Blog

  • Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri

    Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri

    Çarpıcı ve yepyeni Rosa Clara 2014 gelinlik modelleri kesinlikle şaşırtıcı ve zerafet içinde. Uygun gelinlik modelleri Rosa Clara 2014 Koleksiyonunda bulabilirsiniz.

    Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri

    Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri
    Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri
    Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri
    Rosa Clara 2014 Gelinlik Modelleri
    2014 Rosa Clara Gelinlik Modelleri
    2014 Rosa Clara Gelinlik Modelleri
    2014 Rosa Clara Gelinlik Modelleri
    2014 Rosa Clara Gelinlik Modelleri
    2014 Rosa Clara Gelinlik Modelleri
    2014 Rosa Clara Gelinlik Modelleri
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014
    Rosa Clara Gelinlik Modelleri 2014

  • Kırışıklıkları artıran hareketler…

    Kırışıklıkları artıran hareketler…

    Kırışıklıkları artıran davranış ve alışkanlıklara göz atın, önleminizi alın.
    1. Güneş etkisi: Hızlı yaşlanmanın en başta gelen nedeni güneşin yaydığı ultraviyole ışınları… Yanık bir tenin cazibesini reddedemiyor olabilirsiniz ama güneşe çıktığınızda renginizle birlikte cildinizin de değiştiğini unutmayın.2. Solaryum: Solaryumda kullanılan ışık bizzat güneş ışığının bir parçası olan ultraviyole A. Üstelik ultraviyole A, cildin daha derin tabakalarına ulaşabildiği için kırışıklık oluşumuna ve cilt yaşlanmasına etki ediyor.
    3. Mimik izleri: Mimiklerinizi cömertçe sergilemek zamanla kırışıklıklara yol açar. Mimik kırışıklıkları daha çok göz çevresi, ağız kenarları ve alında oluşur. Bunu biraz olsun engellemek için yüz egzersizlerini deneyebilirsiniz.
    4. Uyku pozisyonu: “Yüz üstü yatıp, ellerimi yastığın altına sokmadan uyuyamıyorum” diyorsanız, size kötü bir haberimiz var. Yüzükoyun yatarak uyumak, özellikle 30′lu yaşlar sonrasında derinin katlanmasına yol açarak kırışıklıklara neden oluyor.
    5. Sigara bağımlılığı: Sigara paketlerinin üzerinde yazan uyarılar hala size vız geliyorsa, bir kez de cildinize bakmayı deneyin. Sigara içen kişilerin cildi daha erken yaşlanıyor, ayrıca ciltleri daha sağlıksız ve mat bir görünüme bürünüyor.
    6. Beslenme alışkanlıkları: A, C, E, selenyum, demir, bakır, çinko içeren antioksidanlar, deriyi güçelendirerek kırışıklıklardan koruyor.
    7. Hatalı kozmetikler: Bakım ürünleri seçerken cildi nemlendiren, kolajen onarımını artıran ürünler olmasına dikkat edin. Makyaj ürünlerinde ise mümkün olabildiğince katkı maddesi az, mineral bazlı ve hipoalerjenik ürünleri tercih edin.
    8. Hızlı kilo alıp vermeyin: Özellikle 30 yaş sonrasında kısa sürede çok kilo alıp vermek deride gevşeme ve sarkmalara yol açabiliyor.
    9. Cilt bakımı yaptırın: Uygun bir peeling ya da anti-aging bir ürün içeren bakımların düzenli yaptırılması yaşlanmayı geciktirmek açısından faydalı olabilir.
    10. Stresten kaçının: Stresli ve öfkeli olduğumuzda kaslarımız daha çok kasılıyor. Kasılma en çok boyunda, omuzlarda ve yüzde meydana geliyor. Kasılma tekrarlandıkça da, çizgilere zemin hazırlıyor.

  • Alkol cinsel gücü artırır mı?

    Alkol cinsel gücü artırır mı?

    İnsanlar, alkol aldıklarında rahatladıklarını, cinselliğe daha iyi yaklaştıklarını düşünürler. Bu doğrudur, ancak alkolün enerjisi çok yüksektir. Vücutta gereğinden fazla enerji olduğu zaman bu yağa çevrilir. Dolayısıyla yağlanma ve damar tıkanıklığı hızlanıyor. Alkol, içeriği nedeniyle damarlarda genişleme yapıyor. Vücuttaki uç damarlar (eller, ayaklar, yüz gibi) genişlediği için ereksiyon sırasında penise giden kan miktarında azalma olur. Alkol de belli dozlarda alınmalı. Fazla yağ damarları tıkadığı için sorun. Az yağ ise hormon dengesini bozuyor. Kansızlık özellikle kadınlarda hormonal dengeyi bozuyor ve cinsel uyarı için, genital bölgeye kan gidişini azaltıyor.

    İşte performans artırıcılar!

     Çikolata: İçerdiği seratonin ve daha da önemlisi fenetilamin maddeleri nedeniyle hafif cinsel istek arttırıcı etkiye sahiptir. Afrodizyak özelliklerinin açıklanabilir bilimsel yönleri olsa da, yenilirken yaşanan haz, etkinin daha fazla olmasını sağlar.

    İstiridye: Birçok edebi eserde afrodizyak olarak bahsedilen istiridye üzerine İtalyan ve Amerikalı bilim adamları çeşitli araştırmalar yapmış. Bu araştırmalara göre; içerdiği bazı aminoasitlerin cinselliği sağlayan hormonları tetiklediği görülmüşse de, bu etkinin oluşması için gerekli miktar ve zaman kısa süreli kullanımda böyle bir etkinin görülmesini mümkün kılmamaktadır.

    Şampanya: Özel bir afrodizyak etkisi yoktur. Düşük dozdaki alkol kişilerin üzerlerindeki baskıyı atmalarını ve daha rahat hissetmelerini sağlar. Fazla kullanıldığında ise cinsel performansta bozulmalar görülebilir.

     Havyar: Yüzyıllardır afrodizyak olarak kullanılmaktadır. İçerdiği çinko miktarı nedeniyle erkeklik hormonlarının yapımını artırıyor. Çinkonun aynı zamanda sperm kalitesini de artırdığı belirlenmiştir.

     Ginseng: Geleneksel Çin ve Güney Amerika tıbbında cinsel gücü artırmak üzere kullanılan bir köktür. Bir araştırma ginsengin cinsel isteği ve birleşme kapasitesini artırdığını ortaya koymuştur. Bu etkilerini sinir sistemi ve yumurtalıklar üzerinden gösterirken penis bölgesine gelen kan damarlarını da etkileyerek erkeklerdeki ereksiyon kalitesini de artırabilmektedir.

  • Banyonuzu spa yapın…

    Banyonuzu spa yapın…

    Uzun süredir stres dolu olan hayatımızı sürekli endişe ile geçirmek ruh halimiz için de sağlığımız için de pek iyi değil elbette. Rahatlamak için farklı alternatifler sunulabilinir, işte bizden bir öneri; banyonuzu dinlenmenize ve canlanmanıza yarayan bir spa’ya çevirmek…

    Sakin ve dingin, kendi özel vahamızı yaratmak için unutulmaması gereken tek şey beş duyumuzun her birini ayrı düşünmek…

    Görünüm: Sizi sakinleştirecek renkler seçmelisiniz. Monokromatik, nötr ya da kahverengi tonları gibi zengin sıcak renk paletleri genelde sakinleştirici, yatıştırıcı olarak bilinenlerdir. Parlak kırmızılar ya da canlı sarılar fazlasıyla uyarıcı olabilir. Yumuşak tonlar ve düşük kontrastlı materyaller (dolap ve demirbaşlardaki mat yüzeyler), yaratmaya çalıştığınız tabloya uyacaktır. Basitlik de sakinlik yaratır, bu yüzden musluklar için de minimalist tasarımlar değerlendirin. Banyolar aynı zamanda hazırlık aşamasında, makyaj yaparken ya da traş olurken kullanılan, iyi ışıklandırılması gereken yerler oldukları için kısılan ve açılan elektrik düğmeleri sizlere uygun zamanda uygun alternatifi sunan esnek bir seçenek olacaktır

    Ses: Banyonuza monte edilmiş kolonlarınız olmayabilir ama portatif kolonlar ve bir ipod da yeterli olacaktır. Rahatlamanıza yardımcı olacak bir müzik ve hatta doğa sesleri dinlemenize. Aynı zamanda dışarıdaki çocuk ve trafik gürültüsünü de bloke ederek kargaşayı sizden uzak tutacaktır. Bir akarsu sesi son derece dinlendirici ve huzur verici olabilir örneğin.

    Koku: Çok kişisel bir seçimdir. Bazıları için bir temizlik malzemesinin basit esansı rahatlatıcı olabilir. Bazıları içinse mumlar ve kurutulmuş çiçeklerle yaratılmış kokulardan bir duvar tercih edilebilinir. Genelde en dinlendirici ve rahatlatıcı etkiyi lavanta, vanilya ve limon gibi kokular sağlar… Tütsüler ve kokulu mumlar, alerjik reaksiyonlara en az sebep olan alternatifler olmalarına rağmen bu durumun da kişisel olduğunu unutmayın. Kokuların ayrıca çok güçlü hatıra tetikleyici oldukları bilinir; yani vanilya size sert mizaçlı halanızı hatırlatıyorsa çok da doğru bir tercih olmayacaktır. Öte yandan, anınız sevgi ve kurabiye kokusu dolu olan sıcacık bir evi içeriyorsa, rahatlamakta geç kalmayacak ve muhtemelen acıkacaksınız. Ki bu da bizi bir diğer duyuya yönlendiriyor…

    Tat: Tek kelimeyle; çikolata! Küvette keyif esnasında, birkaç şekerleme ile kendinizi şımartırken iyi bir kitap okumak ya da saçlarınızı taramaktan güzel bir his daha olabilir mi? Ya da aşırıya kaçmamak şartıyla bir kadeh şarap eşliğinde…

    Dokunma: Vücutlarımız ve tenimiz bir duyuya bağlı olan en geniş alanlar, o yüzden tüm duyularımıza hitap edecek böyle bir ritüelin de en önemli öğesi olmaları içten değil. Yumuşak ve tüylü bir havludan sıcacık bir küvete, etrafımızdakileri dokunsal olarak nasıl ‘hissettiğimiz’ ne kadar dinlendiğimize dair en önemli etkiye sahiptir. Özel bir masörünüz yoksa, masaj yapan duş başlıklarına ne dersiniz? Şiddetli bir yağmurdan, hafif ve yumuşak bir çiselemeye, nasıl isterseniz öyle…

    Sonuçta, size kendinizi iyi hissettirecek ve dinlendirecek ayrıntılar gayet kişisel ama kalp atışlarınızın size nasıl teşekkür ettiğini mutlaka duyacaksınız…

    banyonuzu_spa_yapin (1)

    banyonuzu_spa_yapin (2)

    banyonuzu_spa_yapin (3)

    banyonuzu_spa_yapin (4)

    banyonuzu_spa_yapin (5)

    banyonuzu_spa_yapin (6)

    banyonuzu_spa_yapin (7)

  • Bu erkeklerden uzak durun!

    Bu erkeklerden uzak durun!

    Sancılı bir ilişkinin içine düşmemek için baştan doğru seçim yapmanız önemli. Birlikte olacağınız erkeğin kişiliğini irdeleyin. Bu özelliklerden birini taşıyorsa dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.

    Tanımadığınız arkadaşları olan bir erkek

    Sizin tanımadığınız arkadaşlarıyla buluşmak için sürekli çekip giden, onlarla mesajlaşan bir erkek her zaman şüphe uyandırır. Sizi aldatmıyor olsa bile bu arkadaşlarla sizi tanıştırmamış olması düzgün bir ilişkiye hazır olmadığını gösteriyor olabilir.

    İşini sizden önde tutan bir erkek

    İş yüzünden planlarınızı erteleyen veya plan yapmak için fazla yorgun ya da meşgul olan biriyle ilişki yürütmek oldukça zordur. Sizinleyken bile kafasında işini düşünen birisi sizi gerçekten ne kadar dinleyebilir ki…

    Gece hayatı yoğun bir erkek

    Eğlenmeyi herkes sever ancak, birlikte olduğunuz erkek bir bahaneyle her akşamı dışarda geçiriyorsa bu tempoyla birlikte bir ilişki yürütmeniz sizin için zor olacaktır.

    İşinden nefret eden bir erkek

    Vaktinin çoğunu sevmediği bir işi yaparak geçiren bir erkeğin huzursuzluğu ilişkisine de yansır. Mutsuz olduğu bir işe saplanmış ve bunu değiştiremiyen birisiyle birlikte olmak istemezsiniz.

    Annesine takıntılı bir erkek

    Aile bağları güçlü bir erkekten bahsetmiyoruz. Ailesine ve özellikle annesine saygı gösteren bir erkek size de saygı gösterir. Ancak anneye karşı aşırı ilgi, ya da tam tersi anneye karşı öfke duyan bir erkek ilişki adına tehlikeli olabilir. Üç kişilik bir ilişki yaşamak istemezsiniz.

    Sürekli pohpohlanmak isteyen bir erkek

    Sizden sürekli ne kadar akıllı, yakışıklı, başarılı ve çekici olduğunu duymak isteyen ve hatta yalnızca sizden değil etrafındaki herkesten ilgi görmeye çalışan bir erkek, direkt olarak çapkınlık yapmasa bile etrafındaki kadınların kendisine hayranlık duymalarını sağlamak için sizi rahatsız edecek hareketlerde bulunabilir.

  • Seks romantik hale nasıl gelir ?

    Seks romantik hale nasıl gelir ?

    Seks terapisti Joy Davidson yatakta iki yabancı olmaktansa tek bir beden haline dönüşebileceğinizi belirtiyor. İşte aranızdaki romantizmi doruk noktasına çıkarmanın pratik yolları…

    DİKKATİNİZİ DAĞITABİLECEK ŞEYLERİ ORTADAN KALDIRIN

    Başlangıç olarak yatak odanızdaki dağınıklığı toparlayın. Gardırobunuzun sürekli açık duran kapısını kapatın, eski gazeteleri kaldırın ve gürültülü bir cadde üzerinde yaşıyorsanız pencereleri kapatın. Temiz ve sakin bir mekan birbirinize daha kolay odaklanmanızı sağlar. Birkaç mum yakarak veya yan odadaki ışıkları açık bırakarak yatak odanızı hafifçe aydınlatabilirsiniz. Bu sayede dikkatinizi dağıtacak şeyleri görme ihtimaliniz azalır. Ayrıca az ışıklandırılmış bir ortamda erkek arkadaşınızla daha kolay göz teması kurabilirsiniz.

    BİRBİRİNİZİN GİYSİLERİNİ ÇIKARIN

    Kendi başınıza soyunmak yerine, birbirinizin giysilerini teker teker çıkarın. Bu, yavaşlamanızı ve tüm dikkatinizi partnerinize vermenizi sağlar. Davidson’a göre, birbirinizi soyarken karşılıklı dokunuşlarınız partnerinizi ve sizi rahatlatacaktır.

    KONUŞURKEN BİRBİRİNİZE DOKUNUN

    Seks terapisti Darcy Luadzers, uykuya dalmadan önce edilen sohbetlerin, çiftlerin kendilerini birbirlerine en yakın hissettikleri anlardan biri olduğunu belirtiyor. Bu gevşemiş halinizin avantajını kullanın. Bir yandan sessizce konuşurken, diğer yandan ellerinizi, parmak uçlarınızı ve hatta tırnaklarınızı, birbirinizin vücudunda gezdirin.

    ÖPÜŞME YÖNTEMİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN

    Seks sırasında belden aşağısına konsantre olduğunuz için öpüşmeyi ihmal mi ediyorsunuz? Ancak, sevişmenin ortasında partnerinize vereceğiniz şehvetli bir öpücük, bu deneyimi sizin için daha da ateşli hale getirebilir. Kuvvetli öpücükleri kullanmanın yanı sıra, sevgilinizin dudaklarında gezinebilir ve onları hafifçe ısıtabilirsiniz.GÖZ TEMASI KURUN

    Uzmanlara göre erkek arkadaşınızın bakışlarına birkaç dakika boyunca kilitlenmek birbirinize hissettiğiniz yakınlığı artırıyor. Hint felsefesindeki Tantra inancına göre, sol gözünüzün onun sol gözüne bakması beyninizin “hissetme” kısmının açılmasını sağlıyor. Seks sırasında başınızı hafifçe sağa doğru yatırın. Böylelikle yüzünüzün sol kısmı onun sol tarafı ile hizalanır. Süreyi çok uzatmadan gözünün içine odaklanın.

    “İSTİYORUM” KELİMESİNİ KULLANIN

    Çoğu zaman bazı kelimeleri söylemek aklımıza bile gelmez. Oysa bu kelimeler birbirinize daha iyi konsantre olmanızı sağlayabilir. Kadınlar “aşk” kelimesine karşı daha duyarlıyken, erkekler “istiyorum” sözcüğünü duymayı isterler. Çünkü bu, onlara ihtiyaç duyulduğu ve arzulandıkları hissini verir. Ayrıca yatakta ona “Oraya dokunmanı çok seviyorum” dediğinizde tepkisiz kalmayacağını da görebilirsiniz.

    FARKLI TEKNİKLER DENEYİN

    Seks sırasında sürekli olarak aynı şekilde davranmanız ilişkinizdeki heyecanın zamanla kaybolmasına yol açabilir. Bu yüzden yatakta kimi zaman yavaş kimi zaman hızlı hareket etmeyi deneyin. Partnerinizi heyecanlandırmak için ona hemen teslim olmayacağınızı hissettirebilirsiniz. Aslına bakarsanız bu ona yapacağınız tatlı bir işkence gibidir. Beklentiyi geciktirdiğinizde, sonunda alacağınız zevkin artacağını da görebilirsiniz.

    YATAKTA SABIRLI OLMAYI ÖĞRENİN

    Biriniz orgazm olmadan hemen önce, vücutlarınızı birbirine iyice yaklaştırarak bu anın yoğun duygularını daha da güçlendirebilir ve heyecanınızı artırabilirsiniz. Kollarınızı onun sırtına dolayın ve tüm vücudunu kendi vücudunuza doğru bastırın. Size dokunmasını sağlayın ve kendinizi partnerinizin vücuduna doğru iyice yakınlaştırın. Bu duygusal olarak sizi birbirinize yakınlaştıracak. Orgazm olurken çoğu zaman kendinizi kaybetseniz de daha duygusal davranarak, birbirinize daha fazla zevk vermeniz mümkün olabilir.Daha romantik bir final için: Seks sonrasında parmaklarınızı birbirinizin kollarında gezdirin. Yakınlaşmanızı sağlayacak küçük öpücükler vermek, vücudunu okşamak, başınızı onun göğsüne yaslamak veya kaşık pozisyonu alarak uyumak ikiniz açısından da tatminkar olacaktır.

  • Üzümlü pasta tarifi

    Üzümlü pasta tarifi

    Üzümlü pasta nasıl yapılır ? Üzümlü pasta malzemeleri nelerdir ? Üzümlü pasta tarifi…

    Malzemeler

    İki buçuk su bardağı süt
    3 çorba kaşığı tozşeker
    3 çorba kaşığı un
    1 çorba kaşığı nişasta
    1 adet yumurta
    200 gram labne peyniri
    1 paket vanilya
    1 adet kakaolu pandispanya
    1 çay bardağı neskafeli su
    2 su bardağı siyah üzüm

    Üzümlü Pasta Yapılışı
    Sütü bir tencereye alın. İçine tozşeker, un ve nişastayı ekleyip karıştırın. Diğer tarafta yumurtayı çırpıp süte ilave edin. Krema kıvamına gelene kadar sürekli karıştırın. Kaynamaya başlayınca tencereyi ocaktan alın. Soğuyunca içine labne peyniri ve vanilyayı ekleyip karıştırın. Pandispanya katlarını kahveli suyla ıslatın. Birinci kata kremanın yarısını sürüp, üzerine üzümün yarısını dizin. Üzümlerin üzerine ikinci katı yerleştirin. Kalan krema ile pastanın üzerini kaplayın ve kalan üzümleri serpiştirin. Buzdolabında 1 saat beklettikten sonra dilimleyerek servis yapın. Afiyet olsun…

    Üzümlü pasta tarifi
    Üzümlü pasta tarifi
  • Mevsime göre saç bakımı

    Mevsime göre saç bakımı

    Mevsime göre saç bakımı nasıl yapılır yazımızda sizlerle…

    Kış: Yılın bu en soğuk mevsimi beraberinde kepeklenme, kaşıntı gibi sorunları da getirir. Sıcak kalorifer ısısı ve dışarının soğuk iklimi saçlarda elektriklenmeye neden olur. Bu saç sorunu nemlendirici saç spreyleri, şampuanlar ya da kürlerle önlenebilir. Eğer saç derinizin kuruluğundan şikayetçiyseniz, markaların özel saç tonikleri ya da saç derisi emülsiyonları nemlendirici içerikleriyle çözüm olacaktır.

    Yaz: Fazla ısı saçlar için tehlikelidir. Saç tellerinin kurumasına ve incelmesine neden olur. Yaz mevsiminin yıprattığı saçların acil bakımı ancak özel saç bakım kürleriyle mümkündür. Bu durumda mutlaka kullanılması gereken bakımlar arasında UV korumalı olan ürünler ön sıradadır. Saç renginin tazelenmesi de yine bakım yapan boyalarla gerçekleştirilmelidir.

    Sonbahar: Tatil sonrasında güneşin saçlarımıza verdiği zararı görmezden gelemeyiz. En belirgin olanı nem kaybından dolayı meydana gelen kuruluktur. Bunun için ekstra nem içeren bakım kürlerinin yanı sıra boyalı saçlar için de saçlarınızın rengini tazeleyen saç boyası ve yeni bir saç modeli idealdir.

    İlkbahar: Soğuk günler geride kalıp, havalar ısınmaya başlasa bile, kış mevsimi iz bırakmadan ortadan kaybolmuyor. Kaloriferlerin kuruttuğu saçlarımız ve saç derimiz ilkbaharla birlikte özel bir bakım istiyor. Bakım programında ise özellikle kuru saç derisi için uygulanan bakım kürleri öne çıkıyor.

  • Bimba & Lola kış 2013-2014 koleksiyonu

    Bimba & Lola kış 2013-2014 koleksiyonu

    Bu lüks İspanyol markanın hemen hemen tüm hatlarda bulunan kendine özgü hassas sunumlar görünüyor. Bimba & Lola 2013-2014 kış  koleksiyonu galerimizde sizlerle…

    Bimba & Lola kış 2013-2014 koleksiyonu
    Bimba & Lola kış 2013-2014 koleksiyonu
    2014 Bimba & Lola kış koleksiyonu
    2014 Bimba & Lola kış koleksiyonu
    2013 Bimba & Lola kış koleksiyonu
    2013 Bimba & Lola kış koleksiyonu
    Bimba & Lola kış koleksiyonu
    Bimba & Lola kış koleksiyonu
    Bimba & Lola kış 2014 modelleri
    Bimba & Lola kış 2014 modelleri
    Bimba & Lola kış 2013 modelleri
    Bimba & Lola kış 2013 modelleri

  • 5:2 Oruç diyeti

    5:2 Oruç diyeti

    İngiltere’yi etkisi altına aldıktan sonra şu günlerde okyanusu aşan yeni bir diyet, canınız ne isterse yiyerek kilo verebileceğinizi öngörüyor. Tek yapmanız gereken haftada iki gün hiçbir şey yememek.

    Oruç Diyeti’ ya da ‘5:2 Diyeti’ olarak adlandırılan yeni sistem, haftanın beş günü boyunca her istediğinizi tıka basa yemenize izin veriyor. Ama geri kalan iki günde 600 kaloriden fazla almamak şartıyla. Diyeti uygulayanlar genellikle oruç günlerinde her biri 250-300 kalorilik iki küçük öğün yemeyi tercih ediyorlar.

    Oruç günlerinde bitkisel ve proteinli yiyecekleri tercih etmek ve bu günleri üst üste getirmemek gerekiyor. Diyetin taraftarları birkaç saat hiçbir şey yemediktensonra vücudun yakıtını değiştirdiğini, yağ depolamayı bıraktığını iddiaediyorlar. Diyeti uygulayanlar iştahlarının gerçekten azaldığını söylüyor.

    Diyetin yaratıcısı Dr. Michael Mosley bu diyet sayesinde dokuz haftada 10 kiloverdiğini, yağ oranının yüzde 8 azaldığını, kolesterol ve şeker seviyesinin düştüğünü ileri sürüyor. Ancak beslenme uzmanları bu etkilerin ancak oruç tutulmayan günlerde sağlıklı beslenerek elde edilebileceği konusunda uyarıyorlar. Diğer beş gün çok fazla kalori aldığınızda ortalama kalori ve tartıdaki gösterge de düşemiyor.

    Araştırmalar ne diyor?

    Erken dönem araştırmalar aralıklı orucun gerçekte de kilo vermeye, belirli kanserlerin riskini düşürmeye, yaşam süresini uzatmaya, enerji seviyesini yükseltmeye,beyin fonksiyonlarına ve diyabet riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Ancak bu sonuçlar henüz yalnızca hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle kanıtlandı. Diyetin çok popüler olduğu İngiltere’de uzmanlar diyetin insanlar üzerindeki etkileriyle ilgili ellerinde yeterli kanıt olmadığı konusunda uyarıyorlar. Bugüne kadar insanlar üzerinde yapılan tek araştırma,diyetin kötü kolesterolü ve tansiyonu düşürebileceğini gösterdi. Ancak Illinois Üniversitesi’nin yaptığı bu kısa süreli araştırmaya katılan denekler geri kalan 5 günde de aşırıya kaçmadı, her zamankinden yalnızca yüzde 10 fazla tükettiler.

    Tehlikeler
    Uzmanlar,oruç diyetlerinin eksikliklere yol açabileceği ve özellikle aşırı diyet yapanlarda tehlikeli yeme bozukluklarına yol açabileceğini düşünüyorlar. Bu tür diyetlerin insanların yiyecekle sağlıklı bir ilişki kurmasını engellediği de söyleniyor.

    5:2 diyeti kuralları ve diyeti kolaylaştıracak ipuçları:


    -5 gün boyunca aşırıya kaçmamak şartı ile normal yemek (ziyafet günleri )

    -2 gün ise kadınlarda 500 kalori erkeklerde 600 kaloriyi geçmeyecek şekilde yemek ( Oruçgünleri )

    -2 günlük oruç günleri birbirini takip eden günlerde olmamalı

    -5 günlük ziyafet günlerinde herşey yiyebilirsiniz serbest lakin çok ağır gıdalardandan kaçınmak gerekir

    -2 günlük oruç günlerinde kalori sayımı yapılarak verilen kalori miktari aşılmamalı

    -İlk başlangıç ve alışma süreci zor gelecektir lakin ilerleyen günlerde vücut bu yeni beslenme düzenine alışacaktır

    -2 günlük oruç günleri için menu planınızı önceden yapmanız işinizi kolaylaştıracaktır.

    -Sıcak içecekler iştah bastırır.Oruç günlerinde sıcak içecekler tercih edin lakin süt içecek olursanız kalori hesabı yaptığınızı düşünüp yağsız sütler tercih ediniz

    -2 günlük oruç günlerinde çorbalar en büyük kurtarıcınız olacaktır.Düşük kalorili çorbalar hazırlayarak gün içerisinde günlük kaloriyi aşmamak kaydı ile istediğiniz zaman tüketebilirsiniz

    -Oruç günlerinde daha sonra açlık hissettirecek glisemik indeksi düşük gıdalardan kaçının (makarna,ekmek,nişastalı gıdalar…)

    -Oruç günlerine kalorisi oldukça düşük vejeteryan menüleri seçebilirsiniz..

    -Egzersiz yaparak iştahınızı bastırabilirsiniz.Fakat ilk alışma süreci zor olacağı ve halsiz düşebileceğiniz için ilerleyen günlerde yapmanız daha iyi olacaktır.

    -Vee oruç günlerinde yarın ki günün ziyafet günü olduğunu istediğiniz şeyi yiyebileceğinizi hatırlayarak kolay geçmesini sağlayabilirsiniz..

    5:2 diyeti yapanlar için tıklayın !