Blog

  • Eviniz sizi yansıtıyor

    Eviniz sizi yansıtıyor

    Modern ev dekorasyon modelleri kesinlikle birbirinden farklı tasarımları ve evlerinizdeki şıklığı yansıtmış olmaktadır.

    Modern ev dekorasyon modelleri kesinlikle birbirinden farklı tasarımları ve evlerinizdeki şıklığı yansıtmış olmaktadır. Ev dekorasyonun da renk seçimi renklerin birbiri ile uyumunu yansıtan evlerde genellikle beyaz renklerin daha çok kullanıldığı aynı zamanda sadelik ve güzelliği bir arada yansıtılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Birbirinden farklı modellerde ve tasarımlardan aynı zamanda şıklıkları da olan ev dekorasyonları ilgi çekici özellik taşıyor olmaktadır. Yeni sezonda tasarlanmış olan siyah ve beyaz renklerin hakim olduğu ev dekorasyonları dikkatleri kesinlikle çekmiş olmaktadır. Aynı zamanda açık renkleri evleri daha geniş ve büyük göstermektedir. Özellikle evlerini yenileyecek olan kişiler sizlere yardımcı olmak amacı ile kesinlikle birbirinden farklı güzelliklerde olan ev dekorasyonları ile beğenileri ve ilgiyi üzerinize çekmeyi başarmış olmaktayız. Birbirinden farklı modellerde olan modern ev dekorasyon örnekleri ile sizlerde şıklıkları yansıtacak ve aradığınız her detayı sizler ile paylaşmış olduğumuz resimlerde buluyor olacaksınız.

    2013 beyaz çok güzel ev dekorasyon modeli

    Modern ev dekorasyonunda beyaz olan mobilya tasarımları sadeliği ve şıklığı göstermiş olmaktadır. Aslında yukarıdaki ev dekorasyonunda ara ara gri ve siyah detaylarda kullanılmış olmaktadır. Aksesuar detayları da gri rengin şıklığı ile ilgi çekici olmaktadır. Beyaz bir köşe koltuk detayı ise tam karşısında uzanma koltuk detayı olan beyaz halı ve gri yastık detayları ile de bir arada kullanılmaktadır.

    Açık renklerde ev dekorasyon modeli

    Yeni sezon ev dekorasyon örnekleri arasında yer alan beyaz tekli koltuk detayı ise açık gri kapitone şeklinde koltuk detayı ile tamamlanmış olmaktadır. Ortasında ise yuvarlak sehba detayı olmaktadır. Beyaz kabarık bir halı detayı ile çok görkemli bir ev dekorasyon detayı aynı zamanda sadeliğin şıklığını kesinlikle yansıtmış olmaktadır.

    ahşap detaylarda ev dekorasyon modeli

    Modern ev dekorasyonunda ahşap detaylar çok fazla bir şekilde kullanılmış olmaktadır. Beyaz olan koltuk detaylarının alt detayları ahşap olan mini bacak detayları ile tamamlanmış olmaktadır. Ahşap bir şekilde tv ünite detayı olan ve aslında genellikle ahşap detayların hakim olduğu çok şık bir ev dekorasyon ile dikkat çekmektedir.

    Beyaz cok güzel ev dekorasyon modeli

    Beyaz ren son dönemlerde ev dekorasyonunda çok fazla bir şekilde kullanılmış olmaktadır. Beyaz olan koltukları siyah aksesuar detayları ile hareket katılmış olmaktadır. Siyah sehba ve abajur detayları ile tamamlanmış olması evinize modern bir hava katmış olmaktadır. Beyaz renk evi daha büyük ve geniş bir şekilde gösteriyor olmaktadır. Sıradışı olan ev aksesuar örnekleri ile dikkatleri çekmektedir.

    Siyah deri ev dekorasyon modeli 2013

    siyah deri evlere şıklık katmaktadır. Siyah deri ve kare şekilde tamamlanan çok görkemli bir koltuk modeli olmaktadır. Mavi yastıkları ve mavi halı detayı ile tamamlanmış olmaktadır. Mavi aksesuar detayları ile tamamlanan evin şıklığına kesinlikle şıklık katacak olan çok görkemli ve alımlı bir oturma odası modeline örnek olmaktadır.

    Mor ev dekorasyon tasarımı modeli

    Mor renk evlere bereket ve uğur getirildiğine inanılmaktadır. Modern ev dekorasyonunda bu yüzde mor renkler çok fazla kullanılmış olmaktadır. Açık gri olan koltuk detaylarınıza mor sehba ve halı , yastık detayları ile tamamlanmış olan ve gri parlak detaylar ilede hava katılmış olan çok şık bir oda tasarımı olmaktadır. Bütün detaylar tam anlamı ile düşünülmüş olmaktadır.

    Pembe tonlarında ev dekorasyon modeli

    İçinizi açacak olan renkler ile tamamlanan ev dekorasyonun da pembe ve yeşil renklerin bir arada kullanıldığı çok güzle bir ev dekorasyon detayı ile karşınıza çıkmaktadır. Krem koltuk detayına pembe, yeşil ve aynı zamanda çiçek detaylı olan yastık detayları ile tamamlanmış olmaktadır. Orta sehba detayı ise pembe renk olan bacakları da beyaz ve torna bacak detayı ile tamamlanmış olmaktadır.

    Renkli ev dekorasyon modeli

    Rengarenk bir eviniz var ise işte sevgili okurlarımız çok spor çizgiler taşıyan çok modern bir oturma odası demektedir. Modern ev dekorasyon örnekleri şıklıkları ve pembe ve diğer renklerin bir arada kullanılmış olmaktadır. Beyaz detaylar ile sadelik ve şıklık katacak olan çok güzel tasarımlardan oluşmaktadır. Pembe yuvarlak masa detayı olan çok kullanışlı olmaktadır.

    Yeni moda ev dekorasyon modeli

    Çok görkemli bir ev dekorasyonunda beyaz yere yakın olan koltuk detayları kırmızı yastık detayları ile tamamlanmış çok şık bir ev dekorasyon modeli olmaktadır. Beyaz ve siyah tablo detayları ve çok görkemli bir tasarım ile karşımıza çıkmış olmaktadır. Üç renklerin bir arada kullanılmış olduğu ve şıklığı ile kesinlikle dikkatleri çekmiş olmaktadır.

  • İlginç tedavi yöntemleri

    İlginç tedavi yöntemleri

    Eski çağlardan beri süregelen tedavi yöntemlerini merak ediyormusunuz?Oldukça ilginç olan bu tedavi yöntemlerinden bazıları;

    TIBBİ SÜLÜKLER
    Ortaçağ’da kullanılan bir diğer tıbbi yöntem sülüklerdi. Kan almaya benzer olarak, sülükler zamane doktorlarının birçok hastalığa neden olduğunu düşündükleri kirli kanı çekmek için kullanılıyordu.
    Modern tıpta, sülüklere rekonstraktif cerrahide kan akışını hızlandırmak için başvuruluyor. Bu yöntem, örneğin geri dikilen bir parmakta kan akışını artırmakta kullanılıyor.
    KURTÇUK DEBRİDMAN TERAPİSİ
    Bir gün bu böceğe sizi daha büyük bir tanesinden kurtarması için ihtiyaç duyabilirsiniz. Kurtçuk debridman terapisi, açık yaralara mikropsuz kurtçuk – sinek larvası – yerleştirmekle uygulanıyor.
    Kurtçuklar yara çevresindeli çürüyen dokuyu kemirirken, geride sağlıklı doku kalıyor.Kurtçuklar ayrıca zararlı bakterileri öldürerek yarayı dezenfekte ediyor. 1930′lu ve 1940’lı yıllarda sıkça kullanılan yöntem penisilin iğnesinin yaygınlaşması ile etkinliğini yitirdi. Ancak antibiyotiklere dirençli bakterilerin ortaya çıkması ile kurtçuklar tekrar kullanılmaya başlandı.
    İNSAN SÜTÜ
    Kemoterapi tedavinizin bir bardak sütle yapılmasını ister miydiniz? İnsan sütünün kanserle mücadele edebilme gücü 2009 yılında kızının sütünü içen bir babanın başından geçenler sayesinde fark edildi. Sıradışı bir seçenek olarak kabul edilen süt tedavisinin, İsveç’in Lund ve Göteburg Üniversiteleri bilim insanlarının çalışması sonucu kanser hücrelerini öldürebileceği ortaya çıktı.
    Araştırmacılar, anne sütünde bulunan ve HAMLET adı verilen maddenin kanser hücrelerinin ölümüne yol açtığını keşfetse de, bu maddenin kanserli hücreler üzerinde nasıl etki gösterdiği tam olarak anlaşılamadı.
    ÜROTERAPİ
    Uzayda kısıtlı kaynaklarla görev yapan astronotlar geri dönüştürülmüş idrarlarını içebiliyor. Ancak bazıları katıksız idrarı homeopatik tedavinin bir parçası olarak içmek zorunda. Bu alternatif tedavi yöntemini önerenler, idrarın insan vücudunu kanserden AIDS’e kadar birçok hastalıktan koruyacak antikorlar içerdiğini öne sürüyor.
    Ancak konu üzerinde titiz bir bilimsel çalışma olmadığı için, Amerikan Kanser Derneği gibi kurumlar yönteme ciddi bir şekilde yaklaşmaktan çekiniyor.
    İNCİ TOZU
    İnci bir takılarak bir de sürülerek kullanılıyor. Geleneksel Çin tıbbında parçalanan inciler toz veya krem haline getirilip, cilt bakım ürünü olarak kullanılıyor. Doktorlar ise tedavinin sadece sivilceleri geçirmediğini, yaşlılığın önüne geçtiğini ve ömrü uzattığını öne sürüyor.
    ARI TEDAVİSİ
    Bu tedavi gerçekten belki de en garip yöntemlerden biri; ama, Çin’de birçok doktor tarafından uygulanıyor.
    Arı iğnesinde bulunan zehrin romatizma gibi hastalıklara iyi geldiği düşünülüyor. Ve sorunlu bölgeye arı iğnesi ile uygulanıyor.
    DOKUNARAK AMELİYAT
    Ameliyat demek her zaman bir yerlerinizin kesilip biçilmesi anlamına gelmeyebilir. Brezilya ve Filipinler gibi ülkelerde, dokunarak tedavi yöntemi uygulanıyor. Vücudunuzun hastalık olan bölgesine enerji verilmesi ile kendinizi iyi hissetmeye başlıyorsunuz.
    YUNUS TEDAVİSİ
    Psikolojik tedavi için psikologlara milyonlar harcamanız gerekmez. Yunusları izlemek de en az bir psikolog kadar işe yarayabilir. İşte bu tedavi yönteminde sadece yunusları izleyip dalga seslerini dinleyerek rahatlıyorsunuz.
    HO’OPONOPONO
    Ağır kavgalar eden çılgın tartışmalar yaşayan biriyseniz, bu tedavi yöntemi tam size göre. Ho’oponopono, Hawaii’de uygulanıyor ve temelde öfke ve suçluluk gibi negatif duyguları atmayı hedefliyor.
    Tedavinin kilit noktası ise “özür dilerim” ve “hadi barışalım” gibi sözleri kullanmaya başlamak. İşte bu sözcükleri kullanan hastalar, kötülüklerden tamamen arınıyor.
    YILAN MASAJI
    Evet yanlış duymadınız! Bu terapi yönteminde bir yığın zehirsiz yılan vücudunuzda gezinerek masaj yapıyor ve vücudunuzu rahatlatıyor.
    BİRA BANYOSU
    Dünyanın bazı yerlerinde bu ilginç terapi uygulanıyor. Bira dolu bir küvete hatta fıçıya girip biralarınızı yudumlayarak tüm stresinizi atabiliyorsunuz.
    ŞIRINGALAR
    Bu yöntem bir sıvıyı bir silindir ya da tüpün içine koyarak uygulanıyor ve bağırsaklarda şişkinliğe yol açıyor, çünkü toksinlerin vücuttan dışarı atılmasını sağlıyor. Bu yöntem ilacın kana karışmasını hızlandırıyor ve çabuk bir rahatlama sağlıyor.
    KAN ALMA
    Eski zamanlarda, vücuttan bir miktar kanın alınmasının hastalıkları önleyici ve tedavi edici bir yöntem olduğuna inanılıyordu. Mesala, birinin yüksek tansiyonu varsa, bu yöntemle tedavi ediliyordu. Ateş, baş ağrısı gibi şikayetleri olan hastalar da kan alınarak tedavi ediliyordu. Ve ilginç bir şekilde bu yöntem oldukça etkiliydi.
    BÜYÜ
    Antik çağlarda pagan inancına sahip insanların hastalıkları tedavi edecek güçleri olduğuna inanılıyordu. Hastalar pagan inancına sahip insanlara götürülüyor ve bir kayanın üstüne yatırılarak vücudunda yaşayan hastalık bu büyücü tarafından yok ediliyordu.
    Ayrıca tedavi sırasında hastaların günah çıkarmaları isteniyor böylece tedavi sürecinin hızlanacağına inanılıyordu.
    İKSİRLER
    İksirler, eski zamanlarda kullanılan bir tür narkoz yöntemiydi. Ameliyatlar sırasında bunları içen hasta uyuyor böylece acı çekmesi önleniyordu. Ama bu iksirler mükemmel oranda karıştırılmazsa ve uygun dozda verilmezse, hastaların ölümüne yol açabiliyordu.
    PATATES KABUKLARI
    Patates kabukları yanıkları tedavi etmekte kullanılıyordu. Klasik bandajlar yerine yeni yanmış bölgeye patates kabuğu konulursa yaranın daha hızlı bir şekilde iyileştiği bulundu. Bu yöntemin avantajı ucuz ve acısız olmasıydı. Ayrıca yaralı bölgeyi sürekli nemli tuttuğu için de rahatça çıkarılabiliyordu.
    SİRKE
    Isırgan otuyla sirkeyi aynı şişeye koyup beklettikten sonra bunu yılan ya da akrep ısırığı olan bölgeye sürmek, zehrin kana karışımını engelliyor. Aynı zamanda bu karışım acı hissini azaltıyor
    SU TEDAVİSİ
    Bu yönteme göre, bütün ağrı ve sızılardan kurtulmak için sıcak bir banyo yapmak yeterli. Eski zamanlarda, yağlarla ve çiçeklerle zanginleştirilmiş sıcak suda ya da bahar yağmurunda yıkanmanın bütün hastalıkları geçirebileceğine inanılıyordu.
    Bazı doktorlar bu tedaviyi aşırı noktalara taşıyarak hastalarını günlerce banyoda tutmak, bütün vücudunu ıslak havlularla sarmak gibi yöntemler kullandılar.
    FELÇLİ BÖLGEYİ KİMYASAL OLARAK UYARMA
    Bu yöntemi ilk olarak Macar bir doktor uygulamıştı. Macar doktor, bazı hastaların felç olduktan sonra şizofrenik belirtiler gösterdiğini ve felç olmaktan mutlu olduklarını gözlemledi. Bir şizofren hastayı tedavi etmenin diğer hastaların da iyileşmesinde etkili olacağını düşündü.
    Birçok kimyasal yöntem kullanarak onları tedavi etmeyi denedi ve sonunda ‘metrazol’ isimli bir ilaçta karar kıldı. Bunu beyne enjekte ederek bir çok başarılı sonuç elde etti ama bu yöntemin bazı hastalarda birçok yan etkisi oldu.
    LOBOTOMİ
    Hastanın beyninin bir kısmını kesip çıkarmayı içeren bu ilginç yöntem, yıllarca şizofreni, klinik depresyon gibi birçok sinir hastalığını tedavi etmekte kullanıldı. Antipsikotik ilaçlar bulunduktan sonra bu yöntem bırakıldı ve bu yöntem tıp tarihindeki en yanlış tedavi yöntemlerinden biri olarak literatürde yerini aldı.
    TREPANASYON
    Beyinde delikler açarak burada oluşan hastalıklardan kurtulmayı hedefleyen bu yöntemin sara, migren ve ruh hastalıklarını iyileştirdiğine inanılıyordu. Bu yöntem günümüzde beyni etkileyen kafa yaralanmalarını tedavi etmekte hala kullanılıyor!

  • Muzlu Dökme Kurabiye Tarifi

    Muzlu Dökme Kurabiye Tarifi

    Muzlu Dökme Kurabiye Nasıl Yapılır ? Muzlu Dökme Kurabiye Malzemeleri Nelerdir ? Muzlu Dökme Kurabiye Tarifi…

    Hazırlama Yöntemi: Fırında
    Pişirme Süresi: 35 dk.
    Kişi Sayısı: 4 kişi

    Malzemeler

    175 g Sana Hamurişi
    2 adet yumurta
    1 adet muz
    175 g esmer şeker
    175 g un
    1 paket kabartma tozu
    100 g yulaf
    1 su bardağı damla çikolata
    ½ su bardağı hindistan cevizi
    ½ su bardağı ceviz
    1 tatlı kaşığı tarçın

    Hazırlanış

    Kurabiyenin hamuru için gerekli bütün malzemeleri yarım saat önceden buzdolabından çıkarın. İlk önce derin bir kâseye yumurtaları kırıp, üzerine esmer şekeri, hindistan cevizi, yulafı, kabartma tozunu, tarçını, oda sıcaklığında bekletip parçalara kestiğiniz Sana’yı, unu ve damla çikolataları ekleyip hamur kıvamına gelinceye kadar yoğurun. Hamurun kıvamı ele yapışacak gibi olsun.

    Sana ile yağladığınız tepsiyi iki kaşık yardımıyla harçtan alıp şekilsiz olarak tepsiye koyun.

    Kabuğunu soyduğunuz muzların kararmaması için üzerlerine limon sürün. En son olarak muzları dilimleyip kurabiyelerin içine bir adet muz dilimini batırın.

    Kurabiyeleri önceden 185°C’de ısıttığınız fırında pembeleşinceye kadar 15-20 dakika pişirin.

    Pişen kurabiyeleri tepside 10 dakika soğuttuktan sonra servis tabağına alın. Kurabiyeleri fırından çıkarır çıkarmaz tepsiden çıkarmaya çalışırsanız kurabiyeler kırılabilir, dikkat edin.

    Afiyet olsun…

  • İnternet bağımlısı mısınız ?

    İnternet bağımlısı mısınız ?

    İnternet yokken nasıl yaşıyorduk, artık hatırlamıyoruz bile… Hayatımızın her alanında o var. Alışveriş yapmak, fatura ödemek ve hatta aşkı bulmak için bile bilgisayar ekranının karşısına geçiyoruz. Çağa ayak uydurmak istiyorsak bu kadarı normal. Ancak internetin girdabına kapılıp çıkamayanlar da var. Bu testi çözerek internet detoksuna ihtiyacınız olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

    1. En büyük korkunuz;
    ■ Kişisel verilerinizin internet üzerinden çalınması
    ▲ Bilgisayarınıza virüs girmesi
    ● İnternet bağlantınızın kesilmesi
    ★ Bilgisayarınızın çökmesi

    2. Başarısızlık veya hayal kırıklığı ile karşılaştığınızda nasıl tepki verirsiniz?
    ● Kendinizi başka şeylerle oyalarsınız
    ★ İnsanlarla bu konu hakkında konuşursunuz
    ▲ Aynı şeyi tekrar yaşamamak için çözümler ararsınız
    ■ Oturup kara kara düşünürsünüz

    3. Facebook, Twitter, Skype kullanıyor musunuz?
    ▲ Arkadaşlarınız sizinle en çok burada karşılaşır
    ■ Gündemi takip etmek için buralardasınız. Havadisleri kaçırmaktan korkuyorsunuz
    ● Zor durumdaki bir arkadaşınıza destek olmak için üye oldunuz
    ★ Buralarda kaybedecek vaktiniz yok

    4. Size en kolay nasıl ulaşılır?
    ■ E-posta atarak
    ● Kısa mesaj atarak
    ▲ Sabit telefon, cep telefonu, olmadı e-posta yoluyla
    ★ Kimse size kolayca ulaşabileceğinden emin olamaz

    5. En son ne okudunuz?
    ▲ İnternet üzerinden gazete
    ■ İnternet üzerinden kitap
    ★ Bir dergi
    ● İnternette görüp aldığım yeni bir roman

    6. Arkadaşlarınızın sizi nasıl tanımlamasını istersiniz?
    ● Sevgi dolu, dinlemeyi bilen ve her zaman paylaşımcı
    ▲ Daima kibar ve işini bilen, enerjik bir lider
    ■ İşte ve özel hayatında arkadaşlarına nasıl davranacağını bilen, parlak bir zeka
    ★ Her zaman iyi tavsiyelerde bulunan dengeli bir insan

    7. Son yıllarda hayatınızı aşağıdakilerden hangisi en çok etkiledi?
    ■ Kariyerinizdeki ilerleme
    ● Cep telefonunuz
    ★ Ekonomik kriz
    ▲ İnternet ve sosyal ağlar

    8. Pazartesi işe gelince, tasarruf tedbirleri nedeniyle işten çıkarıldığınızı öğrendiniz. Hemen;
    ▲ Özgeçmişinizi kariyer sitelerine gönderirsiniz
    ★ Bir arkadaşınızı ararsınız
    ● Eve gidip hıçkıra hıçkıra ağlarsınız
    ■ Bu konu hakkında bir tweet atarsınız

    9. İnternet üzerinden randevulaşmak konusunda fikriniz;
    ■ İstatistiksel olarak işe yarayabilir. Orada birini bulma ihtimaliniz, yakın çevrenizde bulmaktan çok daha yüksek
    ★ İnsanların neden bu şekilde randevulaştığını anlayamıyorsunuz
    ▲ İnsanların birini aradıklarını rahatça belirtmeleri açısından pratik bir yöntem
    ● İlginç bir fikir olsa da, şans eseri tanışmaktaki büyünün yerini asla tutamaz

    10. E-posta konusunda sizi en çok rahatsız eden nedir?
    ● Anlamsız bir mesajın içinde onlarca insanın e-posta adresinin görünmesi
    ▲ İnsanların mesajlarınıza yanıt vermemesi
    ■ İstek dışı gelen tanıtım mesajları
    ★ İnsanların dil bilgisi ve yazım kurallarına uymaması

    DEĞERLENDİRME

    KARELER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Dikkat! Bağımlısınız
    Bazen dijital teknolojiyi beyninizin bir parçasıymış gibi hissediyorsunuz. Yardıma ihtiyacınız olduğunda ona sarılıyorsunuz ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Ancak oynadığınız bilgisayar oyununda en üst seviyeye geçseniz de, iş yerinde yaptığınız sunum takdir edilse de size yetmiyor. Performansınızdan tatmin olmuyorsunuz. Başkalarının değerlendirmelerini ise dikkate almıyorsunuz. Kendinizi geliştirmek size özgüven kazandırır ve sizi bir amaç sahibi yapar. Dürüst olun; kendi kişisel yansımanızdan gözünüzü ayırmadıkça ne kadar başarılı olabilirsiniz?
    ÖNERİMİZ: Ekranın önünde tek başınıza oturacağınıza, neden sanal dünyadaki deneyimlerinizi web üzerinden başkaları ile paylaşarak bağımlılığınızı faydaya dönüştür müyorsunuz?

    ÜÇGENLER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Neredeyse bağımlısınız
    Sosyal ağlar hayatınızın bir parçası olmuş. Kendinizi teknoloji ile oyalıyorsunuz. Bilginiz ve deneyimlerinizi online olarak paylaşmaktan ve kendi reklamınızı yapmaktan hoşlanıyorsunuz. Dijital teknolojinin hayatınızı elinizden aldığını düşünmüyorsunuz ama sizin için artık sadece bir eğlence olduğunu söylemek de zor.
    ÖNERİMİZ: Teknolojik uzmanlığınızı ispatlamak yerine, neden insanlarla biraz da yüz yüze görüşmüyorsunuz? Bir arkadaşınıza evini taşırken yardım etmeye ya da birkaç arkadaşınızla toplanıp makarna partisi vermeye ne dersiniz?

    DAİRELER ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Henüz bağımlı değilsiniz
    Hayatınızı teknolojik aletlere bağlı yürütmüyorsunuz. Son model bir cep telefonu ile görülmek gibi bir kaygınız da yok. Ancak son yıllarda telefon etmek yerine kısa mesaj atmayı ya da bir arkadaşınızın ofisine geçerken uğramak yerine e-posta ile haberleşmeyi tercih ettiğiniz de bir gerçek. Uzun toplantılara katılmaktansa, uzun e-posta zincirleri size daha kolay geliyor. Ancak, bunların sonucunda arkadaşlarınızla yüz yüze iletişiminiz azaldı. Son anda yapılması gereken bir iş duyurulduğunda ya da bir arkadaşınız e-posta ile yardım istediğinde hep oradasınız. Bu da sizin fark etmeden ekran önünde fazla zaman geçirdiğinizin kanıtı…
    ÖNERİMİZ: Teknoloji ile kurduğunuz dengeli ilişkiyi aynen koruyun. Sizi teknolojiyi kullanmaya zorlayan avantajlara ve sosyal ağlardaki arkadaşlarınıza direnecek gücünüz var. İş saatlerinde ekran başında uzun saatler geçiriyorsanız, uzaklaşmanızı sağlayacak molalar verin.

    YILDIZLAR ÇOĞUNLUKTAYSA:
    Bağımlılık uzak ihtimal
    Teknolojiyi iş hayatınızda kullanmaya mecbursunuz ancak eğer arkadaşlarınız sizinle gerçekten konuşmak istiyorlarsa, yüz yüze gelmek zorundalar. Size göre fiziksel iletişimin yerini hiçbir şey tutamaz. Sizin için bundan daha iyi bir iletişim yolu yok. Dijital teknolojilere bağlanmaktan hep kaçtınız. Hatta insanların internet ya da cep telefonu mesajlarındaki kabalıkları veya aşırı samimiyetleri sizi hep rahatsız etti. Teknoloji alanındaki gelişmelerin gerisinde kaldığınızı hissediyor olabilirsiniz.
    ÖNERİMİZ: Bağımlı olmamak iyi bir şey ama yine de unutmayın; insanlarla iletişim kurmak için yüz yüze gelmek bazen imkansız olabilir. Günümüz koşullarında internet üzerinden iletişim kurmak da kaçınılmaz. Kendinizi ifade etmek için karşınızda mutlaka birisinin oturması gerekmediği gibi, iletişim kuracağınız her insandan da hoşlanmak zorunda değilsiniz. Özellikle iş hayatında, işinizi kolaylaştıracağı zamanlarda teknolojiden kaçmayın, faydalanın.

  • Accessorize 2013- 2014 Sonbahar/Kış Koleksiyonu

    Accessorize 2013- 2014 Sonbahar/Kış Koleksiyonu

    Accessorize 2013- 2014 Sonbahar/Kış Koleksiyonu birbirinden güzel parçalar yer alıyor. Koleksiyonda ışıltılı kolyeler, bilezikler, yaratıcı yüzükler ve şıklığınızı tamamlayacak bir çok aksesuar yer alıyor.

    accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (2) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (3) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (4) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (5) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (6) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (7) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (8) accessorize_sonbahar_kis_2013_2014_koleksiyonu (9)

  • İdeal kiloya ulaşmanın yolu

    İdeal kiloya ulaşmanın yolu

    İdeal kiloya ulaşmak, birçok insan için hiç de kolay değil. Kilo verme süreci zaman zaman kâbusa dönüşebilir, haftalarca süren diyetler sonucunda hedeflenen kiloya ulaşamamak ise beraberinde depresyonu getirebilir.

    Uzman Diyetisyen İpek Ağaca Özger, kâbus yaşamadan 10 adımda ideal kiloya ulaşmanın yollarını anlattı:

    Yavaş ve iyi çiğneyin: Tokluk hissi, yemek yendikten 20 dakika sonra hissedilmeye başlanır. Yavaş yemek yemeye özen gösterin. Yemek esnasında lokmalar arasında çatalınızı, kaşığınızı, bıçağınızı masaya bırakın, yemeğinize sık sık ara verin.

    Pilav-makarna tabağınızı küçültün: Tabağınıza koyduğunuz pilav, makarna, börek gibi yiyeceklerin miktarını uygun şekilde ayarlayın. Büyük bir tabağın içinde küçük bir porsiyon olmasındansa; küçük bir tabaktaki pilav vb. yiyeceğin porsiyonu sizin gözünüzü doyuracaktır.

    Su içmeyi asla ihmal etmeyin: Günlük ortalama 2-3 Litre su içilmelidir. Fazladan abur cubur tüketmek yerine acıktığınız zamanlarda su için. Böylece hem su tüketimini arttırmış olursunuz, hem de suyun bir miktar tok tutma özelliğinden faydalanırsınız.

    Yemek yerine spor: Öfke, depresyon, sıkıntı, anksiyete ve yalnızlık gibi negatif duygu durumlarında fazla yeme davranışının ortaya çıktığı yapılan pek çok bilimsel araştırmada da görülmüştür. Böyle durumlarda yemek yerine yürüyüş yaparak veya dans ederek stresinizi atabilirsiniz.

    Posalı besinlerin tüketimini arttırın: Yeterli posa tüketimini sağlamak için öğünlerinizde mutlaka sebze yemeği ve salata tüketmeye çalışmalısınız. Ekmeğinizi tam buğdaylı/çavdar gibi posa değeri yüksek olanlardan tercih edin, gün içerisinde 3-5 porsiyon meyve tüketin, haftada mutlaka 1-3 kez kurubaklagil (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya gibi) yemekleri tercih edin.

    Yağ kullanımına dikkat: Yemekleri pişirirken özellikle hayvansal kökenli doymuş yağlar (tereyağı, sadeyağ, iç yağı vb.) mutfağımızda mümkün olduğunca yer almamalıdır. Bu besinler, kandaki kolesterol düzeyini ve buna bağlı yüksek tansiyon riskini de arttırabilmektedir. Zeytinyağı ve diğer bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir.

    Soğuk kahve tercih edin: Fazla içilen şekerli ve kalori içeriği yüksek içecekler, kilo almamıza davetiye çıkartır. Şunu unutmamalıyız ki; en güzel içecek sudur. Su dışındaki içecek tercihinizi ev yapımı limonata, buzlu yeşil çay veya ev yapımı soğuk kahveden yana kullanabilirsiniz.

    Tatlı yerine meyve ikram edin: Ailenize, misafirlerinize karpuz, kavun, elma dilimleri, armut dilimleri, erik, incir ve şeftali gibi mevsim meyvelerinden oluşan meyve tabağı hazırlayabilirsiniz. Ağır, şerbetli tatlıları tüketmek yerine hafif ve keyifli taze meyveleri tüketmek sevdiklerinizi de mutlu edecektir.

    Kahvaltı etmeden güne başlamayın: Ortalama 8-9 saatlik açlık sonrası vücut, beslenmeye en çok sabah ihtiyaç duyar. Bu yüzden de en önemli öğün kahvaltıdır. Yapılan çalışmalarda düzenli kahvaltı yapmayan veya kahvaltıda yeterli miktarda ve doğru besinleri tüketmeyen kişilerin daha fazla obez olduğu görülmüştür.

    Öğün atlamayın: Günde 6-8 öğün beslenmelisiniz. 3 ana öğün, diğerleri ise ara öğünler olarak planlanmalıdır. Atladığınız öğün, kan şekeri regülasyonunuzda düzensizliğe ve çabuk acıkmanıza neden olur. Bunun sonucunda ise bir sonraki öğünde farkında olmadan daha çok besin tüketir, böylece gereğinden fazla miktarda enerji almış olursunuz. Bu durum, kilo alımlarını beraberinde getirmektedir.

  • Cildi yenileyen gıdalar

    Cildi yenileyen gıdalar

    Güneşli günlerin sona ermek üzere olduğu bugünlerde, yaz boyunca güneşten, denizden, klorlu havuz sularından yıpranan cildimiz, bakıma ihtiyaç duyuyor.

    A,C,E vitaminleri açısından zengin olan taze havuç, kayısı ve domateste bolca bulunan beta karoteni tüketmek çok önemli. İçerdikleri vitaminlerin antioksidan değerleri çok yüksektir ve bunlar güneşin cilde verdiği zararlarla savaşabilir gıdalardır.

    Yaz mevsiminde güneş ve deniz sonrası cildiniz su kaybeder. Sonbaharda ise cildiniz bu nemi geri istediğini size gösterdiği reaksiyonlarla anlatır. Cildinize mineral içeriği yüksek tonikler ve yüksek su içeriği olan nemlendiriciler kullanmalısınız. Ciltteki nem oranı özellikle mevsim geçişlerinde çok önemlidir. Çünkü yazın cildimiz UV ışınlardan etkilenir ve sonbahar gelince kararmış, bronzlaşmış, kurumuş ve kırışmış olur. Havaların giderek soğumasıyla birlikte cildin içerdiği su miktarı aniden düşer.

    Cildi yenileyen gıdalar
    Sonbahar ve kış aylarında da güneş koruyucu ürünleri kullanmaya devam etmelisiniz. Gün ışığının olduğu her mevsimde ve saatte cildin UV ışınlarına maruz kaldığını ve yaşlandığını unutmayın.

    Cildi yenilemek, yaşlanmayı yavaşlatmak için gerekli vitaminler hangi yiyeceklerde bulunur?

    Beta karoten: Ispanak, marul, lahana, brokoli, kavun, şeftali, havuç, kayısı.

    Lutein: Yeşil yapraklı sebzeler, yumurta sarısı, hayvani yağlar.

    Likopen: Domates, karpuz, kırmızı greyfurt.

    Kuersetin: Elma, üzüm, limon, domates, soğan, marul, brokoli, karalâhana, pamuk tohumu, çay, kırmız şarap gibi içecekler, ginko biloba, zeytinyağı, propolis.

    A vitamini: Karaciğer, yağ, süt, peynir, yumurta sarısı.

    E Vitamini: Bitkisel yağlar.

    C Vitamini: Maydanoz, çilek, limon, domates, semizotu.

    Omega-3-Çoklu doymamış yağ asidi: Balık yağı.

    Resveratrol: Üzüm kabuğu, yer fıstığı, kırmızı şarap, dut.

    Çay polifenolleri: Yeşil çay.

  • Yatak odası faciaları

    Yatak odası faciaları

    Yatak odanızda her şey yolunda gitmiyor olabilir. Özellikle eşinizden kaynaklanan bazı sorunlar söz konusuysa her biriyle nasıl baş etmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

    Ön sevişme sırasında çok heyecanlanıyor

    Partnerinizin kalp atışları ön sevişme sırasında kontrolden çıkıyorsa bayrağı elinize almanın zamanı gelmiştir. İlk siz ona dokunun ve bu dokunuşlardan geri dönüşler almaya çalışın. Heyecanlanmaması için onu telkin edin. Ön sevişmeye düşük tempoda başlayıp daha sonra yavaş yavaş hızlanın.

    Eşiniz sevişme sırasında sıkılıyor

    Birlikte yatağa giriyor ve öylece uyuya kalıyorsanız yeni bir şeyler deneme zamanınız gelmiş demektir

    Tuhaf sesler çıkartıyor

    Seks sırasında eşiniz size garip gelen sesler çıkartıyorsa bastırmak için müzik açmayı deneyin. Fakat bunu ona çaktırmadan yapmalısınız. Sonuçta onun kendine olan güvenini kaybetmesi seks hayatınızı tehlikeye sokar.

    Seksle ilgilenmiyor

    Sevgiliniz seksle ilgilenmiyorsa öncelikte kullandığı ilaçların yan etkilerini araştırın. Eğer ilaç kullanmıyorsa büyük ihtimalle zor bir dönemden geçiyordur. İşle ilgili büyük bir baskı altında olabilir. Onu konuşturmaya çalışın ve birlikte bir çözüm yolu arayın. Bunlardan biri değilse ilişkinizi gözden geçirmenizin zamanı gelmiş demektir.

    Eşiniz çok erken geliyor

    Eşinizin seks esnasında sizi yarı yolda bırakması en büyük sevişme felaketlerinden biri olabilir. İyisi mi hareketin kontrolünün sizde olduğundan emin olun. Ya üstte olduğunuz pozisyonları tercih edin ya da eşinizden biraz yavaşlamasını isteyin.

    Eşiniz erekte olmakta zorlanıyor

    Partneriniz ereksiyona girmekte güçlük çekiyorsa dürtülerini harekete geçirmek için biraz daha uğraşmanız gerekiyor olabilir. Genital bölgesiyle ilgilenmeniz işe yaramıyorsa dokunmanızdan hoşlanacağı başka bölgeleri seçin.

    Berbat öpüşüyor

    Eşinizin öpüşü sizi cezbetmiyorsa bütün kontrolü elinize almaya bakın. Sizi öpeceği sırada durmasını söyleyin ve öpüşmeye ilk siz başlayın.

  • Sosyal Modanın Adresi netmoda.com 1 Yaşında!

    Sosyal Modanın Adresi netmoda.com 1 Yaşında!

    Türkiye’ye sosyal moda anlayışını getirmek için Ekim 2012’de yola çıkan netmoda.com, bu ay 1. yaşını dolduruyor. Modayla ilgili herkesi yaratıcılığa teşvik eden sosyal moda platformu, hızlı başladığı dijital yayın hayatında kısa sürede büyük adımlar attı ve aynı hızla ilerlemeye devam ediyor.

    netmoda

    Farklılık yaratma fikriyle ziyaretçi ve kullanıcılarına hizmet veren netmoda.com’da içeriği yine kullanıcıların belirliyor oluşu, kullanıcılara kendi moda editörleri olma şansı tanıyor. Pek çok farklı zevkten bir araya gelen kullanıcılar ve moda bloggerları elbise, ayakkabı, çanta modelleri, aksesuar ve diğer ürünler ile kendi stillerini paylaşarak netmoda.com’un alanında özgün olmasını sağlıyor.

    Yerli ve yabancı 200’den fazla marka ile çalışan ve 200.000’den fazla ürün bulunan netmoda.com, çok tercih edilen markalar ile kullanıcılarını buluşturuyor ve “Ne Giysem?” sorununu netmoda’nın moda sever üyeleri ile çözüme kavuşturuyor, sezonun en trend elbise modelleri, kombin önerileri, moda ve güzellik gibi konularda kullanıcıların soruları cevaplanıyor.

    netmoda.com, açıldığı günden bu yana pek çok ünlü marka ile iş birliği yaparak, kullanıcılarını dünyaca ünlü markalarla buluşturdu. Dünya çapında ünlü markalar ile yapılan ödüllü yarışmalarda, dereceye giren yarışmacılara hediye çeki ya da kombinlerinde kullandıkları ürünler hediye edildi. Birbirinden şık ayakkabı modelleri ile ünlü Camper, şık tasarımlı gece elbiseleri ile Sagaza Madrid ve ışıltılı ürünleri ile Forever New, yarışma yapılan markalardan yalnızca birkaçı.

    netmoda.com genç ve yaratıcı bir ekipten oluşuyor ve hedeflerini netmoda.com’u Türkiye’nin moda alanında en sevilen ve en çok ziyaret edilen sitesi haline getirmek olarak açıklıyor ve tüm ekip olarak çalışmalarını bu doğrultuda sürdürmeye devam ediyorlar.

  • Aydınlatma fikirleri

    Aydınlatma fikirleri

    Aydınlatma fikirleri görselleri…

    Aydınlatma fikirleri

    aydinlatma_fikirleri (1) aydinlatma_fikirleri (2) aydinlatma_fikirleri (3) aydinlatma_fikirleri (4) aydinlatma_fikirleri (5) aydinlatma_fikirleri (6) aydinlatma_fikirleri (7) aydinlatma_fikirleri (8) aydinlatma_fikirleri (9) aydinlatma_fikirleri (10) aydinlatma_fikirleri (11) aydinlatma_fikirleri (12) aydinlatma_fikirleri (13) aydinlatma_fikirleri (14) aydinlatma_fikirleri (15) aydinlatma_fikirleri (16) aydinlatma_fikirleri (17) aydinlatma_fikirleri (18) aydinlatma_fikirleri (19) aydinlatma_fikirleri (20) aydinlatma_fikirleri (21) aydinlatma_fikirleri (22) aydinlatma_fikirleri (23) aydinlatma_fikirleri (24) aydinlatma_fikirleri (25) aydinlatma_fikirleri (26) aydinlatma_fikirleri (27) aydinlatma_fikirleri (28) aydinlatma_fikirleri (29) aydinlatma_fikirleri (30) aydinlatma_fikirleri (31) aydinlatma_fikirleri (32) aydinlatma_fikirleri (33) aydinlatma_fikirleri (34) aydinlatma_fikirleri (35) aydinlatma_fikirleri (36) aydinlatma_fikirleri (37) aydinlatma_fikirleri (38) aydinlatma_fikirleri (39)