Evlilik Öncesi Sendromu mu Yaşıyorum?...

paprika86

Üye
Kayıtlı Üye
23 Haziran 2016
45
49
38
Merhaba hanımlar,

Bir aya düğünüm var. Eşim benim ilk erkek arkadaşım. Onu sevmeme rağmen, düğüne yaklaştıkça içimde bazı huzursuzluklar hissediyorum. Bu hisler evlilik öncesinde normal mi, yoksa bunları hissetmem eşimin ve ailesinin davranışları ile mi alakalı? Biraz uzun oldu ama hepsini okuyup yorum yapabilirseniz çok memnun olurum.

İçimdeki huzursuzlukları aşağıda sırasıyla maddeler halinde aktarıyorum size:

1-Eşim başka bir şehirden benim yaşadığım şehre taşınacak (bu ailemin ve benim en baştaki şartımızdı çünkü ve o da kabul etti) ve bu şehirde yapmakta olduğu işle ilgili yeni bir yer açacak. Aslında bu şehirde işleri yolunda giderse, uzun vadede işlerini büyütmüş olacağız.

Eşimin ailesi beni seviyor diye düşünüyordum ama bu şehir durumunu uzun bir süre bilmiyorlardı, eşim bunu düğün yaklaştıkça onlara yavaş yavaş söylemeyi düşünmüş. Yaklaşık 2 aydan beri ise durumdan haberdarlar. Ancak sorun şu ki: bu durumu bilmezden önce de -ve bu durumu bildiklerinden sonra da- eşime nişan ve düğün süreciyle ilgili hiçbir maddi destek sağlamadılar/sağlamıyorlar. Ayrıca, annesi de babası da 70-75 yaş civarındalar ve evde sürekli yatıyorlar. Nişan döneminde şehir mevzuundan habersizlerdi, ama buna rağmen eşime nişanla alakalı ihtiyacınız var mı, destek olalım mı gibi birşey sormadılar. Eşim de ailesinin yaşlılığı ve evden çıkmaması sebebiyle bugüne kadar nişan, düğün gibi etkinliklere pek katılmamış ve ne yapılması gerektiğini bilmiyordu. Annesine bahsettiğinde annesi "bizde böyle adet yok, benim zamanımda var mıydı, bunlar boş şeyler" diyordu ve bunları bana karşı ileri sürerek masraf yapmak istemiyordu. Onca hevesim ve ısrarım üzerine nişan bohçasını kendi bütçesinden karşıladı. Kayınvalidenin yapması gereken bohça süslemelerini dahi, benim annem bizim evde eşimle birlikte yaptı. Nişan günü eşime ve kendilerine düzdüğümüz bohçayı bile kayınvalideme gösterdiğimizde "iyi, teşekkür ederiz, bunlar boş şeyler" demeye devam ediyordu. Bir kere bile "benim oğlum kızınıza nasıl bohça düzdü, onu da görelim" demedi, ben de kv ye bohçamı hiç göstermemeyi tercih ettim. Neticede "hepsi boş"... Nitekim, tam tahmin edeceğiniz üzere, nişanda da kvnin gençken kullandığı bir kolye dışında birşey takmadılar. Ailem de bu durumu çok garipsiyor haklı olarak ve karşılarında hiçbir konuda konuşacak muhatap bulamadıkları için çok sıkılıyorlar. Eşin muhatap olmuyor mu diyorsanız, hayır: o da olmuyor, ailemle o konulara hiç girmiyor, ailem girerse de bu tür mevzuların kendisini sıktığını, bunaldığını söyleyip, oda değiştiriyor.

Burada ufak bir dipnot aktarıcam: eşim bu yaşa kadar kendi birikimini çalışarak yapmış biri ama biraz da cimri. Nişan bohçasını bile "ona ne gerek var, buna ne gerek var" diye diye yaptı.

Ev alacaktık ama ailesi para vermedi. Benim ailem yardım edecekti, eşimin birikimi dışında biraz da onlardan yardım görebilseydik ev sahibi olacaktık ama olmadı. Şimdi ev kiraladık, ancak ailesinden eşya için de yardım istediğinde "bizi ve burda kurulu işini bırakıp farklı bir şehre gitmeyi sen tercih ettin, sonuçlarına da sen katlanırsın" diyorlarmış. Eşim ailesiyle ilgili hiçbir konudan bana ve aileme de bahsetmiyor bu arada. Onların tutumlarını hoş karşılamasa da, ailesini bizim yanımızda kötülemek istemiyor. Bunu bile bir tartışmamız sırasında ağzından kaçırdı. Resmen eşimi sürekli benim şehrime taşınacağı için içten içe dolduruyor ama annesi ve babası. Yani bütün gün evde yatıp resmen ölümü bekliyorlar. Annesi ve babasının emekli maaşları da iyi, iyi bir birikim yaptıklarını tahmin ediyorum. Eşim dışında bir çocukları daha var. Onca birikimi ona mı aharcayacaklar ne yapacaklar bilmiyorum? Henüz nişanlı değilken, ailesiyle ilk tanıştığımız bayramda kv bana eskilerinden bir yüzük takmıştı. Şimdi nerdeyse düğün arefesindeyiz ama geçen bayramda hiçbir şey takmadılar. KV bana bir parça kumaş verdi, "sana aldım, elbise diktir" diye. Ailem gelenekleri bildikleri için, seslerini çıkarmıyorlar ama onun ailesinin bu pasifliğine çok şaşırıyorlar.

Eşimse onların kendisine destek olmamalarına zaman zaman çok kızıyor ama bir süre kızsa bile sonra yapılanları unutuyor, kendilerince haklılar diyor ve benim yanıma geldiğinde her gün ailesini arıyor, anasını babasını soruyor, ellerinden öpüyor. Anasının en ufak bir sitemi, onu bütün gün suskunluğa itiyor, kafasına takıyor ve içine atıyor.

Ben, ailesinin bana oğullarının yanında belli etmeyip normal davransalar da aslında oğullarının benimle evlenip şehir değiştirmesini istemediklerini, kendi yanlarından ayrılmasını istemediklerini, bu nedenlerle de benimle evlenmesini desteklemediklerini ve maddi yönden destek olmadıklarını düşünüyorum artık. Geçen bayram, onları ziyarete gittiğimde evlerine misafir gelen akrabaları "gelininiz çok güzel" dediğinde bile, kv "güzellik gelip geçici, huyu güzel olsun" diyor, eşim aksini iddia etse de ben asla "evet gelinim çok güzeldir" dediğini duymadım.

Evlenince de ailesinin aramızda sorun yaratabileceğini düşünüyorum açıkçası. Şimdi eşim ben şehir değiştirmeye çok kararlıyım, onların ne dediği önemli değil diyor ama Allah korusun onlara birşey olsa veya bu şehirde iş yapamasa, "ben senin yüzünden şehir değiştirdim, o yüzden oldu bunlar" derse bu evlilik beni üzer.

2- Eşimin maddi yönden çok net ayrımları var. Yani, bir örnek olarak, ben onunlayken alışverişe çıktığımda kendime giysi alırsam, "dur hayatım, ben ödeyim, sen benim eşimsin aramızda paranın lafı mı olur" demiyor asla. Bense ondan daha düşük maaş almama rağmen, ona bişey alırsam o mutlu olacak diye mutlu oluyorum. Bunu onunla daha önce kaç kere konuştum ama sonuç çok fazla değişmedi, eşimde "senin harcaman-benim harcamam" ayrımı çok net. Bunun aile yapılarından kaynaklanabileceğini de düşünüyorum. Evlerinde de sanırım öyle bir ayrım var, zaten onca maaşa rağmen çok cimri yaşıyorlar, resmen varyemezler. Eşim yine ailesinin yanında, onlara oranla daha eli açık olarak bile değerlendirilebilir. Siz düşünün artık...

Bu arada, eşimin burada aldığı işyeriyle ilgili düzenli ödeme yapması gerekiyor bir süre. Ama buna rağmen elinde nakit parası mevcut, sıfırı tüketmiş durumda değiliz çok şükür. Ama tuttuğumuz evin ilk kirasının bir kısmını bile benden ödememi rica etti toplu ödemelerini bahane ederek. Bundan sonraki ay kira bedellerini de ben maaşımla karşılayacağım, o da evi geçindirecek. O şekilde bir ricası oldu ve bende "hayat müşterek, ailesinden de destek görmüyor, burda yeni iş kuracak, ona yüklenmeyim" diye kabul ettim.Şimdi ailesinden destek görmediği ve benim için şehir değiştirdiğini düşünerek bana ona maddi yönden yardımcı olmak çok mantıksız gelmiyor ama ailem de onun bir erkek olarak evini geçindirmek zorunda olduğunu, bu isteklerinin mantıksız olduğunu ve maaşımı yemeyi düşündüğünü düşünüyorlar. Mevcutta parası olduğu halde, maaşımın büyük bölümünü kiraya vermek benim de hoşuma gitmiyor açıkçası, çünkü ailemle yaşasam çok daha rahatım ve bu şekilde maddi kaygılarım da yok.

Ayrıca, eşim onlarda nişanda onlarda böyle bohça vs gibi nişan düğün geleneği olmadığını söylemişti ama yatak odasını nasıl döşeyeceğimizle ilgili konuştuğumuzda hemen yatak odası gelinin çeyizi diyiverince şaşırdım açıkçası. Bu gibi tutumlarından ötürü bazen beni kullanmaya çalıştığından da şüpheleniyorum ailem gibi. Ya evlenince maaşımla ilgili harcamama karışırsa, ev masraflarını bile benim üzerime atmak isterse diye korkuyorum. Yanlış mı düşünüyorum, bilmiyorum... Evlilik bütçesi nasıl olmalı? Siz nasıl yapıyorsunuz? Lütfen yardımcı olun.

Kına hazırlıklarında bile kına çerezi erkek tarafına ait olmasına rağmen 100 liralık şeyi ondan istemeyelim diye biz söylemiyoruz ama o da böyle bişey teklif etmiyor. Kına için ayakkabı istediğimde bile "evden giysen olmaz mı? düğün ayakkabısını giysen olmaz mı?" falan diyip beni cimriliğiyle sinir ediyor. İşin sonunda onunla kavgam neticesinde kına ayakkabısı da alacak ama yapılması gereken minimum şeylere bile "ne gerek var" diyip herşeyde onunla tartışmak zorunda kalmam beni yoruyor.

3-Ben ve ailem, ev, düğün, evin döşenmesi konusunda çok heyecanlıyız ve asla ondan boyunu aşan bir beklenti içinde değiliz gerek düğün hazırlıkları gerek ev döşenmesi konusunda. Annem de bütün iyi niyetiyle eşim evimize geldiğinde "düğün için şunu yapalım, şöyle olsa, böyle olsa..." diye güzel güzel bizim üstümüze düşen yapacaklarımızı anlatıyor. Eşim annem ve babamla bu konulara hiç girmiyor, neşemize katılmıyor, telefonda oyun oynuyor o sırada. Annem bişey sorsa, sadece soruya cevap verip susuyor. Ev konusunda da"Aman, ne var bunda, ev değil mi döşenir" diyor ama düğüne sayılı günler kaldı ve geri kalan sürede onun benim şehrime gelmesi lazım ki evi döşeyebilelim. Eşim kendisine ters gelen bir durum olursa, kendi olumsuz fikrini aileme de rahat rahat söylüyor. Kendi annesi ve babası ile evlerinde soğuk bir ilişkisi var ama benim ailemle olan ilişkim öyle değil. Eşim ailemi fazla benimsemişçesine onlara karşı çok rahat ve suskun. Bu durum da bana ve aileme çok garip ve yabani geliyor.bana ailemi sevmediğini, yarın evlenince ailem evimize ziyarete gelse onları istemeyebileceğini ya da benim ailemin evine çok fazla gitmemizi istemeyebileceğini bile düşündürüyor açıkçası. Ben onun ailesine karşı kendi ailem gibi sıcak davranırken, onun aileme yabani davrandığını kendisine söylediğimde saçmalama, sürekli düğün konuşuluyor ve bundan sıkılıyorum ben diyor. Benim kadar heyecanlı olmamasını sorduğumda ise ancak, belki Düğün saatinde heyecanlanacağını söylüyor, onun bu heyecansızlığı, evi döşerken 100 yere bakıp en ucuzunu ve en makul olanını bulmaya çalışması benim heveslerimi kırıyor açıkçası. Beni gerçekten sevmiyor mu acaba diye bile düşünüyorum. Boşa mı kuruntu ediyoruz? Ben ailemin tek çocuğuyum, onlar benim bugüne kadarki en büyük arkadaşımdı ve onlarla yaptığım şeylerden çok zevk alıyorum.Bensiz yalnız kalacaklar ve haklı olarak ben de onlar da üzgün. Bir de evlenince onları daha az görecek olma ve eşimin bunu kısıtlamak istemesi fikri beni çok korkutuyor... Ayrıca ailem de dünyanın en sempatik ailesidir- kendi ailem diye demiyorum. İkisi de oğlum diye gözlerinin içine bakıyor ve soğukluğuna rağmen kötü düşünmeyip kötüye yormamaya çalışıyor. Kendi annesi oğluyla zerre ilgilenmiyor, tüm gün tv izleyip yatıyor ama benim annem onun ütülerini bile yapıyor bize geldiğinde, buna rağmen onlara soğuk davranması beni ve onları çok üzüyor.

4-Eşim se.se aşırı düşkün. Sürekli evlenince günde en az 2 kere se.s yapalım" deyip duruyor. Onun bu kadar se.se düşkün olması da beni korkutuyor, sürekli duş mu alacağım. Ne ara işime çalşacağım falan filan. Belki saçma bir kaygı ama sizce? Her gün/günde sabah ve akşam se.s mümkün mü evli hanımlar?

5-Son olarak, keşke tek derdim bu olsa, çok büyük bir problem değil ama yemek yapmayı ve ev işlerini bilmiyorum. Eşim evlenince öğrenirsin diyor ama bu yaşa kadar ev işi yapmayan biri için bundan sonra ev işi, yemek yapmak, işe gitmeki evde çalışmak ve cinsel hayat için ekstra zaman ayırmak gerekecek. Bütün bunların arasında ben ne ara aileme vakit ayıracağım?

6-Ailem çok konuşkan, sürekli bıcır bıcırız evde. Ama eşim yapısı gereği de suskun, gerekli olursa konuşuyor, bazen uzun süre arabada sessiz kalıyor, ona ters gelen birşey konuşulmuşsa içine atıyor ve ketum olduğu için söylemiyor. Sonra en olmadık anda o konuyu gündeme getirebiliyor.

O sessiz kalınca benim de tüm neşem kaçıyor, hevesim sönüyor, acaba yine neyi kafasına taktı diye düşünüyorum içimden. Ayrıca çok şüpheci ve kendisiyle ilgili birşey ortada yokken bile konuşulanların kendisini ve ailesini eleştirmek için konuşulduğunu sanıp kompleks yapabiliyor. Kompleksli olduğunu da kabul etmiyor. Ailemle birlikte ağzımızdan çıkanlara bile çok dikkat etmeye çalışıyoruz, yanlış anlar da üzerine çeker diye...

Onun bu tür davranması da beni üzüyor. En olmadık ufak şeylere takılıyor ve herşey iyi giderken bir anda sinirlenip kavga çıkarabiliyor, huzursuzluk yaratıyor. Çok sakin bir insandım ama onunla yaşadığım tartışmalar neticesinde artık tartışırken sakin kalamıyorum ve çok bağırıyorum ben de.Acaba evlenince ondan sıkılır mıyım, komşular sesimizi duyar mı saçma sapan bir konudan çıkan kavgadan ve birbirimizi çok mu yıpratırız diye düşünüyorum. Ne dersiniz, ne yapmalı? Sürekli susan, canı isterse konuşan bir insanı nasıl konuşturabilirim? Ya ailemin de gelmesinden rahatsızlık duyarsa veya benim gitmemden, ben ne yapacağım?

Çok uzun oldu, farkındayım ama düğüne günler kala çok duygusal ve doluyum. Endişelerim boşa mı? Lütfen fikir verin.
 
Tamamen okuyamadım ama sizin için ailesinin ne dediğini önemsemeyip bir şekilde birlikte yaşayacağınız şehre gelmiş yanılmıyorsam. Bazı çiftler birlikte yaşadıkça biz oluyor. Biz olmak kolay değil bunun ağırlığını hissediyordur belki. Belki de en başından beri öyleydi ama siz büyük gün yaklaştıkça kendinizi ve onu sorgulamaya başladınız bu çok normal. Cinsellik konusu da şöyle her insanın sevgisini gösterme yolu farklıdır diyebilirim. Sizi bu şekilde kendisine ait hissedeceğini ve mutlu olabileceğinizi düşünmüştür belki de... Bundan rahatsız oluyorsanız söylemelisiniz. Size mutluluklar dilerim...
 
Oyy...

Okudum ama ne uzunmuş arkadaş!

Sadede gelirsek; evinize de işinize de cinselliğie de Zaman ayırırsınız niye bu de ki gözünüzde büyütüyorsunuz?

Ailenizi haksız buluyorum. Evlilik iki kişiliktir. Erkeğin evi geçindirme zorunluluğu yoktur. Çalışıyorsunuz, ev beraber döner.

Takı takılır, hediye alınır vs bunlar herkesin kendi şanındandır. Yaparsa yapar, yapmazsa yapmadı der geçersiniz. Bu kadar maddiyat bağımlısı olmayın.

Eşinizin de ayrı kese hesabı yanlış. O eve giren para evindir, ortak olur.

Bizde de kirayı ben öderim çünkü devlet memuruyum maaşımın günü aksamaz, kira aksamaz, benden eft ücreti kesilmez eşimden kesilir vs. Böyle şeyleri sorun etmeyin yahu.
 
Sizi maddi harcamalara ortak olacak bir ev arkadaşı gibi mi görüyor?
Beni rahatsız eden çok nokta oldu:

Eşimin ailesi beni seviyor diye düşünüyordum ama bu şehir durumunu uzun bir süre bilmiyorlardı, eşim bunu düğün yaklaştıkça onlara yavaş yavaş söylemeyi düşünmüş.

Eşim ailesiyle ilgili hiçbir konudan bana ve aileme de bahsetmiyor bu arada.

"dur hayatım, ben ödeyim, sen benim eşimsin aramızda paranın lafı mı olur" demiyor asla.

eşimde "senin harcaman-benim harcamam" ayrımı çok net.

Ama tuttuğumuz evin ilk kirasının bir kısmını bile benden ödememi rica etti toplu ödemelerini bahane ederek.

Ayrıca, eşim onlarda nişanda onlarda böyle bohça vs gibi nişan düğün geleneği olmadığını söylemişti ama yatak odasını nasıl döşeyeceğimizle ilgili konuştuğumuzda hemen yatak odası gelinin çeyizi diyiverince şaşırdım açıkçası.

Kına için ayakkabı istediğimde bile "evden giysen olmaz mı? düğün ayakkabısını giysen olmaz mı?" falan diyip beni cimriliğiyle sinir ediyor.

Annem de bütün iyi niyetiyle eşim evimize geldiğinde "düğün için şunu yapalım, şöyle olsa, böyle olsa..." diye güzel güzel bizim üstümüze düşen yapacaklarımızı anlatıyor. Eşim annem ve babamla bu konulara hiç girmiyor, neşemize katılmıyor, telefonda oyun oynuyor o sırada.

eşim yapısı gereği de suskun, gerekli olursa konuşuyor, bazen uzun süre arabada sessiz kalıyor, ona ters gelen birşey konuşulmuşsa içine atıyor ve ketum olduğu için söylemiyor. Sonra en olmadık anda o konuyu gündeme getirebiliyor.

Ayrıca çok şüpheci ve kendisiyle ilgili birşey ortada yokken bile konuşulanların kendisini ve ailesini eleştirmek için konuşulduğunu sanıp kompleks yapabiliyor.
 
Zor oldu ama hepsini okudum :)
1- Kesinlikle haklısınız endişeleriniz için.
2-Bu adamla hayat geçer mi zor.
3-Ailesinden kaynaklı psikolojisi bozuk bence.
4-Cimri adam hayatta çekilmez zaten.
5- Ben sizin yerinizde olsam evliliği ertelerim kafamzdaki sorunlar çok ciddi yok yakınken iyi düşünün.
 
Biraz göz attım.
1-Konu ağırlıklı para mevzusu gibi. Size cimri geliyorsa, muhtemelen cimridir ve değişmesi zor. Ama ailesinden çok bir beklentiye girmeye de bir hakkınız yok bence.
2- Sex hakkında çok konuşanlar genelde boş konuşanlar oluyor. Yok günde 2 falan demesine bakmayın. Realitesi muhtemelen çok daha az olacaktır. Aklınca erkeklik havası atıyor. Ya da muhabbetinden hoşlanıyordur; icraatını zaman gösterir.
 
sabırla okudum. yaşları 70-75 olan insanlar, bugünün nişan bohçası süslemelerinden, şundan bundan anlamaz. ayrıca o yaşta olan insanlara oğullarının gelinin bulunduğu şehre gitmesi affedilmez gelir. bunlar hepsi bana normal geldi. o yaşta olan insanlar genelde evlerinde otururlar ve paraları da kıymetli olur. aktif olanlar da azınlıktadır.

yazdıklarından görebildiğim kadarıyla, nişanlın-eşin (burasını tam anlamadım), senin kadar coşkulu, heyecanlı, ilgili, meraklı biri değil. evet ayrıca cimri birine benziyor. alınan ayakkabıya bile laf edilmesi çok çok ayıp. ben senin şehrine geliyorum, benden bu kadar der gibi.

cinsel hayat kısmı ise, aynı evde yaşamaya başlamadan bunların ölçüsü planlanmaz. yaşadıkça taşlar yerine oturur.

ailesini geçtim, siz ikiniz taban tabana zıt bir ikili gibi görünüyorsunuz. taban tabana zıt olduğum biriyle evlenmeyi düşünmezdim. hakkınızda hayırlısını dilerim.
 
Uzun olsa da okudum.
.Zaten anne babası 70-75 yaşındaymış,çok fazla beklenti içine girmeniz yanlış.Evlatlarının şehir değiştirmelerine haliyle üzülürler.Siz ikide birde ailem ailem diyorsunuz ama nişanlınız da leylekle gelmedi haliyle ,O da ailesini düşünür.
Çoğu erkek nişan merasimi,alışverişinden sıkılır ,önemsiz gelir.Anne babası olmasa da kızkardeşi falan yok mu?
Siz şimdiden senin ailen benim ailem kıyaslaması yapıyorsunuz,evlenince şimdi ailesine söz söylemenize karışmasa da evlendikten sonra ailesine söz söyletmez.
Yemeye meraklıysa yemek yapmamanızı sorun edebilir gibime geldi.
 
Kayınvalideye katılıyorum; ne gerek var? Süslü püslü bohçanın içindeki iki don bi pijama ne kattı size?

Kayınvalidenin kendi takılarını gelinine hediye etmesi çok önemli bişeydir. Olayın özündeki maneviyatı kavrayamamışsınız.

Evlenecek yaşa gelmiş iki koca insansınız. Evlenmeyi biliyorsanız kendi yağınızda kavrulmayı da bileceksiniz. Yok nişanda yapmadılar yok düğün masrafına katılmadılar ev alacaktık para vermediler falan çirkin düşünceler bunlar. Anne baba da olsa kimse sizin evinizi almak düğününüzü yapmak zorunda değil. İçlerinden gelerek yaparlarsa ne ala, yapmazlarsa kendiniz yapacaksınız. Yapamıyorsanız ondan bundan medet umuyorsanız evlenmeyeceksiniz.

Bir adamın işini, kurulu düzenini bozup sırf nişanlısı istiyor diye şehir değiştirmesi ciddi anlamda çok zor bişeydir. Bu adamı ayakta alkışlamak gerekir. Belli ki maddi açıdan endişeleri var, dikkat etmeye çalışıyor ki çok haklı. Birlikte oturacağınız yuvanız olacak evin kirasını ödemek neden size bu kadar koydu. Ailenizin düşünceleri korkunç derecede yanlış. Erkek evi geçindirmek zorundadır ne demek, siz maaşınızı ne yapacaksınız? Siz çalışıp kendinize harcayacaksınız ama adam size bakmak zorunda öyle mi? Ne kadar çarpık bir düşünce.

Seks kelimesini neden sansürlediniz? Seks, cinsellik, sevişmek ayıp şeyler değil. çiftler kendilerine en uygun sevişme sıklığını zamanla belirlerler. Şimdiden bunları konuşmanın düşünmenin anlamı yok.

Atladığım bişey oldu mu bilemedim, o kadar uzun ki geri dönüp bakamicam.
 
Sonlara doğru pes ettim ama meselenin özünü kaptım sanırım :)
Öncelikle ailesinin tutumu hiç doğru değil. Buna karşılık eşinizin(nikah kıyıldı herhalde?) ailesinin gözünün içine bakması ve sizi ve ailenizi görmezden gelmesi hayra alamet değil. Gösterilmeyen sevgi, kıymet bana göre yoktur, sayılmaz.
Cinsel yaşam iki kişinin ilgi ve isteklerine göre şekillenir. Evlenecek olursanız kendiliğinden düzeni oturur zaten. Yalnız günde iki kez bana pek gerçekçi gelmedi :) şimdi bir gazla öyle konuşuyordur.
Neresinden tutsam elimde kalıyor aslında konu ama yorum yapmaya çalıştım. Bence tekrar düşünün yine de...
 
Ben de okuyamadım ama biri özet geçerse takipte kalayım. Merak.
 
Ben de okuyamadım ama biri özet geçerse takipte kalayım. Merak.
Konu sahibi evlendiğinde nişanlısı bulunduğu şehre gelecek,evini oradan tutacak,fakat erkek ailesi ne nişan ne düğün alışverişine yaklaşmıyor(ailesi 70-75 yaşında yaşlı,devamlı evde oturuyormuş)

Nişanlısının cimri olmasından yakınıyor.Alışveriş yaparken hesap ödememesini sorun ediyor.

Nişanlısının ailesine soğuk davranmasını sorun yapıyor ,ya ileride görüşmemizi istemezse diyor.

Nişanlısı evlenince günde 2 kez cinsel ilişki istiyor ,mümkün mü diyor.

Bir de yemek yapmayı bilmediğini ,sorun olup olmayacağını soruyor.

Düğün olmamış ama eşim dediğine göre nikah kıyılmış olmalı.
 
X