Pastel renk görselleri galerimizde sizlerle…
Blog
-
Pastel renk ile ev dekorasyonu
Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu Pastel renk ev dekorasyonu -
Bronz görünmenin yolları
Lekeleri durdurun: Ayaklarınız ve parmaklarınızdaki otobronzan fazlalılıkları temizlemek için ıslak bir bez kullanın.
Cildinizi nemlendirin: Bronz rengi korumak için her gün nemlendirici kullanın.
Vücudunuzu lifleyin: Bronzlaştırıcı ürün kullanmadan lekelenmeleri önlemek için cildinizi bir fırça yardımıyla ovalayın.Kremin içeri işlemesine izin verin: Bunu yapmazsanız, nemlendiriciniz kremin etkisini hafifletecektir.
Bronzlaştırıcınızı karıştırın: Ürünü derinlemesine masaj yaparak yedirin.
Cilt tipinizi tanıyor musunuz
Yanlış bakımlar cilde zarar verebilir. Bu yüzden herhangi bir bakım uygulamadan önce cildinizi yeterince tanıyor olmanız önem taşır. Cilt tipinizi tespit etmenin oldukça basit bir yöntemi var.
Yüzünüzü 10 kez ılık suyla yıkayın. Daha sonra yüzünüzü hafifçe kurulayın ve böyle 30 dakika kadar bekleyin. Eğer cildiniz gerginleşiyorsa, kurudur. Kızarıyorsa, hassastır. Her iki seçenek de görülmüyorsa, bir kağıt mendili yüzünüze bastırın. Yağ kalıntıları görüyorsanız o zaman yağlı bir cildiniz var demektir. Yağ sadece alın ve burunda belirginse, bu karma bir cilde sahip olduğunuzu gösterir.
Mükemmel ciltler
Parıldayan bir cilt için sadece kremlerin mucizeleri yeterli değil. Vücudunuzun doğal ritmine ayak uydurmanız, onun güzel görünmesine yardımcı olacaktır. Işıltılı bir cilde sahip olmak için uzmanların tavsiyelerine uymanız yeterli.
Erken uyuyun: Boşuna “güzellik uykusu” denmiyor. Eğer cildiniz günün stresinden sonra kendine gelemezse, kırışıklıklara karşı cilt bakımınıza ne kadar harcadığınızın önemini yitirdiği amansız bir savaşa girdiniz demektir. Hasarı düzeltmek için altı ila sekiz saat arasında bir zamana ihtiyacınız var.
Sakin olun: Stresin yaşlanma üzerinde büyük etkisi var. Stresin en büyük düşmanlarından biri ise yoga… Günlük birkaç basit hareket bile sirkülasyonu ve oksijen alışverişini düzenler, stresi azaltır.
Yo-yo diyeti yapmayın: 30’larınızda kilo verin ve yanaklarınızdan geri almayın. Çukur yanaklar yaşın göstergesidir, bu yüzden şiddetli kilo kayıplarından sakının.
Çok sıcak ya da çok soğuk ortama girmeyin: Cilt ekstrem şeyleri sevmez. Soğuktan sıcak bir eve girmek ya da klimalı bir ofisten öğle güneşine çıkmak cildinizi büyük bir strese sokar. Her çevre değişiminde cildiniz kendini yeni yere adapte etmek için büyük enerji harcar. l Tatlı isteğinize hakim olun: Aşırı çikolata yemek kırışıklık tehlikesini beraberinde getirir. Şeker, kalçamıza nasıl etki ediyorsa cildimize de aynı şekilde davranır. Yüksek şeker tarafından hasara uğratılan kolajenin vücuttan atılması 15 yıl sürer, o yüzden bugün şekeri keserseniz gelecekte genç bir cildiniz olur.
Cildinizi nemlendirin: Nem, cildi sulu ve dolgun tutmaya yarar. Yatak odanıza bir nemlendirici ya da geceleri radyatörünüzün üzerine ıslak bir havlu koyun.
Kırışıklıkları masajla yok edin: Lenf sirkülasyonunu harekete geçirmek ve cilt saflığınızı artırmak için cildinize masaj yapın.
Bitkiler, kirlenmeye karşı cildi korur: Bir NASA çalışması gösteriyor ki, 15 ev bitkisine sahip ortalama bir evde bitkiler hava kalitesini yükseltiyor.
Yürüyün, koşmayın: Yüksek etkili egzersizler sadece vücut için değil, aynı zamanda cilt için de streslidir. Bu yüzden yürüyüş ve oval hareketler daha yararlıdır.
-
Köpükle varis tedavisi
Varis hastaları hem fonksiyonel hem de kozmetik açıdan büyük sıkıntılar yaşıyor. Üstelik bu sorun 50 yaş üstü kişilerde yüzde 50 gibi yüksek bir oranda görülüyor. Sorunun çözümünde uygulanan yöntemler ise yüz güldüren sonuçlar veriyor. Yeter ki geç kalmayın…
Varis, insanlık kadar eski bir hastalık olmasına karşın her dönem ihmal edilen bir sağlık sorunu. Günümüzde toplumda artan oranda gözleniyor ve yaşamı hemen her anlamda olumsuz etkiliyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ümit Ergenoğlu, varisin, günümüzde toplumları maddi ve manevi olarak etkileyen uzun dönemli (kronik) hastalıklar arasında en üst sıralarda yer aldığını söylüyor. 50 yaş üzerinde, yüzde 50 gibi yüksek oranlarda gözlenen bu sorunun kronik olması ve ileri yaşta daha sık gözlenmesi tedavi giderleri açısından hemen her toplumda oldukça yüksek bir maliyete sahip olmasına neden oluyor. Bu durum, hemen her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis ve tedavinin önemi artıyor.
HEM FONKSİYONEL HEM DE KOZMETİK ETKİ
Varis gündelik hayatı birbirinden farklı iki şekilde etkilliyor.Bunlardan birincisinin fonksiyonel, diğerinin ise kozmetik etkilenme olduğu belirtiliyor. Çoğu zaman hastalar, doktora; her iki durumda n duydukları rahatsızlık nedeniyle başvuruyor. Fonksiyonel etkilenmede en sık karşılaşılan durumun, hastalığa bağlı iş gücü kaybı olduğu belirtiliyor. Bu durum hastalığın şiddetiyle doğru orantılı olup, venöz yetmezlik, toplardamar iltihabı ve toplardamarda pıhtılaşma gibi durumları da kapsıyor. Kozmetik etkilenme durumunda ise hastalar çoğunlukla mevcut kılcal damarların estetik bir sorun yaratmasından yakınıyor. Her iki durum da bu sorunu yaşayan kişileri hem fiziksel hem de ruhsal anlamda ciddi şekilde etkiliyor.
VARİS DEDEKTİFİ DOPPLER
Günümüzde varis tedavisinin geciktiği durumlarda ortaya daha ciddi sağlık ve maliyetli sağlık sorunları çıkıyor. Varisin teşhis edilmesinden sonra konunun uzmanı bir doktor tarafından değerlendirilip tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Aksi durumlarda; derin damarlarda pıhtılaşma, akciğer embolisi, yüzeysel damar iltihabı, ayak bileğinde ülser gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor.
Varis hastalığının teşhisi; hastanın öyküsünün alınması ve fizik muayenesinin ardından ” Venöz doppler ultrasonografi ” yöntemi ile yapılıyor. Günümüzde kullanılan en önemli teşhis ve görüntüleme yönteminin, venöz doppler ultrasonografisi olduğu belirtiliyor. Bu yöntemle; toplardamar içerisinde bulunan kan akımının yönü, kapakçıkların durumu, toplardamarların belirli bölgelerdeki çapları etkili ve doğru bir şekilde değerlendiriliyor. Bu sayede, sonraki aşamada gerçekleşecek olan tedavi seçeneklerinin uygulanabilirliği sağlanıyor. Venöz doppler ultrasonografi; invaziv olmayan bir teşhis yöntemi olup, bir cihaz tarafından oluşturulan ses dalgalarının görüntü oluşturma prensibine dayanıyor. Varisler, uygulanan tedavi yöntemine bağlı olarak tekrarlayabiliyor. Tedavi yöntemleri içerisinde en başarılı olanların endovenöz lazer ablasyonu ve radyofrekansablasyonu olduğu belirtiliyor. Bu yöntemlerin toplam başarı oranlarının yüzde 95 – 98 civarında olduğuna dikkat çekiliyor. En yükseği skleroterapi yöntemi olmak üzere ciltte uygulama bölgesinde iz kalma riski bulunuyor.
ADIM ADIM VARİS TEDAVİSİ
* Varis tedavisinde birinci aşamada; hastanın öyküsünün dikkatle dinlenmesi, kullandığı ilaçlar, ailede varis öyküsünün olup olmadığı, geçirmiş olduğu hastalıklar (özellikle kanama ve pıhtılaşma bozukluğu ile bağlantılı olanlar) ile geçirilmiş olan yüzeysel damar iltihapları, alışkanlıklar (sigara) yaşam biçimi ve mesleğinin detaylı sorgulanması gerekiyor.
* İkinci aşamada; hastanın fizik muayenesinin yapılması gerekiyor. Sadece vasküler sisteme yönelik bir muayene yapılmaması ve bacaklarda ödeme yol açan pek çok neden bulunduğunun unutulmamasına dikkat çekiliyor. Bu noktada hastanın periferik damar hastalıkları yönünden dikkatlice değerlendirilmesi de büyük önem taşıyor.
* Üçüncü aşamada; tanıya yönelik detaylı venöz doppler ultrasonografi gerekiyor. Eğer doppler ultrasonografi, teknik olarak yeterli olmuyor veya yeterli bilgi sağlamıyorsa, bu durumda MR venografiden yararlanılması öneriliyor. Az bir kontrast ile toplardamar sisteminin detaylı görüntüsü elde edilebiliyor.
* Son aşamada ise mevcut tedavi yöntemlerinin hastayla birlikte irdelenmesi hedefleniyor. Hastanın önerilen tedavi yöntemlerinden hangisine maksimum uyum sağlayabileceği belirleniyor ve belli aralıklara kontrollere çağrılıyor.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELER?
* Günlük yaşam şeklinde değişiklikler; Cilt bakımı, kilo verme, yürüyüş vb
* Çorap tedavisi; Özellikle ağrılı venlerin ve huzursuz bacakların olduğu durumlarda kullanılıyor.
* Skleroterapi; 1930’lardan bu yana uygulanan bu yöntem basit kullanımı ve ucuzluğu nedeniyle genellikle spider ve retikülervenlerin tedavisinde tercih ediliyor.
* Endovenöz lazer ablasyonu; Büyük çaplı varislerin tedavisinde kullanılıyor. Toplardamar içerisine yerleştirilen ince, fiberoptik bir kateter yardımıyla lazer enerjisinin ven duvarında yarattığı tahribata bağlı olarak gelişiyor.
* Endovenöz radyofrekans ablasyonu; Teknik olarak endovenöz lazer ablasyonuna benziyor. Ancak, tedavide enerji kaynağı olarak radyofrekans dalgalar kullanılıyor.
*Cerrahi; Venöz yetmezlikli toplardamarın bağlanması ve/veya strippingi ile gerçekleştiriliyor.
VARİSLER KÖPÜKLE KURUYOR
Varis tedavisinde kullanılan skleroterapi yöntemi; toplardamar duvarında hasar yaratma potansiyeli olan kimyasal maddenin (çoğunlukla deterjan yapısında) ince bir iğne yardımı ile sıvı veya son yıllarda olduğu gibi köpük şeklinde verilmesi şeklinde gerçekleştiriliyor. Her iki yöntemde de, toplardamar iç duvarında bir hasar oluşuyor, toplardamar büzüşmesi ve kapanması sağlanıyor.
KILCAL VARİSLE LAZER TEDAVİSİ
Lazer, varislerin tedavisinde iki farklı şekilde kullanılıyor:
* Trunkal veya büyük varislerde damar içerisine (endovenöz) fiberoptik bir kateter (borucuk) yerleştirilmesi ile damarın tamamen tahrip edilmesi sağlanıyor.
* Kılcal, spidervenlerde deriden (dışarıdan) verilerek, yüzeysel damarlar yakılıyor.
-
Şambali tarifi
Şambali nasıl yapılır malzemeleri nelerdir ?…
Malzemeler:
4 su bardağı irmik
2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı fıstık
1 su bardağı un
2 paket vanilya
2 paket kabartma tozu
Şerbeti için;
6 bardak şeker
6 bardak su
5 damla limonYapılışı:
Şerbeti için; 6 bardak şeker 6 bardak suyla kaynatılır. Yaklaşık 5 dakika kaynayan şerbet, 5-6 damla limon suyu eklenip ocaktan alınır. Hamuru için; 4 su bardağı irmik, 2 su bardağı yoğurt, 2’şer paket vanilya ve kabartma tozu güzelce karıştırılır. 1 su bardağı un yavaş yavaş eklenip hamur özleştirilir ve yağlanmış tepsiye dökülüp düzgün bir şekilde yayılır. Hamurun üzerine (kızarması için) irmik serpilip eşit aralıklarla fıstıklar yerleştirilir. Şerbetten biraz gezdirilip 15-20 dakika dinlendirilir. Dinlenen şambali inceden ortalama 180 derecede ısıtılmış fırında nar gibi kızarana kadar pişirilir. Pişen Şambali biraz dinlendirilir ve üzerine ılık şerbeti dökülür.
Şambali servise hazırdır.Afiyet olsun…
-
Kapı tasarımları
Kapı tasarımları galerimizde sizlerle…
Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları Kapı tasarımları -
Kadınlarda akıntının nedeni ne?
Bazen kadınlarda akıntı sorunu ciddi boyutlarda olabiliyor..
Kadınlarda vajinal akıntı olması anormal bir durum değildir ve bir hastalık olarak tedavi edilmeye çalışılmamalıdır. Bununla birlikte bu akıntının renksiz veya beyaz olduğu ve belirgin bir koku içermediği durumlar için geçerlidir. Bunun dışında farklı görünen akıntı büyük ihtimalle tıbbi bir sağlık durumunun belirtisidir. Bazen akıntı sorunu ciddi boyutlarda olmayabilir; bununla birlikte bazı kadınlarda renkli ve kokulu akıntılar ciddi sağlık sorunlarının habercisidir. Anormal bir akıntı ile karşılaştığınızda yapmanız gereken bir doktora görünerek tedaviye ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmektedir.AKINTI RENGİ TAKİP EDİLMELİ
Vajinal akıntının renk değiştirerek sarı, yeşil veya kanlı olması vücudunuzda bu değişikliği tetikleyen bir şeyler olduğunu göstermektedir. Bu her zaman iyi ve nötr bir değişiklik olmayabilir; bu nedenle bu renkli akıntılara neden olan etmenlerin araştırılması sizin için faydalı olacaktır. Sarı akıntı ciddi tıbbi durumlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Akıntının nedenine bağlı olarak tedavi seçenekleri de değişiklik gösterebilir. Bazı zamanlarda vajinal akıntı stres, vücuttaki toksinler ve sağlıksız yaşam şekline bağlı olarak anormal olabilir. Bu gibi durumlarda kendinizi şanslı olarak görebilirsiniz; çünkü stresi yaşamınızdan çıkardığınızda ve sağlıklı bir yaşam tarzını yakaladığınızda vajinal akıntı problemi kendiliğinden çözüme kavuşacaktır. Bununla birlikte çoğu vakada sarı vajinal akıntı belirli ölçüde tedavi gerektirir. Doktorunuz gözlemlendiğiniz belirtilere bağlı olarak akıntının nedenini saptayacaktır ve sizin için en iyi tedavi yöntemini belirleyecektir.
Vajinal Akıntı İçin Soğan Suyu tarifi için tıklayın !
CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARA DİKKAT
Sarı vajinal akıntının en yaygın nedenlerinden birisi de cinsel yolla bulaşan hastalıklardır. Cinsel yolla bulaşan rahatsızlıklar güvenli seks yaşamı olmayan kadınları etkileyebilir. Klamidya, bel soğukluğu, vulvovajinit ve servisit güvenli seks yaşamı olmayan kişilerde görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bazılarıdır. Cinsel yolla bulaşan bu sağlık sorunları kadınlarda sarı vajinal akıntılara neden olabilir. Oldukça nadir durumlarda vajinal kanser de sarı vajinal akıntının nedenleri arasında olabilir. Cervisit rahim ağzının iltihaplanmasına verilen addır. Servisit problemi bulunan kadınlarda sarı vajinal akıntının yanı sıra anormal kanamalar, doğurganlık problemleri ve ağrı da gözlemlenebilir. Vulvovajinit de iltihaplı cinsel yolla bulaşan bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık kadınlar da vulva ve vajina bölgesini etkiler. Vulvovajinit sarı akıntıya veya kahverengi akıntıya neden olabilir. Diğer belirtileri arasında vajinada kuruluk, idrar ve cinsel ilişki esnasında ağrı yer alır.
Klamidya bakteriyal bir enfeksiyondur ve cinsel ilişki yolu ile bulaşır. Klamidya sarı vajinal akıntının yanı sıra anal akıntı ve göz beyazında sarılaşma gibi nedenlere de yol açar. Bel soğukluğu da cinsel yolla bulaşan bir rahatsızlıktır. Bel soğukluğu sarı akıntının yanı sıra hastalarda ağız lezyonlarına, yanma hissine ve pelvik bölgesi ağrısına da neden olur. Bununla birlikte bu gibi belirtiler ile karşı karşıya kalındığında bir doktora gidilerek doğru teşhisin konuşması en etkili ve doğru yöntemdir. Birçok durumda kadınlar da bu rahatsızlıkların iyileştirilmesi için antibiyotik tedavisi gerekir. Diğer bazı durumlar için ise doğal tedavi yöntemleri işe yarayabilir.
-
7 kere dokunun 1 kez seks yapın
Seks ve zevk almanın birbirine karıştırıldığı günümüzde, sürekli olarak duyduğumuz “önsevişme” ifadesinin anlamı hala net bir şekilde bilinmiyor.
Yanlış anlamlandırmadan kaynaklı olarak, erkek, kadına sadece seks yapmak için dokunuyor, diğer zamanlarda dokunmasını esirgiyor ve bu bir döngü şeklinde çiftin hafızasına kazınıyor. Dolayısıyla, çift dokunmalar sonrasında gerçekleşen sekse odaklandığı için dokunmanın verdiği hazzı tam olarak yaşayamıyor ve seks tam bir bütünlük duygusuna ulaşamıyor, bir şeyler yarım kalıyor. Oysa çiftin cinsel haz ve heyecan yaşayabilmesi için havaya girmeleri çok önemli. Ancak, pek çok çift seks hayatlarını rutinleştirerek cinselliği bir görev haline getiriyor. Burada göz ardı edilen nokta, dokunma, sevişme ya da seks sırasında, ne tür davranışların hangi sıra ile yapılması gerektiği hakkında belirlenmiş kalıpların olmamasıdır. Bu nedenle çiftlere önsevişmenin gerçek anlamına odaklanarak birbirlerini sevmelerini ve “Sevişmek her zaman, seks zaman zaman!”felsefesini hatırlatarak 7 kere dokunup 1 kez seks yapmalarını öneriyorum.
KADINA ÖZEL VE DEĞERLİ OLDUĞUNU HİSSETTİRİN, ALICI GÖZLE BAKIN…
İlişkiye hazırlanmada etken faktörlerden biri olan önsevişmeyi, cinsel içgüdüleri arttırmak için heyecan verici bir eyleme dönüştürmek mümkün. Peki, bu doğru bir şekilde nasıl yapılabilir? Görsel hafızanın güçlü olduğu yani görsel olarak cinsel uyarımlar alarak cinselliğe hazırlanan erkeklerin aksine kadınlar, dokunsal ve hissel uyarımlar yaşayarak cinsel isteklerini harekete geçirebiliyor. Bu nedenle, cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılan ‘dokunma, okşama, iltifat etme, küçük mesajlarla kadına güzel ve değerli olduğunu, arzulandığını hissettirme, ona alıcı gözle bakma’ erkeğin kadını sekse hazırlaması için gereklidir. Cinsel yaşamda hazırlık süreci, tahrik olma, uyarım süreci, odaklanma, boşalma ve orgazm özellikle kadınlar için erkeklere nazaran çok daha uzun bir süreç olduğundan, seks yapmaya geçilmeden önce diğer bir değişle, kuvvetli bir arzu belirinceye kadar dokunmalara daha çok yer verilmesi gerekiyor.
SEVİŞMEK HER ZAMAN, SEKS ZAMAN ZAMAN…
Günümüzde halen kadın cinselliği karmaşık yapısını korumaya devam ediyor. Bunu bilen pek çok erkek, bu düşüncenin arkasına sığınarak, cinselliğin karşılıklı olduğunu ve cinsel birleşme sırasında kadına da görevler düştüğünü savunuyor fakat cinsel ilişki sırasında kadının uyarılması gerektiği bilincini göz ardı ediyor. Rutine dönüşmüş olan önsevişme birkaç saniyelik soyunmalardan, öpüşmelerden, klitoris uyarılarından ibaret değil. Nasıl ki, erkek için hazzını harekete geçiren ve cinsel isteğinin zirve yapmasını sağlayan heyecan verici görsel şovlar cinsel yaşamda önemli bir yer tutuyorsa, cinsel içgüdüleri harekete geçirmede ve cinsel isteği artırmada etken olan heyecan verici dokunuşlar da kadın için önemli bir yer tutuyor. Bu nedenle, ‘sevişmek her zaman seks zaman zaman’ felsefesini cinsel yaşama uygulamak gerekiyor. Dokunmaların çok olduğu bir cinsel yaşamda heyecana yer verildiği için cinsel istek artacak ve doyurucu bir seks yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca, kalıplaşmış olan ‘dokunma sonrası seks’ bilincinin yıkılması, kadının odak noktasını değiştirecek ve hiç olmadığı kadar istekli, heyecanlı ve mutlu olmasını sağlayacaktır.
CİNSEL DOYUMUN ANAHTARI: “7 KERE DOKUN 1 KEZ SEKS YAP!”
Çift birlikte şehvetli ve doyurucu bir cinsel birleşme yaşamak istiyorsa, birbirinin tarafında olması şart. Bunu başarabilmek için biraz fedakârlık yapmak gerekiyor. Fedakârlık bir zorunluluk değildir, bir armağandır. Sekste kimse kimse için bir şey yapmak zorunda değildir, herkes kendi tatmininden sorumludur. Çift birbirinden isteklerde bulunabilir, bu istekler yerine geldiğinde çift unları bir armağan gibi kabul etmelidir. Erkeklerin sabah sertleşmelerinden dolayı sabah seksini bir hayli sevdikleri aşikârken, kadınların sabah seksine çoğu zaman kapalı oldukları bilinmektedir. Bunun nedeni, sertleşmiş halindeki erkeğin boşalma odaklı sekse yönelmesi ve kadının uyarılma olmaksızın sekse yönelmek istememesidir.
Bu durumun çatışma yaratmaması için erkekler bir değişiklik yapmalı ve partnerlerini dokunuşlarla uyandırmalı fakat bu uyarım sonunda seks olmamalıdır. İlk denemede kadının yüzünde bir tebessüm belirmesi ya da erkeğe doğru dönmesi gibi bir geri bildirim almak muhtemeldir. İkinci dokunma, banyoda yaptığı bir eylem sırasında, üçüncü dokunma giyinirken ya da kahvaltı yaparken ve dördüncü dokunma evden ayrılırken olabilir.
Kadınlar hissel olarak uyarıldığı için dokunma şiddeti ve dokunmanın yapıldığı bölgeler oldukça önem teşkil eder. Bu nedenle, erkelerin dokunacakları ve öpecekleri yerler kadın erojen bölgeleri, kalçalar, bacaklar, göğüsler, dudaklar, boyun, omuzlar, klitoris ve saçlar olmalıdır. Akşam olduğunda dokunmaların devam ettirilmesine özen gösterilmelidir. Çift birbirini gördüğünde ‘Seni özledim!’ düşüncesini yansıtan bir öpücük sırasında, beşinci olan ‘Seni istiyorum!’ dokunmasını erkek ihmal etmemelidir. Arzulandığını hisseden ve dokunmalar sonucu uyarılan kadın, erkekle cinsel ilişki yaşamak için an kollamaya başlar bile.
Altıncı dokunuşu erkek TV izlerken ya da soyunurken kendine özel tavırlarla süsleyerek yapabilir. Kadın neler olduğunu çözmeye çalışırken, gözünü erkekten ayıramayışını kullanarak, erkek son dokunmayı yatmadan öncesine taşıyabilir ve bunu seks öncesi sevişmeye dönüştürebilir.
Erkek aldığı zevke ve kadının cinsel isteğine göre yedi dokunuştan sonra uygulayacağı seksi gecenin keyifli saatlerine ya da güzel bir günaydın seksine saklayabilir. Görüldüğü gibi sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamın sırrı 7 kere dokun 1 kere seks yap felsefesidir.
-
Vionnet Sonbahar Kış 2013-2014
Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Defilesi galerimizde sizlerle… Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Modelleri – Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Koleksiyonu…
Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 Vionnet Sonbahar-Kış 2013-2014 -
Enginar kürü
Sayısız faydası olan enginar, özelikle anneler tarafından çocuklarına mutlaka yedirilmesi gereken, olmazsa olmaz bir sebze. Hatta 40 gün üst üste enginar yiyerek yapılan enginar kürü, karaciğeri güçlendiriyor
Beslenme ve diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan anlattı:
Enginar için mucize bir besin dersek abartmış sayılmayız. Son yıllarda yapılan birçok çalışmada sayısız faydası olduğu anlaşılan enginar, özelikle anneler tarafından çocuklarına mutlaka yedirilmesi gereken, olmazsa olmaz bir sebze olarak algılanıyor. Hatta yılda bir kere 40 günlük enginar kürü yapanlara her geçen gün daha çok rastlanıyor.
40 gün üst üste enginar yiyerek yapılan enginar kürünün amacı; karaciğeri güçlendirmek; çünkü enginar yapısında bulunan antioksidanların yardımıyla, vücudumuzdaki birçok toksin maddeyi uzaklaştırır, karaciğeri güçlendirir. Toksin madde uzaklaştırmak için 40 gün üst üste enginar yemek ne kadar etkili bilinmez; ama en son The University of Reading’de yapılan bir araştırmada çıkan sonuçlar enginarın tahtını güçleniyor.Yapılan çalışmada;
1- Enginarın yüksek miktarda antioksidan içerdiği doğrulanıyor. Enginarın içeriğinde bulunan quersetin ve rutin isimli antioksidanlar kansere karşı vücudumuzu koruduğu gibi aynı zamanda da kalbi güçlendiren özellik gösteriyor.
2- Enginarda bulunan ‘siyanik asit’ adlı madde kötü kolesterolü düşürüyor ve iyi kolesterolün salgılanmasını arttırıyor. Bu da kalp damar sağlığı için ilaç niteliğinde bir fayda demek.
3- Enginarda bulunan yüksek oranda lif yapısı kan şekerinin dengelenmesinde etkilidir. Şeker hastaları için zeytinyağlı veya etli yapılmış enginar yemeği, beslenme kalitesini çok güçlendirir. Şeker kontrolünde pozitif etki gösterir.
4- Enginarın karaciğeri güçlendirdiği savı, yeni çalışmalarda da doğrulanıyor.
5- Enginar yüksek tansiyona karşıda vücudumuzu güçlendiriyor. Enginarın yapısında bulunan potasyum minerali vücutta bulunan sodyum-potasyum dengesinde etkili olup tansiyonun normal seviyelere gelmesinde etki ettiği saptanmış.Karaciğeri temizleme tarifi için tıklayın !
‘SALATA OLARAK DA YİYİN’
Enginardan en büyük faydayı sağlamak için; mevsiminde öğlen veya akşam yemeğinde tüketmeliyiz. Zeytinyağlı enginara ilave edilen; havuç+ patates+ bezelye içeren garnitür besin değerini ve lezzetini arttırır. Ayrıca kuşbaşı etli bir garnitür hazırlayıp etli enginar yapıp ana yemek olarak da tüketebilirsiniz. Enginarın kabuğunu soymadan yapılan enginar dolması da Türk yemeği klasiklerimizden biridir. Enginarı salata şeklinde de tüketebiliriz.