Benim yerime kendinizi koymanızı istiyorum..

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
O zaman sizde kendinizi annesi yerine koyun, ilerde oğlunuz kızınız gelsin gitsin istemez misiniz? Ne var ki bunda Tabiyki yaşlı yalnız yaşayan bir kadin annesi, uğrayacakta kahvaltısını edip sevecekte
Hayır bıde adam dengeyi oyle guzel koruyor ki
Esiyle olan zamandan calmıyor asla

konu sahibinin vicdansız oldugunu düşünüyorum şok ıcındeyim cok uzüldüm ben, bılmıyorum cok etkilendim
 
Evlendikten sonra bi anamizla da kahvaltı yapamiyorsak!
Neden eslere malı gibi davranan insanlar var ya?
Siz yoksunuz, napsin?
Gider annesiyle hoş beş kahvaltisini eder, yemegini yer.
Evde oldugunuzda zaten bunu yapmıyormus.
Ne yapsin alsin anasini cope mi atsin siz sevmiyorsunuz diye?
Bu kadar zorlastirmayin hayati.
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Bir psikologla görüşmeye başlamalısın, burada yazılanlar seni ikna etmiyor. Aynı türden benim gördüğüm 3. Konun bu. Kendimi senin yerine koyduğumda ben evde yokken kocamın anasıyla kahvaltı etmesi zerre umurumda olmaz, yanımda duran kocamı kendime düşman etmeye niyetlenmem she 1 sen 2 dertsiz başınıza itinayla dert arıyorsunuz
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..


Şaşkınlıkla okudum. 25 yaşında oğlum var. Gözümden sakındım. Üzülse o ben bin üzüldüm. Allah sizin gibi zihniyette birini umarım kısmet etmez.
Siz bugün boşansanız eşinizin hiçbir şeyisiniz, ama o her zaman annesi olacak. Kimden neyi kıskanıyorsunuz. Adam siz işteyken ne yapsın. Yasınızı mı tutsun.
Öperim koklarım sarılırım evladım o benim. Evlat sevgisi ömürlük. Evlat evlendiğinde biten bir duygu değil. Siz evladınızı evlenene kadar sever öpersiniz. Öyle yapın.
 
Ben onceki konulara da hakimim. Kahvalti konusunda haksizsiniz. Devamli ugramada hakli. Her evden cikip girerken ugramak zorunda degilsiniz siz cikin oglusu illa ugrayacaksa. Burdakiler simdi konuyu sirf kahvaltidan ibaret gorup sizi lincleyecek. O konuda haksizsiniz ama genel durumu bilmeden elestirileceksiniz. Bu adamla mutlu olma ihtimaliniz yok malesef. O hayalinizdeki evlilik anca Allahin emri sirali vuku bulursa olacak uzgunum. Yapamiyorsaniz bence ayrilin. Sinir hastasi olmaniz normal. Bir ebeveyn semsiyesi altinda yasamak isteseydiniz kendi ailenizle yasardiniz. Evlilik bu degil. Anasiyla ayni apartmanda yasiyorsunuz diye her gununuz bir gecmek zorunda degil. Siz anasiyla da evlisiniz malesef.
 

“Benim yerime kendinizi koymanızı istiyorum.” Başlığınıza istinaden yazıyorum, eşinizle evlenmeden önce annesiyle ilişkilerini biliyorsunuzdur zira 2 yıl flört etmişsiniz, aynı binada altlı üstlü oturacağınız da evlenmeden önce size söylenmiştir, ki muhtemelen eviniz de kayınvalidenize ait.


Kayınvalidenizle evlenmeden önce sorunlar yaşamış olabilirsiniz, bu kadar sorun yaşadığınız biriyle neden altlı üstlü oturmayı kabul ettiniz?
Aranızdaki eski sorunları çözdüyseniz, eşinizin siz yokken annesinde ettiği kahvaltıyı neden dert edindiniz?


Saymadım ama sürekli kayınvalide konuları açtığınızı biliyorum, misal 10 konu açmışsanız en az 6-7 tanesi kayınvalidenizle olan sorunlarınız üzerine, konu başlığınıza cevap veriyorum, ben evlenmeden önce ne olursa olsun evlenince hallederim diyerek gözümü kapatıp eş ailesiyle aynı binada yaşamazdım, he yaşamayı kabul etmişsem de ben evde yokken eşimin annesiyle kahvaltı etmesine bir şey demezdim.

Siz kayınvalidenizle aranıza mesafe koyabilirsiniz ama siz yokken eşinizin annesiyle kahvaltı etmesini sorun haline getirmenize de gerek yok, bazı şeyleri ya baştan kabul etmeyeceksiniz ya da kabul etmişseniz orta yolu bulacaksınız, sizi dışlamıyorlar sonuçta, siz evdeyken ana oğul beraber yemek yemiyorlar.
 
Konu sahibni cok linclemeyin hanimlar. Soz de hergununuzu kaynana gundemiyle gecirnek zorunda kalsaydiniz psikolojiniz boyle bozulurdu. Kadin yanlis seye sarmis ama malesef kaynanayla da evlenilen evliliklerde saglikli dusunme kabiliyeti ilk bir senede sifira yakin hale geliyor.
 
Siz evde yokken ne yaptigi ne yedigi sizi ilgilendirmezki annesi alt katinda neden inmesin onunla vakit gecirmesi. Bencillik ediyorsunuz burda sizi ilgilendiren biaey yok ama bir yere gidip dondukten sonrra anneme ugrayalim kismini ben asla kabul etmezdim esime onu sorun ederdim ne alaka yani istedigim yere giderim ugrayip gonul almak zorunda degilsiniz yemek yemesine takilacaginiza gezip dondukten sonra esinizin vicdan yapmasina takilin tek sorun o bence
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Ayy çok sacma birseye takilmissiniz.
Sen evde yoksun annesiyle kahvalti yapmasında ne sorun var? Hem evi dağıtmıyor hem karnı doyuyor evine çıkıp uyuyor ne güzel 😂😂

Ayrıca aile ile aynı apartmanda oturmak demek bunların hepsine hazırlıklı olmak demektir ve muhtemelen evlenmeden oncede bu durumu biliyordun.. evlilik zor açıkçası her tarafından ele almak lazım ve ona göre karar vermek...

Sonuç olarak bence sorun yok çünkü seninde annen alt katında otursa esin yokken aynısını yapardın hatta daha fazlasi
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Konularınızi daha önceden hatırlıyorum,kayinvalidenziin haksız yanları var ama ben sizi daha haksız buldum,şimdi yeni evlisiniz daha,eşinizin size karşı olan sevgisini zaafını böyle saçma şeylerle tüketmeyin ,bu sefer çok ciddi şeyler olur adamın gözünde problemli yaftasi yediğiniz için şimdiki gösterdiği anlayışı zaafı bulamazsınız.Size tavsiyem eşinizin yanında kredinizi tüketmeyin, erkekler kadınlar gibi yıllarca alttan almıyor, konularınızdan gördüğüm kadarıyla adam size değer veriyor seviyor bunun için de bile olsa bazı şeyleri görmeyin kafanızda da büyütmeyin hele hele eşinize yansıtmayın,sonra çok pişman olursunuz
 
Yav bende olsam bende annemle kahvalti yapar akşam yemeği mi yerdim arada bir uğrar halını hatrini sorardım bunda ne var ki.esimde yapabilir ki yapmalı da.bu merhamettir.mwrhametli insandan zarar gelmez.annesine iyilik merhamet eden yarin esinede şefkatli davranabilir..
 
Hem onların ilişkisine karismazdim hem evime karistirmaz hatta kavga ederdim. Siz bu aradaki ilişkiyi tutturamamissinjz
 
Eşinizin yerine koyuyorum. Gece vardiyasından çıkmışım yorgunum. Karım evde yok. Alt katta yalnız yaşayan ve benim gelmemi mutlulukla karşılayan bir annem var. Sevdiğim kahvaltılıkları hazırlamış. İki lokma ona eşlik eder çıkarım evime yatarım. Bunu bile mesele edecek bir hayat arkadaşı istemezdim asıl.
Diğer konular açısından da tek başına yalnız yaşayan okur yazar olmayan bir kadın. Yetişkin bir evladı var aynı apartmanda yaşıyor. Evladı gün içinde beş dk da kapıdan görse sıhhatinden emin olsa ne olur ki? Kim ne kaybeder? Allah korusun kadının banyoda ayağı kaysa düşse? Bu sadece yaşlı bir kadın olması ile de ilgili değil ki. İnsan komşusuna bile bakar bir yoklar yani hem de kendiniz demişsiniz geleni gideni yok diye. Neden insanlar hiç yaşlanmayacakmış gibi yaşıyor bilmiyorum. Eşiniz ilişkideki dengeyi bir şekilde koruyorken hem de böyle düşünmenizi hiç iyiniyetli bulamadım.
 
Hadi kahvaltıyı kıskandın, aksam 5 dk yalnız yaşayan, telefon kullanamayan annesine uğrayıp kontrol etmesini de kıskanamazsın ya. Bir de eminim o oturduğun evde de kadının emeği var.
 
bir çok yorum o kadar haklı ki. Ama ben kendimi net anlatamadım sanırım. Aslında diğer sorunlarımı katmadan direk şuan hissettiklerimi yazmak ve objektif yorumlar okumak istediğim için böyle yapmıştım. Öyle de oldu. Teşekkür ederim yorumlarınız için. Ama ben vicdansız bir insan değilim, bu yazılanları çevremdeki insanlara okutsam şok olurlardı. Beni tanıyan bilir. Ben kayınvalideme karşı böyleyim sadece. Kendimle barışığım, utanmadan yazmışsın diyorsunuz ya. Öyle doğru. Neler hissettiğimi ben biliyorum. Ben ona anne gözüyle bakamıyorum, çünkü o eski mevzulardan gerçekten çok etkilendim. Tamam bitti herşey normale döndük evet ama işte böyle küçük şeyler bile batıyor bana. Beraber kahvaltı etmelerinin bana ne gibi zararı olabilir kendime geleyim istiyorum. Böyle kötü niyetli düşünmek istemiyorum. Korkularım var sadece, yine aynı sorunları yaşamaktan korkuyorum. Eşim evlenmemiş gibi onun açlığını tokluğunu kontrol etmesi, bizi sürekli olarak kontrol etmesi ben bunları kaldıramıyorum. Tamam belki bunlar da kötü niyetli şeyler değil yaşlı kadın. Gidip gelelim ses olsun ona da evet. Ama ben kimsenin yalnızlığını gidermek için evlenmedim ki. Evlenen insan evini ayırır. Kaynanam bunu anlayamıyor. Farkında değil. Hala kapıda eşimin çamurlu ayakkabısını görse alır sormadan yıkar. Yani eşin düşünemiyor ben düşünüyorum edası veriyor. Bakın burdan anlatınca evet abartı bu mesele bile sizin için. Ama hissettirilenler bunlar. Yaşadığım şeyler duyduğum şeyler için bunları diyorum. Gözünüzde mazlum sessiz sedasız etliye sütlüyw karısmayan bi kadın canlandı sanırım. Tam tersini düşünün, komşuları ile görüşmemesinin kendisi ile alakalı olduğunu düşünün. Çünkü gerçekten zor bir insan, ne düşünse pat söyler. Ben katlanmak zorundayım. Evimizi taşıyamıyoruz, eşim annesi ona muhtaç olduğu için bırakmaz. Ben eşimi seviyorum onu bırakamam. Sadece bu hayata zamanla adapte olurum diye umut ediyorum, yabancı olduğum duygular çünkü
 
Çok sıkıntılı bir tipsiniz. Ben isteyken annesine gitmesin ne ya? Evet çok ciddi bir kıskançlık krizindesiniz. Orda bi durun ya, adamin annesi! Öldürün de kurtulun!!!
 
bir çok yorum o kadar haklı ki. Ama ben kendimi net anlatamadım sanırım. Aslında diğer sorunlarımı katmadan direk şuan hissettiklerimi yazmak ve objektif yorumlar okumak istediğim için böyle yapmıştım. Öyle de oldu. Teşekkür ederim yorumlarınız için. Ama ben vicdansız bir insan değilim, bu yazılanları çevremdeki insanlara okutsam şok olurlardı. Beni tanıyan bilir. Ben kayınvalideme karşı böyleyim sadece. Kendimle barışığım, utanmadan yazmışsın diyorsunuz ya. Öyle doğru. Neler hissettiğimi ben biliyorum. Ben ona anne gözüyle bakamıyorum, çünkü o eski mevzulardan gerçekten çok etkilendim. Tamam bitti herşey normale döndük evet ama işte böyle küçük şeyler bile batıyor bana. Beraber kahvaltı etmelerinin bana ne gibi zararı olabilir kendime geleyim istiyorum. Böyle kötü niyetli düşünmek istemiyorum. Korkularım var sadece, yine aynı sorunları yaşamaktan korkuyorum. Eşim evlenmemiş gibi onun açlığını tokluğunu kontrol etmesi, bizi sürekli olarak kontrol etmesi ben bunları kaldıramıyorum. Tamam belki bunlar da kötü niyetli şeyler değil yaşlı kadın. Gidip gelelim ses olsun ona da evet. Ama ben kimsenin yalnızlığını gidermek için evlenmedim ki. Evlenen insan evini ayırır. Kaynanam bunu anlayamıyor. Farkında değil. Hala kapıda eşimin çamurlu ayakkabısını görse alır sormadan yıkar. Yani eşin düşünemiyor ben düşünüyorum edası veriyor. Bakın burdan anlatınca evet abartı bu mesele bile sizin için. Ama hissettirilenler bunlar. Yaşadığım şeyler duyduğum şeyler için bunları diyorum. Gözünüzde mazlum sessiz sedasız etliye sütlüyw karısmayan bi kadın canlandı sanırım. Tam tersini düşünün, komşuları ile görüşmemesinin kendisi ile alakalı olduğunu düşünün. Çünkü gerçekten zor bir insan, ne düşünse pat söyler. Ben katlanmak zorundayım. Evimizi taşıyamıyoruz, eşim annesi ona muhtaç olduğu için bırakmaz. Ben eşimi seviyorum onu bırakamam. Sadece bu hayata zamanla adapte olurum diye umut ediyorum, yabancı olduğum duygular çünkü
Başkalarının davranışlarını değiştiremezsiniz, hele yaşı gelmiş geçen birininkini hiç değiştiremezsiniz. Sadece kendi düşüncelerinizi ve bunun sonucunda da davranışlarınızı yönetebilirsiniz.

Kayınvalidem her geldiğinde evi temizler, ben 2 senedir ev temizliyorum kadın 32 senedir, illaki benden iyi bildiği yerler var benim göremediklerimi görüyor diye bakıyorum olaya. Çalışan kadınmışsınız, altlı üstlü oturuyorsunuz. Ayakkabıyı yıkayınca "bana hissettirilen karın düşünemiyor edası" demek yerine gidip X anne ayakkabıyı yıkamışsın teşekkür ederiz valla ben de işten güçten fırsat bulamamıştım diyerek size yardım ettiğini düşünmekten sizi alıkoyan nedir? Öyle ya da değil bilemem, ama şu an durum bu ve bırakmaz diyorsunuz annesini, bunu senelerce böyle yaşanacakken kendi düşüncelerinizle kendi zihninizi tutsak ediyorsunuz aslında.

Ya da eşiniz eşek kadar adam açlık tokluğunu kendi de bilir, evlenip evlenmemesi bile önemli değil ama siz bile "evlenmemiş gibi açlığını tokluğunu dert ediniyor" diyorsunuz yani bu misyon ondan size geçmiş gibi davranıyosunuz. Yoo? Siz bile adamı çocuk yerine koyuyorsunuz cümle aralarında. Kayınvalide olsanız farklı olmayacaksınız o yüzden.
 
İlk konunu hatırladığımdan bu yazdığına tepki veremeyeceğim. Normalde sadece şu yazdığını görseydim kızardım çünkü benim annem altta olsa evet ben de eşim yokken onla oturmak isterdim ama ilk konunda kaynanan oğlunu senle pek paylaşamadığını ve senin de bir evin olduğunu kabul etmekte zorlandığını yazdığın için şu an kadının senin gözüne batmasına şaşırmıyorum. Ama iyi yanından bak bazı dengeler oturmuş gibi duruyor. Artık eşinin vardiyası seninle uyumlu olunca birlikte baş başa yiyormuşsunuz, bu da güzel bir gelişme bence.
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..

Ya bırak evde bulaşık çıkaracağına annesinde yesin işte :)
Dertsiz başınıza dert mi arıyorsunuz ben anlamıyorum ki
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X