Blog

  • Sütyen askıları baş ağrısı yapıyor

    Sütyen askıları baş ağrısı yapıyor

    İngiliz Sun Gazetesi baş ağrısıyla ilgili bir araştırma yaptı. Uzman görüşü alarak gazetede yayınlayanan yazıya göre baş ağrısı biçimsiz oturmaktan, sutyenden hatta seksten kaynaklanabiliyor.

    Alın: Çok sıkı ya da kısa sutyen askıları omuzları aşağı iter ve omurgaya baskı yapar bu da alın ve gözlerin üst kısımlarında ağrı yapar.

    Üst: Fazla uyumak, sporda zorlanmak, orgazm ve heyecan başın bu kısmının zonklamasına sebep verebilir.

    Arka: Duruş bozukluğu buradaki kasları rahatsız eder ve ağrıya neden olur.

    Şakaklar: Görmeyle ilgili bir sorununuz olabilir.

    Sinüsler: Sinüzitin işareti olabilir; burun tıkanıklığı, rahat nefes alamamak ve enfeksiyon ağrıya neden olabilir.

    Yan: Erkekler, başın bir tarafındaki ağrıdan daha çok muzdariptir; genelde genetiktir ve yapılacak fazla bir şey yoktur.

    Sütyen Ölçüsü Hesaplama için tıklayın !

  • Mutluluk reçetesi

    Mutluluk reçetesi

    1.Geçmişe saplanıp kalmayın; değiştiremeyecekleriniz için yanıp yakılmak ve pişmanlık duymak faydasızdır. Şu andan sonrasına etki edebileceğinizi farkedin. Hatalarınızı ve nedenlerini bulup, yolunuza devam edin.

    2. Kimse size istemediginiz bir şeyi yaptıramaz, sizin de diğerlerine yaptıramayacağınız gibi. Başkalarını kontrol etme isteğini ve bu istek için harcadığınız enerjiyi kendinize yönelttiğinizde, yapabilme gücünüz ve özgürlüğünüz artar; ancak özgürlüğün de bir bedeli olduğunu unutmayın.

    3. Özgürlüğünüze ait istekleriniz, diğerlerinin hak alanına girdiğinde, çatışma yaratır. Bu yüzden isteklerinizin, diğer kişinin hangi alanına girdiğine ve ne anlam ifade ettiğine dikkat edin. Laf olsun diye istemeyin. Bedelini ödeyemeyecekseniz dile getirmeyin.

    4. Ne kadar büyük ve acı verici olursa olsun, sorunu kabul edip, yüzleşin. Üzüntüyü çekmeden, çözüm üretip güçlenmeniz mümkün değildir. Sakinleşin, önceliklerinizi belirleyin ve düzenleyip, yapılandırın.

    5. “Sadece kendi davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz, diğerlerinin değil” gerçeğini, tartışmasız kabul edin.

    6. Sevgi, huzur, paylaşım, gevşeme gibi ihtiyaçlarınızı reddetmeyin. Koşullar gereği şu anda karşılayamıyorsanız, yapabildiğiniz kadarını gerçekleştirin.

    7. Esneme ve uyum yeteneklerinizi geliştirin. Katı prensipleri olmak, kişilik gücüne işaret etmez. Temel özelliklerinizi koruyarak, gelişime açık olun ve gelişimin getireceği değişimlerden korkmayın. Sevdiğiniz insanların da gelişimi için fırsat tanıyın; korkularınızı kontrol altına alın.

    8. Hareket alanınızı geniş tutun. Birey olma haklarınızı kullanacağınız alanın büyüklüğü, kendinize duyduğunuz güveni artıracaktır. Uğraşlar, hobiler, farklı arkadaşlar, bakış alanınızı genişleteceği gibi, kişisel gücünüzün artmasına etki edecektir.

    9. Zaafsız insan yoktur. Neler olduğunu belirleyin. Bu zaaflara yönelik durum, duygu, düşünce vb. ile karşılaştığınızda, her zamankinden daha dikkatli olun.

    10. Olumsuz özelliklerinizi görmede gösterdiğiniz hassasiyeti, olumlu özelliklerinizi görmek için de kullanın, ama kantarın topuzunu kaçırmayın.

    Reçete daha uzar gider, ama temel kurallar bunlar.

    Son söz yine bir kızılderili atasözü olsun mu?

    “Soruyu yüreğine sor, cevap da yürekten gelecektir”.

  • Cilt yenileyici kür tarifi

    Cilt yenileyici kür tarifi

    Cildi yenileyen ölü deriyi atmaya yarayan cilt yenileyici bakım kürü tarifi…

    1. Formül

    Malzemeler
    – 20 gram gül suyu

    – 10 gram kekik suyu

    – 20 gram “Marankil”

    – 5 gram buğday yağı

    – 5 gram kayısı yağı

    Uygulanışı: Malzemeler karıştırılarak cilde maske yapılır. Bir saat bekletilen maske gül suyu ile temizlenir.

    2. Formül
    – 1 bardak kaynar suya, 5 gram ıhlamur konulur. 10 dakika bekletilip, bu suyla yüz ve boyun yıkanır.

    3. Formül
    – Marul yaprakları sıkılır, suyu ile yüze masaj yapılır.

    Evde yapılan bakım kürleri için tıklayın !

  • Ispanaklı haşhaşlı tatlı tarifi

    Ispanaklı haşhaşlı tatlı tarifi

    Ispanaklı haşhaşlı tatlı nasıl yapılır ? Ispanaklı haşhaşlı tatlı malzemeleri nelerdir ? Ispanaklı haşhaşlı tatlı tarifi…

    Malzemeleri

    3 yumurta
    1 su bardağı şeke
    1 su bardağı haşhaş
    1 su bardağı,haşlanıp robottan geçirilip,püre haline getirilmiş ıspanak
    1 su bardağı süt
    1 su bardağı irmik
    1,5 su bardağı un
    1 su bardağı sıvıyağ
    1 pk kabartma tozu

    Şurubu için:
    1,5 su bardağı su
    1 su bardağı şeker

    Şeker ile suyu kaynatarak ılık hale getirerek tatlının şurubunu hazırlayın.
    hazırlanması:
    Çırpma kabında şeker ile yumurtayı beyazlaşana kadar çırpın.
    Kalan diğer malzemeleri de içerisine koyup karıştırarak yağlanmış kare borcama dökün.
    Önceden ısıtılmış 170 derece fırında 40 dk. kadar pişirin.
    (Fırınına göre değişebilir, piştiğini anlamak için ortasına kürdan batırabilirsiniz. Kürdan temiz çıkıyorsa tatlı pişmiş demektir)
    Tatlı ılındıktan sonra ılık şurubu üzerine döküp çekmesini bekleyin.
    Dilerseniz sade,dilerseni beyaz çikolatalı sos ile servis yapabilirsiniz..
    Afiyet şifa olsun..

  • Bunları biliyor musunuz ?

    Bunları biliyor musunuz ?

    Ev temizliğinde işinize yarayacak pratik fikirler!

    MİS GİBİ KOKAN ÇAMAŞIR MAKİNELERİ
    Çamaşırlarınızı yıkadıktan sonra sakın makinenin kapağını hemen kapatmayın! Çünkü kapağı hemen kapatmak, henüz nemli olan tamburun kötü kokmasına neden olabilir. En iyisi makineni kapağını 1-2 saat açık bırakarak tamburun hava almasını sağlamak.

    LAVABO HİJYENİ NASIL SAĞLANIR?
    Lavaboda biriken yiyecek artıkları, oluşan nemli ortamda bakterilerin çoğalmasına sebep olur. Bu nedenle mutfak lavabosunu periyodik olarak klorlu su yada temizlik maddeleri
    ile yıkayarak dezenfekte etmelisiniz.

    ELLERİNİZ BALIK KOKMASIN
    Ellere sinen balık kokusu çok rahatsız edici olabilir. Bunu önlemek için balık ayıklamadan önce ellerinizi limonla ovun, elinize hiç koku sinmez.

    PIRIL PIRIL SARIMSAK SIKACAĞI
    Sarımsak sıkacağını temizlemek için eskimiş bir diş fırçası kullanın. Suyun altında fırçaladığınızda en zor ulaşılan delikleri de temizlemeniz mümkün olacaktır.

    HALILARI YIKAMALI MI, SİLMELİ Mİ?
    Halılar yılda en az bir, çok gerektiği durumlarda ise iki kere yıkanmalı. Fakat rutin temizlik sırasında yine ihtiyacınıza bağlı olarak sadece yüzeyini silin, halının
    temiz kalması ve parlak görünmesi için bu yeterli olacaktır.

    MATLAŞAN TENCEREYİ PARLATMAK
    Paslanmaz çelik tencereniz matlaşırsa, biraz sirkeyi ateşe koyup ısıtın. Sonra yumuşak bir bezi ılık sirkeye batırarak iyice ovun. Ardından iyice durulayın.

    DİBİ TUTAN TENCEREYE ÇÖZÜM
    Tencerenin dibinde yapışmış yemek kaldıysa dibine karbonat serpip üstüne su ekleyin. Bir gece o şekilde bırakın. Ertesi gün iki yemek kaşığı sirke ve su ekleyip bir kez daha kaynatın. 10 dakika kadar fokurdasın. Yemek artıkları çıktıysa son temizlemeyi yapabilirsiniz.

    KIZARTMA KOKUSUNU YOK EDİN
    Kızartma yaptığınızda mutfağınıza koku yayılmasını istemiyorsanız, bir kapta sirkeli su kaynatın. Eğer bu işlemi yapmadan kızartmanızı yaptıysanız, mutfaktaki
    kokuyu gidermek için ızgaranın üzerine defne, ada çayı ve kekik yaprakları koyun.

    BİBERONDA KALAN MAMA KALINTISI
    Biberonun dibinde kalan süt ve mama kalıntılarını temizlemek için biberonun içine biraz kağıt havlu veya kağıt peçete atıp suyla çalkalayın.

    TER LEKELERİ SORUN DEĞİL
    Ter, özellikle ipekli ve yünlü giysilerde kalıcı lekeler oluşturur. Sık sık tenle temas eden ipek bir giysinin lifleri zarar görür ve bozulur. Sürekli ter ve vücut yağlarına maruz kalan elbiselerde belirgin sararmalar ve kötü bir koku oluşur. Ayrıca ter, giysinin boyası ile reaksiyona girdiğinden, ter lekesini çıkartmak güçtür. Bunun için giysilerinizi ter lekeleri sinmeden hemen yıkamalısınız.

    PARILDAYAN SÜRAHİ HAYAL DEĞİL
    Parlaklığını yitirmiş sürahinize eski parlaklığını kazandırmak için sürahinin yarısına kadar yırtılmış gazete kağıdı doldurun. Sürahinin üçte biri kadar sıcak suyu ilave edip bir süre çalkalayın. Sürahinizin pırıl pırıl olduğunu göreceksiniz.

    Temizlik tüyoları için tıklayın !

  • Omuz ağrısı nasıl tedavi edilir?

    Omuz ağrısı nasıl tedavi edilir?

    Omuz ağrıları, bel, boyun ve diz ağrılarından sonra vücutta en sık rastlanan eklem ağrısıdır. Peki omuz ağrısı nasıl tedavi edilir? Ağrıdan korunmak için nelere dikkat edilmelidir?

    Orta yaşlı olan her 5 kişiden mutlaka birinde omuz ağrısı vardır. Yaşın ilerlemesi ve yıpranmanın artması omuz ağrısı sıklığını arttırmaktadır. Hafif ağrıdan günlük yaşamı altüst edecek kadar şiddette omuz ağrıları olabilir. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzman Hekimi , omuz ağrıları ile ilgili soruları yanıtladı.

    Omuz ağrısına yol açan çok sayıda neden söz konusudur. Bunların bir kısmı omuz eklemine ait bir sorundan kaynaklanır. Bazıları ise bir başka bölgeden yansır veya başka bir hastalığın belirtileri arasında bulunur.

    Omuz ağrıları içerisinde % 60 oranla en fazla rastlanan neden döndürücü kılıfla ilgili hastalıklardır. Gerek omuzun kendi sorunlarından, gerekse omuz dışı nedenlerle oluşan omuz ağrıları sonucu hasta omzunu uzun süre hareketsiz bırakırsa “donmuş omuz” dediğimiz omuz hareketlerinin tamama yakın kısıtlandığı ağır tablo çıkabilir.

    Omuz ağrıları için tedavi yöntemleri

    İlaç tedavisi: Ağrı kesiciler, enflamasyon giderici romatizmal ilaçlar, adele gevşeticiler ağızdan, fitil olarak, kalçadan enjeksiyonla veya pomad tarzında dışarıdan sürülerek kullanılır.

    Omuz için yapılan enjeksiyonlar: Lokal enjeksiyon olarak kortizon ve kıkırdak yenileyiciler ve lokal anestezikler kullanılır. Bu enjeksiyonlar eklem içine, tendon veya kesecikler içine yapılabilir.

    Fizik tedavi: Fizik tedavi yöntemlerinden hangisinin tercih edileceği hastalığın evrelerine göre değişiklik gösterebilir. Akut evrede ağrı kesici akımlar ve soğuk uygulamalar tercih edilirken sonraki dönemlerde derin bölgelere etki edebilen “derin ısıtıcı” olarak isimlendirilen uygulamalar ön plandadır. Ayrıca omuz eklemini hareketlendirmek amacıyla bazı rehabilitasyon araçları da kullanılabilir. Bunlar omuz çarkı, tırmanma merdiveni, makaralı kaldıraç gibi rehabilitasyon araçlarıdır. Derin ısıtıcılar ise kısa dalga diyatermi veya radar, ultrason gibi uygulamaları içerir.

    Omuz ağrısı çekenlerde ameliyatsız tedavi seçenekleri tükendiğinde omuz için cerrahi girişimler gündeme gelir. Ameliyat yöntemine karar verilirken hastanın durumu, yaşı, hastalığın evresi gibi faktörlere bakılır

    Omuz ağrılarından korunmak için şunlara dikkat!
    Ağır paket ve yükler taşıyarak omuzunuzu zorlamayın,
    Araç kullanırken pencereyi açmayın
    Uzun süre kollarınızı yukarıda tutmamıza yol açan çamaşır asma, perde asma, yüksek raflardan cisimler indirme gibi hareketlerden mümkün olduğunca kaçının,
    Çocuklarınızın okul sıralarında doğru oturmasına dikkat edin ve ağır okul çantaları taşımasına izin vermeyin,
    Düzenli omuz egzersizleri yapın, (Yoga ve yüzme faydalı sporlardır)
    Omuz ağrısı kolayca müzminleşebileceği için erkenden doktora başvurun.

  • Sıvı diyeti sağlıklı mı?

    Sıvı diyeti sağlıklı mı?

    Kimler detoks yapamaz? Detoks yaparken nasıl beslenmeli? Detoks hangi durumlarda tehlikelidir? Detoks nasıl yapılır?

    Öncelikle detoks kelimesinin anlamını paylaşarak başlamak istiyorum yazıma. Maalesef insanların belirli bir dönem sadece sıvı ile beslenmesinin adı ülkemizde DETOKS olarak algılanıyor. Oysa “detoks“, kelime anlamı ile toksinlerden arınma, yenilenme demektir.

    Vücudumuz normalde kendiliğinden ve mükemmel bir şekilde kendini temizleme ve yenileme işini yapar. En basiti şöyle düşünün; zehirlendiğinizde veya bayat-kötü bir şey yediğinizde hemen tuvalete gitme isteğinizin oluşması, vücudunuzun kendini temizleme ve kurtulma çabasıdır.

    Detoks diyet deneyimleri için tıklayın !

    Detoksun genel ana kuralları; vücudunuzu çevresel toksinlerden uzaklaştırmak, sağlıklı besinlerin doğru şekilde tüketimine odaklanmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı alışkanlıkları hayatınıza eklemektir. Bunların yanı sıra vücudun toksinlerden kurtulmasına yardımcı olacak teknikler eklenir; daha fazla su içerek idrarla üre çıkışınızı artırmak, buhar banyosu veya saunadan faydalanarak terlemenizi artırmak, lif alımınızı artırmak ve biraz da hafif dozda aerobik egzersizlerle nefes paterniniz üzerinde çalışmak gibi.

    Uzun süren ve sadece sıvı ile geçirilen diyetlerin birincil amaç olarak kilo vermek için uygulanmasını doğru bulmuyorum. Özellikle meyve sularının konsantre şeker deposu olduğunu (fruktoz) unutmamak gerekiyor. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa belirli aralıklarla, sadece bir günlük sebze suyu, su ve şekersiz bitki çayı kürlerini deneyebilirsiniz. Bu kürlerin tek bir amacı vardır, o da mide-bağırsak sisteminizi bir gün dinlendirmek.

    Bu kürlerde bile size önerim, içeceklerinizin taze olmasına ve organik olmasına özen göstermeniz. Hazırlanır hazırlanmaz en geç yarım saat içinde içeceğinizi tüketmeniz. Daha çok sebze sularını tercih etmeniz ve meyve sularındaki tehlikeli şeker fruktozu unutmamanız. En önemlisi ise böyle bir programa başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalı ve onay almalısınız. Diyabetiniz (şeker hastalığı) varsa, hamileyseniz, emzirme döneminde bir anneyseniz, kesinlikle bu tür programları uygulamayın.

    Sıvı diyet listesi için tıklayın!

    Amacınız kilo vermek ve verdiğiniz kiloyu korumaksa, size önerim sağlıklı ve hayat boyu sürdürülebilir seçimlerde bulunmanız olacaktır.

    Dt. Burcu Aydın

  • Evde el bakımı

    Evde el bakımı

    Eller herkes tarafından ilk temas kurulan ve göze çarpan bir parçamızdır.Kadınlar için el bakımı önemlidir.

    Manikürden 1 hafta sonra elleriniz tekrar kötü görünmeye başlayabilir fakat haftada bir manikür sağlıklı değildir. O nedenle manikür sürenizi uzatmak aynı zamanda da ellerinizi hala bakımlı göstermek için evde maksimum 10 dk ayırmanız ve aşağıdakileri yapmanız yeterlidir.

    Önce ojelerinizi çıkarın, ardından sıkılmış limon kabuğu ile tırnaklarınızı 3 dk ovun, ardından ellerinizi durulayın ve kurulayın. 1 – 2 dk bekledikten sonra sağ ve sol avuç içlerinize 1’er çay kaşığı gerçek zeytinyağı damlatın ve tırnaklarınızı avuç içinde yarım daire çizecek şekilde ovun. Her iki elinizi de aynı şekilde tekrarlayın…

    Ardından tüm ellerinizi elinizin içinde kalan gerçek zeytinyağı kalıntısı ile ovarak 3 dk süren bir masaj uygulayın.

    Hepsi bu kadar böylece manikürünüz bu işlemden sonra 5 ila 7 gün daha sizi idare edecek güzellikte olacaktır.

  • Kahverengi ve sarı vajinal akıntı neden olur

    Kahverengi ve sarı vajinal akıntı neden olur

    Kadınlarda vajinal akıntı renksiz, kokusuz ve beyaz olduğu sürece bir enfeksiyonun varlığından söz edilemez ancak akıntının kötü kokulu ve renkli olması durumunda bir enfeksiyonun olduğunu düşünmemiz gerekir.

    Vajinal akıntının sarı, yeşil, kanlı ve kokulu olması anormal bir değişiklik olduğunun habercisidir. Bu gibi anormal akıntılarda doktora gidip tedaviye başlamak gerekir. Sarı akıntı ciddi sağlık sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkabilir.

    Kadınlarda sarı vajinal akıntı stres, yanlış yaşam tarzı, vücuttaki toksik maddeler nedenli olabilir bu durumlar ortadan kaldırıldıktan sonra akıntı normale dönecektir. Ancak bazı durumlarda sarı vajinal akıntı ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir en kısa zamanda tedavi gerektirir.

    Kadınlarda sarı vajinal akıntı genellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklardan dolayıdır. Klamidya, bel soğukluğu, vulvovajinit ve servisit bu hastalıklardan bazılarıdır. Bu hastalıklar sarı renkli vajinal akıntıya sebep olabilirler. Klamidya ; Bakteriyel bir hastalık olup cinsel yolla bulaşır sarı akıntının yanı sıra anal akıntı ve göz beyazında sarılık belirtileri de verebilir.

    Bel soğukluğu da cinsel yolla bulaşır. Belirtileri arasında sarı akıntıya ek olarak hastalarda ağız lezyonları, yanma hissi ve pelvik bölge ağrısına da neden olur. Vulvovajinit; cinsel yolla bulaşan enfeksiyon hastalığıdır vulva ve vajina’yı etkiler. Bunda da sarı akıntı vardır buna ek olarak kahverengi akıntı, idrar yaparken yanma hissi, cinsel ilişki esnasında ağrı görülebilir.

    Servisit de cinsel yolla bulaşan bir hastalık olup sarı akıntının yanı sıra anormal kanamalar ve ağrıda görülür. Tüm bu cinsel yolla bulaşan hastalıkların temeli bakterilerdir. En önemli ve geçerli tedavi yöntemi antibiyotik kullanımıdır.

    Bu hastalıklara yakalanmamak için sağlıklı ve hijyenik bir cinsel yaşam tarzı seçmek gerekir. Ancak bu koşullarda vajinal enfeksiyonlardan korunmuş olunur.

  • Sözlerin yüz ifadesi ile uyumu

    Sözlerin yüz ifadesi ile uyumu

    Karşınızdaki kişinin yüzünün ifadesine bakarak, gerçeği görebilirsiniz. Siz konuşurken esniyorsa, konudan kaçmak istiyordur. Sizi yutkunarak dinliyorsa, kıskançlık içindedir.

    Araştırmalar, sözel olmayan iletişimin yüzde 55’inin yüz yoluyla olduğunu göstermiştir. Bir insan doğru sözcükleri kullanabilir; üstelik bunu sizi mutlu edecek, neşelendirecek zarif, tınılı bir tonla yapabilir. Ama yüz ifadesi söyledikleriyle uyumlu değilse, o kişi pekala hiçbir şey söylememiş olabilir.

    ‘Ne Düşündüğünü Biliyorum’ isimli kitapta çeşitli yüz ifadelerinin ne anlama geldiği sıralanıyor ve insanların yüz dili aracılığıyla duygularını nasıl aktarabildikleri anlatılıyor. İşte onlardan bazıları…

    1. Aldatıcı gülümseme:
    Size gülümseyen bir kişinin göz kenarlarında bir kırışma ya da alın bölgesinde bir hareket yoksa bu, sahte aldatıcı bir gülümsemedir. O anda ne kadar mutlu olduğunu söyleyen birinin aslında hiç de mutlu olmadığının en önemli göstergesidir.

    2. Aşırı göz kırpmak:
    Aşırı göz kırpmak, bir sinirlilik ya da güvensizlik biçimi olabilir. İnsan gerçeği söylemediğinde ya da kendisine inanılmadığı konusunda kaygılı olduğunda meydana gelir.

    3. Bakışları kaçırmak:
    Karşınızdaki kişi size doğrudan bakmıyorsa kesinlikle yanlış bir şeyler var demektir. Bir kişi sizden hoşlanmadığında, size ilgi duymadığında, sizden korktuğunda sizinle göz temasından kaçınıyor olabilir. Yalan söyleyen insanlar da bakışlarını kaçırır. Gerçekte kim olduklarının bilinmesini istemeyen insanlar da doğrudan bakmaktan kaçınabilir.

    4. Kaşların ifadesi:
    Bir kişinin sizden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmek istiyorsanız kaşlarını izleyin. Biriyle ilk kez tanışıyorsanız ve size gülümsüyorsa, kaşları otomatik olarak büyük bir hızla kalkıp inecektir. Yani çabucak kalkacak sonra eski haline dönecektir. Bu yüz ifadesi sadece bir kez olur ve buna daima bir gülümseme eşlik eder.

    5. Gergin gülümseyiş:
    Dudakları gergin şekilde gülümseyen kişiler gerçek hislerini sergilemiyorlar demektir. “Onu merak etme” ya da “Hiç önemi yok” derken bu yüz jestini sergileyen herhangi bir kişi size tam tersini söylüyordur. Gerçekte bir sorun vardır ve kaygılanmanız gerekiyordur.

    6. Esneme:
    Genellikle biz konuşurken birinin esnemesi, aklımıza onun sıkılmış ya da yorulmuş olabileceği gerçeğinden başka bir şey getirmez. Ama psikologlar artık esnemenin altında daha derin bir anlam yattığına inanıyorlar. Bu; zor, acı verici ya da stresli meselelerle yüzleşmemek için kullanılan bir kaçış mekanizması olabilir. İnsanlar, baş etmek istemedikleri bir şeyden söz ederken çoğu kez bu konudan kaçınmak için bilinçaltı bir dürtüyle esnerler.

    7. Yutkunma:
    Biriyle yeni tanıştığınızda ya da birine başınıza gelmiş harika bir şeyi anlattığınızda, boynuna bakın. Söylediğiniz şey hakkında o kişinin gerçekte ne neler hissettiğini açığa vuracaktır. Gergin bir sırıtış, donuk gözler ve cansız bir sesin eşlik ettiği sert bir yutkunma dudaklarından dökülen sözler ne olursa olsun o kişinin aslında durumdan hiç hoşlanmadığının açık işaretidir. Yutkunma kıskançlığın da göstergesidir.

    8. Eliyle ağzını kapama:
    Bir yetişkin konuşurken bir elini ağzına koyuyor ya da dudaklarına dokunuyorsa, muhtemelen gerçeği söylemiyor demektir. Birinin söylediğiniz şeyden hoşlanıp hoşlanmadığını saptamak için işaret parmağını dudağına götürüp götürmediğine bakın. Bilinçaltından sessizce sizi susturuyordur.

    9. Yanaklar:
    Birinin küçümseyici olup olmadığını ya da size düşmanca veya kuşku uyandıran hisler duyup duymadığını bilmek istediğinizde onun yanaklarını gözlemleyin. Mesela çarpık bir gülümseme gibi bir ifadesi varsa, o kişinin sizi küçümsediği anlamına gelir. Yanakları ovuşturmak ise karşınızdaki kişinin söylediğiniz şeyden kuşku duyduğunu gösteren bir jesttir.

    10. Kulakla ifade:
    Bir insan işaret parmağı kıvrık şekilde kulağının arkasını kaşıyorsa, duyduklarından kafasının karıştığı ve kuşkuya kapıldığı ya da söyleneni yanlış anladığı anlamına gelir. Konuşurken kulağını çekiyorsa, bir oyalama taktiğidir, yanıt vermeden önce bunun üzerinde düşünmek istiyor olabilir. Kulağı başparmak ve işaret parmağının arasına alıp ovalamak “Bunu aslında duymak istemiyorum” demektir. O kişi kendisine anlatılan şeyle ilgilenmiyor ya da ona inanmıyordur.

    HT Hayat