Blog

  • Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

    Zencefilli, narlı formüllerle gribe meydan okuyun

    Uzman Dr. Elif Güveloğlu, hem bağışıklığı artıran hem de hastalıkları kolay geçirmeye yarayan formülleri Ceyda Erenoğlu’na anlattı. İşte o formüller:

    Taze zencefil ve meyve

    Malzemeler:
    Yarım kibrit kutusu kadar çiğ zencefil
    Yarım nar (dış kabuğu soyulmuş, iç zarları ile birlikte)
    1 elma
    1 kivi
    1 mandalina veya portakal (kabuklu)

    Hazırlanışı
    Tüm malzemeyi kabuklarıyla birlikte katı meyve sıkacağından geçirin. Çocuklara verilecekse yarısını ballı su ile karıştırın.

    Zencefil çayı

    Malzemeler:
    1 kibrit kutusu taze zencefil (ince ince dilimlenmiş)
    1 avuç kurutulmuş ıhlamur çiçeği
    1-2 kabuk tarçın
    8 – 10 karanfil tanesi

    Hazırlanışı
    Porselen bir demliğe tüm malzemeyi koyun ve üzerine kaynar su boşaltarak alttaki çaydanlığın buharı ile en az 20-25 dakika siyah çay demler gibi demleyin.

    Zencefilli-ballı limonata

    Malzemeler:
    5 adet kalın kabuklu ve kabuğu işlem görmemiş doğal limon
    Yarım demet taze nane
    1 kibrit kutusu taze zencefil
    İyi kalite doğal bir süzme bal (arzu edilen miktarda)

    Hazırlanışı
    İlk olarak bir cam kabın içine limonata için gerekli olacak kadar içme suyu koyun ve bu suyun içine, rendenin en ince tarafı ile hem limon kabuklarını hem de taze zencefili rendeleyin. Sonra mikserde iyice incelttiğiniz nane yapraklarını da suya atın ve yarım saat bekletin. Ardından suyu süzüp arzu edilen miktarda bal ile tatlandırın. Eğer bala alerjiniz var veya balın kalitesinden emin değilseniz şeker ekleyin.

    Nar kabuğu çayı

    Malzemeler:
    İnce doğranmış bir adet taze nar kabuğu

    Hazırlanışı
    Doğranmış nar kabuklarını porselen demliğe koyun ve üzerine yarım litre kaynar su boca ettikten sonra 10-15 dakika demleyin. Günde 2 su bardağına kadar içebilirsiniz. Tadı acı olsa da etkili bir mikrop öldürücüdür. 5 yaşından itibaren çocuklara da verebilir, acı gelirse kaynar su ekleyebilirsiniz.

    Kuşburnu çayı

    Malzemeler:
    1 avuç kuşburnu
    Yarım litre içme suyu

    Hazırlanışı
    Kuşburnu demleme süresi uzun bir çay olarak biliniyor. Kuşburnu meyvelerini kestane dilimleri gibi bıçakla tek tek ikiye ayırın. Ardından porselen bir kaba koyup üzerine soğuk içme suyu ilave edin ve kaynayan bir çaydanlığın üzerine oturtun. Yarım saat kadar bu şekilde demlenmeye bırakın. Kaynar su kuşburnu meyveleri ile doğrudan temas etmediği için bu yöntemle kuşburnundaki C vitamininden ve diğer antioksidanlardan daha fazla yararlanırsınız.

  • Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu

    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu

    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu galerimizde sizlerle..

    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu

    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu
    Prada Pre-Fall 2014 Koleksiyonu

  • Ofis saatleri için diyet önerileri

    Ofis saatleri için diyet önerileri

    Ofis çalışanlarının en büyük ortak sorunları hareketsizlik ve beslenme durumlarıdır malum…

    Ofiste beslenme
    “Bütün gün masa başındayım kilo alıyorum” diyenlerdenseniz bu konuda alınacak önlemler ve yapılabilecekler aslında çok basit. Fakat hepimizin iş yeri koşulları, çalışma saatleri, işe gidip gelme süresi, kullanılan taşıt türü, beraber çalışılan müşteri kitlesi birbirinden çok farklı. Bu nedenle herkesin iş ortamında karşılaştığı beslenme sorunları farklıdır. Bunun yanı sıra büyük bir iş merkezinde çalışıyorsanız birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınızla benzer sorunlar yaşayabilirsiniz. Herkesin bu durumdan etkilenmesi metabolizmaları gereğince farklı olabilir..
    Ofis yaşantısında en sık karşılaşılan belli başlı beslenme sorunlarını ele alalım;
    * Bu konuda karşılaşılan en büyük sorun işe yetişme telaşıyla kahvaltıların atlanması. Bu şekilde güne yakıtsız başlar ve gün içerisinde kan şekeriniz iyice düşeceğinden diğer öğünlerde fazla kaçırabilirsiniz.
    * İşlerin uzaması veya aksaması nedeniyle öğünlerin atlanması. Yine aynı şekilde kan şekerinin düşmesine neden olarak vücut ritminin bozulmasına neden olur.
    * İş yerinde çıkan yemeklerin beğenilmeyip, dışardan fast-food sipariş edilmesi. Çok fazla yağ içeren ‘fast food’ların tüketilmesiyle fazla ve gereksiz kalorileri vücudunuza almış olur istemeden de olsa bunu düzenli hale getirip kötü bir beslenme tarzı oluşturabilirsiniz..
    * Gün içerisinde unutma veya fazla tuvalete gitmeme isteğinden dolayı su içmeyi atlama veya düşük düzeyde tutma. Fakat gün içerisinde çay kahve gibi diüretik içecekler içmeniz vücudunuzdan daha fazla su kaybetmenize neden olur ve susuz kalmanız iş performansınızı da etkiler.
    * Uzayan toplantılar nedeniyle öğün aralarında ara öğün yapılmaması ve bu nedenle kan şekerinin düşmesi…
    * Düşen kan şekeri nedeniyle çikolata kek gibi kafeteryadan kolay ulaşılabilen sağlıksız gıdaların alınıp tüketilmesi veya bu gıdaların iş arkadaşlarınca ikram edilip alışkanlık haline getirilmesi…

    Ofis yaşantınızda karşılaştığınız beslenme sorunlarını çözmek için yapabilecekleriniz;
    Kahvaltı yapamadığınızda en azından evden çıkmadan 1 bardak süt veya 1 kutu yoğurt tüketmek veya ufak bir sandviç yapmak.. Bunları yapamıyorsanız bile yolda veya iş yerinizde simit-peynir/ayran, peynirli sandviç gibi seçenekleri tercih etmek.
    Öğle veya akşam yemekleriniz aksayacağında veya kaçıracağınızda ara öğün tüketmek. Dolabınızda veya çekmecenizde bu durumlarda tüketebileceğiniz taze veya kuru meyve, tost, ayran, yoğurt, meyveli yoğurt , hazır çorba, galeta veya diyet bisküvi türlerini bulundurabilirsiniz, çikolata veya…
    Öğle yemeğinde ana yemeğin yanında garnitür olarak verilen kızarmış patates, püre, pilav, makarna, börek vb. besinlerin yarısını yiyip yarısını bırakabilirsiniz. (Unutmayın masa başında hareketsizsiniz).
    Mönüde varsa mutlaka çorba, zeytinyağlı sebze, salata, yoğurt vb. yardımcı yiyecekleri mutlaka tüketin. Yemeklerin yanında beyaz ekmek yerinde tam buğday veya çavdar ekmeğini tüketin.
    Seçme imkanınız varsa mönüden en düşük kalorili olanları tercih edin.
    Öğünlerle birlikte verilen tatlıları öğünlerden hemen sonra değil öğün aralarında tüketmeye özen gösterin ve mümkünse hamurlu- şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin.
    Unutmamak için masanızda sürahi veya su şişesi bulundurun ve çay ve kahve haricinde 8-10 bardak olacak şekilde sık sık su için.
    Çay/ kahve ve bununla birlikte tükettiğiniz şeker miktarını sınırlandırın.
    İş arkadaşlarınıza şeker, çikolata yerine taze veya kuru meyve, diyet bisküvi, galeta gibi gıdalardan ikram edin ve ofis ortamında sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenizi sağlayın.
    Şirket yemeklerini beğenmediğinizde dışardan söylemek yerine imkanınız varsa gidip orda yemeyi tercih edin böylece gün içerisindeki hareketinizi artırmış olacaksınız.
    Şirket yemeklerini beğenmeyip sipariş verdiğinizde fast-food yerine ızgara veya salatalardan (az yağlı- az soslu) sipariş verin.

    Uzm.Dyt.Merve Tığlı Çınar

  • Dondurmalı irmik helvası tarifi

    Dondurmalı irmik helvası tarifi

    Dondurmalı irmik helvası nasıl yapılır ? Dondurmalı irmik helva malzemeleri nelerdir ? Dondurmalı irmik helvası tarifi…

    Malzemeleri:
    • 2 Su bardağı İrmik
    • 2 Su bardağı Şeker
    • 3 Su bardağı Süt
    • 2 Yemek kaşığı tereyağ
    • 5 Yemek kaşığı sıvıyağ
    • 1 Çay bardağı Ceviz veya Çam fıstığı
    • Üst malzeme için çikolata sosu
    • İç malzeme için Maraş Dondurması

    Yapılışı:
    Bir tencereye süt ve şeker koyulur, şeker eriyene kadar karıştırarak kaynatılır,şeker eriyince ocaktan alınır.Diğer taraftan teflon bir tencereye tereyağ konulur içine ceviz veya çam fıstığı ile irmik katılarak,fıstıklar hafifçe pembeleşip altını rengini alana kadar kısık ateşte kavrulur.

    İrmiğin meyanesi gelince kaynamış olan şurubu kavrulmuş olan irmiğe yavaş yavaş ilave edip, şurubu çekmesi için tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte 20 dk. kadar dinlendirmeye bırakılır,demlenen helvanın kapağını açıp ılıması için beklenilir (Helva çok sıcak olmamalı dondurmayı gereğinden fazla eriteceği için istediğiniz sonucu alamazsınız)

    Dinlendirmeye bırakılan irmik yeteri kadar ılındıktan sonra normal sıcaklıkta iken küçük bir kaseyi iyice ıslatıp içine helva koyup kasenin her tarafına yayılır,orta çukuruna meşhur Maraş Dondurması koyup tekrar üzerine irmik helvası dökülerek kapatılır ve dondurmanın arasında kaybolması sağlanır.

    Kabın içindeki Maraş Dondurmalı İrmik Helvası Tatlısı, porselen misafir tabağına şekli bozulmadan yavaşca ters çevrilerek oturtulur (üzerine arzuya göre hazır çikolata sosu dökülebilinir) ve bekletmeden servis yapılır çünkü helvanın ısısı ile dondurma hızla eriyecektir.İçi soğuk dışı ılık bu helva etkili bir sunum olacaktır.Artık tatlımız servis için hazırdır.
    Afiyet olsun..

    1 top irmik helvasındaki kalori değeri:173 kaloridir

  • Yaşlı gösteren 5 saç hatası

    Yaşlı gösteren 5 saç hatası

    Saçlarınızın tarzı ve rengi yaşlı görünmenize sebep olabilir. Sizi vezir de rezil de edebilen saçınız konusunda bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir.

    Aynı boy kesim hatası

    Saçınızın her tarafının eşit uzunlukta olması yaşlı görünmenize neden olur. Hafif katlı saçlar daha özgür ve genç bir görünüm yaratır. Geçişli katlar uygun bir tercih olacaktır.

    Aynı boy kesim hatası
    Aynı boy kesim hatası

    Saç şekillendiricilerin aşırı kullanımı

    Saç şekillendirici ürünlerin aşırı kullanımı yıpranmaya ve yaşlı görünüme neden olur. Az miktarda jöle, köpük veya sprey güzel olabilir. Ancak bu ürünler fazla kullanıldığında solgun bir parlaklık verir.

    Saç şekillendiricilerin aşırı kullanımı
    Saç şekillendiricilerin aşırı kullanımı

    Sapsarı yaşlar yaşlı gösterir

    Yaşlandıkça cildinizdeki pigmentler etkinliğini kaybeder ve cildiniz solar. Platin sarısı saçlar daha da yaşlı görünmenize neden olur. Canlı görünecek koyu tonları tercih etmelisiniz.

    Sapsarı yaşlar yaşlı gösterir
    Sapsarı yaşlar yaşlı gösterir

    Kırık uçlar

    Saçlarınızın bakımsız ve uçlarının kırık olması parlaklığını alır götürür. Işıldamayan saçlar yaşlı görünmenize neden olur. Sık sık uçlarını aldırmaya, besleyici bakım kremleri ve maskeler kullanmaya özen gösterin.

    Kırık uçlar
    Kırık uçlar

    Çok koyu saçlara hayır!

    Saçlarınız çok koyu olduğunda yüzünüzdeki şişkinlikler, çizgiler, kırışıklıklar ve gözaltındaki torbalar daha kolay göze çarpar. 30 yaşını geçen kadınların koyu saçlarının biraz açılması gerektiği öneriliyor.

    Çok koyu saçlara hayır!
    Çok koyu saçlara hayır!
  • Mutfakta düzeni sağlamanın yolları

    Mutfakta düzeni sağlamanın yolları

    Bazı küçük önlemler, düzeninizi sağlar ve hayatınızı kolaylaştırır.Mutfakta düzeni sağlamanın yolları…

    Mutfak Dekorasyonu için tıklayın !

    Asmayı deneyin! 

    Önlükler, tutacaklar, havlular, şekerlik, kitaplar gibi el altından kalkabilecek ama şık görüntü yaratabilecek objeleri bir rafa kaldırın ve altındaki alanı asmak için kullanın.

    Ayırın 

    Dolabınızdaki raflara mutfak eşyalarını dizerken günlük olanları alt raflara koyun. Özel günlerde ve daha az kullandıklarınızı üst raflara istifleyin.

    Gruplayın 

    Benzer ürünleri bir araya toplayarak gruplayın. Tavalar, tencereler, plastik ürünler vb mutfak eşyalarını bir yere toplayın.

    Yakın tutun 

    Buzdolabı poşeti, strech film, folyo gibi ürünleri buzdolabı yakınında bir dolapta saklayın. İhtiyacınız olduğunda el altında bulunsun.

    Plastikler 

    Plastik saklama kapları için bir çekmece ayırın ve hepsini bir arada tutun. Kapaklarıyla gövdelerini ayrı saklarsanız, yerden tasarruf edersiniz.

    Dolap içi 

    Dolap içinde düzeni sağlamak için tekerlekli organizatörleri kullanabilirsiniz. Çekin, yerleştirin, itin, hepsi bu!

    Yeriniz azsa 

    Eğer az çekmeceniz varsa, çatal bıçaklarınızı kupalarda saklayarak çekmecelerinizi farklı ihtiyaçlarınız için kullanabilirsiniz.

    2014_mutfak_dolabi

    Renkli Mutfak Dekorasyonu için tıklayın !

  • “Evet” derken…

    “Evet” derken…

    Hayatınızın en özel “evet”i olmasını umduğumuz cevabı verirken kafanızda hiç soru işareti olmaması dileğiyle…

    Minik heyecanların yaşandığı evlilik sürecine gelmeden önce, etraftan gelen yüksek sesle yüzünden kendi içsel sesinize kulak vermeyi ihmal etmeyin. Ne kadar hazırsınız? Kendi kendimize sorup geçiştirdiğimiz önemli soruların cevabı için Klinik Psikolog Derya Utku Gazel’in kapısını çaldık.

    Evlilik için ideal bir yaştan söz edilebilir mi?
    Batıda yapılan çalışmalar, 28 yaş ve üstünde yapılan evliliklerin daha dengeli, uzun ve sağlıklı olduğuna kanaat getirmiştir. 20’li yaşların başında veya daha erken yapılan evliliklerin boşanma ile sonuçlanma oranı ise %80-85 arası. Nedenine bakıldığında kişinin benliğini keşfi, kim olduğunu idrak etmesi ve sınırlarını iyi tespit etmesi ve bu konulara akıl yürütmesi için 25 yaş üstünün daha elverişli olduğu söylenebilir.

    Kadının evliliğe hazır olup olmadığına dair kendine ne gibi sorular sorması gerekir?
    Evlilik, beraberinde ev düzeni, çocuk, para, tarafların aileleri, cinsellik gibi konuları da getirir. Bu sebeple, kişinin evlenmeden önce olayları gözden geçirmesi ve değerlendirmesinde fayda var. Çiftlerin kendilerine sorması gereken en önemli soru, evlilikten ne bekledikleri ve nasıl bir yaşamın hayalini kurdukları. 20-30 sene kendilerini nerede ve ne olarak görmek istiyorlar? Çocuk sahibi olma konusunda tarafların fikirleri nedir; buna sıcak mı bakıyorlar, bunu çok mu istiyorlar, yoksa hiç mi düşünmüyorlar? Karşı tarafın ailesi ile sınırlarını nasıl koruyacaklar? Kişisel sınırları iyi belirlemek ve korumak, sağlıklı bir evlilik için olmazsa olmazdır.

    İlişkinin, nişanlılık süresinin uzun ya da kısa olması evlilik kararını nasıl etkiliyor? Güven kavramı zaman ile doğru oranda mı ilerler?
    Nişanlılık süresi kişilerin birbirini tanıması için bir fırsattır. Sağlıklı bir ilişkinin temelinde iletişim ve etkileşim yatar. Bunu yaratmak ve olgunlaştırmak için çiftlerin birbirleri ile zaman geçirmeleri, çatışmaları çözümlemeleri, duygu alışverişinde bulunmaları önemlidir. Böylece karşılıklı güvenin, birbirini yargısızca kabul etmenin temellerini atmış olurlar. Evlilik öncesi dönem, bu anlamda tarafların işine yarayabilir. Sürenin de dengeli olması gerekir. Senelerce süren nişanlılık dönemi, ilişkinin ilerleyemediğinin, bir sonraki aşamaya geçemediğinin, tıkanıp kaldığının bir göstergesi olabilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, “nasıl olsa evlenince değişir” diye adım atılan evlilikler, soru işaretlerinin, kızgınlıkların ve huzursuzlukların yeterince ifade edilmediği anlamına gelmekte ve ilerde daha büyük güven sorunlarına yol açmaktadır.

    Evlilik uzlaşma mıdır? İki farklı bireyin iki ayrı yolu olması gerektiğine mi inanmalı, yoksa tek yolda birlikte yürünmesi gerektiğine mi?
    Kısaca iki yaşam biçiminin buluşma noktasıdır evlilik. Tek yolda yürümesi gereken zamanlar olduğu gibi, iki ayrı yolun varlığı da kaçınılmazdır. Örnek olarak, sağlıklı ilişkilerin temelinde, tarafların kendilerine ait yaşam alanları ve etkinlik olanakları vardır. Tarafların kendilerini diledikleri gibi ortaya koydukları bir iş ya da hobi, kişiyi kendine güvenli ve üretken kılar. Bu özel yaşam alanları, tarafların birbirlerine müdahalede bulunmadıkları bir alan olmalıdır. Bunun dışındaki zamanlar sıklıkla ortaktır. Yaşanılan ev, çocuk sahibi olma, maddi konular ortak kararlar dahilindedir. Bu anlamda, iki ayrı yaşam biçiminin bir araya gelmesi, fikir ayrılıklarını, zaman zaman tartışmaları kaçınılmaz kılar. Genel anlamda uzlaşmacı ve problem çözmeye yönelik bir bakış açısı, ilişkiyi dengeli ve sağlıklı kılar. Önemli olan fikir farklılıklarına rağmen karşılıklı sevgi, şefkat ve güvendir. Ancak yaşadığımız toplumda, özellikle kadınlar yanlış inançlar ve kurallarla büyütülürler. Örnek olarak “kadın erkeğin tamamlayıcısıdır” veya “erkek evin müdürü, kadın ise onun yardımcısıdır” gibi. Bunlar günümüz ilişkilerinde geçerliliği olmayan kurallardır. Sağlıklı evlilik ilişkisi, iki tarafın eşit hak ve emeği ile gerçekleşir.

    Gelin adaylarının işi ve özel hayatı dengeyle yürütebilmesi adına neler önerirsiniz?
    Evliliğe verilen anlamlar, zaman zaman kişilerin endişelerini arttırmakta, “bilinmeyene bir yolculuk” gibi algılamalarını tetiklemektedir. Evlilik çoğu zaman bir “son” gibi algılanmaktadır. Halbuki yaşamı bir partnerle paylaşmak, hayatın yükünü hafifletmek ve andan keyif almak için eğlenceli bir yol da olabilir. Öncelikle, tarafların birbirleri ile arkadaşça bir ilişki kurmaları önemlidir. Evlilik taraflardan birinin kontrolünde değil, iki kişinin işbirliğinde yürütülmelidir. İşi ve özel hayatı dengede tutmak adına kendilerinden yüksek beklentiler içinde olmaları, her şeyi mükemmel yapmaya çalışmaları bir işe yaramadığı gibi, zamanla huzursuzluk, kızgınlık ve çöküntüye sebep olacaktır. Ellerinden geleni yaptıklarını kendilerine hatırlatmaları gerekir. Buna ek olarak, çatışmalar, her ilişkinin parçasıdır ve olması gerekir, “ilişkim iyi gitmiyor, her şey çok kötü” gibi sonuçlara varmak güven kırıcı ve yanıltıcı olabilir. Bunun yerine çatışmalardan kaçınmamak, ne olduğuna birlikte bakmak ve çözüm aramak gerekmektedir.

  • Seks Yapma Korkusu Vajinismus

    Seks Yapma Korkusu Vajinismus

    Seks yapma korkusu olarak bilinen vajinismus; kadının bilinçli olarak cinsel ilişkiye girmek istemesine rağmen, penis-vajina birlikteliği sırasında, başta aşk kaslarını (pelvik taban kasları) ani ve istemsiz bir şekilde sıkması ve bununla beraber korku, endişe veya panikle tüm bedenini kasması, eşini itmesi, bacaklarını kapatması ve cinsel ilişkiye girememesidir. Diğer bir değişle, cinsel birliktelik sırasında, hata bunu denemeden önce vücudun korkuyu bedenle ifade etmesi olarak da ifade edilebilir . “Canım çok yanacak!”, “Çok kanamam olacak!”, “Kilitlenip kalacağım ve doktorlar bizi hastanede levye ile ayıracak!”, “İçimde bombalar patlayacak!” gibi abartılı ve yanlış inanışlardan dolayı hissedilen korku ve tehlike algısının bilinçdışından aktarılması sırasında, istemsiz kasılmalar ortaya çıkar, psikolojik ve fiziksel bir panik haliyle tüm bedenle “Giriş yok!” mesajı verilir. Seks yapmaktan korkan, seks yapmaktan kaçınan veya seks yapmayı erteleyen birçok çift, vajinismus olduğunu bilmeden vakit kaybediyor, evliliklerini ya da beraberliklerini tehlikeye atıyor ve ciddi özgüven sorunları yaşıyor. Ancak şunun altını çizmekte fayda var;vajinismus kader değildir, yüzde yüz tedavisi vardır ve cinsel terapidir. Bunun için öncelikle sorunun kabul edilmesi ve daha sonra datecrübeli bir cinsel terapiste başvurmak yeterlidir.

    CİNSEL İLİŞKİYE GİREMİYORUM…

    Ben 4 aylık evli bir bayanım. Daha önce hiç cinsel ilişki yaşamadım. Ara sıra yaptığım mastürbasyonların dışında bedenime dokunmazdım bile… Eşimle cinsel ilişki yaşayamamamız psikolojimi bozdu. Bir kadın doğum uzmanına kontrole gittim fakat hiçbir şekilde vajinama temas edemedi. Bu nedenle benim vajinismus olabileceğimi söyledi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ne olur bana yardımcı olun.

    J.B./Çukurambar

    Erkeğin cinsel organı penis ile vajinanın birbirine nüfus etmesi anında vajina kaslarının istemsiz kasılmasına vajinismusdenir. Bu istemsiz kasılma sadece eşinizin penisiyle değil, sizin ya da eşinizin parmağı ya da tampon sonucu da olabilir.Vajinismus (vajinanın tamamen kapanması) cinsel birleşmeyi zor ya da imkânsız hale getiren bir durumdur. Belirtileri kadından kadına değişiklik gösterebilir. Cinsel birleşmeniz bozulur ya da tamamen durur. Çünkü vajinismus sorunları cinsel ilişki yaşamanızı hatta aile kurabilmenizi bile engelleyebilir. Ayrıca jinekolojik muayene ya da pelvik muayene de zor ve imkânsız bir hale gelebilir. Hatta bazı durumlarda doktor muayene etmeden önce anestezik müdahale gerekebilir. Yine de, vajinismus kader değildir ve cinsel terapi programları ile %100 tedavisi mevcuttur. Bu nedenle size vakit geçirmeden bir cinsel terapiste başvurmanızı önerebilirim.

    İLK GECE KORKUSU…

    Ben önümüzdeki hafta evleniyorum ve bakireyim, daha önce hiç cinsel tecrübem olmadı. İlk cinsel ilişki yaşayacağım kişi eşim olacak ve çok korkuyorum. Daha şimdiden kasılıyorum, seks yapacağımız aklıma gelince bayılacak gibi oluyorum. Vajinismus diye bir şey durdum. Eşime yanlış davranıp onu bu illete sürüklemek istemiyorum. Bu nedenle, ilk gecede nasıl davranmam gerektiğini öğrenmem lazım. Bu konuda bana yardım edebilir misiniz?

    A.K./Balgat

    İçinde bulunduğunuz kötü durumun sorumlusu ne sizsiniz, ne de eşiniz. Sorumlu olan toplumumuz. Bizlere cinselliği öcü gibi gös­teren eğitim sistemimiz, çevremiz, ailemiz cinsel bilgiler edinmememiz, buna karşılık mutsuzluğa mahkûm olabilmemiz için birbirleriyle adeta yarı­şıyorlar. Şu andan itibaren yapabileceğiniz tek şey var. Cinsellikle ilgili bir takım yol gösterici kitaplar edinin. Bu kitapları eşinizle birlikte okuyun. Bilgi dağarcığınızı doldurduğunuzda artık işiniz nispeten daha kolay olacaktır. Bu arada erotizme açık olun. Sizi cinsel yönden tahrik edecek şeyler­den kaçınmayın. Hatta gerekirse erotik dergiler alın, erotik filmler seyredin. Siz ancak olabildiğince cinsel bilgiler edindikten ve iyice tahrik olduk­tan sonra yeni bir denemeyi başarıyla geçekleştirebilirsiniz. Bunu tek başınıza yapamıyor, cinsellikle ilgili doğru bilgileri öğrenemeyeceğinizi düşünüyorsanız, eşinizle birlikte bir cinsel terapiste başvurabilirsiniz.

    YATAKTAN KAÇIYORUM…

    Ben 3 aylık hamile bir kadınım. Eşimle 3 ay evvel evlendik. İlk gecemizde zar zor da olsa cinsellik yaşayabildik ama inanılmaz bir acı ve ağrı hissettim ve bir daha seks yapamadık. Eşim ön sevişme süremizi uzun tutuyor ve beni hiç incitmiyor ama ben yinede sevişirken ağrı çekiyorum., eşimi itiyorum ve yataktan kaçıyorum. Ayrıca hiç orgazm yaşamadım. Ne yapmamı önerirsiniz?

    G.U./Mamak

    Vajinismus kadının bir takım korkuları nedeniyle kasılarak ilişkinin gerçekleşmesine izin vermemesidir. Size tam olarak vajinismus dememiz şu an için mümkün değil, bunun için ayrıntılı olarak cinsel öykünüzün alınması ve jinekolojik muayene olmanız doğru olacaktır. İlk ilişkinin zor geçmiş olması sizi olumsuz etkilemiş, ancak normal şartlarda kadın rahat olur, gevşer ve yeterince sulanırsa ne ilk ilişkide ne de daha sonraki ilişkilerde acı, ağrı, kanama olmaz. Siz korkularınızdan dolayı kendinizi kasıyorsanız ve yeterince ıslanmıyorsanız, ilişkiye girmeniz zorlaşır. Öncelikle rahat olmalısınız, seksin iki kişi arasında zevkin paylaşımı olduğunu ve acı verici bir şey olmadığını düşünmelisiniz. Ayrıca eşinizle birlikte bir cinsel terapistten yardım almanız faydalı olacaktır.

    Vajinismus Hakkında Herşey için tıklayınız!

    SANIRIM BEN VAJİNİSMUSUM…

    Ben 2 senelik evli bir bayanım ve internetteki yazılarınızdan anladığım kadarıyla vajinismusum. Eşim çekingen biri olduğu için doktora gidemiyoruz. Sizce bunu nasıl çözebiliriz?

    L.E./Yüzüncüyıl

    Vajinismus istemsiz kasılma veya vajinan içine bir nesnenin girilmesiyle (tampon, parmak, penis, spekulum), “aşk kasları” adını verdiğimiz pelvik taban kaslarının refleks sonucu kasılmasıdır. Aşk kaslarının kasılması rahatsızlıktan kaynaklanan acı, yanma ve ağrıya neden olur. Vajinismusun çözümünde kadının rahatlaması, gevşemesi, yeterince ön sevişme yapılması ve kadının yeterince ıslanması çok önemlidir. Gevşeme ve nefes egzersizleri faydalı olacaktır. Size tavsiyem mutlaka bir cinsel terapiste gitmeniz yönünde olacaktır.

    CİNSELLİKTEN KORKUYORUM…

    Ben 18 yaşındayım ve neredeyse 8 aydır süregelen bir ilişkim var. Erkek arkadaşımın isteği üzerine cinsel ilişki yaşamaya karar verdik ama bir türlü cinsellik yaşayamadık. Aslında bende istiyorum ama bir anda ayaklarımı kapatıyor ve istemsiz olarak erkek arkadaşımı itiyorum. Sizce bu neden oluyor?

    İ.O./Çankaya

    Vajinismus, vajina kaslarının kontrolsüz bir şekilde kasılması sonucu ortaya çıkan bir cinsel işlev bozukluğudur. Vajina penis birleşmesi sırasında kadında meydana gelen kasılmaların cinsel ilişkiyi zorlaştırması hatta imkânsız bir hal almasına neden olmasıyla bilinmektedir. Hem psikolojik hem de fiziksel nedenlere bağlı olarak gelişen vajinismus oldukça karmaşık bir sorundur. Vajinismusun cinsel travma, cinsel istismar, psikolojik faktörler ve cinsel ilişki sırasında duyulan rahatsızlık öyküsü de dahil olmak üzere pek çok olası nedeni vardır. Bazen ise nedeni bile bulunamamaktadır. Vajinismus tedavisi cinsel terapi ile yapılmaktadır. Kegel egzersizleri, vajinada bulunan pelvik taban kaslarının tekrarlayıcı kasılma ve gevşemelerini sağlamaktadır. Bu egzersizler vajinal kaslar üzerindeki kontrolü geliştirmede yardımcı olmaktadır. Size tavsiyem Kegel egzersizleri yapmanız ve mutlaka bir cinsel terapistten yardım almanız yönünde olacaktır.

    Cem Keçe

  • Vişneli cheesecake tarifi

    Vişneli cheesecake tarifi

    Vişneli cheesecake nasıl yapılır ? Vişneli cheesecake malzemeleri nelerdir ? Vişneli cheesecake tarifi…
    Malzemeleri :
    Tabanı için:
    2 paket yulaflı bisküvi
    75gr eritilmiş tereyağ

    Pasta malzemeleri :
    400 gr labne peyniri
    200 ml krema
    1 su bardağı toz şeker
    2 yumurta
    2 çorba kaşığı un (tepeleme değil)
    1 çorba kaşığı nişasta (tepeleme değil)
    1 paket vanilya

    Vişne sosu için :

    400gr kadar donmuş vişne (önceden erimesi için dolapta çözülmeye bırakın)
    1 su bardağı vişne suyu+donmuş vişnelerin suyu
    (Vişne yerine frambuazda kullanabilirsiniz)
    2 silme yemek kaşığı mısır nişastası
    3-4 yemek kaşığı pudra şekeri

    Yapılışı:

    Fırının kapağını hiç açmadan 55-60 dk. kadar pişirin ve fırını söndürün Cheesecake’i, fırının kapağını açmadan, yaklaşık 2 saat kadar ılınması için bekletin Önceden çözdürüp buzdolabında tuttuğunuz vişneleri bir kabın içine alın Bir sos tenceresinin içine vişne suyu, nişasta ve pudra şekerini koyup kısık ateşte ve sürekli karıştırmak suretiyle koyulaşıncaya kadar pişirin.Sosunuz muhallebi kıvamı aldığında ocağın altını kapatın ve ılınmaya bırakın.Bu esnada vişneleri dilerseniz bütün olarak, dilerseniz de rondoda biraz çekerek kullanabilirsiniz.

    Ben her ikisini de yapıyorum ama eğer vişneli yapıyorsanız, pastayı dilimlerken biraz zor oluyor. Bu sefer hafifçe rondodan çekip, sosla karıştırdım Sosu sıcakken pastanın üzerine dökerseniz, içine sızıntı yapar ve pastanın kıvamını bozar. Bu sebeple, mutlaka ılınmasını bekleyin Vişneli karışımı hafifçe çukurlaşan cheesecake’in üzerine döküp kaşıkla şekil verin Tam formunu alabilmesi için buzdolabında -mümkünse 1 gün daha- bekletin

  • 2014 en iyi tasarımlar…

    2014 en iyi tasarımlar…

    2014 en iyi tasarımlar…

    2014 en iyi tasarımlar...
    2014 en iyi tasarımlar…
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar
    2014 en iyi tasarımlar

    2014_en_iyi_tasarimlari (2) 2014_en_iyi_tasarimlari (12) 2014_en_iyi_tasarimlari (14) 2014_en_iyi_tasarimlari (16) 2014_en_iyi_tasarimlari (17) 2014_en_iyi_tasarimlari (18) 2014_en_iyi_tasarimlari (19) 2014_en_iyi_tasarimlari (20)