Kategori: Sağlık

  • Hollywood yıldızları ve yeni burunları

    Hollywood yıldızları ve yeni burunları

    Hollywood’da estetiksiz bir ünlüyü kırmızı halı üzerinde görmek artık zor. Tüm ünlüler mutlaka küçük bir operasyon geçirmiş oluyor. Bazıları baştan aşağı değişiyor, bazılarına ise bakınca sadece “güzelleşmiş” diye düşünüyor, bu güzelliğin tam olarak neyden kaynaklığını anlamıyoruz. Bu da tamamen profesyonel ellerde yapılmış burun estetiği operasyonları sayesinde gerçekleşiyor.

    yeniburun
    Peki kim bu burun estetiği olan ve yüzüne bir güzellik gelen ünlüler?

    Bu listenin başında Jeniffer Aniston geliyor. Burnunu yaptırdığını neredeyse kimse fark etmedi. Son derece doğal ve orjinal duruyor. Yeni burnu kesinlikle yüzüne bir incelik katmış.

    Brad Pitt de burun estetiği yaptıran yıldızlardan biri. Onun gibi biri neden estetik yaptırma ihtiyacı duysun diye düşünmeyin, Çok dikkatli baktığınızda eski burnuyla yeni burnu arasındaki farkı görebilirsiniz. Uzun yıllar önce yaptirdiği burnu belki de onu star yapan özelliklerinden biri oldu.

    Burun estetiği yaptıran ünlülerden biri de Renee Zellweger. İnsanların dış görünüşüyle ilgili yaptığı yorumlara zaten alışkın olan biri diyebiliriz onun için. Sonuçta bir film için 30 kilo almış bir kadın. Ama son zamanlarda herkes onun yüzündeki güzelliği konuşuyor. Yüz yapısı yeni burnuyla ince ve zarif bir görünüm almış.

    Doğru ellerde yapılan doğru burun estetiği operasyonu size gençleştirir, yüzünüze yeni ve zarif bir görünüm katar.

    Sevgiyle kalınız

    Dr. Güncel Öztürk

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

    www.guncelozturk.com

    instagram takip: guncelozturk

    facebook: guncelestetik

  • Hıçkırık Nasıl Geçer? Ne Yapmalı?

    Hıçkırık Nasıl Geçer? Ne Yapmalı?

    Hıçkırık çok rahatsız edici ve kişiyi canından bezdiren, geçici bir sağlık sorunudur. Hıçkırık nasıl geçirilir? ne yapmalı? resimli makalemizde hıçkırık geçirme yolları hangileridir? konusuna yer verdik. Bildirdiğimiz yöntemleri deneyip şifaya kavuşabilirsiniz.
    Hıçkırık Nedenleri Hangileridir?
    -Çabuk ve hızlı yemek
    -Merkezi sinir sistemi hastalıkları
    -Yemek yerken çok hava yutmak
    -Sigara içmek
    -Tümör
    -Kanser
    -Kalp krizi
    -Yemek borusunda tıkanıklık
    -Aniden sıcak veya soğuk yiyeceklerin mideye girmesi
    -Stres, üzüntü
    -Bağırsaklarda, sindirim sisteminde tıkanıklık.

    Ellerinizi kullanmadan suyu içiniz.
    Bir bardak suyu sandalyeye koyun ve bu sandalyenin önüne bir sandalye koyup oturun. Eğilin ve ellerinizi dokunmadan suyu içebilidiğiniz kadar için, bardağı eyip o şekilde de dokunmadan içebilirsiniz.
    hickirik_nasil_gecirilir (1)

    Kağıt Poşet
    Kağıt torba içine ağzınızı ve burnunuzu koyup, kısa süre için, onun içinde nefes alıp verin.
    Bu uygulama sinirlerinizi ve kaslarınızı gevşetip, hıçkırıktan sizi kurtarabilir.
    Naylon poşet hava almadığından boğulmaya sebep olabileceğinden,fırından alabileceğiniz, kağıt poşet kullanın.
    hickirik_nasil_gecirilir (5)

    Tatlı birşeyler yiyin.
    Dilinizin altına bir çay kaşığı şeker koyun ve bunu emin, bu yöntem sizi hiç kırıktan kurtarabilir.
    hickirik_nasil_gecirilir (2)

    Limon
    Bir parça limon ısırın veya suyunu sıkıp için.
    Tatlandırmak için şeker katılabilir.
    hickirik_nasil_gecirilir (8)

    Burnunuzu Sıkın
    Kağıt poşet yöntemindeki gibi nefes tutma yöntemlerinden biri de burnunuzu sıkarak bir müddet nefesinizi tutmaktır. Sinirleriniz ve kaslarınız yatışacak, hıçkırığınız duracaktır.
    hickirik_nasil_gecirilir (7)

    Turşu Suyu
    Turşu suyu için. Hıçkırık durana kadar her 7-10 saniyede yarım tatlı kaşığı içilir.
    hickirik_nasil_gecirilir (12)

    Bal
    Ağzınıza bir yemek kaşığı esmer şeker veya baş koyup, ağzınıza 5 saniye tutup çiğneyip yutun.

    hickirik_nasil_gecirilir (4)
    Nutella
    Bir yemek kaşığı fıstık ezmesini ağzınıza atıp 5- 10 saniye tutun.
    Ardından çiğnemeden yutun. Nutella da aynı işi görecektir.

    Tuz
    Bir parça tuz yiyin.
    Bir tatlı kaşığı tuza biraz su ekleyip yavaş yavaş yutun.
    hickirik_nasil_gecirilir (9)

    Buzlu Su
    Buzlu su ile gargara yapın.
    Bir bardağa su ve buz koyun, soğuk su ile hıçkırık durana kadar gargara yapın,
    buzu ağzınıza almayın, gargara yaparken boğulmaya neden olabilir.
    hickirik_nasil_gecirilir (6)

    Hipnoz
    Çok sık hıçkırık sorunu yaşıyorsanız, hipnoz yöntemini deneyebilirsiniz.
    hickirik_nasil_gecirilir (10)

    Akapuntur
    Akapuntur a’dan z’ye pek çok hastalıklara şifa olabilen bir yöntemdir.
    Bunlardan biri de hıçkırık sorunudur. Hıçkırığınızı akapuntur ile tedavi edebilirsiniz.
    hickirik_nasil_gecirilir (11)YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Mevsimsel Alerji İçin Doğal Şurup Tarifi

    Mevsimsel Alerji İçin Doğal Şurup Tarifi

    Alerji günümüzde pek çok kişinin muzdarip olduğu bir hastalıktır. Mevsimsel alerjik rinit için doğal kür makalemizde, alerjinizi hafifletmeye yardımcı bitkisel şurup tarifine yer verdik. Bu kür, özellikle alerji kaynaklı boğaz ağrısı ve kuru öksürük için oldukça faydalıdır.
    Arı poleni vücudunuzun alerjenlere karşı hassasiyetini azaltarak, size direnç kazandırır. Bal ve tarçın ile kombine edildiğinde ise güçlü anti inflamatuar özelliklere kavuşmuş olur, yani bağışıklığınızı yükseltir ve alerjenlerle mücadele eder.
    Bal boğazını yatıştırır. Zencefil burun tıkanıklığını hafiletir, mukus üretimini azaltır.

    Malzemeler
    1 tatlı kaşığı tarçın
    1 tatlı kaşığı rendelenmiş taze zencefil
    1 tatlı kaşığı limon suyu
    1 yemek kaşığı bal
    1/2 tatlı kaşığı arı poleni

    Yapılışı
    Tüm malzemeyi karıştırın ve bu şurubu, alerji mevsiminde günde 2 kez tüketin.
    Kullanmadan doktorunuza danışın, şayet arı polenine veya bala alerjiniz varsa bu tedavi yöntemi sizin için uygun değildir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabil

  • Cilt Kanserinden Korunma Yolları Rehberi

    Cilt Kanserinden Korunma Yolları Rehberi

    Her yıl cilt kanseri olan hastaların yüzdesi artmaktadır.  Cilt kanserinden korunma yolları hangileridir? makalemizde bu kanser türüne yakalanma oranınını artıran sebeplere yer verdik.

    Yağlı etlerden ve kızarmış yiyeceklerden uzak durun.
    Bu gıdalar, kanserli hücre oluşumuna katkı sağlayan özler içerir ve cilt kanseri ile doğrudan ilgilidirler.

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (1)Süt ürünleri tüketiminizi azaltın. Bilim adamları, peynir, süt ve yoğurt gibi süt ürünlerini çok aşırı sık tüketen kişilerde cilt kanserine yakalanma riskinin 3 kat arttığını bildiriyor.
    Yani sağlıklı besinlerinde fazlası zarardır!

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (2)Hergün mutlaka salata yiyin.
    Yeşil yapraklı sebzeler öğünlerinizin vazgeçilmezi olsun.
    Böylece kansere yakalanma ihtimalinizi epey düşürebilirsiniz.

     

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (3)Daha fazla balık tüketin.
    Çalışmalar düzenli balık tüketiminin tümörün yayılma oranını %28 azalttığını saptamıştır.

    Güçlü bir bağışıklık ve kanserle mücadele için doktorunuza danışarak balık yağı hapı alabilirsiniz.

    cilt_kanserinden_korunma_yollari (4)Günlük diyetiniz kırmızı, turuncu ağırlıklı sebze ve meyvelerden oluşsun.

    Kronik hastalıkların önüne geçmek için her gün 2-3 fincan yeşil çay için.

    Ailenizde, üst kuşaklarda cilt kanseri yaşayanlar olduysa muhakkak doktor kontrolü altında olun ve cildinizde olağanüstü lekeler ve belirtilerle karşılaştığınızda doktora görünmeyi asla ihmal etmeyin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp Bebek Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

    Tüp bebek tedavisi genellikle doğal yollardan çocuk sahibi olmaya engel teşkil eden sorunlara sahip ya da çocuk sahibi olmayı ileri yaşlara ertelemiş çiftlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bunun dışında çocuk sahibi olmaları için hiçbir sorun tespit edilemeyen ancak gene de doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlere de uygulanabilen bir yardımcı üreme yöntemidir.  Kısırlık, herhangi bir hastalık olarak düşünülmelidir. Tedavi edilebilen ve insanların %15’inde görülen bir durumdur. Kısırlık sorunundan mustarip çiftler çeşitli alternatif tedaviler denemektedir. Tüp bebek tedavisi ise yardımcı üreme yöntemleri arasından en etkili ve başarı oranı en yüksek tedavidir.  Tüp bebek tedavisi çeşitli aşamalardan oluşur, her çifte tüp bebek tedavisi uygulanmaz. Tüp bebek tedavisi için çiftlerde çeşitli şartlar aranmaktadır.

    Kadın kaynaklı kısırlıklarda çeşitli sorunların tedavi edilememesi halinde tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir.  Bu sorunlardan biri de şiddetli polikistik over sendromudur. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda çok sayıda kist mevcuttur. Bu sebeple de:

    • adet adet düzensizlikleri,
    • aşırı tüylenme,
    • şişmanlık,
    • aşırı sivilcelenme gibi sorunlar kendini gösterir.

    Polikistik over sendromu ilerlerse, kısırlık sorunu söz konusu olabilmektedir. Çoğunlukla ilaçla tedavi edilebilse de, tedavinin mümkün olmadığı durumlarda tüp bebek yöntemine başvurmak gerekebilir.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

     Bebek Sahibi Olmaya Engel Durumlar

    Bebek sahibi olmanın önündeki engel durumlardan biri ise,  yaygın olarak karşılaşılan ve toplum arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis sorunudur.  Endometriozis yani çikolata kisti, her ay adet kanamasıyla beraber dışarı atılması gereken endometriumun vücutta rahim haricindeki bir alana,  çoğunlukla yumurtalıklara, tüplere ve diğer pelvik organlara yer etmesidir. İlerlemesi durumunda kısırlık sorununa yol açabilir.

    Bunun dışında:

    • Kadının fallop tüplerinin tıkalı olması,
    • Tüplerin hasar görmüş ya da alınmış olması,
    • Rahime bağlı kanalların her ikisinin de tıkalı olması,
    • Yumurtlama bozuklukları,
    • İlerleyen yaşla beraber azalan doğurganlık yetisi gibi durumlarda tüp bebek tedavisine başvurulur.

    TÜP BEBEK YÖNTEMİNE NE ZAMAN BAŞVURMALI?

    Tüp bebek tedavisine başlamak için ilk olarak anne adayının yumurtalarının döllenme için çatlayıp çatlamadığının öğrenilmesi gerekir. Saymış olduğumuz kadın kaynaklı kısırlık sorunları tespit edilirse, buna uygun tedavi yöntemine karar verilir. Bunu takriben de hasta belirli bir süre takip altına alınır. Şayet gelişme mevcut değilse aşılama yöntemi uygulanır. Yapılan aşılama yönteminden başarı elde edilemez ise, son aşama olarak tüp bebek tedavisine geçilir.

    Erkek kaynaklı kısırlıklık sorunlarından en yaygın olarak görülenleri ise:

    • Sperm sayısının ya da hareketliğinin azlığı,
    • Spermin kalitesinin yetersiz olması,
    • Sperm şekillerinin bozukluğu,
    • Hiç sperm tespit edilememesi gibi durumlardır.

    Doğal yollardan bebek sahibi olamaya çiftlerden bazılarında ise, açıklanamayan kısırlık sorunu olduğu bilinmektedir. Bu sorunda, günümüz şartlarıyla herhangi bir sorun tespit edilemez. İki adayda da herhangi bir sorunun fark edilmemesine rağmen bebek sahibi olamadığı görülür. Bu sebeple de tüp bebek tedavisine başvurulur.

    Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır? Tıklayınız!

     

     Tüp bebek tedavisine başvuracak çiftlerde aranan özellikler ise:

    • Tüplerin kapalı olması veya enfeksiyon, dış gebelik neticesi tüpleri alınmış olan hastalar çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisine başvurabilir.
    • Tüpler açık olabilir ancak karın bölgesinden cerrahi bir müdahale geçirmiş hastalar, endemetriozis ve enfeksiyon kaynaklı karın içi yapışıklıklar sebebi ile tüpler ve yumurtalar arasında fonksiyon bozukluğu gelişmiş kişiler,
    • Endometrioma, yumurtalık kisti ve kanseri gibi sorunlar kaynaklı olarak yumurtalık fonksiyonlarını azaltabilen operasyonlara maruz kalmış kişiler,
    • Polikistik over sendromu olan kadınlar ve yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaş sebebiyle azalmış kişiler,
    • Nedeni açıklanamayan kısırlık sorunlarında,
    • Çiftler için cinsel ilişkiden bulunmayı engelleyecek vaginimus, boşalma veya ereksiyon ile ilgili sorunlar yaşayan kişiler,
    • Semen analizi neticesinde hiç sperm tespit edilememiş erkek hastalar, ( bu sorun azospermi şeklinde ifade edilir. Erkek hastanın testislerinden cerrahi müdahaleler ile sperm örneği alınır ve tüp bebek tedavisine başlanır.)
    • Testis tümörü kaynaklı olarak operasyon geçirmiş erkek hastalar. Kanser hastalıkları dolayısıyla kemoterapi ve radyoterapi görmüş erkekler. Bu gibi tedaviler geçirmiş erkekler, kanser hastalıkları ile alakalı operasyon ve tedavileri başlamadan önce gelecekte tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmek adına spermlerini dondurmalıdır. Bu sayede tedavi ardından da baba olma haklarını saklı tutabilirler.
    • Erkek adaylarda ergenlik ve erişkin döneminde geçirilmiş kabakulak ve ateşli hastalıklar kaynaklı olarak sperm üretiminde bozukluklar meydana gelebilir ve tüp bebek tedavisine başlamak gerekebilir.
    • Erkeklerde inmemiş testis gibi sorunlarda cerrahi müdahaleler sonucu sperm örneği elde edebilmek mümkündür, bunun sonucunda da tüp bebek tedavisine başlanabilir.
    • Sperm kanallarında doğumsal bir bozukluk olan ya da zaman içerisinde geçirilmiş iltihap hastalıkları ve operasyonlar kaynaklı olarak gelişmekte olan sperm kanalları kapanan erkek hastalardan çeşitli yöntemlerle sperm örneği elde etmek mümkündür. Bu sayede tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabilirler.
    • Diğer yardımcı üreme yöntemlerinden başarılı sonuçlar elde edememiş çiftler,
    • Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunları olan kişiler,
    • Genetik problemleri olan anne ve baba adayları, tüp bebek tedavisi için uygun adaylardır.

    Kaynaklar: Tüp Bebek Kimlere Uygulanır?

     

  • Ateş Düşürme Yolları Nelerdir?

    Ateş Düşürme Yolları Nelerdir?

    Vücut sıcaklığımız gün içinde değişiklik gösterebilir. Fakat normal beden sıcaklığımız 37 derecedir. Ateş düşürücü yöntemler nelerdir? makalemizde soğuk algınlığı veya herhangi bir sebepten oluşan yüksek ateşi düşürmek için uzman önerilerine yer verdik.

    ates_dusurme
    Ilık su ile banyo yapın.
    Ateşten muzdaripseniz banyo kısa sürede ateşinizi düşürmeye yardımcı olacaktır.

    ates_dusurucu (6)
    Islak çorap tedavisi yapın.
    Bu yöntem en iyi geceleyin etkilidir. Bilekleri kapsayacak uzunlukta bir çift saf pamuktan yapılmış çorabı soğuk su ile ıslatın, sıkıp suyunu çıkarın ve
    üstüne bir kat daha çorap giyip dinlenin.
    Çorap yöntemi, geleneksel bir nöropatik yaklaşımdır. Teori soğuk ayaklar dolaşımı artırarak bağışıklık sistemini uyarırlar ve vücut soğumaya başlar.
    Bu tedavi yöntemi göğüs sıkışıklığını rahatlatmak amacıyla da kullanılabilir.

    ates_dusurucu (3)
    Islak havlu ile de ateşi düşürebilirsiniz.
    Bir kaç tane havluyu buzlu suda veya soğuk suda bekletip fazla suyunu sıkın.
    Başa, boyuna, ayak bileklerine, boyuna uygulayın.
    2 alandan fazla yere bunu uygulamayın mesela ya baş ve ayak bileklerine koyun veya boyun ve el bileklerine, birden çok alana ıslak bez koymak vüducun çok soğumasına neden olup ısı dengesini bozabilir.
    Bez ısındıkça değiştirin.

    ates_dusurucu (5)
    Çilek, karpuz, portakal kavun gibi C vitamini zengini gıdalar tüketin, bu yiyecekler enfeksiyonla savaşarak ateşi düşürmeye yardımcı olurlar, ayrıca bedeninizin su ihtiyacını karşılarlar.
    Ağır kızarmış yemekler, yağlı yiyeceklerden uzak durun.

    ates_dusurucu (2)
    Bol su için.
    Yüksek ateş terleme ile birlikte seyredip bedenininizi susuz bırakabilir.
    Bol su içerek susuz kalmamaya çalışın.

    Ateşi Düşürmenin Doğal Yolları Tıklayınız

     

    ates_dusurucu (4)
    Bitkisel çaylar tüketin.
    Bitki çayları da ateşi düşürmek için etkilidir.
    Bitkiyi kaynar suya atıp 5 dakika demleyin bal ve limonla tatlandırın.
    Nane, zencefil, kekef, ahududu yaprağı aynısafa ve çeşitli bitkileri ateşi düşürmenize yardımcı olacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Kalp Krizinin Erken Belirtileri Nelerdir?

    Kalp Krizinin Erken Belirtileri Nelerdir?

    Kalp krizi günümüzde 7’den 70’e herkeste görülebilen bir durumdur. Kalp krizinin erken belirtileri nelerdir? makalemizde kalbinizde sorun oluştuğunu gösteren semptomlara yer verdik.

    Kalp krizi riskini gösteren belirtilerin ilki nefes darlığıdır. Nefes almakta zorluk çekmek kalp krizi riskine yol açar.
    Solunum ve kardiyovasküler sistemin birbirine uygun çalışması önemlidir.
    Kalbe az kan gittiğinde akciğerler de daha az oksijen alacak ve bunun sonucunda nefes darlığı ile karşılacaksınız.

    kalp_krizi_belirtileri (1)Kalp krizinin diğer bir belirtisi de kaslarınızın güçsüzleştiğini hissetmenizdir.
    Kan akışında azalma vücudun aldığı oksijeni azaltır.
    Kan dolaşımı kötüleştiğinde kaslar fonksiyonlarını normal olarak yerine getiremezler.

     

    3. önemli belirti de soğuk ter atmaktır.
    Nedensiz baş dönmesi ile birlikte soğuk ter yaşıyorsanız, muhtemelen kalp krizi belirtileri içindesiniz.
    Özellikle ayağa kalktığınızda bu durum gerçekleşiyorsa acil bir doktora görünmelisiniz.

    kalp_krizi_belirtileri (5)Göğüs sıkışması en güçlü kalp krizi belirtilerindendir.
    Koroner arter daralması olduğunda, bu durum normal kan akışını engeller ve göğüste sancı başlar.
    Zamanla ağrı daha derin hissedilir. Böyle bir şeyle karşılaştığınızda acil hastaneye başvurun.

    Öksürük
    Kesintisiz öksürüyorsanız ve bu soğuk algınlığı yahut sigara gibi herhangi bir nedenden değilse, kalp krizi belirtisi içinde olabilirsiniz.

    Olası bir kalp krizi öncesi yaşanan durumlardan biri de iştahsızlıktır.
    Canınız hiç bir şey yemek istemiyorsa dikkat!

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Akciğer Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapmalı?

    Akciğer Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapmalı?

    Kanser günümüzün vebası diyebileceğimiz, maalesef kimi zaman ölümcül olabilen bir illettir. Akciğer kanserinden korunma yöntemleri nelerdir? makalemizde akciğer kanserine yakalanmamanız neler yapmalısınız konusuna yer verdik.,

    Sigaradan Uzak Durun
    Bu önemli bir adımdır. Sigarayı hayatınızdan çıkarmak yalnızca akciğer kanseriyle karşılaşma riskinizi düşürmekle kalmaz, bedeninizin genel sağlığını düzenleyerek,
    çeşitli hastalıklara yakalanmazı önler.
    Duman altı kalmak, pasif içici olmakta sigara içmek kadar tehlikeli bir durumdur.

    akciger_kanserinden_korunma (1)Alkol
    Alkol, siroz, kanser ve daha pek çok hastalığın tetikleyicisi bir faktördür.
    Bira, şarap, rakı alkolün hiç bir türlüsünü hayatınıza sokmayın.

    akciger_kanserinden_korunma (5)İlaçlar
    Zayıflama ilaçları, aşırı vitamin hapı tüketimi gibi ilacın da fazlası karaciğeri yorar ve kanser dahil bir çok hastalığa davetiye çıkarır.

    akciger_kanserinden_korunma (4)Kilo Verin
    Günlük yarım saat yürüyüş yapmak, sağlıklı gıdalarla beslenmek, kalorisi düşük fakat besleyici yiyecekler tüketmez zayıflamakta, fazla kilolardan arınmakta etkilidir.
    Aşırı kilo da kanserin tetikleyicisi etmenlerdendir.

    akciger_kanserinden_korunma (3)Doktor Kontrolü
    Aile fertlerinizde, üst kuşaklarda kanser yaşamış akrabanız varsa, maalesef bazı kanserlerde genetik yatkınlık etkili olduğundan, siz de risk altındasınızdır.
    Senede bir kez check up yaptırmak, doktor gözetiminde olmak, akciğer kanserinin erken teşhis ve tedavisinde önemli rol oynayacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Adet Düzensizliğinin Nedenleri Nelerdir?

    Adet Düzensizliğinin Nedenleri Nelerdir?

    Menstrüel döngü kadın sağlığı için çok mühimdir. Adet düzensizliğinin nedenleri hangileridir? makalemizde bu soruna sebep olabilen etmenlere yer verdik.
    Adet dönemi 9-12 yaş arası başlar ve hayzlı gün sayısı kişiden kişiye göre değişebilir. Düzensiz adet pek çok sebeple olabilir, işte o nedenler;

    Aşırı kilo alma veya kilo verme. Kilo da meydana gelen bu anormalite ayrıca adet sancılarına da neden olur.
    Bulimia veya anoreksi gibi yeme bozuklukları yaşıyorsanız.
    adet_duzensizligi (1)
    Stres, üzüntü, depresyon da düzensiz adet görmenin başlıca nedenlerindendir.
    Sıkıntılı ve kaygılı olduğunuzda bu durum hormonlarınızın dengesini bozar.

    adet_duzensizligi (2)
    Düzensiz adet kanaması hamilelikte de meydana gelebilir.
    Hamilelikte hormon düzeylerinde değişim olur böylece adet kanamasında da
    oynamalar gerçekleşir.
    Pek çok şeyin çoğu zarar ortası karardır.
    Spor da bunlardan biridir.
    Çok fazla ve uzun saatler spor yapmak vücutta çeşitli sorunlara yol açar.
    Bunlardan biri de adet düzensizliğidir.

    Adet Düzensizliği İçin Bitkisel Çareler Tıklayınız

    adet_duzensizligi (5)
    Kemoterapötik ilaçlar gibi çeşitli ilaçlar normal dönemde meydana gelen adette düzensizliğe neden olur.
    Aşırı hareketlilik de anormal adet kanamalarına neden olan etkenlerdendir.

    Doğum kontrol hapları da vücutta hormonal değişime sebep olarak adet düzensizliğine zemin hazırlar.
    Bazen düzensiz adet görme menopoza girme kaynaklı da olabiliyor.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Çayın 9 Faydası

    Çayın 9 Faydası

    Kahvaltılarımızın, günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan çayın yararları saymakla bitmiyor, işte çayın 9 faydası

    Siyah çay aktif radikallerle savaşan antioksidanlar bakımından zengindir.

    Sindirim sistemini uyarır. Siyah çayda bulunan tanenler gastrointestinal sistem üzerinde güçlü bir terapötik etkiye sahip.

    Beyin aktivitesini artırır. Siyah çayın içindeki kafein dikkat, konsantrasyon ve hafıza gücünü artırır, güçlü bir uyarıcıdır.

    Enerji düzeyini artırır ve metabolizmayı uyarır.

    Çayın Muhteşem Faydaları Tıklayınız

    Bağışıklık sistemini güçlendirir.

    Siyah çay kemikleri güçlendirir.

    Kanser ve kardiyovasküler hastalıkların gelişimini önler.

    Virüsler, dizanteri ve hepatit ile mücadele eden aktif maddeler bakımından zengindir.

    Çay, iltihabı azaltarak, akneleri tedavi eder.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.