bir yandan çalışırken bir yandan da yorumları okudum. zamanım kısıtlı olduğu için tek tek cevap veremiyorum. aklımda kaldığı kadar topluca cevap vereyim.
eşimle evlilik kararımızı ilk önce kayınvalidemle, görümceme söyledik. zaten bir dostluğumuz olduğu için beni tanıyorlardı. kayınvalidem ve görümcem şiddetle karşı çıktılar. erken olduğunu, bir ilişki biter bitmez yeni bir ilişkinin sağlıklı bir zeminde olamayacağını vs söylediler. o zamanlar ben onlara çok kızdım. eşim de kızdı. bazen insan kendisini ve duygularını çok iyi tahlil edemiyor. bu yaştan ve hayat tecrübesinin azlığından kaynaklanıyor sanırım. onlar karşı çıkınca biz de gittik nikah kıydırdık ve evlenme cüzdanını hem aileme hem eşimin ailesine gösterdik. kayınvalidem ve görümcem durumu bildikleri için üzüldüler elbette. ama inatlaşma, beni kabullenmeme, saygısızlık vs hiç biri olmadı. hayırlı olsun, allah geçim versin deyip beni bağırlarına bastılar. ailem de ilk şoktan sonra durumu kabullendi ve bu durumu aile dışında kimseye bildirmeden, çok kısa süre sonra düğünümüzü yaptılar.
en başta karşı çıkan kayınvalidem ve görümcem, sonrasında bana inanılmaz destek verdiler. hala da verirler.
8 aylık evliydim ve hamileydim, eşimin gece sayıklamalarını uyandırıp kendisine söyledim. gece gece konuşmayalım, sabahı bekleyelim dedi. ben de tamam dedim. ertesi gün konuştuk. eşim bana yarasının çok derin olduğunu, kabuk bağlamasının zaman alacağını ve benim desteğime ihtiyacı olduğunu açık yüreklilikle söyledi. ben o ara hamilelik psikolojisiyle de boşanmak istedim. kayınvalidem, görümcem, eşim bu kararın şu anda alınmasının yanlış olduğu konusunda beni ikna ettiler. bebeğimiz doğdu. tabi ki evde tatlı bir telaş, kocamın gözlerinde parıltı vs. ben bunları görünce iyi ki acele etmemişim dedim.
özellikle kayınvalidem eğitimli, meslek sahibi ve çok anlayışlı bir kadındır. bana dedi ki; o zamanlar böyle üzüleceğinizi bildiğim için size karşı çıktım. ama bazen kaderin önüne geçilmiyor. şimdi de ileride, bütün bunları atlattığınızda, atlatabildiğinizde çok mutlu olacağınıza inanıyorum. o zaman beni dinlemediniz, rica ediyorum şimdi dinleyin dedi. bu konuyu dillendirmeyin, ne kadar aranızda konuşursanız o kadar sorun ikinizin içinde de büyür ve içinden çıkılmaz hale gelir dedi. zaman gerek, ama ne kadar olduğunu bilemeyiz. bir çok çift büyük aşklar yaşayarak evleniyor ama sonra bunu çarçabuk bitiriyor. saygısızlık, güvensizlik diz boyu. sizin evliliğinizde saygı var, güven var, sende oğluma aşk da var. büyük aşklarla evlenenlerin bir süre sonra aşkları, sevgiye ve dostluğa dönüşüyor zaten. sizde şekilleri farklı da olsa bu var. ben sabrettiğiniz ölçüde mutluluğu yakalayacağınıza inanıyorum dedi. ben de onu dinledim.
tabi ki bu çok yorucu bir durum. evliliğimin artıları çok olmasa, saygı güven olmasa, çocuk dahi olsa çoktan biterdi.
kızımla eşim birbirine çok düşkün. bazen onları oynarlarken, birlikte uyurlarken seyrediyorum. gururuma yenilip onları birbirinden ayırmak haksızlık geliyor. yorulsam da, dizlerimde bazen derman kalmasa da yürüyorum işte.
diğer kıza gelince. kız evli değil. eşimi arayan da kız değil. eşim aramış ve bana yine aradığını kendisi söyledi. merak ettim ve hatırını sordum. o da tşk edip, bir daha onu aramasını istemediğini söylemiş.
yorumlarınız için teşekkür ederim. evet bazı yorumlarda sert çıkışlar, yargılayıcı tutumlar gördüm. olabilir elbette. ama çok faydalandığım yorumlar da olmadı değil.
ben sizlerden dua istiyorum. allahım herkes için en hayırlısını ver diye hep dua ediyorum. emeklerimin, sabrımın elbet bir mükafatı olacaktır. bazen umudum kalmasa da, içimde bir yerlerde hala bir ışık var. kendimde o cesareti bulur bulmaz, kayınvalidemle paylaşıp eşimle tekrar konuşmayı deneyeceğim.
samimi yorumlarınız ve yardım çabalarınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. sevgilerimle.