Çocuk gibi eş

Konu sahibesinin anlattıkları nasıl kadın erkek eşitliğine geldi bilmiyorum. Adam normal değil ki. Adamda sosyal hiçbir aktivite yok, hiçbir duygusal tepki yok, konuşurken uyuyakalıyor. Üstelik topluma uyumsuz, bazı değimlerin anlamını bile bilmiyor.

Ben şahsen adamın otizmli olduğunu düşünüyorum, bu adam normal ve sağlıklı değil. Biri Asperger sendromu yazmış, o da olabilir. Aspergerli birini tanıyorum gayet zeki ama acaip. Sürekli annem çağırıyor eve gitmem gerekiyor diyip duruyordu. Onun sosyal becerileri bile konu sahşbesininkinden fazlaydı inanın.
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
Yarısını okuyabildim .. benim eşim de biraz sessiz malesef .. artışı da ekşisi de çok .. malesf kadınlar biz bazen acı çekmeyi sürünmeye seviyorz bu konularda malesef.. normali bu belki .. evet biraz fazlası da var sizde bende de öyle .tercih sizin
 
Eşinizin tavırları katlanılacak gibi değil. Okurken bile daraldım. Neden evliliği sürdürüyorsunuz siz de memnun değilsiniz? Eğer iyi özellikleri diye saydığınız şeyler yüzündense onlar ekstra iyi özellikler değil düzgün bir insanda olması gereken özellikler evet çok değerli özellikler ama zaten olması gereken şeyler. Psikoloğa gitmesini teklif ettiniz mi hiç
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
Merhabalar daha önce bu forumda hiç kimseye bir şey yazmamıstim ama sizin konunuz eski nişanlımın hareketlerine benzediği için yazmak istedim . Bir psikolojik danışmanım ben. O dönemde bayağı benzer sorunlar vardı bende de . Bir aile terapistinden yardim almıştım . Pasif agresif kişilik bozukluğu olabilir demişlerdi . İnsan işin içinde iken fark edemeyebiliyor . Küsme huyu , alınganlık , suçu size yükleme gibi davranışlar pasif agresif kişilik bozukluğuna benziyor. Uzmandan yardım almanızda fayda var .
 
Tek çocuk ya da erkek egemen bir aileden yetiştiyse, el bebek gül bebek davranıp annesi ya da babası bebek gibi buyuttuyse bu anlattıklarınız olur. Ya da ilgi görmeyi çok seven biriyse. Benim eşim de bu kadar değil ama iki ablası ve annesi gözünün içine bakıyormuş evlenmeden. Biraz ite kaka biraz laf soka biraz da hadi koçum diye gazlayarak hallettim. Kusme işi çok fazlaydı bizde. Sürekli ilk adımı ben atıyordum. Ama sonra aldım karşıma sen benimle konusmadigin sürece ben de ugrasmiycam çünkü artık sana gelmekten yoruldum diye. Biliyorum aynı evin içinde bu kusluğu umursamadan yaşamak çok zor ama bir oldu iki oldu sonra baktım dariliyor sonra kendi kendine benden habersiz barışmaya başladı 🤣 artık ne küslük var ne naz ne niyaz. Biraz kendini geri çek her şeyi yapabiliyor gibi gözükme. Biz güclu kadınlar ne var ne yoksa sirtliyoruz. Bir şey mi oldu vur kafayi yat onu umursama bile niye diyince moralim çok bozuk de iki üç gün moral bozukluguyla gez onun yaşattığın sen ona yaşat. Ya da damacana kapağı mi açılacak ay ben açamıyorum de ona birak. Biraz ona bırak işi gucu. Birak yapsın ya çorabını alma yerden egilemiyorum de yapsan da yapamıyorum de. Ben böyle üstesinden geldim, inşallah sen de gelirsin. Biz kadınlar hem her şeyi sirtlayip hem de erkekler hazır seviyor diye kiziyoruz. Şimdi.mesela bebeğim var. Yeri gelince ben yoruldum valla bugün yemeği sen yap ya da sen çok güzel tavuk sote yapıyorsun hadi canım diyorum cikiyorum işin içinden 🤣
Bu cevap çok hoşuma gitti . Genelde geç gelen erkek çocukları evde baş taci yapıldıkları için böyle küsme ve alınganlık durumlri çok fazla . Bir de aile şeması değerlendirilmeli özellikle erkeğin babasının annesine tavrı nasıl ? Eğer ki baba da anneye öyle davranıyorsa kalıplaşmış bir davranış biçimi olmuştur .
 
Tekrar tekrar konu açmanızın sebebi vicdanen kendinizi rahatlatmak istemeniz sanırım.Böyle bir adamla evli kalınamayacağını tastiklettirmek istiyorsunuz.O yüzden anlıyorum sizi.
Bir kadının "eşim arkamda"yı hissetmek istemesi gayet doğal bence.Arkadaslar erkek zebra diye bir ayrım var mı demişler ama doğada bile var tabi ki erkek ve dişi rolleri,görev dağılımı.Erkek kuşlar bile çiftleşmek için şekilden şekle giriyor,danslar bilmem neler..:)Boşanın tabi ki diyemem, çünkü konuyu bir de eşinizden dinlemedim ama çocuk yokken birşeyler daha kolay onu bilin.
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
Eşinizde sosyal fobiler var. Yetişkinlik parçası da çok düşük ve kendine duyduğu gğvensizlik cinsel hayatını da etkiliyor. Kendine güveni geldikçe erken boşalma problemi vs de kalamayacaktır görürsünüz. Size tavsiyem psikoteraiye yönlendirin hatta ilk zaman birlikte gidin
 
Nasıl tartışmayı bilmiyorum. Karşımda bir ergenle neyi nasıl tartışabilirim. Her seferinde kendimi hazırlayıp sakinleştirip kendime engel olmaya çalışarak karşıma alıyorum ama yol bir şekilde beni delirtmeyi başarıyor verdiği cevaplarla
Eşinizle görücü usulü filan mı tanıştınız; yani birbirinizi adam akıllı tanimadan mı evlendiniz eşinizle? Neticede belli bir dönemde olsa tanışma gibi bir süreniz olmuştur diye düşümüyorum. Tabi birden bire bambaşka bir kişiliğe büründüyse orasını bilemem.
Hassas, kırılgan, nazik ve alıngan bir adam olması onun erkek olmadığı (sizin nezdinizde erkek gibi erkek) anlamına gelmez. Onun bu karakterinden memnun değilseniz ve mutsuzsanız bir evlilik terapistine gitmeniz sizin ve evliliginiz adına en iyisi olacaktır.
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
ben sizi çok iyi anlıyorum. çok benzer bir evliliğim vardı. keşke yakınımda olsanız da size destek olsam. eski eşim çok kibar, efendi, okumaya meraklı; kadın erkek eşitliğini önemser görünen bir insandı. zekası yerinde, yüksek lisans yapmış; işine düşkün bir mühendisti. yalnız sizinkinden farklı olarak ev işi vs yapmaz, sevmiyorum der kaytarırdı. sadece direktif verdiğimde birşey yapar, onu da üstünkörü; çoğu zaman ise unuturdu. herhangi bir şeyi yapması için defalarca söylemem gerekirdi. söylemekten bıkıp evin her türlü işini zamanla ben üstlendim. ona laf anlatmaya çalışmak o işi yapmaktan daha zor gelirdi çünkü. cinsiyetçi rolleri önemseyen bir insan olmadığım için alışverişten badana boyaya, mobilya monte etmekten yemek, temizlik ve çamaşıra kadar rutin işlerin hepsi benim görevim oldu. şimdiki aklım olsa yapmazdım tabi ama soğuk suya atılan kurbağa misali, ilk zamanlarda durumun vehametini anlamadım.

sevgililik döneminde adamın ev işlerini paylaşıp paylaşmayacağı belli olmuyor. ayrıca kadını etkilemek için başlarda yapsa da zamanla katkısı azalabiliyor. her buluşmaya çiçekle gelen adam doğum günlerini, yıldönümlerini umursamamaya başlayabiliyor. o yüzden "evlenmeden önce anlamadın mı" görüşüne katılmıyorum. insanlar değişiyor çünkü. yahut gerçek kimliklerini saklıyorlar.

doğup büyüdüğü ve okuduğu şehirden farklı bir yerde tanıştığımız/yaşadığımız için bir arkadaş çevresi olmadığını, arkadaş edinmediğini; öyle bir gayreti dahi olmadığını ve insanlarla geçinemediğini çok sonra anladım. benim de kendi arkadaşlarımla görüşmemi istemez, bunu açıkça söylemez, bahaneler uydururdu.

eğlenmez, üzülmez, kahkaha atmaz, ağlamaz; ruh hali her durumda stabil kalırdı.

tek çocuktu ve çok bencildi. hani dolapta pasta vardır ve canınız çeker, hepsini yemezsiniz, bir kısmını eşinize/çocuğunuza belki annenize bırakırsınız ya öyle incelikleri hiç yoktu. "aaa niye bana da bırakmadııın" diye tatlı bir şekilde sitem etsem, öyle bir bilgi verilmedi bana derdi. hediye alamaz, sürpriz yapamaz ne hediye alayım diye sorar, söylemezsem bitmek üzere onan parfümlerimin aynısından alırdı. tam bir görev adamıydı😂
ben uyuyorsam sessiz olayım diye çabalamaz, hastaysam önemsemez; kalk iyisin, hasta psikolojisine girme derdi. evliliğimiz süresince hamilelik dışında doktora gitmedim. kendisi parmağına kıymık batsa profesöre gider. empati yeteneği yoktu. duygular onun için birşey ifade etmiyordu. kavga ederken dahi hiç sinirlenmez, sesini yükseltmez kahvesini içmeye devam ederdi😬 çok yer, çok uyurdu.

çocuklarımız oldu, onların bakımında da destek olmadı. yardım istediğimde bakıcı tutalım; sen çocuğu oyala ben yemek yapayım dediğimde "pizza söyleyelim" diyordu. işten gelirken arıyordu mesela birşey lazım mı diye, çocuklar karpuz istiyor desem; ağır, taşıyamam onu der almazdı. hep üşengeç ve güçsüzdü. iki poşet taşıma korkusundan çarşıya pazara gitmezdi. ağır şeyleri hep ben taşır, damacanayı da ben değiştirirdim.

ben de yıllarca sizin gibi elle tutulur bir boşanma sebebi arayıp bulamadım. kavga etmezdik, sohbetimiz iyiydi. hayata bakışımız, politik/dini/felsefi görüşlerimiz benzerdi. maddi durumumuz iyiydi. beni kısıtlamaz, karışmaz ama destek de olmazdı. başardığım, yaptığım hiçbir şey için takdir etmezdi. bir de iki taraf mutabık değilse boşanmak kolay olmuyor. çekişmeli davalar yıllarca sürüyor ve hakimler elle tutulur bir sebep istiyor; aldatma, alkole düşkünlük, şiddet vs

kendisi duygusal, çabuk demoralize olan ve kendini ifade etme konusunda zayıf biri olduğu için yıllarca her konuda motive ettim. resmen yaşam koçu ve psikoloğu oldum. duygularım köreldi. aşkım sevgim ve saygım bitti.

gücüm tükendiği anda da boşandım. çok uğraştım. uzun zaman kabullenmedi. önce ayrı yaşamaya ikna ettim, sonra da boşanmaya. inanılmaz hafifledim. ne kadar yetenekli ve muhteşem bir insan olduğumun farkına vardım. boşandığım için her gün şükrediyorum.

lütfen benim düştüğüm hataya düşüp sorunları görmezden gelmeyin. sebep aramak/teşhis koymak ve tedavi etmek zorunda değilsiniz. mutsuzsanız bugün boşanın.
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
Boşan neyı beklıosun.Huy desen huy deıl .Cınsellık ıyı desem odayok .
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
Eşek👏 kadar👏 adamları 👏çocuk👏 gibi👏 büyütmek 👏onları 👏 tolare 👏etmek 👏partnerlerinin👏 görevi👏 olmamalı
 
Arkadaşlar öncelikle sizden yargılamadan linç girişimlerinde bulunmadan cevap vermenizi rica ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır evliyim ve kendini tükenmiş hissediyorum. Gerçekten tüm enerjim, hayat sevincim, umudum, yarınlara olan inancım bitmiş gibi. Bu evlilik tüm enerjimi emdi. Tam bir toksik ilişki diye düşünüyorum. Etrafımda eşinden şikayet edenler arasında hiç bu türlü bir konuya rastlamadığım İçin burdan sormayı uygun buldum. Belki eşi böyle olanlar veya ne bileyim psikolog psikiyatrist arkadaşlar yorum yaparlar diye. Dediğim gibi etrafımda genelde kadınlar eşlerinin şiddet yanlışlığından, çapkınlığından, kumar veya alkol bağımlılığından şikayet edip dururlar. Benim eşim tüm o diğer anlatılan erkekler ve davranışlarından çok farklı hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle. Gerçekten çok tuhaf, değişik ve çözümlenemez bir insan olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle diğer erkeklerden farklı olumlu yönlerinden bahsetmem gerekirse; ev işlerinde bana yardımcı olur bunu Görevi gibi görür, ben ne dersem yapar mesela gezme tozma konusunda nereye gidelim dersem götürür. İkimiz de çalışıyoruz benim maaşımı vs sormaz kendisi parasını dışarıya harcamaz her ay getirir beraber hesap kitap yaparız. Kumarı dışarı hayatı aldatması vs yok. Ayrıca harama uzak durur yani menfaati için alevere çevirmez ki bu evlenirken en dikkat ettiğim şeydi. Sonra diyorum ya olumlu özellikleri genel olarak onu diğer erkeklerden ayırırken olumsuz özellikleri de tamamen diğer erkeklerden ayırıyor. Bi kere sürekli duygusal, narin, alıngan ve aşırı pasif. Hiçbir zaman bir erkek duruşu o gücü o heybeti yok. Asla kriz yönetimi yok herhangi bir olayda hemen yıkılır. Yani ben kadınım benden çok yıkılır ve o ilgi bekler. Kendine acındırmayı, acıtasyonu çok sever. Mesela elinden bir yara mı çıktı size öyle bir anlatır ki sanki kanser. Aşırı derecede ona acıyıp onunla ilgilenmemi bekler. Sonra küser buz gibi olur ve kin güder. Örnek vermem gerekirse diyelim ki büyük bir yanlış yaptı herkese göre bu yanlıştır bir erkeğin yapmaması gereken şeydir ama ona göre öyle değildir. Genel geçer birşey vardır kadın erkek tartıştığında genelde erkek yaklaşır kadına ama bizde öyle birşey yok suçlu da olsa suçsuz da olsa benden adım bekler. Mesela kavga ettik diyelim ve işinden dolayı 1 ay başka şehire gitti sörf kocam olduğu İçin beni arayıp iyi miyim diye sorması benden haberdar olması gerekir yani herkes için bu böyledir ama ona neden aramadın diye sorduğunda sen arasaydın kavga etmiştik psikolojim bozuktu aramadım diyebilir. Ben uyardıktan sonra özür dilemeye başladı ama tamamen yalandan yani içten değil hatta özür dilerken bile bana kinlenir. Diyelim ki ben ağlıyorum benim ağlamam ona birşey ifade etmediği gibi rahatsız olur bundan. Nefret eder hatta. Ondan genel olarak erkeklerden beklenen şeyler beklendiğinde rahatsız oluyor yani sanki o bir çocuk ve ona öyle davranılması gerekiyormuş gibi... Tartışıyoruz diyelim empati resmen sıfır. Çocuk gibi ben ona sen şöylesin dediğimde hemen o da bana sen de böylesin der bunun bir çözüm olmadığını çocuk gibi birbirimizi suçlamanın saçmalık olduğunu söyleyip dururum. Sizi söyledikleriyle(bencilce çocukça yaklaşımlarıyla) çıldırtır sonra siz çıldırıp laf sayarken çocuk gibi susar lafları dinler sonra konu tamamen onun yaptığı yanlıştan çıkar ve sizin söylediğiniz sözlerin ağırlığına onun bunları kaldıramamasına küsmesine döner. Yani elinizde asla konuşarak bir çözüm bulunamayan konuyla siz suçlu gibi ortada kalırsınız. Bu küsmeler bazen 1 ayı bulur. Siz onun size yaptığını hazmetmeye çalışırken hem de onun size attığı triplerle uğraşırsınız. Kendi kendine hiçbir soruna çözüm bulması yoktur. Hep benden yönlendirme şöyle yap dememi bekler. Kocalık sorumluluğuyla ilgili hiçbir fikri yok resmen. Ben ona canım diye seslenirsem o da bana canım der ben ona ismiyle seslenirsem o da bana ismimle seslenir. Çocuk gibi işte.Yani çok uzun oluyor genel olarak bir profil çizebildiğimi düşünüyorum. Cinsellik konusunda isteksizliği var erken boşalması var ara ara da iktidarsızlığı var yani hiçbir zaman bir erkek gibi istekli tutkulu olduğunu görmedim uykuya aşırı düşkün. Düşünün birgün telefonda tartışırken uyuyakalmışlığı var. Her zaman uykuyu cinselliğe tercih eder. İnsanların olduğu cafe, düğün gibi ortamlarda çok gerilir biran önce eve gelmeye çalışır. Arkadaş ortamı filan yok. Hiç arkadaşı bile yok diyebilirim. İş yerinde konuştukları dışında. Beraber tatile filan gittiğimizde asla eğlenemeyiz çünkü suratı hep donuk ve ifadesiz sanki zevk almak nedir bilmiyor gibi. Ne bir esprisi ne bir sempatik davranışı yani tatildeyiz gülüp eğlenelim bu suratsızlık neden. Bir sohbeti muhabbeti yoktur. Paylaşımı yoktur. Hep kendi içinde yaşıyor gibi. Ben kendimi onun hayatında bir figüran gibi hissediyorum. Gerçekten çok yoruldum. Yani sanki evli değiliz de o benim çocuğum gibi yaşıyoruz. Ki çocuklar bile yaptığı şeylerin sorumluluğunu alabiliyor yer yer. Yemek yaparım dünyanın en güzel yemeği olsa da farketmez makarna da olsa... yahu bir tepkin olsun bir neşen olsun. Fiziksel hareketleri 70 beyin yaşı da 12 gibi. Artık dayanacak halim kalmadı arkadaşlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Olumlu yönleri çoğu kadının arayıp bulamadığı şeylerden olumsuz yönleri de onu eş olmaktan çıkarıyor. Bana lütfen yardımcı olur musunuz. Bu adam neden böyle. ? Boşanmayı düşünüyorum çünkü hiç mutlu değilim.
Tam bir işgalci duygu sömürüsü yapan hakliyken bile seni özür diletmeye çalışan hata kabul etmeyen mukemmelliyetci insna tipi en büyük pay bence ebeveynde sorumluluk verilmemesi olgunlaşmamış olması bu yüzden kesinn tek erkek cocukdur hatta belki tek çocuk bile olabilir bilmiyorum yani her dediği yapılmış şımartılmış dünya kendi etrafında dönüyor saniyo ve böyle insanların gerçekten olgunlaşması çok zor Allah kolaylık versin koselerinizi çok keskin ve net cizmelisiniz asla taviz vermemelisiniz ve hakliyken özür dilemeyin bırakın düşünsün gerekirse konuşmasın bazen onalr konuşmadığında hayat daha güzel 🤭eminol eninde sonunda konuşacaktir ama.istedigini verme bırak duvara toslasinnsudan çıkmış balığa dönsün bütün ilgini çek üzerinden katı ol mesela gerekirse o çoraplarını halinin ortasından kaldırma örnek veriyorm ama sorumluluğunu bilsin
 
ben sizi çok iyi anlıyorum. çok benzer bir evliliğim vardı. keşke yakınımda olsanız da size destek olsam. eski eşim çok kibar, efendi, okumaya meraklı; kadın erkek eşitliğini önemser görünen bir insandı. zekası yerinde, yüksek lisans yapmış; işine düşkün bir mühendisti. yalnız sizinkinden farklı olarak ev işi vs yapmaz, sevmiyorum der kaytarırdı. sadece direktif verdiğimde birşey yapar, onu da üstünkörü; çoğu zaman ise unuturdu. herhangi bir şeyi yapması için defalarca söylemem gerekirdi. söylemekten bıkıp evin her türlü işini zamanla ben üstlendim. ona laf anlatmaya çalışmak o işi yapmaktan daha zor gelirdi çünkü. cinsiyetçi rolleri önemseyen bir insan olmadığım için alışverişten badana boyaya, mobilya monte etmekten yemek, temizlik ve çamaşıra kadar rutin işlerin hepsi benim görevim oldu. şimdiki aklım olsa yapmazdım tabi ama soğuk suya atılan kurbağa misali, ilk zamanlarda durumun vehametini anlamadım.

sevgililik döneminde adamın ev işlerini paylaşıp paylaşmayacağı belli olmuyor. ayrıca kadını etkilemek için başlarda yapsa da zamanla katkısı azalabiliyor. her buluşmaya çiçekle gelen adam doğum günlerini, yıldönümlerini umursamamaya başlayabiliyor. o yüzden "evlenmeden önce anlamadın mı" görüşüne katılmıyorum. insanlar değişiyor çünkü. yahut gerçek kimliklerini saklıyorlar.

doğup büyüdüğü ve okuduğu şehirden farklı bir yerde tanıştığımız/yaşadığımız için bir arkadaş çevresi olmadığını, arkadaş edinmediğini; öyle bir gayreti dahi olmadığını ve insanlarla geçinemediğini çok sonra anladım. benim de kendi arkadaşlarımla görüşmemi istemez, bunu açıkça söylemez, bahaneler uydururdu.

eğlenmez, üzülmez, kahkaha atmaz, ağlamaz; ruh hali her durumda stabil kalırdı.

tek çocuktu ve çok bencildi. hani dolapta pasta vardır ve canınız çeker, hepsini yemezsiniz, bir kısmını eşinize/çocuğunuza belki annenize bırakırsınız ya öyle incelikleri hiç yoktu. "aaa niye bana da bırakmadııın" diye tatlı bir şekilde sitem etsem, öyle bir bilgi verilmedi bana derdi. hediye alamaz, sürpriz yapamaz ne hediye alayım diye sorar, söylemezsem bitmek üzere onan parfümlerimin aynısından alırdı. tam bir görev adamıydı😂
ben uyuyorsam sessiz olayım diye çabalamaz, hastaysam önemsemez; kalk iyisin, hasta psikolojisine girme derdi. evliliğimiz süresince hamilelik dışında doktora gitmedim. kendisi parmağına kıymık batsa profesöre gider. empati yeteneği yoktu. duygular onun için birşey ifade etmiyordu. kavga ederken dahi hiç sinirlenmez, sesini yükseltmez kahvesini içmeye devam ederdi😬 çok yer, çok uyurdu.

çocuklarımız oldu, onların bakımında da destek olmadı. yardım istediğimde bakıcı tutalım; sen çocuğu oyala ben yemek yapayım dediğimde "pizza söyleyelim" diyordu. işten gelirken arıyordu mesela birşey lazım mı diye, çocuklar karpuz istiyor desem; ağır, taşıyamam onu der almazdı. hep üşengeç ve güçsüzdü. iki poşet taşıma korkusundan çarşıya pazara gitmezdi. ağır şeyleri hep ben taşır, damacanayı da ben değiştirirdim.

ben de yıllarca sizin gibi elle tutulur bir boşanma sebebi arayıp bulamadım. kavga etmezdik, sohbetimiz iyiydi. hayata bakışımız, politik/dini/felsefi görüşlerimiz benzerdi. maddi durumumuz iyiydi. beni kısıtlamaz, karışmaz ama destek de olmazdı. başardığım, yaptığım hiçbir şey için takdir etmezdi. bir de iki taraf mutabık değilse boşanmak kolay olmuyor. çekişmeli davalar yıllarca sürüyor ve hakimler elle tutulur bir sebep istiyor; aldatma, alkole düşkünlük, şiddet vs

kendisi duygusal, çabuk demoralize olan ve kendini ifade etme konusunda zayıf biri olduğu için yıllarca her konuda motive ettim. resmen yaşam koçu ve psikoloğu oldum. duygularım köreldi. aşkım sevgim ve saygım bitti.

gücüm tükendiği anda da boşandım. çok uğraştım. uzun zaman kabullenmedi. önce ayrı yaşamaya ikna ettim, sonra da boşanmaya. inanılmaz hafifledim. ne kadar yetenekli ve muhteşem bir insan olduğumun farkına vardım. boşandığım için her gün şükrediyorum.

lütfen benim düştüğüm hataya düşüp sorunları görmezden gelmeyin. sebep aramak/teşhis koymak ve tedavi etmek zorunda değilsiniz. mutsuzsanız bugün boşanın.
O ne yapıyor şu an? Ben bişeyi daha merak ediyorum, ben çocuklarımı anca taşırken siz bu kazık kadar adamları nasıl idare ediyorsunuz? Nasıl bir güç bu? Okurken yoruldum, üşendim, erindim yahu.
 
X