- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
Erkek İnfertilitesi Kök Hücre İle Çocuk Sahibi Olmayı Bekleyenler
- Konu Sahibi saftirik
- Başlangıç Tarihi
Erkek Faktörü / Erkek İnfertilitesi
- 22 Ağustos 2011
- 13.049
- 6.447
arkadaşlar bu yazıyı okudunuzmu?nasıl yorumluyorsunuz? Kök Hücre Kongresinin ardından
....
Peki kök hücrelerin bugün itibariyle üreme tıbbında kullanılabilirliği ne aşamada? Bu sorunun cevabını isterseniz farklı bir açıdan sizlere olabildiğince anlaşılabilir bir şekilde aktarmaya çalışalım.
Pek çoğumuz özellikle kök hücrelerden sperm ve yumurta üretilebilirliği konusunda bir umut ışığı beklemekte. Bununla birlikte aslında kök hücrelerin üreme tıbbında yakın gelecekte tedavi amacı ile kullanım potansiyelleri sadece bu iki konu ile sınırlı kalmayıp özellikle üreme sistemi hastalıkları, kanser ve rahim ile ilgili kısırlık problemleri gibi daha geniş bir çerçevede etkili olacağı aşikar. Yine de bu konuda en çok soru ve beklentiler kök hücrelerden gamet hücresi üretiminin ne zaman ve nasıl olabileceği yönünde.
Kök hücreler ve gamet üretimi konularında geçmişten günümüze kadar yapılan çalışmalar 3 farklı aşamada ilerliyor: Birinci aşama yumurtalık dokularında kök hücre üretimine rastlanmayan çiftlerin tedavi edilebilmelerine yönelik olarak temel kök hücre kaynaklarından (embriyonik kök hücreler, kemik iliği kaynaklı mezenkimal kök hücreler vb.) laboratuar ortamında kişiye özgü sperm ve yumurta elde edilmesi üzerinde yoğunlaşmakta. Bu aşamadaki araştırmalar özellikle yumurtalık rezervi problemlerinden dolayı erken menapoz gören kadınlar veya testis biyopsisi sonrası patoloji raporunda sadece sertoli hücresi görüldüğü (Sertoli Cell Only) yazan erkekler için çok daha büyük önem taşıyor.
Bundan yaklaşık 7-8 yıl önce deney hayvanları modellerinde embriyonik ve kemik iliği kök hücrelerinden genetik mühendisliği uygulamaları kullanılarak (var olan kök hücrelerin genetik yapılarında değişiklik yapılarak) bu hücrelerden metodun verimliliği çok düşük olmakla birlikte sperm ve oosit elde edildiği bildirildiğinde pek çok çift bu konuda umutlanmıştı. 2006 yılında İran asıllı bilim adamı Karim Nayernia ve ekibi benzer yöntemler kullanarak hayvan ve insan kaynaklı kök hücrelerinden sperm üretmeyi başardı. Bu çalışma her ne kadar üreme tıbbı açısından çığır açan bir çalışma olsa da sonuç olarak iki temel problemi de tartışmaya açtı. Birinci problem elde edilen gamet hücrelerinin yüksek oranda genetik değişiklik yapılarak elde ediliyor oluşu -ki genetik değişiklik sonrası bu hücrelerin tedavide kullanımı mümkün olmamakta-, ikincisi ise ilki kadar önemli olan, yöntem ile elde edilen gamet hücreleri kullanılarak üretilen fare yavrularında yüksek sayıda gelişim bozukluğu gözlenmesi. Bu ikinci problem konu ile ilgilenen dünya genelindeki araştırmacılara şu mesajı da verdi: Klinik çalışmaların başlayabilmesi için öncelikle yöntemin güvenilirliğinin belirli bir aşamaya getirilmesi gerekli ki bu konuda önceki yıllarda yapılanlardan çok daha fazla sayıda etkinlik ve güvenlik çalışması şart-. Yine adı geçen çalışmaların temel olarak işaret ettiği nokta epigenetik değişiklik adı verilen, hücre genetik materyali olan DNA da şifre değişikliği olmaksizin yapısal bazı farklılılların meydana gelişiyor oluşu ve bu değişikliklerin de laboratuar yolu ile döllenme gerçekleştirildiğinde oluşan embriyo fetuslarda gelişim bozuklukları oluşturuyor oluşu. Günümüzde ve yakın gelecekte bu konuda yapılacak çalışmalar özellikle bu epigenetik değişikliklerin ortadan kaldırılabilmesi için mevcut yöntemlerin iyileştirilmesi veya yeni metodların geliştirilmesi üzerinde odaklanacak.
İkinci aşama, bazı bireylerde halihazırda var olan fakat pek çok farklı nedenden dolayı (fizyolojik, immünolojik, genetik vb) fonksiyonel gamet haline dönüşemeyen gamet kök hücreleri üzerinde devam ediyor. Bu çalışmalardaki hedef popülasyon maturasyon aresti olarak ta adlandırılan, hem sperm hem de yumurta gelişiminde problem yaşayan bireyler.
Bu bireylerden elde edilen doku ve hücrelerde gamet kök hücrelerinin varlığı net olarak geçtiğimiz yıllarda gösterildi ve eğer bu hücrelerin gelişim ve olgunlaşma problemleri tanımlanıp laboratuar ortamında düzeltilebilir ise kişiye özgü gamet hücresinin üretilip üretilemeyeceği deney hayvanı modellerinde denenmekte. Bu konuda elde edilen en son ilerleme, Japon araştırma grubu tarafından geçtiğimiz günlerde en prestijli bilimsel dergilerden olan Naturede yayınlandı. Grup insan testiküler dokularından elde ettikleri sperm kök hücrelerini özel bir yöntem kullanılarak laboratuar ortamında büyüterek fonksiyonel sperm elde etmeyi başardı. Uzmanlar 2-3 yıl içerisinde adı geçen yöntemin özellikle testislerinde olgun sperm bulunmayan fakat öncül sperm hücresi veya kök hücresi gözlenmiş hastalarda klinik olarak kullanılabilecek bir aşamaya gelebileceğine işaret ediyor. Yine üzerine basarak vurgulanan nokta bu çalışmaların son derece kontrollü olarak yürütülmesi gerekliliği. Aksi halde büyük ümitler vaad eden bu yaklaşımlar sonucu elde edilecek kötü sonuçlar büyük zorluklar ilde devam eden bu çalışmaların durdurulmasına ve geçmişte gen tedavilerinde olduğu gibi çalışmaların 20 yıl öncesine dönüp müthiş bir zaman ve umut kaybına sebep olabilir.
Üçüncü aşama ise, yakın gelecekte kök hücreleri kullanılarak bireylerin üreme potansiyellerinin korunabilmesi çalışmalarından oluşuyor. Bilindiği gibi kanser tedavilerinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarından en çok ve çabuk etkilenen hücreler yumurtalıkta bulunan gamet kök hücreleri. Yetişkin bireylerde adı geçen tedaviler öncesinde sperm ve yumurta hücreleri veya dokular alınıp dondurularak saklanabilmekte ve tedavi sonrasında çiftler çocuk sahibi olmak istediklerinde de bu hücre veya dokular çözülerek tüpbebek uygulamalarında kullanılabiliyor. Bununla birlikte ergenlik öncesi gençlerde ve çocuklarda görülen kanserlerde ise henüz gamet hücreleri olgunlaşma aşamalarını tamamlamadıkları için bu seçenek bulunmamakta. Kanser tedavilerinde her geçen gün elde edilen başarılı uygulamalar göz önüne alındığında, yapılan araştırmalar üreme aşamasına ulaşmış bireyler arasında çocukluk çağında kanser tedavisi görmüş kişilerin oranının hiç te azımsanmayacak bir oranda olacağına özellikle dikkat çekiyorlar. Bu nedenle de halen pek çok araştırmacı ergenlik öncesi gamet kök hücrelerinin elde edilme, saklanma ve transplante edilmesi ise üreme fonksiyonlarının tekrar sağlanabilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapıyorlar.
Kongrede konuşulan bir diğer önemli konu da özellikle rahim duvar kalınlaşmaması problemi yaşayan ve bu nedenle çocuk sahibi olma konusunda sıkıntı yaşayan bayanları ilgilendiriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarda rahim iç dokusunun yenilenmesinin alt katmanlardaki kök hücreler sayesinde olduğu belirlendi ve bu hücrelerin daha iyi tanımlanması üzerine yapılan çalışmalar günden güne artıyor. Yakın gelecekte bu hücrelerin elde edilip 3 boyutlu bir doku kültür siteminde kullanılması ile fonksiyonel bir rahim duvarı yaratılabilecek veya doğrudan hücrelerin rahim iç duvarına uygulanması ile günümüzde tedavisi mümkün olmayan ince raim duvarı problemi de ortadan kalkabilecek gib görünüyor.
Benzer temeller üzerine kurulmuş bir diğer araştırma dalı da özellikle üreme sisteminde yer alan kök hücrelerin genetik ve morfolojik yapılarının farklılaşması neticesinde kanser dokuları oluşturma mekanizmaları üzerine odaklanmış durumda. Örneğin endometriosis adı verilen problemin artık yanlış sinyalizasyon neticesinde olmaması gereken yerde endometrial dokuya dönüşen kök hücreler sayesinde olduğu ortaya çıktı. Burada unutulmaması gereken , tanımlanabilen her problem veya hastalığın tedavisine de bir adım daha yaklaşıldığı gerçeği.
Sonuç olarak Sapancada geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen 1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi pek çok açıdan son derece önemli mesajlar verdi. Farklı kaynaklardan elde edilen kök hücreler ve bu hücreler ile uygulanabilecek tedavi modelleri üzerine çalışmalar yapan ulusal araştırmacılar ile dünyada ilgili konularda lider olan konuşmacılar bir araya gelerek güncel ve yakın gelecekte olması muhtemel gelişmeleri masaya yatırdılar. Ülkemizde kök hücre araştırmalarının ne boyutta olduğunun da belirlenmesine önemli bir katkı sağlayan bu kongrede ayni zamanda yönetimsel, hukuki ve etik konular da detaylı olarak tartışıldı.
Kongrede, aslında yazımın başında belirtmem gereken fakat öneminin daha iyi anlaşılması için sona sakladığım, ulusal üreme tıbbı araştırmaları içinde son yıllarda yapılan ve pek çok yönden bir ilk ve örnek olarak kabul edilebiecek önemli bir araştırmanın da ilk sonuçları sunuldu. Ankarada Özel bir Tüpbebek Merkezi ile KOGEMin ortak yürüttüğü çalışmada, fare yağ dokusu kaynaklı kök hücrelerin kanser tedavi modeli amacı ile testislerinde germ hücre hasarı oluşturulan deney hayvanlarına nakledilmesi sonrasında öncül sperm hücresi oluşturabildiği Türkiyede ve dünyada ilk kez gösterildi. Ulusal ve uluslararası bilim camiasında oldukça yankı uyandıran /uyandıracak olan bu çalışma ile yakın gelecekte belki yukarıda kök hücreden gamet üretimi kısmında birinci ve ikinci aşama olarak bahsettiğimiz çalışmalar kullanılarak gamet hücresi üretilebilmesine bir adım daha yaklaşabileceğiz.
Sonuç olarak bu konuda ümit nesleyen hastalarımıza şunu söyleyebilirim: Eğer yaşınız genç ise sakın umudunuzu ve heyecanınızı kaybetmeyin, yakın gelecekte kök hücreden yana fayda görme ihtimaliniz oldukça yüksek. Diğer taraftan yaş nedeniyle gamet rezervi azalmış hastalarımız için belki gamet üretimi yeterince çabuk olmayacak fakat özellikle mevcut dokunun, en azından belirli bir folikül sayısı içeren over dokunuzun saklanması ve bu konuda tedavi alternatifleri geliştiğinde çözülerek gamet hücresi üretiminde kullanılabilmesi opsiyonunu da son derece ümit verici olarak değerlendirmek gerekli.
Sevgi ve saygılarımla,
Necati FINDIKLI
....
Peki kök hücrelerin bugün itibariyle üreme tıbbında kullanılabilirliği ne aşamada? Bu sorunun cevabını isterseniz farklı bir açıdan sizlere olabildiğince anlaşılabilir bir şekilde aktarmaya çalışalım.
Pek çoğumuz özellikle kök hücrelerden sperm ve yumurta üretilebilirliği konusunda bir umut ışığı beklemekte. Bununla birlikte aslında kök hücrelerin üreme tıbbında yakın gelecekte tedavi amacı ile kullanım potansiyelleri sadece bu iki konu ile sınırlı kalmayıp özellikle üreme sistemi hastalıkları, kanser ve rahim ile ilgili kısırlık problemleri gibi daha geniş bir çerçevede etkili olacağı aşikar. Yine de bu konuda en çok soru ve beklentiler kök hücrelerden gamet hücresi üretiminin ne zaman ve nasıl olabileceği yönünde.
Kök hücreler ve gamet üretimi konularında geçmişten günümüze kadar yapılan çalışmalar 3 farklı aşamada ilerliyor: Birinci aşama yumurtalık dokularında kök hücre üretimine rastlanmayan çiftlerin tedavi edilebilmelerine yönelik olarak temel kök hücre kaynaklarından (embriyonik kök hücreler, kemik iliği kaynaklı mezenkimal kök hücreler vb.) laboratuar ortamında kişiye özgü sperm ve yumurta elde edilmesi üzerinde yoğunlaşmakta. Bu aşamadaki araştırmalar özellikle yumurtalık rezervi problemlerinden dolayı erken menapoz gören kadınlar veya testis biyopsisi sonrası patoloji raporunda sadece sertoli hücresi görüldüğü (Sertoli Cell Only) yazan erkekler için çok daha büyük önem taşıyor.
Bundan yaklaşık 7-8 yıl önce deney hayvanları modellerinde embriyonik ve kemik iliği kök hücrelerinden genetik mühendisliği uygulamaları kullanılarak (var olan kök hücrelerin genetik yapılarında değişiklik yapılarak) bu hücrelerden metodun verimliliği çok düşük olmakla birlikte sperm ve oosit elde edildiği bildirildiğinde pek çok çift bu konuda umutlanmıştı. 2006 yılında İran asıllı bilim adamı Karim Nayernia ve ekibi benzer yöntemler kullanarak hayvan ve insan kaynaklı kök hücrelerinden sperm üretmeyi başardı. Bu çalışma her ne kadar üreme tıbbı açısından çığır açan bir çalışma olsa da sonuç olarak iki temel problemi de tartışmaya açtı. Birinci problem elde edilen gamet hücrelerinin yüksek oranda genetik değişiklik yapılarak elde ediliyor oluşu -ki genetik değişiklik sonrası bu hücrelerin tedavide kullanımı mümkün olmamakta-, ikincisi ise ilki kadar önemli olan, yöntem ile elde edilen gamet hücreleri kullanılarak üretilen fare yavrularında yüksek sayıda gelişim bozukluğu gözlenmesi. Bu ikinci problem konu ile ilgilenen dünya genelindeki araştırmacılara şu mesajı da verdi: Klinik çalışmaların başlayabilmesi için öncelikle yöntemin güvenilirliğinin belirli bir aşamaya getirilmesi gerekli ki bu konuda önceki yıllarda yapılanlardan çok daha fazla sayıda etkinlik ve güvenlik çalışması şart-. Yine adı geçen çalışmaların temel olarak işaret ettiği nokta epigenetik değişiklik adı verilen, hücre genetik materyali olan DNA da şifre değişikliği olmaksizin yapısal bazı farklılılların meydana gelişiyor oluşu ve bu değişikliklerin de laboratuar yolu ile döllenme gerçekleştirildiğinde oluşan embriyo fetuslarda gelişim bozuklukları oluşturuyor oluşu. Günümüzde ve yakın gelecekte bu konuda yapılacak çalışmalar özellikle bu epigenetik değişikliklerin ortadan kaldırılabilmesi için mevcut yöntemlerin iyileştirilmesi veya yeni metodların geliştirilmesi üzerinde odaklanacak.
İkinci aşama, bazı bireylerde halihazırda var olan fakat pek çok farklı nedenden dolayı (fizyolojik, immünolojik, genetik vb) fonksiyonel gamet haline dönüşemeyen gamet kök hücreleri üzerinde devam ediyor. Bu çalışmalardaki hedef popülasyon maturasyon aresti olarak ta adlandırılan, hem sperm hem de yumurta gelişiminde problem yaşayan bireyler.
Bu bireylerden elde edilen doku ve hücrelerde gamet kök hücrelerinin varlığı net olarak geçtiğimiz yıllarda gösterildi ve eğer bu hücrelerin gelişim ve olgunlaşma problemleri tanımlanıp laboratuar ortamında düzeltilebilir ise kişiye özgü gamet hücresinin üretilip üretilemeyeceği deney hayvanı modellerinde denenmekte. Bu konuda elde edilen en son ilerleme, Japon araştırma grubu tarafından geçtiğimiz günlerde en prestijli bilimsel dergilerden olan Naturede yayınlandı. Grup insan testiküler dokularından elde ettikleri sperm kök hücrelerini özel bir yöntem kullanılarak laboratuar ortamında büyüterek fonksiyonel sperm elde etmeyi başardı. Uzmanlar 2-3 yıl içerisinde adı geçen yöntemin özellikle testislerinde olgun sperm bulunmayan fakat öncül sperm hücresi veya kök hücresi gözlenmiş hastalarda klinik olarak kullanılabilecek bir aşamaya gelebileceğine işaret ediyor. Yine üzerine basarak vurgulanan nokta bu çalışmaların son derece kontrollü olarak yürütülmesi gerekliliği. Aksi halde büyük ümitler vaad eden bu yaklaşımlar sonucu elde edilecek kötü sonuçlar büyük zorluklar ilde devam eden bu çalışmaların durdurulmasına ve geçmişte gen tedavilerinde olduğu gibi çalışmaların 20 yıl öncesine dönüp müthiş bir zaman ve umut kaybına sebep olabilir.
Üçüncü aşama ise, yakın gelecekte kök hücreleri kullanılarak bireylerin üreme potansiyellerinin korunabilmesi çalışmalarından oluşuyor. Bilindiği gibi kanser tedavilerinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarından en çok ve çabuk etkilenen hücreler yumurtalıkta bulunan gamet kök hücreleri. Yetişkin bireylerde adı geçen tedaviler öncesinde sperm ve yumurta hücreleri veya dokular alınıp dondurularak saklanabilmekte ve tedavi sonrasında çiftler çocuk sahibi olmak istediklerinde de bu hücre veya dokular çözülerek tüpbebek uygulamalarında kullanılabiliyor. Bununla birlikte ergenlik öncesi gençlerde ve çocuklarda görülen kanserlerde ise henüz gamet hücreleri olgunlaşma aşamalarını tamamlamadıkları için bu seçenek bulunmamakta. Kanser tedavilerinde her geçen gün elde edilen başarılı uygulamalar göz önüne alındığında, yapılan araştırmalar üreme aşamasına ulaşmış bireyler arasında çocukluk çağında kanser tedavisi görmüş kişilerin oranının hiç te azımsanmayacak bir oranda olacağına özellikle dikkat çekiyorlar. Bu nedenle de halen pek çok araştırmacı ergenlik öncesi gamet kök hücrelerinin elde edilme, saklanma ve transplante edilmesi ise üreme fonksiyonlarının tekrar sağlanabilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapıyorlar.
Kongrede konuşulan bir diğer önemli konu da özellikle rahim duvar kalınlaşmaması problemi yaşayan ve bu nedenle çocuk sahibi olma konusunda sıkıntı yaşayan bayanları ilgilendiriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarda rahim iç dokusunun yenilenmesinin alt katmanlardaki kök hücreler sayesinde olduğu belirlendi ve bu hücrelerin daha iyi tanımlanması üzerine yapılan çalışmalar günden güne artıyor. Yakın gelecekte bu hücrelerin elde edilip 3 boyutlu bir doku kültür siteminde kullanılması ile fonksiyonel bir rahim duvarı yaratılabilecek veya doğrudan hücrelerin rahim iç duvarına uygulanması ile günümüzde tedavisi mümkün olmayan ince raim duvarı problemi de ortadan kalkabilecek gib görünüyor.
Benzer temeller üzerine kurulmuş bir diğer araştırma dalı da özellikle üreme sisteminde yer alan kök hücrelerin genetik ve morfolojik yapılarının farklılaşması neticesinde kanser dokuları oluşturma mekanizmaları üzerine odaklanmış durumda. Örneğin endometriosis adı verilen problemin artık yanlış sinyalizasyon neticesinde olmaması gereken yerde endometrial dokuya dönüşen kök hücreler sayesinde olduğu ortaya çıktı. Burada unutulmaması gereken , tanımlanabilen her problem veya hastalığın tedavisine de bir adım daha yaklaşıldığı gerçeği.
Sonuç olarak Sapancada geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen 1. Kök Hücre Araştırmaları Kongresi pek çok açıdan son derece önemli mesajlar verdi. Farklı kaynaklardan elde edilen kök hücreler ve bu hücreler ile uygulanabilecek tedavi modelleri üzerine çalışmalar yapan ulusal araştırmacılar ile dünyada ilgili konularda lider olan konuşmacılar bir araya gelerek güncel ve yakın gelecekte olması muhtemel gelişmeleri masaya yatırdılar. Ülkemizde kök hücre araştırmalarının ne boyutta olduğunun da belirlenmesine önemli bir katkı sağlayan bu kongrede ayni zamanda yönetimsel, hukuki ve etik konular da detaylı olarak tartışıldı.
Kongrede, aslında yazımın başında belirtmem gereken fakat öneminin daha iyi anlaşılması için sona sakladığım, ulusal üreme tıbbı araştırmaları içinde son yıllarda yapılan ve pek çok yönden bir ilk ve örnek olarak kabul edilebiecek önemli bir araştırmanın da ilk sonuçları sunuldu. Ankarada Özel bir Tüpbebek Merkezi ile KOGEMin ortak yürüttüğü çalışmada, fare yağ dokusu kaynaklı kök hücrelerin kanser tedavi modeli amacı ile testislerinde germ hücre hasarı oluşturulan deney hayvanlarına nakledilmesi sonrasında öncül sperm hücresi oluşturabildiği Türkiyede ve dünyada ilk kez gösterildi. Ulusal ve uluslararası bilim camiasında oldukça yankı uyandıran /uyandıracak olan bu çalışma ile yakın gelecekte belki yukarıda kök hücreden gamet üretimi kısmında birinci ve ikinci aşama olarak bahsettiğimiz çalışmalar kullanılarak gamet hücresi üretilebilmesine bir adım daha yaklaşabileceğiz.
Sonuç olarak bu konuda ümit nesleyen hastalarımıza şunu söyleyebilirim: Eğer yaşınız genç ise sakın umudunuzu ve heyecanınızı kaybetmeyin, yakın gelecekte kök hücreden yana fayda görme ihtimaliniz oldukça yüksek. Diğer taraftan yaş nedeniyle gamet rezervi azalmış hastalarımız için belki gamet üretimi yeterince çabuk olmayacak fakat özellikle mevcut dokunun, en azından belirli bir folikül sayısı içeren over dokunuzun saklanması ve bu konuda tedavi alternatifleri geliştiğinde çözülerek gamet hücresi üretiminde kullanılabilmesi opsiyonunu da son derece ümit verici olarak değerlendirmek gerekli.
Sevgi ve saygılarımla,
Necati FINDIKLI
- 22 Ağustos 2011
- 13.049
- 6.447
arkadaşlar yine yeni bir haber,yine bir umut,yine belirsizlik ne olucak bu işin sonu bilmiyorum HABERTÜRK-TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK İNTERNET GAZETESİ
ben artık kok hucreye ınanmıyorum daha ne kadar beklıcez
benım kok hucre umudum gıt gıde azalıyor
ben artık kok hucreye ınanmıyorum daha ne kadar beklıcez
benım kok hucre umudum gıt gıde azalıyor
- 22 Ağustos 2011
- 13.049
- 6.447
kok hucre ıle ılgılı haber vardı cıkmamıs yaaa
- 31 Ocak 2011
- 7.474
- 557
MERHABA FATOŞ SENİN ESKİ YAZILARINI OKUDUM OLUMSUZ TÜPBEBEK DENEMENİZ VE DURUM KARŞISINDA SABRINIZ BENİ ÇOK ETKİLEDİ GÖZ YAŞLARIMI TUTAMADIM BELKİDE SENDE KENDİMİ GÖRDÜĞÜM İÇİNDİR.BENİMDE EŞİMDE 47XXY SENDROMU MEVCUT 6 SENE ÖNCE SPERM ÇIKMIŞTI AMA ŞİMDİ ÇIKMIYOR BEN EŞİMDEKİ AZONUN SEBEBİNİ HEP ERGENLİKTE GEÇİRDİĞİ KABAKULAKTAN SANIYORDUM AMA 1 AY ÖNCE YAPTIRDIĞIMIZ TESTTE GENETİK PROBLEM OLDUĞUNU ÖĞRENDİK YANİ ZAMANIN ALEYHİMİZE İŞLEDİĞİNİ ÖĞRENDİM KEŞKE ŞİMDİKİ BİLGİM O ZAMAN OLSAYDI.ŞİMDİ UMUDUMUZU KÖK HÜCREYE BAĞLADIK İNŞALLAH ÖLÜMDEN BAŞKA HERŞEYİN ÇARESİNİ VEREN RABBİM EN YAKIN ZAMANDA ŞİFAMIZI VERİR BİZLERDE MELEKLERİMİZE .KAVUŞURUZ
- 16 Ekim 2011
- 10
- 0
- 13 Nisan 2010
- 208
- 2
allah hepinmize sifa versin. kucaklarimizi bos birakmasin .
bizdede ayni problem azosperm iki kere amaliyat sonucu sperm yok .
ben donasyon diyorum esim yok diyor ........... cok zor ...... bu kök hücreye de artik inanmiyorum . hep yeni yeni yazilar cikiyor ama aslina bakarsaniz hepside anyi eski yazilari yayinliyorlar gibi geliyor bana .allah hepimizin hakkinda hayirlisini versin . hayalerimiz gercek olur insallah .
bizdede ayni problem azosperm iki kere amaliyat sonucu sperm yok .
ben donasyon diyorum esim yok diyor ........... cok zor ...... bu kök hücreye de artik inanmiyorum . hep yeni yeni yazilar cikiyor ama aslina bakarsaniz hepside anyi eski yazilari yayinliyorlar gibi geliyor bana .allah hepimizin hakkinda hayirlisini versin . hayalerimiz gercek olur insallah .
- 22 Ağustos 2011
- 13.049
- 6.447
katılıyorum arkadasım bende artık kok hucreye ınancımı yıtırıyorum
hanı hep yakında yakında dıyolar senelerımız gecıyo
o kok hucre kabul olana kadar bız menapoza gırcez sonra onunla ugras dur
allahtan bı mucıze olmasını ıstıyoruz ınsallah olur
ERKEK KISIRLIĞINA SON MU
Erkek kısırlığına son verecek bir gelişme olarak nitelendirilen sperm kök hücrelerinin başka erkeklerin testislerine nakledilmesi ve burada yeni sperm yapabilme özelliğini kazanmaları ile ilgili ilk çalışmanın olumlu sonuçları da bu ortamda duyurulacak. Henüz çok az hastada denenen ve bir kısmında olumlu sonuç alınan uygulama, kongreye, Dr. Kutluk Oktay ve Dr. H. Tournaye tarafından sunulacak. Kök hücrelerden sperm ve yumurtalık hücresi yapımına ilişkin hazırlıkların duyurulacağı kongrede, tedavi amaçlı olarak üremeye dayalı klonlamanın neler getirebileceği tartışılacak. Kopyalama işleminin teknik, etik, moral, sosyal ve hukuksal olarak tartışılması ve çözümü sağlanmadan bu tartışmalara girmenin sağlıklı olmayacağı görüşü, Avrupalı bazı bilim adamlarınca dile getirilecek.
Gen transferi insana uygulama olarak mümkün müdür? sorusuna yanıtarayacak olan bilim adamları, laboratuvar ortamında embriyodan alınan bir hücrenin, genetik hastalıklar için analiz edilmesi ve normal embriyoların kadına transferi ile sağlıklı gebelik sağlayan PDG (Preimplantasyon Genetik Tanı) yöntemiyle ilgili son gelişmeleri tartışacaklar. Bilim adamları, bazı Avrupa ülkelerinde yasak olan bu yöntemin, sosyal ve dinsel anlamda kabulünü tartışacak.
Erkek kısırlığına son verecek bir gelişme olarak nitelendirilen sperm kök hücrelerinin başka erkeklerin testislerine nakledilmesi ve burada yeni sperm yapabilme özelliğini kazanmaları ile ilgili ilk çalışmanın olumlu sonuçları da bu ortamda duyurulacak. Henüz çok az hastada denenen ve bir kısmında olumlu sonuç alınan uygulama, kongreye, Dr. Kutluk Oktay ve Dr. H. Tournaye tarafından sunulacak. Kök hücrelerden sperm ve yumurtalık hücresi yapımına ilişkin hazırlıkların duyurulacağı kongrede, tedavi amaçlı olarak üremeye dayalı klonlamanın neler getirebileceği tartışılacak. Kopyalama işleminin teknik, etik, moral, sosyal ve hukuksal olarak tartışılması ve çözümü sağlanmadan bu tartışmalara girmenin sağlıklı olmayacağı görüşü, Avrupalı bazı bilim adamlarınca dile getirilecek.
Gen transferi insana uygulama olarak mümkün müdür? sorusuna yanıtarayacak olan bilim adamları, laboratuvar ortamında embriyodan alınan bir hücrenin, genetik hastalıklar için analiz edilmesi ve normal embriyoların kadına transferi ile sağlıklı gebelik sağlayan PDG (Preimplantasyon Genetik Tanı) yöntemiyle ilgili son gelişmeleri tartışacaklar. Bilim adamları, bazı Avrupa ülkelerinde yasak olan bu yöntemin, sosyal ve dinsel anlamda kabulünü tartışacak.
ALMAN ve İsrailli bilim adamları, laboratuvarda hücrelerden “fare spermi” üretmeyi başardı. Bilim adamları, çalışma kapsamında hücreyi “agar jelly” adlı özel bileşenle kapladıklarını, böylece testislerdekine benzer bir “doğa”nın yaratıldığını, ardından da spermin üretildiğini belirtti.
Çalışma, Nature Dergisi’nin son sayısında yayımlandı. Fareler üzerindeki deneylerin olumlu sonuç verdiğine dikkat çeken bilim adamları, kısırlık sorununa çözüm bulmak için, insan hücresinden de, insanın “dışında” sperm üretmeye çalışacaklarını açıkladı.
Çalışma, Nature Dergisi’nin son sayısında yayımlandı. Fareler üzerindeki deneylerin olumlu sonuç verdiğine dikkat çeken bilim adamları, kısırlık sorununa çözüm bulmak için, insan hücresinden de, insanın “dışında” sperm üretmeye çalışacaklarını açıkladı.
- 22 Ağustos 2011
- 13.049
- 6.447
evet cnm bu aksam haberlerde ızledım fakat
daha bır ıkı ıslem daha varmıs daha sonra ınsanlar uzerınde deneyeceklermıs
kok hucre yalan oldu barı bu dogru olsunda bızde anne baba olalım
bu ara ben zaten kotuyum beee
bazen zor duruyorum aglamamak ıcın zatensu an aglıyorum allhım ne olur bızımde sesımızı duy su garıp kullarınında
duasını kabul et
evet cnm bu aksam haberlerde ızledım fakat
daha bır ıkı ıslem daha varmıs daha sonra ınsanlar uzerınde deneyeceklermıs
kok hucre yalan oldu barı bu dogru olsunda bızde anne baba olalım
bu ara ben zaten kotuyum beee
bazen zor duruyorum aglamamak ıcın zatensu an aglıyorum allhım ne olur bızımde sesımızı duy su garıp kullarınında
duasını kabul et
canim bencede kok hucreden cikacagi yok insallah kok hucreye gerek kalmadan sperm cikisimiz olur hepimizin....canim ben senden cok umitliyim insallah test sonucunda bolca spermler cikar rabbim hepimizin yardimcisi olsun... canim bizde subat sonu 3 ayimizi doluyo panax ilacindan insallah bizde iyi sonuclar aliriiz..
- 21 Ekim 2012
- 177
- 247
- 38
merheba saftirik, bizim durumumuz seninle aynı.. yani eşim küçükküne geç kalınmış bir ameliyat geçirmiş inmemiş testis ameliyatı bu ameliyatı 13 yaşında olmuş,ve şimdi testilerden biri yok alınmış diğeride yukarıda... ben sana bir iki şey sormak istiyorum.. biz 6 yıllık evlliyiz ben 27 eşim 37 yaşında..umudumuz çok az olduğu için micro tese olmadık ama doktor olmak isterseniz %15 şansınız var diyo.. fakat bu ameliyat sırasında eşimin yukarıdaki tek testisine gelebilecek en ufak bir hasar onun cinselliğinin bitmesine neden olurmuş.. sen daha önce micro tese olup cinselliğini kaybeden birni duydunmu? ben duymadım ama doktorumada güveniyorum olmasa adam niye desin yani böyle bi risk var diye.. neyse birinci sorum şu ;sence bir kez de olsa şansımızı denesekmi micro tese olsakmı yani??? ikinci sorumda çok bildik bir tüp bebek merkezi geçen gün bizi çağırdı gittik ve bize kök hücreden çocuk yapacaklarını söylediler.. işlemlerin hepsi türkiyede olacak sadece son işlem dubaide olacakmış on bin dolar para istediler.. seninde gittiğin bi merkez burası... sanada aynı teklif gelidmi??? bu konuda ne düşünüyorsun lütfen bana cvp yaz en kısa zamanda çünkü kafamdakileri oturtup bi karar vermem lazım...
- 21 Ekim 2012
- 177
- 247
- 38
merheba saftirik, bizim durumumuz seninle aynı.. yani eşim küçükküne geç kalınmış bir ameliyat geçirmiş inmemiş testis ameliyatı bu ameliyatı 13 yaşında olmuş,ve şimdi testilerden biri yok alınmış diğeride yukarıda... ben sana bir iki şey sormak istiyorum.. biz 6 yıllık evlliyiz ben 27 eşim 37 yaşında..umudumuz çok az olduğu için micro tese olmadık ama doktor olmak isterseniz %15 şansınız var diyo.. fakat bu ameliyat sırasında eşimin yukarıdaki tek testisine gelebilecek en ufak bir hasar onun cinselliğinin bitmesine neden olurmuş.. sen daha önce micro tese olup cinselliğini kaybeden birni duydunmu? ben duymadım ama doktorumada güveniyorum olmasa adam niye desin yani böyle bi risk var diye.. neyse birinci sorum şu ;sence bir kez de olsa şansımızı denesekmi micro tese olsakmı yani??? ikinci sorumda çok bildik bir tüp bebek merkezi geçen gün bizi çağırdı gittik ve bize kök hücreden çocuk yapacaklarını söylediler.. işlemlerin hepsi türkiyede olacak sadece son işlem dubaide olacakmış on bin dolar para istediler.. seninde gittiğin bi merkez burası... sanada aynı teklif gelidmi??? bu konuda ne düşünüyorsun lütfen bana cvp yaz en kısa zamanda çünkü kafamdakileri oturtup bi karar vermem lazım...
- 21 Ekim 2012
- 177
- 247
- 38
sadece saftrik arkadşımıza sormuyorum soruyu bu konuda bilgisi olan herkes paylaşsın lütfen..micro tese ameliyatı ama yukarıdaki bir testis için yapılacak ameliyat cinsel sorunlara yol açabilirmi?? ve gelin size dubaide kök hücre yapalım diyen bir merkez oldumu??? yazın arkadaşlar ne olur bildiğiniz ne varsa yazıınn
benim esim 1 kere tese 1 kerede microtese oldu tabi ikisindede bir sey cikmadi ama cinsellikle ilgili hic bir sorun olmadi ... kok hucre olayinida dubaide yapalim diye ilk defa sizden duyuyorum sasirdim dogrusu boyle bir sey varsa gercekse neden olmasin ama neden dubai
Benzer Konular
