendi Başımıza Özgür Olmayı Bilmeliyiz

    Evlilik bağı kurulurken kişi bir başkasına bağlı ama kendi başına özgür kalabilmeyi öğrenirse, ileride uzun soluklu, huzurlu ve dengeli bir evlilik hayatı yaşama olasılığı yüksektir. Bu kişiler, eşleriyle kolayca yakınlık kurabilirken terk edilmekle ilgili gereğinden fazla kaygı duymazlar. İlişkileri uzun sürelidir, kendilerine ve diğer insanlara güvenebilirler. Eşleriyle yaşadıkları sorunlarda karşı tarafla empati kurabilir, affedici olabilirler. Kaygılı ve kararsız bir bağlanma stiline sahip bireylerse, eşlerine fazlasıyla yakın durma eğilimi gösterirken aynı oranda terk edilme kaygısı yaşarlar. Eşlerini abartılı boyutta kıskanırlar. Bu nedenle sürekli partnerlerini kontrolk etmeye çalışırlar. Derin, şiddetli, fakat kısa süreli ilişkiler kurarlar. Ayrılıkları travmatik algılayabilirler. Kendilik saygıları değişkendir. Evlilikten beklentileri de değişken ve belirsiz olabilir.

    Kafanız Sıklıkla Karışıyorsa Bir Uzmana Başvurun

    Kişiler bağlanma isteğinden ve bağlılıktan anladığı geçmişi yaşama isteği ya da tamamen geçmişi silme isteği ile ilişkilerini zora sokabilmektedirler. Oysaki insan kendi davranışlarının sorumluluğunu alacak iradeye sahiptir. Geçmişimiz bizi etkilese de onların esiri değiliz. Eğer yaşadığınız romantik ilişki ya da evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız ve kafanız sıklıkla karışıyorsa psikolojik yardım almanız uygun olacaktır. Bir çift terapistine başvurarak yaşamınızı kendiniz ve partneriniz için daha güzel hale getirebilirsiniz.

  • Çikolatalı milföy katları

    Çikolatalı milföy katları

    Çikolatalı milföy katları nasıl yapılır? Çikolatalı milföy katları malzemeleri… Çikolatalı milföy katları tarifi…

    Milföyler için;
    2-3 adet büyük milföy hamuru
    2 çorba kaşığı pudra şekeri

    Fırını 210 C de ısıtın.Merdaneyle biraz inceltin.Milföylerden küçük dikdörtgenler kesin.Fırında renk alıncaya 10-15 dk kadar pişirin.Pişirdikten sonra karamelize etmek için fırından çıkarın üzerine pudra şekerini serpin ve 4-5 dk daha fırında pişirin.

    Mousse için;
    250 ml süt
    2 yumurta sarısı
    4 yemek kaşığı (60ml) Soğuk krema
    1 tepeleme çorba kaşığı un (1/2 Su bardağı)
    1 tepeleme çorba kaşığı mısır nişastası (1/2 Su bardağı)
    1 pk toz vanilya
    50 gr bitter çikolata %60-70
    50 gr şeker
    Kakao (Ara katlara ve üzerine serpmek için)
    Pudra şekeri (Ara katlara ve üzerine serpmek için)

    Yapılışı:
    Vanilya ve sütü kaynatın.Ayrı bir kapta yumurta sarıları ve şekeri çırpın. Yumurta sarılarının rengi açıldıktan sonra un ve mısır nişastasını ekleyin. Karıştırın.Sütten bu karışıma azar azar ekleyin bu esnada da çırpmaya devam edin.
    Bu karışımı yeniden tencereye alarak kısık ateşte sürekli karıştırarak çok yoğun bir hal alıncaya kadar pişirin. Karışım neredeyse macunumsu bir hal almalı.Ateşten alın üzerine kırdığınız çikolataları ekleyin ve karıştırarak eritin.Kenara alın ve soğutun.Ayrı bir kapta kremayı çırpın.İyice soğuyunca çırptığınız kremayı bu karşıma yedirin.
    Karışıma sıkma torbasına alın.Pişirdiğiniz milföy hamurlarının aralarına hazırladığınız bu karışımdan sıkarak kat kat olmasını sağlayın. İsterseniz aralarına pudra şekeri ve kakao da ekleyebilirsiniz.En son üzerine pudra şekeri ve kakao serperek servis edin.

    Ardanın Mutfağı

  • Dar Sara 2014 Gelinlik modelleri

    Dar Sara 2014 Gelinlik modelleri

    Dar Sara 2014 Gelinlik modelleri galerimizde sizlerle…

    Dar Sara 2014 Gelinlik modelleri

    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri

    dar_sara_gelinlik_modelleri (17)

    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri

    dar_sara_gelinlik_modelleri (14) dar_sara_gelinlik_modelleri (9) dar_sara_gelinlik_modelleri (8)

    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri
    dar sara gelinlik modelleri

    dar_sara_gelinlik_modelleri (5) dar_sara_gelinlik_modelleri (1) dar_sara_gelinlik_modelleri (2) dar_sara_gelinlik_modelleri (3) dar_sara_gelinlik_modelleri (4)

  • İlkbaharda cilt bakımı nasıl olmalı?

    İlkbaharda cilt bakımı nasıl olmalı?

    Mevsimler değişirken, cilt bakım rutinimizi de mevsimlere göre değiştirmemiz gerekiyor. İklim değiştikçe, cildimizin ihtiyaçları da değişiyor.

    İlkbahar aylarında cildimizin daha yüksek reaksiyonlu, hassas ve alerjik olduğunu göz önünde bulundurursak, daha özverili bir cilt bakımına ihtiyaç duyduğumuzu anlayabiliriz.

    Soğuk kış aylarında cildi korumak için kullanıdğımız zengin içerikli kremleri daha hafifleriyle değiştirmenin zamanı geldi. Artık daha az yağlı, daha hafif kremler tercih edebiliriz.

    İlkbaharla birlikte cildiniz daha fazla yağ üretmeye başlar. Yağ oranı fazla kremler, cildin dengesini bozarak sivilcelere neden olabilir. Nemlendiricilerin yanı sıra tonik kullanmanız da faydalı olacaktır.

    Yaz ayları peeling için pek uygun sayılmaz. Bu nedenle yaz gelmeden mat ve soluk cilt yapısından kurtulmak için ilkbahar aylarını peelingle değerlendirmekte fayda var.

    Evde kendi peelinginizi kendiniz hazırlayabilirsiniz. Pamuğun üzerine eminceye kadar limon sıkın ve şeker serpin sonra bu pamukla hafif ıslattığınız yüzünüzü ovalayın. Yüzünüzü ılık suyla durulayın ve yumuşak bir havlıyla kuruladıktan sonra nemlendirici uygulayın.

    Cilt temizliği bahar aylarında çok önemli ve cildinizi temizlemek için doğadan faydalanabilirsiniz.

    Cilt temizleyici maske

    1 yemek kaşığı kuru lavanta

    1 yemek kaşığı kuru gül yaprağı

    3 yemek kaşığı yulaf

    2 yemek kaşığı kil

    Tüm malzemeyi karıştırıp kaynar su ilave ederek macun haline getirin. Cildinize sürüp 20 dakika bekletin ve yıkayın. Haftada bir uygulayın. Bahar aylarında mevsimsel saç dökülmesi yaşayan kişiler bu dönemde saç bakımlarına da dikkat etmelidirler. Saç diplerinin ihtiyacı olan vitamin desteğini sağlamak gerekebilir.

    Saç dökülmesi için güçlendirici maske

    1 yemek kaşığı biberiye yağı

    3 tatlı kaşığı ardıç ağacı yağı

    1 tatlı kaşığı ısırgan tohumu yağı

    2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı

    Tüm malzemeyi iyice karıştırın. Haftada bir kez saç diplerine friksiyon yaparak sürün. Bir saat bekletip yıkayın.

    Bahar aylarıyla birlikte sevdiğimiz meyve ve sebzeler en taze haliyle bize sunulmaya başlıyor.

    Taze sebze ve meyve detoksu

    Kendinizi haftada bir ya da iki gün meyve sebze kürü uygulayabilirsiniz. 24 saat boyunca sadece mevsimlik taze sebze-meyve yiyerek vücudunuzu arındırabilirsiniz. Günde üç litre suyun yanı sıra yeşil ve beyaz çayı da detoksun bir parçası olarak günde iki fincan olarak tüketebilirsiniz.

    Aslında kış aylarında da güneş koruyucu kullanmamız gerekiyor ama bahar geldikten sonra artık güneş kremsiz çıkmayı ‘yasak’ gibi düşünebilirsiniz.

    Retinolün yan etkilerinden biri de güneş ışınlarına hassasiyeti arttırır. Bu nedenle retinol kullanımını bahar aylarında azaltmanız gerekir.

  • Kumaşlara dair bilmeniz gerekenler

    Kumaşlara dair bilmeniz gerekenler

    Döşemelik kumaşların desen ve doku uyumu kadar dayanıklılığı ve kumaş özellikleri de önemli. Doğal, sentetik ve suni kumaşların farklı avantajları var.

    Kumaşın yıpranma süresi, sürtünme katsayısına göre değişir. Dolayısıyla döşemelik kumaş alırken bu noktaya dikkat edilmeli. Satın alacağınız döşemelik kumaşın leke tutup tutmadığını, sentetik maddeler içerip içermediğini satıcıdan öğrenebilirsiniz.

    Kumaşın sağlamlığını ve yıkanabilirliğini de göz önüne almalısınız. Seçtiğiniz kumaşlar ışığa karşı dayanıklı, çabuk solmayan ve temizlenmesi kolay olmalıdır.

    Kumaşı uzun süre kullanmak istiyorsanız sık dokunmuş olmalı. Çünkü bunları kumaşları temizlemek daha kolaydır ve daha geç alev alırlar. Bazı kumaşlar kendi kendini koruma özelliğine sahiptir.

    Döşemelik kumaşlara uygulanan scotchgard ve teflon gibi çeşitli apre türleri vardır. Bunlar kumaşın yanmaya dayanıklılığını, leke ve su tutmazlığını etkiler.

    Döşemelik kumaşlar, yanmazlık veya yanmayı geciktiricilik özelliğine sahip olmalıdır. Kumaşın apre türlerine sahip olup olmadığının bilinmesi çok önemlidir.

    DOĞAL KUMAŞLAR

    İpek: Sağlıklı olmasının yanında ev tekstilinde seçkin bir yere sahip olan ipek, çok yüksek ısıda yıkanmamalı. İpek, düşük ısıda ve buharsız ütülenmeli. Terlemeye ve çitilenmeye karşı hassastır. Perde, duvar kaplaması ve yastıklarda kullanılabilir.

    Pamuklu: Esnek bir tür olan pamuk, çabuk kırışır ve buna karşın ütülenmeye karşı dayanıklıdır. Renkli pamuk kumaşların ilk yıkamasını tek başına yapın. Ayrıca pamuk yüksek ısıda yıkandığında çekme yapar. Işığa karşı dayanıklı değildir ama bazı kumaş firmaları pamuklu kumaşlar için özel üretim teknikleri uygulayabiliyor.

    Keten: Çok çabuk kırışabilen keteni elde soğuk su ile yıkayın. Kire dayanıklıdır ve yumuşak bir kumaş türüdür.

    Yün: Sıcak suyla yıkandığında çeker, şekli bozulursa çabuk düzelir. Asarak kurutma yapmayın. Sararmaya eşilimlidir.

    SENTETİK KUMAŞLAR

    Polyester, naylon ve lycra gibi sentetik kumaşları ılık su ile yıkamalısınız. Kolay yanarlar, bu yüzden düşük ısıda buharsız ütülenmeli. Sentetik kumaşlar kolay buruşmaz.

    SUNİ KUMAŞLAR

    Asetat, Rayon ve Viskoz suni kumaştır. Bu tür kumaşlar yumuşaktır ve kolay kolay renk atmazlar. Kolay yanabilen suni kumaşların nem emme kapasiteleri düşüktür.

    DÖŞEMELİK KUMAŞLARIN BAKIMI

    Leke olan yeri ıslak bezle saf sabun kullanarak silin ve durulayın. Çamaşır suyu ve deterjan kullanmayın.

    Saç kurutma makinesi ile fazla yaklaştırmadan kurutun.

    Sık sık elektrik süpürgesi ile tozunu alın.

    Koltuklarınızı güneş ışığına maruz bırakmayın.

    Yüksek ısı, kumaşlar için zararlıdır.

    Doğru bakşım ile döşemelik kumaşın ömrü uzar.

    Evim Dergisi

  • Dr. Öz’ün kilo verdiren önerisi

    Dr. Öz’ün kilo verdiren önerisi

    Yıllardır sağlıklı yaşam için önerilerde bulunan, uluslararası üne kavuşmuş başarılı uzman Dr. Mehmet Öz, kilo verdiren üç öneri hakkında bilgi veriyor…

    Kilo verme programı uygulayanlar, bir süre sonra kilo vermemeye başlar. Bu nedenle çoğu kişi programı sonlandırır. Bu duraksama genellikle rejimin ilk ayından sonra olur. Daha aza kalori ve daha çok egzersiz gerçeğine alışan vücut tembelleşmeye başlar. Ancak bu problemi çözmek için uygulayabileceğiniz etkişli yöntemler var.

    1) Güne bu karışımla başlayın:
    Süzme yoğurt, muz, çilek, tatlandırılmamış hindistan cevizi, çekilmemiş keten tohumu ve benim gizli malzemelerimden biri; matcha yeşil çay tozu (pudrası). Bu karışımı yedikten sonra güne yağsız protein ve iyi yağlarla başlamış olacaksınız.

    2) Kalori alımını sabit tutmayın:
    İstikrarlı bir şekilde rejime devam ediyor olabilirsiniz. Ancak her gün aynı miktarda kalori almak, kilonuzun aynı yerde kalmasına neden olabilir. Örneğin vücudunuz kendini günde 1200 kaloriye alıştırır ve zayıflamayı durdurur. Kilo vermeye devam etmek için, aldığınız kalori miktarını çeşitlendirin.

    3) Suyu yiyin:
    Yapılan son bir araştırma, su içeren yiyecekleri tüketen kadınların ilk altı ayda düşük yaş diyeti uygulayan kadınlardan yüzde 33 daha çok kilo verdiğini gösterdi. Hem su açısından zengin hem de besin değeri yüksek yiyecekleri tercih edin. Kavun gibi meyveler ve kereviz, yeşil marul gibi sebzeler bol miktarda su ve vitamin içerir. Düşük sodyumlu et suyundan yapılan çorbalar da iyi bir seçenek olabilir. Bol su içeren besinleri tüketerek aslında hem daha çok yiyecek tüketmiş hem de aynı zamanda kaloriyi azaltnmış olursunuz.

  • Grip için en iyi tedavi nedir? Antibiyotik almam gerekir mi?

    Grip için en iyi tedavi nedir? Antibiyotik almam gerekir mi?

    Griple sürekli karıştırılan soğuk algınlığı arasındaki farkları ve griple ilgili merak edilenler…

    1. Soğuk algınlığı ve grip arasındaki fark nedir?

    Her ikisi de solunum yolu hastalığıdır; ancak bunlara farklı virüsler neden olur. Grip burun, boğaz, bronş ve muhtemelen akciğerler dahil solunum sistemini bozar. Soğuk algınlığı ise sadece üst solunum yolunu etkiler. Bu nedenle gribin ateş, vücut ağrıları, yorgunluk gibi belirtileri soğuk algınlığına göre daha şiddetlidir. Gribin başlıca belirtileri ateş, yorgunluk, vücut ağrıları, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürüktür. Öksürük bronşları tahriş edecek kadar yoğun değildir. Hastalığın en kötü günleri ilk 3-4 gündür. İstirahat ile 7-10 gün arasında geçer. Ancak hastalığın ardından birkaç hafta boyunca yorgunluk hissedebilirsiniz. Grip ilk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelir. Bu nedenle hasta olsanız bile fark edemeyerek virüsü diğer sağlıklı kişilere de bulaştırabilirsiniz. Grip olduğunuzda lütfen hekiminize başvurmadan ateş düşürücü ilaçlar ya da antibiyotikler kullanmayın. Ateşlendiğinizde mutlaka istirahat edin; böylece daha hızlı toparlanabilirsiniz.

    2. Grip için en iyi tedavi nedir? Antibiyotik almam gerekir mi?

    Grip için tek bir “en iyi” tedavi yoktur, ancak semptomları azaltabilir birçok yolu vardır. Reçeteli ilaçlar grip belirtileri ilk ortaya çıktığı zaman alındığında hastalık süresini kısaltabilir. İlaçlar özellikle ilk 48 saat içerisinde alındığında hastalığın ilerlemesini engeller. Soğuk algınlığı ve grip ilaçları ateş, ağrı, burun tıkanıklığı, öksürüğü azaltma gibi konularda size yardım edebilir; ancak onlar gribi tamamen tedavi etmez; sadece bu süreci daha rahat atlatmanıza yardımcı olabilir. Dekonjestanlar burnun şişmiş mukozalarını küçülterek nefes almanıza yardımcı olur. Ayrıca tuzlu burun spreyleri de açık solunum yollarına yardımcı olabilir. Öksürük preparatları, su ve meyve suları ile birlikte, öksürük yatıştırmaya yardımcı olabilir. 4 yaş altındaki çocuklarda mecbur kalmadıkça öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları kullanılmamalıdır. Çocuğunuz 4 ve 6 yaş arasında ise, herhangi bir ilaç vermeden önce doktorunuza danışın. 6 yaş üzeri çocuklarda semptomları hafifletmek için hekiminizin önerdiği ilaçları kullanabilirsiniz. Vücudunuzdan su kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketin. Bu aynı zamanda burun mukozanızı da rahatlatır. Kahve, çay, kola gibi kafein içeren içecekleri sınırlayın. İştahınızın durumuna göre hareket edin. Eğer gerçekten aç değilseniz, beyaz pirinç ya da et suyu gibi basit yiyecekleri yemeyi deneyin. Antibiyotikler grip ya da soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olmayacaktır. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Grip bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve bakteriyel enfeksiyonlar için kapıyı açabilir. Bu nedenle gribiniz giderek kötüleşiyorsa bir hekime başvurun. Bakteriyel bir enfeksiyon geçiriyor olabilirsiniz. Bu durumda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir.

    3. Ne zaman doktora gitmeliyim?

    Belirtiler şiddetliyse, toparlanacağınıza daha da kötüye gidiyorsanız, ateşiniz düşmüyorsa mutlaka hekime başvurun. Grip gibi başlayan ve başka bir hastalığa dönüşen bir duruma girmiş olabilirsiniz. Eğer bu belirtilerden herhangi biri varsa, hemen bir doktora görünün:

    * Nefes alma zorluğu
    * Kalıcı ateş
    * KusmaAğrılı yutma
    * Kalıcı öksürük
    * Kalıcı tıkanıklık ve baş ağrısı

    4. Grip aşısı gribe neden olabilir mi?

    Grip aşısı ölü virüslerden yapılır ve sizi grip yapmaz. Ancak, aşı vücudun bağışıklık yanıtı tetikleyebilir, böylece kas ağrısı ya da düşük dereceli ateş gibi birkaç hafif belirtileri olabilir.

    5. Neden insanlar grip hakkında bu kadar endişeli? Gribi önlemek için ne yapabiliriz?

    Grip virüsü akciğerler bulaşabilir ve zatürre gibi ciddi bir enfeksiyona neden olabilir. Grip zatürreye dönüşmeye başlarsa, bu hastanede tedavi gerekebilir. Alerjisi olanların gribe yatkınlığı yoktur. Ancak alerjiler, gribin astım, zatürre gibi hastalıklara dönüşmesini tetikleyebilir. Bu nedenle özellikle yaşlılar, hamileler, bebekler ve kronik sağlık problemleri olanların daha dikkatli hareket etmeleri gerekir. Grip ve soğuk algınlığına neden olan virüsler virüslü kişinin öksürmesi ya da hapşırmasıyla ortaya çıkan damlacıklar yoluyla yayılır. Grip ve soğuk algınlığından korunmak istiyorsanız;

    Öksürürken ya da hapşırırken yüzünüzü kolunuzun içiyle kapatın.Hapşırırken ya da öksürürken ağzınızı elinizle değil; kağıt bir mendille kapatın ve mendili hemen çöpe atın.Ellerinizi gözlerinize, burnunuza ve ağzına götürmeyin. Bu vücuda giren mikropları önler.Ellerinizi sık sık yıkayın. Eğer suya erişiminiz yoksa alkol bazlı bir dezenfektan kullanın.Çevrenizdekilere doğru öksürmeyin, kafanızı başka bir yöne çevirin.Telefon, klavye gibi ortak kullandığınız yüzeyleri dezenfekte edin. Virüsler bu yüzeylerde 8 saat yaşayabilirler.Soğuk algınlığı ve grip sezonunda kalabalıktan uzak durun.Her yıl grip aşısı olsun. Aşılar size % 100 koruma vermez; ancak hastalığı önlemenin en iyi yoludur.Bağışıklık sistemini besleyen koyu yeşil, kırmızı, sarı sebze ve meyveler tüketin.Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz yaptığınız halde hasta olabilirsiniz; ancak hastalık daha az şiddetli belirtiler gösterir ve daha çabuk iyileşir. Aerobik, yürüyüş gibi düzenli egzersizler bağışıklık sistemini güçlendirir.

  • Lokma tatlısı tarifi

    Lokma tatlısı tarifi

    Lokma tatlısı nasıl yapılır? Lokma tatlısı malzemeleri nelerdir? Lokma tatlısı tarifi…

    MALZEMELER
    2 su bardağı un
    1 su bardağından 1 parmak eksik su
    1 çorba kaşığı kuru maya
    1 adet yumurta
    2 adet kesme şeker
    1 tutam tuz

    ŞERBETİ İÇİN:
    2,5 su bardağı şeker
    2,5 su bardağı su
    Yarım limon suyu

    YAPILIŞI:
    Şekerle suyu kaynatın.Ocaktan inmesine yaın limon suyunu ekleyin.Bir taşım daha kaynatarak ocaktan alarak soğumaya bırakın.Unu geniş bir yoğurma kabına eleyin ve ortasını açın 1 su bardağı ılık suda kesme şekerleri eritin mayayı ekleyerek mayalamaya bırakın.Mayalı suyu una dökün,tuz ve yumurtayı ilave ederek akıcı ve yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.Hamurun üzerine bir bez örterek mayalanmaya bırakın.Derince bir kaba sıvıyağı koyarak kızdırın. Hamurundan küçük parçalar kopartarak kızgın yağda kızartın ve yağdan alır almaz soğuk şerbete atın.Şerbeti çeken tatlıları servis tabağına alın.

  • Hangi burçlar daha iyi anlaşıyor?

    Hangi burçlar daha iyi anlaşıyor?

    En yakın arkadaşınızın veya sevgilinizin burcu hangisi? Hangi burçlarla daha iyi anlaşıyorsunuz. İşte uyumlu burçlar ve özellikleri…

    Koç
    Arası çok iyi: Aslan, Yay
    İyi: Boğa, İkizler, Kova, Balık
    Kötü: Yengeç, Terazi, Oğlak
    Ne iyi ne kötü: Başak, Akrep

    Boğa
    Arası çok iyi: Başak, Oğlak
    İyi: İkizler, Yengeç, Balık, Koç
    Kötü: Kova, Aslan, Akrep
    Ne iyi ne kötü: Terazi, Yay

    İkizler
    Arası çok iyi: Terazi, Kova
    İyi: Yengeç, Aslan, Koç, Boğa
    Kötü: Başak, Yay
    Ne iyi ne kötü: Akrep, Oğlak, Balık

    Yengeç
    Arası çok iyi: Akrep, Balık
    İyi: Aslan, Başak, Boğa, İkizler
    Kötü: Koç, Terazi, Oğlak
    Ne iyi ne kötü: Yay, Kova

    Aslan
    Arası çok iyi: Yay, Koç
    İyi: Başak, Terazi, İkizler, Yengeç
    Kötü: Akrep, Kova, Boğa
    Ne iyi ne kötü: Koç, İkizler

    Başak
    Arası çok iyi: Boğa, Oğlak
    İyi: İkizler, Yengeç, Balık, Koç
    Kötü: Kova, Aslan, Akrep
    Ne iyi ne kötü: Terazi, Yay

    Terazi
    Arası çok iyi: Boğa, Başak
    İyi: Kova, Balık, Akrep, Yay
    Kötü: Koç, Yengeç, Terazi
    Ne iyi ne kötü: İkizler, Aslan

    Akrep
    Arası çok iyi: Balık, Yengeç
    İyi: Yay, Oğlak, Başak, Terazi
    Kötü: Kova, Boğa, Aslan
    Ne iyi ne kötü: Koç, İkizler

    Yay
    Arası çok iyi: Koç ve Aslan
    İyi: Oğlak, Kova, Terazi, Akrep
    Kötü: Balık, İkizler, Başak
    Ne iyi ne kötü: Boğa, Yengeç

    Oğlak
    Arası çok iyi: Boğa, Başak
    İyi: Kova, Balık, Akrep, Yay
    Kötü: Koç, Yengeç, Terazi
    Ne iyi ne kötü: İkizler, Aslan

    Kova
    Arası çok iyi: İkizler,Terazi
    İyi: Yay, Oğlak, Balık, Koç
    Kötü: Boğa, Aslan, Akrep
    Ne iyi ne kötü: Yengeç, Başak

    Balık
    Arası çok iyi: Yengeç, Akrep
    İyi: Oğlak, Kova, Koç, Boğa
    Kötü: İkizler, Başak, yay
    Ne iyi ne kötü: Aslan, Terazi