Blog

  • Doğumla ‘Cicim Ayları’ Biter mi?

    Doğumla ‘Cicim Ayları’ Biter mi?

    Yapılan tüm araştırmalar bebekten sonra evliliğin özellikle doğumdan bir sene sonra kesinlikle etkilendiğini ortaya koyuyor.

    Aile ve çift terapisi üzerine kırk senelik birikimi olan, bu konuda kitaplar ve makaleler yayınlamış Amerikalı psikolog William Hiebert kendisine gelen çiftlere ilk olarak nasıl tanıştıklarını soruyor. Ve ‘aşk hikayelerini’ anlatmalarını istiyor. Sebebi, şu andaki mutluluk düzeyleri ne olursa olsun bir zamanlar birbirlerine aşık olduklarını hatırlatmak. Evet, bizde de öyle değil midir? Sürekli ‘koklaşan’ yeni evli çiftlere genelde şu söylenir: “Bunlar cicim ayları, hele birkaç sene geçsin o zaman görürüz sizi”. Sonra da eklenir: “Hele bir de çocuğunuz olsun, işte o zaman başlıyor her şey!”

    Farkında mısınız?

    Yapılan tüm araştırmalar bebekten sonra evliliğin özellikle doğumdan bir sene sonra kesinlikle etkilendiğini ve bunun üstesinden gelmenin en etkili yolunun farkındalık olduğunu destekliyor. Dolayısıyla, çiftlerin hangi konularda zorluk yaşayabileceklerini önceden olabildiğince tespit etmeleri, ileride yaşayabilecekleri sorunlar karşısında daha donanımlı olmalarını sağlıyor.

    Gelelim değişikliğe!

    Doğumdan birkaç gün önce ‘geleceğe bir mektup’ yazın birlikte! Bu mektupta bebek sahibi olacağınızı öğrenmeden önceki yaşantınızı, sadece siz ve eşiniz varken nasıl bir hayatınız olduğunu, daha sonra da tabii ki bu güzel haberle birlikte neler hissettiğinizi, duygularınızı, beklentilerinizi, bebeğinizle ilgili hislerinizi yazıya dökün. Yukarıda önerdiğim gibi konuları konuşurken anne-babalıkla ve eş olmakla ilgili neler hissettiğinizi yazın. Ve sizi bekleyen bu anne-babalık yolculuğunda yazdıklarınızı zaman zaman hatırlayın. Günün sonunda, ortalık sakinlediğinde eşinizle bebekten önceki ve şimdiki hislerinizi paylaşın. Beklentilerinizin değişip değişmediğini konuşun ve tabii ki olabildiğince sık birbirinize ‘aşk hikayenizi’ hatırlatın!

    Devir iletişim devri!

    Bebeğinizi beklemeye başladıktan itibaren eşinizle konuşabileceğiniz konulardan birkaçı şunlar olabilir:

    • Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra düzeninizin (uyku, seyahat, sosyal hayat, iş gibi) nasıl değişeceğini konuşun.

    • Her iki tarafın geniş aileleri ‘mutlu haberinizi’ öğrendikten sonra ne kadar hayatınızın içinde olacak? Genelde ne sıklıkla görüşüyorsunuz; habersiz evinize geliyorlar mı; tatillerinize birlikte çıkar mısınız? Bebekten sonra bunların nasıl değişeceğini öngörüyorsunuz? Ne kadar destek, ne kadar yalnız bırakılmak istiyorsunuz?

    • Bebek bakımı, düzeni, ileride disiplini gibi konularda kimden ya da kimlerden fikir ve bilgi almayı planlayın. (Çocuk doktoru, bebek hemşiresi, pedagoglar, ailedeki büyükler, kitaplar, arkadaşlarınız gibi)

    • Bebeğinizin yetiştirilmesi konusunda fikir ayrılığı yaşarsanız kimin yöntemleriyle yola devam edeceğinizi kararlaştırın.

  • İlk gece seks yok

    İlk gece seks yok

    İlk akşam seks yapılmamasının nedenleri araştırıldı. Bakın o nedenler neymiş?

    İngiltere’de indirim kuponu dağıtmasıyla ünlü Voucher Codes Pro adlı internet sitesinin son üç yıl içinde evlenen 2128 çiftle yaptığı ankete göre, evlenenlerin yüzde 52’si düğün gecesinde seks yapmıyor; yüzde 17’si seks için üç gün bekliyor. İlk akşamda seks yapılmamasının birinci nedeni damatların düğün sonrasında çok sarhoş olmaları.

    İşte nedenler ve yüzdeleri:

    1. Damat çok sarhoştu (yüzde 24)

    2. Gelin çok yorgundu ve uyuya kaldı (yüzde 16)

    3. Gelin çok sarhoştu (yüzde 13)

    4. Çocuklara bakmak gerekti (yüzde 11)

    5. Düğünde kavga ettiler (yüzde 9)

    6. Balayı için yola çıkmaları gerekti (yüzde 9)

    7. Bütün gece misafirlerle eğlendikleri için uyanıktılar (yüzde 7)

    8. Damat çok yorgundu ve uyuya kaldı (yüzde 4)

    9. Gelin de damat da seks yapma isteği duymadı (yüzde 4)

    10. Diğer nedenler (yüzde 3)

  • Yemek odası duvar dekor önerileri

    Yemek odası duvar dekor önerileri

    Yemek odası duvar dekor önerileri…

    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri
    Yemek odası duvar dekor önerileri

    yemek_odasi_duvar_dekor_onerileri (11) yemek_odasi_duvar_dekor_onerileri (14) yemek_odasi_duvar_dekor_onerileri (16) yemek_odasi_duvar_dekor_onerileri (17) yemek_odasi_duvar_dekor_onerileri (18) yemek_odasi_duvar_dekor_onerileri (19)

  • Fındık krokanlı muffin tarifi

    Fındık krokanlı muffin tarifi

    Fındık krokanlı muffin nasıl yapılır ? Fındık krokanlı muffin malzemeleri nelerdir ? Fındık krokanlı muffin tarifi…

    Malzemeler:
    2 adet yumurta
    1 su bardağı esmer şeker
    1 su bardağı süt
    1 çay bardağı sıvıyağ
    2 yemek kaşığı kakao
    1 paket kabartma tozu
    1 paket vanilya
    Damla çikolata
    Aldığı kadar un

    Fındık krokan için:
    •1 su bardağı şeker
    •1 su bardağı fındık
    •3-4 damla limon suyu

    Yapılışı:
    •Teflon tavaya şekeri ve fındığı alın.Ocağın altını kısık yakın.Kenarlardan şeker erimeye başlayınca tahta bir kaşıkla karıştırarak şekerin tamamen erimesini sağlayın. Şeker eriyince içine limon damlatıp bir dakika daha pişirin. Mermer bir tezgahın üzerini sıvıyağla yağlayıp yada bir yağlı kağıt üzerine döküp yayın 10dakika kadar bekleyip donmasını sağlayın.

    Muffin yapılışı: İlk önce şeker ve yumurta köpürüp kar halini alana kadar mikserle çırpılır ardından diğer kek malzemeleride sırasıyla çırpılır ve muffin kalıplarına dökülüp (ben hem görüntü hemde kolay çıkması açısından slikon kalıplarının içine kağıt kalıplardan koydum) üzerine damla çikolata serpilir.Krokanlar hazırlanıp ılık haldeyken muffinlerin üzerine konur,her fındığı çektiğinizde şeker iplikleri oluşacaktır,muffinlerin etrafına sararak koyabilirsiniz.. Afiyet olsun…

  • Güzel bir gülüş için…

    Güzel bir gülüş için…

    Güzel bir gülümseme her yaşta önemlidir! Ağız ve diş sağlığının temellerini öğrenmek için ise hiçbir zaman geç değil.

    İşte dikkat etmeniz gerekenler:
    * Her gün beş dakikanızı ağız bakımına ayırın. Önce dişlerinizi fırçalayın, ardından diş ipi kullanın ve bakteri plağına karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü ile ağzınızı çalkalayın.
    * Dişlere faydalı yiyecekler tüketin. Elma, armut, kereviz, havuç, karnabahar, çilek gibi meyve ve sebzelerin içeriğindeki doğal liflerin tükürükle birleşmesi, diş temizliğine yardımcı olur.
    * Asitli ve şekerli gıdalar dişlerin çürüme sürecini başlatır. Bunları yedikten sonra etkin bir ağız temizliği yapın.
    * Sık sıvı alımı ağzınızı nemli tutar. Özellikle sigara içenlerin, sigaranın tükürük akışını azaltması ve ağız kuruluğuna sebep olması nedeniyle bol sıvı alması gerekir.
    * Gece yatmadan önce ağız bakımını ihmal etmeyin. Ağızda kalan bakteriler gece boyunca hızla üremeye devam eder. Bu nedenle yatmadan önce sağlıklı ağız bakımı için önerilen üç adımı (ilk madde) uygulayın.
    * Doğru fırçayı seçin. Dişleri fırçalamayı bilmek kadar fırça seçimi de önemlidir. Diş hekimlerinin çoğu düz küçük başlı ve yumuşak diş fırçalarının, plakları temizlediği için en iyi seçim olduğu konusunda hemfikir. Belli aralıklarla diş fırçanızı değiştirin.
    * Her altı ayda bir diş hekimine kontrole gidin.
    * Diş etleriniz kanıyorsa fırçalamaya ara vermeyin. Diş eti hastalığınızın ilk aşaması olabilir ve doğru ağız bakımı ile diş eti hastalığını önleyebilirsiniz. Ancak iki haftadan uzun süredir kanıyorsa, mutlaka bir diş hekimine görün.
    * Sadece diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak ağız bakımını tamamlamaz. Ne kadar iyi fırçalarsanız fırçalayın, ulaşamadığınız yerlerde kalan bakteriler ağzınıza yeniden yayılır. Bakteri plağına karşı etkili bir sıvı ağız bakım ürünü ile ağzınızı çalkalayarak bakterilerin hızla yayılmasını engelleyebilirsiniz.

    Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı? tıklayın !

  • Türk Mutfağı Zayıflatıyor mu?

    Türk Mutfağı Zayıflatıyor mu?

    ABD Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harry Preuss, kilo ile mücadele eden insanlara günde 10 bin adım atmalarını önerdi.

    Antalya’da düzenlenen Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresine katılan ABD Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harry Preuss, obezitenin dünyada her geçen gün önemi artan bir sorun haline geldiğini, önlem alınmadığı takdirde gelecekte büyük sorunlara neden olabileceğini belirtti.
    ,
    İnsanların yağdan uzak durarak kendileri için doğru bir şey yaptıklarına inandıklarını ama sadece bunu yapmanın doğru bir karar olmadığını vurgulayan Preuss, “İnsanlar yağdan uzak durdukları zaman karbonhidrata ve şekere yönelebiliyor. Yağdan uzak durmak ancak karbonhidrat ile şekere yönelmek yanlış bir tutum” dedi.

    Preuss, “Önemli olan ne kadar kilo değil, ne kadar yağ kaybettiğinizdir. Kilo kaybederken kas kütlenizi kaybediyorsanız, bu anlamlı değildir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Preuss, kilo ile mücadele eden insanların az yemek yemeleri, lifli gıdalar tüketmeleri ve egzersiz yapmaları gerektiğini söyledi. Sporun her yaş grubunda yapılması gerektiğini vurgulayan Preuss, kendisinin günde 17 bin adım yürüdüğünü kaydetti. Üzerinde pedometre taşıdığını anlatan Preuss, “Gün içinde hiç egzersiz yapamazsam yürüyorum. Günde 17 bin adım atmaya çalışıyorum. Bazen üniversitede oturarak çalışmam gerektiğinde 17 bin adımı tamamlamak için bahçeye çıkıp yürüyorum. Kilo ile mücadele eden insanlara günde en az 10 bin adım, yani 8 kilometre civarında adım atmalarını öneriyorum. Bunu yaşam tarzı haline getirmeleri gerekiyor” diye konuştu.

    Preuss, Amerika’da obezite sorunu bulunan oldukça fazla insan olduğunu, Türkiye’de ise yoğun obezite sorunu görmediğini belirterek, “Türkiye’de insanlar yemeklerin yanında mezelerden, salatalardan, yani lifli yiyeceklerden de tüketiyor. Bu açıdan baktığımızda dengeli beslenme konusunda Türk mutfağının yararlı olduğunu söyleyebilirim” dedi.

  • 2014 beyaz ceket modası

    2014 beyaz ceket modası

    Yeni modaya uygun giyim modelleri mi arıyorsunuz? Özellikle beyaz ceket modellerini 2014 modasını galerimizden inceleyebilirsiniz…

    2014 beyaz ceket modası

    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası
    2014 beyaz ceket modası

  • Saçınızı canlandırmak için…

    Saçınızı canlandırmak için…

    Eğer hiçbir şey yapamıyorsanız, kremlere gerekli kaynağı da ayıramıyorsanız haftada bir en azından bu formülü uygulayın.

    Bu aralar herkes saçları ile ilgili problem yaşıyor. Nedeni çoğunlukla iyi bakım malzemelerini kullanmama, sıkı sıkı toplama, hava şartları ve banyo yaptığımız kireçli sular.

    Bu nedenlerin yanı sıra elbette yaş faktörü de önemli. Yaş ilerledikçe doğal saç olarak canlılığını yitirmeye başlıyor. Bu noktada en doğrusu bol bol bakım kremi kullanmak, saçınıza zaman ayırmak.

    Malzemeler ve hazırlanışı

    1 çay bardağı biberiye yaprağını 1 litre suda 5 dakika kaynatın. Bu su soğuyunca saçınızı yavaş yavaş, ovalaya ovalaya yıkayın. Bu uygulama, saçların güçlendirilmesine, parlamasına ve büyümesine katkıda bulunuyor.

    Evde yapılan saç bakımları için tıklayın !

  • İsimlerin Baş Harfi Aşkı Etkiliyor

    İsimlerin Baş Harfi Aşkı Etkiliyor

    Uzmanlar, isimlerin insanın karakterini etkilediğini açıkladı.

    A: İlla da ilişkilerinizde romantizm diye tutturduğunuz söylenemez! Daha çok aksiyonla ilgilisiniz. Hareket lazım size, hareket… Üstelik uğraştığınız her şeyde. Flört edecek kadar sabırlı değilsiniz. Ama dobralığınıza söyleyecek hiçbir şey yok. Eşiniz çok çekici olmalı. Özellikle fiziksel yönden! Çünkü bir şehvet düşkünü olarak siz buna çok önem verirsiniz.

    B: Mantıklı olduğunuz kadar romantiksiniz de… Mum ışığında yemek, ay ışığında yürümek sizin için önemli kavramlar… Sevgiliniz size hediye almak zorunda çünkü bu tür jestleri ve sürprizleri seviyor ve önemsiyorsunuz. Sadakatiniz yüksek ve sevginizi ifade etme kabiliyetiniz ise muazzamdır.

    C-Ç: Sosyallik paçalarınızdan akıyor. Siz flörtsüz duramazsınız. Sevgiliniz yandı her an yanınızda olmak zorunda… Duygulu ve duyarlısınız. Biraz bencilsiniz, ne ayıp, sanki eşiniz, sevgiliniz size tapmak zorunda!

    D: Biraz takıntılısınız! Onu elde etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. İmkânsız olsa bile kolay kolay vazgeçmiyorsunuz. Olumlusunuz ve duygusal yönünüz genellikle mantığınızın üzerinde kalıyor. Sıfatlarınız şunlar; Kıskanç, bencil ve sadık!

    E: İş, stres, para, dış etkenler evlilik hayatınızı olumsuz yönde kolayca etkileyebiliyor. İhtiyacınız sürekli ilgi. Allah kolaylık versin.

    F: İdeal sevgili, ideal romantik. Sevgilinizi ilahlaştırıyorsunuz. Üstelik bundan zevk alıyorsunuz. Dışarıdan gösteriş düşkünü olarak görülebilirsiniz ama içinizde sıcak ve romantik bir insan var. Umarım peşinde koştuğunuz ideal sevgiliye ulaşırsınız.

    G: Sizin için söylenecek iki sözcük: Müşkülpesent ve ayrıntıcı. Biraz özentisiniz. Statüsü sizden yüksek insanlarla ilişki kurmaya bayılıyorsunuz. Ayrıca bir özelliğiniz daha var, erotizmin zirvesine nasıl ulaşabileceğinizi iyi biliyorsunuz.

    H: Sürekli bir arayış içindesiniz. Üstelik ne aradığınızı da biliyorsunuz: Sizi her yönden zenginleştirecek bir partner. Onun için her şeyi yapabilirsiniz. Ama bunu yatırım gözüyle yapmanız iyi değil. İtiraf edin bazen yapıyorsunuz!

    I– İ: Sevmek ve sevilmek için yaratılmış birisiniz. Aradığınız kişiyi bulduğunuzda onun için yapamayacağınız şey yok! Sürprizler yapmaya bayılır, gündelik hayatı bile çok özel yaşayabilir ve yaşatabilirsiniz. Ömürlük evliliklerin kişisi de denebilir size… Ancak güven duygusu da hayatınızda önemli bir kavram olarak yer alır..

    J: Müthiş bir fiziksel enerjiniz var. Sizin için karşı cinsle ilişki bir meydan okuma. Romantik olduğunuz söylenebilir ama sizi asil ilgilendiren baştan çıkarmak. İdeal aşka inanıyorsunuz. İşiniz kolay değil.

    K: Ketum ve utangaçmış gibi görünüyorsunuz ama son derece şehvetli ve duyarlı bir insansınız. Ama bunu kimseye çaktırmıyorsunuz. Ticari kabiliyetlerinize maşallah. Bu işin bütün ayrıntılarına hakimsiniz. Ciddi görüntünüz insanlarda çekingenlik yaratıyor. Aldatmaktan ve aldatılmaktan nefret edersiniz.

    L: Aşk, sizin için tutkuyla eşdeğer. Sevilmekten çok sevmeye önem veriyorsunuz. Birine bağlanmak sizin için çok değerli. Aşk konusunda her alanda başarı garanti. Bu yüzden biraz maymun iştahlısınız. Yeni tatlar deneme potansiyeline sahipsiniz. Tuzlu mu, tatlı mı, ekşi mi? Sevgilinizin işi zor çünkü entelektüel olmak zorunda.

    M: Çok duygusalsınız. Bir ilişkiye girdiğinizde tüm benliğiniz eriyip gidiyor. Fantezileriniz ve enerjiniz tükenecekmiş gibi durmuyor. Birlikte olduğunuz insanı çocuk gibi koruyup, kolluyorsunuz. Ama onun bundan sıkılabileceğini hiç düşünmüyorsunuz.

    N: Sizi yakından tanıyanların asla inanmadığı iki sıfatınız var: Masum ve çekingen. Bu sadece dış görünüşünüz. Son derece aldatıcı. Maalesef mükemmeliyetçisiniz. Bu yüzden de sizin standartlarınıza uygun birini bulmanız çok zor oluyor.

    O – Ö: Biraz çekingensiniz. Enerjinizi başka alanlara yönlendirmeniz bu yüzden. Para ve güç sizin için çıkış yolu.

    P: Sizin için hayatın anlamı sosyal statü. Biriyle birlikte olabilmeniz zor. Çünkü eli yüzü düzgün olmayan biri sizin statünüzü düşürür. Üstelik çok da zeki olmalı çünkü siz tartışmadan duramazsınız.

    R: Birlikte olmak için en iyisi kendinizi kopyalamanız olurdu. Çünkü sizin tıpkı kendiniz gibi birine ihtiyacınız var: Entelektüel ve zeki. Akıl sizin için fiziksel güzellikten daha önemli.

    S – Ş: Gevezesiniz. En büyük zevkiniz konuşmak. Esiniz dinlemekten hoşlanmıyorsa yandınız. Eş değiştirmek zorundasınız. Çünkü konuşmak sizin için bir ihtiyaç. Hayatınızdaki her şey derli toplu olmalı. Uyumsuzluk ve karmaşadan nefret ediyorsunuz. Siz her şeyi kontrol etmek istiyorsunuz. Çok flört ediyorsunuz. Ama bir kere kalbinizi kaptırmaya görün, dünyanın en sadik insani oluverirsiniz. Size uygun sevgili bulamazsanız, iyi bir kitapla da idare edebilirsiniz.

    T: Tam bir romantik. Aşka düşkünsünüz. Flört için ideal bir tipsiniz. Aşık olduğunuzda romantiksiniz ve bu yüzden de kırılgansınız. Ufak bir aksilik durumunda bu durumu düzeltmek için her şeyi yapabilirsiniz. Ama unuttuğunuz bir şey var; ayaklarınızın yere sağlam basması durumunda anında gerçekçi olursunuz.

    U – Ü: Tam bir paradoks. Gerçekçi bir aşıksınız. Her zaman değer verecek birini ararsınız. Sevmek için yaratılmış, duygusallığı her şeyin üstünde tutarsınız.

    V: Sizden adam olmaz, her zaman özgürlük ve heyecan peşindesiniz üstelik gizemli insanlar ilginizi çeker, sizi büyüler. Ya yaşça büyük ya da küçük insanların peşinde koşarsınız. Bu yüzden bütün ilişkileriniz tehlikelidir.

    Y: Bağımsızlık, sloganınızdır. Biriyle olmanız zor, haliyle. Her zaman kendinizi ispatlamak zorundasınız. Özellikle sevgilinize karşı… Ya o da kendini ispatlamaya kalkarsa? Ama Allah için son derece açık ve çekici bir insansınız.

    Z: Aşkın acı çekmek olduğunu artık biliyorsunuz. Samimi, hassas, duygusal ve hayalperestsiniz. Başı dertte olan insanlar için, sizden daha iyi biri bulunamaz. Üstelik her zaman da sevgilinizin kurtarıcısısınız. Ama paylaşmaktan çok hoşlanmıyorsunuz. Özel hayatınızı, sırlarınızı kendinize saklıyorsunuz.

  • Gebelikte cinsel ilişkinin kısıtlanması gereken durumlar

    Gebelikte cinsel ilişkinin kısıtlanması gereken durumlar

    Orgazm olsa da olmasa da özellikle gebeliğin sonuna doğru cinsel ilişki esnasında uterusta anne adayı tarafından hissedilebilen kasılmalar olmaktadır.

    Önceki gebeliklerinde
    Tekrarlayan düşük, erken doğum, serviks yetmezliği ve buna bağlı erken doğum ya da düşük öyküsü olan.

    Mevcut gebeliğinde
    Düşük tehdidi, erken doğum tehdidi, erken membran rüptürü, vajinal kanama, genital bölgede enfeksiyon gibi normaldışı durumları olan anne adaylarının bu normaldışı durum ortadan tümüyle kalkana kadar cinsel ilişkide bulunmamaları gerekir. İlişkinin yasak olduğu süre doktor tarafından belirlenir.

    Bebeklerinde ağır gelişme geriliği ya da başka nedenlerle fetal distres gelişme riski yüksek olan anne adaylarının da doktorlarının belirlediği bir dönemden itibaren cinsel ilişkide bulunmamaları gerekir.

    Bu risk faktörlerini taşımayan anne adaylarında cinsel ilişki anne adayının kendini rahatsız hissetmemesi koşuluyla tüm gebelik boyunca devam edebilir.

    Baba adayında cinsel yolla bulaşan hastalık saptandığında ise enfeksiyon tedavi edilmeli ve doktor önerisine göre hareket edilmelidir.

    Vajinal kanama
    İster ilişki sonrasında olsun, ister ilişkiden bağımsız bir zamanda meydana gelsin ve miktarı ne olursa olsun gebelikte kanama hemen doktor değerlendirmesi gerektiren bir durumdur.

    Gebelikteki tüm kanamalarda normaldışı durumun etkileri tümüyle silinene kadar cinsel ilişkiden ve orgazmdan kaçınmak gerekir. Yeniden güvenli bir şekilde cinsel ilişkiye başlayabilme konusunda doktorunuzun vereceği karara uymalısınız.

    Birinci trimesterde oluşan kanamaların en sık nedeni düşük tehdidi ya da düşüktür.

    Düşük tehdidi durumlarında süresi doktorunuz tarafından belirlenmek üzere cinsel ilişki doktor tarafından yasaklanır.

    Placenta previa (plasentanın doğum kanalını tıkaması) durumunda ilişkinin mekanik etkisi ya da orgazmın uterusu kasıcı etkisi kanamaya neden olabilir. Bu nedenle placenta previa saptandığı andan itibaren genellikle cinsel ilişki yasaklanır. Bazı durumlarda başta previa tanısı konan anne adaylarında gebeliğin ilerlemesiyle plasenta doğum kanalı girişinden uzaklaşarak yukarıya göç edebilir. Bu durumlarda placenta previa tanısı ortadan kalktığından ilişki tekrar serbest bırakılır.

    Erken Doğum Tehdidi
    Orgazm olsa da olmasa da özellikle gebeliğin sonuna doğru cinsel ilişki esnasında uterusta anne adayı tarafından hissedilebilen kasılmalar olmaktadır. Bu kasılmalar daha önce doğum yapmış anne adayları tarafından daha kolaylıkla hissedilirler. Ancak bu kasılmalar erken doğumu başlatacak nitelik ve şiddete sahip değildirler. Bu yüzden normal gebelikte cinsel ilişkinin erken doğuma yolaçmadığı kabuledilir. Ancak erken doğum eylemi nedeniyle tedavi gören ve/veya erken doğum yapma açından yüksek risk faktörü olan anne adaylarının doktorlarının belirlediği gebelik haftaları arasında cinsel ilişkiden kaçınmaları gerekir.

    Yoğun meme başı uyarısı da kasılmaları başlatabilen bir etken olduğundan cinsel ilişki esnasında meme başı uyarısında şiddetli kasılmalar hisseden ve/veya erken doğum yapma riski yüksek olan anne adaylarının da bu eylemden kaçınmaları gerekir.

    Erken Membran Rüptürü (EMR), genellikle enfeksiyon temelinde gelişen bir durumdur. Dahası enfeksiyona bağlı gelişen EMR sonrası fetus ve amnios sıvısı vajinadan gelen tüm bakteri ve diğer enfeksiyon etkenleri karşısında korumasız hale gelir. Bu yüzden EMR gelişen anne adaylarının doktorlarının önerdiği şekilde aktif cinsel ilişkiden kaçınmaları gerekir.